Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

İnsanda Büyüme ve Gelişme Dönemi

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "İnsanda Büyüme ve Gelişme Dönemi"— Sunum transkripti:

1 İnsanda Büyüme ve Gelişme Dönemi
Bebeklik Dönemi Çocukluk Dönemi Ergenlik Dönemi Yetişkinlik Dönemi Yaşlılık Dönemi

2 Bebeklik Dönemi(0-2 Yaş)
Çocuğun eğitimi açısından 0 – 2 yaş döneminin önemi büyüktür. Gelişimin tüm yüzlerine ilişkin temeller bu dönemde atılır.

3  Motor Gelişim : Motor becerilerinde baştan aşağıya ve bedenin merkezden dışa doğru bir gelişim seyri görülür.

4 Refleksler: Bebekler geniş refleksler topluluğuyla dünyaya gelirler
 Refleksler: Bebekler geniş refleksler topluluğuyla dünyaya gelirler. Emmeye başlama refleksi, arama refleksi, yutma refleksi, moro refleksi, babinksi refleksi, yakalama refleksi, adım atma refleksi bunlardan bazılarıdır. Bu reflekslerden çoğu doğumdan sonraki 3-5 ay içinde giderek azalır.

5 Motor yeteneklerin gelişimi: Yeni doğanın hareketleri fazla etkileyici değildir. Çocuğun kazandığı yeteneğin başını kaldırmak olduğu, bunun ardından el ve kollarını kullanabildiği, nihayet ayak ve bacaklarını kullanmaya başladığı görülmüştür.

6 Bu dönemde çocukta görülen davranışlardan bazıları şunlardır: 0 ay fetal duruşunu sürdürür. 1. ay çenesini kaldırabilir. 2. ay göğsünü kaldırabilir. 3. ay başarısız uzanmalarda bulunur. 4. ay destekle oturur. 5. ay kucağa oturup nesneleri yakalar. 6. ay mama sandalyesinde oturup sallanan nesneleri yakalar. 7. ay kendi başına oturabilir. 8. ay yardımla ayağa kalkabilir. 9. ay sandalyeye tutunarak ayağa kalkabilir. 10. ay emekleyebilir. 11. ay eli tutulduğunda yürüyebilir. 12. ay bir eşyayı tutup kendine çekerek ayağa kalkabilir. 13. ay dört ayak üzerinde merdiven çıkabilir. 14. ay kendi başına ayakta durabilir. 15. ay kendi başına yürüyebilir.

7 Algısal Gelişim Görme keskinliği: Doğumdan hemen sonra parlaklıktaki değişime duyarlıdırlar ve bu duyarlılık iki ay içersinde hızla gelişir. Yeni doğan bebekler 19 cm uzaklıktaki nesneleri net görebilirler. Dört aylıkken normal bir yetişkin gibi görebilirler.

8  Şekil algısı: 5- 7 hafta arasındaki bebeklerin daha çok gözlere baktığı belirlenmiştir. Bu nedenle bebekle sağlanan göz teması, bebekle bakıcısı arasında sosyal bağın gelişmesinde önemli rol oynar.

9 Algısal değişmezlik: İki aylık bebeklerin şeklin değişmezliğinin algısına, dört aylık bebeklerin ise rengin değişmezlik algısına ulaşmış oldukları görülmüştür.

10 Konuşma algısı: Çok küçük bebekler konuşma seslerini algılayabilir ve onları seslerinden ayırt edilebilirler. Gerçekten de bebekler annebabalarının yüzlerini daha henüz tanımadan önce, onları seslerinden ayırt edebilir gibidirler.

11 Yeni doğmuş bebekler kokuları ayırt edebilirler ancak koku duyusu 6 yaşına kadar tamamlanır. Yeni doğmuş bebekler hem tatlı hem de ekşi ve biberli gibi tatlara duyarlıdırlar aralarında ayırım yapabilirler.

12 Sosyal ve Duygusal Gelişim
Anne baba ile çocuk arasındaki bağın oluşum sürecinde iki adım vardır.Birinci adım; anneler açısından, çocuğuna karşı duyduğu bağın oluşumunda kritik bir dönemin varlığı ileri sürülmektedir. Bu da doğumdan hemen sonraki dönemdir. İkinci adım, bağların kaynaşmasıdır. İlk hafta ve aylarda anne-baba ve bebek arasında karşılıklı olarak birbirlerine kenetlenme, bağlanma şeklinde davranış örüntüleri gözlenir.Gerçek bir bağın oluşması için zamana ve denemelere ihtiyaç vardır. Bu süreç sakin bir şekilde yürüdükçe ve anne-baba çocuklarının ihtiyaçlarını sezmeye başladıkça, anne-babalık görevi daha doyumlu olmaya başlar ve bebeklerine olan bağları kuvvetlenir.

13 Bilişsel gelişim Çocuğun dünya hakkındaki bilgisi şekillendikçe birbirine bağlı zihinsel gelişim evrelerinden geçtiği savunulur. Yaşamın ilk 18 ayında bebeğin öğrenmesi, algı ve hareketlerini organize etme şeması biçiminde düzenleme ve geliştirmekten ibarettir.

14 Dil gelişimi Konuşmayı öğrenmek uzun ve karmaşık bir olgudur
Dil gelişimi Konuşmayı öğrenmek uzun ve karmaşık bir olgudur. 0 ile 12–15 ay arası çocuk, iletişimini mimiklerle ağlama biçimleriyle ve anlamsız mırıldanmalarla dile hazırlık şeklinde yapar. İlk sözcükler genellikle birinci yılın sonlarında kullanılmaya başlar. 9–18 aylar arasında iki sözcükle farklı anlamların ifade edildiği cümlelerin kurulduğu dönem başlar. Çocuğun ilk konuşmaları öncelikle günlük yaşamlarında yakından ilgilendikleri ve onlar için işlevi olan objelerle ilgilidir. Sesli uyarıcıları bol çevrede yetişen bebek, daha fazla seslendirme etkinliğinde bulunmakta ve daha çeşitli sesler çıkarabilmektedir.

15 Çocukluk Dönemi(1-12 Yaş)
1-12 yaş arası döneme, çocukluk dönemi denir. Bu dönem fiziksel ve psikolojik özelliklere göre 3 evre içerir. Bunlar ; özerlik dönemi, oyun dönemi ve okul çağı dönemidir.

16 Özerklik dönemi Bireyin 1-3 yaşları arasındaki çağıdır
Özerklik dönemi Bireyin 1-3 yaşları arasındaki çağıdır. Bu evrede çocuk, yürümeye, konuşmaya ve gözlemlemeye başlar.  Özerklik döneminde çocuk, şartlar ve yasaklarla ilgilenmez tamamen bağımsız hareket eder. Bu dönem çocukların kendilerini gösterdiği ve onunda varlığını kabul etmenizi istedikleri bir dönemdir. Bu dönemde kemik ve kas gelişimi güçlenir, tek ayak üzerinde durabilmeye, zıplamaya başlarlar. Nesneleri eliyle tutar, kendi has kelimeleriyle arzularını anlatırlar. Kimseden yardım almadan giyinmek isterler. Bu dönemde tuvalet alışkanlığı edinirler. Tuvalet eğitimi için en etkin zaman aylar arasıdır. Ancak bu eğitime iki yaşına kadar zaman tanınabilir. Nesnelere bakar, incelerler ve kendine komik gelen şeylere gülebilir. Grupça oynamayı bu dönemde beceremezler.

17 Oyun dönemi 3-6 yaşlar arasındaki döneme denir
Oyun dönemi 3-6 yaşlar arasındaki döneme denir. Bu dönemi geçiren çocuk,  yaşıtlarıyla oyunlar oynamaktan hoşlanır. Devamlı kafasındaki soruları sorar ve öğrenmeye açtırlar. Mutlaka hepimiz hayatımızda bir kez dahi olsa çevremizde bulunan bu yaşlardaki çocuktan “Bu nedir?”, “Neden?” sorularını almışızdır. Masallara, çizgi kahramanlara ve hayal kahramanlarına ilgi duyar gerçek olduğunu düşünürler. Bu dönemin en önemli özelliklerinden biri de cinsiyetini algılamasıdır. Kızlar annelerini, erkekler ise babalarına yoğunlaşır hareketlerini inceler ve aynılarını kendileri uygular. Kelime hazneleri, anlatımları ve konuşmaları gelişir. Ruhsal açıdan gelişen çocuk, hareketlerini kontrol altında tutmaya, etrafındakilerinin sevmediği davranışları idrak edip bir daha tekrarlamamaya başlar.

18 Okul çağı dönemi Bireyin sosyal ortama girdiği 6-11 yaşları arasındaki döneme denir. Bu evre çocuk büyüme hızı yavaşlar,  el hareketleri ve mimikleriyle anlatımı gelişir. Karakteristik özellikleri oluşmaya başlar. Okuldan aldığı eğitim, çocuğun ufkunu genişletir, iyi ve kötüyü ayırt etme özelliği başlar. Soyut düşüncelerin fakına varır. Hayali gerçekten ayırabilir. Cinsel kimliğini anlar ve özelliklerini tanır. Dışarıda oyun oynama isteği başlar. Oyunlarına olağanüstü kahramanları katar. Karşı cinsle oynamak istemez. Zaman zaman ise çevresinde lider olmayı ister ve bazı durumlarda da kavgacı olabilir.

19 Ergenlik Dönemi(12-21 Yaş)
Ergenlik (puberte), insanlarda meydana gelen "yetişkinliğe ilk adım" evresidir. Ergenlik, çocukluk çağı ile yetişkinlik çağı arasındaki geçiş dönemidir. Ergenlik, bireyde çocuksu tutum ve davranışlarının yerini yetişkinlik tutum ve davranışlarının aldığı, cinsiyet yetilerinin kazanıldığı, bireyin erişkin rolüne psikolojik ve somatik olarak hazırlandığı dönemdir. Çocukluk çağı olarak adlandırılan yaşlarda, sosyal toplum bilinci (süperego) gelişmemişken, ergenlik dönemine giren gençlerde toplumsal kabullenilme, bir grubun parçası olma (süperego ve ego) kavramları gelişir. Vücut hormonlarından cinsiyet ile ilgili olan (sekonder cinsiyet hormonları) östrojen veya androjenlerin üretimi bu dönemde pik yaptığından ergen adayının psikolojisi sebepsiz değişimler gösterir. Ergenlik dönemi insanlardaki 5 dönemden biridir. Ancak bilim adamlarının ergenlik dönemi ile ilgili görüşü sadece çocuklar belli bir yaşa geldiğinde bu döneme girince sadece yavaş yavaş yetişkinlik kazandıkları için BM ve bilim insanları ergenliğe girenlerinde hâlâ çocuk olduğunu kabul eder.

20 Ergenlik Döneminde Görülen Bedensel Değişikler
Kızlarda Görülen Değişiklikler : 1- Dişi üreme organlarının olgunlaşması. 2- Yumurta oluşumu. 3- Adet görme (Regl). 4- Göğüslerin belirginleşmesi. Erkeklerde Görülen Değişiklikler : 1- Erkek üreme organlarının olgunlaşması. 2- Sperm oluşumu. 3- Ses kalınlaşası. 4- Sakal ve bıyık çıkması. Kız ve Erkeklerde Görülen Ortak Değişiklikler : 1- Boy uzaması. 2- Kilo artışı. 3- Vücutta kıllanma (koltuk altı ve cinsel bölgede). 4- Deride yağlanma. 5- Sivilce çıkması. 6- Ter salgısının artması. 7- Kasların gelişmesi.

21 Ergenlik Döneminde Görülen Ruhsal Değişiklikler
11- Bulunduğu ortamda dikkat çekme isteği.  (Acaba O Benimle Arkadaş Olur mu? – İletişim). 12- Arkadaş grubuna katılma isteği.  (Acaba O Benimle Arkadaş Olur mu? – İletişim). 13- İletişim kurmada güçlük çekme.  (Bu Kadar Kızmasını Gerektirecek Ne Yaptım? – İletişim). 14- Soyut algılama yeteneğinin artması.  (Hangi Kazağımı Giysem Daha Güzel Olurum? – Zihinsel Değişim). 15- Kararsızlık.  (Hangi Kazağımı Giysem Daha Güzel Olurum? – Zihinsel Değişim). 16- Bir konu üzerinde dikkatini uzun süre toplayamama.  (Ders Çalışmaya Başlayalı 10 dk Oldu.Hala Bir şey Anlamadım – Zihinsel Değişim). 17- Daha hızlı okuyup anlama.  (Ders Çalışmaya Başlayalı 10 dk Oldu.Hala Bir şey Anlamadım – Zihinsel Değişim). 1- Toplumdaki rolünü belirleme isteği.  (Ben Kimim? – Kimlik Arayışı). 2- Hayatı ve çevreyi sorgulama.  (Topluma Nasıl Faydalı Olurum – Kimlik Arayışı). 3- Kendi başına hareket etme isteği.  (Neden Herkes Yaptıklarıma Karışıyor? – Bağımsızlık Arayışı). 4- Yalnız kalma isteği.  (Beni Neden Yalnız Bırakmıyorlar? – Bağımsızlık Arayışı) 5- Aynı gün içinde (sevinç, üzüntü, korku gibi) duygularının sürekli değişmesi.  (Neden Kimse Beni Anlamıyor? – Duygusal Dalgalanma). 6- Sebepsiz can sıkıntısı hissetme.  (Canım Sıkılıyor Ne Yapsam Şimdi? – Duygusal Dalgalanma). 7- Aşırı öfkelenme.  (Herkes Bana mı Bakıyor? – Duygusal Dalgalanma). 8- Hayal kurma.  (Canım Sıkılıyor Ne Yapsam Şimdi? – Duygusal Dalgalanma). 9- Cinsel konulara merak duyma.  (Herkes Bana mı Bakıyor? – Duygusal Dalgalanma). 10- Utangaçlık.  (Herkes Bana mı Bakıyor? – Duygusal Dalgalanma).

22 Ergenlikte Madde Kullanımı
Ergenlik sosyal ve biyolojik değişimlerin, duygusal dalgalanmaların yaşandığı, aile ve toplum ile çatışmaların belirginleştiği, arkadaşlıkların önem kazandığı çalkantılı bir dönemdir. Kendi kimliklerini oluşturmak ve bağımsız birey oluşturmak için ergenler pek çok davranış ve tutum denerler. Bu onların sadece ebeveynlerinden bağımsız olmak için değil, aynı zamanda özerk birer birey, yani yetişkin, olmak için yaptıkları bir girişimdir. Madde kullanımı da ergenlerin bu dönemde denedikleri davranışlardan biridir. Ergen için, madde kullanmak çoğu zaman özgürlüğün simgesidir. Ergenlerde madde kullanımını tetikleyen gelişimsel faktörler ve davranışlar şunlardı; 1- Ebeveynlerinden bağımsız bir kimlik oluşturma çabası, 2- Alternatif tutumlar, yaşam tarzları ve davranışlar değiştirme, 3- Arkadaş grubunun tutum ve davranışlar üstündeki etkisinin artması, 4- Kendilerine yetişkin gibi davranılmasının istenmesi,

23 Yetişkinlik Dönemi(21-65 Yaş)
Yetişkinlik veya erişkinlik dönemi, yaşlar arasını kapsayan ve kişilik özelliklerinin belirginleştiği dönemdir. Meslek seçimi, eş seçimi, iş seçimi gibi önemli kararların verildiği ilk dönemlerde (21-35 yaş arası) sağlık sorunları sık görülmez. Bu dönemde genç yetişkin, ebeveynleri ile karar ve davranışları konusunda çatışmalar yaşayabilir yaş arası dönemde, önceki dönemlerde elde edilen tecrübeler hayata yön verir. Mesleki başarının yüksek düzeyde olması gereken bu dönemde aile geçimsizlikleri, mesleğe ait sorunlar, artan sağlık sorunları gibi sorunlar görülür. Evliliklerini, gençlik düşlerinin ne kadarını gerçekleştirebildiklerini, hayattan beklentilerini sorgulayarak bunalıma düşebilirler.

24 Yaşlılık Dönemi(65 Yaş ve Üzeri)
65 yaş ve üzeri dönem yaşlılık dönemi diye ifade edilir. Bu dönemde bedensel ve zihinsel faaliyetler azalır. Dolaşım, destek ve hareket gibi sistemler artık yetemez hale gelebilir. Bu nedenle romatizma, yüksek tansiyon, kalp yetmezliği gibi hastalıklarla baş edilmek zorunda kalınır. Görme ve duyma kabiliyetleri azalabilir. Zihinsel uygulamalarda yavaşlık, unutkanlık, yeni şeyler kavrama sıkıntısı gibi sorunlar yaşanabilir. Yaşlılık dönemi çoğunlukla bedenen çalışmanın sonlandığı emeklilik dönemidir. Uzun seneler fiilen faaliyet göstermiş yaşlı insanlar, bu dönemde kendilerini toplumda dışlanmış, fazlalık gibi hissedebilirler. Aslında bu böyle değildir. Toplumda yaşlıların tecrübeleri ve düşünceleri oldukça dikkate alınır. Yaşlılar, bir toplumda geçmiş ile geleceği birleştiren, kültürün geleek nesillere ulaşmasına yardımcı olan kişilerdir. Yaşlıların bu yönde yaralanarak onların önemli olduğunu fark ettirmeliyiz.

25 Ders:Sağlık Bilgisi Öğretmen:Sanem Emiroğlu Hazırlayan:Taner Altındal


"İnsanda Büyüme ve Gelişme Dönemi" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları