Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Namaz dinin direği, yakinin ipidir. Allah Resulü (S.A.V.) buyurdular ki: “Cennetin anahtarı namazdır.” Tayalisi, (Cabir'den) Nisa suresi 103. Ayet. Namaz.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Namaz dinin direği, yakinin ipidir. Allah Resulü (S.A.V.) buyurdular ki: “Cennetin anahtarı namazdır.” Tayalisi, (Cabir'den) Nisa suresi 103. Ayet. Namaz."— Sunum transkripti:

1

2 Namaz dinin direği, yakinin ipidir. Allah Resulü (S.A.V.) buyurdular ki: “Cennetin anahtarı namazdır.” Tayalisi, (Cabir'den) Nisa suresi 103. Ayet. Namaz müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır. “Allah'a saygı ve bağlılık içinde namaz kılın.” Bakara suresi 238. Ayet: Hz. Peygamber, Allah Teala'nın şöyle buyurduğunu haber vermektedir: “Yeryüzünde benim evlerim camilerdir. Bu evlerde beni ziyaret edenler de onları imar edenlerdir. Evinde temizlendikten (abdest aldıktan) sonra beni evimde ziyaret edene ne mutlu! Ziyaret edilenin şanına düşen ve azametine yakışan, ziyaretçisine ikramda bulunmaktır!”

3 Allah Resulü (S.A.V.) buyurdular ki: “Mescide gitmeyi itiyat edinen kişiyi gördüğünüz zaman onun mü'min olduğuna şahitlik ediniz. Tirmizi, Hâkim ve İbn Mace, (Ebu Said'den sahih olarak) Allah Resulü (S.A.V.) buyurdular ki: “Allah'a bir defa secde eden Müslüman, bir derece yükselir ve bu secde sayesinde bir günahtan da kurtulur.” İbn Mace, (Ubade b. Samit'ten sahih bir senedle) Allah Resulü (S.A.V.) buyurdular ki: “ Kul, gizli secdeden daha üstün bir ibadetle Allah'a yaklaşamaz.” İbn Mübarek, Zühd, (Zümre b. Habib'den mürsel olarak)

4 Namaz ibadetin kalbidir. Namazın her rüknünün kendine göre bir kıymeti vardır. Ama onun en kıymetli parçası alnın yere konması halidir, secdedir. "Kulun Allah'a en yakın olduğu yer secdedir" buyurulur. Namaz secde ile taçlanır. M.F. Gülen’in “Kırık testi” Kitabından Alınma Namazı vaktinde kılmak çok önemlidir; ilk vaktinde kılmak evlâdır. M.F. Gülen’in “Kırık testi” Kitabından Alınma

5 Ebü Ümâme (R.A.) anlatıyor.. Resulullah (A.S.V.) ile beraber mescitte idik. O esnada bir adam geldi ve: Ey Allah'ın Resulü, ben bir hadd işledim. Bana cezasını ver!" dedi. Resulullah adama cevap vermedi. Adam talebini tekrar etti. A.S.V. yine sükût buyurdu. Derken namaz vakti girdi ve namaz kılındı. Resülullah (A.S.V.) namazdan çıkınca adam yine peşine düştü, ben de adamı takip ettim. Ona ne cevap vereceğini işitmek istiyordum. Efendimiz adama: "Evinden çıkınca abdest almış, abdestini de güzel yapmış mıydın?" buyurdu. O: "Evet ey Allah'ın Resulü!" dedi. Efendimiz: "Sonra da bizimle namaz kıldın mı?" diye sordu. Adam: "Evet ey Allah'ın Resulü!" deyince, Efendimiz: "Öyleyse Allah Teâlâ Hazretleri günahını affetti" buyurdu." Kütüb-ü Side 2320 nolu Hadis

6 Hz. Enes İbnu Malik R.A.'ın anlattığına göre: "Resulullah A.S.V. şöyle buyurmuşlardır: Kulla şirk arasında sadece namazın terki vardır. Onu terk etti mi şirke düşmüş demektir. İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/48.

7 Allah Resulü (S.A.V.) buyurdular ki: “Namazı kasten terk eden kimse, Muhammed'in zimmetinden çıkmış olur.” İmam Ahmed ve Beyhaki, (Ümmü Eymen'den) “Kıyamet gününde kulun bütün amellerinden evvel namazlarına bakılır. Eğer namazı tam görülürse hem namazı ve hem de (bu namazın yüzü suyu hürmetine) bütün amelleri kabul olunur. Eğer namazı eksik görülürse namazı reddolunduğu gibi diğer amelleri de reddolunur!” Sünen sahipleri, (Ebu Hüreyre'den) Allah Resulü (S.A.V.) buyurdular ki: “Biz Müslümanlarla münafıklar arasındaki fark, yatsı ve sabah namazlarına devam etmektedir; çünkü münafıklara bu iki namazı cemaatle kılmak ağır gelmektedir.” İmam Malik, (Said b. Müseyyeb'den mürsel olarak)

8 KASAP TAHİRİN TESBİHİ: Kunduracılar esnafından iri yarı, cesur bir adam. Afyon ve civarını haraca bağladığı için "Belâlı Tahir" diye tanınırken, karısına sarkıntılık eden bir alçağı kösele bıçağıyla doğrayınca, "Kasap Tahir" diye anılmaya başlanmış. Hem ellerinden hem ayaklarından prangaya vurulan idam mahkûmu Tahir, hücresinden hava almak için hapishane bahçesine çıkarıldığı bir zamanda Üstad Bediüzzaman'la karşılaşır. Üstad’a.. “Ne olur bana dua buyurun! Kurtarın beni bu halden Hocam!.,” diye yalvarır..%

9 Üstad: “Bu sana takılan şeyler, senin idam mahkûmiyetinin zincirleri değil.. Senin tesbihindir.. Sen namazına başla, tesbihini çek, ben de dua edeceğim, inşaallah kurtulursun!.,” diye nasihatte bulunur. O andan itibaren Allah dostunun gönül frekanslarıyla ihtizaza gelen Tahir, madden ve manen temizlenip, namaza başlar. Namaz sonunda kendisini bağlayan zincirlerin halkalarını bir bir sayar. Bir de ne görsün; tamı tamına otuz üç halkadır.. O andan itibaren o zinciri de tesbih edinir Tahir... Ve günler, haftalar, aylar derken, bir süre sonra Üstadının kerameti gerçekleşir ve daha önce ruhu hürriyetine kavuşan Tahir, 1950 affıyla da cismi hürriyetine kavuşur. İbrahim Refik “Hayatın Renkleri”

10 Allah Resulü (S.A.V.): “Beş vakit namaz tıpkı herhangi birinizin kapısının önünden akan gür ve tatlı bir nehir gibidir. Bu kişi günde beş vakit, kapısının önünden akan bu nehre dalarak yıkansa, acaba sizce bedeninde kirden iz kalır mı?' dedi. Ashab 'Hayır ey Allah'ın Rasulü! Hiç birşey kalmaz' deyince de şöyle buyurdu: İşte suyun kiri götürmesi gibi, beş vakit namaz da insanın bütün günahlarını siler süpürür '. Müslim, (Cabir'den); Müslim ve Buhari, (Ebu Hüreyre'den) Allah Resulü (S.A.V.) buyurdular ki: “Kişi büyük günahlardan sakındığı takdirde, beş vakit namaz, aralarda vaki olan küçük günahların kefareti olur.” Müslim, (Ebu Hüreyre'den)

11 Allah Resulü (S.A.V.) buyurdular ki: “Beş vakit namaz vardır ki Allah Teala onları kullarına farz kılmıştır. Bu namazların hakkını hafife almayarak ve hiç birini zayi etmeyerek eda eden kimse için, cennete girmesi hususunda Allah'ın vaadi vardır. Bu beş vakit namazı eda etmeyen kimse içinse Allah nezdinde herhangi bir vaat yoktur. Allah onu dilerse azaba duçar eder; dilerse de cennete dâhil eyler.” Ebu Davud, Nesai, İbn Mace ve İbn Hibban, (Ubade b. Samit'ten).

12 Namaz müminin miracı.. İnsanı, arşiyeler (Arş etrafında tesbih ederek dolaşan melekler) gibi döndüre döndüre sonsuzluğun semâlarında dolaştıran ve götürüp tâ melekler âlemine ulaştıran miraç enginlikli bu mübarek ibadet.. Onun ilk tembih ve uyarıcısı abdest.. Ezan ise konsantrasyonu sağlayan ve metafizik gerilime geçmenin yoludur. Namaza alışmış ve onunla beslenen insanlar, ona hiçbir zaman doymazlar. Doymak şöyle dursun, her namaz bitiminde “daha yok mu?” der, nafileden nafileye koşar; Duhâ ile güneş gibi yükselir, Evvâbinle gidip kurbet (Allah’a Yakınlık) tokmağına dokunur, Teheccüdle berzah karanlıklarına ışıklar gönderir ve ömrünü âdeta ibadet atkıları üzerinde bir dantela gibi örmeye çalışır ve katiyen içinde yaşadığı nurlardan, ruhunu saran mânâlardan ayrılmak istemez.. M.F. Gülen’in “Yeşeren Düşünceler” Kitabından Alınma.

13 NAMAZINI KAÇIRMAMIŞ: Zenbilli Ali Efendi, Bayezid-i Veli camisinin açılışında namaz için toplanmış olan cemaate şöyle diyordu: “Cemaat-i Müslimin! İçimizde Baliğ olduğu günden şu ana kadar hiçbir namazını terk etmemiş kim varsa namazı o kıldırsın. Şimdi lütfen böyle olan zat mihraba geçsin, bekliyoruz.. dedi. Cemaat bir anda sükut kesilmişti. Kimse yerinden kalkmıyor, mihraba geçmiyordu. Bir kişi Zenbilli'ye doğru yürüdü, kulağına eğildi ve: “Rabb'ime şükürler olsun, şehzadeliğimde ve sultanlığımda, hazarda da, seferde de bir vakit namazımı terk etmedim,” dedi. Bu sözlerden sonra mihraba geçti. Yüreklerde coşku ve ürperti hasıl eden bir sesle ellerini kaldırdı ve: -Allahu Ekber! dedi. İmam, Sultan İkinci Bayezid Han'dan başkası değildi. Mesel Denizi

14 İnsan tefekkürle, bir saatlik ibadetini bin senelik ibadet hükmüne getirebilir ve bu seviyede sevap kazanabilir. İşte, bu tefekkür şuuruyla namaz onu, esmâ dâiresinden sıfat dâiresine, oradan da Zât dâiresine sıçratır ve insan âdeta sonsuzluğa yelken açmış gibi olur. İnsan hiç durmadan âyât-ı tekvîniyeyi düşünmeli, afaktan enfüse ve enfüsden afaka düşünce mekiğini gezdirip durmalıdır. M.F. Gülen’in “Asrın Getirdiği Tereddütler Cilt 4i” Kitabından Alınma

15 KELEPÇELERİN ÇÖZÜLMESİ: Bediüzzaman Hazretleri, Mardin'de iken, Mardin Mutasarrıfı, Molla Said'i iki jandarmanın nezaretinde Mardin'den çıkarır. Savur ilçesinin Ahmedi köyü yakınından geçerken, namaz vakti gelir. Molla Said kelepçelerinin açılmasını ister. Jandarmalar kabul etmezler. Bunun üzerine kolundaki demir kelepçeler çözülür. Yere bırakır. Jandarmaların şaşkın bakışları altında abdestini alıp, namazını kılar. Sonra: "Biz şimdiye kadar muhafızınız idik, bundan sonra sizin hizmetkârınızız." diyen jandarmalardan, kendi vazifelerini yapmalarını ister. Bu hâdise o günden sonra her sorulduğunda: "Olsa olsa namazın kerametidir." diye cevap verir. Allah'a o kadar bağlı, O'nunla o kadar dolu, şirkin en küçük ve en gizlisine bile o kadar karşıdır ki, bir sefer ol sun nefsine tek pay biçmemiştir. O öyle olduğu için Bediüzzaman'dır. Mesel Denizi

16 HZ: ÖMER VE NAMAZ: Ateşgede, İranlı bir köle, Hz. Ömer Efendimizi namaz kılarken sırtından hançerlemişti. Takip eden saatlerde her vakitte namaz için davranıyordu.. Yanındakiler, "Sen namaz kılamazsın." dedikçe, O Rabb'ine "namaz namaz " diyerek yürüyordu. Kendini kaybetmeye başlamıştı. Adeta komaya girmişti. Uyandırmaya çalışıyorlar, bir türlü muvaffak olamıyorlardı. Bir ara içeriye ashabın gençlerinden Misver İbn-i Mehrame girdi. "Emir-ül Mü'minin'i uyandıramıyoruz!" dediler. Yaşı gençti ama, Ömer'i çok iyi anlamıştı: “Emir- ül Mü'minini namaza çağırın,” dedi. Birisi, ağzını kulağına doğru yaklaştırdı: “Es salâh Ya Emir-ül Mü'minin, Namaza ey mü'minlerin emiri!” “Ha Allahi izen.” "Tamam, şimdi kalktım!" diyerek doğrulmaya çalıştı. Mesel Denizi

17 Allah Resulü (S.A.V.) buyurdular ki: “Hatırından dünyayla ilgili herhangi bir şeyi geçirmeksizin iki rekat namaz kılanın geçmiş günahları affedilir.” Buhari ve Müslim, (Hz. Osman'dan) Allah Resulü (S.A.V.) buyurdular ki: “Kişinin kendisini fuhşiyat ve münkerden alıkoymayan namazı onu Allah'tan uzaklaştırır.” Taberani Maun suresi 4–7. Ayetler: “Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar. Onlar gösteriş yapanlardır ve hayra da mâni olurlar.”

18 Kur’an-ı Kerim Nisa suresi 43. Ayet: “Ey iman edenler! Sarhoş olduğunuzda, ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın!” Ayetteki sarhoşluk, bazı âlimlere göre dünya hayatına gösterilen ihtimamdan, bazılarına göre de dünya sevgisinden gelen sarhoşluktur. Vehb b. Münebbih (Tabiin-i Kiramın zahit ve şayan-ı itimat âlimlerindendir) 'Ayetteki sarhoşluk tabirinden zahiri mana murat edilmektedir' demiştir. Bu zata göre, ayet dünya sarhoşluğuna dikkat çekmektedir. Çünkü ayette 'namaza sarhoş olarak niçin yaklaşılmayacağı'nın sebebi 'Ne söylediğinizi bilinceye kadar' sözleriyle beyan edilmiştir. Nice namaz kılanlar vardır ki içki kullanmadıkları halde namazda ne okuduklarını bilmezler.

19 İnsanın Rabbiyle münasebetinde asıl olan manadır, özdür, ruhtur. Fakat onları taşıyan lafızlardır, şekillerdir, kalıplardır. Bundan dolayı mutlaka o lafızlara, kalıplara dikkat edilmeli. Esas alınan manayı, ince sözleri, meali o kalıpların taşıması lazım. Biz kendimizi hüsnü zan etmeye zorlarız. Ama bazı kimseler namazlarında, oruçlarında öyle dikkatsizdirler ve iffetleri mevzuunda çarşıda pazarda öyle sulu hareket ederler ki; insan ne kadar hüsnü zan ederse etsin, şahit olduğu hareket hakkında olumlu düşünceyi İslami çerçevede bir yere koyamaz. Mesela; hemen tekbir alır, sen daha Fatiha’nın yarısına gelmeden rükûa varır. Burada kendini ne kadar zorlarsan zorla ona namaz kıldı diyemezsin. Mesela, rükûda hakkını vere vere, kelimeleri güzelce telaffuz ederek "Sübhâne rabbiyel azim" demeli. Çok hızlı söylüyorsa manası yoktur onun. M.F. Gülen’in “Kırık testi” Kitabından Alınma

20 Çok kimselerin hızlı hızlı okuduğu Fatiha Kur'an değildir. Çünkü Kur'an öyle inmemiştir. Böyle alelacele okunan Fatiha ile kılınan namaz, namaz değildir. Bir nefeste, o nefes bitmeden sureyi sona erdirme telaşıyla, soluğun tıkandığı yerde hızlıca ve can havliyle alınan ara nefeslerle okunan Kuran'la kıraat farzı yerine gelmiş olmaz. Lafızlar manaların kalıbıdır ama kalıp manaya uygun olması lazım. M.F. Gülen’in “Kırık testi” Kitabından Alınma

21 Rebî'a İbnu Ka'b el-Eslemî anlatıyor: "Ben Resülullah (A.S.V.) ile beraber gecelemiştim, kendisine abdest suyunu ve başkaca ihtiyaçlarını getirdim. Bana: "Dile benden (ne dilersen)!" buyurdu. Ben: "Senden cennette seninle beraberlik diliyorum!" dedim. Bana: "Veya bundan başka birşey?" dedi. Ben: "Hayır, sadece bunu istiyorum!" dedim. "Öyleyse kendin için çok secde ederek bana yardımcı ol!" buyurdu." Müslim, Salat: 226, (489); Ebu Davud, Salat: 312, (1320).

22 Bir kere Hz. Ali peygamberimize müracaat ederek Kur’an’ı ezberlemekte müşkülat çektiğini söylemişti. Resul-i Ekrem ona şöyle buyurdu. ‘O halde abdest al, namaz kıl ve sonra Allaha dua et.’ Hz. Ali diyor ki; ‘Resul-i Ekrem’in emir ve işareti dairesinde hareket ettim ve unutkanlık hastalığından kurtuldum. Resul-i Ekrem’e giderek bir defada dört ayetten fazla ezberleyemediğim halde kırk ayet ezberlemeye başladığımı, eskiden duyduklarımı hatırlayamadım halde, artık her duyduğumu hatırladığımı söyledim’ Süneni Tirmizi

23 Nisa suresi 142. Ayet: “Şüphesiz münafıklar Allah'a oyun etmeye kalkışıyorlar; hâlbuki Allah onların oyunlarını başlarına çevirmektedir. Onlar namaza kalktıkları zaman üşenerek kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, Allah'ı da pek az hatıra getirirler.”

24 Allah Resulü (S.A.V.) buyurdular ki: “Allah huzuruna, namazı zayi ettiği halde gelen bir kimsenin iyiliklerinin hiç birisine önem verilmez.” Taberani, el Evsat, (Enes'den) Allah Resulü (S.A.V.) buyurdular ki: “Namazı kasten terk eden, nerede ise küfre girecektir.” ] Bezzar, (Ebu Derda'dan) ] Allah Resulü (S.A.V.) buyurdular ki: “Hırsızların en kötüsü namazından çalandır.” Ahmed ve Hâkim, (Ebu Katade'den sahih bir isnadla)

25 Allah Resulü (S.A.V.) buyurdular ki: “Allah Teala rükû ve secdelerinde belini doğrultmayan bir kulun yüzüne kıyamet gününde şefkatle bakmaz.” Ahmed, (Ebu Hüreyre'den) Sohbet-i Nebevide.. İmamdan önce rükua giden kimse için.. "İster misiniz Allah rükudan kalkarken suretlerinizi eşek suretine çevirsin!.." deniliyor. "Herhangi biriniz secdeye gittiği zaman horozun daneyi gagaladığı gibi yapmasın" deniliyor. "Köpek gibi ellerini yere sermesin" deniliyor. Namazda sağa sola bakmaya şeytanın namazdan hırsızlaması denilir. Namazdan hiçbir şey çaldırmamak lazım. O bir emanettir. Şeytan ne bakmadan çalsın, ne yatmadan kalkmadan çalsın, ne şundan ne de bundan. Tam tekmil namaz emanetinin emini insanlar olarak; Hakikat-ı namaz misalî mahiyetiyle.. Neden ibaretse ona uygun şekilde namazı eda etmeli. M.F. Gülen’in “Kırık testi” Kitabından Alınma

26 Ukbe İbnu Amir (R.A.) anlatıyor: "Resülullah (A.S.V.)'ın şöyle söylediğini işittim: "Rabbin, koyun güden bir çobanın, bir dağın zirvesine çıkıp namaz için ezan okuyup sonra da namaz kılmasından hoşlanır.. ve AIIah Teâlâ hazretleri şöyle der: "Benim şu kuluma bakın! Ezan okuyor, namaz kılıyor, yani benden korkuyor. Kasem olsun, kulumu affettim ve onu cennetime dahil ettim." Ebu Davud, Salat: 272, (1203); Nesai, Ezan: 26, (2, 20); İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 8/220.

27 Abdullah İbnu Sad R.A. anlatıyor: Ben Resulullah A.S.V'a: "Evdeki namaz mı, mescitteki namaz mı daha efdal?" diye sordum. Şu cevabı verdi: "Evime bakmıyor musun, mescide ne kadar yakın! Farzlar hariç, evimde kılmam, benim nazarımda mescidde kılmamdan daha makbuldür." İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/96.

28 Namazda sağa sola bakmaya şeytanın namazdan hırsızlaması denilir. Namazdan hiçbir şey çaldırmamak lazım. O bir emanettir. Şeytan ne bakmadan çalsın, ne yatmadan kalkmadan çalsın, ne şundan ne de bundan. Tam tekmil namaz emanetinin emini insanlar olarak; Hakikat-ı namaz misalî mahiyetiyle, neden ibaretse ona uygun şekilde namazı edâ etmeli. M.F. Gülen’in “Kırık Testi” Kitabından alınmıştır.

29 BÜYÜK İSLAM İLMİHALİ Namazların Farzları, Şartları, Rükünleri Namazların farzları on ikidir. Bunlardan altısı, daha namaza başlamadan önce yapılması gereken farzlardır ki, şunlardır: 1)Hadesten taharet (Abdestsizlik halinin giderilmesi), 2) Necasetten taharet, 3) Setr-i avret (Başkalarına gösterilmesi haram olan yerleri örtmek, 4) Kıbleye yönelmek, 5) Vakit, 6) Niyet. Diğer altısı da, namazın başlangıcından itibaren bulunması gereken farzlardır ve şunlardır: 1) İftitah (namaza girme) tekbiri, 2) Kıyam, 3) Kıraat, 4) Rükû, 5) Sücud, 6) Kaide-i ahire (son oturuş). Bunlara da "Namazın rükünleri" denir. Bunlar namazın aslını ve temelini teşkil ederler. Yukarda sayılan on iki farzdan başka, namazda * "Tadil-i Erkan"a riayet edilmesi, İmam Ebû Yusuf ile üç İmama göre, farz olduğu gibi, * Namazlardan kendi iradesi ile çıkmak da İmam Azam'a göre bir farzdır. Buna "Huruç bisun'ihi (Kendi isteği ile çıkmak)" denir. Bunlarla namazın rükünleri sekiz olmuş olur.


"Namaz dinin direği, yakinin ipidir. Allah Resulü (S.A.V.) buyurdular ki: “Cennetin anahtarı namazdır.” Tayalisi, (Cabir'den) Nisa suresi 103. Ayet. Namaz." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları