ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN UYUM ve DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
STRES SINAV KAYGISI KARACASU LİSESİ Rehberlik Servisi.
Advertisements

DEZAVANTAJLı ÇOCUKLARDA EĞITIM HAKKı YENI ORHANLı ORTAOKULU – ÖZGÜR KAYA.
BUILDING STRONG SCHOOL-FAMILY-COMMUNITY RELATIONSHIPS LLP No: RO1-GRU AİLE İÇİ DİSİPLİN VE OKUL AİLE İŞBİRLİĞİNİN ÖNEMİ.
OKULA UYUM OKUL FOBİSİ. Okul Fobisi Değil, Anneden Ayrılma Korkusudur.
OKUL FOBİSİ AİLE SUNUSU. OKUL FOBİSİ NEDİR? Çocuklarda bir endişe nedeniyle okula gitmek istememe ve gitmeme durumu; okul fobisi olarak adlandırılmaktadır.
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu nedir ? 2. Ne sıklıkla görülür ? 3. Tanısı nasıl konulur ? 4.
ERGENLIK, STRES VE AILE Büşra ATICI Rehber Öğretmen.
AİLELERLE İŞBİRLİĞİ.
SOSYAL GELİŞİM Öğr. Gör. İdris KARA.
SINAVLARDA YAŞANAN KAYGININ AZALTILMASINA YÖNELİK VELİLERE ÖNERİLER.
ERGENLİK DÖNEMİNDE GÖRÜLEN PSİKOLOJİK PROBLEMLER.
Prof. Dr. İnayet Aydın Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi
Yaşlara Göre Oyunda Görülen Değişim
KİRAZ ORTAOKULU REHBERLİK SERVİSİ
Gelişimi Etkileyen Faktörler
HAZIRLAYAN Ayşe ŞEBBOY Psikolojik Danışman Şahin İlköğretim Okulu.
İlköğretim Okulu Veli Toplantımıza HOŞGELDİNİZ
Ebeveyn - Ergen iletişimi Özel Balıkesir Fırat Lisesi
Çocuklarda Davranış Ve Uyum Sorunları
Dışa Atım Bozuklukları
AİLELERİN YAŞADIKLARI SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Aile İçi İletişim İle Çocuğunuzun Sorunlarını Çözebilirsiniz!!!
OYUN VE OYUNCAĞIN ÇOCUK GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİLERİ
Erken çocukluk döneminde fen ve matematik kavramlarının gelişimi
AKRAN BASKISI ve ÇATIŞMA ÇÖZME
ERGEN AİLE İLİŞKİLERİ.
ÖFKE KONTROLÜ ZORBALIK
REHBERLİK SERVİSİ.
Ödev yapma alIşkanlIğI
SINAV KAYGISI VE BAŞA ÇIKMA YOLLARI.
Davranım Bozuklukları ile Etkili Biçimde Başa Çıkma
Hazırlayanlar Psk.Dan.Nazan MUTLU Uzm.Psk.Dan.Sinem TARHAN
CESARETLENDİRME ve ÖVGÜ
ÇOCUKLARDA OKUL BAŞARISIZLIĞI
ENKOPREZİS Gelişimsel olarak sfinkter kontrolünün kazanıldığı yaşa gelinmesine karşın dışkının istemli ya da istem dışı olarak, yineleyen bir biçimde uygunsuz.
II.BÖLÜM GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR
AİLE İÇİ İLETİŞİM VE OKUL BAŞARISI F.Birsen OLGUN Rehber Öğretmen.
Ne denli az şeyiniz kalırsa, kaygılanacak o kadar az şeyiniz olur
PPT 6 Kapsayıcı bir eğitim için nasıl bir sınıf yönetimi yaklaşımı benimsemeliyim? Sınıfında Yabancı Uyruklu Öğrenci Bulunan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin.
Uzm.Psk.Dan.Sinem TARHAN
Özgüvenli Çocuk Yetiştirme Seminerini
KAYNAŞTIRMA EĞİTİMİ.
CEYLANPINAR ANADOLU LİSESİ
AİLENİN OKUL BAŞARISINA KATKISI
SarIyer beledİyesİ gençlİk eğİtİm merkezİ Aİle-eğİtmen buluŞmasI
SINAV KAYGISI VE BAŞA ÇIKMA YOLLARI.
OKULA UYUM ve VELİLERE ÖNERİLER
PENDİK REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
Eğitim Öğretim Yılı Rehberlik Servisi ‘ÇOCUĞUM OKULA BAŞLIYOR ‘ konulu veli seminerine hepiniz HOŞGELDİNİZ…
ZEE ZİHİN ENGELLİLERE BECERİ VE KAVRAM ÖĞRETİMİ
Sağlık Bilimleri Fakültesi
DAVRANIŞ VE UYUM BOZUKLUKLARI
Psikolojik Danışman M. Fatih ALAGÖZ
ÇOCUKLARIMIZIN MUTLU VE BAŞARILI OLMASI İÇİN…
Psikolojik Danışma ve Rehberlik
ERGENLİK DÖNEMİ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ
VELİ SEMİNERİMİZE HOŞGELDİNİZ

AİLE TUTUMLARI.
Gelişim ve Temel Kavramlar
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
ÖZEL DURUMLARDA( HASTALIK-KAZA) PSİKOLOJİK DESTEK
ÇOCUKLARDA ÖĞRENME ve DAVRANIŞ SORUNLARI
Yrd. Doç. Dr. Şükrü KEYİFLİ
BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ
ALAN TERCİHLERİ VE MESLEK SEÇİMİ
DUYGUSAL ETKİLKEŞİM EKSİKLİĞİ ve DAĞILMIŞ AİLE
SINAV KAYGISI VE ÇOCUK RUH SAĞLIĞI
Sunum transkripti:

ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN UYUM ve DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI

Aile ve çevre kaynaklı bazı problemler çocuklarda bazı uyumsuz davranışların görülmesine neden olur. Aile içi problemler, hatalı anne baba davranışları bu davranışlara eşlik eden çözülemeyen problemler çocukta davranış bozukluğuna neden olur.

Uyum bozukluğu hakkında karar vermeden önce, davranışın sıklığı ve çocuğun yaşı itibariyle ilgili davranışı göstermesinin doğru olup olmadığı izlenmelidir.

UYUMSUZLUK ÇEŞİTLERİ DUYGUSAL BOZUKLUKLAR DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI ALIŞKANLIK BOZUKLUKLARI

DUYGUSAL BOZUKLUKLAR KORKULAR BAĞIMLILIK KAYGILI ÇOCUK KEKEMELİK TİK

KORKULAR... Korku canlı varlıkların, görünen ve görünmeyen tehlikeler karşısında gösterdikleri en doğal tepkidir.

OKUL KORKUSU Okul korkusu yaşayan çocuk derslere girmek istemez, karnının ağrıdığını, midesinin bulandığını söyler…-

OKUL KORKUSUNUN NEDENLERİ: Başarı kaygısı sonucu görülebilir. Çocuğunu aşırı bağımlı yetiştiren ailelerin çocuklarında görülür

OKUL KORKUSU NASIL YENİLEBİLİR? Çocuk suçlanmamalı, okula gitmesi gerektiği uygun bir dille anlatılmalıdır. Okula bir süreliğine çocukla birlikte ailesi de gelebilir. Birkaç günde bu korku geçmiyorsa bir uzmanla görüşülmelidir.

BAĞIMLILIK Kimi zaman sıkılganlık ve çekingenlik o dereceye gelir ki, çocuk aile üyeleri dışında hiç kimseyle konuşmaz.Yabancıların yanında dilsiz gibi davranır.

KAYGILI ÇOCUK Kaygılı çocuk çabuk üzülen, çabuk heyecanlanan çocuktur KAYGILI ÇOCUK Kaygılı çocuk çabuk üzülen, çabuk heyecanlanan çocuktur. Hep gergin ve hep tedirgindir

KEKEMELİK Kekemelik, çocuğun yaşına ve lehçesine uygun gelişimsel olarak çıkartması beklenen konuşma seslerini çıkartamaması, konuşmanın olağan akıcılığında ve zamanlama örüntüsünde bozukluk olması durumudur.

KEKEMELİK Kekemelik, yedi yaşından önce ortaya çıkan bir konuşma bozuklugudur. Genellikle 3-4 yaşları arasında başlar.

KEKEMELİĞİN NEDENLERİ Korku,aşırı heyecan,kaygı Aşırı baskı gördüğünde ve eleştirildiğinde, aşağılandığında Anne-babanın gereğinden fazla disiplin uygulaması Travmatik yaşantılarda. Örn: Deprem, boşanma, ölüm, kaza, şiddet vb. Gelişim dönemi üzerinde sorumluluk ve olgunluk beklendiğinde

KEKEMELİĞİN TEDAVİSİ Önce bireyle görüşülmeli, psikolojik durumu hakkında bilgi edinilmeli Düzgün konuşması için zorlanmamalı, konuşurken sabırla dinlenmeli Yetersizliğini pekiştirecek tutumlardan kaçınılmalı(alay etme) Ailenin katı,kuralcı tutumu gevşetilmeli Belli bir yaştan sonra nefes , konuşma, ritim egzersizleri yapılmalı. Çocuğun durumuna eşlik eden kaygı durumlarını azaltmak için de ilaç tedavisi verilebilir.

KEKEMELİK KONUSUNDA AİLEYE ÖNERİLER Kekemelik konusunda yaşadığınız gerginliği ve endişeyi bir kenara iterek çocuğunuza nasıl yardım edebileceğinizi düşünün. Çocuğunuzun konuşmalarını düzeltmesi konusunda baskıcı olmayın. Çocuğunuz konuşurken sabırla cümlesinin bitmesini bekleyin. Siz ne anlatmak istediğini onun yerine söylemeyin.

Çocuğunuza kısa cevaplı sorular sorarak konuşmaya teşvik edin, Çocuğunuza sizin için ne kadar değerli olduğunu hissettirin, Çocuğunuzla mümkün olduğu kadar çok vakit geçirin,

Çocuğunuzun kekemeliği ile alay ve taklit etmeyin, Konuşmanızla ve okumanızla çocuğunuza iyi bir model olun. Yavaş, anlaşılır ve yumuşak bir tonda okuyup konuşun, İletişiminizi güçlü kılarak hissettiklerini sizinle paylaşmasını sağlayın,

Uzman ve okulla işbirliği içinde olun ve ortak hareket edin, Başkalarıyla kıyaslamayın, Çocuğun kendine olan güvenini pekiştirmek için küçük sorumluluklar verin ve başarılı olduğu alanlara yönlendirin,

TİKLER Tikler(Seyirceler), erkek çocuklarda daha sıklıkla görülen bir gerginlik belirtisidir.

NEDENLERİ Yeterli sevgi ve ilgi göstermeme Yetenekleri üzerinde zorlama Sürekli kardeş ve arkadaşlarıyla kıyaslama Aşağılama. Hor görme Taklit Birden yaşanan aşırı korku, coşku, öfke, acı vb. durumlarda

TİK NASIL ORTADAN KALDIRILABİLİR? Çocuğun doğal gelişim süreci göz önüne alınmalıdır. Çocuğun benlik saygısını zedeleyecek davranışlardan kaçınılmalı Pedagog veya psikiyatristten yardım alınmalı,nedenleri ortaya çıkarılmalı

DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI Yalan söyleme Saldırganlık İnatçılık Hiperaktivite ve Dikkat eksikliği

YALAN Yalan, insanları aldatmak amacı ile uydurulmuş kasıtlı davranış veya sözdür.

NEDENLERİ Çocuğun aşırı baskı altında tutulması,isteklerini büyüklere sezdirmeden gerçekleştirmek zorunda kalması, Çocuğa fazla karışılması,çocuğun dünyasına ait her şeyin öğrenilmek istenmesi, Büyüklerin söylediği yalanlar(Model olma) Grup içinde statü kaybetme endişesi İlgi çekmek

Çocuğa şiddet uygulanması, Ailenin çocukla olan iletişiminin bozuk olması, Çocuğun sık sık eleştirilmesi ve başkalarıyla kıyaslanması, Çocuğun mükemmelliğe zorlanması,

YALAN KONUSUNDA AİLEYE ÖNERİLER Çocuklarınıza kötü örnek olmayın. Aşırı tepki göstermeyin. Çocuklarınızdan başaramayacakları şeyler beklemeyin Çocuğa doğruluğun yararları öğretilmeli Aşırı baskı yapılmamalı

Baskıdan kaçının ve koyduğunuz kurallarla çocuğunuzun yaşamını fazla sınırlamayın. Çocuğunuzu araç olarak kullanmayın (Örn; anne yada babanın çocuğa yalan söyletmesi. Annenin "bu yaptığımızı baban duymasın" demesi)

Çocuğunuzu başka çocuklarla kıyaslamayın. Çocuğunuzun istek, sıkıntı, kaygı ve endişelerini sizinle konuşabilmesini sağlayın.

ÇALMA Okul çağında yinelenen çalmalar üzerinde daha önemle durulmalıdır.Çocuk ve aile yönünden nedenler araştırılmalıdır.

ÇOCUK NEDEN HIRSIZLIK YAPAR? Özgüvenini arttırmak Çocuğa yeterince harçlık verilmemesi İlgi çekmek Mülkiyet kavramının iyi gelişmemiş olması,çevredeki örnekler İntikam almak Özdeşleşmek

HIRSIZLIK NASIL ÖNLENEBİLİR Mülkiyet kavramının iyice öğretilmesi Örnek oluşturma Aile içinde iletişim azsa,güçlendirilmesi İhtiyaçlarını karşılayacak ölçüde harçlık verilmeli Etrafta cezbedici eşyalar bırakılmamalı Çocuğun mutlaka kendisine ait birkaç parça eşyası olmalı Aşırı tepki gösterilmemeli,fiziksel cevap verilmemeli Aldığı eşyayı geri vermesi sağlanmalı,kendisi özür dileyerek vermeli

SALDIRGANLIK Saldırganlık, çocuğun genellikle kendi akranlarına ve başkalarına vurması, ısırması, tekmelemesi, eşyaları fırlatması ve tükürmesi gibi zarar vermeyi hedefleyen davranışlarda bulunmasıdır. Genellikle, erkek çocuklar daha saldırgandırlar. Anlaşmazlıklarını dövüşerek çözme yoluna giderler

SALDIRGANLIĞIN NEDENLERİ Saldırgan davranışların ebeveynler tarafından ödüllendirilmesi Çocuğun yetişkinlerden katı ceza, anlayışsızlık ve yetersiz sevgi görmesi

SALDIRGANLIĞIN NEDENLERI Televizyonun ve kitle iletişim araçlarının olumsuz etkisi Olumsuz Anne-baba tutumları Aile içi şiddet

SALDIRGANLIK KONUSUNDA AİLEYE ÖNERİLER Çocuğa saldırganlık konusunda model olmayın. Saldırgan davranışlara tolerans göstermeyin. Saldırgan davranışlar kesinlikle dayakla cezalandırmayın.

Çocuk gergin ve sinirliyken onunla tartışmayın, sakinleşmesini bekleyin, daha sonra davranışı ile ilgili konuşun. Çocuğa sosyal olgunluğuna uygun çeşitli sorumluluklar verin, başarma duygusunu yaşamasını sağlayın.

Çocuğun dışarıda oynamasına izin verin. Bu çocuğun gerilimini azaltır ve enerjisini boşaltır. Çocuğa saldırgan davranışlar ile isteklerini elde edemeyeceği,böylece isteklerini de kaybedebileceğini görüp,yaşamalı Olumlu davranışı görüldüğünde mutlaka ödüllendirilmeli

Çocuğa şiddet içeren televizyon programları seyrettirmeyin. Çocukla mümkün olduğunca daha çok ve kaliteli zaman geçirin.

İNATÇILIK Anne-babaların en çok dile getirdikleri problemlerden biridir inatçılık. Çünkü her yaş döneminde görülür. 2-3 yaşlarında ilk görülmeye başlar. Ergenlikte de ortaya çıkar. Varlıklarını ve bağımsızlıklarını kabul ettirmeye başlamaları yanı sıra keşfetme merakları bu inatlaşmaları tetikler. Çocuklar sadece anne-babalarıyla değil çevresindeki diğer insanlarla da inatlaşmaya girer.

İNATÇI ÇOCUK İnatçı çocuk saldırganlığını pasif direniş yoluyla ortaya koyan çocuktur.

İNATÇILIĞIN NEDENLERİ Anne ve babanın çocuğa karşı tutumlarının tutarlı olmaması, Örneğin; Annenin “evet” dediği bir konuda babanın “hayır” demesi Çocuğun ilgi ve ihtiyaçlarının zamanında karşılanmaması, Çocuğa ihtiyacı olan bağımsızlık duygusunun verilmemesi,

İNATÇILIK KONUSUNDA AİLEYE ÖNERİLER Anne-baba olarak ortak tutumlar geliştirin, Çocuğunuza karşı öfkeli ve tepkili yaklaşmayın, Çocuğunuzun istediklerini inatlaşmadığı zamanlarda yerine getirin, Çocuğunuza istediği şeyi neden yapamayacağınızı açık ve anlaşılır bir dille anlatın,

Kurallarınızı uygularken tutarlı ve kararlı olun, Çocuğunuzun inadı devam ettiği durumlarda dikkatini başka yöne çekmeye çalışın, Asla çocuğunuzla bir güç ve inat savaşına girmeyin,

Çocuğunuza seçenek sunarak seçme şansı verin, Her şeyden önce bu durumda soğukkanlılığınızı korumaya çalışın. Derin bir nefes alın ve içinizden "O sadece bir çocuk" deyin, Sahada olmadığınızı ve futbol oynamadığınızı unutmayın; her ikiniz de kazanabilir, her ikiniz de amacınıza ulaşabilirsiniz,

DİKKAT EKSİKLİĞİ, HİPERAKTİVİTE Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite beraberinde öğrenme güçlüğü de gösterebilen bir davranış sorunudur. Bir kişide DEHB olduğunu söyleyebilmek için Dikkat Eksikliği, Aşırı hareketlilik ve dürtüsellik belirtilerinin 7 yaşından önce ve birden fazla ortamda (okul-ev) görülmesi, sürekli olması ve kişinin yaşamını etkilemesi gerekir. Tüm çocukların %3’ünde görülür. Erkeklerde daha sık rastlanır. Ergenlik döneminde belirtilerde azalma olur fakat tamamen yok olmaz

HİPERAKTİVİTENİN NEDENLERİ Nedenleri tam olarak tespit edilemese de; Aileden birinde hiperaktivite olması, Çocuğun beynindeki (mesaj alış verişini gerçekleştiren) kimyasallarındaki sorunlar,

Doğum veya doğum sonrası beyin dokusunda olan zedelenmeler, Çocuklarda görülen çocukluk çağı rahatsızlıkları ve gelişimsel problemler gibi nedenler hiperaktiviteye sebep olur.

HİPERAKTİVİTE ÖN PLANDAYSA Kıpır kıpırdır, Oturduğu yerde duramaz, Gereksiz yere sağa sola koşturur, eşyalara tırmanır.

Sakince oynamakta zorlanır, Sürekli hareket eder, Çok konuşur,

DİKKAT EKSİKLİĞİ ÖN PLANDAYSA Bunlardan asgari 6’sının birden fazla ortamda en az 6 aydır görülüyor olması durumunda dikkat eksikliği olabileceği düşünülür. Belirli bir işe ya da oyuna uzun süre dikkatini vermekte zorlanır. Dikkati kolayca dağılır. Basit hatalar yapar.

Başladığı işi bitiremez. Kendisiyle konuşulurken dinliyormuş gibi görünür. Görev ve etkinlikleri düzenlemekte zorlanır.

Yoğun zihinsel çaba gerektiren işleri yapmaktan kaçınır Yoğun zihinsel çaba gerektiren işleri yapmaktan kaçınır. (ev ödevi, okul aktiviteleri gibi) Etkinlikler için gereken eşyaları kaybeder. Günlük etkinliklerde unutkandır.

DEHB KONUSUNDA AİLEYE ÖNERİLER Sorunu çözebilmek için öncelikle sorunun varlığını kabullenin. Çocuğunuza karşı aşırı otoriter veya aşırı hoşgörülü davranmayın. Çocuğunuzun günlük yaşantısındaki aktiviteleri (kahvaltı, oyun, yemek, uyku saatleri gibi) mutlaka planlayın.

Aşırı kalabalık ortamlardan mümkün olduğunca uzak tutun. Asla şiddet uygulamayın. Çocuk, çok fazla uyaranın bulunduğu ortamlardan uzak tutulmalı, Çocuğunuzla göz iletişimini sık kullanın.

Talimatlarınızı ve isteklerinizi kısa cümlelerle ifade edin Talimatlarınızı ve isteklerinizi kısa cümlelerle ifade edin. Aynı anda birden fazla şey istemeyin. Olumlu davranışlarını mutlaka pekiştirin. Çocuğunuzun doktoru ve öğretmeni ile mutlaka işbirliği içerisinde olun. Çocuğunuzu sportif faaliyetlere yönlendirin.

ALTINI ISLATMA Altını ıslatmayı, tekrarlayıcı nitelik taşıyan istem dışı idrar kaçırma olarak tanımlayabiliriz.

DIŞKI KAÇIRMA İlkokul yaşlarında süregitmesi, önemli bir ruhsal bozukluğun belirtisidir.

ALTINI ISLATMANIN NEDENLERİ Genellikle %75 kalıtımsal olduğu bilinmektedir Organik bozukluklar; Mesane kapasitesinin yeterli olmaması, ağır uyku, böbrek ve bağırsak bozuklukları gibi,

Psikolojik faktörler: Kaygının bilinçdışı ifade edilmesidir. Travmatik yaşantılar etkiler. Örn: Deprem, boşanma, ölüm, kaza, şiddet vb.

Çocuğun sık sık üşütmesi, Yanlış ve baskıcı tuvalet eğitimi verilmesi. Örn: Anne-babanın çocuğu zamanında tuvalete götürmemesi ve çocuk altına yaptığında dövülmesi, korkutulması,

NEDENLERİ Kardeş kıskançlığı Böbrek ve bağırsak bozuklukları Ağır uyku Aşırı kaygı Anne-babaya karşı duyulan bir öfkenin bilinçdışı yolla dışarıya çıkışı Aşırı titiz bir annenin baskılı tuvalet eğitimine karşı bir tepki Ailede ölümler,ayrılıklar,geçimsizlikler Okuldaki başarısızlık Aşırı koruyucu ailelerde bebek kalma eğilimi Duygusal yoksunluk

NASIL ÖNLENEBİLİR? Öncelikle uzman bir doktora götürülmeli nedenin fiziksel bir sorun olup olmadığı belirlenmelidir. Sorun fiziksel ise ona yönelik ilaç tedavisi uygulanmalı Sorun psikolojik ise psikoterapiden yararlanılmalıdır. Altını ıslatma gece oluyorsa çocuk gündüz uykusuna alıştırılmalı Bu problemi olan çocuklara kafein içeren içecekler verilmemeli Davranış tedavisi uygulanabilir. Uyuma alışkanlıklarını değiştirmek

ALTINI ISLATMA KONUSUNDA AİLEYE ÖNERİLER Öncelikle çocuğunuzu mutlaka bu konuda uzman bir doktora götürün, Çocuğunuzun tıbbı tahlillerini mutlaka yaptırın ki sorunun biyolojik mi psikolojik mi olduğu anlaşılsın, Çocuğunuza karşı kesinlikle baskıcı ve cezalandırıcı yaklaşmayın,

Onunla alay edip başkalarına söylemekle tehdit etmeyin, Çocuğunuza bunun bir sorun olduğunu ama üstesinden gelinebilecek bir sorun olduğunu anlatın, İletişiminizi güçlendirerek yaşadığı duyguları sizinle paylaşmasını sağlayın,

Çocuğunuzu başkalarıyla kıyaslamayın, Önlem amacıyla da olsa kesinlikle bez bağlamayın, Çocuğunuzun bu sorununu tüm yaşamına ve kişiliğini mal etmeyin,

TIRNAK YEME Ruhsal gerilim, sıkıntı veya saldırganlık duygularının açığa vurulmadığı durumlarda, çocuğun kendi kendine yönelik saldırganlık dürtüsünün bir belirtisi olarak kabul edilir. Huzursuz çocuklarda sıklıkla rastlanır.

TIRNAK YEME NEDENLERİ Yeterli sevgi ve ilgi görememe ya da aşırı koruma Taklit Kıskançlık(özellikle anne-babanın ayrımı) Çocuğu tedirgin eden bir olay Ailenin aşırı baskısı,azarlama Anne-baba geçimsizlikleri

TIRNAK YEME KONUSUNDA AİLEYE ÖNERİLER Çocuğunuza karşı baskıcı ve eleştirel yaklaşmayın. 3-4 yaşına kadar görmezlikten gelin. Çocuğunuza tırnak yediği için şiddet uygulamayın. Çocuğunuza ellerini meşgul edecek uğraşlar verin. Zarar vermeyen şeyler; mesela acı oje sürün

Çocuğunuza bu alışkanlığın üstesinden gelebileceğine inandırın. Çocuğunuzun hangi durumlarda tırnak yediğini belirlemeye çalışın. Çocuğunuz kendine olan güvenini pekiştirin. Başarılı olduğu alanlara dikkatini çekin. Tırnak bakımının çocuğun kendisine yaptırılması

Çocuğunuzu korku, kaygı yaratacak durumlardan uzak tutun Çocuğu azarlamak, korkutmak, ceza vermek gibi zorlayıcı yöntemler uygulamayın.

PARMAK EMME NEDENLERİ Emme içgüdüsünün yeterince doyurulamaması Yeni dişlerin çıkması Zorluklar karşısında utanma ve sıkılma belirtisi olarak

PARMAK EMME NASIL ENGELLENEBİLİR? Küçük çocuklarda beslenmeye dikkat edilmelidir. Vazgeçirmek için kesinlikle şiddet kullanılmamalıdır. Parmak emmeden aldığı hazdan daha kuvvetli haz verecek elleriyle yapacağı uğraşlar verilebilir.

PSİKOLOJİK DANIŞMAN /REHBER ÖĞRETMEN DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM PSİKOLOJİK DANIŞMAN /REHBER ÖĞRETMEN HATİCE ARSLAN