Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

GELİŞİM PSİKOLOJİSİ 07.04.2017.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "GELİŞİM PSİKOLOJİSİ 07.04.2017."— Sunum transkripti:

1 GELİŞİM PSİKOLOJİSİ

2 1. Psikolojiye Giriş Psikolojinin Tanım ve İçeriği
Psikolojinin Tarihçesi Psikolojide Temel Yaklaşımlar * Yapısalcı(Strüktüralist) Yaklaşım * İşlevselci(Fonksiyonalist) Yaklaşım * Davranışçı Yaklaşım * Psikodinamik (Psikanalitik) Yaklaşım * Bilişsel(Cognitive) Yaklaşım * Gestalt(Bütüncül) Yaklaşım * İnsancıl(Hümanist) Yaklaşım * Nörobiyolojik(Beyin Temelli) Yaklaşım

3 4. Psikolojinin Alt Dalları * Deneysel Psikoloji
* Psikometrik Psikoloji * Sosyal Psikoloji * Klinik Psikoloji ve Danışmanlık Psikolojisi * Endüstri ve Örgüt Psikolojisi * Eğitim Psikolojisi 5. Psikolojide Araştırma Yöntemleri * Betimsel Yöntemler * Deneysel Yöntemler * İstatistiksel Yöntemler * Gelişimsel Yöntemler

4 1. Psikolojinin Tanımı ve İçeriği
Psikoloji, gözlenen ve gözlenemeyen insan ve hayvan davranışlarını inceleyen bilim dalıdır. Bu konudaki en önemli adımlardan biri, Alman fizyolog Wilhelm Wundt’un 1879 da ilk psikoloji laboratuarını kurmasıdır.

5 3. Psikolojide Temel Yaklaşımlar
Yapısalcı(Strüktüralist) Yaklaşım * Bu akımın öncüsü w.Wundt ’dur. * Yapısalcı yaklaşıma göre insan zihni çeşitli bilinç öğelerinden meydana gelir.(Düşünce, duygu, irade) * Yapısalcı yaklaşım bireylerdeki içsel duyguları, sezişleri, hayalleri ve düşünceleri inceler. * Psikolojinin konusu BİLİNÇ, amacı ise bilince ait öğeleri belirlemek ve çözümlemektir. * Yapısalcılar bilincin incelenmesinde içe bakış yada iç gözlem adını verdikleri bir yöntem kullanırlar. * İçe bakış yönteminde bireylere bir uyaran verilmekte ve bu uyarının onlarda oluşturduğu algı, duygu ve düşünceleri detaylı bir şekilde, yorum katmadan anlatmaları istenir. * İçe bakış yönteminde, yöntemin doğası gereği, objektif bilgilere ulaşmak zordur.

6 b) İşlevselci (Fonksiyonalist) Yaklaşım
b) İşlevselci (Fonksiyonalist) Yaklaşım * Savunucuları James ve Dewey’dir. * Bu yaklaşım bilincin içeriğinden çok işlevlerine odaklanmışlardır. Zihnin yapısı yerine, işlevleri üzerinde durur. * Zihinsel süreçlerin ve davranışların organizmanın uyum sağlamasına yardımcı olduğunu savunur.

7 c) Davranışçı Yaklaşım
* Savunucuları Watson, Pavlov ve Skinner’dir. * Yapısalcılık ve işlevselciliğe karşı çıkmışlardır. * Davranışçılara göre psikoloji doğrudan gözlenebilen davranışlara odaklanmalıdır. * Davranışçılara göre insan zihni doğuştan boştur ve davranışlar öğrenme yolu ile kazanılır. *İnsan nötr bir canlıdır.İyi yada kötü oluşu çevre belirler.Birey uyarıcıların pasif alıcısı konumundadır. *Davranış uyarıcı-tepki ve pekiştirme ilişkisi ) Bilişsel (Cognitive) Yaklaşım *Önemli Temsilcileri Piaget ve Bruner’dir. * Davranışçılığa tepki olarak doğmuştur. Davranışçılığın insanı pasif bir alıcı ve makine olarak görmesine karşı çıkmaktadır. *Bilişsel yaklaşım insanın bilişsel süreçlerinin davranışları üzerinde etkili olduğunu, insanın algılayan, uyarcıları seçip işleyerek anlamlandırma yeteneğine sahip bir sistem olarak görür.

8 Psikodinamik(Psikanalitik) Yaklaşım(S.Freud)
* İnsan davranışları bastırılmış dürtüler, çatışmalar ve bilinç dışı tarafından oluşturulmaktadır. * Vaka çalışması yöntemi kullanılır. *Serbest Çağrışım ve Hipnoz tekniği kullanılır. * İnsan doğuştan kötüdür ve yıkıcı davranma eğilimindedir. * Cinsellik ve saldırganlık * 0-6 yaş (çocukluk) dönemi-”Çocukluğuna inelim.”sözü Gestalt(Bütüncül) Yaklaşım * En önemli temsilcisi Wertheimmer’dir. * Gestalt kelime anlamı olarak bütün, şekil ve örüntü anlamına gelmektedir. * Gestalt yaklaşımına göre insan davranışları bir bütün içerinden, ortaya çıktıkları fiziksel ve sosyal koşullar içerisinde değerlendirilmelidir.

9 g) İnsancıl (Hümanist) Yaklaşım
* En önemli temsilcileri Maslow ve Rogers’dır., *İnsan doğası gereği iyidir ve iyiye yönelme eğilimindedir. * İnsan tek, benzersiz ve değerli bir varlıktır. İnsanın sadece insan olması onun değerli olması için yeterlidir. *İnsan seçimlerinde özgürdür ve bu özgürlüğü kendinde doğuştan var olan potansiyelini açığa çıkarmak için kullanır. * Her insan önündeki engeller kaldırıldığında kendini gerçekleştirebilir. * İçe bakış ve empati anlayışı ile insanın öznel yaşantısı (fenomeni) incelenir. Nöro-biyolojik (Beyin Temelli) Yaklaşım * Öncüsü Hebb’dir * İnsan davranışları biyolojik ve nörolojik temellere dayanarak açıklanır. * Beyin üzerinde yapılan çalışmalarla beynin farklı bölümlerinin hangi davranışlardan sorumlu olduğu açıklanmaya çalışılır.

10 4. Psikolojinin Alt Dalları
Deneysel Psikoloji: Psikoloji ile ilgili konuları incelerken çoğunlukla laboratuar ortamında oluşturulmuş deneysel yöntemden yaralanan alt daldır. Psikometrik Psikoloji:Davranışın ölçülmesi ve değerlendirilmesi ile ilgili olan alt daldır. Sosyal Psikoloji: İnsanın sosyal ortamlar ve sosyal uyaranlar karşısında gösterdiği davranışları inceleyen alt daldır. Klinik psikoloji, davranış bozukları, bunların nedenleri, tedavisi v.b konular üzerine yoğunlaşan alt daldır. Normalden sapan davranışlar ile ilgilenir. Danışmanlık psikolojisi, gündelik yaşamda uyum sorunları yaşayan bireylere yönelik psikolojik destek verme amacındadır. Endüstri ve Örgüt Psikolojisi * Çalışma alanı, işe uygun eleman seçimi, motivasyonun ve verimliliğin artırılması, çalışma koşulları, çalışanlara işle ilgili bilgi ve becerilerin kazandırılması, iletişim v.b konular olan alt daldır.

11 Gelişim psikolojisi:Döllenmeden ölüme kadar geçen sürede organizmada gözlenen farklı alanlara ilişkin pozitif yöndeki değişimlerin incelendiği bilim dalıdır. Öğretmen; - Gelişim psikolojisinin bulgularından faydalanarak, öğrencilerin gelişimsel dönemleri, özellikleri ve bireysel farklılıkları göz önünde bulundurur. - Öğrenme sürecini, öğrenme ve öğretme kuramlarını, yaklaşımlarını, modellerini ve ilkelerini geliştirir. - Öğretimi planlama, öğretim yaşantılarını düzenleme ve öğretim sürecini değerlendirme çalışmalarını yürütür Öğrenme psikolojisi ise öğrenmenin nasıl oluştuğuna dair ilkeleri ortaya koymayı amaçlar.

12 5. Psikolojide Araştırma Yöntemleri
Betimsel Yöntemler Gözlem Test Anket Vaka İncelemesi 2) Deneysel Yöntem 3) İstatistiksel Yöntemler a) Korelasyon b) Farkların Önem Derecesi Yöntemi 4) Gelişimsel Yöntemler a) Boylamsal Yöntem b) Kesitsel Yöntem c) Sırasal Yöntem

13 Betimsel Yöntemler *Betimsel yöntemler, dışarıdan hiçbir müdahalede bulunmadan var olan durumun betimlenmesi, fotoğrafının çekilmesidir. Gözlem * Psikoloji ile ilgili olan olgu ve olayların gözlemlenerek raporlaştırılması işlemidir. Yapılış şekline göre doğal ve sistematik gözlem olarak ikiye ayrılır. * Doğal gözlemde olgu veya olay doğal ortamında, araştırmacının etkisi en aza indirilerek yapılır. * Sistematik gözlemde ise olay araştırmacı ilgilendiği davranışı sadece kendi belirlendiği koşullar altında inceler. Gözlenecek davranış önceden belirlenir ve sadece ona odaklanılarak gözlem yapılır.

14 b) Test *Testler, belli davranışları betimlemek amacı ile daha önceden belirlenmiş standart soruların uygulanmasına dayalı bir yöntemdir. Zeka, ilgi, tutum, kişilik v.b testleri örnek olabilir. c) Anket-Görüşme *Kişilerin belli konular hakkındaki görüşlerini almak amacı ile kullanılan tekniklerdir. * Anketin testten en önemli farkı toplam puanların elde edilmesi ve değerlendirmelerin soru bazında yapılmasıdır. d) Vaka İncelemesi * Vaka incelemesinde, davranışları açıklamak için geçmiş yaşantıların derinlemesine incelenmesi söz konusudur.

15 2) Deneysel Yöntem * Deneysel yöntemde araştırmacı kontrol ettiği değişkenler arasındaki neden sonuç ilişkisini inceler. * Değişken, farklı gözlemlerde farklı değerler alabilen özelliklerdir. * Bağımsız değişken, neden-sonuç ilişkisi içinde neden konumunda yer alan değişkendir. Bağımlı değişken ise bağımsız değişkenden etkilenerek farklı değerler alabilen değişkendir. Kontrol değişkeni, bağımlı değişkeni etkileme ihtimali bulunan ve kontrol edilerek bağımlı değişkeni etkilemesi engellenen değişkendir. *Deney grubu, bağımsız değişkenin değişikliğe uğratıldığı gruptur. Kontrol grubu ise bağımsız değişkenin sabit tutulduğu gruptur.

16 3) İstatistiksel Yöntemler
Korelasyon *Korelasyon, iki yada daha fazla değişken arasından bir ilişki olup olmadığını, eğer ilişki varsa bu ilişkinin yönünü sayısal olarak belirlememize yarayan istatistiksel yöntemdir. *İki değişken arasındaki ilişkinin değerinin sayısal olarak veren katsayısı ise “KORELASYON KATSAYISI”’ dır. *Korelasyon katsayısı -1,00 ile +1,00 arasında değerler alır. *Korelasyon Katsayısı; (*) +1,00 a yaklaştıkça iki değişken arasında aynı yönde ilişki artar. (*) -1,00 a yaklaştıkça iki değişken arasında ters yönde ilişki artar. (*) 0,00 a yaklaştıkça iki değişken arasındaki ilişki azalır.

17 4) Gelişimsel Yöntemler
*Yaşa bağlı olarak ortaya çıkan değişimleri konu edinen araştırmacıların kullandığı yöntemdir. * Araştırmacılar, zaman içerisinde insanların çeşitli yönlerinin nasıl geliştiğini anlamaya çalışırlar. Bu nedenle, insan gelişiminin tüm yönlerini anlamak için yaşı dikkate alan araştırmalar planlarlar. * Amaç bireyde yaşa bağlı olarak ortaya çıkan gelişimsel süreçleri betimlemektir. * 3 tür gelişimsel yöntem vardır: - Boylamsal Yön. - Kesitsel Yön. - Sırasal Yön.

18 2 Yaşında 4 Yaşında 8 Yaşında 2008 2010 2014
Boylamsal Yöntem * Bu yöntem, aynı bireyleri geniş bir zaman aralığında çalışarak onların farklı yaşlardaki belirli davranışlarının değişimini ortaya koymaya yarayan gelişimsel yöntemdir. * Böylece araştırmacı belli özelliklerini araştırmak için aynı yaş grubundaki bireyleri alarak, belli zaman aralıklarında araştırmaya konu olan özelliğin değişimini inceler. * Boylamsal araştırmada aynı denekler belli aralıklarla farklı zamanlarda incelenir. 2 Yaşında Yaşında Yaşında AHMET AHMET AHMET

19 b) Kesitsel Yöntem * Kesitsel yöntem, farklı yaşlardan bireylerin belirli davranışlarının aynı zaman içinde ölçülerek veya gözlenerek karşılaştırılmasını gerektiren yöntemdir. * Araştırmacı, ilgilendiği yaşlardan her birini yansıtan birey grupları belirler. Bu gruplardan aynı zamanda veriler toplar ve karşılaştırır. 2 Yaşında 12 Yaşında 18 Yaşında Ahmet Ali Can

20 c) Sırasal Yöntem * Sırasal yöntem, kesitsel ve boylamsal yöntemlerin sınırlılıklarını ortadan kaldırılması amacı ile geliştirilen yöntemdir. * Bu yöntemde, önce belli yaş gruplarından bireyler (Kesitsel yöntemde olduğu gibi)belli davranış veya gelişim özellikleri yönünden incelenirler. Bu incelemeden bir süre sonra (Boylamsal yöntemde olduğu gibi) aynı gruplar yine incelenerek elde edilen veriler karşılaştırılır.

21 3. Gelişimle İlgili Temel Kavramlar
Büyüme: Olgunlaşmanın alt boyutu olan büyüme, insan gelişiminin gözlenebilir boyutudur. Boy, kilo ve hacimdeki artış, bedensel değişimlerdir. Büyüme bedenin hem iç hem de dış organlarında meydana gelir. Büyümenin en hızlı olduğu dönem anne karnındaki (doğum öncesi) dönemdir. Daha sonra en hızlı olduğu dönem bebeklik ve ergenlik dönemidir.

22 2. Olgunlaşma: Organizmanın temelindeki potansiyel güçlerin görev yapabilecek düzeye ulaşmasını ifade eder. * Vücut organlarının kendilerinden beklenen görevleri yerine getirebilecek düzeye gelmesidir. * Olgunlaşma öğrenmeden ve çevresel koşullardan bağımsız olarak meydana gelir. Organizmanın doğuştan getirdiği potansiyellerin öğrenme ve çevresel koşullardan bağımsız olarak ortaya çıkmasıdır. * Çevre olgunlaşma üzerinde değil, olgunlaşma neticesinde ortaya çıkan davranış üzerinde etkilidir. * Olgunlaşma üzerinde sadece KALITIM etkilidir. Kalıtımla getirilen özellikler hiçbir müdahale olmadan zamanı geldiğinden kendiliğinden ortaya çıkar. Fizyolojik yapı ile ilgilidir. ÖR: Kol ve bacakların direksiyon ve pedallara ulaşacak kadar gelişmesi

23 3. Hazırbulunuşluk: Bireyin herhangi bir organının vazifesi olan işi yapabilecek düzeye erişmesinin yanı sıra; o iş için gerekli olan ön bilgi, beceri ve tutuma yani ön öğrenmelere sahip olmasıdır. * Hazırbulunuşluk gelişimin hem niceliksel hem de niteliksel boyutunu kapsar. * Hazırbulunuşluk, bir işin yapılabilmesi için gerekli şartların yerine gelmesidir. * Bir konunun tam olarak öğrenilebilmesi için gerekli gelişim düzeyine, ön bilgilere ve güdülenmeye sahip olmasıdır. * Hazırbulunuşlukta yaş, olgunluk seviyesi, motivasyon ve duygu durumları etkilidir.

24 4. Deneyim(Yaşantı): Bireyin çevresi ile etkileşimi sonucunda kazandıklarıdır. 5. Öğrenme: Bireyin çevresi ile belli bir düzeydeki etkileşimi neticesinde meydana gelen nispeten kalıcı izli davranış değişiklikleridir. Bir davranışın öğrenme olarak kabul edilmesi için; Kalıtım Kalıtım ve Çevre: Kalıtım, bireyin genetik özelliklerini; Döllenmeden itibaren insanın içinde yaşadığı ve etkilendiği tüm dış uyarıcılar çevreyi meydana getirir. * Çevresel faktörler doğum öncesi, doğum anı ve doğum sonrası olarak toplan 3 grupta toplanır.

25 Çevresel Faktörlerin 3 Temel Kaynağı
Doğum Öncesi: Annenin beslenmesi, yaşı, kan grubu, zararlı alışkanlıkları, geçirdiği hastalıklar, radyasyon, ilaçlar, psikolojik sorunlar, kaza, travma v.b. Doğum Anı: Erken veya geç doğum, sağlıksız ortam, bebeğin oksijensiz kalması, kordon dolanması, zorlanma v.b. Doğum Sonrası: Beslenme, bebeklik hastalıkları, iklim, kardeş sayısı, kazalar, eğitim, çocuk yetiştirme tarzı, kitle iletişim araçları, ekonomik, sosyal ve kültürel koşullar v.b.

26 Tarihsel Zaman: Bireyin yaşadığı toplumda o zaman diliminde meydana gelen olgu ve olaylardan etkilenmesi tarihsel zaman etkisi olarak nitelendirilir. ÖR: 1980 yılında meydana gelen Çernobil faciası ,Teknolojik Yenilikler,savaşlar vb. Kritik Dönem: Kritik dönem; organizmanın farklı gelişim dönemlerinde öğrenmeye ve gelişmeye en çok eğiliminin olduğu, istekli ve çevredeki uyarıcılara en açık ve alıcı olduğu dönemi ifade eder. * Söz konusu beceri ilgili dönemde kazanılmadığı zaman, daha sonraki dönemlerde kazanılamaz veya kazanılması çok zor. Bu tip dönemlere kritik dönem denir.

27 Kritik Dönem Çevre Uyaranlarının Düzenlenmesi Yaşantı

28 GELİŞİM İLKELERİ Gelişim, kalıtım ve çevre etkileşiminin bir ürünüdür.
Gelişim süreklidir ve belli aşamalarda gerçekleşir. Gelişim süreklidir ve belli aşamalarda gerçekleşir. Gelişim nöbetleşe devam eder. Gelişim baştan ayağa, içten dışa doğrudur. Gelişim, genelden özele doğrudur.

29 GELİŞİM İLKELERİ Gelişimde kritik dönemler vardır.
Gelişim bir bütündür. Gelişimde bireysel farklılıklar vardır. Gelişimin hızı, dönemlere göre değişir.

30 GELİŞİM GÖREVLERİ MODELİ (HAVİGHURST MODELİ)

31 GELİŞİM GÖREVLERİ MODELİ
Yaşam süreci içerisinde birey belli dönemlerinde bir takım gelişim görevlerini yerine getirmek zorundadır. Gelişim görevleri başarıldığında bireyi mutlu eden, ve bir sonraki dönemlerde başarıyı kolaylaştıran , başarısız olunduğunda bireyi mutsuz eden ve sonraki gelişim görevlerini olumsuz etkileyen görevlerdir.

32 GELİŞİM GÖREVLERİ MODELİ
BEBEKLİK DÖNEMİ (0-2 YAŞ) Nefes almayı ve emmeyi öğrenme Doğumdan sonra fiziksel çevredeki değişikliklere uyum sağlama Dönemin sonlarına doğru dışkı kontrolünü gerçekleştirme Dönemin sonlarına doğru yürümeyi öğrenme Katı yiyecek yemeyi öğrenme Belirli zamanlarda uyanık kalmayı ve uyumayı gösterme El göz Koordinasyonu sağlama Öz bakım becerilerini (giyinme, yemek yeme vb.) yerine getirebilme Okuma yazmaya hazır duruma gelme Cinsiyet farklılıklarını öğrenme Toplumsal kurallara dair yanlış ve doğru davranışı ayırt etmeye ve toplumsal rolleri öğrenmeye başlama İLK ÇOCUKLUK DÖNEMİ (2-6) YAŞ

33 GELİŞİM GÖREVLERİ MODELİ
SON ÇOCUKLUK DÖNEMİ (6-12) YAŞ Zaman kavramını tanıma, okuma, yazma ve hesaplama ile ilgili üç temel beceriyi geliştirme Cinsiyetine uygun rolleri benimseme Davranışlarının sorumluluğunu alabilme Yaşıtlarıyla geçinmeyi ve kişiler arası ilişkilerini geliştirme Yetişkinleri büyük ölçüde model alarak cinsiyetine uygun roller geliştirme Vicdan ve değerler sistemi geliştirme Somut düşünmeyi öğrenme Kişisel bağımsızlığı kazanma

34 GELİŞİM GÖREVLERİ MODELİ
ERGENLİK DÖNEMİ GELİŞİM GÖREVLERİ(12-18) YAŞ Yetişkin cinsiyetinin erkek yada kadın sosyal rolünü edinme Aile içinde duygusal bağımsızlığını kazanma Bedensel özelliklerini kabul edip etkili biçimde kullanma Bir mesleğe doğru yönelme ve hazırlanma Akran gruplarına girme Evliliğe ve aile kurmaya hazırlanma Kişisel değerlerine göre bir yaşam felsefesi kurma Toplumsal görevleri yerine getirme ve toplumsal sorumluluklar almaya istekli olma Yaşıtlarıyla olgun ilişkiler kurabilme

35 GELİŞİM GÖREVLERİ MODELİ
GENÇ YETİŞKİNLİK DÖNEMİ (18-25) YAŞ Bir işe başlama Eş seçme Aile kurma girişimi Yakın ilişkiler kurabileceği arkadaşlar ve sosyal gruplar bulma Vatandaşlık sorumluluklarını üstlenme Ev yönetimini ve çocuk sorumluluğunu üstlenebilme *Toplumsal sorumluluğa erişme. * Ekonomik standartlara ulaşma. * Gençlere iyi yetişkinler olması için rehberlik etme * Boş zamanları değerlendirme. * Orta yaşın fizyolojik değişikliklerine ayak uydurma ORTA YETİŞKİNLİK DÖNEMİ (30-60) YAŞ

36 GELİŞİM GÖREVLERİ MODELİ
İLERİ YETİŞKİNLİK(YAŞLILIK)DÖNEMİ (60-65/..) YAŞ * Azalan fiziksel güce ve sağlığa uyum sağlama. * Emekliliğe ve azalan gelire uyum sağlama. * Eş kaybına uyum sağlama. * Yaş grubu ile yakınlık kurma. * Toplumsal ve vatandaşlık yükümlülüklerini yerine getirme. * Doyurucu fiziksel yaşantı düzeni oluşturma.

37 Fiziksel ve Psiko-Motor Gelişim
Psikomotor Gelişimle İlgili Öğeler 3) Fiziksel Gelişim Dönemleri a) Doğum Öncesi Dönem b) Bebeklik (0 – 2 Yaş) c) Oyun (Okul Öncesi) Dönem (2 – 6 Yaş) d) Okul Dönemi (6 – 12 Yaş) e) Ergenlik (12 – 18 Yaş) f) Genç Yetişkinlik (18 – 30 Yaş) g) Orta Yaşlılık (30 – 60 Yaş) h) Yaşlılık (60 yaş ve üstü)

38 Fiziksel ve Psikomotor Gelişim
* Çocuğun boy ve kilosunun artışı ile birlikte vücut sistemlerinin gelişip olgunlaşması için geçirdiği gelişim süreci FİZİKSEL GELİŞİM’ dir. * Fiziksel gelişim yumurta hücresinin döllenmesi ile başlar, ergenlik çağı sonuna kadar boy ve kilo artışı olarak devam eder. * Kalıtımın en çok etkilediği gelişim alanı fiziksel gelişimdir. Bununla birlikte beslenme, hastalıklar ve spor gibi çevresel faktörlerde fiziksel gelişimi etkilemektedir. * Psikomotor gelişim, canlının gelişim sürecinde vücut hareketlerini kontrol altında tutmasını ve bu yolda pratikleşmesini ifade eder. * Bu nedenle psikomotor gelişmediği durumlarda bundan Zihinsel, Sosyal ve Duygusal gelişim de etkilenir

39 2) Psikomotor Gelişim İle İlgili Öğeler
Dikkat: Herhangi bir şey üzerinde ansal ve duyusal yoğunlaşma olarak tanımlanmaktadır. Kuvvet: Bir işin yapılabilmesi, işi yapacak bireyin belli bir işi yapabilmesi gücüne bağlıdır.. c) Denge: Ayakta durabilme, koşabilme, bisiklete binebilme gibi motor etkinlikler için denge ilk evreyi oluşturur. d) Tepki Hızı: Organizmanın dışarıdan yapılan etkiye karşı vücudunun gösterdiği reaksiyondur. e) Eş Güdüm (Koordinasyon): Organların arasındaki uyuma eş güdüm denir. f) Hareket: Vücudun herhangi bir parçasındaki veya vücudun pozisyonundaki değişmedir. Örnek:Bisiklet/Motosiklet Kullanma

40 3) Fiziksel Gelişim Dönemleri ve Ödevleri
Doğum Öncesi Dönem: * Doğum öncesi dönemler, - Dölüt Evresi (Döllenmeden 2. haftanın sonuna kadar) - Embriyo Evresi (3. haftanın başı - 8. haftanın sonu) - Fetüs Evresi (9. haftanın başından doğuma kadar) * Doğum öncesi dönemin embriyo evresinde bebeğin temel organları işlevlerini gerçekleştirmeye başlar. Bu dönemde vücut 3 tabaka halinde gelişmeye başlar, - Endoderm (Sindirim ve solunum sistemi ) - Mezoderm (Kas, iskelet,salgı ve dolaşım sistemi) - Ektoderm (Saç, tırnak, sinir sistemi, duyu org. vb oluşur.) Eşey (üreme, gamet) hücrelerinin birleşmesi ile 46 kromozomlu canlı oluşur. - Otozom : vücut kromozomu - gonozom: cinsiyet kromozomu -Genotip : genetik özelliklerin tamamı , -Fenotip : gözlenebilir özelliklere *Genler dominant (baskın) Resesif (çekinik) olmak üzere ikiye ayrılır.

41 b) Bebeklik Dönemi: (0-2 Yaş) Refleksif Hareketler : Bebeğin çevresi ile uyumunu sağlar ve normal sinir sistemi fonksiyonlarıdır. * Zamanla bebek kendi varlığının ve bilincinin farkına varmaya başlar. Bu süreç Piaget tarafından Doğadan Ayrışma olarak adlandırılır. * Bebeğin vücudunu isteklerini gerçekleştirmek ve elde etmek için kullanması Piaget tarafından Hedefe Yönelik Davranış/Amaçlı davranış olarak nitelendirilir.

42 c) Oyun (Okul Öncesi) Dönem: (3-6 yaş)
c) Oyun (Okul Öncesi) Dönem: (3-6 yaş) * Bu dönemde bebeklik çağına oranla fiziksel gelişim hızı yavaştır. * Bu dönemde kaba motor kaslarını ince motor kaslarına oranla daha iyi kullanırlar. Kaba motor hareketlerde ustadırlar. Ancak ince motor kasların kullanımını gerektiren hareketleri ya yapamazlar yada beklenen sürenden daha uzun sürede yaparlar (Yazı yazma, çizme, makas kullanma, ayakkabı bağlama.)Genelden Özele İlkesi/Olgunlaşma Bu dönemde kızlar erkeklere oranla ince kasları kullanmayı gerektiren durumlarda daha başarılıdırlar. Bu durum yaşam boyu devam eder.

43 2 Yaş 3 Yaş 4 Yaş 5 Yaş *Zıplama *Kendisine gelen topu tutma * Üstüne gelen büyük bir topu tutamama *Tek ayak üstünde durma *Sıçrama *Adımlama *Tek çizgi üzerinde adımlama *Bisiklete binme * Zıplayan topu yakalama *Koşma *Sıçrayan topu yakalama *İp atlama *Tek ayak üzerinde sıçrama *Tek elle zıplayan küçük bir topu yakalama *Uzun bir çizgi boyunca adımlama *Tek ayakla sıçrama, dönme *Dengeli yürüme O Okul (Son Çocukluk) Dönemi:(6-12) Yaş * Fiziksel gelişme önceki yıllara göre daha yavaştır. * İnce motor becerilerin gelişiminin hızlandığı bir dönemdir. * Erkekler (futbol)oynamak, kızlar ise jimnastik gibi alanlara yönelirler. * Yaklaşık ilkokul 3.sınıfa gelindiğinde ince motor kasların kontrolü büyük ölçüde sağlanmış olur.

44 *. Büyüme Atılımı : Erinlik döneminde bedensel gelişim aniden hızlanır
e) Ergenlik Dönemi(12/18 Yaş) Erinlik(Püberte/Ön ergenlik) *. Büyüme Atılımı : Erinlik döneminde bedensel gelişim aniden hızlanır * Erinlik dönemde cinsel açıdan olgunlaşmanın başladığını gösteren gelişmeler meydana gelir. Bunlar: - Birincil Cinsiyet Özellikleri: Bu özellikler doğrudan üreme ile ilgi özelliklerdir. (Erkeklerde penis, sperm üretme ve testislerin, kızlarda yumurtalıklar, klitoris, vajina ve rahim gelişimi.) - İkincil Cinsiyet Özellikleri: Doğrudan üreme ile ilgili olmayan değişiklerdir. (Kızlarda göğüslerin büyümesi, kalçanın genişlemesi, erkeklerde sesin kalınlaşması, bıyıkların ve sakalların çıkması, her iki cinste cinsiyet organlarının ve koltuk altlarının kıllanması,)

45 Ergenliğin zamanlamasında cinsiyetler arasında farklılaşmalar
* Ergenliğin zamanlamasında cinsiyetler arasında farklılaşmalar * Cinsel gelişim ile beyin gelişimi arasında Nöbetleşe İlkesi vardır. * *Yaşanan en önemli sorunlardan biri Sakarlıklar ’ * Bu dönemde ergene yardım etmek için akran danışmanlığı yöntemi kullanılabilir. * Fiziksel ve cinsel yönlerden akranlarına göre erken olgunlaşma cinsiyetler arasında farklı etkilere sahiptir. KIZ ERKEK Erken Olgunlaşma Akranlarına oranla sessiz ve çekingen. Sosyal ilişkilerde yetersiz. Akranlarına karşı açıktır, kendine güvenir. Lider olarak kabul edilir. Sosyal ilişkileri gelişmiştir ve popüler olma çabasındadır. Geç Olgunlaşma Yaşıtlarına yakındır ve kolay uyum sağlar. Kendine güvenir ve girişimcidir. Yaşıtlarına göre daha az ilgi görür. Çevrenin dikkatini çekecek farklı davranışlarda bulunur.

46 Zihinsel (Bilişsel) Gelişim
Piaget ‘in Zihinsel Gelişimi Kuramı Vygosky’in Zihinsel Gelişimi Kuramı Bruner ‘in Zihinsel Gelişim Kuramı

47 Jean Piaget

48 1. Piaget ‘in Zihinsel Gelişimi Kuramı
Temel Kavramlar * Şema/Özümleme/Uyumsama * Adaptasyon (Uyum Sağlama) * Denge * Örgütleme 2. Bilişsel Gelişimi Etkileyen Faktörler * Olgunlaşma * Deneyim * Sosyal Geçiş * Dengeleme 3. Zihinsel Gelişim Dönemleri * Duyu – Hareket (Duyusal – Motor) Dönem (0 – 2 Yaş) * İşlem Öncesi Dönem (3 – 7 Yaş) * Somut İşlemler Dönemi (7 – 11 Yaş) * Soyut İşlemler Dönemi (11 + ….)

49 Kuram Üzerine Notlar * Bilişsel gelişimi biyolojik ilkelere göre açıklamıştır. * Bireyi bilgi kazanma sürecinde aktif olarak kabul etmiştir. * Piaget, zekayı, çevreye uyum sağlama becerisi olarak açıklar * Piaget göre, çocuklar yetişkinlerden farklıdır. *Bireyde doğuştan getirilen ve yaşam boyunca görülen değişmez işlevler(Fonksiyonel Değişmezlik): 1) Örgütleme ve 2) Adaptasyon(Uyum Sağlama). * Bir çocuğun bilişsel yapısını büyük ölçüde biyolojik olgunluk düzeyi belirler. * Çocuk içinde bulunduğu zihinsel gelişim dönemine göre zihinsel işlemler yürütür. * Çocuğun bilişsel yapısı neyi, ne zaman özümleyebileceğini ve neleri uyumsayabileceğini belirler.

50 Temel Kavramlar a) ŞEMA(Bilişsel Yapılar): * Şema, çevreyle etkileşim sonucu oluşan, organize olmuş, kolaylıkla tekrar edilebilen davranış ve düşünce kalıplarıdır. Bilişsel yapı daha çok yetişkin zihinsel süreçleri, çocuklar için “Şema” kavramı kullanılır. * Şemalar en temel bilişsel yapılardır. * Şema hem davranışsal (balık tutmak) hem de bilişsel (balık tutmayı bilmek) olabilir. * Bebeklerin doğuştan getirdikleri emme ve yakalama refleksleri ilk şemalardır.

51 b) ADAPTASYON(Uyum Sağlama): Adaptasyon, organizmanın içinde yaşadığı ortamla daha etkin ve olumlu bir ilişkiye girmesi, ortama ayak uydurması – uyum sağlamasıdır. * İki farklı süreci vardır: ÖZÜMLEME ve UYUMSAMA * Bu iki süreç birbirini tamamlar niteliktedir. Özümleme(Özümseme - Asimilasyon): Bireyin yeni karşılaştığı durumları önceden var olan şemaların içine yerleştirmesidir. ÖRNEK: * İlk kez görülen bir kaplana kedi demek. * Zebraya çizgili at demek. * Yumurtaya top demek. Uyumsama (Uyum Kurma - Akomodasyon): Önceden var olan şemaların kapsam ve niteliklerini değiştirme veya yeni şemalar oluşturmadır. ÖRNEK:* Kaplan vahşi bir hayvan. Onunla kedi gibi oynanmaz. * Zebra ayrı bir hayvan. * Yumurta top değil, yere düşerse kırılır. Özümlemede bilinenlerden yola çıkılarak genelleme yapılırken, uyumsamada eski ile yeni arasındaki farklılıkları fark etme, ayırt etme söz konusudur.

52 c) DENGELEME: Bilişsel gücün temelindeki itici güçtür
c) DENGELEME: Bilişsel gücün temelindeki itici güçtür. * Bireyin özümseme ve uyumsama yoluyla çevreye uyum sağlayarak dinamik bir dengeye ulaşması sürecidir. * Denge – Dengesizlik – Yeniden Denge (Öğrenme) * Yok Sayma : Yeni durum hiç yokmuş gibi davranılır. d) Örgütleme (Organizasyon): Çocuk birbirinden bağımsız olarak öğrendiği bilgileri, birbirinden bağımsız bütünler olarak bırakmadan, onları birbiri ile ilişkilendirip yeni bir bilgiye ulaşır. * Böylece daha üst düzey ve daha dengeli zihinsel yapılar oluşur. * Örneğin: Amcasının babasının kardeşi olduğunu öğrenen çocuk ikinci bir bilgiye ihtiyaç duymadan dedesinin amcasının babası olduğunu bilir. Bu durum örgütlemenin ürünüdür.

53 Denge Dengesizlik Adaptasyon Özümleme Uyumsama Denge Bir manken evliliğinin 3.yılında boşanma kararı alır.Sizce nedeni ne olabilir?

54 2) BİLİŞSEL GELİŞİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Olgunlaşma * Olgunlaşma, insan organizmasında, biyolojik sistemin kendi içinden gelen etkileri nedeni ile meydana gelen değişmelerdir. b) Yaşantı(Deneyim) Çevre ile etkileşim sonucunda bireyde kalan izdir. * Deneyim nesneler ile doğrudan ilişki kurmaktır. * İnsan, deneyimler yolu ile kendine katkı sağlayan tek canlıdır. c) Sosyal Geçiş (Toplumsal Aktarma) * Çocuğun ana babadan, arkadaştan, öğretmenden, kitaptan kısacası sosyal çevreden öğrendiklerini kapsar. * Toplum ve topluma ait kültürün, herhangi bir konudaki bilgisinin bireyle paylaşımı ile sosyal geçiş olur. d) Dengeleme * Çocuğun karşılaştığı yeni nesne ve olayda daha önce özümlediklerini kullanarak duruma uygun bir davranış düzeyine erişme sürecidir. e) Örgütleme * Uyumdan sonra yeni edinilen her şema daha önceki şemalar arasına alınır ve tüm yapı yeniden organize edilir. * Bilgiler, olaylar ve süreçler sistematik ve tutarlı hale getirilir. * Böylece daha üst düzeyde bilişsel yapılar kurar.

55 BİLİŞSEL GELİŞİM EVRELERİ
1.Duyusal Motor Dönem (0-2 yaş) 2. İşlem Öncesi Dönem (2-7 yaş) 3. Somut İşlemler Dönemi (7-11 yaş) 4.Soyut işlemler Dönemi (11-18 yaş)

56 3) BİLİŞSEL GELİŞİM DÖNEMLERİ ve ÖZELLİKLERİ Gelişim Sürecini Özellikleri * Dönemlerin sırası değişmez. Her birey, evreleri atlamadan sıra ile izler. * Gelişim dönemlerinden bireysel farklılıklar vardır. * Dönemler arasında hiyerarşi vardır. Her dönem kendinden önceki dönemin özelliklerine sahiptir. * Her dönemin kendine özgü gelişim özelikleri vardır. * Zihinsel gelişim yavaş ve aşamalıdır.Bir dönemin sonunda bir sonraki dönemin özellikleri görülmeye başlar.

57 Duyuşsal – Motor Dönem (0 – 2 Yaş)
* Dış dünyayı keşfetmede duyular ve motor beceriler kullanılır. * Refleksif davranışlardan amaçlı davranışlara geçer * Taklit ve deneme – yanılma öğrenmesi *Nesne devamlılığı/sürekliliği/kalıcılığı Bebeğin kendi görüş dışında kalsa dahi nesnelerin var olduğunu bilmesidir. 10 – 12 aylar arasında ortaya çıkar ve 18 aya kadar gelişir. * Piaget ‘e göre nesne devamlılığı kazanma bebeğin belleğini kullanmaya başladığına işarettir ve refleksten, bilinçli davranışa geçişe ilk adımdır.

58 * Taklit: Bebek bir davranışı takip eder, model alır ve o davranışın aynısını yapar. * Ertelenmiş Taklit: Bebeğin gördüğü, model aldığı ve taklit ettiği davranışı olay ortadan kalktıktan sonrada tekrarlamasıdır. Bebek olayı zihninde kaydeder ve olay ortada olmasa da tekrar eder. - Bu durum bebeklerin davranışı hayal etme, hatırlama ve taklit edebilme yeteneğine eriştiklerini gösterir. Bu yetenek dil gelişimi ve diğer pek çok davranış için önemlidir. * DÖNGÜSEL TEPKİLER: Çocuğun rastlantı sonucu bulduğu, hareketleri sürekli olarak yapmasıdır. a) Birinci Döngüsel Tepki(0 – 6 Ay): Bebeğin başı ve elleri ile yaptığı hareketlerdir. Bu tepkiler bebeğin bedeni üzerinde odaklanmıştır. b) İkinci Döngüsellik(6 – 12 Aylar): Bebek çevreyi tanımaya yönelik hareketlerde bulunur ve bu hareketleri vücudu ile gerçekleştirir. Bu tepkiler çevre üzerinde odaklanmıştır. c) Üçüncü Döngüsellik(12 aydan sonrası): Çocuk amaçlarına ulaşmak için deneme – yanılma yapar. Keşfetmeye yönelik tepkilerde bulunur. Davranış vücut dışında araçlarla tekrarlanır.

59 * DEVRESEL TEPKİLER: Devresel tepkiler, döngüsel tepkileri de kapsayan ve çocuğun 6 yaşına gelinceye kadar davranışları sürekli yapmasını sağlayan bilişsel süreçtir. - Davranışı tekrar etmekte ısrarcılardır. - Bir çocuğun ilgili olayı özümlediğini gösterir. - Döngüsel tepki, devresel tepkinin başlangıcını oluşturur. * SES BULAŞMASI: Bir bebek ağladığında diğer bebeklerinde ağlamasıdır.

60 Refleks Davranışlar(Emme, tutma) 0 – 6 aylar
Zihinsel Gelişim Refleks Davranışlar(Emme, tutma) 0 – 6 aylar Bilinçli Davranışlara Geçiş 6 – 8 aylardan sonra Nesne Devamlılığı Döngüsel/ Devresel Tepkiler Taklit/ Ertelenmiş Taklit

61 İŞLEM ÖNCESİ DÖNEMİN ÖZELLİKLERİ
Sembolik Düşünme Evresi(2 – 4 Yaş ) Sezgisel Düşünme Evresi(4 – 7 Yaş) Sembolik Düşünme Evresi * Sembolik düşünmede çocuklar, mevcut olmayan bir nesne veya kişiyi temsil eden sözcük, sembol veya varlığı zihinsel olarak ifade etme yeteneği geliştirirler. * Sembolik Oyun: Örneğin bir çubuğu at veya bir tahta parçasını tabanca gibi kullanırlar. Gemiler yapıp bu gemileri suda yüzdürürler. Sezgisel Düşünme Evresi * Sezgisel düşünme, bir problemin, bir kavramın, olgunun dikkatle incelenmeden; deneye, akla ve mantığa vurulmadan dolaysız olarak kavranmaya çalışılmasıdır. Benmerkezci (Egosantrik Düşünme) * Benmerkezci düşünmede Dünyanın merkezinde kendinin bulunduğunu düşünür.

62 b) İşlem Öncesi Dönem (2 – 7 Yaş)
b) İşlem Öncesi Dönem (2 – 7 Yaş) * Simgesel İşlev: Simgeleri anlama, oluşturma ve kullanma yetilerine dayanır. * Büyüsel ve Doğa Üstü Düşünce. *Bu dönemde dil gelişimi oldukça hızlıdır. *Monolog: çocuğun başkalarını dinlemeden kendi kendine konuşmalarıdır. *Toplu monolog: Çocuklar bir araya geldiklerinde hep bir ağızdan ve birbirlerini dinlemeden konuşurlar. *Paralel Oyun : Çocukların bir arada olmalarına rağmen birbirlerinden bağımsız olarak oyun oynamalarıdır. *Kalıp Yargılar : Çocuklar sınırlı deneyimleri nedeni ile kalıp yargılar geliştirip karmaşık bilgileri dar kavramalarla örgütlemeye çalışırlar. ÖR: Hemşire olmak isteyen bir kız çocuğunun, “Doktor olmaz istemez misin?” diye sorulduğunda “kızlar doktor olmazlar, hemşire olurlar” yanıtını verip, bu görüşü ısrarla savunması.

63 DÖNEMİN ÖZELLİKLERİ Animizm: * Güneşin ve ayın canlı olduklarını ve kendini takip ettiklerini düşünürler. * Düşerek canının yanmasına neden olan sandalyeye vurması. * Cansız nesnelerin düşündüğüne inanırlar. Özelden Özele Akıl Yürütme * Olayları sadece sadece geçirdiği yaşantılara dayanarak tek yönlü düşünmedir. * Akşam televizyon izleyen bir çocuk, TV izlemediğinde akşam olmadığını düşünebilir. Yapaycılık(Arfikalizm) * Yıldızlar ip ile birbirine bağlanmıştır. * Denizlere insanların kovalarla su döktüğü için deniz suyunu tükenmediğini düşünebilir.

64 DÖNEMİN ÖZELLİKLERİ Tersine Çevirememe * Çocuklar bir işlemi tersine düşünemezler. * A = B ‘dir; fakat B = A değildir. * Değişen bir olayın sürecine yada dönüşümüne odaklanmak yerine son haline odaklanırlar. * İnce ve kalın bardakta yer alan aynı miktardaki suyun hangisinin çok olduğu sorulduğunda ince bardaktaki yanıtını verir. *Okula gittiği yoldan geri dönemez Anne:Ahmet kardeşinin adı:Tuba. Anne:Tuba’nın kardeşinin adı: Ahmet:…? Odaktan Uzaklaşamama / Odaklama Düşünce Biçimi * Çocuklar, bu dönemde, dikkatlerini karşılaştıkları durumun sadece bir yönüne veya ayrıntısına odaklayıp, diğer ayrıntılara ve özelliklere odaklamazlar. Sıra ile gerçekleşen olayların genellikle en son kısmına yoğunlaşırlar.Olayın çocuk için dikkat çeken yönü önemlidir.

65 DÖNEMİN ÖZELLİKLERİ Kişi Değişmezliğini ve cinsiyet Sürekliliğini kazanma: Kişilerin dış görünüşlerindeki değişikliğe rağmen kişinin aynı kalacağı ve cinsiyetin dış görünüşten bağımsız olduğunu kavrama. Nesneleri sadece bir özelliğine göre sıralayabilir ve sınıflandırabilirler. * Büyüklük, renk, biçim vb. tek bir özelliğe göre nesneleri sıralayabilir ve sınıflayabilirler. Korunum İlkesi Kazanılmamıştır. * Korunum bir nesnenin şeklinin ya da fiziksel özelliğinin görüntüsel değişiminin etkisinde kalmadan nesnenin aynı kaldığına olan inançtır.

66 c) Somut İşlemler Dönemi (7 – 11 Yaş)
c) Somut İşlemler Dönemi (7 – 11 Yaş) * İlköğretimin birinci kademesine denk gelen dönemdir. * Bu dönemde çocuk benmerkezcilikten uzaklaşır. * Çocuğun işlemleri muhakeme edişi mantıklı hale gelir. * Çocuk problem çözme ve muhakeme yapmayı öğrenir. Dönemin Özellikleri - Tersine çevrilmesi mümkün olan herhangi bir işlemin tersine çevrildiğinde sonucunun değişmeyeceğinin bilinmesidir. - Bir işlemi son aşamasından başlangıç aşamasına götürebilme yeteneğidir. - ÖR: Matematikteki sağlama işlemleri. Suyun donduğunda buz olduğunu, buzunda çözüldüğünde su olduğunu anlama.

67 Somut İşlemler Dönemin Özellikleri
Somut İşlemler Dönemin Özellikleri *KORUNUMU KAZANMA: - Korunumun kazanılmasına bağlı olarak, düşüncede önemli ilişkiler kazanılır: Odaktan Uzaklaşma: Çocuk sadece bir yönüne veya ayrıntısına odaklanmayıp, diğer ayrıntılara ve özelliklere odaklanabilir. Çoklu Sınıflama: Bir nesne birden fazla farklı özelliğine göre sıralanarak sınıflanabilir. Dönüşebilirlik: Bir nesnenin görüntüsünü değiştiği halde tekrar önceki haline dönüşebilmedir. Telafi/Ödünleme: Bir boyuttaki değişimin diğer boyutta da değişim yarattığını bilmedir. Ayniyet/Özdeşlik: Bir nesneye bir şey eklenip, çıkarıldığında nesnenin değiştiğini; herhangi bir şey eklenmeyip, çıkarılmadığında da değişmediğini bilmedir.

68 *Sıralama ve Sınıflama *Tersine Çevirebilme
Dönemin Özellikleri * Odaktan Uzaklaşma * Mantıklı Düşünme * Dönüşümsel Düşünme *Sıralama ve Sınıflama *Tersine Çevirebilme *Tümevarım * Çıkarsanmış Gerçeklik ( Dolaylı gerçeği kavrayabilme.)

69 d) Soyut İşlemler Dönemi (11 – 18 Yaş)
d) Soyut İşlemler Dönemi (11 – 18 Yaş) * En üst bilişsel gelişim dönemidir. * Bu dönemde bireyde soyut kavram ve düşünceler hakkında mantık gelişir.Üst düzey zihinsel beceriler kazanılır.

70 Dönemin Özellikleri. Üst Düzey Akıl Yürütme: (Analiz sentez
Dönemin Özellikleri *Üst Düzey Akıl Yürütme: (Analiz sentez.birleştirmeci vb.) *Göreceli (Zamana, Mekana ve Kişiye) Göre Düşünme *Hipotetik Düşünme: Münazarada kullanılan akıl yürütme biçimi * Andırma (Anoloji): Benzerlik/Benzetme yoluyla akıl yürütme *Bütünleştirmeci (Kombinasyonel) Düşünme: Doktorların teşhis koyarken izledikleri yol *İleriye ve Geriye Doğru Düşünme Yeteneği: Zaman persfektifi *Metabiliş Bireyin öğrenme sürecindeki bilişsel etkinliklerini fark etmesi, bu süreci kontrol etmesi ve denetlemesidir.

71 Dönemin Özellikleri Ergen Benmerkezciliği (Egosantrizim)
Dönemin Özellikleri Ergen Benmerkezciliği (Egosantrizim) * Kendi düşünceleri en doğru düşüncelerdir. * Kimse bir şey anlamıyor. * Bu insanlar aptal.Hocalar dersi iyi anlatamıyor?Ben zeki biriyim.Bu sınıfta olmamalıyım? - Hayali Seyirciler: Ergenler hayali izleyiciler tarafından sürekli izlendiklerini düşünüler. - Kişisel Efsane: Ergenler, çeşitli riskler alırken kendilerine bir zarar gelebileceğini pek düşünmezler. - Omnipotent Düşünme: Ergenlik döneminde, birey her şeyi yapabilecek güçte olduğuna dair gerçek dışı düşüncelere sahip olmaktadır. **Evden Kaçma **Hayatı basite alma:Annem babam çok abartıyorlar.

72 İşlem Öncesi Dönem (2 – 6 Yaş) Benim gördüğümü herkes görür.
Benim bildiğimi herkes bilir. Başkalarının bakış açılarını anlayamama. Mülkiyet kavramı gelişmemiştir. Her şey kendisi için vardır. Benmerkezci Düşünce Ergenlik Dönemi (11 – 18 Yaş) Kendi isteklerini düşüncelerinin en doğru olduğuna inanma. Kimsenin kendini anlamadığını düşünme. Yaşadıklarının sadece kendi başına geldiğini düşünme Hayali İzleyiciler ve Kişisel Efsana

73 2. Bruner ‘in Zihinsel Gelişim Kuramı
2. Bruner ‘in Zihinsel Gelişim Kuramı * Bilişsel gelişim tepkilerin uyarıcılardan bağımsız hale gelmesidir. * Bilişsel gelişim bilgi işleme sürecinin, depolama sürecinin ve depolama sisteminin gelişimine bağlıdır. * Öğrenme, çevre uyaranlarının çocukta merak duygusu oluşturması ve belirsizlik durumu yaratması ile gerçekleşir. *Küçük ayrıntıların ezberlenmesi yerine, öğrencinin büyük resmi keşfetmesine imkan verecek yönergeler kullanılır. *Dil önemlidir. *Sistemli bir öğretmen öğrenci etkileşimi gerekir. * Bruner, bilişsel gelişimi 3 dönem halinde incelemiştir. Bunlar: - Eylemsel Dönem (0 – 3 Yaş) - İmgesel (İkonik) Dönem (3 – 6 Yaş) - Sembolik Dönem (6 – …Yaş)

74 2. Bruner ‘in Zihinsel Gelişim Kuramı
Eylemsel Dönem * Çocuk çevreyi eylemler ile anlar ve bilgi toplar. * Bilgi eylemle temsil edilir. * Devinim – Duyusal zekayı ilgilendirir. * Öğrenmeler yaparak – yaşayarak gerçekleşir. b) İmgesel(İkonik) Dönem * Bilgi imgelerle elde edilir.Nesneyi görmeden resmetme. * Görsel bellek gelişmiştir. * Algı önemlidir. Bir nesne ve olay zihinde algılandığı şekli ile temsel edilir. * Öğrenme görsel yolla sağlanır. c) Sembolik Dönem * Çocuk yaptıklarını ve anladıklarını sembollerle açıklar. * Dil, mantık, matematik ve müzik alanlarında semboller kullanılır. * Bilgiye yazılı ve sözel sembollerle ulaşılır. * Öğrenmeler sembollere bağlı gerçekleşir.

75

76 Lev Semenoviç Vygotsky
76

77 4) Vygotsky ‘nin Zihinsel Gelişim Kuramı
*En iyi öğrenme şekli işbirlikçi öğrenmedir. *Okullar, öğretmenler, çocukları çalışmalarında aşırı derecede bağımsız bırakmamalıdır. Yardımlı öğrenme: Yetişkinlerin desteği sağlanarak onları bağımsız düşünürler ve problem çözücüler haline getirmelidir. Yüzme,bisiklete binmeyi öğrenme Yakınsal(Proximal Zone) Gelişim Alanı:çocuğun herhangi bir yetişkinin yardımı olmaksızın, bağımsız olarak kendi kendine sağlayabileceği gelişim düzeyi. İkincisi ise, bir yetişkinin rehberliğinde çalıştığında gösterebileceği potansiyel gelişim düzeyi. Bu ikisi arasındaki fark, çocuğun yakınsal gelişim alanıdır.

78 ) Vygotsky ‘nin Zihinsel Gelişim Kuramı 3
) Vygotsky ‘nin Zihinsel Gelişim Kuramı 3. İçsel Konuşma: Kendine konuşarak farkındalık yaratır, kendini anlar, durumu değerlendirir ve böylece zihinsel gelişim sürecine katkı sağlar. 4) Vygotsky ‘nin Zihinsel Gelişim Kuramı Gelişimi Etkileyen Faktörler * Sosyal çevre * Çocuk yetişkin ilişkisi * Dil gelişimi * Nesne, olay, olgular ve kişiler ile somut yaşantılar.

79 Örnek: Anne: Burada senin için 4 kitap var, abin içinde
Çocuk: Aynı mı? (Abisinin kitap sayısını araştırıyor.) Hayır, onun daha fazladır (kızgın bir ifade ile konuşur). Anne: Hayır, gerçekten aynı. Onlara da bak Çocuk: Onun daha fazla. Anne: Onunkileri bir sıraya diz. Sonra da kendininkileri sırala ve karşılaştır. Çocuk: (denileni yapar) bir, iki, üç, dört. Bir iki üç, dört. Aynı. (Mutlu olmuştur.)

80 ı Öğrenme bilişsel gelişimi arttırır. Dil bilişsel gelişmede merkezi
bir role sahiptir. ı Bilişsel gelişme sosyal muhtevadan ayırt edilemez. 80

81 DİL GELİŞİMİ Dil Gelişimi Dil Gelişiminde Belirli Özellikler
Dil Gelişimini Açıklayan Kuramlar Davranışçı Kuram Sosyal Öğrenme Kuramı Biyolojik (Psiko – Lingusitik ) Kuram Piaget ‘e Göre Dil Gelişimi

82 2. Dil Gelişiminde Belirli Özellikler
a) Fenom(Ses) / Morfem (Sesleri Sıralama) * Fenom: Dili oluşturan en temel seslerdir. Dilin yapısına göre sayısı değişir. Bazı dillerde 20 bazı dillerde ise 60 ses vardır. * Morfem: Dildeki en küçük anlamlı birimdir. Dil biliminde “kök” olarak bilinir. Bebeklerin, fenomları bir araya getirerek çevrelerindekinin anlayabileceği kelimeler oluşturmalarıdır. b)Semantik(Anlam): Kelime ve cümlelerin anlam bilgisidir. Çocuğun kelime cümlelerden anlam çıkarabilmesidir. c)Sentaks(Söz Dizimi): Kelimelerin diziliş sırasıdır. Konuşurken, kelimelerin dilin yapısına göre sıralanmasıdır. d) Pragmatik(Kullanım): İletişim kurmak için dilin kullanımını ifade eder.

83 3) Dil Gelişimini Açıklayan Kuramlar
Davranışçı Kuram: Davranışçı kurama göre dil, pekiştireç ile öğrenilir. (Skinner ve diğer davranışçılar.) * Bebekler, rastlantı eseri günlük konuşma dilinde var olan benzer sözcükler kullandıklarında yetişkinlerce ödüllendirilirler. * Bebeğin çıkardığı sesler pekiştirildikçe, bebek sesleri daha fazla tekrar eder ve dili öğrenir. * Pekiştirilmeyen seslerin ise tekrar edilme sıklığı azalır ve sönme meydana gelir. b) Sosyal Öğrenmeci Kuram: Dili öğrenme, çocuğun yakın çevresindeki anne – babayı MODEL ALMASI ve TAKLİT ETMESİ ile meydana gelir. Şive/Ağız farklılıkları

84 3) Dil Gelişimini Açıklayan Kuramlar
c) Doğuştancı, Biyolojik, Psikolinguistik Kuram * Chomsky ve doğuştancı kuramcılar dil gelişimini biyolojik temellere dayandırarak açıklalar. * Beyin ve sinir sistemi genetik olarak dili öğrenebilecek şekilde tasarlanmıştır. * Chomsky ‘e göre insan beyni dili öğrenme için gerekli mekanizmaya sahiptir ve bu mekanizmaya dili öğrenme mekanizması denir. * Biyolojik altyapı sosyal paylaşımı sağlayan sözel dilin kullanılmadığı yada kullanılamadığı durumlarda beden dilinin kullanılması şeklinde açığa çıkar. * Çocuklar yürümeyi öğrendikleri gibi belli olgunluğa eriştiklerinde de konuşmayı öğrenirler. * Çocuklar önce isimleri, sonra fiilleri ve daha sonrada sıfatları öğrenirler. * Dil öğretilemez, dil ancak zihindeki dil kazanma mekanizması etkin çalıştığında öğrenilebilir.

85 3) Dil Gelişimini Açıklayan Kuramlar
d) Dönemsel Kuram Agulama Dönemi(0 -12 aylar) * Bu dönemde dilin temelindeki ses ve sıra vardır, ancak anlam tam olarak yoktur. Kendi içinde 3 aşamaya ayrılır. Ağlama Evresi (0 – 2 Aylar): Bu evrede bebekler ağlarken, ileride dilin alt yapısını oluşturacak bazı sesler çıkarırlar. Babıldama Evresi (3 – 5 aylar): Bebekler bu dönemde ünlü ve ünsüzleri bir araya getirerek sesler çıkarırlar. (ba – ba, ma – ma, de – de vb.) Çağıldama(Heceleme) Evresi (6 – 12 aylar): 3 heceli kelimeler telaffuz edilir. Kelimelerin anlamları bilinmemektedir. Yani kavram gelişimi söz konusu değildir.

86 3) Dil Gelişimini Açıklayan Kuramlar
d) Dönemsel Kuram 2) Tek Sözcük Dönemi (12-18 ay) * Bebek ilk anlamı kelimesini genellikle bu dönemde söyler. * Bu dönem konuşma açısından KRİTİK DÖNEM ‘dir. * Kavram gelişimi bu dönemde başlamıştır. (Kavram gelişimi, duyu organlarıyla alınan bilgiyi nesnelerin zihinsel tasarımına dönüştürme işidir.) * Alıcı dil Gelişmiş(anlama, kavrama), ancak ifade edici dil(anlatma ) gelişmemiştir. Dil gelişiminde anlama, anlatmadan önce gelir. Çocuk sorulan bir soruyu anlayabilir, ancak cevap üretmede zorlanır. * MORGEM: Bebeklerin tek bir anlamlı sözcükle birçok şeyi anlatmaya çalışmalarıdır. Bu durum bebeklerin nesnelerin veya olguların adlarını bilmemelerinden kaynaklanır.

87 3) Dil Gelişimini Açıklayan Kuramlar
d) Dönemsel Kuram 3) Telgrafik Konuşma Dönemi * 18 ve 24. aylar arasını kapsamaktadır. * Özne, yüklem, bağlaç ve ek gibi yapıları kullanmadan konuşma (telgrafik) konuşma söz konusudur. * İki farklı sözcükten oluşan, gramer yapılarına uymayan cümleler kurulur.Genellikle 2 kelimeden oluşur.Özne+yüklem şeklindedir. * Kelime hazineleri bu dönemde genişlemeye başlar.

88 3) Dil Gelişimini Açıklayan Kuramlar
d) Dönemsel Kuram 4) İlk Gramer Dönemi * 24 ve 72. aylar arasını kapsayan dönemdir. * Bu dönemin sonunda çocuklar gramer yapılarını kullanarak cümle kurabilirler. * Bu döneminde sonunda çocuklar, iyi bir eğitimle, 2500 kelimeyi anlayabilir ve kullanabilirler. Aşırı Kurallaştırma: Çocukların öğrendikleri kuralları ilgili olan yada olmayan bütün durumlarda kullanmasına aşırı genelleme denir. (Kuaför – cü, bakkal – cı gibi.) Eksik Kurallaştırma: Aşırı kurallaştırmanın tersidir. * Eksik kurallaştırma bir durumda geçerli olan sadece ortam yada kişi ile sınırlandırarak kullanması Ör:misafir sözcüğünü sadece Ayşe teyze için kullanması

89 KİŞİLİK GELİŞİMİ Kişilik Psiko – Analitik Gelişim Kuramı (Freud)
Freud’a Göre Bazı Bireysel Durumlar (Savunma Mekanizmaları) Psikososyal Gelişim Kuramı (Erikson)

90 1.Kişilik Kişilik, bir insanı başkalarından ayıran bilişsel, duygusal ve davranışsal özelliklerin tümüdür. Karakter: Kişiliğin ahlaki yönünü temsil eder. İnsan davranışlarının toplumun değerler sistemine ve ahlaki kurallarına uyan ve benimsenen öğesidir. Mizaç(Huy): Kişinin duygusal tepki ve davranış biçimlerini içerir. Daha çok kalıtımsal özellikleri ifade eder. Çabucak sinirlenmek, neşeli ve soğukkanlı olmak gibi. İlgi: Bireyin özel bir çabası olmadan gözlediği, üzerinden düşündüğü dikkat etiği ve zevk alarak yaptığı şeylerdir. Tutum: Çeşitli nesne,durum, kurum, kavram yada kişilere karşı öğrenilmiş olumlu yada olumsuz tepkide bulunma eğilimidir.

91 SIGMUND FREUD

92 2. Geleneksel Psiko – Analitik Gelişim Kuramı (Ferud)
* Kişiliği açıklamada bilinçdışı süreçleri, cinselliği ve içgüdüleri ön planda tutmuştur. * Davranışların temelinde bilinçdışı süreçler bulunur. Bilinç: Farkında olunan her türlü duyum ve yaşantıların bulunduğu düzeydir. Bilinç Öncesi: O anda farkında olunmayan, ancak kendiliğinden veya yeterli çaba ile bilince gelmesi mümkün olan yaşantı ve bilgileri içerir. Bilinçdışı: Farkında olmadığımız, ancak sözlerimizin, duygularımızın ve davranışlarımızın çoğunu yönlendiren tüm istek, dürtü ve güdülerdir.

93 2. Geleneksel Psiko – Analitik Gelişim Kuramı (Ferud)
(Yapısal) Kişilik Kuramı * Freud, kişiliği id, ego ve süperego olmak üzere üç bölümde incelemiştir. * Sağlıklı ve uyumlu bir kişilik Ego’nun İd ve Süperego arasında uzlaşma ve denge sağlanması ile gelişir. İD(Alt Benlik): Kişiliğin biyolojik yanıdır ve doğuştan gelmiştir. * Kişiliğin ilkel ve içgüdüsel yönüdür ve haz ilkesine göre çalışır. EGO(Benlik): Gerçeklik ilkesine göre çalışır ve idi engelleyen bir yapıya sahiptir. SÜPEREGO(Üst Benlik):Toplumsal kuralları, gelenekleri, görenekleri, vicdan ve ahlak kurallarını ve ideallerini kapsar.

94 2. Geleneksel Psiko – Analitik Gelişim Kuramı (Ferud)
Psikoseksüel Gelişim Dönemler Oral Dönem(0 – 18 Ay): En önemli organ ağızdır ve haz kaynağıdır. * Bebeğin beslenmesi ve emzirilmesi önemlidir. 2) Anal Dönem (1, Yaş): Dışkılamanın olduğu organ önemlidir ve haz kaynağıdır. 3) Fallik Dönem(3 – 6 Yaş): En önemli haz kaynağı cinsel organdır. * Kastrasyon(İğdişlik) Korkusu, Oedipus ve Electra Karmaşası yaşanır. 4) Latans(Gizil) Dönem(7 – 12 yaş): Gizlilik, örtüklük söz konusudur.”Obsesif karakter” 5)Genital Dönem(12 – 18 yaş): Cinsel gelişim hızlanır ve üreme sistemleri gelişir.

95

96 3) Freud’a Göre Bazı Bireysel Durumlar (Savunma Mekanizmaları)
3) Freud’a Göre Bazı Bireysel Durumlar (Savunma Mekanizmaları) * Freud ’a göre ihtiyaçların karşılanamamasının iki temel sonucu bulunmaktadır. Bunlar ENGELLENME ve ÇATIŞMA ‘dır. a) ENGELLENME b) ÇATIŞMA * Organizmanın içinden gelen ve bireyi aynı zamanda birbirine zıt iki ayrı yöne çeken güdülerin birbirleriyle savaşmasına çatışma denir. I. Yanaşma – Yanaşma Çatışması 2-Kaçınma-Kaçınma çatışması 3-Yanaşma-Kaçınma Çatışma

97 3) Freud’a Göre Bazı Bireysel Durumlar (Savunma Mekanizmaları) c) SAVUNMA MEKANİZMALAR (Bilinçsiz Başa Çıkma Yolları) SAVUNMA MEKANİZMALARININ GENEL ÖZELLİKLERİ * MANTIĞA BÜRÜME(Rasyonelleştirme/Bahane – Neden Bulma) * Bireyin mazeretler bularak kendi davranışlarını olduğundan daha az yanlış ve farklı gösterme eğiliminde olmasıdır. ÖR: «Kedi uzanamadığı ciğere pis der» «Atın ölümü arpadan olsun» «Sınavda çalışmadığın yerden sordu» “Akacak kan damarda durmaz”, “Düşmez kalkmaz bir Allah”, “Gün doğmadan neler doğar” gibi atasözleri…

98 3) Freud’a Göre Bazı Bireysel Durumlar (Savunma Mekanizmaları) c) SAVUNMA MEKANİZMALAR (Bilinçsiz Başa Çıkma Yolları) * KARŞIT TEPKİ OLUŞTURMA (Tersine Davranma ) * Gerçek duyguları göstermenin uygun olmayacağı durumlarda, gerçek duygulara zıt; ancak bulunulan duruma uygun olan, kabul edilen duyguların gösterilmesidir. ÖR: - Bir sporcunun, rakibini aşırı şekilde övmesi. - Cinselliği fazla düşüne birinin, aşırı dindar davranması.Herkesten daha neşeli görünen, her şeye gülmeye hazır olan kişi belki de gerçekte mutsuzdur. - Bir kızın güzelliğini kıskandığı bir arkadaşına «Sen benim en iyi arkadaşımsın» demesi. - Şefkat gösterisi yaparak, kızgınlığın verdiği kaygıdan kurtulma.

99 3) Freud’a Göre Bazı Bireysel Durumlar (Savunma Mekanizmaları) c) SAVUNMA MEKANİZMALAR (Bilinçsiz Başa Çıkma Yolları) * BASTIRMA (Güdülenmiş Unutma – Yok Sayma) * Diğer savunma mekanizmaları için temel oluşturur. * Bireyin, uygun görmediği ve kaygı uyandıran istek, dürtü, duygu ve anıları bilinçten uzaklaştırma, unutmasıdır. ÖR: - Ölüm düşüncesinin verdiği kaygı durumundan kurtulmak için ölüm düşüncesi bastırılır. Birçok insan hiç ölmeyecekmiş gibi davranır. Orhan Veli Kanık da “Serde erkeklik var, ağlayamam...” dizeleri - Kötü yaşantı geçirilen birinin adının unutulması. - Ercan Hoca, koyu taraftarı olduğu GS takımının ağır yenilgisi sonucu kim olduğunu, nerede ve niçin yaşadığını unutmuştur.!!!

100 3) Freud’a Göre Bazı Bireysel Durumlar (Savunma Mekanizmaları) c) SAVUNMA MEKANİZMALAR (Bilinçsiz Başa Çıkma Yolları) * BEDENSELLEŞTİRME (Organlaştırma) * Bireyin, yaşadığı yoğun kaygı ve sıkıntı nedeni ile bendeninin farklı bölgelerinde, farklı yakınmalar göstermesidir. * Fizyolojik temelli olamayan(psiko-somatik) baş ve mide ağrısı göstermesi. YANSITMA (Projeksiyon) * Bireyin kabul edemeyeceği duygu, düşünce ve dürtüler önce bastırılır, daha sonrada diğer bireylere yansıtılır. - Bilinçdışında cinsel arzuları olan bir genç kızın kendisine yaklaşan her erkeği kendisini baştan çıkarmaya çalıştığını düşünmesi. - Sınavdan düşün not alan bir öğrencinin öğretmenini suçlaması. - Alkol içen bireyin eşine «Beni sen bu hale getirdin» demesi. -Gol yiyen bir kalecinin arkadaşına «Bir adamı tutamıyorsun» demesi.

101 3) Freud’a Göre Bazı Bireysel Durumlar (Savunma Mekanizmaları) c) SAVUNMA MEKANİZMALAR (Bilinçsiz Başa Çıkma Yolları) * GERİLEME * Temel ihtiyaç ve isteklerin karşılanmaması sonucu ortaya çıkan doyumsuzluk ve kaygı nedeni ile bireyin daha önceki bir gelişimi dönemine ait, ilkel bir olgunluk düzeyine göre davranmasıdır. * ÖR: - 10 yaşındaki bir çocuğun bağırıp, ağlaması. - 6 yaşındaki bir çocuğun altını ıslatması ve 18 yaşındaki bir bireyin parmağını emmesi. - Bir yetişkinin kaygılandığında yada üzüldüğünde yüzünü kızarması, utanması ve kekelemesi.

102 3) Freud’a Göre Bazı Bireysel Durumlar (Savunma Mekanizmaları) c) SAVUNMA MEKANİZMALAR (Bilinçsiz Başa Çıkma Yolları) * ÖZDEŞLEŞME * Bireyin kendi özelliklerini beğenmediği zaman, istediği özeliklere sahip başkalarının özelliklerini üstlenerek, kişinin başarılarını da aynı biçimde paylaşmasıdır. * Kendisini bir başkasının yerine koyma ve davranma eğilimidir. ÖR: - Bireyin okulun en çalışkan öğrencisinin davranışlarını taklit etmesi. - İyi futbol oynamadığı için okul takımına seçilemeyen bireyin, okul takımının başarısını abartılı şekilde kutlaması. - Popüler bir kişinin kıyafetlerine benzer kıyafetler giymesi. Karga kekliği taklit ederken kendi yürüyüşünü şaşırmış” ve “Keklik saksağana imrenmiş, kendi yürüyüşünü şaşırmış” atasözleri

103 3) Freud’a Göre Bazı Bireysel Durumlar (Savunma Mekanizmaları) c) SAVUNMA MEKANİZMALAR (Bilinçsiz Başa Çıkma Yolları) * YER (Yön) DEĞİŞTİRME * Bireylerin, esas hedeflere gösteremedikleri tepkileri başka kişilere veya nesnelere yöneltmesidir. * Yıkıcı eleştiriler, küfür etme, dedikodu yapma ve fobiler bu mekanizmaya hizmet eder. ÖR: - Müdüre öfkelenen bir öğretmenin , öfkesini öğrencilere boşaltması. - Eşeğini dövemeyen semerini döver” ya da “Gavura kızıp oruç bozmak” - Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla. - Bireyin sevmediği birinin dedikodu yapması.

104 3) Freud’a Göre Bazı Bireysel Durumlar (Savunma Mekanizmaları) c) SAVUNMA MEKANİZMALAR (Bilinçsiz Başa Çıkma Yolları) * ÇARPITMA * Bireyin yaşadığı olay veya durumları işine geldiği gibi anlamasıdır. POLYANNACILIK * Mantığa bürümenin diğer bir şeklidir. * Birey yaşadığın olumsuz bir olay veya durumun yarattığı hayal kırıklığını, olayın veya durumun olumlu yönlerine bakarak gidermeye çalışır. ÖR: - Hırsız beni öldürmediği için çok şanslıyım. - Cana geleceğine, mala gelsin. - Bu bana iyi bir ders oldu.

105 3) Freud’a Göre Bazı Bireysel Durumlar (Savunma Mekanizmaları) c) SAVUNMA MEKANİZMALAR (Bilinçsiz Başa Çıkma Yolları) SAPLANMA * Çocukluk yıllarından doyurulmamış bir ihtiyacın daha sonraki dönemlerde doyurulmaya çalışılmasıdır. ÖR: - Çocukluğunda emzik emen birinin, yetişkinlik döneminde sigara kullanması saplanmadır. - Anneye aşırı bağlılık nedeni ile evlenememe. YÜCELTME * Toplum tarafından kabul görmeyen saldırgan ve cinsel eğilimlerin, yüceltme mekanizması aracılığıyla toplumun kabul edebileceği alanlarda ifade bulmasıdır. ÖR: - Bireyin cerrah veya sporcu olmaya yönelebilir. - Sürekli dövüşmek isteyen birinin bekçi yada polis olması

106 3) Freud’a Göre Bazı Bireysel Durumlar (Savunma Mekanizmaları) c) SAVUNMA MEKANİZMALAR (Bilinçsiz Başa Çıkma Yolları) * HAYAL DÜNYASINA KAÇMA (Avunma) * İnsan; arzu ve isteklerini gerçekleştiremediği, iç yada dış dış nedenlerle ihtiyaç ve güdüleri doyumsuz kaldığı zaman, hayal kurarak doyum sağlamaya çalışır. ÖR: - Fakir bir bireyin, kendini zengin; başarısız birinin kendini başarılı gibi hayal etmesi Aç tavuk (rüyasında) kendisini buğday ambarında görür”, “Rüya ile hülyâ olmasa, züğürdün canı çıkar” atasözleri… * TELAFİ (Ödünleme) * Kişinin kendisini zayıf gördüğü bir alandaki eksikliğini, kuvvetli olduğu başka bir alandaki başarı ile örtme çabasıdır.

107 3) Freud’a Göre Bazı Bireysel Durumlar (Savunma Mekanizmaları) c) SAVUNMA MEKANİZMALAR (Bilinçsiz Başa Çıkma Yolları) * BÖLÜNME * Bireyin çevresindeki tüm kişileri ve kendini bir gün tamamıyla iyi, bir başka günde tamamıyla kötü olarak değerlendirmesidir. * Bireyin, aynı kişilerin hem iyi hem de kötü yanlarının olduğunu düşünememesidir. * İLKEL İDEALLEŞTİRME Birey, terk edilme ve suistimal edilme kaygıları ile başa çıkabilmek için önce karşısındakini aşırı derecede över. Herhangi bir hayal kırıklığı yaşadığında da karşısındaki kişiyi tamamen kötü olarak görür. * Bölünme ve ilkel idealleştirme arasındaki fark; bölünmede birey kişilerin iyi ve kötü yönlerinin olabileceğini fark edemezken, ilkel idealleştirmede ise iyilik ve kötülük abartılır.

108 3) Freud’a Göre Bazı Bireysel Durumlar (Savunma Mekanizmaları) c) SAVUNMA MEKANİZMALAR (Bilinçsiz Başa Çıkma Yolları) * DİĞERKAMLIK (Özgecilik) * Maddi ve manevi çıkar gözetmeksizin diğer insanlara yararlı olmaya çalışma, kendinden önce başkalarını düşünmedir. * İNKAR (Yadsıma) * Bireyin acı verici veya varlığını tehdit edici bir gerçeği kabul etmeyi reddetmesidir. - Yakınındaki biri kanser olan bir bireyin, «Hayır, o kanser olamaz, sonuçlar karışmış olmalı» şeklinde tepki vermesi *DÜŞÜNSELLEŞTİRME (Entelektüelleştirme) * Kişi, belli bir dürtüyle normalden daha yoğun bir ilişki içindedir. Ancak, bu artmış ilgi sadece düşünce düzeyinde kalır. Yapılan konuşmalar, sorunun çözümüne yönelik değil, sadece düşüncenin etkisinin azaltmasına yöneliktir. ÖR: - Sevgilisi olmayan bir bireyin, 14 Şubat sevgililer gününün tüketim amaçlı olduğunu savunması.

109 Erıkson:

110 4) Psiko – Sosyal Gelişim Kuramı / İnsanın 8 Çağı
4) Psiko – Sosyal Gelişim Kuramı / İnsanın 8 Çağı * Kişiliğin oluşumunda, biyolojik etkenler ile sosyal çevre etkilidir. * Erikson kişilik gelişiminin biyolojik temellerini “Epigenetik” ilke ile açıklamaya çalışmıştır. Epigenetik ilke; gelişmekte olan herhangi bir şeyin bir planı olduğunu vurgular. * Her zaman bölümünde kişilik, belli gelişim özelliklerini kazanmakta, sorunlar çözmekte ve her evreye ait olan psiko-sosyal kriz konularını atlatmaktadır. * Bir döneme ait olan kriz ve çatışma durumları daha sonraki bir dönemde çözülebilir. *Freud ‘dan farklı olarak, Erikson, kişilik gelişiminin sosyal etkileşim ve kültürel çevreye bağlı olduğunu ve ayrıca yaşam boyunca devam ettiğini savunur.

111 4) Psiko – Sosyal Gelişim Kuramı / İnsanın 8 Çağı Gelişim Dönemler a) Temel Güvene Karşı Güvensizlik(0 – 1 Yaş) * Emme ve içine alma temel davranışlarıdır. * Çocuk bu dönemde kendine verilen bakımın niteliğine göre güven duygusu veya güvensizlik geliştirir. * Olumlu yaşantılar var ise (açlık, susuzluk ve temizlik ile sevgi ve ilgi ihtiyaçları karşılanırsa) umut duygusu ve güven gelişir. * Olumsuz yaşantılarda ise güvensizliğin oluşmasına bağlı olarak sosyal ilişkiler kurmaktan çekinme, kaçınan, kaygılı, gergin, kararsız olma durumlar oluşur.

112 4) Psiko – Sosyal Gelişim Kuramı / İnsanın 8 Çağı Gelişim Dönemler b) Özerkliğe Karşı Kuşku ve Utanç(1 – 3 Yaş) * Çocuğun yürümeye ve konuşmaya başlaması ile anneye olan bağımlılığı azalır. * Bu dönemde çocuğa kendi eylemini kontrol etme olanağı verilirse özerklik duygular gelişir. * Aşırı koruyucu, kısıtlayıcı ve cezalandırıcı anne ve baba tutumlar özerkliğin önüne geçer ve çocuğun yapabileceğine dair kuşku ve utanç duygularının gelişmesine, kendi başına karar verememe, saldırganlık ve başkaldırma gibi durumlara neden olur. * İleride gelişen inatçılık, cimri , eli açıklık, düzenlilik – düzensizlik bu döneme bağlı olarak ortaya çıkar.

113 4) Psiko – Sosyal Gelişim Kuramı / İnsanın 8 Çağı Gelişim Dönemler c) Girişimciliğe Karşı Suçluluk (3 – 7 Yaş) * Çocuğun bağımsız hareket etme isteği artar. * Çevresinde olup bitenlere karşı merakı artar, sorular sorar, keşfetmeye ve araştırmaya yönelir. * Çocuğun bu dönemdeki soruları anlayabileceği şekilde cevaplandırılmalı, keşfetme ve araştırma davranışları ile girişimciliği desteklenmelidir. * Olumlu yaşantılar, çocukta amaçlı olmayı ve bireysel hedefler koyabilmeyi sağlar.

114 4) Psiko – Sosyal Gelişim Kuramı / İnsanın 8 Çağı Gelişim Dönemler d) Çalışkanlığa Karşı Aşağılık Duygusu (7 – 11 Yaş) * Bu dönemde çocuklar başarılı olmak, taktir edilme beklentisi taşırlar. * Çocuk öğrenebildiği ve başarabildiği konularda çevresinin taktir ve onayını bekler. * Bu dönemde okul ve evde kıyaslamalardan kaçınılmalıdır.

115 4) Psiko – Sosyal Gelişim Kuramı / İnsanın 8 Çağı Gelişim Dönemler e) Kimliğe Karşı Kimlik Bunalımı (11 – 17 Yaş) * «Ben Kimim?» sorusunun sorulduğu ve kimlik arayışının yoğunlaştığı dönemdir. * Olumlu kimlik gelişimi en önemli ihtiyaçtır. * Olumlu kimlik kazanmada önemli olan etkenler: - Cinsel rolleri benimseme - Karşı cinse duyulan ilgi - Meslek seçimine yönelme - Sosyal, ekonomik ve politik konulara ilginin artması - Akran gruplarına ilginin artması

116 4) Psiko – Sosyal Gelişim Kuramı / İnsanın 8 Çağı Gelişim Dönemler e) Kimliğe Karşı Kimlik Bunalımı (11 – 17 Yaş) Kimlik Statüleri (Marcia) * Erikson ‘un kuramına dayalı olarak, “Who am I?” 4 tür kimlik statüsü vardır. - Başarılı Kimlik, - İpotekli Kimlik, - Moratoryum(beklemeli) Kimlik, - Kargaşalı(dağınık) Kimlik

117 b) İpotekli Kimlik Statüsü Kimlik başkalarının çözümüyle gerçekleşir.
4) Psiko – Sosyal Gelişim Kuramı / İnsanın 8 Çağı Gelişim Dönemler e) Kimliğe Karşı Kimlik Bunalımı (11 – 17 Yaş) Kimlik Statüleri (Marcia) a) Başarılı Kimlik Statüsü * Bunalım var, çözümde var. * Ergen; - kimlik bunalımını başarı ile tamamlamış, kendine özgü değer sistemi geliştirmiş, gelecek yaşamına ilişkin planlar yapmış, ulaşmak istediği mesleği belirlemiş, ideal ve fikirler oluşturmuştur. b) İpotekli Kimlik Statüsü Kimlik başkalarının çözümüyle gerçekleşir. * Ergen hiçbir araştırma yapmadan çevresindeki otorite figürlerinin önerdiği yada planladığı beklentileri karşılayan eğilimler gösterir. Çocuk kimlik arayışına girmez. Kimlik ile ilgili tüm kararlar anne – baba yada diğer otorite olarak kabul edilen kişiler tarafından verilmiştir. * Koruyucu aile ilişkileri neticesinde ortaya çıkar.

118 4) Psiko – Sosyal Gelişim Kuramı / İnsanın 8 Çağı Gelişim Dönemler e) Kimliğe Karşı Kimlik Bunalımı (11 – 17 Yaş) Kimlik Statüleri (Marcia) c) Moratoryum (Gecikmiş – Beklemeli) Kimlik Statüsü * Bunalım var, fakat karar alma bir süreliğine ertelenir. * Hayat felsefesinin ve kimlik özelliklerinin netleştirilemediği durumlarda ortaya çıkan kararsızlık, erteleme ve gözden geçirme sürecidir. d) Kargaşalı (Dağınık) Kimlik Statüsü * Bunalım yok, aynı zamanda karar da yok. * Bunalımın önemsenmediği, kararların alınmadığı, bağlılığın olmadığı durumdur. * Ergenler kriz yaşamazlar ve rol seçimi ile ilgili herhangi bir güdüleri yoktur.

119 4) Psiko – Sosyal Gelişim Kuramı / İnsanın 8 Çağı Gelişim Dönemler e) Kimliğe Karşı Kimlik Bunalımı (11 – 17 Yaş) Erikson ‘un Kimlik Statüleri a) Ters Kimlik * Ters kimlik, ailesi ve sosyal çevresindeki önemli insanlar tarafından olumlu kabul görmeyen ergenlerin, ailesi ve sosyal çevresi tarafından istenemeyen kimlik seçmesidir. b) Gölgelenmiş Kimlik * Ergenin ailesinin baskısı altında onların istediği davranışları yada kimliği seçmesi durumudur. * İpotekli kimlikte ergen ailenin isteklerine uygun kimlik geliştirirken, gölgelenmiş kimlikte baskı ve zorlama vardır.

120 4) Psiko – Sosyal Gelişim Kuramı / İnsanın 8 Çağı Gelişim Dönemler f) Yakınlığa Karşı Uzaklık (18 – 30 Yaşlar) * Yakınlık birey yaşantılarını bir başkası ile paylaşabilme yeteneğidir. Birey, yakınlaşma ve anlamlı ilişkiler kurma ihtiyacı ve isteğindedir. g) Üretkenliğe Karşı Durgunluk (30 – 65 Yaşlar) * Bu dönemde bireylerde fikir üretme, yaratıcılık, üretkenlik; bilgi, hizmet ve mal üretme , Anne-baba olma, çocuk yetiştirme önem kazanır.

121 4) Psiko – Sosyal Gelişim Kuramı / İnsanın 8 Çağı Gelişim Dönemler h) Benlik Bütünlüğüne Karşı Umutsuzluk (65 Yaş ve Üstü) * Yaşlılık dönemini kapsayan dönemdir. * Birey önceki dönemlerde yaptıklarının değerlendirmesini yaparak yaşamını değerlendirir * Aksi durumdaki bireylerde ise umutsuzluk ve hayatın boşa geçtiği düşüncesi hakimdir.

122 4) Bowlby – Bağlanma ve Özerklik Kuramı (Etholojik Kuram) a) Bağlanma
4) Bowlby – Bağlanma ve Özerklik Kuramı (Etholojik Kuram) a) Bağlanma * Bağlanma, biyolojik temelli olan bir yakınlık ve ilişki kurma isteğidir. * Bağlılık, belirli kişilere yakın olma ve kendini onların yanında daha güvenli hissetme eğilimidir. Ayrılık kaygısı, bağlanma durumundan, özerkleşme durumuna geçiş yapmada görülen bir karmaşa durumudur.

123 4) Bowlby – Bağlanma ve Özerklik Kuramı (Etholojik Kuram)
Ainswort anne ve çocuk arasında oluşan bağlılığın 3 türünden bahseder: 1) Güvenli Bağlanma: * İhtiyaçları zamanında ve doyurucu olarak karşılanan bebekler sağlıklı bir özgüven duygusuna sahip olurlar. 2) Güvensiz – Kaçınan Bağlanma * Çocuk, edilgen bir kişilik yapısı ile kaygı ve gerginlik duyguları geliştirir. * Kaçınan bebekler anne ortamda iken onunla ilgilenmezler ve o ortamdan ayrıldığında umursamazlar. 3) Güvensiz – Çelişkili Bağlanma * Bağlandıkları kişiler ortamdan ayrıldıklarında endişelenir, ağlar, huysuzlaşır ve gerginlik yaşarlar. * Bu kişiler ortama girdiklerinde ise ona sımsıkı sarılır yada küser ve kızgınlık yaşarlar.

124 Ahlak Gelişimi Ahlak ve Ahlak Gelişimi Piaget ‘e Göre Ahlak Gelişimi
Kohlberg ‘e Göre Ahlak Gelişimi Gilligan ‘a Göre Ahlak Gelişimi J. Dewey ‘e Göre Ahlak Gelişimi

125 1. Ahlak ve Ahlak Gelişimi
Ahlak, bir toplumun belli bir dönemde bireysel ve sosyal davranışlarını düzenleyen kuralların tümüdür. Davranışçı Kurama Göre Ahlak Freud’a göre Ahlak 2. Piaget ve Ahlaki Gelişim Ahlaki gelişim bilişsel gelişime paralel olarak çevrede oluşan sosyal etkileşime göre gerçekleşir. Çocukların doğru ve yanlışa ilişkin düşünceleri yaşlarına ve kuralları yorumlama şekillerine bağlı olarak farklı evreler halinde oluşur. Piaget’ye göre 0 – 5 yaş arası ahlak öncesi dönemdir. Piaget ahlak gelişimini iki evre halinde incelemiştir. a. Ahlaki Gerçeklik/Dış kurallara bağlılık – Heteronom-Nesnel Ahlak b. Ahlaki Özerklik / Ahlaki Görecelik – Otonom-Öznel Ahlak

126 a. Ahlaki Gerçeklik/Dış kurallara bağlılık–Heteronom Ahlak (6 – 10 Yaş) * Heterenom; başkalarının yasalarına boyun eğme söz konusudur. * Çocuk ahlaki olarak dışa bağımlıdır. * Kuralların değişmezliğine inanılır. * Otoriteye kayıtsız uyma söz konusudur. * Davranışın temelinde ödüle ulaşmak ve cezadan kaçmak vardır. eylem görünürdeki sonuçları ile değerlendirilir. *Davranışın gerisindeki niyet ve neden dikkate alınmaz. Sonuca bakılır. b)Ahlaki Özerklik / Ahlaki Görecelik – Otonom Dönem(11 Yaş ve Üstü) * Otonom; çocuğun kendi kurallarına, yasalarına uyması anlamına gelir. * Ahlaki değerler görelilik kazanır. *Kurallara insanlar tarafından oluşturulur ve gerektiğinde değiştirilebilir. Eylemler nedenlere ve niyetlere göre değerlendirilir. “Ameller Niyetlere göredir.

127 Lawrence Kohlberg (

128 3. Kohlberg ve Ahlaki Gelişim Aşamaları
Gelişim evreleri adım adım birbirini izler. Gelişim, herhangi bir evrede sona erebilmektedir. Yaş, her zaman gelişimin göstergesi değildir. Gençler yetişkinlerden daha üst evrelere ulaşabilmektedir. Bilişsel gelişim ahlaki gelişim için gerekli, ancak yeterli değildir. Ahlaki gelişim, bilişsel gelişime paralele olarak gerçekleşir. Ahlaki gelişimi 6 aşama ve 3 düzey halinde incelemiştir. Bireyin ahlaki yargısı, ara sıra üst yada alt evreye yoğunlaşabilir, ancak baskın olarak bir evrede yoğunlaşır.

129 3. Kohlberg ve Ahlaki Gelişim Aşamaları
a) Gelenek Öncesi Düzey 1. Dönem: İtaat ve Ceza Eğilimi / Cezadan Kaçınma – Boyun Eğme Birey otoritenin gücünden ve cezadan kaçmak için davranır. Davranışın cezalandırılma durumuna göre o davranışın doğru yada yanlış olduğuna kara verilir. Kurallar ne gerektiriyorsa ve otorite ne diyorsa ona göre davranılır. Birey, otoritenin olmadığı durumlarda yasak davranışı yapar. Kuvvetli olan kazanır düşüncesi hakimdir.

130 3. Kohlberg ve Ahlaki Gelişim Aşamaları
a) Gelenek Öncesi Düzey 2. Dönem: Saf Çıkarcı Eğilim (Araçsal İlişkiler– Bireyselcilik) Birey kendi çıkarları için en uygun olan kurallara uyar. Kurallar bireyin ihtiyacını karşılıyorsa uyulur. Temel güdü gereksinimlerin karşılanmasıdır. Bireycilik ve karşılıklı çıkara dayalı düşünce görülür. Doğru olan, insan ihtiyaçlarını karşılayan karşılıklı alışveriş tir. Karşılıklı ilişkilerde birey sürekli kendini düşünür. İhtiyacı karşılayan veya ödül getiren davranışlar doğrudur. ÖR: * Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez. * Ne ekersen onu biçersin. * Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın. * Ne kadar verirsem o kadar alırım. * Sen bana yardım et, ben de sana.

131 3. Kohlberg ve Ahlaki Gelişim Aşamaları
b) Geleneksel Düzey 3. Dönem: İyi Çocuk Eğilimi / Bağlılık ve Kişiler arası uyum Karşılıklı kişiler arası beklentiler davranışa yön verir. Temel güdü «Grup tarafından onay görmek,takdir edilmek ve kabul görmektir.» Birey kendini diğer insanların yerine koyarak, onların beklentilerine uygun davranır. Başkalarına yardım etmek önemlidir. İyi olma altın kural dır. İyi olmak (iyi anne, baba, çocuk ve vatandaş), dürüstlük, güvenirlik, önemlidir. İyi vatandaş askere gitmelidir, vergi vermelidir. İyi çocuklar ders çalışır.

132 b) Geleneksel Düzey 3. Kohlberg ve Ahlaki Gelişim Aşamaları
4. Dönem: Yasa ve Düzen Eğilimi / Toplumsal Sistem ve Vicdan Sosyal sistemi sürdürme ve vicdan evresidir. Doğru; bireysel ihtiyaçların korunması, var olan toplumsal düzeni korumak, toplumun ve grubun refahı doğrultusunda davranmaktır. Kurallar varsa herkes uymak zorundadır. Kanuna ve düzene uyma güdüsü baskındır. Kanunlar, sosyal düzenin sürekliliğini koruduğu sürece değiştirilmesi gerekmez. Şeriatın kestiği parmak acımaz düşüncesi hakimdir.

133 3. Kohlberg ve Ahlaki Gelişim Aşamaları
c) Gelenek Ötesi (Sonrası) Düzey 5. Dönem: Sosyal Anlaşma.Bireysel haklar evresi Bireysel farklılıklar gözetilir ve doğal karşılanır. Her bireyin kendi tercihini yapma hakkına sahiptir. Doğru; insanların farklı düşünce ve değerler taşıyabileceklerini bilmek ve bu değerler korumaktır. Yasalar toplum yararına olacak şekilde çoğunluk tarafından korunmalıdır. Kanunlar oluşturulurken azınlığın hakkı gözetilmeli,kanunlar dikkatli hazırlanmalıdır. Kurallar toplum yararına demokratik olarak değiştirilmelidir. İnsan hakları ve evrensel değerler temel ölçüdür. Doğru ve yanlış gibi kavramlar hak, adalet, özgürlük kavramlarına göre belirlenir. Her koşul ve durumda insan hakları ön planda tutulmalıdır.

134 3. Kohlberg ve Ahlaki Gelişim Aşamaları
c) Gelenek Ötesi (Sonrası) Düzey (15 ve Sonrası Yaşlar) 6. Dönem: Evrensel Ahlak İlkesi Birey, tüm insanlar eşittir düşüncesine sahiptir. İnsanlar cinsiyet, ırkı, dini, dini ve rengi ne olursa olsun eşittir. Genel kural kural ve ilkelerin üstünde bir bakış açısı gerektirir. GİLLAGAN ‘A GÖRE AHLAK GELİŞİMİ Ahlak gelişiminde ahlak sevgisi üzerinde durmuştur. Anne bana ve okullar davranışları ile model olarak ahlak sevgisi kazandırmalıdır. Kohlberg ‘in ahlaki gelişimi evrelerine karşı çıkarak, ahlak gelişiminin kesin ve evrensel olmadığını belirtmiştir. Kohleberg ‘i, kuramını erkekler üzerinde geliştirdiği için eleştirmiş ve kadınların ahlaki gelişimi evreleri üzerinde durmuştur. Gilligan ‘a göre ahlak gelişimi cinsiyetlere göre farklılık gösterir. Erkeklerin ahlaki özellikleri haklar, ilkeler ve prensipler etrafında şekillenirken; kadınların ahlaki özellikleri duygusallık, şefkat, koruma gibi özelliklerde yoğunlaşır.

135 5. J. Dewey ‘e Göre Ahlak Gelişimi
Ahlak gelişimini direkt bireyin aldığı eğitim düzeyi ile ilişkilendirmiştir. Birey aldığı eğitimin düzeyine bağlı olarak eğitim ortamında, kendi değerler sistemini oluşturmaktadır. 3 farklı ahlaki gelişim evresi üzerinde durmuştur. Evre – Gelenek Öncesi Düzey: Biyolojik ve sosyal dürtülerle(açlık, susuzluk, sevgi, statü vb.) güdülenen evre. Evre – Geleneksel Düzey: Bireyin içinde bulunduğu grubun değerlerinin benimsendiği dönemdir. Evre – Özerk Düzey: Bireyin kendi akıl yürütme ve karar verme gücüne bağlı olan evre.


"GELİŞİM PSİKOLOJİSİ 07.04.2017." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları