TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ
E Şİ TL İ K NED İ R ? Yasalar yönünden insanlar arasında ayrım bulunmamasıdır. Bedensel, ruhsal başkalıkları ne olursa olsun, insanlar arasında toplumsal ve siyasal haklar yönünden ayrım bulunmaması durumudur.
CİNSİYET EŞİTLİĞİ NEDİR ? Farklı cinsiyetlere sahip bireylerin eşit haklara sahip olması demektir. Nasıl farklı milletler, dinler ya da dillere sahip olan insanlar eşitse, farklı cinsiyetlere sahip olan insanlar da eşittir ve eşit haklara sahiptir. Her iki cinsiyetin de tüm kamusal ve özel yaşam alanlarına eşit seviyede katılımı ve bu alanlarda eşit seviyede görünür olması anlamına gelir. Her iki cins hak, özgürlük ve sorumluluk açısından insan” olarak eşittir.
“Toplumsal Cinsiyet” kavramı ise, kadının ve erkeğin sosyal olarak belirlenmiş kişilik özelliklerini, rol ve sorumluluklarını ifade etmektedir. “Toplumsal Cinsiyet” kavramı ise, kadının ve erkeğin sosyal olarak belirlenmiş kişilik özelliklerini, rol ve sorumluluklarını ifade etmektedir. Bu nedenle toplumsal cinsiyet kavramının tanımında biyolojik farklılıklar değil, kadın ve erkek olarak toplumun bizi nasıl gördüğü, nasıl algıladığı, nasıl düşündüğü ve nasıl davranmamızı beklediği ile ilgili değerler, beklentiler, yargılar ve roller bulunmaktadır.Bu nedenle toplumsal cinsiyet kavramının tanımında biyolojik farklılıklar değil, kadın ve erkek olarak toplumun bizi nasıl gördüğü, nasıl algıladığı, nasıl düşündüğü ve nasıl davranmamızı beklediği ile ilgili değerler, beklentiler, yargılar ve roller bulunmaktadır.
Burada üzerinde önemle durulması gereken bir nokta da, cinsiyet ve toplumsal cinsiyet kavramlarının birbirinden tamamen ayrılmasının mümkün olmadığıdır. Çünkü kültürün kadından ve erkekten bekledikleri kadının ve erkeğin fiziksel özelliğine ilişkin gözlemlerden farklı değildir. Bu açıdan değerlendirdiğimizde, toplumsal cinsiyetin kültürel yapılandırılmaları bir anlamda biyolojik cinsiyeti de içermektedir. Burada üzerinde önemle durulması gereken bir nokta da, cinsiyet ve toplumsal cinsiyet kavramlarının birbirinden tamamen ayrılmasının mümkün olmadığıdır. Çünkü kültürün kadından ve erkekten bekledikleri kadının ve erkeğin fiziksel özelliğine ilişkin gözlemlerden farklı değildir. Bu açıdan değerlendirdiğimizde, toplumsal cinsiyetin kültürel yapılandırılmaları bir anlamda biyolojik cinsiyeti de içermektedir.
AİLEDE KADIN VE ERKEĞİN ÖNEMİ Aile yaşamına bakıldığında; kadınlardan eşlerinden şiddet görüyorlarsa bu durumu saklamaları, ev içinde çocuk bakımı, temizlik gibi işlerle ilgilenmeleri beklenmektedir. Evlilik yaşamında ise kadına; erkek çocuk doğurarak statüsünü yükseltmesi gibi roller yüklenmiştir. Erkeklere ise bu alanlarda kadınlara ilişkin belirlenen rollerin tam tersi roller yüklenmektedir. Bunun sonucunda kamusal alanda çalışma ve politika doğal olarak erkek; ev işleri ve aile ile ilgili özel alanlar kadın işi olarak benimsenip uygulanmaktadır.
Ulusal ve uluslararası düzeydeki güncel politikalar, bireyler arası eşitsizliğe yol açmakta ve oluşan eşitsizlik alanlarında kadınlar daha da eşitsiz konumda bulunmaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeniyle kadınlar daha az sağlıklı, daha düşük eğitimli, daha az işgücüne katılan, daha az gelir getiren işlerde çalışan pozisyondadır. Dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınların ikinci sınıf insan muamelesi görmeleri, düşük olan toplumsal statüleri, kaçınılmaz olarak onların verilen sağlık ve eğitim gibi hizmetleri kullanmalarını,hizmetlerden zamanında yararlanmalarını da olumsuz etkilemektedir.
Bütün bu nedenlerden dolayı kadının güçlendirilmesi ve konumunun geliştirilmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısının politika, strateji ve uygulamalara yansıtılması büyük önem taşımaktadır. Cinsiyetler arası eşitliğin sağlanması ve toplumsal cinsiyet ayrımcılığının ortadan kaldırılması doğrultusunda Dünya’da ve Türkiye’de yapılan girişimlere rağmen, henüz istenilen düzeye ulaşılamamıştır.
YAPILMASI GEREKENLER Toplumsal cinsiyet temelli şiddetin yok edilmesi için eğitim ve bilginin sağlanması, Eğitim, kültür ve işgücü piyasasındaki toplumsal cinsiyet önyargılarının yok edilmesi için Geleneksel olmayan toplumsal cinsiyet rolleri geliştirme konusunda farkındalık yaratma kampanyalarının desteklenmesi ve okullardaki iyi örneklerin paylaşılması,
Cinsiyet eşitliği sadece bir hedef değildir. Cinsiyet eşitliği, yoksulluğu azaltmanın, sürdürülebilir bir kalkınma yaratmanın ve iyi yönetim oluşturmanın temelidir.‘ Kofi ANNAN Kadınlar bütün baskı ve zulüm zincirlerinden kurtulmadıkça özgürlükten bahsedilemez. -Nelson MANDELA
İLGİLİ PROJELER
SORULAR 1.EŞİTLİK NEDİR? 2.CİNSİYET EŞİTLİLİĞİ NEDİR? 3.ALINABİLECEK ÖNLEMLER NELERDİR? 4.PROJELERE ÖRNEK VERİNİZ
CEVAPLAR 1.Yasalar yönünden insanlar arasında ayrım bulunmamasıdır. 2. Her iki cinsiyetin de tüm kamusal ve özel yaşam alanlarına eşit seviyede katılımı ve bu alanlarda eşit seviyede görünür olması anlamına gelir. 3.Toplumsal cinsiyet temelli şiddetin yok edilmesi için eğitim ve bilginin sağlanması, Eğitim, kültür ve işgücü piyasasındaki toplumsal cinsiyet önyargılarının yok edilmesi için Geleneksel olmayan toplumsal cinsiyet rolleri geliştirme konusunda farkındalık yaratma kampanyalarının desteklenmesi ve okullardaki iyi örneklerin paylaşılması,