Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ÇEVRE POLİTİKASI VE YÖNETİMİ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ÇEVRE POLİTİKASI VE YÖNETİMİ"— Sunum transkripti:

1 ÇEVRE POLİTİKASI VE YÖNETİMİ

2 1. Çevre Politikası ÇP, devletin çevre konularındaki çözüm ve hedeflerinin ileriye dönük olarak belirlenmesidir. Çevre politikası, çevre sorunlarının dünya gündemine gelmesine paralel olarak, 1970’lerle birlikte ortaya çıkmıştır. Genel olarak çevre politikaları, her ülkenin özelliğine göre değişik biçimler alabilecek olmakla birlikte, bazı ortak özellikler de taşır: insanların sağlıklı bir çevrede yaşamalarını sağlamak, toplumun sahip olduğu çevre değerlerini korumak ve geliştirmek, bu politikaları uygulamanın gerektirdiği külfetin paylaşılmasında toplumsal adalet ilkelerine uyulmasını sağlamak

3 ÇP nasıl olmalıdır? Çevre politikalarının ekosistemler üzerinde ne gibi etkiler yapacağı saptanmalıdır. Ekonomik etkinliklerin çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin kaçınılamayacak olduğu durumlarda bunların kısa ve uzun dönemdeki toplumsal ve çevresel maliyetleri hesaplanmalıdır. Gerçekleştirilecek ekonomik etkinliklerin, geriye dönüşü olmayan çevresel sonuçlar yaratıp yaratmayacağı hesaba katılmalıdır. Çevreye zararlı olması ihtimali olan etkiler için ihtiyat ilkesi uygulanmalıdır. Etkinliklerin ve yatırım projelerinin uzun dönemde ortaya çıkacak olan çevresel etkilerin gelecek kuşakları ve çevresel varlıkları nasıl etkileyeceği saptanmalıdır.

4 ÇP nasıl olmalı? Yatırım projelerinin hem farklı toplum kesimlerinin çıkarlarını nasıl etkileyeceği hem de çevresel adaletsizliğe yol açıp açmayacağı gözden uzak tutulmamalıdır. Çevre politikalarıyla tarım, sanayi, enerji, kentleşme, ulaştırma, sağlık ve eğitim gibi başka ekonomik ve toplumsal politikalar arasında tutarlılık ve eşgüdüm sağlanmalıdır. Çevreyi korumanın salt çevre politikaları sınırları içinde kaldığında, uygulamada başarılı sonuçlar elde edilemeyeceği bilinmelidir. Çevre koruma, çevre politikalarının öteki politikalarla bir arada, bütünleşik biçimde düşünülmelidir

5 ÇP, “reformcu politikalar” ve “radikal politikalar” olarak ayrılabilir.
Reformcu politikalar, egemen sistem koşullarına uyarak, sistemin aksayan yönlerinde düzenlemeler yaparak sorunları gidermeye çalışır. Radikal politikalar ise ekolojik sorunların özünde bir “sistem sorunu” olduğunu vurgulayarak; çözüm için sistemin değiştirilmesini ve yeni bir sistem kurulmasını öngörür.

6 Uygulanabilir araçlara sahiptir.
Reformcu çevre politikaları da egemen sistem olan liberal ekonomide, çevre sorunlarına yol açan aksaklıkların tespit edilerek, kamusal müdahalelerle bu aksaklıkların giderilmesi hedeflenir. Böylece piyasa sisteminin çevre sorunlarına yol açan eksiklik ve aksaklıkları bir anlamda giderilmiş ya da “tamir edilmiş” olmaktadır. Pragmatik ve kısa dönemde sonuçlar elde etmeye yönelik olan reformcu politikaları aynı zamanda “indirgemeci”dir. Genellikle soruna yol açan etkenlerin ortadan kaldırılması /engellenmesiyle çözümün sağlandığı varsayılır; yapısal ve toplumsal nedenleri dikkate alınmaz. Uygulanabilir araçlara sahiptir.

7 Radikal politikalar, sanayi merkezli üretim-tüketim anlayışlarının ve buna yönelik sistemlerin ekolojik sorunlara yol açtığını vurgular ve bu sistemin değişmesini öngörür. Reformcu politikalardan farklı olarak, mevcut sorunların, toplumsal yaşamın tüm boyutları itibariyle ilişkisini kurarak ele alır ve çözüm için de bütüncül yaklaşımlar sunar. Bu nedenle radikal politikaların yaşama geçirilmesi, reformcu politikalara göre zor, hatta olanaksız olarak değerlendirilmektedir. Dolayısıyla uygulama araçları çok kısıtlıdır.

8 1.1.1. Çevre Politikasının Araçları
Dünyada çevre sorunlarını gidermeye yönelik politikalar reformcu politikalara dayanır. Reformcu politikalar çerçevesinde önerilen çözüm yaklaşımları, bir takım strateji ve araçlarla öngörülen amaçlara ulaşmaya çalışır: Bir yandan kirliliği önlerken, diğer yandan da kaynakların verimli kullanılmasını sağlamak. Hem sorunun hem de bunların çözümünün ılımlaştırılması hedeflenir. Yerel, bölgesel, ulusal veya uluslar arası olmak üzere, çeşitli ölçeklerde politikalar oluşturulur.

9

10 Çevre Politikasının Araçları 1.1.1.1.1. Hukuki Araçlar
Kamu yönetiminin çözmek zorunda olduğu sorunlar içinde çevre kaynaklı olanlar, öncelik ve önem gerektirir. Çünkü bu tür sorunlar bir kez ortaya çıktıktan sonra geri dönülemez ve onarılamaz sonuçlar yaratabilir. Yönetimin çevresel nitelikli görev ve yetkileri, yönetsel kolluk niteliğindedir. Çevreye yönelik hizmetlerin görülmesinde hukuksal dayanaklar vardır. ülkemizde kamu yönetimlerine çevre hizmetleri konusunda yetki veren mevzuat (kanun, tüzük ve yönetmelik) 150’nin üzerindedir.

11 Çevre politikasının hukuki araçları, çevre korumaya yönelik küresel düzeyde ortaya çıkan yeni anlayış ve yaklaşımlara göre gelişme göstermektedir. “Kirleten öder” prensibi, kirlilik kontrol maliyeti ile ilgili bir yasal araç olup, pek çok ülkede yaygın olarak uygulanmaktadır. Öte yandan, çevreye zarar veren ürün ve teknolojiler üzerine ilave vergiler koyarak, üretim ve yatırımların çevreye daha az zarar veren üretim ve teknolojilere yönelmesini hedefleyen yöntemler de söz konusudur.

12 İdari Araçlar Kamu yönetimi, çevreyle ilgili şu işlevleri yerine getirir: Çevre Kaynaklarının Kullanıcısı Olma İşlevi: Çevre Kaynaklarını Kullandırmaya İlişkin İzin ve Denetim İşlevi: Çevreyi Koruma İşlevi: Çevre Kaynaklarının Yeniden Üretilmesi: Yerel Kaynakları Geliştirme İşlevi: Çevre Yönetimini Halkla Birlikte Yürütme İşlevi:

13 Sosyal Araçlar Kamu yönetiminin oluşturacağı çevre politikası içinde sosyal araçların da önemli bir yeri vardır. Çünkü toplumsal davranışlar, çevre kalitesini doğrudan etkiler. Örneğin; toplumsal baskılar, kamunun çevre politikalarını değiştirebileceği gibi bireylerin çevreye ilişkin davranışlarında değişime de neden olur. Yönetimin uygulamalarında başarılı olmaları, onu halkın benimsemesi, sahip çıkması ve ona katılımı ile mümkündür. Bu noktada Belediye Kanunu’ndaki “hemşeri hukuku”nu düzenleyen 13. madde önem arz eder: “belediye işlerine ve idaresine katılma” Katılımı yaygınlaştırmak için eğitim faaliyetleri , sivil toplum örgütleri, görsel ve yazılı basın kaynaklarının toplumu bilinçlendirmesi önemlidir. Ayrıca faaliyetler öncesi, halkın fikirleri alınmalı ve yapılanlar, halkın anlayabileceği dille anlatılmalıdır.

14 1.1.1.3. Ekonomik ve Mali Araçlar:
Kent merkezlerinde her türlü üretim için çevre malları yoğun olarak kullanılmakta ve bu tüketim, çevre sorunlarına yol açmaktadır. Çevre sorunlarının ekonomik analizinde amaç, sorunları tamamıyle önlemek olmayıp, amaç, optimal bir kirlilik düzeyinin belirlenmesi, kirliliği azaltıcı önlemlerin sağlayacağı sosyal faydadan daha fazla bir sosyal maliyet yaratmaya başlayacağı kirlilik düzeyinin tespit edilmesidir. Kirlilik kontrolünü önemli kılan ekolojik ve hijyenik koşulların dışında, bir yerleşim yerinde kirliliğe yol açan atık miktarının, olması gerekenden daha fazla olması sorunudur. Böyle bir sorunun giderilmesi, kirliliğin yarattığı sosyal maliyetler için uygun bir fiyat belirlenmesiyle de mümkündür. Bugüne kadar temiz çevresel mal ve hizmet üretebilmenin bir maliyeti ihmal edilmiştir. Bu maliyetin ihmal edilmesi, “çevresel mallar” olarak anılan malların kullanımında aşırıya kaçarak, bunların israfına/yok olmalarına yol açmıştır.

15 Dolayısıyla şimdiye kadar bedava olarak kabul edilen çevresel mal ve hizmetler, bundan böyle fiyatlandırılabilecektir. Böyle bir fiyatlandırma, çevresel zararların yol açtığı ekonomik nitelikli bireysel ve sosyal refah kaybının giderilmesine de yardımcı olacaktır. Bunu sağlamak, kirleten girdi miktarını azaltmak yoluyla olabileceği gibi kaybolan refahın bedelini, kirlilik derecesine göre kirletenden tahsil etmek şeklinde de olabilir. Çevresel maliyetlerin hesaplanması için çeşitli yöntemler, önerilmektedir. Bu yönetimlerin en uygun ve öncelikli araçları, toplumsal yapının eğilimlerini de göz önünde tutarak belirlemeleri gerekir.

16 Eğitsel Araçlar Çevre sorunlarının giderilmesinde, toplumun örgütleniş biçimi ve değişik çıkar gruplarının çevreyi algılama biçimi önemlidir. Özellikle gençler, öncelikle bilinçlendirilmesi gereken kesimdir. Kamu yönetiminin belirleyeceği politikaların amacı, yetişkinlerin çevre için eğitiminde esas alınacak öncelikleri ve yöntemleri, çeşitli unsurlarla (halk eğitimi, sivil toplum örgütleri ve kitle iletişim araçları) ilişkilendirerek ortaya koymaktır. Yetişkinlere yönelik çevre duyarlılığının, amaçsal ve araçsal olarak, klasik eğitim tekniklerini aşan nitelikleri vardır. Bu yeni yaklaşım, insanların, ekolojik sistemi ve bu sistem içindeki kendi yerlerini kavramalarını, gezegenle nasıl uyum içinde yaşayabileceklerine ilişkin görüş geliştirmelerini, ayrıca katılım için gerekli donanımı kazanmalarını amaçlamaktadır.

17 Ç.eğitimi, iki türlü etki sağlar:
birey ve toplumun çevre yönetimi araçlarının gerektirdiği kurallara ve standartlara uyma düzeylerini artırır. Çevre duyarlılığı yüksek birey ve toplum kesimleri, başkalarının da bu kural ve standartlara uyması yönünde girişimlerde bulunurlar.

18 Ders bitmiştir. (Devamı haftaya)


"ÇEVRE POLİTİKASI VE YÖNETİMİ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları