Dr.Neslihan Gülçin.  3 yaşında erkek hasta  2 kez bronşiolit atağı geçirme hikayesi  Sık sık kusma şikayeti.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
GİRESUN PROF. DR. A. İLHAN ÖZDEMİR DEVLET HASTANESİ
Advertisements

POSTGASTREKTOMİ SENDROMLARI
Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM)
Prostat Hastalıkları: Doğru Sanılan Yanlışlar, Bilinmeyen Gerçekler
GERİLİM TİPİ BAŞ AĞRISI
ÇOCUKLARDA KONSTİPASYON
Özefajiti Olan Olgularda 24 Saatlik pH Monitorizasyonun Önemi
Damar dışı nedenlerle bacak-ayak şişliği
DİYARE (İSHAL).
Kusması Olan Hastaya Yaklaşım
KANSER NEDİR? Sağlık Slayt Arşivi:
Op. Dr. Mehmet Ali TUNÇBİLEK Kulak Burun Boğaz Uzmanı
KONSTİPASYON (KABIZLIK)
Ösefagus ve Mide hastalıkları
ENUREZİS Doç. Dr. Bilal YILDIZ
ÜRO-ONKOLOJİYE GİRİŞ Doç. Dr. Enver ÖZDEMİR
GUATR.
KABIZLIK (KONSTİPASYON)
ÇOCUKLUK ÇAĞINDA AKUT KONVÜLZİYONA YAKLAŞIM
Mesane kontrolü gündüz 2-3 yaş gece 3-4 yaş civarında kazanılmaktadır.
BAŞAĞRILI HASTADA DEĞERLENDİRME
KRONİK İSHALLİ ÇOCUĞA YAKLAŞIM
İNCE BARSAĞIN CERRAHİ HASTALIKLARI VE HEMŞİRELİK BAKIMI
MİDE VE DUODENUMUN CERRAHİ HASTALIKLARI VE HEMŞİRELİK BAKIMI
DIŞKI KAÇIRMA(ENKOPRESİS)
KALITSAL KAN HASTALIKLARI
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Peptik hastalık, Helicobacter pylori ve karın ağrısı
BÖLÜM 8 Gastrointestinal Sistem Hastalıkları
KALIN BAĞIRSAK KANSERİ
Midedeki asitli salgının ve bununla karışmış olan besin maddelerinin, geriye özofagusa kaçmaları, yani “Reflü” olayı sonucu özofagusun mideye yakın son.
GASTROİNTESTİNAL KANAMALAR
KRONİK KARIN AĞRISI Dr. Ersin TURAL.
HİDROSEFALİLİ ÇOCUĞUN BAKIMI
FALLOT TETRALOJİSİNDE HEMŞİRELİK BAKIMI Araş.Gör.Sümeyra Topal
ROTA VİRÜS.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 1 Aralık 2015 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm.
Sağlık Slaytları İndir
Kanser Nedir? Nasıl Önlenir?.
ANTALYA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ BULAŞICI OLMAYAN HASTALIKLAR VE PROGRAMLAR ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Gastroenteroloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 1. Bölüm 25 Nisan 2013.
İç Hastalıkları Olgu Sunumu Arş.Gör. Dr. Tuba Şahbazoğlu.
Migren Dr. Melek KARAÇAM.
İç Hastalıkları Olgu Sunumu Arş.Gör. Dr. Gül Yavuz.
 Gastroözofajiyal reflü, özofagus alt ucundaki, bir çeşit kastan yapılmış halkanın (sfinkterin), gevşemesi sonucu mide içeriğinin özofagusa kaçmasıdır.
Astımda özel durumlar fatih türkmensoy. astım ve gebelik 1/3, 1/3, 1/3 İlaç alamalıyım ? Bebeğe bir zararı olur mu ?
Kızamıkçık (Rubella).
MEME KANSERİ CANAN ZENGİN
VENÖZ ANEVRİZMALAR VE TEDAVİLERİ
Toxocara canis ve T.cati (visceral larva migrans)
Strongyloides stercoralis
Prof. Dr. Göktürk Maralcan
KLİNİK NÜKLEER TIP UYGULAMALARI
Sunum Planı Çocuklarda görülen kanserler Görülme sıklıkları Nedenleri
ÇOCUKLARDA SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI VE HEMŞİRELİK BAKIMI
Semptomlar Özofageal sendromlar Ekstraözofageal sendromlar Kr öksürük
KALP DIŞI GÖĞÜS AĞRISI (GASTROİNTESTİNAL NEDENLER)
GİARDİASİS Etiyoloji:
Özofagus Atrezisi Doç Dr. Burhan AKSU.
Herediter Anjioödem Dr. Mehmet KILIÇ.
Böbrek Hastalıklarında Anamnez ve Fizik Muyene
Cevat Ülger Uluslararası Anadolu İmam Hatip Lisesi 9. Sınıf Sağlık Bilgisi Ve Trafik Kültürü Performans Ödevi Konu :Reflü hastalığı ve tedavisi Hazırlayan:Furkan.
ÇOCUKLARDA AKUT KARIN PROF. DR. SELAMİ SÖZÜBİR
BRONŞEKTAZİ.
Sunum transkripti:

Dr.Neslihan Gülçin

 3 yaşında erkek hasta  2 kez bronşiolit atağı geçirme hikayesi  Sık sık kusma şikayeti

 Anamnez  Fizik muayene  Tanı  Tedavi

 24 saatlik Ph Metre  Özefageal manometre  Endoskopi ve biyopsi  İmpedans  Bronkoalveolar Lavaj  Laringotrakeobronkoskopi  Nükleer sintigrafi

 Enfeksiyon  Obstrüksiyon  Zehirlenme  Metabolik  Kafa travması

 H.Pylori  GÖRH  Özofajit  Gastrit  Peptikülser  Duodenit  Giardiyazis  Kronik sinüzit  SMA sendromu  Safra kesesi diskinezisi  Pyelonefrit  Üremi  Adrenal hiperplazi  Arnold Chiarimalf  Subtentoryaltm  Yeme hastalıkları  Psikojenik  Gebelik

 Kronik sinüzit  Malrotasyon(volvulusla)  Akut hidronef(UPJ obs)  Addisonhast  MCAD eksikliği  ParsiyelOTC eksikliği  MELAS sendromu  Akut intermitanporfiri  MigrenArnold-Chiarimalf  Subtentoryaltm  Siklik kusma send  Munchausen“byproxy”

 Çocuklarda bütün yaş gruplarında çok sık rastlanılan, mide içeriğinin özofagusa, hatta farinks ve ağıza kadar geri gelmesi halidir.  Regürjitasyon ve kusma eşlik edebilir.

 GÖR aslında sağlıklı bebek, çocuk ve erişkinlerde olabilen fizyolojik bir durumdur.  Genellikle çok kısa epizotlarda (< 3 dakika) ve postprandial dönemde hiçbir semptoma, özofageal hasara veya komplikasyona yol açmadan ya da çok hafif bir rahatsızlık hissi ile gerçekleşir.  Eğer bu reflü süreçleri endişe verici belirti ve istenmeyen durumlara sebep oluyorsa GÖRH söz konusudur.

 GÖR’nün özofageal belirtilerini oluşturan faktörler:  Reflü materyalinin zedeleyici (kostik) etkisi ve reflü epizodları sırasında özofagusun bu materyale maruz kalma sıklığı ve süresidir.

 Bebeklerde regürjitasyon sıktır. Ancak bir yaş civarında tipik olarak azalır veya tamamen düzelir.  Süt çocukluğu reflüsü (infant reflüsü) hayatın 1. ayından itibaren görülmeye başlar, 4. ay civarında görülme sıklığı doruk noktaya ulaşır, bir yaşından sonra çoğu, iki yaşında hemen tamamı düzelir.  Ancak daha büyük çocuklardaki GÖR kronikleşmeye eğilimlidir ve erişkinlerdeki reflüye benzer. Çoğunda tamamen düzelme olmaz, dalgalanmalarla seyreder.

 Prospektif bir saha çalışmasında ilk iki yaşta 90 günden fazla sık regürjitasyonu olan çocukların 9 yaş civarında erişkin tipi reflü semptomlarını daha fazla gösterdikleri saptanmıştır.

 Ortalama 5 yaş civarında çocukluk çağında endoskopik inceleme ile GÖRH tanısı alan 207 hastanın uzun süreli takibinde (yaklaşık 15 yıl sonraki) 1/3’ünün genç erişkin dönemlerinde de belirgin GÖRH belirtilerinin devam ettiği gösterilmiştir.  En az %10’unda haftalık reflü semptomları saptanmıştır. İzlemdeki hastaların %30’u da düzenli olarak H2RA veya proton pompası inhibitörü (PPI) gibi antasid etkili ilaçlar almakta olup, %24’ü de fundoplikasyon operasyonu geçirmiş.

Bebekler için; Sık sık bulantı,kusmaların olması Yediklerinin ağzına geri gelmesi (öğürme) İştahsızlık – İyi beslenememe Kilo kaybetme ya da yeterli kilo alamama Huzursuzluk, sık ağlama nöbetleri Uyku bozukluğu Tekrarlayan öksürük, hırıltı atakları Ses kısıklığı Tekrarlayan orta kulak iltihaplanması Birden fazla zatürre geçirmesi Günlük yeterli kaka (gaita) yapmama Kansızlık

Çocuklar için; Sık sık bulantı ve kusmaların olması Yediklerinin ağza geri gelmesi (öğürme) Karın ağrısı Karın şişliği Ağız kokusu Göğüs ağrısı, göğüsde yanma Tekrarlayan öksürük, hırıltı Kilo alamama İştahsızlık Uyku bozukluğu Ses kısıklığı Tekrarlayan orta kulak iltihaplanması Kansızlık

 Kusma  Büyüme geriliği  Özofageal semptomlar Ağrı/İrritabilite Gıda reddi? Hematemez Anemi Solunum yolu semptomları

 GÖRH tedavisi 3 basamaktan oluşur:  1. Yaşam şeklinde değişiklikler  2. Farmakolojik tedavi  3. Cerrahi tedavi

 Birçok çalışma göstermiştir ki bebeklerin düz “prone” (yüzükoyun) pozisyonda yatırılmaları düz “supine” (sırt üstü) pozisyona göre asit reflüyü belirgin olarak azaltmaktadır.  Yüzükoyun pozisyonda başı da daha yukarda tutmak reflüyü daha da azaltmaktadır.  Sırtüstü yatma pozisyonunda böyle bir fark saptanmamıştır.

 Farmakolojik tedavi  1. Histamin-2 reseptör antagonistleri (H2RA)  2. Proton pompa inhibitörleri (PPI)  3. Prokinetik ajanlar  4. Diğerleri

 Cerrahi tedavi  Başlıca “fundoplikasyon” adı verilen ve AÖS basıncını arttırmaya, TLESR’larının sayısını azaltmaya yönelik varsa hiatus hernisini giderme amacıyla yapılan bir yöntemi içerir.  Bu yöntem ayrıca yutmanın indüklediği gevşeme sırasındaki basıncı artırır, intraabdominal özofagus uzunluğunu arttırır,  His açısını düzeltir.

Dr.Neslihan GÜLÇİN

 7 Yaşında erkek hasta  1 yıldır kaka kaçırma şikayeti ile geldi.

 Öykü  Fizik muayene  Tanı  Tedavi

 Kabızlık; dışkılama sıklığına göre tanımlandığında haftada üçten az dışkılama olarak kabul edilir.  Roma III kriterlerine gore kabızlık tanı kriterleri:  Dört yaşına kadar olan cocuklarda aşağıdaki kriterlerden en az ikisinin bir ay boyunca varlığı tanıyı koydurur:  1. Haftada 2 veya daha az dışkılama,  2. Dışkılama alışkanlığı edindikten sonraki donemde haftada en az 1 kez dışkı tutamama,  3. Aşırı dışkı tutma,  4. Ağrılı ve sert dışkılama,  5. Rektumda dışkı kitlesi saptanması,  6. Tuvaleti tıkayabilecek kadar buyuk dışkı kitlesi,  Tum vakalarda gorulebilen huzursuzluk, iştahsızlık ve cabuk doyma dışkılama sonrası yok olur.

 Roma III kriterlerine gore kabızlık tanı kriterleri:  Dört yaş uzerinde ve irritabl bağırsak sendromu tanısı icin yeterli kanıt bulunmayan cocuklarda son 2 ayda aşağıdaki kriterlerden en az ikisinin haftada en az 1 kez varlığı tanıyı koydurur  1. Haftada 2 veya daha az dışkılama,  2. Haftada en az 1 kez dışkı tutamama,  3. İstemli olarak dışkı tutma veya bunu gosteren duruş,  4. Ağrılı ve sert dışkı,  5. Rektumda dışkı kitlesinin saptanması,  6. Tuvaleti tıkayabilecek kadar buyuk dışkı kitlesi.

 Enkoprezis, herhangi bir organik bozukluğa bağlı olmaksızın 4 yaş ve üzeri yaşta olan bir kimsenin en az 3-4 ay süreyle ayda en az bir kez kakasını kaçırmasıdır.  İstemli veya istemsiz bir şekilde olmaktadır.

 Kaka kaçıran çocuklar genellikle utanma hissederler. Sıkıntı veren yerlerden ( okul, gezi vb.) yerlerde bulunmak istemezler.  Bu nedenle özgüvenleri azalır, arkadaşları tarafından dışlanabilirler.  Anne babaları tarafından cezalandırılabilirler, reddedilebilirler buda bozukluğun artmasına neden olur.

 Okul öncesi çocukların yaklaşık %3’ü, okul çağındaki çocukların ise %1-2’si kabızlıktan yakınır.  Bildirilen insidans %0.3-8 arasında değişmektedir.

 Dışkı kaçırma “soiling” istemsiz olarak dışkının kaçırılmasıdır.  İnkontinans altta yatan bir hastalık (anatomik, organik ya da inflamatuvar, örneğin; meningomiyelosel, omuriliğe bası yapan kitle, ülseratif kolit gibi) olduğunda kullanılır. Bu durum dışkı kaçıran çocukların %5’ten daha azında sorumludur.  Enkoprezis ise dört yaşından daha büyük çocuklarda kabızlığa ikincil olarak şekilli, yarı şekilli ya da sıvı dışkının istemsiz olarak kaçırılmasıdır.

 Dışkı kaçırma olgularının %95’ten fazlasında neden enkoprezistir. Erkeklerde daha sıktır.  Primer enkoprezis  Sekonder enkoprezis  Çocuk, dışkılama sırasında eksternal anal sfinkterini ve perineal kaslarını gevşetmesi gerekirken kasar.

 Ülkemizde yapılan bir çalışmada çocuklarda enkoprezis sıklığı %0.43  Erkek/kız: 2.28 olarak bulunmuştur.  Dokuz yaşından büyük çocuklarda %0.23

 Kabız çocuk dışkı tutma sırasında çocukta anormal postürler görülebilir. Bu evrelerde çocuk dışkısını tutabilmek için gluteal kaslarını kasar, kızarır, bir köşeye çekilerek çömelir ya da bacaklarını birleştirir;  ağrı nedeniyle ağlayabilir;  bağırma, kızarma,  bacaklar hiperekstansiyona ve fleksiyona getirme hareketleri gözlenebilir  kısır döngü  megarektum

 Çocukların %78‘i eğitimsel, davranışsal ve fizyolojik girişimlere yanıt verirler.  Ailedeki sorunların ya da gerginliklerin giderilmesi belirtilerde azalmaya neden olmaktadır.  Enüreziste olduğu gibi takvim tutması önerilir.

