TÜRK MİLLİ MÜCADELESİ DÜZENLİ ORDUNUN KURULMASI Kuva-i Milliye ile başarıya ulaşma şansı zayıf olduğu için ve Kuva-i Milliyecilerin disiplinsizliği, halka baskı yapmaları gibi sebepler dolayısıyla düzenli orduya geçme kararı alındı. Batı cephesinin batı kısmına Albay İsmet Bey, Güney kısmına ise Albay Refet Bey getirildi.8 Ekim 1920’de ülkenin her tarafından gelen Kuva-i Milliyecilerin katılımıyla düzenli ordu kuruldu.
DOĞU CEPHESİ Bolşevik İhtilalinden sonra Kafkaslardan çekilen Rusların yerini İngiliz desteğindeki Ermeniler doldurmuştur. Ayrıca Türk-Rus yakınlaşması söz konusu ama tam anlamıyla hayata geçirilmesi Ermeni meselesi sebebiyle mümkün olmuyor. Bundan dolayı bu sorunun çözülmesi gerekiyor. Ermenistan ordusu 24 Eylül 1920’de saldırıya geçiyor. Kazım Karabekir komutasındaki 15. Kolordu yaptığı savaşlarda Ermenistan ordusunu yenerek Gümrü’ye kadar girmeyi başarıyor. Bunun üzerine Ermenistan barış istiyor
Gümrü Antlaşması 3 Aralık 1920 Ermeniler Anadoludaki toprak taleplerinden vazgeçtiler. (bununla Ermenistan Sevr Antlaşmasını tanımadığını kabul etmiş oldu.) TBMM’nin uluslar arası alanda kazandığı ilk askeri ve siyasi başarıdır. İlk kez Gümrü Antlaşmasıyla belirlenen doğu sınırımız Moskova ve Kars antlaşmalarıyla son şeklini almıştır. Ermenistan Türkiyeyi tanıyan ilk devlet olmuştur. Doğu cephesindeki askerleri batı cephesine kaydırma imkanı sağlamıştır.
Güney Cephesi Irak ve Filistin İngilizlere Suriye, Lübnan ve Güney bölgemiz Fransızlara kaldı. Güney bölgemizi işgale yanlarına kattıkları Ermenilerle gelen Fransızlar halka karşı baskı ve şiddet uyguluyorlardı. Ermeni saldırılarına karşı başlayan direniş hareketlerine, Sivas Kongresi’nde bu yöre için Kuvayı Milliye kurulmasına karar verilerek, halkın da katılımı sağlanmıştır.
Yöreyi işgal eden Fransız komutan Türk halka bir bildiri yayınladı. Bu bildirinin hükümleri Fransızların nasıl bir tutum içinde olduklarını yorum yapmaya gerek bırakmayacak bir biçimde ortaya koyuyordu: 1- Ne için taşıdığını tahkikata bile lüzum görmeksizin üzerlerinde revolver bulunan bir adamın kurşuna dizilmesi 2- Kargaşalık çıktığında ölen veya yaralanan Fransız askerine karşılık, yerli halktan iki adamın kurşuna dizilmesi ve bunların kur'a ile seçilmesi 3- Bir evden silah atılırsa o evin yakılması 4- Osmanlı Hükümeti memurlarının böyle bir durum ortaya çıkmasında idare haklarının ve hakimiyetlerinin iskatı ve sokaklarının mitralyöz, bomba ve gazlı mermilerle ateş altına alınması.
