çççç KUL HAKKINA RİAYET VE ZULÜMDEN KAÇINMAK
HAK NEDİR? Kelime olarak hak: Uyum, uygunluk, doğruluk,adalet, hikmet, var olma, tahakkuk, vuku, batılın zıddı gerçek, emek, ücret, hisse gibi anlamlarına gelmektedir.(Ragıb el- İsfehani el- müfredat “hak”) Terim olarak hak: Gözetilmesi veya sahibine ödenmesi gereken maddi ve manevi imkan ve sorumluluklar anlamına gelir. Kur’an’da hak kelimesi 221 ayette geçmektedir. Kur’an’da genel olarak; Allah, Kur’an, Hz. Peygamber, İslam, gerçek, adalet,tevhit, batılın zıddı, vacip, mal zekat, sadaka, vahiy, azap anlamlarına gelir.(Süleyman Molla İbrahimoğlu “kul hakkı” Diyanet Aylık Dergi sayı 163)
HAK ÇEŞİTLERİ HUKUKULLAH (ALLAH HAKLARI) HUKUKUL- İBAD(KUL HAKLARI) KARMA HAKLAR(Hem Allah hakkı,hem kul hakkı sayılan haklar)
HAK ÇEŞ İ TLER İ Hukukullah (Allah Hakları): Allah’ın emirlerine saygı, O’nun varlığına ve birliğine iman edip hükümlerine uygun yaşamaktır. Hukukul-ibad (Kul Hakları): Genellikle insanların; canları, bedenleri,ırz ve namusları,manevi şahsiyetleri, makam ve mevkileri, dini inanç ve yaşayışları gibi konulardaki kişilik haklarıyla, mallarına ve aile fertlerine ilişkin haklarına denir. Karma (Müşterek) Haklar: Bir yönüyle Allah hakkı bir yönüyle de kul hakkı niteliği taşıyan haklardır.
HAK KAVRAMI KAPSAMI İnsanın Allah’a kulluktan sonra hak ve hukukuna riayet etmesi gereken kişileri, yüce Allah bizlere şu ayet-i kerime ile bildirmiştir: وَاعْبُدُواْ اللّهَ وَلاَ تُشْرِكُواْ بِهِ شَيْئًا وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانًا وَبِذِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَالْجَارِ ذِي الْقُرْبَى وَالْجَارِ الْجُنُبِ وَالصَّاحِبِ بِالجَنبِ وَابْنِ السَّبِيلِ وَمَا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ إِنَّ اللّهَ لاَ يُحِبُّ مَن كَانَ مُخْتَالاً فَخُورًا Allah’a ibadet edin ve O’na karşı hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunan (köle, cariye, hizmetçi, ve benzerlerine) iyi davranın. Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez. (Nisa 4/36)
Yaratılanlar içerisinde insana en yakın olan ve insan üzerinde en çok hakkı bulunan anne ve babadır. Çünkü Allah Teala onları, insanların var olması için sebep kılmıştır. Bunun içindir ki; Allah Teala, kendisine ibadetten sonra ikinci derecede anne babaya iyilik yapılmasını emretmiş ve şöyle buyurmuştur: وَقَضَى رَبُّكَ أَلاَّ تَعْبُدُواْ إِلاَّ إِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانًا إِمَّا يَبْلُغَنَّ عِندَكَ الْكِبَرَ أَحَدُهُمَا أَوْ كِلاَهُمَا فَلاَ تَقُل لَّهُمَآ أُفٍّ وَلاَ تَنْهَرْهُمَا وَقُل لَّهُمَا قَوْلاً كَرِيمًا Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, anaya babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara “öf!” bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle. (İsra 17/23) Anne-Baba Hakkı
Aile fertlerimizden sonra öncelikle ilişki kuracağımız kişiler akrabalarımızdır. Akrabalarımızla her fırsatta ziyaretleşmek, maddi ve manevi konularda yardımlaşmak asli görevlerimizdendir. Bu hususta Rabbimiz şöyle buyurmuştur: إِنَّ اللّهَ يَأْمُرُ بِالْعَدْلِ وَالإِحْسَانِ وَإِيتَاء ذِي الْقُرْبَى وَيَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَالْبَغْيِ يَعِظُكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.(Nahl 16/90) Akraba Hakkı