 Konstipasyonla giden tipinde oral laksatif ve rektal katartikler ile liften zengin diyet önerilebilir.  İlaç tedavisi olarak düşük dozda imipramin kullanımının da yararlı olabileceği bildirilmektedir.

Dr.Neslihan Gülçin

 14 yaşında kız hasta  Karında şişlik,karın agrısı

 Anamnez  Fizik muayene  Tanı  Tedavi

 Karın ağrısı  Karında şişlik

 Kist hidatik, echinococcus granulosus larvası tarafından oluşturulan bir doku enfestesyonu olup, genel olarak sanitasyon kurallarına iyi uyulmayan ülkelerde daha sık  Hastalık, insan vücudunda en sık karaciğer ve akciğeri tutmaktadır. Dalak, üçüncü sıklıkta tutulan organ olsa da izole olarak tutulumu, endemik bölgelerde bile nadirdir.

 Köpek dışkısı ile kontamine sebzelerin yenmesi veya köpeklerle temas ile yumurtalar ara konakçılara geçer. Alınan yumurtaların zarfı midede asit ve pepsin aracılığı ile açılır, intestinal mukozadan geçerek portal ven ve lenfatikler aracılığı ile karaciğere gelir.  Bir kısmı ise sinüzoidlerden ve kalpten geçerek akciğere ulaşır. Çok nadiren, parazit genel dolaşıma geçer ve tüm vücut yapılarına yerleşebilir  Larva hedef organa vardığında, mononükleer hücreler ve eosinofillerden oluşan bir inflamasyon başlatır.

 Kaynaklarda karaciğere %70-%50, akciğere %11-17, yumuşak dokulara % , kalbe %0.5-3, perikarda %5, kas ve subkutan dokulara % yerleşim bildirilmiştir.

GHARBİ SINIFLAMASI: Tip I: pür kistik (sferik-oval-kalın duvarlı) Tip II: membran ayrışması olan Tip III: septalı / multipl kız kistler içeren Tip IV: heterojen: (hipoekoik-hiperekoik- intermediate) Tip V: tümüyle kalsifik duvarlı

 Fizik muayene,  Serolojik testler ve görüntüleme yöntemleri,  Spesifik tanı testleri Weinberg kompleman fiksasyonu, indirect hemaglutinasyon, Elisa ve Casoni deri testidir.  Düz karın grafileri, USG ve BT, MRI

 Sağlık Bakanlığı Türkiye genelinde yılları arasında toplam Hidatik kistli hasta bulunduğunu belirtmiş.  Merdivenci ve Aydınoğlu da prevalansı yılda ’de olarak bildirmişlerdir.  Ülkemizde hidatik kist geniş bir yayılış göstermektedir. Hastalığın en yaygın olduğu bölgeler, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu’dur.

 Tedavide medikal olarak benzoimidazol carbamatlar kullanılabilir.  Yetersiz kalırsa albendazol, rezistan vakalarda praziquantel, isoquinolin derivesi de tedaviye eklenebilir.  Cerrahi tedavi Açık cerrahi Laparoskopik cerrahi Perkutan drenaj

 PERKÜTAN TEDAVİ (PT) Klasik Endikasyonları: Tip I ve II Bazı Tip III Bazı Tip IV Enfekte Hidatik kist Şüpheli Postop Kolleksiyonlar İnop., cerrahiyi reddeden, hamile veya yaygın hastalığı olanlar Tip III ve aktif tip IV: öncelikle cerrahi tedavi edilmelidir. İnaktif tipIV ve tip V: izlenebilir.

 İYİLEŞME KRİTERLERİ: Belirgin boyut küçülmesi Belirgin hacım küçülmesi Duvar kalınlaşması ve düzensizliği Sıvı miktarında belirgin azalma veya tamamen kaybolması(Psodotumor)