TAM ÖĞRENME MODELİ
Tam Öğrenme Modeli (Bloom) Tam öğrenme modelini ortaya koyan ünlü Amerikalı eğitimci Bloom, "işin başından beri olumlu öğrenme koşulları sağlanmış ise dünyada her hangi bir kişinin öğrenebileceği her şeyi hemen hemen herkes öğrenebilir" düşüncesine dayalı olarak modelini geliştirmiştir. Diğer bir deyişle, tam öğrenme modeli tüm öğrenciler okulda öğretilenleri öğrenebilir varsayımına dayanmaktadır.
Tam Öğrenme Bloom tarafından geliştirilen ve okulda öğrenme adı da verilen tam öğrenme modeli, okullarda öğrenme sürecinde etkili olan bütün öğeleri, öğrencilerin en etkili öğrenme düzeyine ulaşması için sistemli olarak bir araya getiren yaklaşımdır. Tam öğrenme, hedeflenen her şeyin öğrenilmesi anlamına gelmektedir. Başka bir ifade ile; öğrencilerin %100’ünün her hangi bir kayıp vermeden hedeflerin %100’ünü gerçekleştirmesi demektir.
Tam öğrenme yaklaşımı her sınıfta hızlı öğrenen ve öğrenemeyen öğrenci bulunduğu ve her öğrencinin hazırbulunuşluk düzeyine göre öğretimin yapılmasını, her öğrenciye ihtiyacı olan ek öğretim zamanı ve nitelikli öğretim hizmeti (ipucu, katılım, dönüt, pekiştireç) sağlanırsa her öğrencinin öğrenebileceğini temel alır. Tam öğrenme modeline göre öğrenciler arasındaki öğrenme farklılıklarının nedeni doğuştan değil, çevre koşullarından kaynaklanır.
Tam Öğrenme Modelinin Amacı Modelin amacı, öğrenmeye etki eden faktörleri kontrol altına alarak kalıcı öğrenmeyi gerçekleştirmektir. Buna göre; zeka, genel yetenek, kişilik özellikleri, ailenin sosyo-ekonomik düzeyi gibi değiştirilemeyen öğelerin yerine ön öğrenmeler, derse karşı ilgi, başarı inancı, zaman, pekiştireç, dönüt, araç-gereç gibi değiştirilebilir öğeler zenginleştirilerek etkili öğrenme sağlanabilir.
Öğrencilerin Değiştirilebilir ve Değiştirilemez Özellikleri Ön bilgiler Derse/konuya ilgi Başarı inancı Öğretim hizmetinin nitelikleri Zaman Araç-gereç Zeka Genel ve özel yetenekler Kişilik özellikleri Ailenin sosyo-ekonomik düzeyi
Tam öğrenme modelinin ana değişkenleri Öğrenci nitelikleri Öğretim hizmetinin niteliği Öğrenme ürünleri
Öğrenci Nitelikleri Bilişsel giriş davranışlarını ve duyuşsal giriş davranışlarını kapsamaktadır. Bilişsel giriş davranışları, belli bir öğrenme ünitesinin öğrenilebilmesi için gerekli olduğu kabul edilen ön öğrenmelerdir. Okuduğunu anlama ve dili kullanma gücü bunlardan birkaçıdır. Bu ön öğrenmelerin, bir başka deyişle bilişsel giriş davranışlarının tam ve kullanıma hazır olması gerekmektedir.
Öğrenci Nitelikleri Her yeni öğrenme kendinden önceki öğrenmelere dayalı, kendinden sonraki öğrenmeleri hazırlayıcıdır. Bu nedenle tam öğrenmenin sağlanabilmesi için öğretme-öğrenme sürecinin başında, yeni öğrenmeler için gerekli olan bilişsel giriş davranışları kullanıma hazır hale getirilmelidir.
Öğrenci Nitelikleri Duyuşsal giriş özellikleri ise, ilgiler, tutumlar ve akademik benlik kavramının bileşkesi olarak kabul edilmektedir. Duyuşsal giriş özellikleri arasında başarıyı belirlemede en yüksek etkiye sahip olan akademik benlik kavramı, öğrencinin öğrenme geçmişine dayalı olarak, hedeflerle tutarlı öğrenme düzeyine ulaşıp ulaşmayacağına ilişkin kendini algılayış tarzıdır. “Bireyin kendine karşı tutumu”, okula ve okulda öğrenmeye karşı tutumu ile yakından ilgilidir.
Öğrenci Nitelikleri (Giriş Davranışları) Bilişsel Giriş Davranışları Sözel, işlemsel yetenek Okuduğunu anlama Dinleme becerisi Bilgi, beceri, yetenek Ön bilgiler Problem çözme becerisi Duyuşsal Giriş Davranışları İlgi Tutum Akademik Özgüven (benlik)
Öğretim Hizmetinin Niteliği Öğretim hizmetinin niteliğini belirleyen öğeler; ipuçları, öğrenci katılımı, pekiştirme, dönüt ve düzeltmedir. Bu konuda yapılan araştırmalar, öğretim hizmetinin niteliğinin, öğretmen niteliklerinden çok daha etkili ve önemli olduğunu göstermektedir.
İPUCU Bloom ipuçlarını, "öğrenme sürecinde öğrenciye, neyi öğreneceğini, bunları öğrenirken ne yapacağını anlatmak için kullanılan iletilerin tümü" olarak tanımlamıştır. Sözlü ve yazılı hedef ifadeleri, söz, yazı ya da jest, mimik gibi sözsüz işaretlerle yapılan uyarılar, gösterilmesi beklenen kritik davranışların açıklanması gibi öğretim sürecindeki her çeşit uyarı, öğretmenin ipucu verme becerisinin sınırları içinde yer alır.
Öğrenme-Öğretme sürecinde kullanılan başlıca ipuçları şunlardır : Sorular sorma Örnekler verme Açıklamalar yapma Kaynak kitaplar Gerçek varlıklar ve olaylar Numuneler ve modeller Konuşma sırasındaki vurgular, ses tonu Yönergeler Grafik, şema ve haritalar
İpuçlarının öğrenme düzeyini yükseltmede etkili olması için gerekli olan özellikleri İpuçları öğrencinin düzeyine uygun olmalıdır. Küçük yaşlardaki çocuklara verilecek ipuçları olabildiğince somut ve onların yaşamının bir parçası olmalıdır. İpuçları öğrencilerin bilişsel giriş davranışlarına uygun olmalıdır. Öğrencinin ünite ile ilgili herhangi bir ön bilgisi olmadığında, çok sayıda duyu organına hitap eden, somut ve çok sayıda ipucu verilmelidir.
İpuçlarının öğrenme düzeyini yükseltmede etkili olması için gerekli olan özellikleri İpuçları öğrencilerin duyuşsal özelliklerine uygun olmalıdır. Öğrencilerde üniteyi öğrenmeye ilgi, istek duyurması, öğrencinin dikkatini öğrenme konusu üzerinde yoğunlaştırması gerekir. İpuçları öğrencinin fiziksel, sosyal, ruhsal sağlığına uygun ve onları koruyucu olmalıdır.
İpuçlarının Öğretimdeki İşlevleri Dikkati sağlar. Öğrencileri hedeften haberdar eder. Hedef-davranışlarla ilgili ön bilgileri hatırlatır. Öğrenci katılımını sağlar. Öğrenme güçlüğü çekilen konuları kolaylaştırır.
ÖĞRENCİ KATILIMI Öğrencinin açık ya da örtülü olarak öğrenme -öğretme sürecine katılma derecesi onun başarısını sağlayan önemli değişkenlerden biridir. Öğrenci soru sorarak, açıklama yaparak, örnek vererek açık olarak derse katılabilir. Ya da öğrenci doğrudan gözlenemeyecek şekilde örtülü olarak da derse katılabilir. Ders sırasında açık olarak cevap vermeyebilir ancak zihinsel işlemler yapabilir.
Öğrencinin katılımını sağlamak için uyulması gereken ilkeler Öğrencilerin dikkati hedefler üzerinde toplanmalıdır. Öğrenciler güdülenmelidir. Sorular tüm sınıfa sorulmalı, yanıtlamada adil davranılmalıdır. Geç ve güç öğrenen öğrencilere tekrar yapma olanağı tanınmalıdır.
Öğrencinin katılımını sağlamak için uyulması gereken ilkeler Önkoşul niteliğindeki davranışlar kazandırıldıktan sonra dersin hedeflerinin öğrenilmesine geçilmelidir. Öğretmen çeşitli yöntemleri birlikte kullanmalıdır. Kullanılan araç-gereçler öğrenci düzeyine uygun ve çeşitli olmalıdır. Öğretmen sevecen, hoşgörülü ve sabırlı olmalı ve cezaya başvurmamalıdır.
PEKİŞTİREÇ Pekiştirme, davranışların tekrar edilme sıklığını arttıran uyarıcıların verilmesi işlemidir. Bu işlemi gerçekleştiren uyarıcılara pekiştireç adı verilmektedir. Öğrenme sürecinde öğrenilmesi beklenen davranışlar ortaya çıktıkça pekiştirilir. Olumlu ve olumsuz olmak üzere iki çeşit pekiştireç vardır.
Olumlu-Olumsuz Pekiştireç Olumlu pekiştireçler, öğrenciye verildiğinde davranışın yapılma sıklığını arttıran pekiştireçlerdir. Olumsuz pekiştireçler ise, ortamdan çekildiğinde (öğrenciyi hoşuna gitmeyen bir durumdan kurtarma) davranışın yapılma sıklığını arttıran pekiştireçlerdir.
Pekiştireçlerin Etkin Kullanımı Pekiştireç sosyo-kültürel ortama ve öğrencinin gelişim özelliklerine uygun olmalıdır. Öğrenci için istenilebilir olmalıdır. Pekiştireç olumlu davranıştan sonra verilmelidir. İlk, zor ve karmaşık konuların öğretilmesinde sürekli pekiştireç kullanılmalıdır daha sonra normal öğrenme konularının öğretimine geçildiğinde aralıklı pekiştireç kullanılmalıdır. Davranışların tekrarında ve kalıcılığında aralıklı pekiştireç sürekli pekiştirece göre daha etkilidir.
Pekiştireçlerin Etkin Kullanımı Pekiştirilmeyen davranışlarda sönme görülür. Pekiştirme zamanının belli olmaması öğrenciyi dikkatli tutar. Öğretim sürecinde sürekli aynı pekiştireçlerin kullanılması pekiştirilme işleminin ve pekiştirecin öneminin zayıflamasına yol açar. Bu nedenle her defasında farklı pekiştireçler kullanmak öğrenmelerin etkisini ve gücünü arttırır.
DÖNÜT VE DÜZELTME Dönüt, öğreneni ve öğreticiyi öğrenme güçlükleri ve eksiklikleri konusunda bilgilendirmektir. Eğitim süreci sırasında hedef davranışların öğrenciler tarafından kazanılıp kazanılmadığı, kazanıldıysa ne derece kazanıldığı, kazanılmadıysa neden kazanılmadığı saptanarak öğrenciye bilgi verilir ve eğitim programında gerekli düzeltmeler yapılır. Dönütün yönlendirici, güdüleyici ve pekiştirici olmak üzere üç temel görevi vardır.
DÖNÜT VE DÜZELTME “Doğru, eksik, yanlış” gibi yargılar birer dönüttür. Dönüte bakarak öğrencinin eksik ve yanlışları belirlenir. Dönütün bilgi verme işlevinin yanı sıra pekiştirme işlevi de olduğu bir çok kuramcı tararından kabul edilmektedir. Pekiştirme kuramcıları, anında verilen dönütün öğrenme hızına, geciktirilmiş dönüt'ün de daha çok hatırlamaya yardım edebileceğini savunmaktadırlar.
DÖNÜT VE DÜZELTME Eksikleri tamamlama, yanlışları doğrulama işlemine ise düzeltme adı verilir. Bu amaçla her ünitenin sonunda izleme testleri yapılabilir. Bu izleme testlerinin sonuçlarına göre, öğrencilerin öğrenme eksiklikleri ve bu eksikliklere neden olabilecek olası öğrenme güçlükleri saptanır. Her öğrencinin hangi davranışları tam, hangi davranışları eksik ya da yanlış öğrendiği incelenerek düzeltme etkinlikleri planlanır ve uygulanır.
Dönüt ve düzeltme bir sınıftaki öğretim hizmetinin niteliğini ve öğrenme düzeyinin etkisini belirleyen en önemli öğe olarak kabul edilir. Ayrıca öğretimin bireyselleştirilmesi açısından her öğrencinin düzeyi ile ilgili somut sonuçlar verir.
Öğrenme Ürünleri Bloom’ un modelinde öğrenme ürünü, öğrencilerin başarısı, öğrenme hızı ve duyuşsal özelliklerdir. Okula başlayan öğrencilerin bir öğrenme ünitesi başındaki giriş davranışları normal dağılım gösterir. Öğrencilerin giriş davranışları öğrenmenin başında eşitlenir, her üniteden sonra öğrenme eksiklikleri tamamlanır, öğrenciler için nitelikli bir öğretim hizmeti sunulursa, öğrenciler arasındaki bireysel farklılıklar azalır ve öğrencilerin başarıları artar.
Tam Öğrenme Modelinin Uygulanmasında İzlenecek Adımlar Ünite ya da konunun hedef-davranışlarının belirlenmesi Öğrenme konularının ayrıntılı olarak belirlenmesi Ön koşul öğrenme düzeyinin (bilişsel ve duyuşsal giriş davranışları) belirlenmesi Ön koşul öğrenmelerindeki eksiklikler ve yetersizliklerin giderilmesi için öğretim etkinliklerinin düzenlenmesi
Tam Öğrenme Modelinin Uygulanmasında İzlenecek Adımlar Öğretim ünitesinin işlenmesine geçilmesi (ipucu, pekiştireç, öğrenci katılımı, dönüt-düzeltme) Ünite ya da konunun öğretimi bittikten sonra izlemeye yönelik izleme testlerinin yapılması En az %70 öğrenme ölçütünü kullanarak öğrenme düzeyini belirleme Tam öğrenme standardına (en az %70) ulaşamayan öğrenciler için ilave öğretim etkinlikleri (tamamlayıcı öğretim etkinlikleri) düzenleme
İlave (Tamamlayıcı) Öğretim Etkinlikleri Ek süre içinde öncekilerden farklı yöntemleri kullanma ve bol örneklerle anlatma Öğretmen veya özel bir öğretici tarafından birebir öğretim yapma Grupla öğretim yapmak Kaynak ve yardımcı kitaplarla öğretim Okulda ve evde ek öğretim ya da ödev verme Programlı öğretim uygulamasına başvurma Akademik oyunlarla öğretim
Tam Öğrenme Modelinin Uygulanmasında İzlenecek Adımlar Tekrar izlemeye yönelik değerlendirme yapmak ve tüm öğrencilerin öğrenme standartlarına ulaşmış olmasını kontrol etme Bir sonraki üniteye veya konuya geçiş Birkaç ünite işlendikten sonra genel değerlendirme yapılır. Öğrencilerin öğrenme düzeyi ya da başarı düzeyi belirlenir. Bunun için ara sınavlar ve yıl sonu sınavları yapılır.
Tam öğrenme modelinin başarısında rol oynayan değişkenler Öğretilmesi hedef alınan bilgi ve becerilerin öğrenilebilmesi için gerekli ön koşulları oluşturan ilgili ön öğrenmelerin önceden gerçekleşmiş olma derecesi Öğrencinin kendini öğrenmeye verme, öğrenme sürecine katılma veya onun kendini öğrenmeye vermiş ya da sürece katılmış bir duruma getirebilme derecesi Uygulamaya dönüşen hali ile öğretimin öğrenci ihtiyaçlarına uygunluk derecesi
Tam Öğrenmenin Gerekliliği 1- Becerilerin Sağlanması Her zaman ve her yerde gerçekleşmesi mümkün olmasa bile bazı zamanlar ve mekanlarda büyük önem taşımaktadır. Bunların arasında ilköğretim kademesinde zorunlu eğitimin sağlanması gelmektedir.
Nerede öğrencilere bazı becerilerin kazandırılması önem taşıyorsa tam öğrenmenin gerekliliği öne çıkmaktadır. Bu açıdan eğitim fakülteleri ve öğretmen yetiştiren okullarda tam öğrenme vazgeçilmez bir hale gelmektedir.
2- Sistemli Eğitimin Sağlanması Eğitim ve öğretimde genellikle sistemli yaklaşım uygulanmaktadır. Bu sisteme göre; eğitim tam bir merdiven basamaklarına benzemektedir. Birinci basamağa basılmadan ikinci veya üçüncü basamağa geçilememektedir. Bu tür sistemli eğitim ve öğretim ancak tam öğrenme sistemleri ile gerçekleşebilmektedir.
3- Kaliteli Eğitimin Gerçekleşmesi Tam öğrenmenin sağlanması kalitenin yükseltilmesi anlamına gelmektedir. Bu durum gerçekleşmediği takdirde eğitim ve öğretimde kayıplar yaşanmaktadır. 90-95 puan alan bir öğrenci ile 45-50 alan bir öğrenci arasında büyük farklılıklar bulunmaktadır.
Yüksek standartların belirlenmesi öğrencileri daha fazla çabalar harcamaya yöneltmektedir. Yüksek hedefleri gerçekleştirmek azimli, yüksek iradeli, geniş ufuklu insanlar yetiştirecektir. Kaliteli eğitimin gerçekleşmesi ile ülkelerin kalkınması hızlandırılmaktadır.
4- Öğrenci Yeteneklerinin Geliştirilmesi Öğrencilerin kullanılmamış geniş kapasiteleri bulunmaktadır. Bu kapasite çoğu zaman kullanılmadan kaybolmaktadır. İnsanlar genellikle tembelliğe eğilim göstermektedirler. Öğrencileri aktif tutmak için sürekli olarak kapasitelerinin biraz üstünde problemlerle karşı karşıya getirmek gerekmektedir.
Bu durum, tam öğrenme ile mümkün olacaktır. Bir tam öğrenme sistemi olan Keller Planı ile ilgili yapılan araştırmalar da bunu desteklemektedir. Öğrenciler, diğer sistemlere göre bu sistemde daha fazla çalıştıklarını ifade etmişlerdir.
Tam Öğrenmeyi Gerçekleştiren Yöntemler Programlı Öğrenme Keller Planı Açık Öğretim Öğrenme Paketleri Bilgisayarlı Eğitim
Tam Öğrenme Türlerinin Ortak Yönleri Bağımsız Öğrenmenin Sağlanması Tam öğrenme sistemlerin çoğu öğrenci tarafından bağımsız bir şekilde kullanılmaktadır. Böylece öğrenciyi zaman ve mekan sınırlılıklarından serbest kılmaktadır. Öte yandan öğrenci, öğretmen ve diğer öğrencilere bağımlı kalmamaktadır.
Bireylere Hitap Etmesi Tam öğrenme sistemleri genellikle bireylere hitap etmektedir. Böylece öğrencilerin kişisel ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Kişisel ihtiyaçların karşılandığı yerlerde de başarı artmaktadır.
Özel Hedeflerin Belirlenmesi Tam öğrenme sistemlerinin tümünde özel hedefler belirlenmektedir. Özel hedeflerin belirlenmesi öğrencileri kapalılık ve belirsizlikten kurtarmaktadır. Böylece öğrenci, çabaları gerekli yerlerde kullanılmaktadır. Dolayısıyla da boşa harcanan çabalar önlenmiş olacaktır.
Eğitim ve Öğretimde Kullanılan Materyallerin Küçük Ünitelere Bölünmesi Tam öğrenme sistemlerinin tümünde materyaller öğrencinin kontrol edebileceği küçük ünitelere bölünmektedir. Bu özellik, öğrencileri materyali kontrol edebilmesini sağlamaktadır. Ayrıca uzun olmasından doğan sıkıcılıktan da kurtarmaktadır.
Öğrencinin Aktif Olması Tam öğrenme sistemleri uygulandığı zaman öğrenciler aktif tutulmaktadır. Öğrencinin aktif olduğu yerlerde öğrenme gerçekleşmektedir. Öğrencinin aktif olmadığı yerlerde öğrenmenin gerçekleşmesi şüphelerle karşılanmaktadır. Öğrenme öğrenci katkısıyla en iyi şekilde gerçekleşebilmektedir. Bu durumu, bireysel ve bağımsız öğrenme türleri gerçekleştirebilmektedir.
Değerlendirmenin Sürekli Olarak Yapılması Tam öğrenme sistemlerinin tümünde çok sayıda değerlendirme yapılmaktadır. Değerlendirmenin çok sayıda yapılması öğrencileri daha fazla çalışmaya yöneltmektedir. Bu arada sınavlardan kaynaklanan tedirginlik de aşılmış olacaktır. Bazılarına göre; değerlendirmenin sürekli olarak yapılması öğrenciler için sürekli olarak tedirginlik yaratmaktadır. Aslında bu düşüncenin tersi doğru olmaktadır. Çünkü sınavlar, ancak aralıklarla yapıldığı takdirde tedirginlik kaynağı olabilmektedir. Sürekli olarak yapılması onu normal bir duruma getirmektedir.
Telafi Çalışmalarının Yapılması Klasik yöntemlerde genellikle norma dayalı değerlendirmeler yapılmaktadır. Bu tür değerlendirmeler genellikle uzun bir süre geçtikten sonra yapılmaktadır. Böylece telafi çalışmaları için vakit geçmiş olacaktır. Tam öğrenme sistemlerinde ise ara sınavlar çok sayıda yapılmaktadır. Bu durum telafi çalışmaları için bir zemin hazırlamaktadır. Telafi çalışmaları büyük kayıpları önlemektedir.
Eğitim Teknolojisinin Devreye Sokulması Eğitim teknolojisi; değişik bilimlerin verilerini, özel hedef, yöntem, araç ve gereç, ölçme ve değerlendirme gibi eğitimin geniş alanlarında uygulamaya koyan, uygun maddi ve manevi ortamlarda insan gücünün en iyi şekilde kullanılmasını, eğitim sorunlarının çözülmesini, kalitenin yükseltilmesini, verimliliğin arttırılmasını sağlayan bir sistemler bütünüdür. Tam öğrenmede kullanılan tüm sistemler eğitim teknolojisi ürünleridir.
DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER....