Küresel İklim Değişimi
2003 İklim Değişimi Üzerine Pentagon Raporu Gelecekteki savaşlar hayatta kalmak için yapılacak yoksa dine,ideoloji ya da milli gurur adına değil. 2007’de şiddetli fırtınalar Hollanda’nın büyük bir kısmını oturamaz hale getirecek. Suya erişim kavga edilen şeylerin başında gelecek. Nil, Amazon ve Danube ırmakları büyük risk taşıyor. · Subtropiklerdeki 400 milyondan fazla insan ciddi tehlike altında olacak. Kuraklık dünyanın tarım alanlarını etkileyecek, örneğin ABD’deki orta batı bölgesinde kuvvetli rüzgarların etkisiyle toprak kaybı artacak. Bengladeş yükselen deniz seviyesiyle içme sularının kirlenmesi ardından tamamıyla oturulamaz hale gelecek.
Hollanda’daki İklim Değişimi Hollanda’da iklim değişiyor. Ortalama sıcaklık son yüzyılda 1.7 C artış gösterirken, yaz günlerinin sayısı yaklaşık 20 kadar arttı. Yıllık yağış miktarları da %20 kadar artış gösterirken, daha fazla sağnak yağış görülmeye başlandı Hollanda’da görülen sıcaklık artışı dünya ortalamasının neredeyse iki katı ve son 20 yıldır bu eğilimde herhangi bir değişiklik gözlenmedi. Mevcut bilgiye göre, iklim değişiminin gelecek yüzyıllarda devam etmesi bekleniyor. Ancak bu değişimin boyut ve hızı hala belirsizliğini koruyor.
Olası İklim Değişimleri, Hollanda
Küresel İklim Değişimi
İklim Değişimi Tarihsel Süreç
Küresel Yüzey Sıcaklıkları Termometrenin keşfi: 1600lerin başları Uluslararası Meteoroloji Örgütünün kuruluşu: 1873 Dünyanın Standartlaşmış metotlarla sıcaklık ölçümlerinini zaman serileri olarak verildiği yayınlar
İklimi Belirleyen Faktörler Dünyanın iklim sitemi atmosfer, yer yüzeyi, kar ve buz, okyanuslar ve diğer su ortamlarını ve yaşayan canlı varlıkları içine alan oldukça karmaşık bir sistemdir. İklim denilen şey ortalama hava durumu olarak tanımlanabilir ve genellikle sıcaklık, yağış ve rüzgarın aylardan milyon yıllara dek belli bir zaman aralığındaki (klasik anlamda 30 yıllık) ortalama ve değişim aralığı olarak tarif edilebilir. Kendi içsel dinamiklerinin ve iklimi etkileyen dışsal faktörlerdeki değişimlerin etkisiyle zaman içinde iklim sistemi de evrime uğrar. Dışsal zorlamalar volkan patlaması veya güneşe ışımasına ait değişimler gibi doğal olabildiği gibi atmosferin bileşimini değiştiren insan kaynaklı da olabilir. İklimin ana parçası güneşten gelen ışımadır.
İklimi Belirleyen Faktörler Dünyanın radyatif dengesini değiştirmenin üç ana yolu 1) Gelen güneş ışımalarını değiştirme (güneş ve dünyanın orbitindeki değişimler nedeniyle) 2) Geri yansıtılan güneş ışınlarının oranının değişmesi (aklık derecesiyle ifade edilen ve bulut kaplanan alanın, bitki örtüsünün ve atmosferdeki partiküllerin değişimiyle ) 3) Dünyadan uzaya geri yayılan uzun dalga ışımanın değişimi ile (sera gazlarının konsantrasyonlarının değişimi). İklim bu değişimlere doğrudan veya birçok farklı geribesleme mekanizmasıyla yanıt verebilir. (IPCC 2001)
Dünyanın Işıma Bütçesine Bakış
Küresel Ortalama Radyatif Değişim
Küresel Ortalama Radyatif Değişim IPCC, 2007
Sera Gazları
Güneş ve Dünyanın Işıma Spektrumu Ozon atmosferik pencere aralığında aynı zamanda etkili bir sera gazıdır.
