DOGU CEPHESİ I. Dünya Savaşı'nda, Kafkas Cephesi'nin açılması üzerine Ermeniler'le Ruslar işbirliğine yönelmişler ve Rusların kışkırtmalarıyla Osmanlılara saldırmaya başlamışlardır. Rusya’da ihtilal gerçekleşince Ruslar, Doğu Anadolu’da işgal ettikleri yerleri Türklere bırakarak geri çekildiler. Bu arada merkezi Erivan olan bir Ermeni devleti kuruldu (28 Mayıs 1918). Ruslar çekilirken daha Türk ordusu bölgeye ulaşmadan Ermeniler, Rusların yerini aldı ve doğu Anadolu’nun kendilerine ait olduğunu ileri sürüp, Gümrü, Iğdır, Arpaçay ve Aras’a kadar ilerlediler.I. Dünya SavaşıKafkas Cephesi Rusya’da ihtilal gerçekleşince Erivan28 Mayıs 1918GümrüIğdırArpaçay Aras
I. Dünya Savaşı'nın sona ermesi ve bölgede bulunan Türk 3'ncü Ordusu'nun 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi gereğince Kafkasya'yı boşaltması sonucu Kafkaslar'da, Ermenistan başta olmak üzere Gürcistan, Azerbaycan ve Nahcivan Cumhuriyetleri kuruldu. Bu boşaltma sırasında muhtemel Ermeni saldırı ve tecavüzlerine karşı da Türk halkını korumak maksadıyla Ardahan, Batum bölgesinde Acara Şura Hükûmeti, Kars-Oltu-Sarıkamış-Kağızman bölgelerinde ise Güneybatı Kafkas Geçici Milli Hükûmeti kuruldu. Ancak bu iki hükümet 3 ay sonra İngilizler tarafından dağıtıldı. Bu olaydan sonra bölgenin Ermeni saldırılarına karşı savunulması, karargahı Erzurum'da bulunan 15'nci Kolordu tarafından sağlandı.I. Dünya Savaşı30 Ekim1918 Mondros MütarekesiKafkasyaGürcistanAzerbaycan NahcivanArdahanBatumAcara Şura HükûmetiGüneybatı Kafkas Geçici Milli HükûmetiİngilizlerErzurum.
10 Ağustos 1920 Sevr Antlaşması hükümlerine dayanarak Büyük Ermenistan'ı kurmak isteyen Ermeni tedhiş hareketleri sonunda bölgedeki durum giderek gerginleşti. İtilaf Devletleri, Akdeniz ve Karadeniz’e çıkış kapıları olacak ve sınırları Wilson tarafından çizilecek Büyük Ermenistan düşünü gerçekleştirmek için Sevr Antlaşması’na bir madde koydular10 Ağustos1920Sevr Antlaşması
SAVAŞ DÜZENİ Bu cephede bulunan Türk 15'nci Kolordusu dört tümen ile süvari ve topçu alaylarından oluşmaktaydı. Muharip personel sayısı, kişi idi. Ermeniler ise toplam 12 alaydan oluşan dört tümene sahiptiler. Muharip personel mevcutları; idi. Ancak doğudaki kuvvetlerimize karşı kullanabilecekleri mevcut kişi kadardı. Cephe hattı Osmanlı-Rus Savaşı ( ) sonrasındaki Osmanlı-Rus sınırını olan Ardeşen- Yusufeli-Oltu-Bayezit olarak belirlenmişdi.
