DEVRE ELEMANLARI 1-AKTİF DEVRE ELEMANLARI 2-PASİF DEVRE ELEMANLARI
PASİF DEVRE ELEMENLARI Bir elektronikçinin başarılı bir çalışma yapabilmesi için, öncelikle kullanacağı devre elemanlarının özelliklerini iyi bilmesi gerekir. Elektronik Devre Elemanları İki Gruba Ayrılır: Pasif Devre Elemanları,Aktif Devre Elemanları Bunlarda kendi aralarında gruplara ayrılmaktadır.. Pasif Devre Elemanları: – Dirençler – Kondansatörler – Bobinler Aktif Devre Elemanları – Diyotlar – Transistorlar – Entegre Devreler Pasif devre elemanları, genel amaçlı elemanlardır. Hemen hemen her elektronik devrede bulunurlar. Bu nedenle, bu elemanların genel yönleriyle tanınmaları, amaca uygun olarak kullanılmaları bakımından yeterlidir. Aktif devre elemanları, ise özel amaçlı elemanlardır. Kullanılacak devrenin özelliğine göre, aktif devre elemanlarının özellikleri ve türleri de değişmektedir.
DİRENÇLER Direnç Nedir? Direnç kelimesi, genel anlamda, "bir güce karşı olan direnme" olarak tanımlana bilir. Elektrik ve elektronikte direnç, iki ucu arasına gerilim uygulanan bir maddenin akıma karşı gösterdiği direnme özelliğidir. Kısaca; elektrik akımına gösterilen zorluğa DİRENÇ denir. Direnç"R" veya "r" harfi ile gösterilir, birimi ohm (Ω) dur. Direnç Sembolleri:
DİRENÇLER Şekil 1.1- Dirençli bir devre Direncin devredeki rolü: Bir "E" gerilim kaynağına "R" direncinden, Şekil 1.1'de gösterilmiş olduğu gibi, bir " I " akımı akar.Bu üç değer arasında Ohm kanununa göre şu bağlantı vardır.E=I.R Birimleri: E: Volt I: Amper R: Ohm (Ω) Direnç Türleri: Dirençler iki gruba ayrılır: Büyük güçlü dirençler Küçük güçlü dirençler Büyük Güçlü Dirençler;: 2W üzerindeki dirençler büyük güçlü direnç grubuna girer. Küçük Güçlü Dirençler;
DİRENÇLER Küçük güçlü dirençlerin sınıflandırılması: Sabit Dirençler Ayarlı Dirençler Termistör (Terminstans) Foto Direnç (Fotorezistans) Gerek büyük güçlü olsun, gerekse de küçük güçlü olsun, bütün dirençlerin belirli bir dayanma gücü vardır. Bir Direncin Harcadığı Güç: E: Dirençteki gerilim düşümü (Volt) R: Direncin değeri (Ohm) I: Geçen akım (Amper) P: Direncin gücü (Watt) Direnç Üzerinde Harcanan Güç Üç Şekilde İfade Edilir: Akım ve gerilim cinsinden: P=E.I 'dır Akım ve dirençcinsinden; (ohm kanununa göre): E=I.R 'dir. Bu “E" değeri P=E.I 'da yerine konulursa: P= I2R olur. Gerilim ve dirençcinsinden; (ohm kanununa göre): I=E/R 'dir. Bu "I" değeri, P=E.I 'da yerine konursa, P= E2/R olur.
SABİT DİREÇLER Yapısı ve çeşitleri: Sabit dirençler yapıldığı malzemenin cinsine göre üçe ayrılır: Karbon dirençler Telli dirençler Film dirençler Film dirençler de ikiye ayrılır. İnce film dirençler Kalın film [Cermet "Sörmit" Okunur] dirençler
Karbon Dirençler Karbon direncin yapısı: Karbon direnç; kömür tozu ile, reçine tozunun eritilmesi ile elde edilir. Karbon dirençler 1Ω 'dan başlayarak bir kaç mega Ohm 'a (MΩ) kadar üretilmektedir. Başlıca kullanım alanları: Bütün elektronik devrelerde en çok kullanılan direnç türüdür..
Karbon Dirençler Şekil (b)
TELLİ DİRENÇLER Telli dirençler gerek sabit direnç, gerekse de ayarlanabilen direnç olmak üzere, değişik güçlerde ve omajlar da üretilebilmektedir. Telli Direncin Yapısı: Telli dirençlerde, sıcaklıkla direnç değerinin değişmemesi ve dayanıklı olması için, Nikel-Krom, Nikel-Gümüş ve konstantan kullanılır. Telli dirençler genellikle seramik gövde üzerine iki katlı olarak sarılır. Üzeri neme ve darbeye karşı verniklidir. Yalnızca, Şekil 1.3(b)'de görüldüğü gibi ayarlı dirençte, bir hat boyunca tellerin üzeri kazınır. 10 Ω ile 100 KΩ arasında 30 W 'a kadar üretilmektedir. Şekil 1.3 'te değişik telli direnç örnekleri verilmiştir.
TELLİ DİRENÇLER
Başlıca kullanım alanları: Telekominikasyon ve kontrol doğrultucularda kullanılır. Tellerin çift katlı sarılmasıyla endüksiyon etkisi kaldırılabildiğinden yüksek frekans devrelerinde tercih edilir. Küçük güçlülerde ısınmayla direnci değişmediğinden ölçü aletlerinin ayarında etalon (örnek) direnç kullanılır. Dezavantajları: Direnç telinin kopması, çok yer kaplaması ve büyük güçlü olanlarının ısınması gibi dezavantajları
FİLM DİRENÇLERİ Film kelimesi dilimize İngilizce 'den geçmiştir. Türkçe karşılığı zar ve şerit anlamına gelmektedir. Şekil 1.4 'ten anlaşıldığı gibi direnç şerit şeklinde yalıtkan bir gövde üzerine sarılmıştır. Bu durumu, bir fotoğraf filminin sarılışına benzetebiliriz. Şekil Film direncin iç görünümü.
FİLM DİRENÇLERİ İki tür film direnç vardır: İnce film dirençler Kalın film dirençler 1. İnce Film Dirençler: İnce film dirençler şu şekilde üretilmektedir; Cam veya seramik silindirik bir çubuk üzerine "Saf Karbon","Nikel - Karbon","Metal - Cam tozu" karışımı "Metal oksit" gibi değişik direnç sprey şeklinde püskürtülür. Püskürtülen bu direnç maddesi, çok ince bir elmas uçla veya Lazer ışınıyla Şekil 1.4 'te görüldüğü gibi, belirli bir genişlikte, spiral şeklinde kesilerek şerit sargılar haline dönüştürülür. Şerit sargıdan biri çıkarılarak diğer sargının sarımları arası izole edilir. Şerit genişliği istenilen şekilde ayarlanarak istenilen direnç değeri elde edilir. 2. Kalın Film (Cermet) Dirençler: Kalın film dirençler, seramik ve metal tozları karıştırılarak yapılır. Seramik ve metal tozu karışımı bir yapıştırıcı ile hamur haline getirildikten sonra, seramik bir gövdeye şerit halinde yapıştırılır fırında yüksek sıcaklıkta pişirilir. Yukarıda açıklanan yöntemle, hem sabit hem de ayarlı direnç yapılmaktadır. Başlıca kullanım alanları: Tablo 1.1 'de görüldüğü gibi, film dirençler toleransı en küçük olan dirençlerdir. Yani, istenilen değer tam tutturulabilmektedir. Bu nedenle hassas direnç gerektiren elektronik devreler için çok önemli bir dirençtir. Ayrıca maksimum akımda bile değeri pek değişmemektedir.
NOT : 1ppm = 10-6 Ω başına değişim miktarı. Sıcaklık sabiti "+" ppm: Isındıkça artan direnç Sıcaklık sabiti "-" ppm: Isındıkça azalan direnç Örneğin; saf karbon direncin: Sıcaklık sabiti -1200ppm/ºC olup sıcaklığın her 1 artışında, direnci Ohm başına, 1200ppm=1200*10-6 =0,0012Ω azalmaktadır. Sıcaklık sabiti "±" ppm: ısındıkça artan, 0 ºC 'nin altında soğutulurken azalan direnç. Örneğin; Bakırın direnci -234 'te sıfır olmaktadır. Gerilim sabiti: Dirence uygulanan gerilimin büyüklüğü oranında, direnci yukarıda verilen değer kadar düşmektedir. Örneğin; 150Ω 'luk bir "karbon film dirence" 30V uygulandığında direnci 30*150*10-6=0,45 kadar düşecektir.
DİRENÇ KOTLAMA
KODLAMA Direnç üzerindeki renkleri değerlendirirken A, B, C, D ve T sırasına göre gitmeye dikkat etmek gerekmektedir. Bu sıralamaya göre yapılacak hesaplama sonucunda elde edilen direnç değeri Ohm(Ω) olarak bulunacaktır. Metal Film Dirençte:
DİRENÇ RENK KOTLARI
Değeri Üzerinde Yazılı Dirençler Bazı üreticiler renk kodu yerine direnç değerlerini yazmayı tercih etmektedirler. Bunlardan bir kısmı doğrudan direnç değerini ve toleransını yazdığı gibi, bazıları da harf kodu kullanmaktadır. Direnci gösteren harfler: R = Ohm(Ω), K = KiloOhm(KΩ), M = MegaOhm(MΩ) Tolerans harfleri: F = ±%1, G = ±%2, J = ±%5, K = ±%10, M = ±%20 Kodlama Üç Şekilde Olmaktadır; Ohm 'a kadar olan dirençler için R harfi kullanılır. Kodlama 3 adımda yapılır: R 'den önce gelen sayı "Ohm" olarak direnci gösterir. R 'den sonra gelen sayı direncin ondalık bölümünü gösterir. En sondaki harf toleransı gösterir.
DİRENÇLERİN BAĞLANMASI R
İhtiyaca göre bu dirençlerin 10, 100, 1000 katları alınır.İhtiyaca göre bu dirençlerin 10, 100, 1000 katları alınır.
Kondansatör Renk Kodları
İletken, Yalıtkan ve Yarı İletkenler Yeryüzündeki bütün maddeler, atom 'lar dan oluşmuştur. Atom ise ortada bir çekirdek ve bunun etrafındaki değişik yörüngelerde hareket eden elektronlardan oluşmaktadır. Elektronlar, negatif elektrik yüküne sahiptirler. Bir etkime yolu ile atomdan ayrılan elektronların bir devre içerisindeki hareketi, elektrik akımını oluşturur. Elektronların her madde içerisindeki hareketi aynı değildir. Elektron hareketine göre maddeler üçe ayrılır: İletkenler Yalıtkanlar Yarı iletkenler
İLETKENLER İletkenlerin başlıca özellikleri: Elektrik akımını iyi iletirler. Atomların dış yörüngesindeki elektronlar atoma zayıf olarak bağlıdır. Isı, ışık ve elektriksel etki altında kolaylıkla atomdan ayrılırlar. Dış yörüngedeki elektronlara Valans Elektron denir. Metaller, bazı sıvı ve gazlar iletken olarak kullanılır. Metaller, sıvı ve gazlara göre daha iyi iletkendir. Metaller de, iyi iletken ve kötü iletken olarak kendi aralarında gruplara ayrılır. Atomları 1-3 valans elektronlu olan metaller, iyi iletkendir. Buna örnek olarak, altın, gümüş, bakır gösterilebilir. Bakır tam saf olarak elde edilmediğinden, altın ve gümüşe göre biraz daha kötü iletken olmasına rağmen, ucuz ve bol olduğundan, en çok kullanılan metaldir. Atomlarında 2 ve 3 valans elektronu olan demir (2 dış elektronlu) ve alüminyum (3 dış elektronlu) iyi birer iletken olmamasına rağmen, ucuz ve bol olduğu için geçmiş yıllarda kablo olarak kullanılmıştır. Bakır’ın 1cm³ de 8,54.10²² serbest elektron vardır. Polistrin’in 1cm³ de6,1.10¹º serbest elektron vardır.
Yalıtkanlar Elektrik akımını iletmeyen maddelerdir. Bunlara örnek olarak cam, mika, kağıt, kauçuk, lastik ve plastik maddeler gösterilebilir. Elektronları atomlarına sıkı olarak bağlıdır. Bu maddelerin dış yörüngedeki elektron sayıları 5 -7 olduğundan atomdan uzaklaştırılmaları zor olmaktadır.
Yarı İletkenler Yarı iletkenlerin başlıca şu özellikleri vardır: İletkenlik bakımından iletkenler ile yalıtkanlar arasında yer alırlar, Normal halde yalıtkandırlar. Ancak ısı, ışık ve magnetik etki altında bırakıldığında veya gerilim uygulandığında bir miktar valans elektronu serbest hale geçer, yani iletkenlik özelliği kazanır. Bu şekilde iletkenlik özelliği kazanması geçici olup, dış etki kalkınca elektronlar tekrar atomlarına dönerler. Tabiatta basit eleman halinde bulunduğu gibi laboratuarda bileşik eleman halinde de elde edilir. Yarı iletkenler kristal yapıya sahiptirler. Yani atomları kübik kafes sistemi denilen belirli bir düzende sıralanmıştır. Bu tür yarı iletkenler, yukarıda belirtildiği gibi ısı, ışık, etkisi ve gerilim uygulanması ile belirli oranda iletken hale geçirildiği gibi, içlerine bazı özel maddeler katılarak ta iletkenlikleri arttırılmaktadır. Katkı maddeleriyle iletkenlikleri arttırılan yarı iletkenlerin elektronikte ayrı bir yeri vardır. Bunun nedeni Tablo 2.1 'de görüldüğü gibi, elektronik devre elemanlarının üretiminde kullanılmalarıdır
Elektroniğin iki temel elemanı olan diyot ve transistörlerin üretiminde kullanılan germanyum (Ge) ve silikon (Si) yarı iletkenleri gelecek bölümde daha geniş olarak incelenecektir. Tablo Elektronikte yararlanılan yarı iletkenler ve kullanılma yerleri ADI KULLANILMA YERİ -Germanyum (Ge) (Basit eleman)Diyot, transistör, entegre, devre -Silikon (Si) (Basit eleman) Diyot, transistör, entegre, devre -Selenyum (Se) (Basit eleman)Diyot -Bakır oksit (kuproksit) (CuO) (Bileşik eleman)Diyot. - Galliyum Arsenid (Ga As) (Bileşik eleman)Tünel diyot, laser, fotodiyot, led, -Indiyum Fosfor (In P) (Bileşik eleman)Diyot, transistör - Kurşun Sülfür (Pb S) (Bileşik eleman)Güneş pili (Fotosel)
N TİPİ yarı iletken oluşumu için son yörüngesinde 4 valans elektronu bulunan germenyuma,son yörüngesinde 5 valans elektronu bulunan,Arsenik,Antimuan,Fosfor gibi maddeler katık olarak ilave edilir. Her 16 gr’a 1/10⁶ gr yabancı katkı maddesi gerekir.
P TİPİ Yarı iletkenin oluşumu: son yörüngesinde 4 valans elektronu bulunan germenyuma, son yörüngesinde 3 valans elektronu bulunanİndiyum, Galyum, Aliminyum ve boron gibi madeler katık olarak ilave edilir. 100 milyon Germenyum atomuna,1 yabancı atom.
Not: Germanyum ve silikon periyodik tabloda yer alan iki elementtir. Çoğu ülke periyodik tabloyu kendi dillerinde hazırlamaktadır. Ülkemizde ise, bazı terimler gelişmiş ülke dillerinden alınarak Türkçe 'ye uyarlama yoluna gidilmiştir. Germanyum adı, en çok kullanılan, İngilizce, Almanca ve Fransızca dillerinde "Germanium" olarak yazılmakta ve "germanyum" olarak okunmaktadır. Türkçe 'ye de "germanyum" olarak alınmış ve herkesçe de benimsenmiştir. Silikon 'da durum farklıdır. Silikon yabancı dillerde şöyle yazılmakta ve okunmaktadır: İngilizce 'de; Silicon (Silikon) Almanca 'da; Silikon (silikon) Fransızca 'da; Silicium (silisyum) Türkçe de ise yararlanılan yabancı kaynaktan esinlenerek kimilerince silikon, kimilerince de silisyum denmiştir.
DİYOD VE SEMBOLÜ
PN BİRLEŞMESİ
Diyod’un doğru polarmalandırılması
Diyod’un ters polarmalandırılması.
DİYOT DOĞRU VE TERS POLARMA KARAKTERİSTİĞİ
DİYOTLAR Diyot Çeşitleri – Kristal Diyot – Zener Diyot – Tünel Diyot – Işık Yayan Diyot (Led) – Foto Diyot – Ayarlanabilir Kapasiteli Diyot (Varaktör - Varikap) Diğer Diyotlar – Mikrodalga Diyotları – Gunn Diyotları – Impatt (Avalanş) Diyot – Baritt (Schottky) Diyot – Ani Toparlanmalı Diyot – Pin Diyot – Büyük Güçlü Diyotlar
Diyodun Temel Yapısı Diyot Nedir? Diyotlar, yalnızca bir yönde akım geçiren devre elemanıdır.Diğer bir deyimle, bir yöndeki dirençleri ihmal edilebilecek kadar küçük, öbür yöndeki dirençleri ise çok büyük olan elemanlardır. Direncin küçük olduğu yöne "doğru yön",büyük olduğu yöne "ters yön" denir. Diyot sembolü, aşağıda görüldüğü gibi, akım geçiş yönünü gösteren bir ok şeklindedir. Diyot Sembolü: Ayrıca, diyodun uçları pozitif (+) ve negatif (-) işaretleri ile de belirlenir. "+" ucu anot, "-" uca katot denir. Diyodun anaduna, gerilim kaynağının pozitif (+) kutbu, katoduna kaynağın negatif (-) kutbu gelecek şekilde gerilim uygulandığında diyot iletime geçer. Diyodun kullanım alanları: Diyotlardan, elektrik alanında redresör (doğrultucu), elektronikte ise; doğrultucu,detektör, modülatör, limitör, anahtar olarak çeşitli amaçlar için yararlanılmaktadır.
Transistörler Transistör nedir? Eklem Transistör yarı iletken malzemeden yapılmış elektronik devre elemanıdır. Her nekadar diyodun yapısına benzesede çalışması ve fonksiyonları diyottan çok farklıdır. Transistör iki eklemli üç bölgeli bir devre elemanı olup iki ana çeşittir. NPN PNP
Transistör aşağıda belirtildiği gibi değişik şekillerde tanımlanır: Transistörün kolay anlaşılması bakımından tanımı; Transistörün bir sandviçe benzetilmesidir, yarı iletken sandviçi. İkinci bir tanımıda şöyle yapılmaktadır; Transistör, iki elektrodu arasındaki direnci, üçüncü elektroda uygulanan gerilim ile değişen bir devre elemanıdır. Transistörün en çok kullanılan tanımı ise şöyledir; Transistör yan yana birleştirilmiş iki PN diyodundan oluşan bir devre elemanıdır. Birleşme sırasına göre NPN veya PNP tipi transistör oluşur
Transistörün başlıca çeşitleri şunlardır : Yüzey birleşmeli (Jonksiyon) transistör Nokta temaslı transistör Unijonksiyon transistör Alan etkili transistör Foto transistör Tetrot (dört uçlu) transistör Koaksiyal transistör
Transistörün kullanım alanları Transistör yapısal bakımdan, yükselteç olarak çalışma özelliğine sahip bir devre elemanıdır. Elektroniğin her alanında kullanılmaktadır. Şekil Emiteri ortak yükselteç
Transistör'ün daha önceleri kullanılan radyo lambalarına göre üstünlükleri nelerdir? Transistörler çok küçüktür ve çok az enerji isterler. Isıtıcı güce, ihtiyaç yoktur. Transistörler çok daha uzun çalışma ömrüne sahiptirler Transistörler her an çalışmaya hazır durumdadır (lambaların flaman gerilimi sorunu) Çalışma voltajları çok daha azdır. Pille bile çalışırlar. Lambalar gibi cam değildir kırılmaz.
Peki ama bu lambanın hiç mi üstünlüğü yoktu. Olmaz olur mu? Lambalar vakumlu oldukları için gürültüsü yoktur. yine lambalar vakumlu oldukları için yüksek empedanslıdırlar. Fakat son zamanlarda Transistör ailesi çok geliştiği için lamba standartlarından bile daha iyi transistörler yapılmıştır. FET'ler bu kalitede olan bir transistör ailesidir.
Çeşitli Transistörler Transistörler esas olarak Bipolar transistörler ve Unipolar transistörler olarak iki kısma ayrılırlar. Bipolar transistörler de PNP ve NPN olarak iki tiptir. PNP tipinde base negatif emitter ve collektor pozitif kristal yapısındadır. Bu transistörler emitter montajında; emitter + collector - olarak polarize edilirler. Base emittere göre daha negatif olduğunda transistör iletimdedir. NPN tipinde ise base pozitif, emitter ve collector negatif kristal yapısındadır. Emitter topraklı olarak kullanıldığında, emitter negatif, collector pozitif olarak polarize edilirler. İletimde olması için base, emittere göre daha pozitif olmalıdır. Buradaki gerilim farkı 0.1 volt veya daha fazla olmalıdır. Piyasada pek çok tip bipolar transistör mevcuttur. Bunların kullanılmaları sırasında mutlaka bacak bağlantılarını içeren bir katalog kullanılmalıdır; çünkü aynı kılıf yapısı içeren iki transistörün bacak bağlantıları ayrı olabilir. Bipolar transistörler genelde 2 ile başlayan 2N… 2SA…. 2SB….. 2SC… veya AC… BD… BUX…. BUW… MJ…. ile başlayan isimler alırlar. Son zamanlarda transistörlarin çeşidi ve sayısı arttığı için bir katalog kullanmak zorunludur.
2N3055 2SA1122 2SB791 2SC1395 AC128 BD135 BUX80 BUW44 MJ3001 gibi…. A ile başlayan transistörler Germanyum. B ile başlayan transistörler Silisyum dur, keza diyotlar için de bu geçerlidir, ikinci harfin anlamları şöyledir: A : Diyot C : Alçak frekans transistörü D : Güç transistörü dür. F : Yüksek frekans transistörü Y : Güç Diyodu Z : Zener Diyot AC128, BC108, AF139, BF439, AD165, BD135, AA139, BY101 gibi. Aynı kılıf içinde çift transistör varsa buna Darlington transistör adı verilir MJ3042 gibi. Bazı darlington transistörler kılıf içinde bir de diyot ihtiva ederler. Bir P tipi transistör push-pull olarak kullanıldığında, karakteristikleri benzer olan bir N tipi transistörle beraber kullanılır, buna 'Complementary' tamamlayıcı transistör adı verilir. MJ 2955 ile 2N3055 gibi. Piyasada bulunan transistörler plastik veya metal kılıf içindedirler. En çok kullanılan kılıf şekilleri To-3 To-5 To- 12 To- 72 To- 92 To- 220'dir
Transistörün Anahtarlama Elemanı Olarak Çalıştırılması Sayıcılar (counters), bilgisayarlar (computers), ateşleme devreleri (trigger circuit) gibi, bir kısım devrenin çok hızlı çalışması (on) ve sukunete geçmesi (off) gerekebilir. Bu gibi hallerde çok hassas bir anahtarla ma yapılması gerekir. Bu devrelerde, transistörden anahtar olarak yararlanılmaktadır. Transistör ile nano saniye 'lik yani saniyelik (sn) bir çalışma hızı sağlanmaktadır. Transistörden, iki şekilde anahtar olarak yararlanılabilmektedir. Normal çalışmada Doyma halindeki çalışmada Transistörün doyma halinde çalışması, kısa bir an için, taşıyabileceği maksimum akımda görev yapması demektir. Transistörün Normal Çalışmada Anahtar Görevi Yapması Şekil 4.12 'de bir NPN transistörün anahtar olarak çalışmasını gösteren iki devre verilmiştir. Bu devreler, 6 Volt 'luk besleme kaynaklı ve emiteri ortak bağlantılı, lamba yakan bir transistörden oluşmaktadır.
Transistörün Normal Çalışmada Anahtar Görevi Yapması » Şekil 4.12 'de bir NPN transistörün anahtar olarak çalışmasını gösteren iki devre verilmiştir. Bu devreler, 6 Volt 'luk besleme kaynaklı ve emiteri ortak bağlantılı, lamba yakan bir transistörden oluşmaktadır. Şekil Normal çalışmada transistörden anahtar olarak yararlanma a) IB akımı kumandasıyla çalışma b) VBE gerilimi kumandasıyla çalışma Şekil 4.12 (a) 'daki devre: IB akımının değişmesi yoluyla çalıştırılan bir devredir: R reostası ile IB akımının ayarı yapılmaktadır. R direnci yeterince küçültülüp IB akımı yeterince büyültüldüğünde, IC akımı lambayı yakacak seviyeye ulaşacaktır.
Şekil 4.12 (b) : 'deki devre Şekil Normal çalışmada transistörden anahtar olarak yararlanma a) IB akımı kumandasıyla çalışma b) VBE gerilimi kumandasıyla çalışma
Şekil 4.12 (a) 'daki devre: IB akımının değişmesi yoluyla çalıştırılan bir devredir: R reostası ile IB akımının ayarı yapılmaktadır. R direnci yeterince küçültülüp IB akımı yeterince büyültüldüğünde, IC akımı lambayı yakacak seviyeye ulaşacaktır. Şekil 4.12 (b) 'deki devre: VBE gerilimini kontrol etmek suretiyle çalıştırılan bir devredir. VBE gerilimi, S reostası üzerindeki gerilim düşümü ile sağlamaktadır. "S" reostası, "0" 'dan yani en üst noktadan başlatılarak, yavaş yavaş büyütüldüğünde, beyz-emiter arasına uygulanan gerilimde büyür. Bu gerilim, örneğin, silikon transistörde 0.6V 'u geçince transistör iletime geçer ve lamba yanar. Bu çalışma şeklinde, transistör kesikli çalışan bir yükselteç olarak görev yapmıştır. Transistörün gerçek anlamda anahtar olarak çalışması, doyma halindeki çalışmadır...