Sera Gazlarının Konsantrasyonları
Küresel Isınma Potansiyelleri
Asıltı Tanecikler (sext) Soğurma (sap) Isınma Saçılma (ssp) Soğuma Uzun dalgada yayılım Isı Enerjisi Geri Dağıtma (sbsp) Extinction (sext) İleri Dağıtma Soğurma (sap) Isınma Saçılma (ssp) Soğuma Genellikle gündüz etkili Yere ve zamana göre çok değişken (Kısa yaşam süreleri)
Uzaya doğru saçılan oran Dolaysız Aerosol Radyatif Kuvvetinin Modellenmesi (DARF) Jeofiziksel Özellikler Uzaya doğru saçılan oran Optik Derinlik Tekil Saçılma Aklığı geri saçılma oranı (b) den hesaplanbilir. (b = sbsp/ssp )
Asıltı Tanecikler ve Dolaylı Etki Aerosollerin dolaylı etkisi en geniş tanımıyla dünya-atmosfer radyatif dengesinin bulut aklık derecesi ve miktarı tarafından değişime uğraması olarak tanımlanabilir.
Asıltı Tanecikler ve Dolaylı Etki Dolaylı etkinin varlığına dair çeşitli destekleyici gözlemler yapılmıştır: Bulutlarla ilgili uzaktan algılama ve uydu çalışmaları yüksek SO2 emisyonlarının olduğu bölgelerdeki bulutların daha yüksek yansıtmaya sahip olduğu görülmüştür (Kuang and Yung, 2000) Han et. al (1998) uydu verisinden elde edilen alt seviye bulutlarındaki bulut damlacık konsantrasyonlarının denizden karaya doğru büyük artış gösterdiğini tespit etmiştirler.
Asıltı Tanecikler ve Dolaylı Etki
Asıltı Tanecikler ve Dolaylı Etki Taneciklerin Dolaylı Etkisi ikiye ayrılır. Birincisi aerosol konsantrasyonunun artması damlacık konsantrasyonunu artırarak sabit sıvı su miktarı için var olan damlacık büyüklüğünü azaltır Bulut damlacığının boyutunun küçülmesi yağış verimini etkileyerek sıvı su içeriğini, bulut yaşam süresini ve bulut kalınlığını etkiler.
Dolaylı Etki Model Değerleri
Bulutların Karmaşık Etkisi Bulutlar sadece dünyanın aklık derecesini artırmakla kalmaz, aynı zamanda IR ışımasının etkin soğurucuları olduklarından dolayı sera etkisine katkıda bulunurlar Bir bulutun ısınma mı soğuma mı yapacağı onun sıcaklığına bağlıdır. Yüksek bulutlar (sirrus gibi) net bir ısınmaya neden olurken, alçak bulutlar (stratus gibi) net bir soğuma sağlarlar.
Havacılık Kaynaklı Uçak emisyonlarından (aerosol ve gaz) meydana gelen iklim üzerindeki radyatif değişimin +0.05 W m-2 olduğu tahmin edilmektedir ki bu miktar toplam antropojenik radyatif değişimin %3.5’uğunu oluşturmaktadır. 1992’deki havacılık senaryosuna göre havacılık kaynaklı radyatif değişimin bileşenleri şöyle sıralanabilir: CO2, +0.018 W m-2; NOx, +0.023 W m-2 (ozon değişimiyle) ve -0.014 W m-2 (metan değişimiyle); kontreyls, +0.02 W m-2; stratosferik H2O, +0.002 W m-2; sülfat aerosol (dolaysız etki), -0.003 W m-2; ve siyah karbon aerosol (soot), +0.003 W m-2. Bugün, en büyük uçak kaynaklı radyatif değişim bileşenleri CO2, NOx, ve kontreyl oluşumudur. Bu bileşenler sesaltı uçaklar için benzer miktarlardadır. Süpersonik uçaklar içinse alt stratosferdeki H2O değişimleri en önemli bileşen olup belirsizliği en fazla olandır. Havacılık kaynaklı iklim değişimi etkilerinden bilimsel olarak en büyük belirsizliğe sahip olan kalıcı kontreyllerin durumudur. persistent contrails
Alan Kullanımı (Aklık Derecesi) Anthropogenic changes to the physical properties of the land surface can perturb the climate, both by exerting an RF and by modifying other processes such as the fluxes of latent and sensible heat and the transfer of momentum from the atmosphere. In addition to contributing to changes in greenhouse gas concentrations and aerosol loading, anthropogenic changes in the large-scale character of the vegetation covering the landscape (‘land cover’) can affect physical properties such as surface albedo. The albedo of agricultural land can be very different from that of a natural landscape, especially if the latter is forest. The albedo of forested land is generally lower than that of open land because the greater leaf area of a forest canopy and multiple reflections within the canopy result in a higher fraction of incident radiation being absorbed. Changes in surface albedo induce an RF by perturbing the shortwave radiation budget (Ramaswamy et al., 2001).
Alan Kullanımı (Aklık Derecesi) The effect is particularly accentuated when snow is present, because open land can become entirely snow-covered and hence highly reflective, while trees can remain exposed above the snow (Betts, 2000). Even a snow-covered canopy exhibits a relatively low albedo as a result of multiple reflections within the canopy (Harding and Pomeroy, 1996). Surface albedo change may therefore provide the dominant influence of mid- and high-latitude land cover change on climate (Betts, 2001; Bounoua et al., 2002). The TAR cited two estimates of RF due to the change in albedo resulting from anthropogenic land cover change relative to potential natural vegetation (PNV), –0.4 W m–2 and –0.2 W m–2, and assumed that the RF relative to 1750 was half of that relative to PNV, so gave a central estimate of the RF due to surface albedo change of –0.2 W m–2 ± 0.2 W m–2.
Alan Kullanımı (Aklık Derecesi) Surface albedo can also be modified by the settling of anthropogenic aerosols on the ground, especially in the case of BC on snow (Hansen and Nazarenko, 2004). This mechanism may be considered an RF mechanism because diagnostic calculations may be performed under the strict definition of RF (see Sections 2.2 and 2.8). This mechanism was not discussed in the TAR. Land cover change can also affect other physical properties such as surface emissivity, the fluxes of moisture through evaporation and transpiration, the ratio of latent to sensible heat fluxes (the Bowen ratio) and the aerodynamic roughness, which exerts frictional drag on the atmosphere and also affects turbulent transfer of heat and moisture. All these processes can affect the air temperature near the ground, and also modify humidity, precipitation and wind speed. Direct human perturbations to the water cycle, such as irrigation, can affect surface moisture fluxes and hence the surface energy balance. Changes in vegetation cover can affect the production of dust, which then exerts an RF. Changes in certain gases, particularly CO2 and ozone, can also exert an additional influence on climate by affecting the Bowen ratio, through plant responses that affect transpiration.
Alan Kullanımı (Aklık Derecesi) These processes are discussed in detail in Section 7.2. While such processes will act as anthropogenic perturbations to the climate system (Pielke et al., 2002) and will fall at least partly within the ‘forcing’ component of the forcing-feedback-response conceptual model, it is difficult to unequivocally quantify the pure forcing component as distinct from feedbacks and responses. The term ‘non-radiative forcing’ has been proposed (Jacob et al., 2005) and this report adopts the similar term ‘non-initial radiative effect’, but no quantitative metric separating forcing from feedback and response has yet been implemented for climatic perturbation processes that do not act directly on the radiation budget (see Section 2.2). Energy consumption by human activities, such as heating buildings, powering electrical appliances and fuel combustion by vehicles, can directly release heat into the environment. This was not discussed in the TAR. Anthropogenic heat release is not an RF, in that it does not directly perturb the radiation budget; the mechanisms are not well identified and so it is here referred to as a non-initial radiative effect. It can, however, be quantified as a direct input of energy to the system in terms of W m–2.
Güneş Enerjisindeki Değişim
Güneş Enerjisindeki Değişim
Güneş Enerjisindeki Değişim
Geçmişe Ait Güneş Enerjisi Değişimi
Geçmişe Ait Güneş Enerjisi Değişimi
İklim Değişimine Uyum ve Azaltma Seçenekleri
Uyum Seçenekleri ve Stratejileri Sektör Adaptation option/strategy Su Kapsamlı yağmur suyu toplama, su depolama ve tasarruf teknikleri, suyun yeniden kullanımı, desalinasyon ve su kullanımı ve tarımsal sulamada verimlilik Tarım Ekme zamanlarının ve ürün çeşitlerinin ayarlanması, ürün yer değişimi, gelişmiş arazi yönetimi, ağaç ekimi ile erozyon ve toprak kontrolü Ulaşım Yeniden yerleştirme ve düzenleme; ısınma ve drenaj miktarına bağlı olarak yol, tren yolu ve diğer altyapı için tasarım standartları ve planlamanın gerçekleştirilmesi Enerji Havadan transmisyon altyapısının kuvvetlendirilmesi; santraller için yer altı kabloları, enerji verimliliği, yenilenebilir enerjilerin kullanımı, tek tip enerjiye bağımlılığın azaltılması İnsan Sağlığı Sıcak-sağlık eylem planları, acil medikal hizmetler, iklime duyarlı hastalıkların daha iyi kontrol edilmesi ve izlenmesi, temiz su ve daha iyi sanitasyon Turizm Turizm atraksiyonlarının ve uygulamalarının çeşitlendirilmesi, kayak yerlerinin daha yüksek enlemlere kaydırılması, yapay kar yapımı
Başlıca Azaltma Teknolojileri Sektör Başlıca Azaltma Teknolojileri Enerji üretimi Üretim ve dağıtım verimini artırma, kömürden gaza geçme, nükleer güç, yenilenebilir ısı ve güç(hidro elektrik, güneş enerjisi, rüzgar, termal ve biyoenerji), birleşi ısı ve güç, CO2 ayrılması ve depolanması (CAD) (doğal gazdan arıtılan CO2’in depolanması gibi), diğer fosil yakıtlar için CAD, ileri nükleer ve yenilenebilir enerjiler, gel-git enerjisi, solar piller… Ulaştırma Daha yakıt verimi yüksek araçlar, hibrid araçlar, daha temiz dizel araçlar, biyoyakıtlar, otoyol ulaşımı yerine tren ve toplu ulaşım, motorsuz ulaşım (yürüme, bisiklet) , arazi kullanımı ve ulaşım planlaması, ikinci nesil biyoyakıtlar, daha verimli çalışan uçaklar, ileri elektrik ve hibrid araçları (daha güçlü ve güvenilir piller ile) Yapılar Verimli aydınlatma, daha verimli elektrikli ısıtma ve soğutma aletleri, geliştirilmiş mutfak ocakları, geliştirilmiş izolasyon, pasif ve aktif güneş enerjisi tasarımı ile ısıtma ve soğutma, alternatif soğutucu sıvıları, florlu gazların geri kazanımı ve yeniden kullanımı, Efficient lighting and daylighting; more efficient electrical appliances and heating and cooling devices; improved cook stoves, improved insulation; passive and active solar design for heating and cooling; alternative refrigeration fluids, recovery and recycling of fluorinated gases; integrated design of commercial buildings including technologies, such as intelligent meters that provide feedback and control; solar photovoltaics integrated in buildings Endüstri More efficient end-use electrical equipment; heat and power recovery; material recycling and substitution; control of non-CO2 gas emissions; and a wide array of process-specific technologies; advanced energy efficiency; CCS for cement, ammonia, and iron manufacture; inert electrodes for aluminium manufacture Tarım Improved crop and grazing land management to increase soil carbon storage restoration of cultivated peaty soils and degraded lands improved rice cultivation techniques and livestock and manure management to reduce CH4 emissions improvements of crop yields Ormancılık/Ormanlar Afforestation; reforestation; forest management; reduced deforestation; harvested wood product management; use of forestry products for bioenergy to replace fossil fuel use; tree species improvement to increase biomass productivity and carbon sequestration; improved remote sensing technologies for analysis of vegetation/soil carbon sequestration potential and mapping land use change Atık Landfill CH4 recovery; waste incineration with energy recovery; composting of organic waste; controlled wastewater treatment; recycling and waste minimisation; biocovers and biofilters to optimise CH4 oxidation
BM yeni bir uluslarası iklim değişimi antlaşması için görüşmeler yapıyor: Yeni anlaşma 2015 Aralık Paris İklim Konferansında kabule sunulacak ve 2020’den itibaren uygulamaya konulacak. Bir protokol formunu alarak tüm taraflara uygulanabilecek şekilde mutabakata varılmış yasal bir uygulama olacak. Lima’daki (Aralık 2014) konferans boyunca süren yoğun müzakereler sonucunda 13 Aralık Cumartesi günü alınan karar çerçevesinde tüm ülkeler 2015 Anlaşması için kendi ulusal koşullarına göre belirleyecekleri katkılarını şeffaf bir şekilde en geç 1 Ekim 2015 tarihine kadar Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Sekretaryası’na iletecekler. Kararda ayrıca genel çerçevesi çizilen 2015 Anlaşması taslak dokümanına ilişkin çalışmaların da 2015 yılı Mayıs ayına kadar tamamlanması ülkelerden talep edildi.
1972-2015 Müzakere Kronolojisi İKV-rapor