zahir /batin Ismail Kaplan 17.11.2016 HAAK-BIR
zahir batin Dış ve yüzeysel içi ve merkezi Açık dıs anlami İç anlamı bakmak Hızlı algılamak „Bakar kör“ olmak içi ve merkezi İç anlamı Görmek anlamini kavramak Gönül gözü ile görmek Gözlüye gizli değil! (Erenlerin sözü) Ismail Kaplan
Meyvelerin dış görünüşü Ismail Kaplan
Elma, papaya, avokado Almanya`dakiler icin anlamlari Meksika`dakiler icin anlamlari Sibirya`dakiler icin anlamlari Ismail Kaplan
Meyvelerin içi Ismail Kaplan
zahir ve batin Zahir; yüzeysel anlam, dış görünüş, kabuk, görünebilen varlık. Batın ise; iç anlamı, çekirdek, varlığın öz yapısı ve derinlemesine bakış anlamlarında kullanılmaktadır. Örneğin Papaya meyvesine bakan iki farklı kişiden, bu meyvenin kavundan daha aromalı tadını bileninin aynı zamanda iştahı da artar. Bu meyveyi tanımayan diğeri ise onu bir nevi oluşmamış kabak olarak görecek ve büyük olasılıkla iştahı kapanacaktır. Bu durum bir algı yanılmasıdır. Elmada durum farklıdir. Çok bilinen bir meyve olan elmada algılarımız ortaktır. Elmanın görünen rengi, yuvarlaklığı ve içinin beyaz rengi “zahir” yanını, görünmeyen tadı, kokusu, gıdası ve çekirdeğin yeniden bir elma ağacını oluşturacak marifete sahip olması ise “batın” yönünü oluşturur. Bakmak ve görmek üzerine her insanın gözlemleri olmuştur. Her insan bu gözlemlerinden değişik sonuçlara gidebilir. Örneğin; sarmaşık bitkisi her türlü olağanüstü zor koşullarda duvarlara tutunarak büyür. Bir dalında nokta kadar küçükten el kadar büyüğe kadar yüzlerce yaprağı oluşur. Bu yaprakların her birinin sonbaharda onlarca tür renge bürünmesini aynı anda izleyen insan, “Acaba, Hak`ın yeryüzündeki bir görüntüsü mü?” sorusunu kendi kendine sorabilir. Ismail Kaplan
Sarmasik yapraklari Ismail Kaplan
Tanri Insana 7 yüzle gözükür Tanri olarak Üstad olarak Pir olarak Sevgili olarak Cocuk olarak Kabe olarak Cennetli olarak Tanri sevgisi Bilim sanat sevgisi Yol sevgisi Mutlu yasam sevgisi Cocuk sevgisi Doga sevgisi Tüm insanlari sevmek Ismail Kaplan
Batini görüs örnekleri Bakmak ile görmek çoğu zaman farklı olabiliyor. Bakmak anatomik bir eylemdir. Görmek ise, bakan gözün tespit ettiklerini hafızada var olan bilgiler ışığında anlamak ve hafızaya almaktır. Görmenin birinci boyutu bilinçli bakmaksa; ikinci boyutu da; bizim görmek istediklerimizle bağlantılıdır. İçimizdeki aşk ya da tutku; baktıklarımızdan bağımsız olarak bize yeni boyutlar kazandırır. Ya yeni güzellikler ekleriz Ya da olmayan çirkinlikler ve kötülükler yaratırız. Bunun en belirgin örneği Mecnun`un Leyla`ya olan aşkının, Leyla`ya kavuştuktan sonra da “platonik” olarak devam etmesidir. Zahir dildir, batin gönüldür. Gönül gözü ile görmek için kişinin göz ötesi duyularını kullanabilmesi gerekir. Bu da ancak “dört kapı kırk makam”ın tarif ettiği insan olma sürecinden geçmekle ve “canların ölmezliğine” inancın sonucundaki ermişlikle mümkündür. Böylesi kişiler; Hz. Ali`nin naaşını taşıyan deveyi çeken kişinin de Hz. Ali olduğunu görebilirler. Ya da asılmış olmasına karşın Pir Sultan`ı yedi ayrı yerde görebilirler (hissedebilirler). Aşık Veysel`in belirttiği “güzellik” kendisinin ulaştığı ermişlik sonucundaki aşkının gördüğü güzelliktir. „Güzelligin on para etmez. Su bendeki ask olmasa“ Ismail Kaplan
Yüzeyden derine- algidan anlama dogru Ne olabilir?. Acaba bu mu? Okudugumu yazan kisinin ne demek istedigini anlayabildim mi? Duydugum sey, gercekten söyleyenin söylemek istedigi sey mi? Gördügüm beni aldatmasin? Ismail Kaplan
Batini aciklamalar: Kehf suresi, 65-82 Hz. Musa bir kisiden ilim öğrenmek ister. Bu kisi de kendisi ile birlikte bulunmaya dayanamayacağını, ama isterse görecekleri karşısında açıklama yapana kadar soru sormaması şartı ile birlikte seyahat edebileceklerini söyler. Hızır olduğu söylenen ilim sahibi bu kisi; söz konusu seyahat esnasında bir gemiyi deler, suçsuz bir oğlan çucuğunu öldürür, kendilerine kötü davranılan bir köyde yıkılmak üzere olan bir duvarı karşılıksız tamir eder. Hz. Musa söz vermesine rağmen her defasında müdahale edince, sonunda Hızır olayların iç yüzünü açar ve; gemiyi deldiğini çünkü geminin gittiği yerde bir kralın gemileri zorla aldığını; oğlanı öldürdüğünü çünkü anne babasının mümin kimseler olması sebebiyle oğlanin büyüyünce onlara zararı dokunabileceğini; duvarı tamir ettiğini, çünkü bu duvarın yetim iki çocuğa ait olduğunu ve duvarın altında hazine bulunduğunu, çocukların büyüyüp hazineyi çikarabileceklerini söyler. Ismail Kaplan
Batin ilmi (Led-ün ilmi) mertebeleri Bâtın ilminde Ilm-el-yakin, ayn-el-yakin, Hak-el yakin denilen üç terim vardır. Ilm-el-yakin, Vahdet-i-vücud'u bilgi ile bilmektir, ilim ile Hakki bulmaktır. Ayn-el-yakın, Bilgisini görüş haline getirmektir. Hak-el-yakın, Görüş halinden oluş halıne geçmektir. Bayrami Melamilerden Hacı Bayram bu dereceleri: bilmek, bulmak (icsellestirmek), olmak tarzinda Türkce ifade etmiştir. Bayram özünü bildi Bileni onda buldu Bulan ol kendi oldu Sen seni bil sen seni Ismail Kaplan
Alevilik batini bir inanc sistemidir. Alevilik bedenle degil, canla ilgilenir. Alevilik kutsal yerler yaratmaz, insanla her yer kutsallasir. Alevi inanci yerden ve zamandan münezzehtir (bagimsiz) Alevilik duragan degil, gelisen bir yol ve sürectir. Alevi etik degerleri 4 Kapi 40 Makam`in yarisi görünürse, diger yarisi icseldir/manaya yöneliktir. Ismail Kaplan
Farkli Konzeptimiz var. Sunnitisch-Islamisch Ikilik Cennet (öbür dünyada) -------------- Ten (beden) önemli Zahiri anlami baglayici, yorumsuz Kisisel ibadet Alevi konsepti Birlik /Bir olmak Insan-i kamil olmak (bu dünyada) Güruh-u Naci`ye dahil olmak Canlar ölmez Manaya önem verir. (Her sözün 7 anlami vardir) Toplu ibadet/ secde? Ismail Kaplan
Sembollerle Dört Kapi Gaz lambası (tarif) elma agaci Fitil (gerekli) Şeriat Zahir Dış görünüş Gaz lambası (tarif) elma agaci Tarikat Batın Hisler ve duygular Fitil (gerekli) elma Marifet Akıl ve düşünce Gaz yağı (yagin kimyasal bilesimi) Elmanin beyaz ici Hakikat Aşk ve sevgi Işık (isi ve isik) cekirdek Ismail Kaplan
4 Kapi Özellikleri: Kapılar Sahibi Kamil insan olmanın aşamaları Simgesi: (elementler) özellikleri Seriat (nefs,asilik, küfür ve şirk) Muhammet Abitler (kurallara bagli, ham insanlar) Yel/hava Benim/ senin Tarikat Ali Zahitler (ask ve riza ile ögrenenler) Ates Bizim Marifet Arifler (düsünme yetenegi kazananlar, sirlari bilenler) Su Hakikat Muhipler (gönül gözü acik olanlar) Toprak Ne benim ne senin (Hiç kimsenin) Ismail Kaplan
Dar meydani/ Semah ve kurban meydani Marifet alani Cem alani Post/ hakikat alani T o p l u m T o p l u m Dar meydani/ Semah ve kurban meydani Marifet alani Ceme katilan canlar Tarikat alani Seriat alani esik Ismail Kaplan
Alevi ögretisinden batini örnekler Bilindiği gibi Kırklar ceminde Hz. Ali`nin koluna 40ların eşit olduklarını göstermek için neşter (kılıç) vurulur ve 40ların hepsinin kolundan kan damlar. Hatta orada olmayan Salman`ın kan damlası da Kırkların ortasına düşer. Burada anlatılmak istenen; cemlerimizde her “can”ın eşit değerde olduğunu vurgulamaktır. Cemlerde “Kırklar cemini” temsil etmeye çalışan Aleviler; bu olayı “zahir” bakışı ile değerlendirselerdi, herkesin kan akıtması gerekecekti. Batini bakışta bunun anlamı; cemlerde her canın acısını Ya da sevincini diğer canların da paylaşmak istedikleri ve birinin acı ve sorunu herkesinmiş gibi çözüm aradıkları demektir. Zahiri bakışla Hz. Hüseyin`i anmak isteyen Şiiler; Hz. Hüseyin`e yapılan işkenceleri kendilerine uygulayarak O`nu anmak ve onun acısına ortak olmak istiyorlar. Halbuki; Aleviler Hz. Hüseyin`in “Haksızlıklara karşı gelin, ancak sebepsiz yere hiç bir şeye eziyet etmeyin” görüşleri doğrultusunda; O`nu andığımız Muharrem ayında, eziyet ederiz korkusu ile bıçak dahi kullanmazlar. Onun insanca duruşunu kendilerine örnek alırlar. Bu da yaşamın her alanında “haksızlık yapmamak ve haklıdan yana tavır almakla” mümkündür. Muharrem orucunda; bütün gün vücuda yiyecek bir şey almamak Ya da belirli bir saatte dakikası dakikasına oruç açmak, orucun “şeriat” yani zahiri yanıdır. Halbuki, Aleviler Muharrem orucu terimini değil “Muharrem matemi” terimini kullanırlar. İşte Muharrem´in batin anlamı burada yatmaktadır. Oruç; vücuda yiyecek ve içecek bir şey almamak anlamındayken; matem çok daha derin anlamlar taşımaktadır. Matem tutmak; anmak, hissetmek, sabretmek anlamlarına gelip daha “alevice” bir kavramdır. Bundan bir kaç yıl öce bir Alevi Kültür Merekzindeki bir dede; Muharrem mateminde “eğlence” olur düsüncesi ile saz kurslarının yapılmasıni durdurmuştu. Bu olay Alevi Birlikleri Federasyonu`na yansıdığında, konuyu batın bakışından değerlendiren yönetim; bir yazı ile Alevi Kültür merkezlerinde saz ve semah kurslarının devam etmesini hatta artırılmasını istemistir. Ismail Kaplan
Secdenin 12 batini anlami Özünü toprak etmek Marifet tohumu ekmek Şefkat suyu ile sulamak Yalnızlık orağı ile biçmek Rıza tırmığı ile toplamak Hikmet harmanında dövmek Şevk yeli ile savurmak Mihnet (zahmet) ölçeği ile ölçmek Takva (içe dönme) değirmeninde öğütmek Unu edep eleği ile elemek Sabır suyu ile yoğurmak İradet (sözünde durmak) tandırında pişirmek ve özünü dervislere sunmak Ismail Kaplan
insandaki kutsal güce inanis 09/05/14 09/05/14 insandaki kutsal güce inanis Aleviler Hak`kin kutsal gücünün (nur) insanlara gectigine inanirlar. Insan Tanrinin yansimasidir. Tanri güzelligini ve sevgisini göstermek istemistir. Bu yansimada bir tarafta tanrisal güc (batin ilmi) ve diger tarafta insanin dogal özellikleri (zahiri görüntü) vardir. Her insanda bu kutsal güc vardir, Alevi, Hristiyan, Sünni, kadin erkek fark etmez. Hem batiniyim, hem zahiriyim Hem evvelim hem ahirim Hem ben oyum hem o benim Hem O kerim-i han benim. Yunus Emre 09.05.1402.11.07 12.10.2017 Ismail Kaplan ismail.kaplan@alevi.com 20 20 20
09/05/14 İNSAN OLMAYA GELDİM BEN DE BİR ZAMANLAR BAKTIM BAKILDIM NİCE YILLAR BİR KEMENDE TAKILDIM O AŞKI MECAZLA YANDIM YAKILDIM KÖZDE BEN BİR İNSAN OLMAYA GELDİM SÜREGELDİM AŞK MEYİNİ İÇEREK HER BİR AKI KARASINDAN SEÇEREK VARLIK DAĞLARINI DELİP GEÇEREK DÜZDE BEN BİR İNSAN OLMAYA GELDİM GÖR Kİ NİMRİ DEDE ŞİMDİ NEYLEYİ GERÇEK AŞKI HER GÖNÜLE SÖYLEYİ HER TÜRLÜ SEFAYA VEDA EYLEYİ SAZDA BEN BİR İNSAN OLMAYA GELDİM Nimri Dede İKİLİK KİNİNİ İÇİMDEN ATIP ÖZDE BEN BİR İNSAN OLMAYA GELDİM TAHT KURALI ARİFLERİN GÖNLÜNE SÖZDE BEN BİR İNSAN OLMAYA GELDİM SERİMİ MEYDANA KOYMAYA GELDİM MEĞERSE AŞK İMİŞ CANIN MAYASI ONA MİHRABIMIŞ KAŞIN ARASI HAKKIN İŞLEDİĞİ KUDRET BOYASI YÜZDE BEN BİR İNSAN OLMAYA GELDİM BÜTÜN MÜRŞİDLERİN TARİF ETTİĞİ SADIKLARIN MENZİLİNE YETTİĞİ ENBİYANIN EVLİYANIN GİTTİĞİ İZDE BEN BİR İNSAN OLMAYA GELDİM 09.05.1402.11.07 12.10.2017 ismail.kaplan@alevi.com Ismail Kaplan 21 21
Ich bin bereit, die Vervollkommnung zu erreichen Ich bin bereit, mich von dem Dualismus zu befreien und im Kern die Vervollkommnung zu erreichen Seitdem ich die Welt der Heiligen erreichte, bin ich bereit in Wort die Vervollkommnung zu erreichen. Ich bin auf dem Cem-Platz bereit, mich zu opfern Also ist Gottes Liebe die Quelle der Seele, die auch den Verstand braucht. Gott gibt mir die Kraft, die sich in meinem Antlitz wiederspiegelt. Auf dem Antlitz der Menschen ist Gottes Kraft zu spüren. Auf diesem Antlitz spiegelt sich meine Vervollkommnung wieder. Auf der beschriebenen Spur aller Weisen (Mürsit), die die Treuen nicht scheuten, die des Propheten und Heiligen. Bin ich bereit die Vervollkommnung zu erreichen. Auch ich war einige Zeit auf der Suche nach der Wahrheit. War jahrelang in einer Sichtweise verhaftet. Durch jene scheinbare Liebe wurde ich zunächst entflammt Ich bin bereit durch die Glut zu gehen, um die Vervollkommnung zu erreichen. Ich strebe stets an, das Getränk der Liebe trinkend, all das Wahre vom Unwahren trennend, die Berge des Reichtums durchbrechend, im Tal der Bescheidenheit zu leben. Sieh, was Nimri Dede nun tut. Mit allen Herzen teilt er die wahre Liebe, Von jeglichem Vergnügen nimmt er Abschied und sagt: „Ich bin bereit, mit dem Saz die Vervollkommnung zu erreichen.“ Nimri Dede Ismail Kaplan
Cemde üc zahiri ritüel Asagidaki ritüellerin batini anlamlarini ortaya cikaralim: Cemde süpürge calmak Cerag uyandirmak Cem mühürlemek Destur Pirim Bismi şah Allah Allah Biz üç bacıydık, güruhu naciydik. Kırklar Ceminde süpürgeciydik Süpürgeyi Selman kör olsun mervan Yetişe mehdi Sahib-i Zaman Allah eyvallah nefes pirimdir. Ismail Kaplan
D Ö R T K A P I „Anlaşmazlık ve uzlaşma“ Alevilik Derslerinde Dört Konunun adı: „Anlaşmazlık ve uzlaşma“ R I Z A L I K İnsan doğa ilişkisi açısından (kişinin doğa ile barışık olması) İnsan –insan ilişkileri açısından (Kişinin toplumla (yolla) barışık olmak) İnsanın kendisine olan sorumluluğu açısından (Kişinin kendisi ile barışık olması) İnsanın tanrı ile olan ilişkisi açısından (kişinin tanrı ile barışık olması) D Ö R T K A P I Dış görünüş ve kural (Şeriat kapısı) kavramak ve tarif etmek His, bilgi ve yol (Tarikat kapısı) hissetmek ve dile getirmek Akıl, kavrama ve beceri (Marifet kapısı) anlamak ve savunmak Hakikat ve akıl üstü haller (Hakikat kapısı) anlam vermek ve menzil (hedef) göstermek . Ismail Kaplan
Kirklar ceminde Paylasimlar Aciyi paylasim var. Saglikli besini paylasim var. Bilgiyi paylasim var. coskuyu/sevinci paylasim var. Ismail Kaplan
KIRKLAR CEMI Ezel meclisinde kırklar ceminde Muhammed nuruna bezendi Ali Kırklar ile bile âyin-i Cem’de Bu aşkın sırrına özendi Ali İlmin başı dedi kendin bilesin Muhammed’e dedi ceme gelesin Meydana getirdi aşkın dolusun Kırklara şarabı sunandı Ali Tuba ağacından aldı dört yaprak Pençe-i abaya taksim kılarak Bir hırka ayırdı içinden erhak Giyindi eğnine dolandı Ali Mansur kabul etti Hakk’ın dârını Erenler terk etti külli varını Muhammed’e verdi Hak didarını O nura bulandı boyandı Ali Hû deyip birliğe kuruldu erkân Hakikat sürüldü dem ile devran Semaa kalktılar cümle âşıkan Kırk kere meydanı dolandı Ali Kul Himmet’im eyder Hak muhabbete Dahi yol gider mi birlikten öte Muhabbetten kaçan eğri sıfata Lânetullah dedi ilendi Ali Kul Himmet (XVI yüzyıl ) Ismail Kaplan
Cem der Vierzig Heiligen Bei der ersten Zusammenkunft der Vierzig Heiligen Strahlte Ali das Licht von Muhammed aus Im Cem-Gottesdienst mit den Vierzig Heiligen Ergötzte sich Ali an dieser Gottesliebe Ali, als Quelle des Wissens, sagte: „ Erkenne dich!“ und sprach zu Muhammed: „ Komme zum Cem-Gottesdienst“ in die Mitte brachte Ali den Liebestrank und überreichte es den Vierzig Heiligen Er nahm vier Blätter vom Tuba-Baum Und verteilte sie in fünf Teilen Ali nahm sich davon ein göttliches Gewand Ali umhüllte sich damit Heiliger Mansur nahm die Rechenschaftsposition vor Hak an Er gab seine gesamte Existenz an die Vierzig Heiligen ab Auch Muhammed sah das Gotteslicht Und Ali erstrahlte in diesem Licht „Hu“ rief die Gemeinschaft und so bildete sich die Einheit Auf dem Weg zur Wahrheit kamen sie voran Mit Gottesliebe erfüllt, standen alle zum Semah-Ritual auf Ali kreiste vierzig Mal um den Platz Ich, Kul Himmet, rufe zur Zusammenkunft der Wahrheit Gibt es denn einen anderen Weg als den des Einswerdens? Diejenigen, die sich von der Gemeinschaft der Wahrheit fernhalten „Werden verdammt“, sagte Ali wehmütig Kul Himmet (16. Jahrhundert) Ismail Kaplan
Özet Alevilikte zahir ya da batin bakış çok önemlidir. Ögretimizi batıni anlamlandırmayı beceremeyenler; Alevilikte şeriat kapısında takılıp kalırlar. Bu içsel anlamı, gizi anlamaya çalışma, bu doğrultuda soru sorma ve nedenleri araştırma Aleviliği diğer inançlardan ayırır. Bu yöntem insan yaşamını basitlikten derinlige götüren görünürde zorlastirmis olsa da yasami amlamlaştıran yani insani insan yapan bir yöntemdir. Kamil insan olmak (Hak ile Hak olmak) Alevi ibadetinin ve yasaminin ana hedefidir. Bu hedefe ancak batini derinlikle ulasmak mümkündür. Ismail Kaplan
sonuc Sevgili canlar, Her aniniz icerikli, Yasaminiz anlamli olsun. Dinlediginiz icin tesekkürler. Ismail Kaplan