KİŞİSEL HİJYEN

Otel işletmelerinde çok sayıda konukların beslenme ve barınma ihtiyaçlarını karşılanması, restaurant, bar ve eğlence merkezi gibi birçok bölümün gerek personel açısından gerekse konuklar açısından kişisel hijyenin önemini arttırmaktadır. Her bireyin kendi sağlığı ve çevresindeki insanların sağlığı için belli ölçüde hijyen ve sanitasyon kurallarına uymasını gerektirmektedir.

Bu nedenle, hijyen konusunun önemi sağlıklı yaşam bilinci olarak başlangıçtan itibaren aile, eğitim kurumları ve medya araçları tarafından bireye aşılanmalıdır. Çünkü, kişisel sağlık yönüyle uyulması gereken bu konu, tıpkı sağlık sektöründe olduğu gibi bu sektörde de bir “hizmet kalitesi” olarak düşünülmektedir. Kişisel hijyen konusunda personelin bilgilendirilmesi gerekli konular aşağıda sıralanmışlardır :

1. ELLERİN TEMİZLİĞİ : Kişisel hijyen kurallarının başında ellerin temizliği gelmektedir. Çünkü eller her an kirli yüzeylerle etkileşim içinde olduğundan kirlilik oluşumuna ortam hazırlar. Bu nedenle ellerin temiz tutulması kişisel hijyen açısından büyük önem taşır.

ELLERİN ; a. Tuvaletten sonra, b. Kirli yüzeylere, çiğ ya da artık besinlere dokunduktan sonra, c. Derinin kaşınmasından sonra, d. Sigara içtikten sonra, e. Ellerin saç, burun, ağız, vb. yerlere dokunmasından sonra, f. Kirli yüzeyler temizlendikten sonra mutlaka yıkanması gerekir.

2. BEDEN TEMİZLİĞİ : Misafirlerle aynı alanda ve çoğu zaman da yakın mesafede çalışılması personelin sürekli temiz ve bakımlı olmasını; yani her gün duş almasını ve istenmeyen kokuların giderilmesini gerektirir. Otel personeli her an ayakta ve hareketli bir çalışma ortamında olduklarından çok çabuk terlerler. Bu nedenle, sık sık banyo yapmak ve hafif deodorantlar kullanmak gerekmektedir.

3. DİŞ BAKIMI VE TIRNAK BAKIMI : Otelcilik sektörü hizmetin müşteriye yüz yüze verilmesinin bir sonucu olarak nezaket kurallarına uymayı ve özellikle gülümsemeyi de zorunlu hale getirmiştir. Bu açıdan temiz ve bakımlı dişlere sahip olmak güzel bir görüntü için önemli bir koşuldur. Bu açıdan, yemeklerde soğan, sarımsak, vb. ağır kokan yiyeceklerden kaçınmalı, dişler yemeklerden sonra mutlaka fırçalanmalı, periyodik olarak dişlerin bir hekim kontrolünde bakımı yapılmalıdır. Aynı şekilde, tırnakların da temiz, bakımlı ve kısa kesilmiş olması temizlik kuralları ve görüntü açısından son derece önemlidir.

4. SAÇ VE SAKAL BAKIMI ; saçların temiz, bakımlı ve tıraşlı olması gerekmektedir. Bayan personelin de abartılı saç modellerinden kaçınarak, sade ancak şık bir model tercih etmesi gerekmektedir. Ön planda çalışan personelin bir otelcilik kuralı olarak sakal ve bıyık bırakmaması gerekmektedir. Bırakıldığı durumlarda, sakal ve bıyığın da bakımlı ve temiz olması zorunludur. Sakal tıraşından sonra ağır kokulardan kaçınmalı, hafif kokulu tıraş losyonları tercih edilmelidir. Bayan personelin abartısız hafif bir makyaj yapması ve süs eşyası olarak da alyans ve küpe dışındaki ziynet eşyalarını çalışma sırasında kullanmamaya özen göstermesi gerekmektedir.

5. GİYİM :Otel işletmelerinde personelin, çalışma saatleri içerisinde bölümlerin amaçlarına göre belirlenmiş bir üniformayı giymeleri zorunludur. Departman müdürleri dışındaki hemen hemen her çalışan için gerekli olan bu giysiler; disiplinli, düzenli bir görüntü vermesi yanında personelin rahat çalışması için de gereklidir.Kullanılan üniformaların hijyen kurallarına uygun olması için, temiz ve ütülü olmaları zorunludur. Ayrıca, üniformaların kumaş seçimine son derece özen göstermek gerekir. Son olarak, çalışan personelin, çalışma süresi sona erdiğinde üzerinde taşıdığı üniformayı soyunma odasındaki dolabına bırakarak, günlük kişisel giysileri ile oteli terk etmesi gerekmektedir.

6. AYAK BAKIMI : Özellikle otelcilik sektörünün dinamizmi ve ayakta çalışanların iş yoğunluğu dikkate alındığında, ayak hijyeninin önemi daha da artmaktadır. Ayaklar akşam yatmadan önce mutlaka yıkanmalı, fazla terliyorsa pudralamalıdır. Eğer ayakkabı seçiminde hatalı davranılırsa, zaman içerisinde bel ağrılarına, sızılara, nasır oluşumuna, tırnak batmasına, parmakların birbirleri üzerine binmesine, kemik çıkıntılarına, yürüyüş bozukluklarına ve tedirginlik hissine neden olur. Aynı şekilde, çorap seçimine özen göstermek gerekir. Naylon çoraplar ter emici özelliğe sahip olmadığı için naylon çoraplardan kaçınmalı, pamuklu ya da yünlü çoraplar tercih edilmelidir.