Yetim Hakkı Yüce Allah anne-baba şefkatinden mahrum ettiği yetimleri, maddi ve fiziki yönden eksik bıraktığı kimseleri, dünyada yalnız bırakmamış, emirleriyle koruması altına almış ve onlar için özel hükümler vaz’ etmiştir. وَآتُواْ الْيَتَامَى أَمْوَالَهُمْ وَلاَ تَتَبَدَّلُواْ الْخَبِيثَ بِالطَّيِّبِ وَلاَ تَأْكُلُواْ أَمْوَالَهُمْ إِلَى أَمْوَالِكُمْ إِنَّهُ كَانَ حُوبًا كَبِيرًا Yetimlere mallarını verin. Temizi pis olanla (helâli haramla) değişmeyin. Onların mallarını kendi mallarınıza katıp yemeyin. Çünkü bu, büyük bir günahtır. ( Nisa 4/2)
Komşu Hakkı Kul hakkı mevzusunda titizlik gösterilmesi gereken konulardan birisi de komşu hakkıdır. Efendimiz (s.a.v.)bir hadis-i şerifte şöyle buyurmaktadır: مَا زَالَ جِبْرِيلُ يُوصِينِي بِالْجَارِ حَتَّى ظَنَنْتُ أنَّهُ سَيُوَرِّثُهُ Cebrâil bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki; ben (Allah Teâlâ) komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim. Buhârî, Edeb, 28; Müslim, Birr, 140, 141.
Çocuk Hakkı Anne babanın çocukları üzerinde hakkı olduğu gibi çocukların da anne ve baba üzerinde bir takım hakları vardır. Çocuklar ailedeki kardeşleriyle eşit imkanlara sahip olma, korunup gözetilme, dini adab ve terbiye ile büyütülme hakkına da sahiptirler. يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا قُوا أَنفُسَكُمْ وَأَهْلِيكُمْ نَارًا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ عَلَيْهَا مَلَائِكَةٌ غِلَاظٌ شِدَادٌ لَا يَعْصُونَ اللَّهَ مَا أَمَرَهُمْ وَيَفْعَلُونَ مَا يُؤْمَرُونَ Ey iman edenler! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden koruyunuz. (Tahrim 66/6)
Yoksul ve Yolcu Hakkı Dinimiz akrabanın, yoksulların, yolda kalmışların imkanları olanlar üzerinde bir hakkı olduğunu ve insanın boynuna borç bir yardım türü olarak kabul eder. وَآتِ ذَا الْقُرْبَى حَقَّهُ وَالْمِسْكِينَ وَابْنَ السَّبِيلِ وَلاَ تُبَذِّرْ تَبْذِيرًا Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma. (İsra 17/26)
Eş Hakkı Diğer insanların hakları söz konusu olduğunda şüphesiz, ailenin temeli olan karı kocanın birbirlerine karşı olan hakları özel bir yere sahiptir. Zira huzur ve güvenin kaynağı olan ailede eşlerin birbirlerine karşı hakları ve sorumlulukları olduğu Allah tarafından bildirilmiştir. Veda hutbesinde Allah Resulü de bu haklar üzerinde özellikle durmuş ve tavsiyelerde bulunmuştur: «Sizin hanımlarınız üzerinde haklarınız olduğu gibi hanımlarınızın da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin hanımlarınız üzerindeki hakkınız hanımlarınız namuslarını muhafaza etmeleri ve hoşlanmadığınız kimsenin evinize girmesine izin vermemelerdir Dikkat edin hanımlarınızın sizin üzerinizdeki hakkı onların giyim ve gıda ihtiyaçlarınızı güzelce karşılanmasıdır.» (İbn Mace, Nikah 3)
Müslümanın Müslüman Üzerindeki Hakları وعن أبي هريرة رضي الله عنه أن رسول الله صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال : « حَقُّ الْمُسلِمِ عَلَى الْمُسلِمِ خَمْسٌ ، رَدُّ السَّلام. وَعِيادَةُ المَريض ، وَاتباعُ الجنائز ، وإجابة الدَّعوة. وتشميت العاطس» متفق عليه. Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Müslümanın, müslüman üzerindeki hakkı beştir: Selâmı almak, Hasta ziyareti yapmak Cenâzeye iştirak etmek Davete icâbet etmek ve Aksırana “Yerhamükellah” demek.” (Buhârî, Cenâîz 2; Müslim, Selâm 4)
İ nsanın Yaratılışıyla Başlayan Haklar Yaşama Hakkı: Can kutsaldır ve Allah’ın emanetidir. O emaneti O’ndan başkası alma hakkına sahip değildir. مِنْ أَجْلِ ذَلِكَ كَتَبْنَا عَلَى بَنِي إِسْرَائِيلَ أَنَّهُ مَن قَتَلَ نَفْسًا بِغَيْرِ نَفْسٍ أَوْ فَسَادٍ فِي الأَرْضِ فَكَأَنَّمَا قَتَلَ النَّاسَ جَمِيعًا وَمَنْ أَحْيَاهَا فَكَأَنَّمَا أَحْيَا النَّاسَ جَمِيعًا وَلَقَدْ جَاء تْهُمْ رُسُلُنَا بِالبَيِّنَاتِ ثُمَّ إِنَّ كَثِيرًا مِّنْهُم بَعْدَ ذَلِكَ فِي الأَرْضِ لَمُسْرِفُونَ « İşte bu yüzdendir ki İsrailoğulları'na şöyle yazmıştık: Kim, bir cana veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya karşılık olmaksızın (haksız yere) bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur. Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur. Peygamberlerimiz onlara apaçık deliller getirdiler; ama bundan sonra da onlardan çoğu yine yeryüzünde aşırı gitmektedirler.» (Maide 5/32)
Mülk Hakkı: Mülk Hakkı: Meşru çerçevede her insan çalışıp mülk edinme hakkına sahiptir. وَلاَ تَأْكُلُواْ أَمْوَالَكُم بَيْنَكُم بِالْبَاطِلِ وَتُدْلُواْ بِهَا إِلَى الْحُكَّامِ لِتَأْكُلُواْ فَرِيقًا مِّنْ أَمْوَالِ النَّاسِ بِالإِثْمِ وَأَنتُمْ تَعْلَمُونَ Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günaha girerek yemek için onları hâkimlere (rüşvet olarak) vermeyin. (Bakara 2/188)
Haklara Ne Kadar Dikkat Ediyoruz? Sözünde durulması ve ahde vefa gösterilmesi (Bakara 2/83) Kimsenin rencide edilmemesi ve yapılan hayrın başa kakılmaması( Bakara 2/ ) Ölçü ve tartıya dikkat edilmesi (En’am 6/102) Hakka tecavüz, gasp, hırsızlık, hile ve aldatma (Bakara 2/188; Nisa 4/29-30; Maide 5/33-38) Alay etmek, kötülemek, kötü zan beslemek, kötü lakap takmak, tecessüs, başkalarının ayıp ve kusurlarını araştırma (Hucurat 49/ 11-12) Gıybet, kibir ve gurur (Hucurat 49/12)
Efendimiz (S.A.V)’ in Kul Hakları Konusundaki Hassasiyeti Hz. Peygamber (s.a.v.) kul hakları konusunda son derece hassas davranır ve kul haklarından özenle sakınırdı. Buna rağmen Efendimiz (s.a.v.) ölümü yaklaştığında şöyle hitapta bulundu: “Nihayet ben de bir insanım. Aranızdaki bazı kimselerin bana hakkı geçmiş olabilir. Kimin malından sehven bir şey almışsam işte malım, gelsin alsın, iyi biliniz ki; benim katımda en sevimli olanınız, varsa hakkını benden alan veya hakkını bana helal eden kişidir.” (Hadislerle İslam 4, İbn Sa’d II, 255)
Üzerinde Kul Hakkı Olanlar Ne Yapmalı? Tevbe etmeli, Onunla helalleşmeli, Ona iyilikle dua etmeli, Mal sahibi hakkı olan ölmüş ise ona dua ve istiğfar edip varislerine ödemeli, bunlara iyilik yapmalıdır, Çocukları ve varisleri bilinmiyorsa o miktar parayı fakirlere sadaka verip sevabını hak sahibine bağışlamalıdır.
Müflis Kimdir? Efendimiz (s.a.v) bir gün ashabı ile oturuyordu.Zaman zaman yaptığı gibi onları konuşturarak sohbetine başladı. Müflis kimdir bilir misiniz? Ashabtan söz alan biri: ‘’Bizim aramızda müflis; malı, mülkü olmayan kimsedir’’ dedi.Bu cevap üzerine Allah resulü şöyle buyurdu; “ Asıl müflis, kıyamet gününde kıldığı namaz, tuttuğu oruç ve verdiği zekat ile gelir.Ancak dünyada iken şuna sövmüş, buna iftira atmış, ötekinin malını yemiş, berikinin kanını dökmüş, bir başkasını da dövmüştür.İhlal ettiği bu hakların karşılığı olarak ; iyiliklerinden alınıp hak sahibine verilir.Şayet hesabı görülmeden iyilikleri biterse, mağdur ettiği insanların günahlarından alınarak bunun üzerine yüklenir,sonra da cehenneme atılır”. (Müslim, Birr 59)
ZULÜM Kelime olarak : hak yemek, eziyet, işkence ve baskı yapmak, adaletsizlik yapmak, haddi aşmak, söz ve fiilde aşırıya gitmek demektir. Terim olarak: Güçlü bir kimsenin yasaya veya vicdana aykırı olarak başkasına uğrattığı kötü durum, kıyım, acımasızlık, eziyet ve cefadır.
ZULÜMDEN KAÇINMAK Peygamber Efendimiz (s.a.v.) zulüm ve haksızlıktan uzak durmamız konusunda bizleri uyararak şöyle buyurmuştur: “Zulümden kaçının zira zulüm kıyamet günü zalime zifiri karanlıklar olacaktır”. (Müslim Birr/56)
Her Şeyde ve Herkeste Zulmün Haram Oluşu إِنَّ اللّهَ يَأْمُرُ بِالْعَدْلِ وَالإِحْسَانِ وَإِيتَاء ذِي الْقُرْبَى وَيَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاءوَالْمُنكَرِوَالْبَغْيِيَعِظُكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor. (Nahl 16/90)
Zulme Mani Olmak Enes (radıyallahu anh)’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “ Din kardeşin zalim de mazlum da olsa ona yardım et.” Bir adam: – Ya Resûlallah! Kardeşim mazlumsa ona yardım edeyim. Ama zâlimse nasıl yardım edeyim, söyler misiniz? dedi. Peygamberimiz: – “Onu zulümden alıkoyar, zulmüne engel olursun. Şüphesiz ki bu ona yardım etmektir” buyurdu. (Buhârî Mezalim 4, Tirmizî Fiten 68 )
Allah’ım, huzurumuzda zulme uğrayıp ta yardım etmediğimiz mazlumdan, bize yapılıp ta karşılığını vermediğimiz iyilikten, özür dileyip de özrünü kabul etmediğimiz kötü iş sahibinden, bizden bir şey isteyip de kendimize tercih etmediğimiz fakirden, boynumuzda hakkı olup da hakkını vermediğimiz hak sahibinden, ayıbına vâkıf olup da ayıbını örtmediğimiz mü’minden, bulaşıp da terketmediğimiz günahlarımızdan dolayı bizleri affeyle.. (Zeynelabidin Hz.lerinin Duası)
KAYNAKLAR Ragıb el- İsfehani el- müfredat “hak”) Süleyman Molla İbrahimoğlu “kul hakkı” Diyanet Aylık Dergi sayı 163) İsra 17/23 Nahl 16/90 Nisa 4/36 Buhârî, Edeb, 28; Müslim, Birr, 140, 141 Tahrim 66/6 İsra17/26 İbn Mace, Nikah 3 Maide 5/32 Bakara 2/188 Bakara 2/ (En’am 6/102 Bakara 2/188; Nisa 4/29-30; Maide 5/33-38) Hucurat 49/ Hucurat 49/12 Hadislerle İslam cilt 3, İbn Sa’d 2, 255) Müslim Birr 59 Müslim Birr/56 Buhârî Mezalim 4, Tirmizî Fiten 68 Sahife-i seccadiye dua kitabı 17/23)
Hazırlayan: AYŞE GÜNDO Ğ DU Adapazarı Müftülü ğ ü Kavaklı Camii Elif Kuran Kursu Moderatör: REYHAN ALTUN