DEVLETLER HUKUKU PROF.DR.ABDULLAH DEMİR
ÜLKE KAVRAMI İslam hukukunda din temelli ülke anlayışı hâkimdir Darü’l-İslam-Darü’l-Harp İki İslam ülkesinin arasında olmayan açık denizler ve çöller de darülharp sayılır Darü’l-harp kavramı Ortaçağda devletlerarası ilişkilerde savaş halinin esas olması ile ilgilidir “Barış hayırlıdır”
İslam ülkesi ile barış anlaşması yapmış olan ülkelere ise darüssulh denilmektedir Gayrimüslimlerin yaşadığı beldede cuma, bayram, ezan gibi İslami hükümler uygulanmaya başladığında orası darülislam olur Darülislamın darülharbe çevrilmesi için orada İslami hükümlerin uygulamasına son verilmesi şarttır Bir İslam ülkesi gayrimüslimler tarafından işgal edilse ancak İslami hükümlerin uygulanmasına son verilmese, orası darülislam olmaya devam eder
Darülharpte İslam Hukukunun Uygulanması Hanefilere göre Müslümanların darülharpte işledikleri suçlara İslam ülkesinde ceza verilmez. Diğer üç mezhebe göre ise ceza hükümlerinin uygulanmasında darülislam ile darülharp farklılığı yoktur Hanefi mezhebine göre darülharpte Müslümanların gayrimüslimlerden faiz alması ve onlara dinen satılması yasak maddeler satması caizdir Hanefilerden Ebu Yusuf'a ve diğer üç mezhebe göre ise söz konusu muameleler darülislamda olduğu gibi darülharpte de haramdır Darülharpte İslamiyeti kabul eden harbilerin namaz, oruç, zekat gibi dini hükümleri bilmemeleri mazur görülmekte Müslümanların darülharpte yaşayan harbilere silah, demir, zimmi köle, yük hayvanı gibi savaş aletleri satmaları caiz değildir
SAVAŞ HUKUKU Barış kural, savaş istisnadır İslamda esas itibari ile insan masumdur ve insan kanının akıtılması haramdır Savaşın Sebebi: düşmanın saldırılarını püskürtmek, zulme engel olmak ve din özgürlüğünü sağlamak Savaşın sebebi zorla İslam dinini kabul ettirmek değildir Azınlıkta kalan Şafii ve Zahiri mezhepleriyle, bazı Maliki ve Hanbeli hukukçularına göre ise savaşın sebebi küfür, yani İslamiyeti kabul etmemektir
Savaş yapılabilecek kesimler 1.Gayrimüslimler 2.Mürtedler 3.İsyancılar 4.Yol Kesenler
Savaşın Hükmü Kural olarak savaşın hükmü farz-ı kifayedir. Savaşın farz-ı kifaye olduğu durumlarda bu görevi yapacak kişinin Müslüman, ergen, hür ve erkek olması, vadesi gelmiş borcu bulunmaması, beden ve ekonomik gücünün yerinde olması, anne ve babasının iznini alması şarttır. Borçlular, anne babasının iznini almamış olanlar, hizmetçiler, kadınlar, küçükler, deliler, hastalar, özürlüler seferberlik hali dışında savaşmakla yükümlü değillerdir. Düşman bir İslam ülkesine saldırırsa o ülkeyi savunmak için seferberlik ilan edilir ve savaşmak herkes için farz-ı ayn olur
Savaşın Kuralları 1.Savaş halinin gerektirdiği bazı istisnalar dışında barış halinde helal ve haram olan şeyler savaş halinde de helal ve haramdır. 2.Askeri amaçlarla ve düşmanı yanıltmak için hilelere başvurulabilir. 3.Savaşa katılmayan kadın, çocuk, akıl hastası, özürlü, hasta, yaşlı, din adamı, çiftçi, işçi ve iş adamlarının öldürülmesi yasaktır.
6.Karşı taraf Müslüman rehineleri öldürse bile düşman rehineleri öldürmek yasaktır. 4.Düşman askerlerini yakmak veya cesetlerini tahrip etmek yasaktır. 5.Kadınlara tecavüz etmek ve onlarla gayrımeşru ilişki kurmak yasaktır
7.Yağmada bulunmak yasaktır. 8.Beslenme ihtiyacını gidermek ve düşmanın savaş gücünü kırmak amacı dışında bitkileri ve hayvanları yok etmek yasaktır. 9.Her gayrimüslim savaş sırasında veya zimmet anlaşması imzalamamışsa savaş sonunda esir alınabilir
Savaşın Sona Ermesi 1.Düşmanın İslam dinini kabul etmesi 2.Düşmanın yenilmesi ve ülkelerinin feth edilmesi 3.Düşmanın kendi dinlerinde kalarak cizye ve haraç vermeyi kabul etmesi 4.Barış anlaşması yapmak suretiyle savaş sona erer.
Ganimetler Müslümanlar savaşı kazandıklarında düşmanın malları ile esirleri ganimet kabul edilir. Ganimetin beşte biri Hz. Peygamber aleyhisselatü vesselama, akrabalarına, fakirlere, yetimlere ve parasız yolculara aittir. Hz. Peygamber aleyhisselatü vesselamın akrabalarının hissesi ise Hanefi mezhebine göre sadece fakir olanlarına verilmeye devam edilir. Ganimetin beşte dördü ise savaşa katılan mücahidlere dağıtılır. Atlı askere iki hisse verilir.
Ayrıca asker öldürdüğü düşman askerinin silah ve diğer eşyasının da maliki olur. Savaş sırasında kumandan askeri teşvik etmek için yağma izni verebilir. Ganimet dağıtılırken şehidin payı mirasçılarına verilir Gayrimenkul olan ganimetler ise beşte biri devlet hissesi olarak ayrıldıktan sonra kalanları ya savaşa katılan mücahidlere paylaştırılır ya da mülkiyeti devletin elinde tutulup kullanım hakkı vatandaşlara bırakılır
Esirler 1.Fetihten önce elde edilen esirleri öldürebilir. Fetihten sonra ele geçirilenleri öldüremez. 2.Esirleri köle yapıp beşte biri Beytülmala, beşte dördü de mücahidlere dağıtabilir 3.Ebu Yusuf ve İmam Muhammed'e göre esirler Müslüman esirlerle mübadele edilebilir. 4.İhtiyaç varsa fidye karşılığı serbest bırakılabilir. 5.Hanefilere göre esirlerin fidyesiz salıverilmeleri, cizye ve haraç vererek hür zimmiler olmaları mümkündür
ANLAŞMALAR Düşman çok güçlü ise ve onlardan Müslümanlara zarar geleceği anlaşılıyorsa barış anlaşması yapılabilir Barış anlaşması süreli olabileceği gibi süresiz de olabilir. Barış anlaşması ile düşmandan savaş tazminatı alınabilir ve verilebilir Barış anlaşması süreli veya süresiz yapılabilir Süresiz barış anlaşması geçerli sebeplerin varlığı halinde sona erdirilebilir