TBMM Hükûmeti ile Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti Arasındaki Savaş Kurtuluş Savaşı başlamadan önce Doğu Anadolu'nun Ermenilerin eline geçmesine mani olmak için Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adıyla bir örgüt kurulmuştu. Bu kuvvetler Ermenilerle Oltuda çatışma aline girmişlerdi.Kurtuluş Savaşı Oltuda TBMM Hükümeti artan Ermeni sorunlarına ve yayılmacılığına son vermek amacıyla 20 Eylül 1920'de bölgede bir askeri harekat yapılmasına karar verdi. 15. Kolordu Komutanı Musa Kâzım Karabekir'i tam yetkiyle Doğu Cephesi Komutanlığına atadı.TBMMMusa Kâzım Karabekir 29 Eylül 1920'de saldırıya geçen Kâzım Karabekir kuvvetleri, birkaç gün içerisinde Ardeşen-Yusufeli- Oltu-Bayezit hattını aşarak Drastamat Kanayan komutasinda Ermeni kuvvetleriyle catışmaya girdi.Kâzım KarabekirDrastamat Kanayan
Gümrü Antlaşması Barış isteğini kabul eden TBMM Hükümeti 2 Aralık 1920'de Ermenistan'la Gümrü Antlaşmasını imzaladı. Antlaşmaya göre Batum, Sarıkamış, Kars, Ağrı, Erzurum, Artvin, Oltu ve çevresi TBMM Hükümetine bırakılırken savaş esnasında Kazım Karabekir kuvvetlerinin eline geçen Gümrü kenti ise Ermenistan'a bırakıldı. Ayrıca, Mondros sonrasında Ermenistan'a bırakılan Kulp(Tuzluca)kazası da TBMM hükümetinin kontrolüne kaldı. Gümrü Antlaşması'na Göre:Gümrü Antlaşması
Sevr Antlaşması'nın geçersiz olduğu Ermenilerce de benimsenmiştir.Sevr Antlaşması Ermeniler Doğu Anadolu'daki her türlü isteklerinden vazgeçmişlerdir. Büyük Ermenistan kurma girişimleri sona ermiştir. 1878'de elden çıkan Kars ve çevresi Türkiye'nin topraklarına katıldı.1878Kars Gümrü Antlaşması TBMM'nin uluslararası alanda ilk siyasi başarısıdır. Misak-ı Milli'nin doğu sınırları kısmen de olsa belirlendi.Misak-ı Milli Halk üzerinde ordu ve meclisin güveni artmıştır.
GÜNEY CEPHESİ Güney Cephesi, Fransız Cephesi veya Kilikya Cephesi (Fransızca: La campagne de Cilicie), I. Dünya Savaşı'nın ardından Fransız kuvvetleri ve beraberindeki Ermeni Lejyonu ile TBMM idaresindeki Kuva-yi Milliye arasında gerçekleşen muharebelerden meydana gelen cephedir. Fransa, Sykes-Picot Anlaşması ve ardından Ermeniler ile imzalanan antlaşma ile kendisine düşen topraklara yönelmiştir. 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Anlaşması ile cephe kapanmıştır.FransızcaI. Dünya SavaşıErmeni LejyonuTBMMSykes-Picot Anlaşması20 Ekim 1921Ankara Anlaşması
1916 yılında imzalanan Sykes-Picot Anlaşması ile Maraş, Antep, Urfa ve civarı İngilizlere, Musul ise Fransızlara bırakılıyordu. Ancak Büyük Britanya Musul'daki petrol kaynakları için Fransa ile 15 Eylül 1919'da Suriye İtilafnamesini kabul etti.Buna göre:Sykes-Picot AnlaşmasıBüyük Britanya Musul İngilizlereMusulİngilizlere Maraş Antep ve Urfa civarı Fransızlara bırakıldı.[2]Fransızlara[2] İngiliz döneminde pek de önemli bir olay yaşanmadı. Asıl olaylar Fransızlar döneminde yaşandı.[3][3]
CATIŞMALAR MARAŞ I. Dünya Savaşı’nin sonlarına doğru Müttefiklerinin yenilmesi üzerine, Osmanlı İmparatorluğu 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi ile Anadolu'nun birçok yeri gibi Maraş'ta işgal altına girmesi ile işgal güçlerine karşı 11 Şubat 1920'de başlayan savunma 5 Mart 1920 tarihinde işgalin ortadan kalkması ile sonuçlanmıştır. Maraş'taki ilk direniş, Sütçü İmam'ın, hamamdan çıkan kadınlara sarkıntılık eden Ermeni askerlere saldırması ile başlamıştır.I. Dünya SavaşıOsmanlı İmparatorluğu30 Ekim1918 Mondros MütarekesiAnadolu11 Şubat19205 MartSütçü İmam
URFA Ali Saip Bey'in Jandarma komutanı olarak Urfa'ya atanmasından sonra halkın örgütlenmesi daha da süratlendi. Üçbin kişilik bir askeri güç oluşturuldu. 12'ler olarak adlandırılan ve Urfa'nın önde gelen 12 vatanseverinden oluşan Kuva-yi Milliye hareketi, önderleri Hacı Mustafa Hacıkamiloğlu vasıtasıyla 7 Şubat 1920'de Fransız komutanlığına şehrin boşaltılmasını isteyen bir ültimatom verdiler. 9 Şubat'ta şehrin yarısı geri alındı ve 10 Nisan'da Fransızlar çekildiler.Ali Saip Bey7 Şubat1920 Geri çekilen Fransızların neredeyse tümü, Urfa muharebesine geç yetişmiş çevre aşiret birlikleri tarafından kılıçtan geçirilmiştir.
Batı Cephesi Batı Cephesi veya Garp Cephesi veya Türk-Yunan Cephesi (Yunanca: Μικρασιατική εκστρατεία / Mikrasiatiki ekstrateia; anlamı: "Küçük Asya Seferi", Μικρασιατική καταστροφή / Mikraasiatiki katastrophi; anlamı: "Küçük Asya Felâketi", Μικρασιατικής περιπέτειας / Mikraasiatiki peripeteias; anlamı: "Küçük Asya Macerası"), Yunanistan Ordusu'nun 15 Mayıs 1919'da İzmir'e çıkmasıyla başlayıp aynı kentin 9 Eylül 1922'de Türkiye'nin TBMM Hükûmeti Ordusu tarafından geri alınmasıyla biten savaş veya Kurtuluş Savaşı'nın cephelerinden birine verilen ad. Aynı zamanda askerî tarih açısından, savaş sırasında Batı Anadolu’da Yunanistan Ordusu'nun genel taarruzuna karşı 25 Haziran 1920’de kurulup 1923’te kaldırılan askerî birimlerden birine verilen ad.YunancaYunanistanOrdusu15 Mayıs 1919İzmir9 Eylül 1922TürkiyeTBMM HükûmetiOrdusuKurtuluş SavaşıBatı Anadolu25 Haziran1920
Kurtuluş Savaşı’nda ilk cepheler Yunanlıların işgal ettiği bölgelerde kuruldu. Bunlardan ilki Ayvalık Cephesi’ydi Alay komutanı Yarbay Ali Bey (Çetinkaya), halkı da silahlandırarak 29 Mayıs 1919’da Ayvalık’ı işgal eden Yunanlılara karşı direnişe geçti. Bu arada Yörük Ali Efe gibi çete reisleri de zaman zaman Yunanlılara karşı baskınlar düzenliyordu. Aydın Cephesi’ndeki Kuva-yı Milliye, 28 Haziran 1919’da Yunan askerlerine saldırıya geçti ve üç gün süren kanlı çatışmalardan sonra işgalcileri Aydın’dan çıkarmayı başardı. Ne var ki Yunanlılar kısa bir süre sonra kenti yeniden işgal ettiler. Bu bölgede faaliyet gösteren Çerkez Ethem Bey ise Salihli Cephesi’ni oluşturmuştuKurtuluş SavaşıYunanlıların Ayvalık Cephesi Ali Bey (Çetinkaya)AyvalıkYörük Ali EfeAydın Cephesi Kuva-yı MilliyeÇerkez Ethem BeySalihli Cephesi
Batı Cephesi’nin Kuruluşu Asıl olarak Yunanlılar işgaline karşı Batı Anadolu’da verilen savaşları kapsayan Batı Cephesi ya da Garp Cephesi, 22 Haziran 1920’de Milne Hattı’ndan başlayan Yunanistan Ordusu'nun gelen taarruzunun hemen ardından, 25 Haziran 1920’de oluşturuldu ve komutanlığına Ali Fuat Paşa getirildi. Bu arada Yunan kuvvetleri 24 Mart 1920’de Dumlupınar’ı, 28 Mart’ta da Afyon’u ele geçirmişlerdi. Yunanlılara karşı verilen asıl savaşlar da bu tarihten sonra oldu.[YunanlılarMilne HattıAli Fuat PaşaDumlupınarAfyon
Ancak Ali Fuat Paşa, Yunanistan'ın genel taarruzu ve Çerkez Ethem Bey'in faaliyetleri karşısında[kaynak belirtilmeli] başarısız bulundu ve Batı Cephesi komutanlığından alındı. TBMM Hükümeti, 9 Kasım 1920’de Batı Cephesi'nin iki kısma ayrılmasına karar vermiştir.kaynak belirtilmeliTBMM Hükümeti Bu karara göre Kuzey Cephesi, İzmit, Ertuğrul, Eskişehir, Kütahya sancaklarını kapsayacak ve Genelkurmay Başkanı Albay İsmet Bey (İnönü) komutasında olacaktır. Güney Cephesi ise Afyonkarahisar, Isparta, Burdur, Denizli, Aydın, Menteşe, Antalya, Konya, Silifke, Niğde ve Adana merkez sancağını kapsayacak ve İçişleri Bakanı Albay Refet Bey (Bele) komutasında kurulacaktır.İzmitErtuğrul EskişehirKütahyaİsmet Bey (İnönü) AfyonkarahisarIspartaBurdurDenizliAydın MenteşeAntalyaKonyaSilifkeNiğde AdanaRefet Bey (Bele)
Yeniden teşkillenen Batı Cephesi kuvvetleri, kuruluşunda subay, er, tüfek, 90 ağır makineli, 23 hafif makineli, 45 top, nakliye hayvanı ve 439 araba idi.
BİRİNCİ İNÖNÜ Bu arada Yunanlılar 8 Temmuz 1920’de Bursa’yı, 12 Temmuz 1920’de İznik’i işgal etmişlerdi. 6 Ocak 1921’de Bursa yöresinden saldırıya geçen Yunan birlikleri, 11 Ocak 1921’de Birinci İnönü Muharebesi’nden sonra geri çekildiler. BursaİznikBirinci İnönü Muharebesi Bir süre sonra Yunanlılar, Londra Konferansı sürerken, Bursa’nın doğusundaki Dimboz’dan Eskişehir yönünde yeni bir taarruz başlattılar. Bu taarruz, 23 Mart-1 Nisan 1921 tarihleri arasında yapılan İkinci İnönü Muharebesi sonucu durduruldu. Bu muharebenin ardından, 3 Mayıs 1921’de Batı Cephesi İsmet Paşa (İnönü)’nın komutanlığı altında yeniden birleştirildi.Dimboz Eskişehirİkinci İnönü Muharebesiİsmet Paşa (İnönü)
Bursa, Yunan kuvvetlerinin üslendiği en önemli merkezlerden biri durumuna gelmişti. Sevr Antlaşması’nı imzalaması için Ankara Hükümeti’ni sıkıştırmaya ve Batı Cephesi birliklerinin direncini kırmaya yönelik yeni bir Yunan saldırısı da Temmuz 1921’de Bursa ve güneyinden geldi. Türk birlikleri, bu saldırıya karşılık verecek gerekli hazırlıkları tamamlamış değildi ve bundan dolayı düzenli olarak geri çekilmeye karar verildi. Bu çekilme Sakarya Irmağı’nın doğusuna kadar sürdü. Bu arada Yunan kuvvetleri 13 Temmuz 1921’de ikinci kez Afyon’u, 17 Temmuz 1921’de Kütahya’yı ve 20 Temmuz 1921’de Eskişehir’i işgal etti.BursaSevr AntlaşmasıAnkara HükümetiSakarya Irmağı AfyonKütahyaEskişehir
İKİNCİ İNÖNÜ SAVAŞI Londra Barış Konferansı’nın önerilerinin TBMM Hükümeti’nce reddedilmesi üzerine, İtilaf Devletleri’nin isteklerini zorla Türklere kabul ettirmekle görevlendirilen[kaynak belirtilmeli] Yunanlılar, Bursa üzerinden Eskişehir’e, Uşak üzerinden Afyon’a doğru 23 Mart 1921'de saldırıya geçtiler.Londra Barış Konferansıİtilaf Devletlerikaynak belirtilmeli Yunanlılar, Bilecik’i, İnönü’de Metris Tepe'yi ve Uşak’ı ele geçirmeleri üzerine, TBMM Muhafız Taburu cepheye gönderildi. Böylece güçlenen Türk kuvvetleri karşı saldırıya geçerek Yunan saldırısını püskürttü. Batı Cephesi Komutanı İsmet Bey’in savaş süresince verdiği “mevzilerin kesin olarak savunulması” emri başarının elde edilmesinde etken oldu.1 Nisan 1921’de Yunan ordusu Bursa’ya çekilmeye başladı. Böylece Yunanlılar İnönü’de ikinci kez yenildiler.Metris Tepe
Sonuç [değiştir]değiştir TBMM Hükümeti varlığını bütün Avrupa devletlerine, resmen olmasa da kabul ettirdi; içte ve dışta nüfuz ve saygınlığı yükseldi.[kaynak belirtilmeli]kaynak belirtilmeli Avrupa ülkelerinde, İngiliz ve Yunan politikasına karşı güvensizlik ve muhalefet başladı.[kaynak belirtilmeli]kaynak belirtilmeli Ordu mensuplarında, her bakımdan kendilerine güven arttı.[kaynak belirtilmeli]kaynak belirtilmeli Bu durum karşısında, Fransızlar Zonguldak’tan, İtalyanlar Güney Anadolu’dan çekilmeyi tercih ettiler.[kaynak belirtilmeli]kaynak belirtilmeli TBMM Hükûmeti ordusunun kazandığı zaferler, İtilaf Devletleri’ni Türkler hakkında yararlı kararlar almaya zorladı.[kaynak belirtilmeli]kaynak belirtilmeli II. İnönü Muharebesi’nin kazanılmasından, Sovyet Rusya ve Afganistan gibi dost devletlerde büyük bir memnunluk duyulmuş ve bu resmen Ankara hükûmeti’ne bildirilmiştir.II. İnönü MuharebesiAfganistan
KÜTAHYA-ESKİŞEHİR 10 Temmuz’da Yunan saldırısı İnönü-Eskişehir, Afyon ve Kütahya hattında geniş bir cephede başladı. Bu durumda Mustafa Kemal Paşa fazla kayıplar verilmeden ordunun Sakarya Irmağı'nın doğusuna çekilmesine karar verdi. Ordu, Sakarya’nın doğusunda toparlanmaya başladı. Yunanlılar da Sakarya Irmağı kıyılarına kadar ilerlediler. Yunanlılar Sakarya Irmağı'nın batı tarafında durmuşlar, yeni bir saldırı için hazırlıklara başlamışlardı.Sonuçta Yunanlılar kazanmıştı. Ordumuz, yokolmamak için Sakarya Irmağı'nın doğu kıyısına çekilmişti.10 TemmuzEskişehir AfyonKütahyaSakarya Irmağı
SONUÇLARI. Mustafa Kemal ilk iş olarak ordunun gereksinimlerinin sağlanması için 7-8 Ağustos 1921’ de Tekalif-i Milliye Emirleri (Ulusal Yükümlülükler) yayınladı. Tekalif-i Milliye emirlerinin uygulanmasında çıkacak aksaklıkları ortadan kaldırmak için çeşitli yerlerde İstiklal Mahkemeleri açıldı.Tekalif-i Milliyeİstiklal Mahkemeleri
Sakarya Meydan Muharebesi, Ağustos Ağustos – 13 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan ve Türk milleti için bir ölüm kalım savaşı olan Sakarya Meydan Muharebesi; Kurtuluş Savaşı içinde kader tayin edici olmuştur.Sakarya Meydan Muharebesi Bu savaştan önce Yunanlıların başlıca hedefi; Ankara yönünde ilerleyerek, Türk Ordusunu yok etmek ve Kurtuluş Savaşı’nın sembolü ve direniş merkezi haline gelen Ankara’yı ele geçirmekti.Ankara
Böylece Türk azim ve direnme gücü yok edilmiş olacaktı. Mustafa Kemal Paşa’nın emir ve komutasında, Türk ulusunun kanıyla yapılan en uzun meydan muharebesi[kaynak belirtilmeli]; Türk Kurtuluş Savaş’ı tarihine de subay muharebesi diye geçen Sakarya Destanı 21 gün 21 gece devam etmiş ve 13 Eylül günü Yunanlıların Sakarya Nehri’nin doğusunu tamamen terk etmesiyle son bulmuştur.Mustafa Kemalkaynak belirtilmelisubay muharebesi13 EylülSakarya Nehri
23 Ağustos 1921’de Yunan ordusunun saldırısıyla başladı ve 22 gün-22 gece sürdü. Başkomutan Mustafa Kemal’in yönettiği Sakarya Savaşı, Yunan ordusunun 13 Eylül 1921’de Sakarya Irmağı’nın batısına çekilmek zorunda bırakılmasıyla son buldu. Sakarya zaferinin ardından ilan edilen seferberlik Büyük Taarruz’un ilk işareti oldu.Sakarya Irmağı Büyük Taarruz Başkomutan Mustafa Kemal, Sakarya Meydan Muharebesi sırasında ülke savunmasını şu şekilde ifade etmiştir:
Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O sathı bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanı ile ıslanmadıkça bırakılamaz. Onun için küçük, büyük her birlik bulunduğu mevziden atılabilir; fakat, küçük büyük her birlik durabildiği noktadan yeniden Yunan birliklerine karşı cephe teşkil edip muharebeye devam eder. Yanındaki birliğin çekilmek zorunda kaldığını gören birlikler, ona uymaz; bulunduğu mevzide sonuna kadar durmaya ve direnmeye mecburdur Sakarya Savaşı sonunda; Türk Ordusu’nun 1683 yılındaki 2. Viyana Kuşatmasındaki yenilgisinden beri süregelen çekilmesi sona ermiştir. Bu savaş, Türk ordusu’nun son savunma savaşıdır. Sakarya SavaşıTürk Ordusu Viyana Kuşatmasındaki Yunanistan Ordusu 10 Eylül’de karşı taarruzla Afyon- Kütahya hattına kadar atılmıştır. Muharebe Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanmıştır.
Sonuçları [değiştir]değiştir Ulusal Kurtuluş Savaşının son savunma savaşıdır.[kaynak belirtilmeli]kaynak belirtilmeli Yunanistan Ordusu'nun saldırı gücü tükenmiş, Türk topraklarını ele geçirme istek ve umudu yok olmuş, savunmaya geçmişlerdir. [kaynak belirtilmeli]kaynak belirtilmeli Bu savaşa Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü Paşalar katılmıştır. Subaylar savaşıdır. [kaynak belirtilmeli]Genelkurmay BaşkanıFevzi Çakmakİsmet İnönü Subaylar savaşıdırkaynak belirtilmeli Mustafa Kemal’e mareşallik rütbesi ve Gazi unvanı (19 Eylül 1921) verilmiştir. [kaynak belirtilmeli]Gazi19 Eylül1921kaynak belirtilmeli Sovyetler Birliği ile Kars, Fransızlarla Ankara Antlaşmaları imzalanmıştır. [kaynak belirtilmeli]KarsAnkara Antlaşmalarıkaynak belirtilmeli TBMM Anadolu’da kesin egemenlik sağlamıştır.TBMMAnadoluegemenlik
Büyük Taarruz, Ağustos Eylül'de esir alınan Yunan Ordusu komutanları: soldan sağa 4. Tümen komutanı Dimaras, 1. Kolordu komutanı (Başkumandanlığına yeni tayin edilen) Trikupis, Kurmay Albay Adnan Bey, 2. Kolordu komutanı Dighenis (Diyenis), Yüzbaşı EminTrikupis Ana madde: Başkomutanlık Meydan MuharebesiBaşkomutanlık Meydan Muharebesi Uzun bir hazırlık döneminden sonra, 26 Ağustos 1922’de Mustafa Kemal’in başkomutanlığında Büyük Taarruz başladı. Batı Cephesi birlikleri, 30 Ağustos 1922’de Başkomutanlık Meydan Savaşı’nda Yunanlılara karşı büyük bir zafer kazandı. İzmir’e doğru çekilen Yunanlıları izleyen Türk birlikleri, 9 Eylül 1922’de İzmir’e girdi.Mustafa KemalBaşkomutanlık Meydan Savaşıİzmir
Hazırlık [değiştir]değiştir Başkomutan Mustafa Kemal Yunan Ordusu'na kesin darbeyi indirmek için hızlı biçimde hazırlıklara girişti. Doğu ve Güney cepheleri tam anlamıyla güvenlik altına alındığından buralardaki birlikler tam bir gizlilik içinde Batı’ya kaydırıldı. Ordunun eksiklikleri giderildi.
Taarruz [değiştir]değiştir Mustafa Kemal Haziran 1922’de taarruz kararı aldı. 6 Ağustos 1922’de orduya gizlice taarruz için hazırlanması emri verildi. Mustafa Kemal Akşehir’e gelerek komutanlarla toplantı yaptı. Toplantıda 26 Ağustos taarruz günü olarak belirlendi. Taarruz Afyon’un güneyinden Dumlupınar yönüne doğru baskın şeklinde başlayacak ve sonra da meydan savaşına dönüştürülerek Yunan kuvvetleri tümüyle yok edilecekti.
26 Ağustos 1922 sabahı saat da topçularımızın ateşiyle Kocatepe’den taarruz başladı.Başkomutan Mustafa Kemal de bu esnada taarruzu Kocatepe’den sevk ve idare ediyordu. Siklet merkezi 1 inci Ordu da olmak üzere, 1 inci Ordu güneyden, 2 inci Ordu kuzeyden taarruzla, harekat kısa sürede başarılı bir şekilde gelişti. Yunan savunma hattı parçalandı. 26/27 Ağustos gecesi Yunan mevzileri ele geçirildi. 27 Ağustos’ta Türk Ordusu Afyon’u Yunan işgalinden kurtardı. Dumlupınar mevzilerine çekilen Yunan birliklerine karşı 29 Ağustos’ta taarruz eden ordumuz, 30 Ağustos’ta Yunan ordusunu tamamen kuşatarak büyük bir kısmını imha etmiştir. Yunanistan Ordusu Başkomutanı General Trikopis esir alındı. Kütahya’daki Yunan Ordusu temizlenmiştir. Bu savaşı Başkomutan Mustafa Kemal doğrudan kendisi yönettiği için bu zafere Başkomutanlık Meydan Muharebesi denir. Başkomutanlık Meydan Muharebesi
İzmir'in Kurtuluşu, 9 Eylül 1922 Yunan ordusu, Başkomutan Mustafa Kemal’in 1 Eylül 1922’de, Türk ordusuna verdiği emrinin son paragrafı Ordular! İlk Hedefiniz Akdeniz'dir. İleri. şeklinde 2 Eylül 1922 tarihli Hâkimiyeti Milliye gazetesinde yayımlanmıştır. Yunan işgalindeki tüm yerler tek tek kurtaran Türk ordusu 9 Eylül 1922’de İzmir’e girdi.Hâkimiyeti Milliye
BATI CEPHESİNİN KAPATILMASI Batı Cephesi’nin kaldırılması [değiştir]değiştir Büyük Taarruz’un ardından Mudanya’da başlayan ateşkes görüşmelerine İsmet Paşa, Batı Cephesi komutanı olarak katıldı. Mudanya Mütarekesi’nin ardından İsmet Paşa Batı Cephesi komutanlığından ayrılarak hariciye vekili oldu. Batı Cephesi komutanlığını Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa üstlendi. Lozan Antlaşması’nın imzalanmasından sonra, savaş ortamı tamamen ortadan kalktı ve 1 Eylül 1923’te Batı Cephesi karargâhı kaldırıldı.Büyük TaarruzMudanyaMudanya Mütarekesi İsmet PaşaFevzi PaşaLozan Antlaşması
NOT Not [değiştir]değiştir ^ Mustafa Kemal Paşa'nın Mudanya Konrefenası Reisi Batı Cephesi Kumandanı İsmet Paşa'ya yazdığı telgraf (8 Ekim 1922), Atatürk'ün Bütün Eserleri, Atatürk'ün Bütün Eserleri, Cilt: 13 (1922), Kaynak Yayınları, İstanbul, Haziran 2004, ISBN , s. 401.^Mudanya KonrefenasıISBN ^ Mustafa Kemal Paşa'nın İkdam Yazarı Yakup Kadri Bey'e Beuamat" (17 Eylül 1922), Atatürk'ün Bütün Eserleri, Cilt: 13 (1922), s Asıl metin: Türkiya Büyük Millet Meclisi ordularının vazifesi "Misaki Milli" hükümlerini temin etmektir.^İkdamYakup Kadri