Er Kadir AYDIN
Er Lokman EKER
Er Samet SARAÇ
Er Yavuz ÖZTÜRK
Er Zekeriya YATI
Er Vedat KUTLUCA
Er Mehmet CÜCÜK
Er Abdurrahman DOĞAN
Uzman Çavuş Mustafa UYSAL
Uzman Çavuş Selçuk GÜRDAL
Astsubay Soner ÖZÜBEK
Asteğmen Mehmet BOZKUŞ
Şehide Sesleniş Şehide Sesleniş Aylardır uyku nedir bilmez bu gözler oğul, Bir günlükmüş, meğer söylenen sözler, Bir günlükmüş, ardından toplanan kalabalık, Bir namazlıkmış meğer saltanatın… Şükür ki şehitsin, şükür ki cennettesin… Tesellim bu oğul, bulutların üstündesin… Aylardır konuşmaz olmuş, susmuş bu dil oğul, Nice ana kuzusu şehit oldu, senden sonra, Nice yürekler yandı, nice ocaklar, Yine yanan yalnız biz olduk oğul, Bizse unutulduk… Şükür ki şehitsin, şükür ki cennettesin… Tesellim bu oğul, bulutların üstündesin… Aylardır uyku nedir bilmez bu gözler oğul, Bir günlükmüş, meğer söylenen sözler, Bir günlükmüş, ardından toplanan kalabalık, Bir namazlıkmış meğer saltanatın… Şükür ki şehitsin, şükür ki cennettesin… Tesellim bu oğul, bulutların üstündesin… Aylardır konuşmaz olmuş, susmuş bu dil oğul, Nice ana kuzusu şehit oldu, senden sonra, Nice yürekler yandı, nice ocaklar, Yine yanan yalnız biz olduk oğul, Bizse unutulduk… Şükür ki şehitsin, şükür ki cennettesin… Tesellim bu oğul, bulutların üstündesin…
ŞEHİT KIZINDAN MEKTUP !!! ŞEHİT KIZINDAN MEKTUP !!! “Sevgili Babacığım, Yıllar yıllar geçiyor, her şey değişiyor, her şeyden öncede ben değişiyorum. Değişmeyen tek şey değişimin kendisiymiş ya… Ama benim hayatımda hiç değişmeyen ve asla değişmeyecek olan tek ve en acı gerçek; SENİN KAYBIN. Yoksun baba; yanımda, tenimde, saçımın telinde yoksun. Kalbimde, ruhumda, beynimde olsan da yaşamımın hiçbir anında, hiçbir üzüntümde, hiçbir mutluluğumda, hiçbir sevincimde, hiçbir hayal kırıklığımda sen yoksun. Varlığın, bedenin yok. Elbette ki her şey maddesel olarak var olmak değil, ama ben seni hiç tanımadım ki! Gülüşünü, konuşmanı, sesinin tonunu, kahkahanı hiç görmedim, duymadım ki! Hep düşünüyorum yanımda olsaydın ağzından "yavrum, kızım" sözcükleri nasıl çıkardı? Bu duygu dolu sözler benim yüreğimi nasıl ısıtırdı? İnsanların nefret ettiği sözcükler olur mu? Benim var: BABA. Çünkü ben bu sözcüğü "hiçbir zaman" doya doya, dolu dolu söyleyemedim. Bunu duyacak, gözlerinin içi gülecek ve beni çok büyük bir sevgiyle kucaklayacak bir babam olmadı hiç! Evet tüm bunlar benim üzüntülerim, yokluklarım. Ama tüm bu büyük acının yanında bana en büyük onuru, şerefi yaşattın: BEN BİR ŞEHİT KIZIYIM. Bugün ölümünün tam 10.yılı. Şu anda yanında, sevgi dolu kucağında olamasam da tam baş ucundayım. O soğuk mezar taşının tozunu ellerimden ateş çıkarcasına yıkıyorum babacığım. Gittin baba, gittin. Ben daha üç yaşındayken, seni sevmeye, tanımaya başlarken… Ben karısını, minicik bebeğini vatanı için bir yana bırakan, canını vatanına feda eden, cesur, yiğit, yüreği vatan sevgisiyle dopdolu gencecik bir üsteğmenin kızıyım. Ağlamamalıyım. Senin ak saçlı bir dede olduğun günleri hiçbir zaman göremeyeceğim; ama sen benim anılarımda, hatıralarımda hep o yakışıklı, gururlu, cesur ve gepgenç üsteğmen olarak kalacaksın. Bu, çok onur verici baba! Bir tek kez seni görüp seninle tanışma ve konuşma şansına sahip olsaydım sana sadece teşekkür etmek isterdim. Annemi ve beni senden yoksun bıraktın; ama bana da, Çocuklarıma da, torunlarına da inanılmaz bir gurur yaşatan ve yaşatacak olan "ŞEHİTLİK" ünvanını kazandırdın. Teşekkür ederim babacığım, teşekkür ederim… Begüm ÖZCAN “Sevgili Babacığım, Yıllar yıllar geçiyor, her şey değişiyor, her şeyden öncede ben değişiyorum. Değişmeyen tek şey değişimin kendisiymiş ya… Ama benim hayatımda hiç değişmeyen ve asla değişmeyecek olan tek ve en acı gerçek; SENİN KAYBIN. Yoksun baba; yanımda, tenimde, saçımın telinde yoksun. Kalbimde, ruhumda, beynimde olsan da yaşamımın hiçbir anında, hiçbir üzüntümde, hiçbir mutluluğumda, hiçbir sevincimde, hiçbir hayal kırıklığımda sen yoksun. Varlığın, bedenin yok. Elbette ki her şey maddesel olarak var olmak değil, ama ben seni hiç tanımadım ki! Gülüşünü, konuşmanı, sesinin tonunu, kahkahanı hiç görmedim, duymadım ki! Hep düşünüyorum yanımda olsaydın ağzından "yavrum, kızım" sözcükleri nasıl çıkardı? Bu duygu dolu sözler benim yüreğimi nasıl ısıtırdı? İnsanların nefret ettiği sözcükler olur mu? Benim var: BABA. Çünkü ben bu sözcüğü "hiçbir zaman" doya doya, dolu dolu söyleyemedim. Bunu duyacak, gözlerinin içi gülecek ve beni çok büyük bir sevgiyle kucaklayacak bir babam olmadı hiç! Evet tüm bunlar benim üzüntülerim, yokluklarım. Ama tüm bu büyük acının yanında bana en büyük onuru, şerefi yaşattın: BEN BİR ŞEHİT KIZIYIM. Bugün ölümünün tam 10.yılı. Şu anda yanında, sevgi dolu kucağında olamasam da tam baş ucundayım. O soğuk mezar taşının tozunu ellerimden ateş çıkarcasına yıkıyorum babacığım. Gittin baba, gittin. Ben daha üç yaşındayken, seni sevmeye, tanımaya başlarken… Ben karısını, minicik bebeğini vatanı için bir yana bırakan, canını vatanına feda eden, cesur, yiğit, yüreği vatan sevgisiyle dopdolu gencecik bir üsteğmenin kızıyım. Ağlamamalıyım. Senin ak saçlı bir dede olduğun günleri hiçbir zaman göremeyeceğim; ama sen benim anılarımda, hatıralarımda hep o yakışıklı, gururlu, cesur ve gepgenç üsteğmen olarak kalacaksın. Bu, çok onur verici baba! Bir tek kez seni görüp seninle tanışma ve konuşma şansına sahip olsaydım sana sadece teşekkür etmek isterdim. Annemi ve beni senden yoksun bıraktın; ama bana da, Çocuklarıma da, torunlarına da inanılmaz bir gurur yaşatan ve yaşatacak olan "ŞEHİTLİK" ünvanını kazandırdın. Teşekkür ederim babacığım, teşekkür ederim… Begüm ÖZCAN
Şehitlere Ağlanmaz Şehitlere Ağlanmaz Gülümse Anne Akşam olur hasret büyür dağ olur Bu dağlarda kurşun atsan çığ olur Sen oğlunu geri dönmez say annem Ben ölünce belki vatan sağ olur Belki dağlar duman duman savrulur Belki sesim çığlık çığlık duyulur Belki yavrun bir tabuta koyulur Üzülme annem Bir yangın ki ciğer ciğer kavrulur Bir yangın ki kardeş kardeş vurulur Belki kalbim bir bayrağa kan olur Gülümse annem Yine yağmur ince ince çiselenir Yine toprak yaz gelince çiçeklenir Sen beni hep rüyalarda gör annem Gör ki kalbim bir mezarda dinlenir Ağlama ANNEM... Son uğurlayışın değil ki bu... Savaş yeni başlıyor... Değişen sadece arkamdan okuduğun Ayet'el Kürsi yerine şimdi Fatiha... TÜM ŞEHİTLERİMİZİN RUHUNA FATİHA... Gülümse Anne Akşam olur hasret büyür dağ olur Bu dağlarda kurşun atsan çığ olur Sen oğlunu geri dönmez say annem Ben ölünce belki vatan sağ olur Belki dağlar duman duman savrulur Belki sesim çığlık çığlık duyulur Belki yavrun bir tabuta koyulur Üzülme annem Bir yangın ki ciğer ciğer kavrulur Bir yangın ki kardeş kardeş vurulur Belki kalbim bir bayrağa kan olur Gülümse annem Yine yağmur ince ince çiselenir Yine toprak yaz gelince çiçeklenir Sen beni hep rüyalarda gör annem Gör ki kalbim bir mezarda dinlenir Ağlama ANNEM... Son uğurlayışın değil ki bu... Savaş yeni başlıyor... Değişen sadece arkamdan okuduğun Ayet'el Kürsi yerine şimdi Fatiha... TÜM ŞEHİTLERİMİZİN RUHUNA FATİHA...
Mehmetçik Mehmetçik Esaret zincirini kanlarla kıran Mehmet, Hürmetle eğilmede huzurunda bu millet, Kan verdin şu toprağa ebedi şan aldın sen. Öldünde savaşlarda yaşatmak için yurdunu, Çoştunda savaşlarda azgın düşmanlar durdu. Bütün dünya milleti o azgın düşmanlar ki, Memleketi istila edeceklerdi sanki. Düşündüler mi onlar üç kıtanın fethini, Düşündüler mi onlar şanlı tarihini. Çoştun da bir zamanlar atlamıştın Tuna'yı, Ezmiştin hasımları sarmıştın Viyana'yı. Avrupa ortasında yıllarca at oynattın, Dillere destan olan kahramanlar yarattın. Saçtın oralarda binbir dehşetle korku, Sinerek düşmanların Türk geliyor diyordu. Unutulmuştu demek o istila günleri, Tarihe nam saldığı Türk'ün şanlı günleri. Hatırladın sen o şerefli anları, Çanakkale önünde boğarak düşmanları. Çarpışarak orada bulmak için hakkını, Durdurdun imanınla,çoşup gelen akını. Bir kere daha geçti şanlı tarihe ismin, Sen bizim kalbimizde ölmez ve ebedisin. Esaret zincirini kanlarla kıran Mehmet, Hürmetle eğilmede huzurunda bu millet, Kan verdin şu toprağa ebedi şan aldın sen. Öldünde savaşlarda yaşatmak için yurdunu, Çoştunda savaşlarda azgın düşmanlar durdu. Bütün dünya milleti o azgın düşmanlar ki, Memleketi istila edeceklerdi sanki. Düşündüler mi onlar üç kıtanın fethini, Düşündüler mi onlar şanlı tarihini. Çoştun da bir zamanlar atlamıştın Tuna'yı, Ezmiştin hasımları sarmıştın Viyana'yı. Avrupa ortasında yıllarca at oynattın, Dillere destan olan kahramanlar yarattın. Saçtın oralarda binbir dehşetle korku, Sinerek düşmanların Türk geliyor diyordu. Unutulmuştu demek o istila günleri, Tarihe nam saldığı Türk'ün şanlı günleri. Hatırladın sen o şerefli anları, Çanakkale önünde boğarak düşmanları. Çarpışarak orada bulmak için hakkını, Durdurdun imanınla,çoşup gelen akını. Bir kere daha geçti şanlı tarihe ismin, Sen bizim kalbimizde ölmez ve ebedisin.