Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Milli Mücadele Döneminde Batı Anadolu Kongreleri

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Milli Mücadele Döneminde Batı Anadolu Kongreleri"— Sunum transkripti:

1 Milli Mücadele Döneminde Batı Anadolu Kongreleri
(Hazırlayan: Ali Emre YERDOĞAN)

2 Mütareke ve Kurtuluş Savaşı döneminde Batı Anadolu’da toplanan kongrelerin ilkini 17 Mart 1919 da İzmir’de düzenlenen İMHOC Kongresi, sonuncusunu da 2 Ağustos 1920’de yapılan Afyon Kongresi oluşturmaktadır. 16,5 ayı bulan bu süre içerisinde 11 ya da 12 kongrenin toplandığı görülmektedir. Sayının çokluğu, bağımsızlık savaşının ana cephesi olan bu bölgede Yunan işgalinin doğurduğu tepkinin genişliğinden ve Kuvayı Milliye’yi örgütleyip geliştiren hareketlilikten ileri gelmektedir.

3 Kongre Tarih Delege sayısı 1)İzmir Büyük Kongresi 17-19 Mart 1919 165 2)I.Balıkesir Kongresi 27 Haziran-12 Temmuz 1919 ? 3)I.Nazilli Kongresi 6-8 Ağustos 1919 (ab)16 4)Alaşehir Kongresi 16-25 Ağustos 1919 46 5)Muğla Kongresi 18 Ağustos 1919 (ab)32 6)II.Balıkesir Kongresi 26-30 Ağustos 1919 48 7)III.Balıkesir Kongresi 16-27 Eylül 1919 35 8)II.Nazilli Kongresi 19-20 yada Eylül 1919 52 9)III.Nazilli Kongresi 6 Ekim 1919 18 10)IV.Balıkesir Kongresi 19-29 Kasım 1919 11)V.Balıkesir Kongresi 10-23 Mart 1920 58 12)Afyon Kongresi 2 Ağustos 1920

4 İzmir Müdafaa-i Hukuk-u Osmaniye Cemiyeti ve Büyük Kongresi
Müdafaa-i hukuk düşüncesi 30 Ekim 1918’den itibaren ortaya çıkmıştır. Amacı ise, Türk Milleti’nin geleceğini, her türlü yöntemleri kullanarak kurtarmaktı. Bu yöntemler arasında işgal olaylarını protesto etmekten, silahlı direnişe kadar her yol düşünülmüştü. Başta İzmir Müdafaa-i Hukuk-u Osmaniye Cemiyeti olmak üzere, bütün ulusal örgütler mücadelenin öncelikle barışçıl yollardan yapılmasını öngörmüşlerdi. Bir süre sonra bunun amacı sağlayamayacağı anlaşıldı

5 İzmir Müdafaa-i Hukuk-u Osmaniye Cemiyeti bu amaçla Batı Anadolu’da söylediğimiz anlamda çalışmalar yürüten ilk dernektir. 6 Kasım 1918’ de oluşturulan ancak resmi kuruluşu 1 Aralık 1918 kabul edilen İMHOC Yunanistan’a verileceği söylenen İzmir yöresinin Türk olduğunu kanıtlamaya çalışırken, en önemli girişimi bir kongre toplamak olmuştur. Bu dernek Moralızade Halit ve Nail kardeşler, Menemenlizade Muvaffak Emekli Binbaşı Hüseyin Lütfi, İtibar-ı Milli Bankası İkinci Müdürü Naci, Emekli asker Abdurrahman Sami beyler tarafından kurulmuştur.

6 Paris Barış Konferansı’ndan gelen ya da Fransız ve İtalyan gazetelerinde çıkan haberler, Batı Anadolu’da bir Yunan mandasına karar verileceğini göstermişti. Öte yandan Yunan gemilerinin Ege limanlarında sık sık görülmeye başlaması, kentteki Rumların taşkınlıkları da bu konuda duyulan kuşkuları arttırmıştı. İMHOC yöneticileri bunu önleyebilmek amacıyla 13 Mart 1919’da Türk Ocağının da katkısıyla İzmir Tiyatrosu’nda bir toplantı düzenlemişti. Burada yapılan görüşmeler sonunda Anlaşma Devletleri temsilciliklerine verilmek üzere 3 maddelik bir karar metni hazırlanmış, şu görüşlere yer verilmişti:

7 1) İzmir ve Aydın ilinde Türkler gerek nüfus ve gerek emlak ve arazi yönünden çoğunluğu oluşturduklarından, Wilson Prensiplerinin 12. maddesi gereğince ilimize yabancı egemenliği giremez. 2) Milletler Cemiyetini kuran büyük devletlerin adaletli siyasetlerinden, İzmir ve Aydın illerindeki Türk egemenliğinin kaldırılmasının kabul edilmeyeceğini bekliyor ve buna inanıyoruz 3) Gelecekte insancıl ve uygar ülkülerle donatılmış ve gerçekten de uygar bir toplum meydana getirmek isteyen Türkler, memleketlerinde başka egemenliğin hüküm sürmesini asla kabul etmemeye bütün kuvvetleriyle kesin karar vermişlerdir.

8 13 Mart toplantısı ve alınan kararlar derneğin düzenlediği kongre için önemli bir ön hazırlık niteliğinde olmuştu. 17 Mart 1919 Pazartesi günü Milli Sinema salonunda toplanan kongreye Aydın ili ile Karesi ve Menteşe sancakları içinde bulunan İzmir, Manisa, Balıkesir, Aydın, Muğla ve Denizli’nin Belediye Başkanları başta olmak üzere 3 belediye başkanı ve 37 müftü ile bir çok belediye meclis üyesi ve çeşitli kuruluşların temsilcileri katılmışlardı. Kongre için yapılan çağrıda ilçelerin 4’er, kazaların ise 2’şer delege göndermeleri istenmişti. Öteki temsilcilerle birlikte delege sayısının 165’e çıktığı sanılmaktadır.

9 Kongre başkanlığına İzmir Belediye Başkanı Hacı Hasan Paşa, başkan vekilliklerine de Balıkesir Belediye Başkanı Hafız M. Emin, Manisa Belediye Başkanı Bahri, Aydın Belediye Başkanı Emin, Denizli Belediye Başkanı Hacı Tevfik ve Muğla Belediye Başkanı Rauf seçilmişlerdi. İlk söz alanlardan Câmi Baykut Wilson Prensipleri üzerinde durmuş ve Türk yurdunun işgal edilmemesi gerektiğini belirtmişti. Buna karşın İzmir Yunan işgaline bırakılacak olursa “bir olay çıkacağını” hatırlatmıştı. Türk Ocağı temsilcisi Vasıf Çınar işgal olasılığına karşı duyulan tepkiyi heyecanlı bir anlatımla dile getirmişti.

10 İzmir Belediye Başkanı Hacı Hasan Paşa ve İzmir Valisi Sakallı Nurettin Paşa

11 Manisa Belediye Başkanı Bahri ve Denizli Belediye Başkanı Hacı Tevfik

12 Câmi Baykut ve Vasıf Çınar

13 3 gün süren İzmir’deki bu ilk kongrede şu önemli karar alınmıştı: “Memlekete yöneltilecek saldırıya silahla karşı konulacaktır!”. Bu ilke çerçevesinde böyle bir saldırının önlenmesi için İstanbul’daki anlaşma devletleri temsilcileri aracılığıyla barış konferansına başvurulması gerekli görülmüştü. Hazırlık toplantısında alınan kararlara uygun olarak bu telgrafta şöyle denilmişti: “1) Türk ulusu galip devletlerin izledikleri politikanın kendilerini yok etmeye yönelik olmadığına inanmak ister ve bunun sağlanmasını arzu eder. 2) Doğuda önemli bir varlık olan Türk halkının maddi ve moral kalkınması, onun salt toprak ve ulusal bağımsızlığına ve XV. Yydan bu yana Türk Ulusunun kültürel merkezi ve bağımsızlığının temeli olan başkentinin elde bulunması ile kabildir.

14 3)Aydın ili ile karesi ve Menteşe Sancaklarında %80 çoğunluğu oluşturan Türkler, mülk ve servet bakımından da %85 gibi yıkıcı bir çoğunluğa sahiptirler. Bu nedenle bölgede yapılacak bir değişiklik ya da zorlama ulusal çabalarımızı dumura uğratacağı gibi, Türk ulusunu ekonomik, maliye ve ticaret yönlerinden istilacıların tutsaklığına sürükleyecek ve etnik topluluklar arasında sürekli çarpışmalara yol açacaktır. 4) Büyük devletlerin adaletine güvenen Türk ulusu, kendini felakete sürükleyen tehlike karşısında dayanıklılığını koruyarak, doğal haklarını kendi kendine korumasına verilmeyeceğini ve yukarıda belirtilen görüşlerin herhangi bir karar alınmadan önce barış konferansına telgrafla duyurulmasına aracı olunmasını dileriz.”

15 Kongrede oy birliğiyle kabul edilen metin Paris Barış Konferansı ile 4 büyük devletin yüksek komiserliklerine 20 Mart 1919’da çekilen telgraflarla iletilmişti. Bunda, kongrenin Türk halkının milli iradesine uyularak toplandığı vurgulandıktan sonra kararlar yukarıdaki 4 madde halinde sıralanmıştı. Muhtıraya egemen olan ana düşünce 2. maddede açıklanmıştır.

16 İMHOC kongreden sonra çalışmalarını sürdürmede yeni ve beklenmedik güçlüklerle karşılaşılmıştı. Vali Nurettin Paşa görevden alınmış ve yerine eski dahiliye nazırı Kambur İzzet getirilmişti. Hürriyet ve İtilaftan olan yeni valiye göre söz konusu dernek İttihatçı idi dahası Bolşeviklik de güdüyordu. Bu nedenle derneğin çalışmalarını zararlı buluyordu. İMHOC kentin işgal edilmesi üzerine oradaki çalışmalarına son vermek zorunda kalmıştır. 16 Ağustos’ta toplanan Alaşehir Kongresi’nde ise dernek merkezinin İstanbul’a taşınması uygun görülmüştü.

17 İMHOC’ nin Büyük Kongresine Katılan Delegeler

18 2) I.Balıkesir Kongresi (27 Haziran-12 Temmuz 1919)

19 İMHOC’ nin düzenlediği kongreye Balıkesir merkezi ile ona bağlı kazalardan çok sayıda delege katılmıştı. Olası bir işgale karşı ortaya çıkan bu duyarlılık Yunanlıların İzmir’i işgal ettiği haberi alındığında büyük bir tepkiye dönüşmüştü. İzmir’den Redd-i İlhak imzasıyla belediye başkanlığına çekilen telgrafta “işgalin mitingler düzenlenerek protesto edilmesi ve silahla savunmanın esaslarının hazırlanarak vatan ordusuna katılınması” istenmişti. Telgrafı alan Mutasarrıf Hilmi Bey Balıkesir’de bir protesto mitingi düzenleyerek bu olayın kınanması için harekete geçti. Bunun üzerine halk, Okuma Odası’nda toplandı ve yapılan konuşmalarla işgal olayı eleştirildi. İzmir’in işgali konusunda duygusal konuşmalardan sonra, kalabalığın içinden Leblebici Raşit adında bir vatansever kalabalığa dönerek:

20 “Ey ahali. Neye beyhude yere gürültü edip duruyoruz
“Ey ahali! Neye beyhude yere gürültü edip duruyoruz? Telgrafın cevabı tüfenklerimizin ucundadır” diye haykırmıştı. Mitinge katılan topluluk, İngiliz Muhipleri Cemiyeti’nin ve Fransız birliğinin şehirde bulunmasına aldırmaksızın Alaca Mescit’te okunan mevlidin ardından, 40 kişilik bir kurul oluşturularak, bunun içinden de beş kişilik bir “Heyet-i Faale” meydana getirilmiş ve adı geçen bu kurulun başkanlığına Vehbi Bey, üyeliklerine de; Darbalızade Hulusi, Gönenli Osman, Abdülgafur ve Müftü Alim Efendiler seçilmişlerdir. Böylelikle Balıkesir’de de ilk olarak örgütlü bir hareketin temeli atılmıştı.

21 Mutasarrıf Hilmi Ergeneli
Müftü Alim Efendi Mutasarrıf Hilmi Ergeneli

22

23 Ayvalık’ın 29 Mayıs 1919’da Yunan birlikleri komutanı Dimitri Toma tarafından kenti işgal edilmesi karşısında Ayvalık Bölge Komutanı Yarbay Ali (Çetinkaya) Bey, silahlı savunmaya geçmiş, fakat silah ve sayıca çok üstün olan Yunan güçleri karşısında geri çekilerek, durumunu güçlendirmeyi uygun bulmuştu. Bu çatışma Milli Mücadele’nin ilk önemli silahlı direnişi olarak kabul edilmiştir. Ayvalık’ın işgal haberini alan Balıkesir Mutasarrıfı Hilmi(Ergeneli) Bey, bu durumu İçişleri Bakanı Ali Kemal Bey’e iletmiş, ancak Ali Kemal Bey Hilmi Bey’e ; “ Bakanlar kurulu gereğince askerin geri çekilmesi” emrini vermişti.Bakan işgal olayının yalnızca protesto edilmesini yeterli görmüştür.Hükümetin işgallere karşı takındığı bu teslimiyetçi tutum, bölgede daha önce de var olan örgütlenme girişimlerinin gerekliliğini kanıtlamıştı.

24 Ali Çetinkaya

25 Balıkesir’de mutasarrıflık yapmış olan Hacim Muhittin Çarıklı’ nın o günlerde kente gelmesi bu çalışmaları hızlandırmış ve bu amaçla bir kongre toplanmasına karar verilmişti. İzmir’in Yunanlılarca işgal edildiğini öğrenen İstanbul’daki İzmirliler kenti kurtarmak için izlenecek yolu saptamak amacıyla 20 Mayıs 1919’da Sirkeci’deki Ali Efendi Tiyatrosu’nda bir araya gelmiş ve bir dernek kurulmasını kararlaştırmışlardı. Aynı zamanda 6 kişiden oluşan bir yönetim kurulu seçmişlerdi. Ertesi gün toplanan yönetim kurulu, derneğin adını Aydın Vilayeti Muavenet-i Hayriye Cemiyeti olarak saptamıştı.Ancak onu izleyen günlerde uygulamaya yönelik herhangi bir karar alınamamış, üstelik üyeler arasında görüş ayrılıkları belirmişti.

26 Bunun üzerine Hacim Muhittin ve Ramiz Beyler 31 Mayıs’ta dernekten istifa etmişlerdi. Dernek de bundan sonra bir etkinlik göstermeden dağılmıştı. Kara Vasıf, Keçecizade Hafız Talat ve Sındırgılı Mustafa gibi tanınmış bazı kişilerle görüşen Hacim Muhittin Çarıklı 11 Haziran’da İstanbul’dan Bandırma’ya hareket etmişti. Balıkesir’deki Tümen Komutanı Kazım Özalp ve Mutasarrıf Hilmi Ergeneli ile ilişki kurduktan sonra oraya geçmişti.

27 H.M. Çarıklı Balıkesir’e gelince tanınmış kişilerden Nasuh, Maliye Müfettişleri Nedim ve Muvaffak, Beypazarlı Mehmet, Hacı Kamil ve XIV. Kolordu Komutanı Yusuf İzzettin Paşa ile görüşerek durumu değerlendirmeye çalışmıştı. Hacim Muhittin Bey’in Balıkesir’e gelişinden sonra, Balıkesir Dar’ül Nafia Medresesi’nde 28 Haziran 1919’da ilk toplantı yapılmış ve bu toplantılar 12 Temmuz’a kadar devam etmiştir. Bir çok kaynakta I. Balıkesir Kongresi olarak kabul edilen bu toplantılar için her ne kadar Hacim Muhittin Bey kongre terimini kullanmasa da bu toplantılara kongre demenin uygun olduğunu söylemek yanlış olmaz.Çünkü yaklaşık 15 gün süren bu toplantılarda önemli kararlar alınmıştı.

28 Hacim Muhittin Bey de anılarında bunu doğrulayacak bilgiler verirken kendisinin 9 Temmuz 1919’da “Reis-i Umumi” seçildiğini işaretle; “Şimdi vatanın bütün mesuliyeti benim üzerime yükleniyor…” diyerek seçildiği görevin ne denli önemli olduğunu belirtmeye çalışmaktadır. Aynı toplantılar için başka bir görgü tanığı Albay Kazım Özalp ise kongre deyimini kullanmaktadır. Albay Kazım Bey’e göre bu kongreye Balıkesir yöresinin yanı sıra, Ayvalık, Soma ve Akhisar’dan da temsilciler gelmiştir.

29 Kazım Özalp Hacim Muhittin Çarıklı

30 I. Balıkesir Kongresi Başkanlığına Hacim Muhittin Bey seçilmiştir
I. Balıkesir Kongresi Başkanlığına Hacim Muhittin Bey seçilmiştir. Bu kongrenin dağıtılması konusunda, Damat Ferit Hükümeti tarafından Hilmi Bey’e verilen emir, bizzat Hilmi Bey’in de bu işin içinde olması nedeniyle uygulanamamıştı. Bu davranışı yüzünden de İstanbul basınında “Mutasarrıf Hilmi Bey’in hükümete karşı isyan ettiği” yolunda haberler çıkmıştı. I.Balıkesir Kongresi sonucunda, Balıkesir’de bir Heyet-i Merkeziye kurulmasına karara verilmiş, bu kurulda cephelerin ve kazaların ayrı ayrı temsil edilmeleri kararlaştırılmıştı.Ayrıca cephede yer alan kuvvetlerin hangi kazalar tarafından beslenecekleri, Redd-i İlhak Heyetleri’nin yetki ve görevleri, cephelerin insan gücü ve mali yönden desteklenmeleri gibi konular üzerinde görüşmeler yapılmıştı.

31 3) I. Nazilli Kongresi (6-8 Ağustos 1919)

32 Yunanlılar önce 27 Mayıs 1919’da Aydın’ı arkasından da 4 Haziran 1919’da Nazilli’yi işgal etmişlerdi. Bu işgallerin başladığı günlerde henüz kuruluş aşamasında olan Kuvayı Milliye, bu işgallere tepki olarak zaman zaman Yunan güçlerine karşı saldırılarda bulunmakta idi. Bu saldırılar bile işgalcileri rahatsız etmeye yetiyor, onlar işgal hattı komutanı General Milne’ ye sık sık şikayetlerde bulunuyorlardı.Bölgedeki İngiliz Generali Milne de Kuvayı Milliye’ nin saldırılarının durdurulması için İstanbul Hükümetini uyarıyordu. General Milne uyarı yazılarının birinde; “Eğer Kuvayı Milliye saldırılarına devam edecek olursa, Yunanlıların daha iç kısımlara girmelerine izin verileceği…” tehdidinde bulunmuştu

33 General Milne

34 Kuvayı Milliyeciler’in General Milne Hattı’nın 3 km gerisine çekilmeleri öngörülmüştü. General Milne’nin yaptığı tehditler karşısında Heyet-i Milliyeler korkuya kapılmamışlardı.Hatta bu kurullar istanbul hükümetinin baskılarına karşı da sert bir tepki göstermişlerdir. Örneğin Aydın Heyet-i Milliyesi’nin bu baskılara karşı verdiği cevapta General Milne’in tutumunu eleştirdikten sonra şöyle bir tepki göstermiştir. “ Bizler Hükümet-i Osmaniye’nin emir ve müsaadesiyle Harekat-ı Milliye’ye başlamadığımız gibi, bittabi onun emir ve nehyile de bundan feragat edemeyiz… Yunanlılar’ı buradan tamamen çıkarmağa ahd ve misak ettik. Biz Düvel-i İtilafiye’ye karşı hiçbir fikr-i husumet beslemiyoruz.”

35 “Bu hat Ayvalık’ın kuzeyindeki Aymazdağı’ndan güneye doğru Tatarköy, Keşelli, Sart, Bademlik, Umurlu ve Selçuk’tan geçiyordu. Bu sınır büyük tepki gördü ve çeşitli yerlerde gösteri ve mitinglerle protesto edildi. Öte yandan Yunanlılar da Milne hattını aşmak için saldırıya geçmiştiler.”

36 Kuvayı Milliye’nin saldırılarını arttırması üzerine Yunanlılar Haziran gecesi Nazilli’yi boşaltmak zorunda kaldılar. Kenti terk ederken de buradan 20, Atça’dan 15, Sultanhisar’dan da 5 Türk’ü rehin alarak yanlarında götürdüler. Bu olayın ardından da Nazilli Yörük Ali Efe ve Komiser Hamdi Bey’in adamları tarafından ele geçirildi. Fakat bu durum uzun sürmedi.Saldırıya geçen Yunan birlikleri 24 Haziran 1919’da Nazilli’yi yeniden işgal ettiler.Bu durum ise, bölgedeki Heyet-i Milliyeler’in daha etkili bir biçimde çalışmalarının zorunluluğunu ortaya çıkardı. Bu amacı gerçekleştirebilmek için de, yeni bir kongre düzenlenmesine karar verildi.

37 Yörük Ali Efe

38

39 I. Nazilli Kongresi ötekilerden farklı olarak İstanbul Hükümeti’ne yardım edilmesi konusunu gündeme getirmiştir. Bu kongrenin ateş hattında toplanmış olmasının da ayrı bir önemi vardır. Karacasu’dan Mustafa Talat Efendi Kongre Başkanlığına seçilmiştir. Denizli, Tavas, Acıbadem, Buldan, Çal, Nazilli, Karacasu, Kadıköy(Babadağ), Gülbeyli, Yenipazar ve Bozdoğan’dan da delegeler katılmıştır.

40 Bu kongre bölgesindeki ayrı ayrı güçleri bir çatı altında toplamayı ve böylelikle daha etkili bir direniş gösterilmesini amaçlamıştı. I. Nazilli Kongresi adı verilen bu kongre Nazilli Heyet-i Milliyesi tarafından, cemiyetler kanununa uygun olarak toplanmıştır. Bu kongrenin amacı, kongre kararlarının 2. maddesinde şöyle açıklanmıştı: “Heyet-i Milliye adına kurulmuş olan bu cemiyetin amacı ve gayesi; Vilayet dahilinde halihazırda işgal altında bulunan Osmanlı memleketlerinin Yunan saldırılarından korunması için; siyasi,idari,fiili savunma ve hükümetin yapacağı girişimlere yardımcı olmaktan ibarettir ”

41 Heyet-i Milliye’nin Genel Merkezi’nin Nazilli’de olması ve bu kurula 45 üye seçilmesi kararı alınmıştır. Ayrıca Aydın, Antalya, Burdur, Denizli, Isparta ve Muğla gibi illerde Heyet-i Milliye’nin birer şubesinin açılmasına karar verilmiştir.Buna ek olarak bu illere bağlı bucaklarda da birer şubenin açılması uygun görülmüştü.

42 1-) İdarî Kararlar Heyet-i Milliyeler’in il, kaza ve bucaklarda bulunan şubeleri genel merkeze bağlanmıştır. Bununla birlikte şubelerin gerektiğinde memur atayabilmeleri, savaşanların ve şehit olanların ailelerine yardım etmeleri konusunda yetkili oldukları kabul edilmiştir. Nazilli Merkezi ile Denizli ve Muğla Merkez Şubeleri’nde yönetim işlerini düzenlemek ve iş bölümünü sağlamak için, aşağıdaki şubelerin kurulması öngörülmüştü:

43 1- Gönüllü ve Silah Toplama Şubesi
2- İrşadiye (propaganda) Şubesi 3- İstihbarat Şubesi 4- Fedakarlara ve Göçmenlere Yardım Şubesi 5- Ulaştırma Şubesi 6- Mübayaa (alım) Şubesi 7- Sağlık Şubesi.

44 2-) Malî Kararlar Kongre kararları ile Kuvayı Milliye Komutanları her türlü bağış ve ödemelerden muaf tutulmuşlardı. Mali konulardaki işlerin denetimini sağlamak üzere genel merkeze bağlı olarak görev yapacak müfettişlikler kurulmuştu. Müfettişlerin şubeleri denetledikten sonra her şube için ayrı ayrı rapor yazmaları öngörülmüştü. Mali konularda genel merkezin isteği üzerine ve onun belirleyeceği bir yerde, her yılın mali ayları içinde ve her ayın ilk üç günü olmak üzere toplantılar yapılması ve kararlar alınması öngörülmüştür.

45 3-Askerî Kararlar Kuvayı Milliye’nin kurulması, yönetilmesi ve denetlenmesi, cephelere gerektiği kadar asker ve gönüllü gönderilmesi, bunların silahlandırılmaları, giydirilmeleri, yedirilmeleri gibi konularda Heyet-i Milliyeler’in karar alabilecekleri kabul edilmekle beraber, cephelerde ne kadar savaşçı bulunacağı, buralardaki asker ve gönüllülerin askeri yükümlülükleri, terhis ve izin işlemlerinin, Kuvayı Milliye komutanları tarafından düzenlenmesi ilkesi benimsenmiştir. Kongre son toplantısını 9 Ağustos’ta gerçekleştirdikten sonra, yeniden toplanılması konusunda bir karar almıştır

46

47

48 4)Alaşehir Kongresi (16-25 Ağustos 1919)

49 Alaşehir Kongresi, Batı Anadolu’da yapılan en önemli kongre olarak kabul edilebilir. Çünkü bu kongre öncesinde Batı Anadolu’da Yapılan öteki kongreler, bu kongrede olduğu kadar çok sayıda Kuvayı Milliye Merkezi’ni bir araya getirebilmiş değildi. Bu kongre ile Kuvayı Milliye’nin daha iyi örgütlenmesi yolunda yeni kurumlar oluşturarak gerekli eksiklikler giderilmeye çalışılmıştır. Alaşehir Kongresi, özellikle Yunan saldırılarına ve işgallerine karşı, Batı Anadolu’da güçbirliğine gidilmesi konusunu ele almıştır.Bunun için de Paris Barış Konferansı’na etki ederek Yunan işgalinin sınırlandırılmasını, aynı devletin işgal alanlarında yaptığı kötülüklerin belirlenmesi için, İtilaf Devletleri tarafından kurulan Tahkikat Komisyonu’na bu konudaki gerçekleri anlatmak amacıyla raporlar sunmayı; Kuvayı Milliye’nin başarılarını sürdürebilmek için gerekli önlemler almayı amaçlamıştı.

50 Alaşehir Kongresi 16 Ağustos 1919 tarihinde Alaşehir eşrafından Mustafa Bey’in evinde toplanmıştır. Ancak toplantının burada yapılmasına gösterilen tepkiler yüzünden, Kongre görüşmelerinin 18 Ağustos’tan itibaren Fevziye İlkokulu’nda devam edilmesine kadar alınmıştır. Bu kongreye 20 kaza ve 3 bucaktan Milli Heyetlerce seçilen delegeler ile cephe komutanları katılmışlardır. Afyon,Aydın, Denizli,Uşak ve İnegöl gibi yerlerin de katılması bu kongreye Batı Anadolu’yu kapsayan genel bir hava vermiştir.Kongreye katılan delege sayısı 44 olup bu delegelerden 34’ü ilk toplantıda hazır bulunmuşlardı.

51 Ödemiş Bozdağ Cephesinden kongreye katılan Postlu Mestan Efe

52 Alaşehir Kongresinde Erzurum ve Sivas kongrelerinden farklı olarak, padişah ve halifelik makamlarına bağlılık gösterildiği açıklanmış, ve bu makama bir de mektup gönderilmesine karar verilmiştir. Aslında bu duruma tüm Batı Anadolu Kongrelerinde rastlanmaktadır. Başka ortak bir nitelik de Yunan güçlerinin bölgeden atılması konusudur.

53 Alaşehir Kongresi Başkanlığı’na Hacim Muhittin Bey, Başkan vekilliklerine de; Alaşehir Kuvayı Milliye Komutanı Hüseyin Paşazade Mustafa ve Uşak delegesi İbrahim Bey; Katipliklere ise Alaşehir delegesi Ethem Beyzade Ömer Bey, Balıkesir delegesi Müftüzade Abdülgafur Efendi seçildiler. Alaşehir, Balıkesir, Buldan, Demirci, Eşme, İnegöl, Birgi, Ödemiş, Akhisar,Aydın, Denizli,Sarayköy, Soma, Sındırgı, Salihli, Uşak, Kasaba, Kula, Karahisar-ı Sahip, Manisa ve Nazilli’den de delegeler katılmıştır.

54 Balıkesir Delegesi Müftüzade Abdülgafur

55 İstanbul Hükümeti Alaşehir Kongresi’nin toplanmasını engellemeye çalışmıştır. Kongre Başkanı Hacim Muhittin imzasıyla 18 Ağustosta sadrazamlık makamına da bir mektup gönderilmişti. Bu mektupta; Yunanistan’ın her türlü hukuka aykırı olarak yaptığı işgal ve işkencelere karşı meydana gelen “galeyan-ı milli” sonucunda toplanan kongrenin amacının yapılan haksızlıklara son vermek olduğuna dikkat çekilmiştir.

56 Kongrenin toplanmasını engellemeye çalışanlardan Harbiye Nazırı Süleyman Şefik

57 Kongrede; yiyecek maddelerinin İzmir’e gönderilmesi konusunda yerel yönetimlerin karar almalarını, savaş sırasında şehit düşen ya da yaralananların ailelerine ne kadar yardımda bulunulacağı, Milli Savaş devam ettikçe, Yunanlılarla hiçbir şekilde görüşülmemesine, işgalci Yunan güçleri yurttan atılıncaya kadar Yunanlılarla savaşılmasına karar alındı. Kongre, savaşçıların cephe gerisinde silahlı olarak dolaşmalarının yasaklanmasını, ulaşım hizmetlerinde Heyet-i Milliyeler’e indirimli tarifeler uygulanmasını, bu amaçla “İzmir-Kasaba ve Çevresi Osmanlı Demiryolları Genel Müdürlüğü”ne bir mektup yazılmasına da karar almıştı

58 Alaşehir Kongresi, Batı Anadolu’daki cephelerin bir Başkomutanlık altında birleştirilmesi konusunu da ele almıştır. Bu konuda kongreye, Akhisar Cephesi Kuvayı Milliye Komutanı Çerkez Ethem Bey ve Birgi delegesi M. Salih Vecdi Beyler tarafından bir önerge verilmiştir.Başkomutan adayları arasında 23. Fırka Komutanı Ömer Lütfi Bey, İsmet(İnönü) Bey, Cevat (Çobanlı) Paşa, ve Emekli Albay Kara Vasıf Bey gibi isimler üzerinde durulmuştu. Kongre emekli albay Kara Vasıf Bey’in Batı Anadolu Kuvayı Milliye Başkomutanlığına atanması yolunda bir karar almıştır.

59 Akhisar Cephesi Kuvayı Milliye Komutanı Çerkez Ethem Bey

60 Cevat (Çobanlı) Paşa

61 Şerafettin Turan Alaşehir Kongresi ile ilgili olarak şunları yazmaktadır:
“ Alaşehir Kongresini diğer kongrelerden ayıran özelliklerin başında onun Batı Anadolu’daki örgütleri ve güçleri birleştirip, gerçekten de bir Kuvayı Milliye oluşturmaya çalışmasıdır. Bu yönüyle Sivas Kongresini andırır”

62 5) II. Balıkesir Kongresi (26-30 Ağustos 1919)

63 II. Balıkesir Kongresi 26 Ağustos 1919 tarihinde Hacim Muhittin, 61
II. Balıkesir Kongresi 26 Ağustos 1919 tarihinde Hacim Muhittin, 61. Alay Komutanı Albay Kazım(Özalp), Vasıf(Çınar), Mustafa Necati ,Hüsnü ve Kuvayı Milliye Komutanlarından Hamdi Beyler’ in öncülüğünde toplanmıştır. Kongreye 48 delege katılmış ve kongrenin toplanma amacı şöyle belirtilmişti; “Kongrenin maksat ve gayesi istihlas-ı vatandır. Her ne suretle olursa olsun, siyasetle iştigali nefretle reddeder.” Batı Anadolu Kongreleri’nin zaman zaman, siyasetle uğraşılmayacağı konusunda açıklamalarda bulunmasının en önemli nedeni; bu kongreleri toplayanların “İttihatçılıkla ve Bolşevizm ” ile suçlanmış olmalarından ileri geliyordu.

64 Mustafa Necati Bey

65 Bu kongreye Balıkesir, Bandırma, Burhaniye, Balya, Soma, Erdek, Akhisar, Kırkağaç,Sındırgı, Giresun(bucak),Fart, Kebsud, Şamlı, İvrindi, Bigadiç ve Konakpınarı’ ndan delegeler katılmıştır. II. Balıkesir Kongresi Başkanlığı’na Hacim Muhittin Bey, başkan vekilliklerine de Mehmet Vehbi ve Sabri Beyler, Katipliklere ise Abdülgafur ve Hasan Efendiler seçilmiştir. II.Balıkesir Kongresi o zamana kadar kullanılmakta olan “Balıkesir Redd-i İlhak Heyet-i Milliyesi” adını, bu adın yalnızca Balıkesir’i anlattığı gerekçesiyle yeterli görmemiştir.Bu örgütün içinde başka yerlerin de temsil edildiği savunularak adlarının “Harekat-ı Milliye Redd-i İlhak Heyet-i Merkeziyesi” şeklinde değiştirilmesine karar almıştır.

66 Kongreye katılan delegelerden Balıkesir delegesi Yırcalızade Şükrü Bey

67 Bu kongre, kongre adına söz söyleyebilecek yetkilere sahip bir “Heyet-i Merkeziye” seçmesi açısından da Erzurum Kongresi’ne benzetilebilir. 26 – 30 Ağustos tarihleri arasında devam eden bu kongrede alınan kararlar şu şekilde özetlenebilir:

68 1)İdarî Kararlar Kongre, livalarda olduğu gibi kazalarda da teşkilat,maliye ve levazım gibi şubelerin kurulmasına karar vermiştir. Bunların giderleri genel giderlerden karşılanacak ve yeni kurulan şubeler de Heyet-i Merkeziye tarafından denetlenecekti. Heyet-i Merkeziyelerin başlıca görevleri: bölge ve yerel kurulları denetlemek üzere ve bu kurulların çözümleyemediği sorunları karara bağlamak, bölgenin dışındaki milli heyetler ile ilişkiler kurmak ve bunların Heyet-i Merkeziye’ye katılımlarını sağlamak , Yunan işgalcilerinin neden olduğu Felaketlerin Türk ve Dünya Kamuoyuna duyurulmasına çalışmaktı.

69 II.Balıkesir Kongresi’nde alınan en önemli kararlardan biri de, “yunanlılarla hiçbir şekilde müzakere edilmemesi” yolundaki karardır

70 2)Askerî Kararlar Cephelerdeki savaşçıların giydirilmesi, iaşeleri, hastaların tedavisi, araç-gereçlerinin tamamlanması, ihtiyat bölüklerinin düzenlenmesi ve bunların tam zamanında cepheye hazır edilmesini sağlamak amacıyla Menzil Müfettişlikleri’nin kurulmasına karar verilmişti. Yunanlılara karşı savaş devam ettiği müddetçe, “Milli Seferberlik” ilan edildiği belirtilerek, herkes vatan hizmeti ile yükümlü tutulmuş ve bu bağlamda ( ) arasında doğanların askere alınması kararlaştırılmıştır.

71 İlan edilmiş bulunan seferberlik çağrısına uymayanların, yada kaçan bu gibi kişilerin memleket dışına, mümkünse Yunan tarafına gönderileceği yolunda karar alınmıştı. Her kaza kurulunun, subay ve erlerine birer kimlik belgesi vermesi, kimlik belgesi olmayanların Milli Ordu’ya kabul edilmemesi, Milli Ordu’da görev alacak olan subay ve erlerin aldıkları eşya ve paraların da bu belgelerde yazılı olarak belirtilmesi zorunluluğunu getirmişti.

72 3)Malî Kararlar Kongrede öncelikle yapılacak olan harcamaların ve gelirlerin düzene sokulması için bir bütçe yapılması ön görülmüş, bu bütçenin yönetimi Heyet-i Milliye’ye verilmiştir. Genel giderler için, her yerin büyüklüğü ve zenginliği ölçüsünde ekonomik katkıda bulunması kabul edilmiştir.

73 6) III.Balıkesir Kongresi (16-27 Eylül 1919)

74 III. Balıkesir Kongresi 16 Eylül 1919 tarihinde öğleden sonra çalışmalara başladı. Kongreye Bandırma, Erdek, Edremit, ve Gönen’den temsilciler geldiler. Bu Kongre Başkanlığına yine Hacim Muhittin Bey; başkan vekilliklerine, Vehbi ve Hoca Mehmet Beyler, Katipliklere de; Hilmi ve Vasıf Beyler seçildiler. Kongrenin 2.günü, Fransız Yüzbaşı Leksa, çevirmeni Mösyö Maurice, Bandırma’da bulunan Richard ve İstanbul’dan gelen Cami(Baykut) ve İsmail Suphi Beyler de bu kongreye katılmışlardır. Kongre Başkanı Hacim Muhittin Bey, Alaşehir Kongresi kararları hakkında kısaca bilgi vermiştir. III.Balıkesir Kongresi Alaşehir Kongresi’nde hazırlanan Menzil Teşkilatı ve Talimatnamesi’ni ve Harekat-ı Milliye Redd-i İlhak Teşkilatı Talimatnamesi’ni kabul etmiştir.

75 Cephe Alay Komutanlıkları ile Menzil Müfettişlikleri’ ne seçimler yapılmıştır. Batı Anadolu Kuvayı Milliyeleri’ nde cephe ve cephe gerisi yapılanmada, daha demokratik yöntemlerle çalışılmaktadır. Bu örgütlerin yönetimine seçimle gelinmekte ve yöneticilerin özellikle sivil kökenli olmasına büyük bir özen gösterilmekteydi. Kongreye, Heyet-i Temsiliye Başkanı Mustafa Kemal Paşa tarafından gönderilen ve “Damat Ferit Hükümeti’nin çekilmemesi durumunda, toplanması planlanan Büyük Anadolu Kongresi için delege gönderilmesi isteğini belirten telgraf ”, büyük tartışmalara neden olmuştur. Böyle bir kongrenin toplanmasına ihtiyaç duyulmasını, Sivas Kongresinin başarısız olduğu şeklinde değerlendirilmişti. Kamuoyunu Kuvayı Milliye konusunda aydınlatmak amacıyla “İzmir’e Doğru Gazetesi” çıkarılmaya başlandı.

76 Akhisar Cephesi Milli Alay Komutanı Mahmut Celal

77 7) II.Nazilli Kongresi (19-23 Eylül 1919)

78 II. Nazilli Kongresi, 19 Eylül 1919 tarihinde sabah saat 9’da Ali Beyzade Ali Bey’in evinde toplanmıştır. Kongre Başkanlığına Antalya Delegesi Nuri Bey seçilmiştir. Başkan vekilliklerine Denizli’den Helvacızade Mehmet Emin ile Karacasu’dan Müftü Hulusi, Katipliklere ise Çal’dan Müftüzade Emin ile Nazilli’den Ömer Lütfü seçilmişlerdi. Bu kongreye 30 ayrı kent ve kasabadan 52 delege katılmıştır. Toplantılarda genellikle Alaşehir Kongresi’nde alınan kararlar benimsenmişti.Ancak bölgenin özelliği ve gereksinimlere göre, asker alma, bağış vb konularda merkez heyetine yetki tanınması da uygun bulunmuştu.

79 Müftüzade Emin Bey

80 II. Nazilli Kongresinin toplanma amacı; Harekat-ı Milliye’nin iyi bir şekilde düzenlenmesi ve bölgedeki Heyet-i Milliyelerin yönetiminin iyileştirilmesi olarak belirtilmiştir.Bu kongrede , Heyet-i Merkeziye’nin görev ve yetkilerini belirleyen 7 maddelik bir kanun kabul edilmiştir. Nazilli Kongresine katılanların Sivas kongresi’nin amaçlarını pek iyi anlayamadıkları ya da görmezden gelmeye çalıştıkları söylenebilir.

81 Sivas Kongresi “Anadolu ve Rumeli’deki bütün Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerini birleştirdiğini” ilan etmiş ve artık her türlü yetki ve söz söyleme hakkının Heyet-i Temsiliye’de bulunduğunu göstermek istemişti. II.Nazilli Kongresi’nin Heyet-i Temsiliye’den izin almadan, adeta onu yok sayarak toplanması, bununla da kalmayıp, Sivas Kongresi’nin “İstanbul ile ilişkilerin kesilmesi yolunda aldığı karara uymayacağını” açıklaması Heyet-i Temsiliye Başkanı Mustafa Kemal Paşa’nın tepkilerine yol açmıştı. Kongre bedelli askerlik kararını da uygulamaya koydu ve 50 Lira para ödeyenlerin, 3 aylık süre için, cephe görevinden muaf tutulmalarını kabul etmiş, ancak kısa bir süre sonra bu bedel 200 Lira’ya çıkarılmıştı.

82 8) III.Nazilli Kongresi (6 Ekim 1919)

83 6 Ekim 1919’da şubelerden gelen delegelerin katılımıyla yeni bir kongre düzenlenmişti. III. Nazilli Kongresi diye de anılan bu toplantı aslında genişletilmiş bir merkez kurulu, yani yönetim kurulu toplantısı demekti. Orada alınan kararların Heyet-i Merkeziye’nin ilk içtimaında ittihaz ettiği mukarreratı başlığını taşıması da bunun kongre değil yönetim kurulu toplantısı olduğunu kanıtlamaktadır. Söz konusu toplantı da özellikle örgütün işleyişini saptayan yönetmeliklerde değişiklikler yapılmıştı. Nazilli örgütü İstanbul’da işbaşına gelen Ali Rıza Paşa kabinesinin Mustafa Kemal ile doğrudan ilişkiye geçmesinden sonra Heyet-i Temsiliye’ye bir heyet gönderilmesini gerekli görmüştü. 27 Ekim 1919’da merkez kurulundan Hacı Süleyman’ın başkanlığında Muğla Mutasarrıfı Hilmi ile Denizlili Yusuf Beylerden oluşan bir heyetin Sivas’a gönderilmesine karar verilmişti

84 Ali Rıza Paşa Hacı Süleyman Efendi

85 9) IV.Balıkesir Kongresi (19-29 Kasım 1919)

86 Bu dönemde bölgede etkili bir Kuvayı Milliyeci olan Albay Kazım Bey’in anılarında aktardığına göre; İzmir’in kuzey bölgesindeki cepheye yakın kazalardan gelen temsilcilerin katılımı ile, ayda bir defa olmak üzere, Balıkesir’de toplantılar yapılmaktaydı. Önemli gelişmelerin olduğu dönemlerde ise daha geniş bir katılım ile, bir kongre şekline dönüştürülmekte idi. IV.Balıkesir Kongresi de işte bu kongrelerden birisidir. III.Balıkesir Kongresinden sonra bölgede yaşanan önemli olaylar böyle bir kongrenin yapılmasını zorunlu hale getirmişti. (I. Anzavur İsyanı(27 ekim-30 Kasım 1919) ve General Milne Hattı’nın yarattığı tepkiler bölgede yaşanan önemli gelişmlerdi.)

87 Ahmet Anzavur

88 Kongre 19 Kasım günlü oturumunda, Anzavur’a karşı yapılacak olan hareketi onaylamış ve bu isyanı bastırmak konusundaki çabaları büyük bir övgü ile karşılanmıştı. Kongrede açıklanan General Milne Hattı ise delegelerin sert tepkilerine yol açmış ve böyle bir hattın kabul edilemeyeceği belirtilmiştir. Balıkesir’de büyük bir miting yapılması konusunda da karar alınmıştı. IV. Balıkesir Kongresinde Doğu ile Batı Anadoludaki milli hareket arasında amaç bakımından bir fark olmadığı savunulmuştu. Bu durum nedeniyle de Kuvayı Milliyeciler arasında bir ayrılık olmadığını kanıtlarcasına Redd-i İlhak Cemiyeti adını Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti şekline dönüştürülmesi için karar alınmıştı.

89

90 10) V.Balıkesir Kongresi (10-23 Mart 1920)

91 Hükümet bunalımının yarattığı umutsuzluk, II
Hükümet bunalımının yarattığı umutsuzluk, II. Anzavur İsyanı’nın yarattığı tepkiler, İstanbul’un resmen işgal edilmesi gibi nedenlerde V.Balıkesir Kongresi hem cephelerde hem de cephe gerilerinde yaşanmakta olan olumsuzlukları görüşmek amacıyla 10 Mart 1920’de Balıkesir’de toplanmıştır. Bu kongreye Balıkesir, Saruhan Livaları ile Bursa, Bilecik Sancakları ve buralara bağlı merkez liva, kaza ve bucakların temsilcileri katılmışlardır. V.Balıkesir Kongresi Başkanlığına Uşaklı İbrahim Bey, Heyet-i Merkeziye üyeliklerine ise; Mehmet Vehbi Bey, Osman Bey, Vasıf Bey, Havranlı Hakkı bey seçilmişlerdir.

92 Bu kongrede Yunanlılar’ ın haksız işgallerine Kuvayı Milliye’nin son vereceği, bütün müslümanların öteki milliyetlerin haklarına saygı göstereceklerine, Ermeni veRumların her türlü iddialarının reddedileceği açıklanmış, Sivas Kongresi’nin milli birlik ve bağımsızlık konusunda almış olduğu kararlara ve belirlenen siyasi amaçlara tamamiyle uyulacağı kararları alınmıştı. Kongre cephaneyi boşa harcayanlar için, her fişek başına 25 kuruş ceza alınması, alkollü içki içilmesinin yasaklanması, askerlik çağrısına uymayanlara iki kat süre ile görev yaptırılması, haberleşme ve propaganda hizmetlerinin yeniden düzenlenmesi konularında da kararlar almıştır.

93 V.Balıkesir Kongresi de daha önceki örneklerinde olduğu gibi Kuzeybatı Anadolu’da düzenli bir yerel yönetimin kurulmasını sağlamış ve Kuvayı Milliye’nin başarılı olması için bütün varlığını kullanmıştır

94 11)Afyon Kongresi ve Batı Anadolu’nun TBMM Yönetimine Bağlanması (2 Ağustos 1920)

95 17 Mart 1919’da İzmir’de başlayan Batı Anadolu Kongreleri dizisi, Yunan işgaline karşı direnen Kuvayı Milliye gücünü örgütlemede çok büyük bir rol oynamıştı. Bunun yanı başında TBMM’nin açılışına kadar geçen sürede bölgede gittikçe kök salan bir yönetimi de gerçekleştirmişti. Ordunun desteğini sağlamakla birlikte resmi görevi bulunan asker kişilere örgütte etkin görevler vermekten ısrarla kaçınan sivillerin öncülüğündeki Hareket-i Milliye’nin Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk örgütü ile birleşip bütünleşmesi TBMM’nin açılışından 3 ay sonra gerçekleşmişti.

96 Bu arada Mustafa Kemal de Milli Savunma Bakanı Fevzi Çakmak, Genelkurmay Başkanı ve Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü ve bir grup milletvekili ile Batı Anadolu’da bir inceleme gezisine çıkmıştı. Heyet Konya ve Uşak’ta incelemelerde bulunduktan sonra Afyon’a gelmişti. İşte o sırada bir kongre düzenleşmişti. 2 Ağustos 1920 günü eski hükümet binasında toplanan kongreye Afyon delegeleri dışında Uşak, Nazilli ve Konya Müdafaa-i Hukuk temsilcileri de katılmıştı. Kongre Mustafa Kemal’in bir açılış konuşması ile çalışmalarına başlamıştı. Kongrede alınan kararları içeren bir tutanak mevcut değilse de ona ait bilgileri Mustafa Kemal’in TBMM’nin 9 Ağustos’taki gizli toplantısında yaptığı konuşmadan öğrenmekteyiz.

97 Afyon eski hükümet konağı

98 Genelkurmay Başkanı ve Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü
Milli Savunma Bakanı Fevzi Çakmak

99 Kongrede Bakanlar Kurulunca saptanan ve Mustafa Kemal’in önerdiği doğrultuda karar verilmiş ve böylece bölgedeki örgütler Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Derneği’ne katılarak bütünleşmeyi sağlamıştı. Böylece batıdaki tüm örgütler yerel yönetimle ilgilenmekten vazgeçerek TBMM Hükümetinin emrine girmiştir.

100 Kaynakça: Albayrak, Mustafa: Milli Mücadele Döneminde Batı Anadolu Kongreleri, ATAM yay., Ankara, 1998 Tanör, Bülent: Kurtuluş Kuruluş, Cumhuriyet Kitapları, İstanbul, 2009 Turan, Şerafettin: Türk Devrim Tarihi, 1.Kitap, Bilgi yayınevi, Ankara, 2004


"Milli Mücadele Döneminde Batı Anadolu Kongreleri" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları