Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

İsnadla İlgili Oryantalist Kavramlar ve Eleştirisi II

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "İsnadla İlgili Oryantalist Kavramlar ve Eleştirisi II"— Sunum transkripti:

1 İsnadla İlgili Oryantalist Kavramlar ve Eleştirisi II

2 Aile İsnadlarının Uydurma Olduğu İddiası
Aile isnadı (The family isnads) ile kast edilen; Babadan oğula, amcadan yeğene, efendiden kölesine bir ailenin üyeleri arasında kuşaktan kuşağa nakledilen rivayetlerdir. Müslüman alimler, isnadlarda ailenin küçük üyesinin büyüğünden hadis nakletmesini, güvenilir olmaları koşuluyla, daha sahih saymışlardır. Bu konuyu «Hişam > Urve» ile «Salim > İbn Ömer» veya Nafi > İbn Ömer» özelinde inceleyen Schacht’a göre, bu isnadların tamamı uydurmadır. Aynı konuyu inceleyen Juynboll’a göre, geçmiş ile kendisi arasındaki rivayet zincirini oluşturmada zorlanan kimseler aile isnadları uydurmak suretiyle bu zorluğu aşmaya çalışmışlardır. Abbott ise, bu konuda Schacht ve Juynboll’e muhalif bir görüşe sahiptir.

3 Eleştirisi Hadis edebiyatında bu konu «Rivayetü’l-ebnâ ani’l-âbâ» başlığı altında incelenmektedir. Bu tür isnadlar içinde «Amr b. Şuayb an ebîhi an ceddihi» ile Behz b. Hakîm > ebîhi an ceddihi» isnadları meşhur olmuştur. Amr ve Behz, ecdadından kalmış nüshaları bu isnadlarla nakletmişlerdir. Hadis alimleri oğulun babadan naklini değerlendirirken, diğer değerlendirmelerdeki kriterleri onlara da uygulamışlardır. Örneğin bazı alimler, yukarıda geçen Amr’ın rivayetlerinden bir bölümünü, sema olmadığından dolayı cerh etmişlerdir. Schact ve Juynboll’un iddia ettikleri gibi aile isnadları metinlere sened bulma kaygısıyla uydurulmuş olsaydı, bu senedlerin kopuk ve kusurlu olmaması gerekirdi. Oysa aile senedlerinin bir kısmı kusurlu görülmüş ve tenkit edilmiştir.

4 Aile isnadlarında, ravilerin güvenilir olmaları koşuluyla, semaın gerçekliş olma ihtimali daha yüksektir. Bunun yanı sıra, baba vefat ettiği zaman, onun hadislerinin asılları olan kitaplar çocuğuna kalmaktaydı. Çocuğun bu kitaplardan hadis nakli, diğerlerine göre daha sağlamdır. Buhari, «Malik > Nafi > İbn Ömer > Hz. Peygamber» isnadını en sahih isnad (Esahhu’l-esanid) görür.

5 İsnadların Gelişmesi İddiası
Schacht’ın tespitine göre isnadlar Buhari dönemi öncesinde çoğunlukla kusurluydu. Ancak hicri üçüncü asırda kütüb-i sitte ile birlikte mükemmelliğe ulaşmıştır. Bu nedenle, bir isnad ne kadar kusursuz ise, o daha geç bir dönem aittir. Juynboll de aynı iddiayı sürdürmüş ve kusurlu isnadların kusursuz olanlarla değiştirildiğini, kusurların giderilmesinde meşhur ravilerin isimlerin kullanıldığını, ravierin ölüm tarihlerinin daha geç bir tarihe çekildiğini veya uydurma raviler icad edildiğini ileri sürmüştür.

6 Eleştirisi Buhari’den önce hadis kitaplarına alınan hadislerin amel edilebilir düzeyde sahih olması yeterli görülmekteydi. İlk kez Buhari, yalnızca sahih hadislerden oluşan bir kitap telif etmeyi denemiş, ondan sonra da bu uygulama yaygınlaşmıştır. Önceki kaynaklarda yer alan, senedi kusurlu rivayetlerin, başka tarikleri de vardı. Örneğin İbn Abdilberr Muvatta’da mürselveya munkatı rivayetlerin muttasıl olan tariklerini tespit etmiştir. Tabiin ve ondan sonraki dönemde, sahabeden gelen ve çok kimse tarafından bilinen rivayetlerde, aradaki ravilerin söylenmesine bazen gerek duyulmazdı. Örneğin Nehai’nin şöyle dediği nakledilir: «Doğrudan İbn Mes’ud’dan naklettiğim zaman, o birçok tarikten nakledilmiştir. «Eğer tek tek isimleri söylemişsem onun tek tariki vardır.»

7 Hadis alimleri, mürsel veya munkatı bir senedin muttasıl hale getirilmesini cerh sebebi saymış ve bunu yapan ravileri eleştirmişlerdir. Eğer Schat ve Juynboll’un iddiaları doğru olsaydı, Buharî dönemi sonrasında telif edilen eserlerin sıhhat yönünden daha mükemmel olması gerekirdi. Fakat bu yönden hiçbir kitap Buhari ve Müslüm’in Sahihlerine yetişememiştir. Üçüncü asırda birçok muhaddis, bazı meselelerde sahih hadis bulamadığı için amel edilebilir dereceki hasen veya zayıf senedli rivayetler zikretmişlerdir. Eğer senedleri mükemmelleştirmek isteselerdi, bu rivayetleri sahih hale getirirlerdi.

8 Yaş Hilesi İddiası Juynboll’e göre isnadları kusursuz hale getirme yollarından biri «yaş hilesi (age-trick)»tir. Müşterek raviler kendilerinden Hz. Peygamber’e doğru giden tek ravili isnadı tamamlama ihtiyacı duyduklarında bunu daha az ravi ile gerçekleştirebilmek için yaş hilesine baş vurmuşlar, senede ömrü uzun kimselerin (muammerûn) adını eklemişlerdir. Bu hilenin başlıca iki amacı vardır: Birincisi, seneddeki bir kopukluğu kapatmak, ikincisi az raviden oluşan sened zincirleri (âli isnad) elde etmek. Ona göre, muammerûn olduğu söylenen kimselerin gerçek yaşları, iddia edilenden daha kısadır. Muammerûn olduğu söylenen ravilerin birçoğu sahtedir.

9 Eleştirisi Muammerûn ravilerin bazılarının vefat tarihleri ihtilaflıdır. Fakat bu ihtilaflar yalnızca uzun ömürlü ravilerde olan bir durum değildir. Ravilerden bazılarının uzun ömürlü olması normaldir. Eğer sahte olarak ravilerin ömrü uzatılmış olsaydı, hadis rivayetiyle meşhur olmuş sahabe ve tabiinden birçoğunun da muammerûn kısmına dahil edilmesi gerekirdi. Yaşı uzun ravilerin bir bölümünün hayali kimseler olduğu iddiasına Juynboll, Nafi, Şurayh gibi kimseleri de dahil etmiştir. Oysa bunlar, bilinen ve adları eski rical kitaplarına geçmiş bulunan kimselerdir.

10 Birçok sened, vefat tarihlerinin müsait olmaması nedeniyle kopuk ve illetli kabul edilmiştir. Bu senedlerin varlığı, yaş hilesinin hadis alimleri arasında yaygın bir biçimde yapılmadığının göstergesidir. Yaş hilesi konusunda da güvenilir hadis alimlerinin tutumu, tespit edilen noktalarda onları cerh etmektir.


"İsnadla İlgili Oryantalist Kavramlar ve Eleştirisi II" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları