Telaffuz

Aldıkları ekle birlikte 2. hecesini uzun okuduğumuz sözcükler: Hayatım Hesaba Hukuku (Türk) edebiyatı

Bütün hecelerini kısa okuduğumuz sözcüklere örnekler: Tarikat Meşale Vaka Mizah Seksi Ayar Hibe Kelime Lisan Meydana gelmek

Birbiriyle karıştırılan sözcükler: İnkılap- inkilap dahi-dahi Kâbil-kabil Tabi-tabii Layık- laik

Düzeltme imi ve telaffuz hikâye mekân Hakkâri kâbus ikamet etmek ikametgâh

Yazar ve şair adları: İsimlerin aslına sadık kalınmalıdır: Oktay Rifat Cemal Süreya Attilâ İlhan Memet Fuat Sait Faik

Ağlarsa anam ağlar, kalanı yalan ağlar. Eller bazlamalandı da biz bazlamalanamadık. Lala lâtif lâleli lâmbasını lâcivert lâke lâvabodan nâzik, nâdide şefkâte verdi. Kırk küp kırkının da kulpu kırık küp. Ekmeği ekmekçiye ver, bir ekmek de üste ver. Şu köşe yaz köşesi, şu köşe kış köşesi, ortada su şişesi. Çatalca’da topal çoban çatal yapıp çatal satar, nesi için Çatalca’da topal çoban çatal yapıp çatal satar?

Gece penceredeki benekli tekir kedi tenceresindeki eti yedi. Ilık ılık, ışıltılı ırmakta, ılgın ılgın ırak ıslıklara karıştı. Şu karşıda bir dal, dal sarkar kartal kalkar. Kartal kalkar dal sarkar. Dal kalkar kantar tartar. Orta odada okuduğu okul kitabında, ormanın ordularla donatılmış olduğunu, o oğlan çocuğuna bakınca anladı. Lôbutları lôş lôcasında, nohutları lôkantasında karıştırdı. Göl güneşte köz gibi görünüyordu. Unkapanı uğradığı uğursuzluktan upuzun uzandı. Üç tunç tas kayısı hoşafı. Ülker üzüntüden üzüm üzüm üzüldü.

Kalın A Abalı Acar aç adalı afacan Ağrılı aşçının ailesiyle ajansta akıllı alışkan amelenin anasına apansız armutçu asalak aşırı atak avare Ayaşlıya azizlik etti. İnce A Lâtif lâleli lâmbasını lâcivert lâke lâvabodan nâzik, nâdide şefkâte verdi.

Açık E Ebe ecel edepli efe egemen, eğitimde ejderli ehliyetini ekleyerek ellerini emekçinin entrikacı, Epikürcü, erkek, esmer eşine etajerli evinde “eyvah” diyerek ezberletti. Kapalı E Gece penceredeki benekli tekir kedi kendi tenceresindeki eti yedi.

Kalın O Obanın ocakçısı odacı Oflu Oğuz, “oh” diyen ojeli oklavacı olgun omuzlu Onat’la operada orkestradaki Osman’ı otel ovada oynayarak ozana yakalattılar. İnce O Lôbutları lôş lôcasında notalıyan nôrmal lôrt lôsyoncunun lôkantasında nôhutları lôkumlarla karıştırdı.

Kalın U Ucuz uçurtmacı udî Ufuk uğurlunun uhdesinden gelerek ukalalıkla ulusta ummadık unutkanlıkla upuzun urganları usta uşaklara utangaç uvertürcüyle uyumadan uzattı. İnce U Gûya Hûlya rûyasında Lûtfi’ye numaraları lûgatı söyleyerek lûtfetmiş.