Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

KURTULUŞ SAVAŞI’NA HAZIRLIK DÖNEMİ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "KURTULUŞ SAVAŞI’NA HAZIRLIK DÖNEMİ"— Sunum transkripti:

1 KURTULUŞ SAVAŞI’NA HAZIRLIK DÖNEMİ

2 a) Kuva-yı Milliye Birliklerinin Özellikleri:
   İlk kez Yunan işgaline karşı Batı Anadolu'da kurulmuştur.    Kuva-yı Milliye bölgesel olarak kurulmuş, bulundukları bölgeleri kurtarmayı amaçlamışlardır.    Kuva-yı Milliye’de “Türklük” duygusu hakim olmuştur.    Kuva-yı Milliye, ulusal bilincin uyandırılmasında etkili olmuştur.    Kuva-yı Milliye, TBMM'ye karşı çıkan bazı ayaklanmaları bastırmıştır.    Kuva-yı Milliye daha sonra kaldırılarak Düzenli Ordu kurulmuştur (8 Ekim 1920).

3 b) Kuva-yı Milliye'nin Kaldırılmasının Nedenleri:
   Askerlik tekniğini yeteri kadar iyi bilmemeleri, dağınık, düzensiz olarak mücadele etmeleri.    Düzenli düşman ordularını durduracak güçten yoksun olmaları.    Halktan zorla para ve malzeme toplamaları.    Suçlu buldukları kimseleri yargılamaları.    TBMM'nin aldığı bazı kararlara karşı gelmeleri.   

4 AMİRAL BRISTOL RAPORU (13 Ekim 1919)
   Yunan işgaline karşı direniş cemiyetlerinin kurulması İtilaf Devletleri tarafından hayretlikle karşılanmıştır.    Avrupa basınında Türkler lehine yazılar yazılmaya başlanmıştır.    İtilaf Devletleri durumu incelemek için işgal bölgesine bir komisyon göndermiştir.        Amerika Delegesi Amiral Bristol aşağıdaki raporu hazırlamıştır:    İzmir ve çevresindeki hristiyan halka işkence yapıldığına dair Paris Konferansı’na yanlış bilgi verilmiştir. Bu bilgiyi veren devletler ve kişiler sorumludur.    İşgalden sonra Batı Anadolu’da yapılan katliamlardan Yunanlar sorumludur.    Yunan askerleri geri çekilmeli ve yerlerine İtilaf devletlerinin kuvvetleri gönderilmelidir.    İzmir ve çevresinde Türk halkının nüfusu fazladır. Bu nedenle burasının Yunanlar’a verilmesi sözkonusu olamaz.

5 Amiral Bristol Raporu’nun Önemi:
   Türkler’in katliam yaptığı haberleri tarafsız bir devlet tarafından yalanlanmıştır.    Rumlar’ın Ege Bölgesi’nde çoğunlukta olduğu iddiasının yalan olduğu ispatlanmıştır.    İşgalin haksız olduğu dünya kamuoyuna bildirilmiştir.    Ege Bölgesi’ndeki Türkler’in Yunanistan’a katılmayı kabul etmeyeceği belirtilmiştir.

6 Mustafa Kemal'in İstanbul'a Gelişi
            M.Kemal’in Mondros Antlaşması’nın hükümlerine karşı çıkması üzerine İstanbul Hükümeti, Yıldırım Orduları Komutanlığı’nı kaldırarak M.Kemal’i İstanbul’a çağırmıştır.             M.Kemal, İstanbul’da işgalci devletlerin donanmasını görünce; “Geldikleri gibi giderler”, diyerek, kurtuluşa olan inancını belirtmiştir.             M.Kemal, Ahmet İzzet Paşa’nın Kabinesi’nde Harbiye Nazırı (Savunma Bakanı) olmak için gayret gösterdiyse de bunda başarılı olamamıştır.             M.Kemal, Sultan Vahdettin’e de düşüncelerini anlatmak istemiş, fakat Padişah’ın bir şey yapamayacağını anlamıştır.             M.Kemal İstanbul’da kaldığı süre içerisinde arkadaşlarına Mondros’un hükümlerine uymamalarını söylemiştir.             M.Kemal İstanbul’da yapılabilecek bir şey olmayınca Anadolu’ya geçmenin yollarını aramıştır.

7 Mustafa Kemal'in Samsun'a Çıkışı
            Samsun ve çevresinde Pontus Rum çeteleri Türkler’e saldırmıştır.            İngilizler Avrupa kamuoyunu yanıltarak, saldırıların Türkler tarafından gerçekleştirildi-ğini bildirmiştir.             İngiltere, Samsun ve çevresinin silahsız-landırılmasını, yoksa, bu bölgeyi işgal edece-ğini söylemiştir.            İngilizler’in baskıları sonucu Damat Ferit Paşa sadrazam olmuştur.

8 M. Kemal Padişah iradesiyle 9
M.Kemal Padişah iradesiyle 9.Ordu Müfettişliği’ne atanmıştır (30 Nisan 1919). M.Kemal, sivil yöneticilere de emir verme yetkisini istemiş ve bu yetkiyi almıştır. M.Kemal 16 Mayıs 1919’da yanındaki 17 kişi ile birlikte Samsun’a deniz yoluyla hareket etmiş ve 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ulaşmıştır. M.Kemal, bölgede huzuru bozanların Rumlar olduğunu, İngilizler’in antlaşma hükümlerine uymadıklarını İstanbul Hükümeti’ne bir telgrafla bildirmiştir. M.Kemal, İstanbul Hükümeti’nin bir şey yapmaması üzerine millet ve orduyu bilinçlendirmek için daha güvenli olan Havza’ya geçmiştir (25 Mayıs 1919).

