kan transfüzyonu FİLİZ ERDEM B121100023
KAN NEDİR ? Kan vücutta oksijeni ,besin maddelerini, hormonları, vitaminleri ve antikorları dokulara taşıyan ve oluşan karbondioksit ve atık maddeleri vücuttan uzaklaştıran yaşamsal sıvıdır.
KAN NEREDE ÜRETİLİR ? Kanın üretimi daha embriyo döneminde başlar. İlk olarak "sarı kese" de başlar. Bu üretim 3. ay gibi sonlanır. Hemen 1. aydan itibaren kan üretimi karaciğer ve dalağa kayar. Doğumdan itibaren üretim uzun ve yassı kemiklerde olur. Erişkin bir kişide 30 yaşından sonra üretim yassı kemiklere kayar.
KAN NEREDE OLUŞUR ? Kan kabaca plazma dediğimiz sıvı ve şekilli elementlerden oluşur. Pıhtılaşması engellenmiş olan bir tüp kan santrifüj edilirse altta kırmızı küreler ve üstte plazma olmak üzere iki ana kısma ayrılır. Arada kan pulcukları (platelet- trombosit) ve beyaz kürelerden oluşan çok ince bir hat kalır bu hatta " buffy coat" adı verilir. Plazma kanın yaklaşık % 55’ini oluşturur. Plazma içerisinde; su, proteinler, ve diğer suda çözünen maddeler bulunur.
KAN HÜCRELERİ
KIRMIZI KÜRELER Kırmızı küreler , aynı zamanda ERİTROSİTLER olarak ta bilinir. İngilizce olarak "Red Blood Cells" isimlendirilirler. Bu nedenle bazen testlerde kısaca "RBC" olarak yazılırlar. Kanın nerdeyse yarısını oluştururlar. Eritrositlerin büyüklükleri 8 mm kadar olup mm3’te 4-6 milyon kadar bulunurlar . İçleri "Hemoglobin" adı verilen bir yapıyı ihtiva eder. Hemoglobin ortasında bir demir yapısı içeren protein içerir. Bu yapı Kırmızı Küreler’in dokulara akciğerlerden oksijen ve tekrardan oluşan karbon dioksidi taşımasını temin eder.
BEYAZ KÜRELER Beyaz küreler , aynı zamanda LÖKOSİT olarak bilinir. İngilizce olarak "White Blood Cells" olarak yazılır. Testlerde "WBC" olarak kısaltılabilir. Görevleri vücudun enfeksiyonlara karşı savunulmasıdır. Değişik türde Beyaz Küreler mevcuttur. Her hücre değişik bir şekilde savaşır. Birkaç sınıflaması vardır.
KAN PULCUKLARI Pıhtılaşmadan sorumlu hücrelerdir. Genelde sayıları mm3’te 150 - 450.000 arasında bulunur.
KAN TRANSFÜZYONU Tam kan veya kana ait trombosit, eritrosit, plazma vs ürünlerin damar yolu ile ihtiyacı olan kişiye verilmesine kan ve kan ürünü transfüzyonu denir.
ENDİKASYONLAR: Kan hacmindeki eksikliğin giderilmesi: Sağlıklı bir insan 400-500ml kanı, arteryel kan basıncında ve nabızda herhangi bir değişiklik olmadan kaybedebilir. Transfüzyon endikasyonu doğması için kan hacminin % 20-25 nin kaybı gerekmektedir. Kanın O2 taşıma kapasitesinin düzeltilmesi: Bu görev eritrositlerindir, transfüzyon gereksinimi için Hb 10 gr ın altına inmesi ve nefes darlığı, çarpıntı, halsizlik gibi belirtilerin ortaya çıkması şarttır. Yetersiz pıhtılaşma faktörleri ve kan elemanlarının yerine konması: 1 Ünite tam banka kanında 300-350 ml kan ve pıhtılaşmayı engelleyen 75-150 ml ACD solüsyonu bulunur. Htc değeri %30-40 arasında olup 200 mg demir içerir.
KAN ÜRÜNLERİ: Tam kan: Antikoagülanlı, ayrıştırılmamış kandır. İçerisinde fonksiyonel olmayan trombositler ve labil koagülasyon faktörleri dışında (Faktör V - VIII) koagülasyon faktörleri mevcuttur. Enfeksiyon riski yüksek bir üründür. +2 ,+6 derece alarmlı ,ısı kontrollü, onaylı bir dolapta saklanmalıdır. Buzdolabından çıktıktan 30 dk. sonra transfüzyona başlanmalıdır.
TAM KAN ENDİKASYONLARI: Hipovolemide eritrosit replasmanı amaçlı Exchange transfüzyon Eritrosit süspansiyonu ve konsantreleri temin edilemeyen ancak eritrosit transfüzyonu gereken hastalar
TAM KAN KONTRENDİKASYONLARI: Kronik anemi Kalp yetmezliği Volüm yüklenmesi durumunda risk taşır.
TAM KAN UYGULAMASI: ABO ve alıcı Rh D uygun olmalı Kan torbasına asla tıbbi ilaç eklenmemeli Transfüzyon 4 saat içerisinde bitirilmeli 1 ünite kan verilerek yapılan transfüzyon herhangi bir yarar sağlamaz.1 ünite kan Hb düzeyini %0,5-1 gr , Htc değerini %2 artırır.
KAN BİLEŞENLERİ: Tam kandan ayrıştırılarak elde edilirler. (eritrosit konsantresi, eritrosit suspansiyonu, plazma, trombosit konsantresi) Aferez ile toplanan plazma ve trombosit Kriopresipitat: Taze donmuş plazmadan toplanır. Faktör VIII ve fibrinojenden zengindir. Plazma türevleri: Albümin, koagülasyon faktör konsantreleri, immunglobulinlerden oluşur.
ERİTROSİT KONSANTRESİ: Plazmasının çoğu uzaklaştırılmış 100 - 150 ml. eritrositden oluşur. Enfeksiyon açısından tam kanla aynı riski taşır. Saklama koşulları tam kan ile aynıdır.
ERİTROSİT KONSANTRESİ ENDİKASYONLARI: Anemik hastada eritrosit replasmanı amacıyla, Akut kan kaybında,kristaloid ve replasman sıvıları ile beraber kullanım, uygulama tam kandaki gibidir.
ERİTROSİT SUSPANSİYONU: 100ml normal salin, adenin, glukoz, mannitol eklenmiş minimal plazma içeren 150 – 200 ml eritrositden oluşur. Akım hızı tam kandan daha iyidir. Enfeksiyon riski mevcuttur. Saklama +2, +6 derecedir. Endikasyonu eritrosit konsantresindeki gibidir. Kontrendikasyonları: exchange transfüzyonunda önerilmez.
LÖKOSİTİ AZALTILMIŞ ERİTROSİTLER: Lökosit filtresi kullanılarak filtrelenmiş olarak hazırlanan 1 ünitede 5 milyon lökosit bulunduran eritrosit suspansiyonu yada konsantresi. Lökosit azaltılması CMV bulaş riskini azaltır.
TROMBOSİT KONSANTRESİ: 4 – 6 donörden hazırlanmış üniteler en az 240 milyar trombosit içerecek şekilde erişkin dozu bir torba içerisinde havuzlanır. Bakteriyel proliferasyon riski mevcuttur. Havuzlandıktan sonra ilk 4 saat içerisinde kullanılmalı ITP, TTP, septisemi de tedavi başladıktan sonra endikedir. Hipersplenizm olgularında endike değildir.
TAZE DONMUŞ PLAZMA: Tan kan donasyonunu izleyen, ilk 6 saat içinde tam kandan ayrılmış ve hızla -25 derece yada daha alt ısıda soğutularak hazırlanmış plazmayı içeren torbadır. Endikasyonları: Karaciğer hastalığı, warfarin aşırı dozu, masif transfüzyon, DIC, TTP Hızlı infüzyonlarda akut allerjik reaksiyon olabilir.
KRİOPRESİPİTAT: TDP nin +4 derecede kontrollü olarak eritilmesi sırasında oluşan presipitatın 10-20 ml plazma içinde süspansiyonu ile hazırlanır. ABO uygu ürün kullanılmalıdır. Standart kan verme setiyle mümkün olduğunca erken transfüze edilmelidir. Eritildikten sonra 6 saat içerisinde infüze edilmelidir. Endikasyonları:WVB hastalığı, hemofiliA, hemofiliB ve DIC de fibrinojen kaynağı olarak kullanılır.
PLAZMA TÜREVLERİ: İnsan albümin solüsyonu: donasyon ile elde edilen büyük miktardaki plazma havuzlarından fraksinasyon ile elde edilir. Endikasyonlar: terapötik plazma değişiminde replasman sıvısı olarak %5 albumin kullanılır. hipoproteinemi de diüretiğe dirençli ödem tedavisi Albümin plasma replasmanında serum fizyolojik ya da diğer kristaloid sıvılarına üstünlüğü yoktur. İntravasküler beslenme için kullanımı uygun değildir.
KOAGÜLASYON FAKTÖRLERİ Faktör VIII Konsantresi: Donör plazmalarının büyük havuzlarından elde edilmiş yarı saflıkta faktör VIII içerir. Endikasyonlar: Hemofili A tedavisi ve WVB hastalığı tedavisi. Rekombinant DNA teknolojisi kullanılarak invitro hazırlanmış faktör VIII konsantreleri bulunmaktadır. Enfeksiyon riski: Lipit zarfı olmayan hepatit A ve parvo virüsleri için daha fazla bulaştırıcıdır.
İMMUNGLOBULİNLER: Plazmanın Ig G antikor bileşenini içeren konsantre edilmiş solüsyondur. Örneğin HBV, kuduz, tetanoz immunglobulinleri. Endikasyon: spesifik enfeksiyonların önlenmesi, immun yetersizlik durumlarının tedavisi Ciddi reaksiyon oluşacağından intravenöz yerine sadece intramusküler olarak kullanılır. Anti Rh D immunglobulin: Rh D negatif annelerde yeni doğanın hemolitik hastalığını önlemek için kullanılır. İntravenöz immunglobulin: intravenöz uygulama için ek işlemden geçmiştir. Endikasyonlar: ITP, immun yetersizlik tedavileri, hipogamaglobulinemi, HIV bağlantılı hastalık
TRANSFÜZYON REAKSİYONLARI: Akut hemolitik transfüzyon reaksiyonları Febril non - hemolitik transfüzyon reaksiyonları Transfüzyona bağlı akut akciğer hasarı Ürtiker ve anaflaktik reaksiyonlar İmmünomodülasyon, Transfüzyona bağlı GVHD Post transfüzyon purpuradan oluşur İmmünolojik olmayan transfüzyon reaksiyonları Hiperkalemi Sitrat toksisitesi Hipotermi Dolaşım yüklenmesi Transfüzyona bağlı hemosiderozis Transfüzyonun enfeksiyöz komplikasyonları.
AKUT HEMOLİTİK TRANSFÜZYON REAKSİYONLARI: Ateş, titreme, göğüs ağrısı, hipotansiyon, bulantı, kızarıklık, dispne, hemoglobünüri, şok, genaralize kanama, oligüri veya anüri, sırt ağrısı infüzyon bölgesinde ağrı gibi semptomlarla kendini gösterir. ABO ve diğer gruplar ile Rh uygunsuzluğunda ,yazım hatalarında görülebilir.
AHTR ŞÜPHESİNDE NELER YAPILMALI: Hemen transfüzyon durdurulur, Normal serum fizyolojik ile intravenöz yol açık tutulur, Hastanın yatağı başında tüm etiketleri formları ve tanımlamaları kontrol edilir, Durum acele ile kan bankası personeline bildirilir, Mümkün olan en kısa sürede alınan gerekli kan örnekleri kan bankasına ulaştırılır.
AHTR TEDAVİ İLKELERİ Hipotansiyonla mücadele Yeterli renal kan akımının saglanması Şok önlenirse renal yetmezlik önlenir Aynı zamanda diüretik ajanlar eklenir(mannitol)
FEBRİL NON HEMOLİTİK TRANFÜSYON RX Transfüsyonların %1 inde görülür. Transfüsyon sırasında yada hemen sonrasında görülür hemoliz bulguları ve vücüt ısısının 1 Dereceden daha fazla artmasıyla görülür. Klinik anlam taşımaz, ancak ayırıcı tanısı önemlidir. Reaksiyon tam kan, eritrosit süspansiyonu, plazma ve F 8 verildiginde görülür.
FEBRİL NON HEMOLİTİK TRANFÜSYON RX TEDAVİSİ Antihistaminik Epinefrin Steroid Kan transfüzyonuna devam edilir.
TRANSFÜSYONA BAGLI AKUT AKCİGER HASARI(TRALI) Transfüzyondan sonra gelişen solunum sıkıntısı, hipoksi, pulmoner infiltrasyonlarla kendini gösterir. Şiddetli ve akuttur. ARDS den ayırımı zordur, Tx dan kısa sonra gelişen ARDS taplosunda TRALI akla gelmelidir.
TRALI TEDAVİSİ Hızlı solunum desteği, entübasyon, O2, mekanik ventilasyon uygulanır. TRALI 48 - 96 saat içinde uygun tedavi ile düzelir.
ÜRTİKER VE ANAFLAKTİK RX Plasmada yer alan proteinlere, ilaçlara vs karşı bu reaksiyonlar gözlenmekte. Ürtiker ve anjio ödem şeklinde kendini gösterir. Hafif sistemik rx da PO antihistaminik, PO steroid, IM adrenalin verilir. Şiddetli sistemik rx da ise IV arenalin uygulanabilir.
İMUNOMODÜLASYON Kan tx dan sonra alıcıların bağışıklık sistemindeki değişiklikleri içerir. İmmun sistemin baskılanması şeklinde görülebilir. Bu tablodan daha ziyade vericiye ait lökositler sorumludur. İmmunosüpreyon nedeni ile yıllardır bb nakil alıcılarına nakil öncesi kan tx u yapılmıştır.
TRANSFÜZYANA BAĞLI GVHD Deri döküntüsü, ishal, kc enzimlerinde yükselme, sarılık, Kİ hipoplazisi ve pansitopeni şeklinde kendini gösterir. En korkulan tx komplikasyonudur. Tx dan 3 - 4 hafta sonra enf. A bağlı ölümle sonuçlanır. Tedavide başarılı olunamamıştır.
POSTTRANSFÜZYON PURPURA Orta ve ileri yaştaki kadınlarda görülür. Tx dan 1 hafta sonra trmb. Sayısının hızla düşmesi ve kanama diyatezinin başlaması ile kendini gösterir. Tedavi acilen başlanmalı. Yüksek doz IV IG uygulanır, bu yoksa yüksek doz trombosit verilir.
İMMUNOLOJİK OLMAYAN TX REAX: Hiprcalemi: Depolanmış kanda 3 hafta içerisinde K+ değeri 5 - 6 kat artar. Kardiac arreste neden olabilir. Tedavi: Ca glukonat, Ca laktat ve katyon değiştirici resinler kullanılır.
SİTRAT TOKSİSİTESİ: Kullanılan sitrat iyonize olmuş Ca u bağlar. Masif tx da, kc fonksiyon bzk. da sitrat toksik hale gelir. Kas tremoru, kardiac aritmiler ,ağız çevresinde uyşmalar görülür. Ca – clorid, Ca – glukonat verilmesi ile düzelme olur.
HİPOTERMİ: Büyük miktarda verilen soğuk kan tx u vücut ısısının 27 – 29 dercelere düşmesine neden olur. Ventricüler aritmi ve kardiac arrest gelişebilir.
DOLAŞIM YÜKLENMESİ: Kalp ve akc yetmezliği olanlarda, derin anemi ile uzun süredir yaşamakta olanlarda ve küçük bebeklerde görülür. Tedavi: Tx hızının azaltılması, hastanın pozisyonunun değiştirilmesi, diüretik ve oksijen verilmesi Konsante eriteosit süsp u verilmesi ile bu risk yarıya iner.
TX. A BAĞLI HEMOSİDEROZİS: Multipl tx yapılan T. Major gibi hastalıklarda görülür. Dokularda Fe birikimi olur. DFO kullanılır, demiri bağlar. C vitamini Fe depolarını mobilize ederek Fe atılımına sebep olur. DFO (-) cinko dengesine neden olarak büyümeyi olumsuz etkiler.
TX NUN ENFEKSİOZ KOMPLİKASYONLARI: Bu enfeksion ajanları dolaşımda uzun süre kalırlar. Taşıyıcılık yada latent hastalığa neden olurlar. İnkübasyon dönemleri uzundur. Asemptomatik enf. A neden olurlar.
TRANSFÜZYON PRATİĞİ Transfüzyon ile ilişkili personel: Hastanın doktoru Cerrah Anestezist Yoğun bakım doktoru Transfüzyon hemşiresi Kan taşıyan personel işbirliği - prosedürler
İDEAL TRANSFÜZYON İŞLEMİ Kan merkezinden kan çıkışı yapılmadan yapılması gerekenler Kan merkezinden kan çıkışı ve transport Transfüzyon öncesi yapılması gerekenler Transfüzyon Geri bildirim
KAN MERKEZİNDE KAN ÇIKIŞI YAPILMADAN YAPILMASI GEREKENLER Doktor orderi – kan istem formu: Formda hastanın adı soyadı Hastaya özgü belirteçler (doğum tarihi, dosya yada hasta numarası) Komponentinadı Komponentte herhangi bir özel işlem istenip istenmediği (yıkama, filtrasyon, ışınlama) İstenen ünite sayısıyada transfüze edilecek volüm miktarı Komponentin transfüzyon hızı
HASTA ONAM FORMU Transfüzyon için: Endikasyonları, Riskleri Muhtemel yan etkileri Alternatif tedavileri içermelidir. Hastanın transfüzyonla ilgili sorularına cevap Transfüzyonu reddetme hakkı Eğer hasta onay verecek durumda değilse, Kanuni olarak vekil onayı Vekil bulunmuyorsa ve transfüzyonun acil olduğu düşünülüyorsa, hasta onayı aranmaz. Medikal kayıtlar tutulmalıdır.
TRANSFÜZYON ÖYKÜSÜ Transfüzyon reaksiyonunu düşündürebilecek mevcut semptomlar Transfüze edilecek komponentle ilgili daha önce bir reaksiyon Daha önce bir reaksiyon varsa, Herhangi bir ilaca ihtiyaç olup olmadığına Komponentin işleme tabi tutulup tutulmamasına karar verilir.
KAN ÖRNEĞİ Daha önce alınmış kan örneği 3 gün içinde kullanılabilir. 3 ay içinde gebelik yada transfüzyon öyküsü olmayan hastalarda daha uzun süreli kan örnekleri de kabul edilebilir. Hasta kan örneği alındıktan hemen sonra hasta başında etiketlenmelidir. Etiket üzerinde; - Hastaya ait belirteçler - Örneği alan personel bilgileri - Kan örneğinin alındığı tarih - Kan istem formu ve kan örneğine göre, kan merkezi hastanın kanını hazırlar.
PREMEDİKASYON Transfüzyon öncesi doktor transfüzyon reaksiyonu düşünerek ilaç orderi vermişse, kan merkezinden kan çıkışı yapılmadan ilaç uygulanmalıdır. Antipiretikler; daha önce febrilreaksiyon varsa kullanılmalıdır Antihistaminikler; ise geçmişte hafif allerjikve ürtiker reaksiyonu varsa uygulanabilir. Meperidin veya kortikosteroid daha ciddi alerjik reaksiyonlarda uygulanabilir. Premedikasyon, oral verilecekse transfüzyondan 30-60 dakika önce, intravenöz verilecekse 10 dakika önce uygulanması uygundur.
DAMAR YOLU AÇILMASI Damar yolu, kan hasta başına getirilmeden önce açılmış olmalıdır. Kullanılacak kateterin genişliği, kanın infüzyon hızına göre değişir. Genellikle 18 – 20 gaugeiv kateter yeterlidir. Bebeklerde 22 – 24 gauge kateterler tercih edilir.
KANIN ISITILMASI 1 Ü eritrosit süspansiyonu soğuk verilebilir. Endikasyonları: Kan hızla verilecekse Bebeklerde Soğuk aglütinin hastalığı olanlarda Santral venöz yolla soğuk komponent hızla sağ atriuma verilirse hipotermiye bağlı olarak kardiak aritmi, netice olarakta mortalite meydana gelebilir. 42 °C üzerine çıkılması hemolize yol açabilir. Kan mikrodalga fırınlarda ve sıcak su altında ısıtılmamalıdır.
İNFÜZYON POMPALARI Kanın istenilen sürede verilmesi Alarm sistemleri Kanın hücresel elemanlarının harabiyeti (Hücresel elemanları etkilemeyen infüzyon pompalarının kullanılımı) Basınçla kanı çok hızla infüze edebilen cihazlar ile dakikada 70-300 mlt kan transfüze edilebilir. (Eritrosit harabiyeti)
ACİL SETİ Antihistaminik Adrenalin %0.9’luk NaCl iv solüsyonu Oksijen kaynağı Aspiratör
TRANSFÜZYON ÖNCESİ VİTAL BULGULAR
KAN MERKEZİNDE KANIN ÇIKIŞI VE TRANSPORT - Kan merkezi personelinin kan kontrolü Kanın rengi değişmişse Bulanık ise Köpük varsa Pıhtı varsa 3 Torbanın bütünlüğü bozulmuşsa kanın çıkışına izin verilmemelidir. - Kan merkezinde acil durumlar dışında, 1 adetten fazla kan çıkışına izin verilmez.
TRANSPORT SIRASINDA Hasta isim ve numaralarına Hasta ABO ve Rh kan grubuna Donör ABO ve Rh kan grubuna Eğer yapılmışsa crossmatch testine Tarih ve zamana bakılır.
KAN TRANSFÜZYONUNUN ERTELENMESİ Kanın geri gelişi 30 dakikadan fazla sürmüşse, Kan 10°C den daha fazla ısınırsa, kan yeniden kullanılmak üzere değerlendirilmez. Hasta kanları kliniklerde muhafaza edilmemelidir.
TRANSFÜZYON ÖNCESİ DURUM Hasta yatak başı(transfüzyonu yapacak kişi tarafından) Kan merkezinden kan çıkışı yapılmadan yapılması gerekenlerle aynıdır. Hastaya uygunsuz kan verilmesini önleyen son adımdır. -Kan da renk değişikliği, köpük veya baloncuk, anormal bulanıklık, pıhtı veya kan torbasının bütünlüğünde bozulma var mı? -Hastanın isim ve hasta numaraları ile kan torba üzerinde etikette yazılı isim ve numaralar birbiri ile uyumlu mu? -Doktor orderi kontrol edilerek herhangi bir ilave işleme (filtre, yıkama) gerek var mı? -Hastanın kan grubu ile torba üzerindeki kan grubunun uygun mu? -Kanın son kullanma tarihi ne zaman?
Kan verme setleri Kan verme setleri; 170-260 mikrondandaha büyük partikül veya pıhtılar Kan verme setinden öncelikle kanın kendisi yada % 0.9’lukNaClgeçirilir. Tercih edilecek infüzyon setleri, gerektiğinde kanı by – pass yapabilecek %0.9’ luk NaCl verilmesini sağlayan, “Y” setler olmalıdır.
MİKROAGREGAT FİLTRELERİ 20 – 40 mikrondan daha büyük fibrinler ve ölü hücre kümelerinden oluşan partikülleri filtre edilir. Rutinde kullanılmaz. Cerrahi sırasında veya sonrasında toplanmış otolog kanın reinfüzyonunda tercih edilir.
LÖKOSİT FİLTRELERİ Eritrosit yada trombosit süspansiyonlarına uygulanır. % 99,9 ve üzerinde lökositleri filtre ederler. Ünite 5 x 106 ‘dan daha az hücre içermelidir. Her filtre, üretici firma tarafından onaylanmadıkça her ünite için 1 adet olarak kullanılmalıdır. 2 eritrosit süspansiyonu için aynı filtre kullanılacaksa toplam transfüzyon süresi 4 saati aşmamalıdır. Hasta başı filtre kullanımı sırasında bazı hastalarda hipotansiyon gelişmektedir. Özellikle ACE inhibitörü kullanan hastalarda daha sıklıkla görülür. Böyle durumlarda transfüzyon derhal durdurulmalıdır. Kan depolanma öncesinde filtre edilerek hastaya verilmelidir.
KANIN SULANDIRILMASI % 0.9’lukNaCldışında hiçbir solüsyon kanla beraber verilmez. Dextroz içeren solüsyonlar eritrositleri hemolize uğratır. Ringer laktat solüsyonları Ca içerdiklerinden sitrat ile etkileşerek pıhtılaşmaya yol açmaktadır. FDA kan ile %5’lik albümin ve plazma protein fraksiyonlarının birlikte verilmesinde sakınca olmadığını belirtmiştir.
KAYNAKÇA Sümer Z, Sümer H, Bakıcı MZ, Koç S. Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Kan Merkezi donör kanlarının HBsAg, anti-HCV, anti-HIV ve sifilis seropozitifliği yönünden değerlendirilmesi. Viral Hepatit Derg. 2001;7:330-332. www.biyolojin.com Boulton F. A hundred years of cascading – started by Paul Morawitz (1879–1936), a pioneer of haemostasis and of transfusion. Transfusion Medicine 2006; 16: 1–10 http://www.thd.org.tr/thdData/Books/399/kan- transfuzyonun-tanju-atamer.pdf Giarratana MC, Kobari L, Lapillone H, ve ark. Exvivo generation of fully mature human red bloodcells from hematopoietic stem cells. Nat Biotechnol 2005;23:69-74. Blood substitutes. http://en.wikipedia.org/wiki/ Schmidt PJ. Technology transfer: the DeBakey roller pump. Transfusion 2007;47:953-954.