Maraş’ta, Sütçü İmam’ın önderliğini yaptığı mücadeleye tüm Maraş halkı katıldı. Maraş’ta tutunamayan düşman şehri terk etmek zorunda kaldı (12 Şubat 1920). Maraş adı TBMM kararı ile 1973’te Kahramanmaraş olarak değiştirildi Urfa şehrinde Ali Saip (Ursavaş) Bey tarafından teşkilatlandırılan Türk direnişi başarıyla sonuçlandı. Fransızlar 11 Nisan 1920’de şehri boşalttılar. Urfa’ya TBMM kararı ile 1984 yılında Şanlıurfa adı verildi. Antep halkı 1 Nisan 1920’de Fransızlara karşı ayaklandı. Teğmen Mehmet Sait’in ‘Şahin’ takma adıyla Kuvayı Milliye Komutanlığına atanması halkı daha da örgütlü bir güç haline getirdi. Hiçbir yerden yardım alamayan Anteplilerin Fransızlara karşı direnişi yaklaşık 1 yıl sürdü. Antep şehri, tüm olanaksızlıkları yaşadıktan ve altı bin şehit verdikten sonra onurundan taviz vermeden 9 Şubat 1921’de teslim olmak zorunda kaldı. TBMM Antep’in direnişini ödüllendirmek için kente ‘Gazi’ unvanı vererek adını Gaziantep olarak değiştirdi.
9 Şubat 1921'de Antep'in teslimiyle Fransız Ordusuna esir düşen Türkler
1- Maraş Savunması : 20 Ocak-10 Şubat Urfa Savunması : 9 Şubat-11 Nisan Antep Savunması : 1 Nisan Şubat Adana Savunması : 21 Ocak Ekim 1921
Güney Cephesindeki savaşlar Sakarya Savaşı’ndan sonra 20 Ekim 1921 tarihinde Fransa ile imzalanan Ankara antlaşması ile sona erdi. Böylece Hatay hariç güney sınırımız çizilmiş oldu.
Batı Cephesi I.İnönü Muharebesi Yunanistan’da karal Alexandr ölüp yerine yeni kral Konstantin Türk-Yunan savaşını sürdürmek şartıyla İngilizler tarafından seçildi. Bu sırada Çerkes Ethem isyanını da fırsat bilerek Yunan ordusu taarruza geçti.
İsmet Paşa komutasındaki Türk Birlikleri Yunan kuvvetlerini geri püskürttü. Düzenli ordunun Batı Cephesinde kazandığı ilk zaferdir. Kimileri bu zaferi küçümsemek istemiş, Yunanlıların bir keşif harekatı yaptığını ve çarpışan kuvvetlerin sayısının az olduğunu söylemişlerdir. Oysaki bir savaşı önemli kılan savaşan tarafların asker sayısı değil doğurduğu sonuçlardır. İnönü zaferi ile İtilaf Devletleri Sevr antlaşması ile kantarın topuzunu kaçırdıklarını fark etmişler ve Londra konferansını toplamışlardır.
Londra Konferansı (21 Şubat-12 Mart 1921) İtilaf devletlerinin amacı Sevr antlaşmasını yumuşatarak kabul ettirmekti. TBMM heyetini ayrıca davet etmeyerek İstanbul hükümeti heyetinin içerisine dahil olmasını istediler. iki tarafında çağırılması karışıklık çıkarmak amacı taşıyordu. Konferanstan bir sonuç çıkmamıştır zaten çıkmayacağı da biliniyordu.
20 Ocak 1921’de Yeni Türk Devleti’nin ilk anayasası olan Teşkilatı Esasiye anayasası ilan edildi. 12 Mart 1921’de İstiklal Marşı kabul edildi. Sovyet Rusya ile Moskova Antlaşması imzalandı. İsmet Paşa Albaylıktan Generalliğe terfi etti.
Moskova Antlaşması Rusya Misak-ı Milliyi tanıyan ilk Avrupa ülkesi oldu. Rusya kapitülasyonların kaldırılmasını kabul etti Taraflardan birisinin tanımadığı bir antlaşmayı diğeri de tanımayacaktı. Osmanlı Devleti ve Çarlık Rusya arasında imzalanan antlaşmalar geçersiz sayılacaktı. Kars ve Ardahan Türkiye’ye Batum ise Gürcistan’a bırakıldı.( Misak-ı Milli’den ilk tavizdir.)
İkinci İnönü Muharebesi Mart 1921 Yunanlılar başarısızlıklarını örtbas etmek için İnönü ve çevresindeki çarpışmaların yeni kurulan Türk ordusunun gücünü ölçmek için yapılmış bir deneme olduğunu ileri sürdüler. Londra konferansında reddedilen barış teklifini kabul ettirmek için bu kez daha geniş çaplı bir saldırı yapıp kazanmaları gerekmekteydi.
İnönü yöresine doğru 23 martta Yunan taarruzu başladı. 31 marta kadar süren yunan saldırısını yiğitçe göğüsleyen birliklerimiz sonunda onları geri çekilmeye zorladı. Bu başarı Türk Milletine moral oldu. Mustafa Kemal Paşa İsmet Paşa’ya gönderdiği telgrafta: siz orada yalnız düşmanı değil milletin makus talihini de yendiniz. İstila altındaki topraklarımızla beraber bu gün en ücra köşelerine kadar zaferi kutluyoruz.
Kütahya Eskişehir Savaşı Temmuz 1921 İkinci İnönü Savaşı sonucunda istediklerini elde edemeyen Yunanlılar Türklerin Aslıhanlar ve Dumlupınar’da giriştikleri izleme harekatında saldırı gücüne henüz sahip olmadıklarını anlamışlardı. Bir an önce ve üstün kuvvetlerle geniş çaplı bir saldırı düzenlenirse çok önemli başarılar sağlayabilirlerdi. Türkleri saldırı gücünden kesinlikle yoksun kılmak ardından savunma işlevini de yerine getiremez bir duruma sokmak için Ege Bölgesinden çıkıp İç Anadolu’ya yayılmak gerekliydi.Böylece TBMM Dağıtılır, Anadolu’nun Batısında Yunan egemenliği tartışmasız bir biçimde kurulabilirdi. Saldırı cephesi çok genişti İnönü’den Afyon’a değin uzanıyordu.Son derece üstün ve güçlü birliklerle yapılan bu saldırı karşısında Türk birlikleri geri çekilmek zorunda kaldı. Türk birliklerinin er sayısı 119 bin iken yunan birliklerinin sayısı 136 bindi ve savaş sırasında Türk birliklerinden yarıya yakını askerden kaçtılar.
İnönü’de üst üste iki savaş veren; asker, malzeme ve eğitim açısından büyük eksikleri olan Türk ordusu bu kadar geniş bir alanda savunma savaşı yürütemezdi. Bu nedenle zorlanıp büyük kayıplar vermektense oayalayıcı ufak çarpışmalarla güvenli bir stratejik noktaya geri çekilmek en iyi çözümdü. Bu geri çekilme 24 Temmuza kadar tamamlandı ve ordumuz büyük kayıplar vermeden Sakarya ırmağının doğusuna alındı. Bu yenilgi ve geri çekilme ile büyük arazi parçasının düşmana kaybedilmesi ve Yunan Ordusu'nun burada yaptığı katliam halk ve ordu üzerinde büyük moral çöküntü yarattı. Seferberlik ve ikmal bakımından verimli topraklar elinden çıkmış oldu. Orduda asker kaçağı olayları artmaya haşladı. Ordunun savaş gücü azaldı. Artık savaşlar topyekün savaşa dönüşmüştü. Türk Ulusu ölüm kalım savaşı vermekteydi. Büyük bir hızla ilerleyen Yunanlılar 24 Temmuza kadar Kütahya, Afyon Ve Eskişehir’i işgal ettiler. İç Anadolu’nun kapısına dayanan Yunanlılar şimdi biraz daha takviye alıp son darbeyi vurmak için hazırlanacaklardır.
TBMM Hükümetini besleyebilecek en verimli vergi ve üretim kaynağı olan şehirler işgal altındaydı. Ordunun karnının tok olması için sürekli çalışıldı.Akşehir ve Konya merkezli olmak üzere erat için buğday, hayvanlar için arpa stoğu yapılmıştı. Eskişehir fabrikalarından ekmeklik un temin edildiğinden şehrin düşman işgaline düşüşü ordunun iaşesinde sıkıntı yaratmıştır.
Fevzi Paşa 'nın 22 Temmmuz 1921'de "İlerleyen Yunan Ordusu mezarına yaklaşıyor." demesi bile Meclisteki heyecanı engelleyemedi. Ordunun başarılı bir savaş verdiği günlerde, Meclis'teki hava nasıl yumuşuyor, hoşgörü ve cömertlik artıyorsa, yenilgi karşısında ise sert eleştiriler, suçlamalar, komutanlar aleyhinde suçlamalar başlıyordu. Bu yenilgi İstiklal Savaşı'nın en kritik anlarından birinin yaşanmasına yol açtı. M. Kemal'in 24 Temmuz'da gizli oturumda Meclis kürsüsünden Ankara'nın gerekirse boşaltılacağından söz etmesi büyük heyecan yarattı.M. Kemal Paşa'ya karşı olanlar "Ordu nereye gidiyor, ulus nereye götürülüyor? Bu hareketin elbette bir sorumlusu vardır; o nerededir? Onu göremiyoruz. Bugünkü acı ve feci durumun gerkek sorumlusunu ordunun başında görmek isterdik." diyorlardı. Fevzi Paşa Genelkurmay Başkanı olarak tek sorumlunun kendisi ve hesap vermeye hazır olduğunu söylemesine rağmen Meclis'te ki heyecan yatışmadı. Mustafa Kemal Paşa Meclisin yetkilerinin kendisine verilmesi şartıyla Başkomutanlık yapacağını belirterek 5 Ağustos 1921 tarihinde çıkan Başkomutanlık yasası ile Yasama, Yürütme ve Yargı yetkileri 3 aylığına Mustafa Kemal Paşa’ya verildi. Bu yetki üçer aylık süreyle üç defa uzatıldı ve 20 temmuz 1922 tarihinde süre sınırlandırması kaldırıldı.
Mustafa Kemal Paşa Başkomutan sıfatıyla 7-8 Ağustos tarihinde Tekalif-i Milliye Emirlerini yayınladı Buna göre: Halkın ve tacirlerin ellerinde bulunan yiyecek ve giyecek maddelerinin yüzde kırkı, binek ve taşıt hayvanlarının yüzde yirmisi teslim edilecekti. Yurttaki bütün teknik araç-gereçleri yüzde kırkına el konulmuş teknik elemanların tamamı ordunun hizmetine alınmıştı. Her aile bir takım çamaşır, birer çift çorap ve çarık hazırlayıp orduya verecekti. Bu kararları uygulamak için her ilçede bir Tekalif-i Milliye Komisyonu kuruldu.
SAKARYA SAVAŞI 23 AĞUSTOS-12 EYLÜL 1921 ASKER SAYILARI Türk tarafı 96 bin Yunan tarafı 120 bin Başkomutan Mustafa Kemal Paşa Polatlı’ya geldi Kral Konstantinin Ankara’ya emrini verdiği Yunan ordusu taarruza başladı. Yunanlılar zafer kazanacaklarına o kadar inanıyorlardı ki İngiliz subaylarını savaştan sonra Ankara’da zafer kutlamalarına davet ediyorlardı. 22 gün süren savaşta kanlı çarpışmalar yaşandı
Mustafa Kemal Paşa askerlere Hattı Müdafaa yoktur Sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır, vatanın her karış toprağı şehit kanıyla sulanmadıkça terk olunamaz emrini vermiştir. Ayrıca ön saflara kadar giden Fevzi Çakmak Paşa komutanlara soğuk kanlılıklarını kaybetmeden müdafaaya devam edildiği takdirde Yunan taarruzunun kırılacağını söylemiştir.
Neticede Yunan taarruzu başarısız oldu ve Yunanlılar 13 Eylül’de Sakarya’nın doğusunu tamamen boşalttılar ve taarruz öncesindeki hatlarına çekildiler. Mustafa Kemal Paşa’ya TBMM tarafından gazilik unvanı ve mareşallik rütbesi verildi. 1683’den beri devam eden savunma savaşları sona erdi. Yunan ordusu saldırı gücünü kaybetti ve tarihi emelleri suya düştü. İtalyanlar işgal ettikleri yerleri tamamen boşalttılar.
Ankara Antlaşması 20 EKİM Her iki taraf bu antlaşmanın imzalanmasından sonra savaşa son vermeyi kabul ediyorlar. 2- Türk ve Fransız tutuklu ve savaş esirleri serbest bırakılacak. 3- Antlaşmanın imzalanmasını izleyen iki ay içinde sözü geçen hattın güneyine Fransız kuvvetleri ve kuzeyine Türk kuvvetleri çekilecek. 4- Her iki taraf da boşaltılan bölgelerde tam bir genel af uygulayacaklar. 5- İskenderun ve Antakya bölgesi için Fransa özel bir yönetim rejimi kuracak, buradaki Türk halkına kültürlerini geliştirmek için her tür kolaylık gösterilecek. Türkçe resmi dil olarak kalacaktır. 6- Osmanlı Hanedanı kurucusu Osman Gazi'nin dedesi Süleyman Şah'ın Türk mezarı adı ile anılan mezarın bulunduğu Caber Kalesi Türk Bayrağı altında, Türk koruyucuları gözetiminde, Türk mülkü olarak kalacaktır
KARS ANTLAŞMASI 13 EKİM 1921 Sakarya Meydan Muharebesi’nin kazanılmasından sonra, Sovyetler Birliği’ne bağlı Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan ile TBMM Hükümeti arasında 13 Ekim 1921’de Kars Antlaşması imzalandı. Kars Antlaşması’nın maddeleri - Taraflar birbirine zorla anlaşma benimsetmeyecek. - Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan kapitülasyonların kaldırıldığını kabul edecek. - Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan Türkiye’nin tanımadığı bir anlaşmayı tanımayacak. - İstanbul’un güvenliği sağlandığı takdirde, Boğazlar ticarete açılacak. - TBMM Batum’un Gürcistan’a geçtiğini kabul edecek. - Taraflar arasında ticaret, gümrük, sağlık ve güvenlik konularında ortak tedbir alınacak, demiryolu ve telgraf hatları yapılacak. - Antlaşmaya taraf olan devletler, kendi topraklarında oturan karşı taraf yurttaşlarına iyi davranacak.
BÜYÜK TAARRUZ AĞUSTOS 1922 Tarafların asker sayısı Türk tarafı 199 bin Yunan tarafı ise 218 bin Sakarya zaferinden sonra Mustafa Kemal Paşa bekliyordu Aylar geçtikçe muhalefet de eleştirisini artırmaya başladı Mustafa Kemal Paşa TBMM’de zamana ihtiyacı olduğunu şu sözlerle ifade etti: Ordumuzun kararı taarruzdur. Fakat bu taarruzu tehir ediyoruz. Sebebi hazırlığımızı tamamen bitirebilmemiz için biraz zaman lazımdır. Yarım hazırlıkla yarım tedbirlerle yapılacak taarruz hiç taarruz etmemekten çok daha fenadır.
Mustafa Kemal Paşa 26 Ağustos’ta taarruz emrini verdi. 30 Ağustos’ta Başkomutanlık Meydan Muharebesini Yunanlılar kaybetti. 1 Eylül’de Kütahya 2 Eylül’de Eskişehir 3 Eylül’de İnönü mevzileri 9 Eylül’de İzmir 11 Eylül’de Bursa işgalden kurtarıldı ve 18 Eylül’de Anadolu’da esirler dışında Yunan askeri kalmadı.
Mudanya Mütarekesi 11 Ekim 1922 Müttefik Devletler Generalleri:Büyük Britanya Hükümeti adına: General Harrington, İtalya Hükümeti adına: General Monbelli, Fransa Hükümeti adına: General Charpy; Türkiye Büyük Millet Meclisi adına: İsmet Paşa; Yunanistan adına: General Mazarakis
Ateşkes Ekim gecesi yürürlüğe girecektir. Yunan birlikleri Doğu Trakya’yı on beş gün içerisinde boşaltacaklar. Yunanlıların boşalttığı Trakya’ya bölgenin güvenliğini sağlamak için 8000 kişilik bir jandarma birliği geçecektir. Barış imzalanıncaya kadar Türk kuvvetleri belirlenen sınırlardan ileriye geçmeyecektir. İtilaf kuvvetleri barış yapılana kadar İstanbul'da kalacak barıştan sonra İstanbul'u TBMM hükümetine teslim edecektir.
FOTOGRAFLARLA BÜYÜK TAARRUZ