9 Mustafa Kemal’in Samsun’daki Görevleri
* Bölgede güvenliğin sağlanması. *Mondros Ateşkes Antlaşmasının hükümlerinin uygulanmasını sağlamak *Halkın elindeki silah ve cephanenin toplanmasını sağlamak. *Halka silah dağıtan kuruluşların ortadan kaldırılması.

10 Mustafa Kemal görevi gereği bir durum değerlendirmesi yaparak bir rapor hazırlamış, telgrafla İstanbul’a göndermiştir. Raporda şunları belirtmiştir.

11 Bölgedeki karışıkların sebebi Rumlardır
Bölgedeki karışıkların sebebi Rumlardır. Eğer Rumlar siyasi emellerinden vazgeçerlerse bölgede huzur ve asayiş kendiliğinden sağlanır. İzmir’in yunanlılar tarafından işgali haksızdır. Türk milleti milli hakimiyet ve milli bağımsızlık arzusundadır. Mustafa Kemal Paşa buradan Havza’ya geçerek 28 Mayıs 1919’da bir genelge yayınlamıştır.

12 Havza Genelgesi (28-29 Mayıs 1919)
  M.Kemal Havza’da hazırladığı bir genelgeyi ülkenin askeri ve mülki amirlerine bildirmek için telgraflar çekmiştir. Genelgenin içeriği şunlardır: 1. Büyük ve heyecanlı mitingler düzenlenecek ve işgaller protesto edilecek. 2. İstanbul Hükümeti’ne protesto telgrafları çekilecek.   3. Büyük devletlerin temsilcilerine uyarı mektupları ve telgrafları çekilecek.   4. Mitinglerde hristiyan halka zarar verilmeyecek.

13 Havza Genelgesi'nin Önemi:
   Havza Genelgesi ile halkın milli mücadele için bilinçlenmesi sağlanmaya çalışılmıştır    Ülkenin pek çok yerinde işgalleri protesto mitingleri düzenlenmiştir.    İtilaf Devletleri’nin baskısıyla Harbiye Nezareti M.Kemal’i İstanbul’a çağırmıştır (8 Haziran 1919).    M.Kemal çağrıya cevap vermemiş, ve Amasya’ya geçmiştir (12 Haziran 1919).

14 Amasya Genelgesi (22 Haziran 1919)
   M.Kemal bazı arkadaşlarını gizli olarak Amasya’ya çağırmış ve işgaller hakkında görüşmüştür.   Rauf Bey, Refet Paşa, Ali Fuat Paşa, Cemal Paşa ve Kazım Karabekir’in de onayıyla Amasya Genelgesi yayınlanmıştır. Rauf ORBAY Kazım KARABEKİR Ali Fuat CEBESOY Refet BELE

15

16 Genelgenin içeriği şunlardır:
   1. Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir. (Gerekçe)    2. İstanbul Hükümeti, üzerine düşen görevi yerine getirememektedir. Bu durum milletimizi yok durumuna düşürmektedir.    3. Milletin geleceğini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. (Amaç ve yöntem)    4. Her türlü etki ve denetimden uzak bir kurul oluşturulmalıdır. (Temsil Kurulu)    5. Anadolu’nun en güvenilir yeri olan Sivas’ta milli bir kongre düzenlenmeli, bunun için de her bölgeden üç delege Sivas’ta olacak şekilde yola çıkmalıdır.    6. Delegelerin seçimlerini Redd-i İlhak, Müdafaa-i Hukuk cemiyetleri ve belediyeler yapacaktır.    7. Doğu illeri için 10 Temmuz’da Erzurum’da bir kongre toplanacaktır.    8. Mevcut askeri ve milli örgütler kesinlikle dağıtılmayacak, komuta bırakılmayacak ve başkalarına teslim edilmeyecek.    9. Bu genelge sır olarak tutulmalı ve delegeler kimliklerini gizli tutarak seyahat etmelidirler.

17 Amasya Genelgesi'nin Önemi:
   Türk İnkılabı’nın İhtilal Safhası başlamıştır.    Kurtuluş Savaşı’nın gerekçesi, amacı ve yöntemi belirlenmiştir.    İlk kez milli egemenliğe dayalı bir yönetimden bahsedilmiştir. (3.madde)    İstanbul Hükümeti ilk kez yok sayılmıştır. (3.madde)    Türk milleti hem İstanbul Hükümeti’ne hem de işgalci güçlere karşı mücadeleye çağrılmıştır.    Kurtarıcı olarak görülen Padişah,Hilafet, manda ve himaye düşüncesinin yerini millet ve milliyetçilik düşünceleri almıştır.    Üstü kapalı olarak Temsil Kurulu oluşturulmasından bahsedilmiştir. (4.madde)    M.Kemal, kendisine verilen yetkiyi aşmıştır.

18 Amasya Genelgesi'nin Sonuçları:
   Genelge yayınlandıktan sonra İngilizler’in baskısı sonucu İstanbul Hükümeti M.Kemal’i görevinden alarak İstanbul’a çağırmıştır.    M.Kemal kendisinin “padişahın iradesiyle” atandığını bildirerek zaman kazanmaya çalışmıştır.


"KURTULUŞ SAVAŞI’NA HAZIRLIK DÖNEMİ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları