Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Www.recepsahan.net 1. إِذَا جَاء نَصْرُ اللَّهِ وَالْفَتْحُ وَرَأَيْتَ النَّاسَ يَدْخُلُونَ فِي دِينِ اللَّهِ أَفْوَاجاً Arapça kökenli bir kelime olan.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Www.recepsahan.net 1. إِذَا جَاء نَصْرُ اللَّهِ وَالْفَتْحُ وَرَأَيْتَ النَّاسَ يَدْخُلُونَ فِي دِينِ اللَّهِ أَفْوَاجاً Arapça kökenli bir kelime olan."— Sunum transkripti:

1 www.recepsahan.net 1

2 إِذَا جَاء نَصْرُ اللَّهِ وَالْفَتْحُ وَرَأَيْتَ النَّاسَ يَدْخُلُونَ فِي دِينِ اللَّهِ أَفْوَاجاً Arapça kökenli bir kelime olan “Fetih”, kapatmanın zıddı olup “açmak” demektir. Terim olarak anlamı ise, bir düşman beldesini, bir şehri harp veya sulh yoluyla ele geçirmek ve kapılarını müslümanlara açmak anlamına gelmektedir. “Fetihin”, İslam’da özellikle iki yer için kullanılmış olması anlamlıdır. 2

3 Birincisi: MEKKE’nin Fethi. İslamın kalbi ve Merkezi Mekke…Fetih Sueresinin ilk ayetinde إِنَّا فَتَحْنَا لَكَ فَتْحًا مُّبِينًا “Muhakkak ki biz sana apaçik bir fetih verdik” buyrulmaktadir. Bu nedenle bu sûreye Fetih Süresi adi verilmiştir. Kuran’da Mekke’nin fethiyle ilgili geleceğe ait bir haberi vermesine karşın geçmiş/mâzî zaman kullanılmıştır. Arapça gramer kaidesine göre istikbale ait bir bilgi ve haber için geçmiş zaman kipi kullanılmasi, o olayın kesinlikle vuku bulacağına isaret etmek içindir ki, Kur’an-i Kerim’in pek çok yerinde geleceğe ait olaylar için bu tür ifadelerin kullanıldığı bilinmektedir. 3

4 Mekke henüz fethedilmeden önce Kuran-ı Kerim’de “Biz sana apaçık fetih verdik” demek suretiyle Mekke’nin fethinin kesin olduğu bildirmiştir. Bu ayet ve bu sûre hicretin 6. yılında Hudeybiye seferinden sonra zilkade ayında nâzil olmuş ve aradan 2 yıl geçtikten sonra hakikaten Mekke kan dökülmeden fetholunmuştur. 4

5 GÖNÜLLERİN İSLAMA FETHİ… ASLINDA HUDEYBİYE MUSALAHASI GERÇEK BİR FETİHTİR.. Neden? Çünkü; Hudeybiye’nin arkasından,(13+6) 19 yılda İslam’a giren insan sayısı kadar insan o antlaşmanın ardından 6 ayda İslama girdi.. İşte fetih budur.. Fetih kalplerin açılışı, fetih yürek fethidir, gönül fethidir www.akkusmuftulugu.gov.tr 5

6 Hicretin 6. yılında Hudeybiye’de Allah Resulü (s.a.v.) Süheyl bin Amr ile oturdu bir antlaşma yaptı. Dört maddelik bir antlaşma bu. Dört maddenin dördü de Müslümanların aleyhine.Özellikle 3. Madde. MADDE-3: “Medine'deki Müslümanlardan Mekke'ye iltica edenler Müslümanlara iâde edilmeyecek, fakat Mekke'den Medine'ye velev Müslüman dahi olsalar iltica edenler, istendiği takdirde geri verileceklerdir.” www.akkusmuftulugu.gov.tr 6

7 İlk bakışta öyle görünüyordu. Bu antlaşma zahirde sanki aleyhte gibi görünüyordu. Hakikati Allah ve Resulü biliyordu. Dolayısıyla Efendimiz bu anlaşmanın arkasından inen sureyi yüzünden ay doğar gibi karşıladı. إِنَّا فَتَحْنَا لَكَ فَتْحًا مُّبِينًا Kur’an’da Fetih ismiyle bir tek sure vardır, o da işte Suredir.. 7

8 Ebu Cendel Hadisesi….Süheyl ibn amr’ın oğlu..Müslüman olmuş ve Kureyş onu zincire vurmuş..O sırada kendini Rasulullah’ın yanına atmayı başarır ama ortada anlaşma vardır…..Çaresiz iade edilir.. Hz. Ömer’in tutumu: Kendi âleminde, böylesine ağır şartlara evet dememin bir türlü izahını bulamayan Hz. Ömer, huzura varmadan edemedi. Peygamberimize, "Sen Allah'ın hak peygamberi değil misin?" diye sordu. Resûl-i Ekrem, "Evet, ben Allah'ın peygamberiyim" buyurdu. Sonra da aralarında şöyle bir konuşma oldu: "Biz Müslümanlar hak, düşmanlarımız olan müşrikler ise bâtıl üzere bulunmuyorlar mı?" "Evet, öyledir." 8

9 " Bu halde dinimizi küçük düşürmeye niçin meydan veriyoruz?" "Ey Hattab'ın oğlu, ben Allah'ın kulu ve Resûlüyüm. Allah'ın emirlerine aykırı harekette bulunamam. Bu muâhede maddelerini kabul etmekle de Allah'a isyan etmiş değilim. O, beni hiçbir zaman zarara uğratmayacaktır." "Sen bize Allah'ın nusret buyuracağını, gidip Kâbe'yi hep beraber tavaf edeceğimizi va'd etmiş değil miydin?" "Evet, vaad etmiştim. Ancak, bu yıl gidip tavaf edeceğimizi söylemiş miydim?" "Hayır." "O halde tekrar ediyorum: Sen muhakkak Mekke'ye gidecek ve Kâbe'yi tavaf edeceksin." 9

10 Efendimiz, Mekke’ye girerken mübarek sakalları devesinin sorgucuna değecek kadar tevazusundan eğilmiş. Mekke’ye girerken Efendimiz’in dudakları kıpır kıpır şu ayetleri okuyor: إِذَا جَاء نَصْرُ اللَّهِ وَالْفَتْحُ وَرَأَيْتَ النَّاسَ يَدْخُلُونَ فِي دِينِ اللَّهِ أَفْوَاجًا فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَاسْتَغْفِرْهُ إِنَّهُ كَانَ تَوَّابًا “Allahın nusreti ve fethi geldiğinde insanların Allah’ın dinine fevç fevç, kitle halinde girdiğini gördüğünde Rabbi’nin adını hamd ile an.” 10

11 Yani “Bu benim değildir ya Rabbi, bu senindir de, ondan af dile” buyuruyor ayette Rabbimiz. Niye ondan mağfiret dileyecek? Fethetmek suç mu? Hayır, Efendimiz orada “Ya Rabbi, zaferin bile şerrinden sana sığınırım, zaferin bile ayartmasından sana sığınırım” diyor. 11

12 Efendimiz, ufak tefek mevzi ve lokal çarpışmalar dışında ciddi çarpışmalar olmadan Mekke’ye girdi. Kâbe’nin avlusunda Efendimiz’e kan kusturan, Müslümanları yerlerinden yurtlarından eden, İslam’a can düşmanı olmuş, Kur’an’la savaşmak için ömürlerini harcamış insanlar, Kâbe’nin avlusunda toplandılar. Efendimiz geldi, Kâbe’nin önüne yüksekçe bir taşın üstüne çıktı, titreyen Mekkelilere dönerek ….. 12

13 “Ey Mekkeliler şimdi size ne yapacağımı zannediyorsunuz” dedi. Onlar “Sen kerim, affedici bir kardeşsin affedici bir kardeşin oğlusun, affedici bir evlatsın” dediler. Efendimiz orada ; “Ben size bugün Yusuf’un kardeşlerine dediğini diyorum: Bugün size kınama yoktur. Hadi gidin sizi salıverdim ” deyince adamlar kulaklarına inanamadılar. Orada bir şefkat devrimi yapıldı, bir merhamet hareketi. Fetih aslında buydu, gönüllerin İslam’a açılmasıydı. 13

14 İBRETLİK KISSA: Efendimiz, Mekke’deki en azılı düşmanlarından bir tanesi olan Ümeyye bin Halef’in oğlu Saffan bin Ümeyye’yi çağırarak 300 tane asker donatacak para vermesini istedi. Safvan bu parayı ne olarak istediğini sorunca Efendimiz borç olarak istediğini söyledi. Safvan da Müslüman olup olmamak için üç ay mühlet istedi. Efendimiz de ona bu mühleti verdi. 14

15 Safvan, Huneyn Savaşı’na katılmıştı ama aklı fikri ganimetlerdeydi. Savaşın sonunda Safvan, dağlar gibi yığılmış ganimet mallarının önünde durmuş hayran hayran bakıyordu. Efendimiz onun bu halini görünce “Çok mu hoşuna gitti?” diye sordu. Safvan “İnsanın içi mi dayanır buna?” deyince Efendimiz i; “O gördüklerinin hepsi senin olsun” dedi. 15

16 Safvan, afalladı, önce inanmak istemedi, şaşırdı, kekeledi, duraksadı, rengi attı. Kendine geldiğinde “ Bu cömertliği ancak bir peygamber yapabilir” diyerek Yüreği de İslam’ın oldu, Malı da İslam’ın oldu her şeyi İslam’ın oldu… 16

17 İslam tarihindeki fetihlerin, toplumu huzur ve sükunete kavuşturmaktan öte hiçbir ga yesi yoktur… Böylece Müslümanlar, belli bir maksat uğruna giriştikleri fetihlerle yeryüzüne huzur barış adalet ve yüksek insani değerler getirmişlerdir. 17

18 İslam’da fetihlerin gayesi, hiçbir zaman imha değil, bilakis ihya olmuştur. Müslümanlar fethetmiş olduğu ülke ve şehirleri, huzur ve sükûnete kavuşturmuşlardır. İnsana insanca yaşama hakkı sağlamış lardır. ‘’Dinde zorlama yoktur ‘’ Ayeti ışığında hiç bir insan zorla dinin den dönderilmemiştir. 18

19 19 1.BÖLÜM SONU İstanbul’un Fethi 2. Bölümde yer almaktadır..


"Www.recepsahan.net 1. إِذَا جَاء نَصْرُ اللَّهِ وَالْفَتْحُ وَرَأَيْتَ النَّاسَ يَدْخُلُونَ فِي دِينِ اللَّهِ أَفْوَاجاً Arapça kökenli bir kelime olan." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları