Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Dr.Neslihan Gülçin.  3 yaşında erkek hasta  2 kez bronşiolit atağı geçirme hikayesi  Sık sık kusma şikayeti.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Dr.Neslihan Gülçin.  3 yaşında erkek hasta  2 kez bronşiolit atağı geçirme hikayesi  Sık sık kusma şikayeti."— Sunum transkripti:

1 Dr.Neslihan Gülçin

2  3 yaşında erkek hasta  2 kez bronşiolit atağı geçirme hikayesi  Sık sık kusma şikayeti

3  Anamnez  Fizik muayene  Tanı  Tedavi

4

5

6

7

8

9

10

11  24 saatlik Ph Metre  Özefageal manometre  Endoskopi ve biyopsi  İmpedans  Bronkoalveolar Lavaj  Laringotrakeobronkoskopi  Nükleer sintigrafi

12  Enfeksiyon  Obstrüksiyon  Zehirlenme  Metabolik  Kafa travması

13  H.Pylori  GÖRH  Özofajit  Gastrit  Peptikülser  Duodenit  Giardiyazis  Kronik sinüzit  SMA sendromu  Safra kesesi diskinezisi  Pyelonefrit  Üremi  Adrenal hiperplazi  Arnold Chiarimalf  Subtentoryaltm  Yeme hastalıkları  Psikojenik  Gebelik

14  Kronik sinüzit  Malrotasyon(volvulusla)  Akut hidronef(UPJ obs)  Addisonhast  MCAD eksikliği  ParsiyelOTC eksikliği  MELAS sendromu  Akut intermitanporfiri  MigrenArnold-Chiarimalf  Subtentoryaltm  Siklik kusma send  Munchausen“byproxy”

15  Çocuklarda bütün yaş gruplarında çok sık rastlanılan, mide içeriğinin özofagusa, hatta farinks ve ağıza kadar geri gelmesi halidir.  Regürjitasyon ve kusma eşlik edebilir.

16  GÖR aslında sağlıklı bebek, çocuk ve erişkinlerde olabilen fizyolojik bir durumdur.  Genellikle çok kısa epizotlarda (< 3 dakika) ve postprandial dönemde hiçbir semptoma, özofageal hasara veya komplikasyona yol açmadan ya da çok hafif bir rahatsızlık hissi ile gerçekleşir.  Eğer bu reflü süreçleri endişe verici belirti ve istenmeyen durumlara sebep oluyorsa GÖRH söz konusudur.

17  GÖR’nün özofageal belirtilerini oluşturan faktörler:  Reflü materyalinin zedeleyici (kostik) etkisi ve reflü epizodları sırasında özofagusun bu materyale maruz kalma sıklığı ve süresidir.

18  Bebeklerde regürjitasyon sıktır. Ancak bir yaş civarında tipik olarak azalır veya tamamen düzelir.  Süt çocukluğu reflüsü (infant reflüsü) hayatın 1. ayından itibaren görülmeye başlar, 4. ay civarında görülme sıklığı doruk noktaya ulaşır, bir yaşından sonra çoğu, iki yaşında hemen tamamı düzelir.  Ancak daha büyük çocuklardaki GÖR kronikleşmeye eğilimlidir ve erişkinlerdeki reflüye benzer. Çoğunda tamamen düzelme olmaz, dalgalanmalarla seyreder.

19  Prospektif bir saha çalışmasında ilk iki yaşta 90 günden fazla sık regürjitasyonu olan çocukların 9 yaş civarında erişkin tipi reflü semptomlarını daha fazla gösterdikleri saptanmıştır.

20  Ortalama 5 yaş civarında çocukluk çağında endoskopik inceleme ile GÖRH tanısı alan 207 hastanın uzun süreli takibinde (yaklaşık 15 yıl sonraki) 1/3’ünün genç erişkin dönemlerinde de belirgin GÖRH belirtilerinin devam ettiği gösterilmiştir.  En az %10’unda haftalık reflü semptomları saptanmıştır. İzlemdeki hastaların %30’u da düzenli olarak H2RA veya proton pompası inhibitörü (PPI) gibi antasid etkili ilaçlar almakta olup, %24’ü de fundoplikasyon operasyonu geçirmiş.

21 Bebekler için; Sık sık bulantı,kusmaların olması Yediklerinin ağzına geri gelmesi (öğürme) İştahsızlık – İyi beslenememe Kilo kaybetme ya da yeterli kilo alamama Huzursuzluk, sık ağlama nöbetleri Uyku bozukluğu Tekrarlayan öksürük, hırıltı atakları Ses kısıklığı Tekrarlayan orta kulak iltihaplanması Birden fazla zatürre geçirmesi Günlük yeterli kaka (gaita) yapmama Kansızlık

22 Çocuklar için; Sık sık bulantı ve kusmaların olması Yediklerinin ağza geri gelmesi (öğürme) Karın ağrısı Karın şişliği Ağız kokusu Göğüs ağrısı, göğüsde yanma Tekrarlayan öksürük, hırıltı Kilo alamama İştahsızlık Uyku bozukluğu Ses kısıklığı Tekrarlayan orta kulak iltihaplanması Kansızlık

23  Kusma  Büyüme geriliği  Özofageal semptomlar Ağrı/İrritabilite Gıda reddi? Hematemez Anemi Solunum yolu semptomları

24  GÖRH tedavisi 3 basamaktan oluşur:  1. Yaşam şeklinde değişiklikler  2. Farmakolojik tedavi  3. Cerrahi tedavi

25  Birçok çalışma göstermiştir ki bebeklerin düz “prone” (yüzükoyun) pozisyonda yatırılmaları düz “supine” (sırt üstü) pozisyona göre asit reflüyü belirgin olarak azaltmaktadır.  Yüzükoyun pozisyonda başı da daha yukarda tutmak reflüyü daha da azaltmaktadır.  Sırtüstü yatma pozisyonunda böyle bir fark saptanmamıştır.

26  Farmakolojik tedavi  1. Histamin-2 reseptör antagonistleri (H2RA)  2. Proton pompa inhibitörleri (PPI)  3. Prokinetik ajanlar  4. Diğerleri

27  Cerrahi tedavi  Başlıca “fundoplikasyon” adı verilen ve AÖS basıncını arttırmaya, TLESR’larının sayısını azaltmaya yönelik varsa hiatus hernisini giderme amacıyla yapılan bir yöntemi içerir.  Bu yöntem ayrıca yutmanın indüklediği gevşeme sırasındaki basıncı artırır, intraabdominal özofagus uzunluğunu arttırır,  His açısını düzeltir.

28 Dr.Neslihan GÜLÇİN

29  7 Yaşında erkek hasta  1 yıldır kaka kaçırma şikayeti ile geldi.

30  Öykü  Fizik muayene  Tanı  Tedavi

31  Kabızlık; dışkılama sıklığına göre tanımlandığında haftada üçten az dışkılama olarak kabul edilir.  Roma III kriterlerine gore kabızlık tanı kriterleri:  Dört yaşına kadar olan cocuklarda aşağıdaki kriterlerden en az ikisinin bir ay boyunca varlığı tanıyı koydurur:  1. Haftada 2 veya daha az dışkılama,  2. Dışkılama alışkanlığı edindikten sonraki donemde haftada en az 1 kez dışkı tutamama,  3. Aşırı dışkı tutma,  4. Ağrılı ve sert dışkılama,  5. Rektumda dışkı kitlesi saptanması,  6. Tuvaleti tıkayabilecek kadar buyuk dışkı kitlesi,  Tum vakalarda gorulebilen huzursuzluk, iştahsızlık ve cabuk doyma dışkılama sonrası yok olur.

32  Roma III kriterlerine gore kabızlık tanı kriterleri:  Dört yaş uzerinde ve irritabl bağırsak sendromu tanısı icin yeterli kanıt bulunmayan cocuklarda son 2 ayda aşağıdaki kriterlerden en az ikisinin haftada en az 1 kez varlığı tanıyı koydurur  1. Haftada 2 veya daha az dışkılama,  2. Haftada en az 1 kez dışkı tutamama,  3. İstemli olarak dışkı tutma veya bunu gosteren duruş,  4. Ağrılı ve sert dışkı,  5. Rektumda dışkı kitlesinin saptanması,  6. Tuvaleti tıkayabilecek kadar buyuk dışkı kitlesi.

33  Enkoprezis, herhangi bir organik bozukluğa bağlı olmaksızın 4 yaş ve üzeri yaşta olan bir kimsenin en az 3-4 ay süreyle ayda en az bir kez kakasını kaçırmasıdır.  İstemli veya istemsiz bir şekilde olmaktadır.

34

35  Kaka kaçıran çocuklar genellikle utanma hissederler. Sıkıntı veren yerlerden ( okul, gezi vb.) yerlerde bulunmak istemezler.  Bu nedenle özgüvenleri azalır, arkadaşları tarafından dışlanabilirler.  Anne babaları tarafından cezalandırılabilirler, reddedilebilirler buda bozukluğun artmasına neden olur.

36  Okul öncesi çocukların yaklaşık %3’ü, okul çağındaki çocukların ise %1-2’si kabızlıktan yakınır.  Bildirilen insidans %0.3-8 arasında değişmektedir.

37

38  Dışkı kaçırma “soiling” istemsiz olarak dışkının kaçırılmasıdır.  İnkontinans altta yatan bir hastalık (anatomik, organik ya da inflamatuvar, örneğin; meningomiyelosel, omuriliğe bası yapan kitle, ülseratif kolit gibi) olduğunda kullanılır. Bu durum dışkı kaçıran çocukların %5’ten daha azında sorumludur.  Enkoprezis ise dört yaşından daha büyük çocuklarda kabızlığa ikincil olarak şekilli, yarı şekilli ya da sıvı dışkının istemsiz olarak kaçırılmasıdır.

39  Dışkı kaçırma olgularının %95’ten fazlasında neden enkoprezistir. Erkeklerde daha sıktır.  Primer enkoprezis  Sekonder enkoprezis  Çocuk, dışkılama sırasında eksternal anal sfinkterini ve perineal kaslarını gevşetmesi gerekirken kasar.

40  Ülkemizde yapılan bir çalışmada çocuklarda enkoprezis sıklığı %0.43  Erkek/kız: 2.28 olarak bulunmuştur.  Dokuz yaşından büyük çocuklarda %0.23

41  Kabız çocuk dışkı tutma sırasında çocukta anormal postürler görülebilir. Bu evrelerde çocuk dışkısını tutabilmek için gluteal kaslarını kasar, kızarır, bir köşeye çekilerek çömelir ya da bacaklarını birleştirir;  ağrı nedeniyle ağlayabilir;  bağırma, kızarma,  bacaklar hiperekstansiyona ve fleksiyona getirme hareketleri gözlenebilir  kısır döngü  megarektum

42  Çocukların %78‘i eğitimsel, davranışsal ve fizyolojik girişimlere yanıt verirler.  Ailedeki sorunların ya da gerginliklerin giderilmesi belirtilerde azalmaya neden olmaktadır.  Enüreziste olduğu gibi takvim tutması önerilir.

43  Konstipasyonla giden tipinde oral laksatif ve rektal katartikler ile liften zengin diyet önerilebilir.  İlaç tedavisi olarak düşük dozda imipramin kullanımının da yararlı olabileceği bildirilmektedir.

44 Dr.Neslihan Gülçin

45  14 yaşında kız hasta  Karında şişlik,karın agrısı

46  Anamnez  Fizik muayene  Tanı  Tedavi

47  Karın ağrısı  Karında şişlik

48  Kist hidatik, echinococcus granulosus larvası tarafından oluşturulan bir doku enfestesyonu olup, genel olarak sanitasyon kurallarına iyi uyulmayan ülkelerde daha sık  Hastalık, insan vücudunda en sık karaciğer ve akciğeri tutmaktadır. Dalak, üçüncü sıklıkta tutulan organ olsa da izole olarak tutulumu, endemik bölgelerde bile nadirdir.

49  Köpek dışkısı ile kontamine sebzelerin yenmesi veya köpeklerle temas ile yumurtalar ara konakçılara geçer. Alınan yumurtaların zarfı midede asit ve pepsin aracılığı ile açılır, intestinal mukozadan geçerek portal ven ve lenfatikler aracılığı ile karaciğere gelir.  Bir kısmı ise sinüzoidlerden ve kalpten geçerek akciğere ulaşır. Çok nadiren, parazit genel dolaşıma geçer ve tüm vücut yapılarına yerleşebilir  Larva hedef organa vardığında, mononükleer hücreler ve eosinofillerden oluşan bir inflamasyon başlatır.

50  Kaynaklarda karaciğere %70-%50, akciğere %11-17, yumuşak dokulara %2.4-5.3, kalbe %0.5-3, perikarda %5, kas ve subkutan dokulara %0.5-4.7 yerleşim bildirilmiştir.

51 GHARBİ SINIFLAMASI: Tip I: pür kistik (sferik-oval-kalın duvarlı) Tip II: membran ayrışması olan Tip III: septalı / multipl kız kistler içeren Tip IV: heterojen: (hipoekoik-hiperekoik- intermediate) Tip V: tümüyle kalsifik duvarlı

52

53

54

55

56

57

58

59

60

61

62  Fizik muayene,  Serolojik testler ve görüntüleme yöntemleri,  Spesifik tanı testleri Weinberg kompleman fiksasyonu, indirect hemaglutinasyon, Elisa ve Casoni deri testidir.  Düz karın grafileri, USG ve BT, MRI

63  Sağlık Bakanlığı Türkiye genelinde 1987-1994 yılları arasında toplam 21.303 Hidatik kistli hasta bulunduğunu belirtmiş.  Merdivenci ve Aydınoğlu da prevalansı yılda 100.000’de 0.87-6.6 olarak bildirmişlerdir.  Ülkemizde hidatik kist geniş bir yayılış göstermektedir. Hastalığın en yaygın olduğu bölgeler, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu’dur.

64  Tedavide medikal olarak benzoimidazol carbamatlar kullanılabilir.  Yetersiz kalırsa albendazol, rezistan vakalarda praziquantel, isoquinolin derivesi de tedaviye eklenebilir.  Cerrahi tedavi Açık cerrahi Laparoskopik cerrahi Perkutan drenaj

65  PERKÜTAN TEDAVİ (PT) Klasik Endikasyonları: Tip I ve II Bazı Tip III Bazı Tip IV Enfekte Hidatik kist Şüpheli Postop Kolleksiyonlar İnop., cerrahiyi reddeden, hamile veya yaygın hastalığı olanlar Tip III ve aktif tip IV: öncelikle cerrahi tedavi edilmelidir. İnaktif tipIV ve tip V: izlenebilir.

66  İYİLEŞME KRİTERLERİ: Belirgin boyut küçülmesi Belirgin hacım küçülmesi Duvar kalınlaşması ve düzensizliği Sıvı miktarında belirgin azalma veya tamamen kaybolması(Psodotumor)


"Dr.Neslihan Gülçin.  3 yaşında erkek hasta  2 kez bronşiolit atağı geçirme hikayesi  Sık sık kusma şikayeti." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları