EĞİTİM PLANLAMASI YÖNTEMLERİ Toplumsal istem yöntemi İnsangücü gereksinmeleri yöntemi Eğitimde verim oranı (eğitimde yatırım yaklaşımı)
PLANLAMA KAVRAMI Planlama nedir? Planlama sürecinin öğeleri Kamu sektöründe planlamanın tanımı Planlamada ölçütlerin tanımlanması Ekonomik ve toplumsal kalkınma planının tanımı Cumhuriyet tarihinden plan örnekleri Eğitim planlamasının tanımı İşgücü, emek, insangücü, insangücü planlaması kavramları İnsangücü planlamasının amaçları ve gerekçesi
PLANLAMA NEDİR? Planlama, bazı amaçlara ulaşmak için gelecekte uygulanacak bir dizi kararları hazırlamaktan oluşan bir süreçtir.
PLANLAMA NEDİR? Planlama süreci aşağıdaki temel öğelerden oluşur: Planlama geleceğe yönelik bir çalışmadır. Planlama daha çok eylem üzerinde duran bir uygulamadır. Bir amaç olduğu için planlama tartışılmış bir çaba gerektirir. Planlama birbirine bağlı bir dizi kararları birlikte getirir. Planlama sınırlı kaynakların çeşitli programlar arasında dengeli bölünüşü, yani maliyetleri dikkate almak zorundadır.
EĞİTİM PLANLAMASI NEDİR? Eğitim planlaması politik ve ekonomik gerçekleri, eğitim sisteminin büyüme potansiyelini, böylece sistemin uygulandığı ülkenin ve öğrencilerin gereksinmelerini dikkate alarak buna ilişkin politikayı, öncelikleri, sistemin maliyetini saptamak amacıyla yapılan kestirme işlemidir. Eğitim planlaması, bir projeden çok daha fazlasıdır. Birbirine bağlı bir dizi kararları içeren sürekli bir süreçtir. Eğitimi, öğrencilerin ve toplumun gereksinmelerini karşılamada ve amaçlarını gerçekleştirmede daha etkili ve verimli kılmak amacıyla, rasyonel ve düzenli analiz tekniğinin eğitim sürecine uygulanmasıdır.
EĞİTİM PLANLAMASI YÖNTEMLERİ Cumhuriyetin ilk yıllarında eğitimin amacı; Kalkınmanın yolu eğitimden geçer Nüfusu okur-yazar yapmak Cumhuriyetin temel değer ve normlarını benimsetmek Millet mektepleri, halkevleri, halkodaları, eğitmen kursları, köy enstitüleri
EĞİTİM PLANLAMASI YÖNTEMLERİ 1927: 6 yaş ve daha fazla nüfus 10.500.000 Bu nüfusun %90’ı okuma-yazma bilmiyordu. Öncelik okuma yazma seferberliği Daha sonra temel eğitimdeki okullaşmanın sağlanması Sonra, üst eğitim kademelerinde okullaşmanın artırılması Fırsat ve imkan eşitliğini sağlamak
EĞİTİM PLANLAMASI YÖNTEMLERİ Her öğrencinin yükseköğretim görmesi fırsat ve imkan eşitliğinin sağlandığı anlamına gelir mi? Varlıklıların üst eğitim olanaklarından yararlanması (fen lisesi, özel okul vb. vasıtalarla), fakirlerin meslek liselerini tercih etmeleri fırsat ve imkan eşitliği açısından nasıl değerlendirilebilir?
EĞİTİM PLANLAMASI YÖNTEMLERİ Eğitimde nasıl bir kademelendirme ve çeşitlendirme olmalı? (Eğitim planlamasındaki temel sorulardan biri) Herkese yetenekleri ölçüsünde fırsat ve imkanlar tanınması planlamanın yöntemlerinden biridir. (TOPLUMSAL İSTEM YÖNTEMİ)
1. TOPLUMSAL İSTEM YÖNTEMİ Eğitimi tüketim malı olarak görür. Herkes eğitimden yararlanmalıdır. Başta en az yararlananlar olmak üzere hizmetler genellenmelidir. Bütün eşitsizlikleri en aza indirmek Amaç halkın eğitim talebini karşılayabilmek için eğitimi planlamaktır. Bunun için talebin önceden sayısallaştırılması gerekir.
1. TOPLUMSAL İSTEM YÖNTEMİ Eğitim hizmetinden en az yararlananlar öncelenir. Eğitimde fırsat ve imkan eşitliğini vurgular Yediden yetmiş tüm ülke nüfusunun en yüksek düzeyde değerlendirilmesi Eğitim, en temel insan haklarından biridir. Her düzey ve türde eğitime girişte eşit fırsat ve olanakların oluşturulması
1. TOPLUMSAL İSTEM YÖNTEMİ Bunun için iddialı hedefler belirlemek gerekir. Eğitime girişteki bütün eşitsizlikleri gidermek önemli Fırsat eşitliğini sağlamak için devletin kullandığı temel araç nedir? Peki, belli kademelerde eğitim arzı talebi karşılayamıyor ise ne olacak?
1.1. KONTENJANLI TOPLUMSAL İSTEM Belli yaş kümesi nüfusun eğitim talebine yetecek kapasite yoksa kontenjan belirlenmesi gerekir. Genelde öncelik en çok istekli ve en yeteneklilere verilir. Kontenjan önceden bilinirse, yapılacak yatırımında önceden belirlenmesi mümkün olur.
1.1. KONTENJANLI TOPLUMSAL İSTEM Genelde yükseköğretimde uygulanır. Yükseköğretim sistemimiz talebi karşılayamamaktadır. Yükseköğretimde nitelikli bir eğitim arzının olduğunu söylemek güçtür. Yükseköğretimde arzı artırmak için yapılan çabaların nitelik üzerindeki etkisi nedir? Mevcut sistemde nitelikli de olsa öğrencilerin çoğu geri çevrilmektedir.
1.1. KONTENJANLI TOPLUMSAL İSTEM Türkiye’de 1964’ten beri üniversiteye girişte kontenjanlama var. 1974’te ilk kez tüm üniversiteler merkezi sınavla öğrenci almaya başladı. 1982 yılından itibaren bugünkü merkezi sınav sistemi uygulanmaya başlandı.
1.1. KONTENJANLI TOPLUMSAL İSTEM Üniversiteye girişi etkileyen etmenler; Öğrencinin nitelikleri ve çalışması Okullar arası farklılıkları İller arası farklılıklar Okul türleri arası farklılıklar
1.1. KONTENJANLI TOPLUMSAL İSTEM Kontenjanlı talep modeli, Meslek Lisesi vb. okullara öğrenci kabulünde de uygulanmış Hem mesleki eğitimde öğrenci azlığından bahseden, gelenlere kontenjan yok diyen tek ülke biziz herhalde.
2. İNSANGÜCÜ GEREKSİNMELERİNİ KESTİRME YÖNTEMİ Temelinde, ekonominin ihtiyaç duyduğu nitelikli insangücünü yetiştirmek vardır. Eğitim ne bir yatırım, ne bir tüketimdir. Üretim sistemi ve eğitim sistemi arasında bir tamamlayıcılık sağlamak esastır. Eğitim sistemi, ekonominin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücüne göre şekillendirilir.
2. İNSANGÜCÜ GEREKSİNMELERİNİ KESTİRME YÖNTEMİ Gençleri iş yaşamına hazırlamak temeldir. Eğitim politikaları, istihdam piyasasının gelecekteki gelişimini dikkate almak zorundadır. “Çalışmak, herkesin hakkı ve ödevi” (Anayasa 49. Madde) ise, çalışma hayatını geliştirmek için önlemleri almak devletin görevidir.
2. İNSANGÜCÜ GEREKSİNMELERİNİ KESTİRME YÖNTEMİ Bu yöntemde, bireyin eğitimden beklentisi, diplomasının iş bulma aracı olmasıdır. Toplumun beklentisi ise, bireye verilen eğitimin toplumsal gelişmeye katkı sağlamasıdır. Eğitim hedefleri ve ekonominin hedefleri uyumlu olmalı İnsangücü gereksinmeleri, önceden kestirilmeli.
2. İNSANGÜCÜ GEREKSİNMELERİNİ KESTİRME YÖNTEMİ Eğitimde eşitsizliklerle ilgilenmez. Eğitimin verimliliği ya da parasal yararları ile de ilgilenmez. Amaç bireyleri iş yaşamına hazırlamaktır. Eğitim politikası, istihdam piyasasının gelecekteki durumunu dikkate almalıdır.
3. EĞİTİMDE VERİM ORANI (YATIRIM YAKLAŞIMI) Toplumsal istemin tersine, eğitimi yatırım malı olarak görür. Ekonomik açıdan verimlilik ölçütlerine dayalıdır. Eğitime yapılan yatırımın verimi ile ilgilenir. Eğitimi rasyonel ve teknik açıdan ele alır. Eğitimden elde edilen yararlar ve yapılan yatırım arasındaki oran önemli.
3. EĞİTİMDE VERİM ORANI (YATIRIM YAKLAŞIMI) Toplumsal istem, eğitim hizmetinin eşit sunumunu önceler. Mezunların istihdamı ya da elde edecekleri yararlarla ilgilenmez. Yatırım yaklaşımı, eğitimi bir yatırım malı olarak görür. Eğitimden sağlanacak yararlar ile maliyetin karşılaştırılması sonucu, eğitim yatırımlarına karar verilir.
3. EĞİTİMDE VERİM ORANI (YATIRIM YAKLAŞIMI) Yatırım yöntemi, bireysel ve toplumsal ekonomik beklentiler üzerine temellenir. Toplumsal talep modeli, daha çok gelişmiş ülkelerde uygulanır (ekonomik açıdan güçlü oldukları için) Eğitim uzun vadeli yatırımdır. bu nedenle yatırımda isabet önemli. Maliyet-yarar karşılaştırılmakta ve kaynaklar buna göre tanzim edilmekte.
EĞİTİMİN TÜKETİM ÖZELLİKLERİ Eğitim, aynı zamanda bir tüketim malıdır. Çünkü bireyin gereksinimlerini karşılar. Bütün bir sistemin işleyişi eğitime bağlıdır. Bu nedenle eğitim için birçok gereksinmeden vazgeçilir. Eğitim öncelenir. Eğitim, daha uzun süreli bir tüketim malıdır. Kullandıkça eskimez, eksilmez. Yaşam boyu yararlanılır.
EĞİTİMİN TÜKETİM ÖZELLİKLERİ Üretim faktörlerinden en önemlisi emektir. Eğitim emeğe nitelik kazandırdığı için önemlidir. bu açıdan eğitim bir yatırım malıdır. Eğitimin etkisi, eğitim görmüş ve görmemiş bireylerin gelirleri arasındaki farkla ölçülür.