Prof. Dr. Şadi Eren Seyr ü süluk
Seyr u sülûk, bir terbiye disiplinini ifade eder Seyr u sülûk, bir terbiye disiplinini ifade eder. Okumadan âlim, gezmeden seyyah olunamadığı gibi, mücadele ve murakabe olmadan tasavvufta yol alınamaz.
Talebelik, ilimde bir seyr u sülûktur. Onun gibi, tasavvuf yolunda ilmî, fikrî, riyazî bir seyr u sülûktan geçen mürid, zamanla bir mürşit haline gelebilir.
Peygamberler ve bazı büyük evliya, maddenin dar kalıplarından sıyrılıp, manâ âlemine kanat açabilmişlerdir.
Peki, biz niye açılamıyoruz? “Fikir kanadın çamura bulaşmış ve ağırlaşmış. Zira çamur yiyorsun. Çamur sana ekmek olmuş.” Mevlâna
Ruh için başka bir göz, başka bir kulak, başka bir burun vardır Ruh için başka bir göz, başka bir kulak, başka bir burun vardır. Mevlâna’nın ifadesiyle: “Vesvese pamuğunu can kulağından çıkar ki, semalardaki meleklerin tesbîh ve takdîs uğultusunu işitesin. “İki gözünü ayb kılından temizle ki, gayb âlemlerinin bağlarını ve serviliklerini göresin. “Beyninden ve burnundan nezleyi defet ki, burnuna Allah rayihası girsin.”
“Nur ile gıdalan da, göz gibi ol ve meleklere uy.” Mevlâna Çare nedir “Nur ile gıdalan da, göz gibi ol ve meleklere uy.” Mevlâna
Bu seyr u süluk, kişiden kişiye farklılık arzeder Bu seyr u süluk, kişiden kişiye farklılık arzeder. Bazıları kırk günde hakîkate ulaşır. Bir kısmı ise, kırk yılda... Elindeki demire şekil vermek isteyen birisi, hafif bir ateşte onu yumuşatmaya kalksa, belki de yıllarca bekleyecektir. Fakat bir başkası, o demiri altı bin derecelik fırına attığında, hemen ona şekil verebilecektir.
Akıl ve kalbin seyr u sülûkleri çok mühimdir Akıl ve kalbin seyr u sülûkleri çok mühimdir. Bu ikisi birbirine yardımcı olsalar, gerçeğe çabuk ulaşırlar. Fakat sadece birisinde ileri gidilse, gerçeğin semasına kolayca kanat açamazlar. Zira tek kanatla uçulmaz. Zülcenaheyn olmak
Seyr u sülûkun en ileri mertebelerine Peygamber efendimiz mazhar olmuştur. Onun mi’racının hakîkatı, kemâlat mertebelerinde seyr u sülûktan ibarettir.
Bütün evliyaullahın seyr u sülûkleri, Resulullah’ın mi’racının gölgesinde ilerlemek ve böylece, Onun asliyet ve külliyet şeklinde mazhar olduğu İlâhî isimlere, zılliyet ve cüziyet şeklinde mazhar olmaktır.
İlim, cömertlik gibi kemal vasıflarında peygamberimiz zirvededir İlim, cömertlik gibi kemal vasıflarında peygamberimiz zirvededir. O, belli birkaç alanda değil, bütün kemalat alanlarında en öndedir. Onun ümmetinden olan zatlar, bu kemal mertebelerinin tamamına değilse bile bir kısmına mazhar olurlar, maneviyatta ilerlerler.
“Onda insanlar için bir şifâ vardır.” Arının seyr-i süluku وَاَوْحٰى رَبُّكَ اِلَى النَّحْلِ “Rabbin bal arısına şöyle vahyetti:” اَنِ اتَّخِذ۪ى مِنَ الْجِبَالِ بُيُوتًا وَمِنَ الشَّجَرِ وَمِمَّا يَعْرِشُونَۙ “Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıklarından kendine evler edin.” ثُمَّ كُل۪ى مِنْ كُلِّ الثَّمَرَاتِ “Sonra bütün mahsullerden ye.” فَاسْلُك۪ى سُبُلَ رَبِّكِ ذُلُلاً “Rabbinin kolay kıldığı yollara gir.” يَخْرُجُ مِنْ بُطُونِهَا شَرَابٌ مُخْتَلِفٌ اَلْوَانُهُ “Onun karnından renkleri muhtelif bir sıvı çıkar.” ف۪يهِ شِفَٓاءٌ لِلنَّاسِۜ “Onda insanlar için bir şifâ vardır.”
Suyun seyr-i süluku
Çekirdeğin seyr-i süluku Toprağın içindeki çekirdek, dar bir yerde sıkışıp kalmıştır. Fakat ne zaman ki kabuğunu parçalar, toprağın yüzüne çıkıp etrafına bakarsa, bambaşka bir âleme geldiğini görür. Güneşle sohbet eder, rüzgârın tatlı esintilerine mazhar olur.
Nefse muhalefet
Yunus Emre örneği Taptuğun tapusunda
İlm-i ledün Vehbî bir ilimdir. Hz. Hızır’ın ilminden bahseden ayetteki “Ledün” kelimesinden hareketle, bu isim verilmiştir. (Kehf, 65)
“Şu ağaçlar, insanlar gibidir “Şu ağaçlar, insanlar gibidir. Elleri mesabesinde olan dallarını topraktan dışarıya çıkarmışlardır. Ağaçlar, o dallarla halka doğru yüzlerce işaret ederler. Kulak verenler de, o işaretlerden hoşça ibareler anlarlar. Ağaçlar, yeşil bir dil ve uzun bir el ile toprağın kalbinden sır söylerler.”
Bahar mevsiminde bir taş yeşerir mi Bahar mevsiminde bir taş yeşerir mi? Toprak ol ki, senden renk renk güller ve çiçekler yetişsin.