BAYRAK Devletleri temsil eden, renk ve şekli özelleştirilmiş

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ÜNİTE: TÜRK TARİHİNDE YOLCULUK KONU: OSMANLI ORDUSU ve YÖNETİM YAPISI
Advertisements

HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNA YAPILAN SİGORTALI VE İŞYERİ BİLDİRİMLERİNİN BAZI KURUMLARA YAPILMASI GEREKEN.
RESMİ MÜHÜR YÖNETMELİĞİ
4703 SAYILI KANUN 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun 11/07/2001 tarih ve sayılı Resmi Gazete’de.
İhalelere Katılmaktan Yasaklama Kararı Verilirken Uyulacak Hususlar Alattin ÜŞENMEZ Mali Hizmetler Uzmanı Alattin ÜŞENMEZ.
KLASİK DÖNEM OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI
OSMANLIDA DEVLET YÖNETİMİ
Osmanlı Devleti Ho ş görü Anlayı ş ı II. BAYEZiT Yahudilerin Osmanlı’ya Sığınması 1492’de İspanya tarafında sürgün edilen 200 binden fazla Sefarad Yahudisinin.
DEMOKRATİK YÖNETİM Demokrasi halk idaresi anlamına gelmektedir. Demokrasinin olmadığı toplumlarda insan hakları, eşitlik, özgürlük gibi değerler korunamaz.demokratik.
YAVUZ SULTAN SELİM DÖNEMİ SİYASİ OLAYLARI
KAZANIM: 10. SINIF 2.ÜNİTE 3.KAZANIM
OSMANLILARDA ASKERİ TEŞKİLAT
TÜRK–İSLAM DEVLETLERİNDE ORDU TEŞKİLATI
Hoşgörü, her şeyi anlayışla karşılayarak olabildiği kadar hoş görme durumudur. Hoşgörülü olabilmek için insanın öncelikle karşısındakini anlaması, ona.
Bayraklar Bilgi Bayrak, bir ülkeyi veya kurumu temsil eden renkli kumaş. Genellikle uzun bir sopa veya direğin ucunda salınırlar. Her ülkenin bağımsızlığını.
Dönemlere Ayrılma Her dönüm noktası, hem yeni bir gelişmenin başlangıç noktası, hem de bir önceki gelişmenin doruk noktası olmaktadır.
OSMANLI DEVLETİ KURULUŞ
Kütahya Aile ve Sosyal Politikalar
SİYASİ ALANDA YAPILAN İNKİLAPLAR
GÜNGÖREN ANADOLU LİSESİ DEĞERLER EĞİTİMİ PROGRAMI
MEHMET KÜÇÜKYILMAZ TARİH ÖĞRETMENİ.
10.SINIF KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN DÖNEMİ
HUKUKTA BİLGİ YÖNETİMİ BBY Türk Yargı Sistemi
Kılık Kıyafet.
Sosyal Bilgiler BEYLİKTEN DEVLETE
MEŞRUTİYET DÖNEMİ Meşrutiyetin ilan edilmesinde;
2709 sayılı TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü MADDE 11 – Anayasa hükümleri;  Yasama,  Yürütme ve  Yargı organlarını,
DEĞERLERİMİZ İYİLİK VE HOŞGÖRÜ
Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ
BAYRAK TÜRKÇE.
YAVUZ SULTAN SELİM DÖNEMİ
ADI:ASLIHAN SOYADI:YAVAŞCI SINIFI: 7/A NO:29 DERS: SOSYAL BİLGİLER
TÜRKLERİN MÜSLÜMAN OLUŞU
MİLLİ MÜCADELE.
OSMANLI DEVLETİ’NİN PADİŞAHLARI
ÇAĞDAŞ TÜRKİYE YOLUNDA ADIMLAR.
ATATÜRK’ÜN HAYATININ KRONOLOJİSİ 1893:Askeri Rüştiye'ye girdi ve Kemal adını aldı.1893:Askeri Rüştiye'ye girdi ve Kemal adını aldı. 1895:Selanik Askeri.
KIZILAY, SAVAŞ ALANINDA YARALANAN YA DA HASTALANAN ASKERLERE HİÇBİR AYRIM GÖZETMEKSİZİN YARDIM ETMEK ARZUSUNDAN DOĞMUŞTUR.  11 Haziran 1868 tarihinde.
C TEMASI DÜN, BUGÜN, YARIN C TEMASI DÜN, BUGÜN, YARIN.
Gerileme Dönemi Islahatları
OSMANLI DEVLETİ KÜLTÜR VE UYGARLIĞI
OSMANLI İMPARATORLUĞU GERİLEME DÖNEMİ ISLAHATLARI SORU PROĞRAMI
TOKİ TURGUT ÖZAL İMAM HATİP ORTAOKULU
BİZİM BAYRAĞIMIZ Hikmet SIRMA.
3. ÜNİTE: İLK TÜRK DEVLETLERİ
TÜRK TARİHİNDE YOLCULUK / Anadolu’nun Türk Yurdu Oluşu
TÜRK TARİHİNDE YOLCULUK / OSMANLI DEVLETİ’NİN KURULUŞU
Türklerin anayurdu Orta Asya'dır.
Osmanlı’da divan teşkilatı
YGS PRATİK TARİH DERS NOTLARI -1-.
Abece, insanların eski çağlardan bugüne ağız ve dil yoluyla bir takım sesler çıkartılmasını keşfetmesiyle birlikte seslerin yazıdaki karşılığı olan işaretlerin.
Bir soru Bir cevap BİLGİ YARIŞMASI
KURULTAYDAN MECLİSE “Egemenlik” kavramı
Hazırlayan : Burcu TÜLÜCÜ
III. Ahmet LALE DEVRİ Yenilikleri Yenilikleri Nedim hazırlayıcısıdır?
( ) Şehzadeler padişah olabilmek için kardeşlerini öldürebilirlerdi.
İSTİKLAL MARŞININ KABULÜ 12 mart 1921
Beden Eğitimi ve Spor Tarihi
Atatürk İlke ve İnkılapları Tarihi
YARARLANILABİLECEK KİTAPLAR
Osmanlı devleti ordu teşkilatında kendinden önce kurulmuş olan Türk-islam devletlerini örnek almıştır. osmanlı devleti fetih politikası üzerine kurulmuş.
Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını sembolize eden ve milli marş olarak kabul edilen İstiklal Marşı Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılmış,
RESİM Her gün, Enginlerden engin, Yücelerden yüce
Osmanlı Siyasi Tarihi (Kuruluş ve Yükseliş Dönemi)
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Türk Bayrağının Ortaya Çıkışı Sunu
OsmanlI’da dİvan teşkİlatI
ADI : M.FARUK SOYADI: GÖKTAŞ SINIF : 10/D NO : 639 DERS: OFİS PROGRAMLARI KONU: OSMANLI DÖNEMI PADIŞAHLARI.
GAZNELİLER ( ).
OSMANLI KURULUŞ.  Osmanlı Devleti’nin Doğuşu  Malazgirt Savaşı’ndan sonra birçok Türk boyu ile beraber Anadolu’ya gelen Kayılar, Türkiye  Selçuklu.
Sunum transkripti:

BAYRAK Devletleri temsil eden, renk ve şekli özelleştirilmiş olan dikdörtgen biçimindeki kumaş. Bayrak bir milletin sembolüdür.

Bayrak sözcüğünün aslı, "batrak"tır. Batıraktan yani batırmaktan gelir. Eski Türkler'de toprağa saplanan, "batırılan" mızrağın üzerine hanedanlığı temsil eden renklerde kumaşlar, ipler, vb. asılırdı. Mızrağın ucuna da altın veya değerli madenlerden kurt başı gibi kağanlık alameti takılırdı. "Toprağa batırılan mızrak" anlamındaki bayrak sözcüğü, zamanla "dalgalanan milli simge"ye kaymıştır.

TARİHTE KURULMUŞ 16 BÜYÜK TÜRK İMPARATORLUĞU'NUN BAYRAKLARI T.C. Cumhurbaşkanlığı Forsu'nda da 16 yıldızla temsil edilen bayraklar

Büyük Hun İmparatorluğu (M.Ö. 204 - M.S. 216)

Batı Hun İmparatorluğu (M.S. 48 - 216)

Avrupa Hun İmparatorluğu (M.S. 375 - 469)

Ak Hun İmparatorluğu (M.S. 420 - 552)

Göktürk İmparatorluğu (M.S. 552 - 745)

Avar İmparatorluğu (M.S. 565 - 835)

Hazar İmparatorluğu (M.S. 651 - 983)

Uygur Devleti (M.S. 745 - 1368)

Karahanlılar (M.S. 940 - 1040)

Gazneliler (M.S. 962 - 1183)

Büyük Selçuklu İmparatorluğu (M.S. 1040 - 1157)

Harzemşahlar (M.S. 1097 - 1231)

Altınordu Devleti (M.S. 1236 - 1502)

Büyük Timur İmparatorluğu (M.S. 1368 - 1501)

Babür İmparatorluğu (M.S. 1526 - 1858)

Osmanlı İmparatorluğu (M.S. 1299 - 1922)

TÜRK BAYRAĞI TARİHÇESİ

Türk Bayrağı'nın 1. Kosova Savaşı (28. 07 Türk Bayrağı'nın 1. Kosova Savaşı (28.07.1389) sırasında savaşta ölen Türk askerlerin kanının bir çukurda toplanması sonucunda; ay ve yıldızın yan yana gelmesi ile oluştuğu söylenmektedir. Yapılan tüm varsayımlar arasında, 1. Kosova Savaşı'nın sebep olması en büyük ihtimallerden biridir çünkü 28.07.1389 akşamında gökyüzünde Jüpiter ve Ay yan yana gelmiştir.

Türklerin ilk kullandıkları bayrağın rengi ve şekli hakkında kesin bir malumat yoktur. Ancak Orta Asya tarihi hakkındaki bilgilere dayanarak İslamiyet’ten önceki Türklerde Tuğ adı verilen bayrak veya sembollerin kullanıldığı bir gerçektir. Siyahtan kırmızıya kadar; mavi, sarı, yeşil, beyaz gibi çeşitli renklerde semboller kullanmış olan eski Türkler, bir mızrağın ucuna bağladıkları, umumiyetle ipekten yapılmış bu alametlere batrak, badruk, bayrak gibi isimler verdiler. 

Dokuzuncu asırdan itibaren kitleler halinde Müslümanlığı kabul eden Türkler de çeşitli bayraklar kullandılar. Bu bayraktaki en büyük özellik, İslami motif ve unsurların ön plana geçmesiyle birlikte, milli motif ve sembollere de yer verilmesi idi. İlk Müslüman Türk devletlerinden olan Gazneliler’in bayraklarında, yeşil zemin üzerinde beyaz hilal ve kuş resimleri vardı. Karahanlılar’ın bayraklarında al renk üzerinde dokuz tuğ resmi bulunuyordu. Diğer Müslüman Türk devletleri de çeşitli renk ve şekilde bayraklar kullandılar.

Büyük Selçuklu Devleti'nin ilk yıllarında mavi zemin üstüne beyaz çift kartal sembolü ve siyah çizgili gerilmiş yay ve ok resimleri varken, daha sonra siyah renkli bayrak kullandılar. Bu bayrak Anadolu Selçukluları tarafından da benimsenmişti. Selçuklularda hanedan rengi olarak kabul edilen al renkli bayraklar da vardı. Haçlı seferlerine göğüs geren Selahaddîn-I Eyyübi'nin bayrağı san renkli olup, üzerinde hilal bulunuyordu. Bu şekil hem bu devletin bayrağı, hem de Avrupalılar tarafından İslamiyet’in sembolü olarak kabul edilmiştir.

Osmanlılar zamanında da çeşitli renk ve şekillerde bayraklar kullanıldı. Osmanlılarda bayrak; padişahı, dolayısıyla devleti temsil ederdi. Zira padişah, devleti temsil etmekteydi. Padişah bayrak ve sancaklarını, Emir-i Âlem denilen pasa ile bunun maiyetindeki saltanat sancaklarıyla mehterhane takımını ihtiva eden bölükler taşırdı. Ayrıca her ocağın, her birliğin hatta her ortanın (taburun) ayrı sancağı vardı. Sancaklar da çeşitli renklerde kullanılmıştır. 

Yeşil ve kırmızı renklerin hakim olduğu bayrak ve sancaklarda, Osmanoğullarının hanedan rengi kırmızı daha doğrusu al idi. Al renk, doğrudan doğruya Osmanoğullarını işaret ederdi. Sultanlar yani padişah kızları bile beyaz renkte değil al renkte gelinlik giyerlerdi. Padişahın yorganı, çarşafı, yastığı al renkteydi. Al renk esasında Selçuklularda da hanedan rengi olarak kabul ediliyordu. Osmanoğulları, Selçukoğullarının meşru varisleri olarak bu rengi devralmışlardır. Bu husus al renge tamamen bir milli karakter vermiştir ki, bugün de devam etmektedir. Selçuklularda bu rengi selefleri olan Karahanlılardan almışlardı. Kırmızıyı süsleyen ayin menşei ise destanlar dönemine kadar dayanır. Yıldız ise daha sonraki devirlerde konulmuştur.

Osmanlıların ilk bayrağı, Anadolu Selçuklu hükümdarı Gıyaseddin Mes'üd tarafından Osman Bey'e gönderilen hediyeler arasındaki beyaz renkli bayrak idi. On dördüncü asırdan itibaren çeşitli renk ve şekilde bayraklar kullanıldı.

Kamüs-ül-a'lam'da bildirildiğine göre, Osmanlı sancağının rengini ve (bugünkü ayyildızlı Türk bayrağının) seklini tayin eden, sultan birinci Murad ve Yıldırım Bayezîd devirlerinde yaşayan Tîmürtas Paşa’dır. Bu asırda Osmanlı donanmasında ve azap kıtalarında kırmızı; yeniçeri kıt'alarında beyaz bayraklar kullanıldığı, Fatih Sultan Mehmet'in muasırı olan tarihçi Türsün Bey'in ifadelerinden anlaşılmaktadır.

On beşinci asırda Osmanlıların kırmızı bayraklar kullandıkları, Asıkpasazade'nin Alaşehir’de dokunan bir nevi al kumaştan bayrak ve hil'at yapıldığı hakkındaki kaydında yer almaktadır.

Muhtelif kaynakların incelenmesinden anlaşıldığına göre, Osmanlılar kuruluştan İtibaren diğer İslam ve Türk devletlerinde olduğu gibi, çeşitli bayraklar kullandılar. On beşinci asırda padişaha ait sancaklardan başka çeşitli askeri birliklere ve büyük devlet adamlarına, beylerbeyi, sancakbeyi, donanma kumandanı ve reisleriyle azap ocaklarına ve ticaret gemilerine mahsus türlü renklerde bayrak ve sancaklar vardı. Bu bayrakların ve sancakların üzerinde muhtelif sekil ve yazılar bulunurdu.

Yeniçeri ocağının muhtelif ortalarının (tabur) kendileri ne mahsus nişanları vardı. Kışlaların kapılarına asılan ortaların bayraklarına bu alametler nakşedilirdi. Bu asırda yeniçerilere ak, sipahilere kırmızı, silahdar bölüğüne san, orta ve aşağı bölüklere alaca renkli olarak verilen bayraklar bu birliklere verilen sancak mahiyetinde idi. Çünkü Osman Gazi'den İtibaren Kanuni Devri de dahil olmak üzere padişahlara mahsus olan bayrak beyaz renkli idi. 

Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran ve Mısır seferlerinde, otağının önüne hakimiyet alameti olan beyaz ve kırmızı renkli bayraklar dikilmişti. Ayrıca Yavuz Sultan Selim zamanında, bugün Topkapı Sarayı mukaddes emanetler dairesinde bulunan, Peygamber Efendimize ait olan Sancak-ı Şerif Osmanlılara geçti. Asırlardır muhafaza edilen Sancak-i Şerif kılıf içinde bulundurulur, asla açılmazdı. Sefer-i hümayunlarda padişahlar beraberlerinde götürürlerdi. Halifelik alametlerinden biri olan Sancak-ı Şerif, devleti son derece tehdit eden hallerde ve isyanlarda padişahîn emriyle çıkarılır, millet, asilere karşı Sancak-ı Şerif’in altında toplanmaya çağrılırdı. Bu suretle millet birlik içinde hareket ederek isyanı bastırırdı.

Yavuz Sultan Selim zamanında Çaldıran seferinde ilk defa olarak kullanılan yeşil renkli bayrak, bu devirden sonra da hemen her zaman sık sık kullanılmıştır. Osmanlılar; hilafete de sahip olduklarını göstermek için kullandıkları yeşil renkli sancak, Barbaros Hayreddîn Pasa ve Utul Ali Reis'in donanmalarında da kullanıldı Sultan I. Mahmut devrinde donanma bayrağı olarak kabul edildi.

Kanuni Sultan Süleyman devrinde de beyaz, alaca, kırmızı ve san bayraklara siyah ve yeşil renkliler ilave edildi. Doğrudan doğruya padişahın hassa kuvvetini teşkil eden kapıkulu ocaklarının taşıdıkları bayraklar, umumiyetle saltanat sancakları sayılırdı. Macaristan seferine çıkan ve orduya kumandan tayin edilen Sadrazam İbrahim Paşa’ya; beyaz, yeşil ve sarı renkte üç sancakla iki kırmızı, iki de alaca bayrak verilmesi bu hususu ispat etmektedir. Topraklı süvarinin yukarısı yeşil, aşağısı kırmızı renkte olmak üzere iki renkli bayrağı vardı.

 Osmanlı ordusunda olduğu gibi, donanmasında da türlü renk ve şekillerde bayraklar kullanıldı. On besinci asırda genellikle kırmızı renkli bayraklar kullanıldığı halde on altıncı asırda kumandana mahsus bayrağın yeşil, derya beylerinin ise beyaz, kırmızı, sarı, sarı kırmızı, ufki çizgili alaca bayraklar kullandıkları görülmektedir. Bu asırda ticaret gemilerinin beyaz bayraklar taşıdıkları da bazı kaynaklardan anlaşılmaktadır. Daha sonraki asırlarda da kaptan paşalara mahsus olan bayrak yeşil idi. Gemi sancaklarında en ziyade kırmızı renk kullanılmakla beraber, yeşil bayraklar da kullanılmıştır. Bunların kimlere ait olduğu üzerlerindeki şekillerden anlaşılırdı. Sultan I. Mahmut devrinden sonra donanmada daha çok yeşil sancaklar kullanılmaya başlandı.

Padişaha mahsus gemiye (taht gemisi) çekilecek kırmızı sancağın üstünde Sultan III. Selim’in tuğrası vardı. Ticaret gemilerinin taşıdığı bayrakların renk ve şekillerinin tespit edildiği bu dönemde, Cezayir Beylerbeyi’nin, üst köşesinde beyaz renkte sarıklı bir insan başı bulunan kırmızı bayrağı vardı. Bu dönemde kumandan forsları yeşil olup, beylerbeyliğe ait ticaret gemilerinin bayrağı; yeşil, beyaz, kırmızı üç ufki parçadan meydana gelmişti. Tunus ve Cezayir ticaret gemileri ortası yeşil olmak üzere iki mavi, iki kırmızı, beş ufki parçadan meydana gelen bayraklar taşıyordu, Trablus Beylerbeyi ile İstanbul limanına mahsus sancak, üç hilalli olup yeşildi. Sultan III. Selim devrinde kurulan Nizam-i Cedîd Ordusu kıta’ları için ortasına sarı sırma ile bir hilal yahut ortadaki hilalden başka dört kösesine de hilaller islenmiş kırmızı veya fes rengi bayraklar kullanıldı.

Sultan II. Mahmut zamanında da bayrak şekilleri hemen hemen aynı devam etti. Ancak bu devirde kalelere ve hükümet binalarına ayyıldızlı al sancak çekildiği görülmektedir. Yeniçeri ocağının kaldırılması üzerine bunlara ait hususi bayrakların kullanılmasına son verildi. Yeniçeriler arasında çok yayılmış olan yeniçeriliği ve Bektaşiliği hatırlatan bir takım kelimelerle birlikte bayrak kelimesinin kullanılması da yasak edildi. Bunun yerine sancak kelimesinin kullanılması için her tarafa emirler verildi.

Yeniçerilerin son zamanlarında genellikle kırmızı renkte, üzerinde beyaz bir pençe, bir Zülfikar ve bir daire sekli bulunan çatal uçlu bayraktar kullanıldı.

Sultan II. Mahmut tarafından kurulan Asakır-i Mansüre-i Muhammediyye'ye mahsus olarak üzerinde kelime-i şahadet veya fetih ayetleri bulunan siyah bayraklar yapıldı. Siyah rengin tercihi Peygamber Efendimizin Ukab adli meşhur siyah sancağının rengini taklit etmek maksadıyladır.

İkinci meşrutiyetin ilanına kadar orduda üzerinde ayetler yazılı ve hükümdarların ortası tuğralı armalarını taşıyan sırma saçaklı çeşitli alay sancaktan kullanıldı ve ondan sonra da bu adet devam etti. Bu sancakların rengi umumiyetle al idi.

Kırmızı zemin üzerine hilal ve yıldız bulunan bayrak, Osmanlılarda İlk defa 1793'de devletin resmi bayrağı olarak kabul edildi. Ancak bu bayraktaki yıldız, sekiz köseli idi. Bu bayrak Osmanlı Devleti'nin resmi ve umumi sembolü olarak kullanıldı. Sultan I. Abdülmecit zamanında 1842'de yıldızın beş köseli olması kararlaştırıldı ve Osmanlı bayrağının şekli kesinleşti. Bu devirde padişaha ait tuğralı sancaktan başka hükümdarın gemileri ziyaretinde kullanılan, ortasında güneş ve dört kösesinde de şualar bulunan bir sancak daha vardı. Kaptan paşaya mahsus sancakta; bir hilal ile sekiz köseli yıldız mevcuttu.

Osmanlı hâkimiyetinde bulunan, Tunus, Eflak, Boğdan beyleri ile Sırp prensliğinin özet bayraklarında; Osmanlı bayrağının kırmızı rengiyle birlikte mavi, beyaz, san gibi mahalli renkler de kullanılırdı. Tunus beyinin sancağının, ortasında kırmızı zemin üzerindeki bir beyaz daire içinde kırmızı hilal ve yıldız sekli mevcuttu. Sırp, Eflak ve Boğdan beylerbeyleriyle Sisam adasına ait hususi bayrakların üst köselerinde, Osmanlı hâkimiyetinin sembolü olmak üzere, kırmızı zemin üzerinde beyaz üç yıldız bulunan sarı, Eflak bayrağı İle mavi Boğdan bayrağında, birincisinde çifte kartal, ikincisinde de bir öküz başı mevcuttu.

Sultan Abdülaziz zamanından başlayarak, padişahlara mahsus kırmızı renkli bayrakların ortasındaki tuğraların beyaz renkte sekiz suali bir güneş içinde alınması adet oldu. Sonradan bu bayrağın rengi vişneçürüğü olarak değiştirildi ve saltanat sancağı kabul edilen bu bayrak, saltanatın kaldırılmasına kadar devam etti.

Sultan II. Abdülhamit zamanında Cuma namazı münasebetiyle yapılan selamlık resminde hilafete mahsus bir bayrak kullanılırdı. Bu, kırmızı atlas zemin üzerine etrafı beyaz ile işlenmiş dört köşe bir çerçeve içinde; bir tarafında Fetih süresi, diğer tarafta ise güneş resmi bulunan sırma saçaklı ve ucu hilalli bir sancaktı.

1922'de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından saltanatın kaldırılması üzerine halifeye mahsus olarak, yeşil zemin ortasında sekiz suali beyaz bir güneş içindeki saltanata mahsus bayrak kaldırıldı ve kırmızı zeminde beyaz ay yıldızı ihtiva eden sancak kabul edildi. Cumhuriyet idaresinin kurulmasından ve halifeliğin kaldırılmasından sonra 25 Teşrin-i Evvel 1925'de bir sancak talimatnamesi çıkarılarak, harp ve ticaret gemileri hakkında muayyen esaslar kabul olundu.

29 Mayıs 1936 tarih ve 2994 sayılı Kanunla Türk Bayrağı’nın şekli ve ölçüleri kesin bir şekilde tespit edildi. 28 Temmuz 1937 tarih ve 2/7175 sayılı Kararnameye ilişik 45 maddelik bir tüzük ( Türk Bayrağı Nizamnamesi ) ile de Türk Bayrağı'nın kullanılışı kural altına alındı.

Türk Bayrağı Kanunu

Türk Bayrağı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 3 Türk Bayrağı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 3. maddesine göre, “şekli kanunda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.” Kanun Numarası  : 2893 Kabul Tarihi   : 22/9/1983 Resmî Gazete : 24.9.1983//18171 Ek ve Değişiklikler: 1) K.No: 4409 /14.7.1999 (18.7.1999 / 23759 RG) 2) K.No: 5728 /23.1.2008 (8.2.2008 / 26781

Madde 1 – Bu Kanunun amacı Türk Bayrağının şekli, yapımı ve korunması ile ilgili esas ve usulleri belirlemektir.

Madde 2 – Türk Bayrağı, bu Kanuna ekli cetvelde gösterilen şekil ve oranlarda olmak kaydıyla beyaz ay - yıldızlı al bayraktır. Bayrak ile özel bayrakların (sembolik bayrak, özel işaret, flama, flandra ve fors) standartları, hangi kumaş ve maddelerden yapılacağı tüzükte gösterilir.

Madde 3 – Bayrak, kamu kurum ve kuruluşlarıyla yurt dışı temsilciliklerine ve kamu kuruluşlarıyla gerçek ve tüzelkişilerin deniz vasıtalarına çekilir. Yurt içinde ve yurt dışında yetkililerin araçlarına takılır. Bayrak çekilirken ve indirilirken tören yapılır. Bayrak törenlerinin gereken biçimde yapılmasından o mahaldeki yetkili amirler sorumludur. (Değişik : 14/7/1999 - 4409/1 md.) Kamu kurum ve kuruluşlarında Türk Bayrağı sürekli çekili kalır. (Değişik : 14/7/1999 - 4409/1 md.) Bayrağın; nerelerde daimi olarak çekilmeyeceği, hangi kapalı yerlere konulacağı, nerelere fon olarak takılacağı veya asılacağı, kamu kurum ve kuruluşlarından başka yerlerde ne zaman ve nasıl çekileceği, Türk Silahlı Kuvvetleri yüzer birliklerinde ve Türk Bandıralı ticaret gemilerinde Bayrak çekme ve indirme zamanları ile Bayrak çekilirken ve indirilirken yapılacak törene ilişkin hususlar, tüzükte gösterilir.

Madde 4 – Türk Bayrağı, yas alameti olarak 10 KASIM'da yarıya çekilir Madde 4 – Türk Bayrağı, yas alameti olarak 10 KASIM'da yarıya çekilir. Yas alameti olmak üzere Bayrağın yarıya çekileceği diğer haller ve zamanı Başbakanlıkça ilan edilir.

Madde 5 – Çekilmesi ve indirilmesi esnasında veya tören geçişlerinde Bayrak, cephe alınarak selamlanır.

Madde 6 – Türk Bayrağı, Cumhurbaşkanlığı yapmış kişilerin, şehitlerin ve tüzükte belirlenecek asker ve sivil kişilerin cenaze törenlerinde bunların tabutlarına, açılış törenlerinde ATATÜRK heykellerine veya resmi yemin törenlerinde masalara örtülebilir. Ayrıca milli örf ve adetler göz önünde tutularak Bayrağın diğer kullanılma şekil ve yeri tüzükte gösterilir.

Madde 7 – Türk Bayrağı, yırtık, sökük, yamalı, delik, kirli, soluk, buruşuk veya layık olduğu manevi değeri zedeleyecek herhangi bir şekilde kullanılamaz. Resmi yemin törenleri dışında her ne maksatla olursa olsun, masalara kürsülere, örtü olarak serilemez. Oturulan veya ayakla basılan yerlere konulamaz. Bu yerlere ve benzeri eşyaya Bayrağın şekli yapılamaz. Elbise veya uniforma şeklinde giyilemez. Hiçbir siyasi parti, teşekkül, dernek, vakıf ve tüzükte belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları dışında kalan kurum ve kuruluşun amblem, flama, sembol ve benzerlerinin ön veya arka yüzünde esas veya fon teşkil edecek şekilde kullanılamaz. Türk Bayrağına sözle, yazı veya hareketle veya herhangi bir şekilde hakaret edilemez, saygısızlıkta bulunulamaz. Bayrak yırtılamaz, yakılamaz, yere atılamaz, gerekli özen gösterilmeden kullanılamaz. Bu Kanuna ve tüzüğe aykırı fiiller yetkililerce derhal önlenir ve gerekli soruşturma yapılır.

Madde 8 – (Değişik: 23/1/2008-5728/421 md.) Bu Kanuna ve çıkarılacak tüzüğe aykırı olarak Bayrak yapmak, satmak ve kullanmak yasaktır. Bu yasağa aykırı olarak yapılan Bayraklar o mahallin yetkili amirlerince toplatılır. Bu Kanun hükümlerine aykırı davranışta bulunanlara, fiilleri suç oluşturmadığı takdirde mahalli mülki amir tarafından Kabahatler Kanununun 32 nci maddesi uyarınca idarî para ceza verilir.

Madde 9 – Bu Kanunun ilgili maddelerinde tüzükte düzenleneceği belirtilen hususlar ile kanunun uygulanmasına ilişkin diğer esaslar, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde çıkarılacak tüzükte gösterilir

Madde 10 – 29 Mayıs 1936 Tarih ve 2994 Sayılı Türk Bayrağı Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır. Madde 11 – Bu Kanun yayımı tarihinden altı ay sonra yürürlüğe girer. Madde 12 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

AL SANCAK AY YILDIZ Milletin varlığının timsali, tarihinin hatırasıdır. Bayrağın değeri pamuktan, atlastan, ipekten olmasına bağlı değildir. Onun kıymeti temsil ettiği milletin kıymeti ile ölçülür. Bayrak, devletin hakimiyetini, bağımsızlığını ve şerefini temsil eder ve bu sebepten saygı gösterilir.

İlk çağlardan beri tüm uluslar kendilerini temsil eden sembolleri kullana gelmiştir, sonuçta devleti temsil eden bayrak ve silahlı kuvvetlerin onur timsali olan sancaklar ortaya çıkmıştır. Bayrak ve sancaklar ulusların moral ve övünç kaynağı olduğu gibi, özgürlüğün de simgesi olmuştur.

Bayrak eski Türk devletlerinin her şeyi idi Bayrak eski Türk devletlerinin her şeyi idi. Bağımsızlık bayrakla belirirdi. Komutanların ve boy beylerinin Türk halkları içindeki itibarı ve saygıları da yine bayraklarının şekline ve sayısına göre tayin edilirdi. Uğur ve başarı, ancak onun dalganan saçaklarında görülürdü.

Rengini kanımızdan, ay yıldızını göklerden alan bayrağımız uğruna nice Türk evladı canlarını savaş meydanlarında feda etmiştir.

Atatürk İzmir’in kurtuluşunda halkın coşkun gösterileri arasında kalacağı evin önüne gelince, kapının önüne serilmiş bayrağı görünce durdu, Bu ipekten kocaman bir Yunan bayrağı idi. Üzerine basılarak geçilecek bir yol halısı gibi serilmişti. Kapıdaki kalabalık halk yalvarıyordu: - Buyurunuz, geçiniz. Bizim öcümüzü alınız! Yunan Kralı, bu evden içeri, bizim bayrağımıza basarak girmişti. Siz lütfedin. Bu karşılıkla o lekeyi silin! Burası sizin şehrinizdir. Bu ev sizin evinizdir. Bu hak sizindir. Atatürk, o yerde serili bayrağın önünde, bulunduğu noktada kaldı. Çevresindekilere tatlılıkla baktı. - O, geçmişse hata etmiş. Bir ulusun bağımsızlık simgesi olan bayrak çiğnenmez. Ben onun yanlışını tekrar edemem.

EN YÜKSEKTE DURAN TÜRK BAYRAĞI En yükseği Ankara Cebeci'deki 50 EN YÜKSEKTE DURAN TÜRK BAYRAĞI En yükseği Ankara Cebeci'deki 50. yıl parkındadır. 300 metrekare büyüklüğündeki en yüksek Türk bayrağının direk uzunluğu 100 metredir.

EN BÜYÜK TÜRK BAYRAĞI Mersin'in Toroslar Belediyesince, yaklaşık 5 ton boya kullanılarak Toros dağlarının kente bakan yüzünde işlenen, 4.532 metrekare alanı kaplayan Türk bayrağıdır.

AZERBAYCAN TUNUS

BAYRAK KUMAŞLARI BAYRAKLIK KUMAŞ POLYESTER KUMAŞ ALPAKA KUMAŞ PONJE KUMAŞ SATEN KUMAŞ BAYRAKLIK KUMAŞ

POLYESTER KUMAŞ (RAŞEL-AVRUPA) ÖZELLİKLERİ VE KULLANIM ALANLARI; Türkiye de önceleri alpaka kumaş kullanılırdı. Avrupa kumaşın gözenekli ve parlak bir yüzey özellikleri olması ve alpaka kumaşa göre daha az maliyetli olması nedeniyle günümüzde gönder bayraklarında ve açık alanlarda kullanılan tartışmasız en iyi kumaş türü olmuştur. Rüzgarı gözenekleri arasından geçirebilme özelliğinden dolayı bayrak dalgalanır. Bu neden ile geç yıpranır. Baskının arkaya geçme özelliği vardır. Logo baskısını net gösterir. Dış mekan kullanımında en dayanaklı kumaş cinsidir.

ALPAKA KUMAŞ ÖZELLİKLERİ VE KULLANIM ALANLARI; Genellikle devlet ve askeri kurumlarda kullanılan bayrak kumaş cinsidir. Kaliteli ve çok dayanıklı bir kumaş cinsi olmasına rağmen pahalıdır. Raşel kumaş gibi parlak değildir mat bir yapıya sahiptir

PONJE KUMAŞ ÖZELLİKLERİ VE KULLANIM ALANLARI; Ucuz ve az süreli organizasyonlarda kullanılan bir kumaş cinsidir. Genellikle spor karşılaşmalarında ve dış mekanlarda parti bayrakları olarak üretimi yapılır.

SATEN KUMAŞ ÖZELLİKLERİ ve KULLANIM ALANLARI; Genellikle iç mekanlarda kullanılan diğer kumaşlara göre en ağır ve sık dokumaya sahip parlak kumaş cinsidir. Şirket flama makam bayrakları vb. gibi kullanım yerleri mevcuttur. Sık yapısı nedeniyle arkaya baskı geçmez. Empirme, serigrafi transfer baskıya uygundur. Makine yani dijital baskı için patlı kumaş üzerine baskı yapılırken masa bayrakları için kristal saten kumaş kullanılmaktadır.

Bayrak dediğin kardeş, kanın kırmızısı, temizliğin akı Bayrak dediğin kardeş, kanın kırmızısı, temizliğin akı. Bayrak dediğin kardeş göğe doğru yükselen ses, parıldayan yıldız. Bayrak dediğin kardeş, elde onur, göğüste taşınan kutsal emanet. Bayrak dediğin kardeş, bağımsızlık, özgürlük, yaşamın kendisi. Bayrak dediğin kardeş, öpüpte başına koyacağın dedemin tarihi Bayrak dediği kardeş, vatanın her köşesinde salınan gelin. Bayrak dediğin kardeş.....SEN, BEN, O, HEPİMİZ, TÜRK MİLLETİ.