Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

MADDE 120- (1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "MADDE 120- (1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken."— Sunum transkripti:

1

2 MADDE 120- (1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. (2) Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir. Harç ve avans ödenmesi (1)

3 H.K.nun 27/1.maddesinde; “(1) sayılı tarifede yazılı maktu harçlar ilgili bulunduğu işlemin yapılmasından önce peşin olarak ödenir.” ; 32.maddesinde “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe” müteakip işlemler yapılmaz. …; 127.maddesinde “Bu kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, harçların tamamı peşin olarak ödenmeden harca mevzu olan işlem yapılmaz.”denilmektedir.(HGK 25.05.2011 T ve 2011/19-179-E,2011/356-K)

4 Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409 uncu (HMK 150) maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır. (HK Madde 30)(YR 8. HD.si 05.05.2014 T 2013/17801-E, 2014/8727-K)

5 HK Madde 30 – Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409 uncu maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır. Noksan tesbit edilen değer üzerinden Harcın ödenmesi:

6 MADDE 54 - (1) Kanuni temsilciler, davanın açılıp yürütülmesinin belli bir makamın iznine bağlı olduğu hâllerde izin belgelerini, tüzel kişilerin organları ise temsil belgelerini, dava veya cevap dilekçesiyle mahkemeye vermek zorundadırlar; aksi takdirde dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamazlar. Şu kadar ki, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde mahkeme, kanuni temsilcilerin veya tüzel kişilerin organlarının, yukarıda belirtilen eksikliği gidermeleri şartıyla dava açmalarına yahut davayla ilgili işlem yapmalarına izin verebilir. TEMSİL VE İZİN BELGELERİNİN VERİLMESİ

7 (2) İzin belgesinin alınması için mahkemeye müracaat edilmesi gerekiyorsa ilgiliye, müracaatı için kesin süre verilir. Bu süre içinde mahkemeye başvurulması hâlinde bu konuda karar verilinceye kadar beklenir. (3) Süresi içinde belgelerin ibraz edilmemesi veya mahkemeye başvurulmaması hâlinde, dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır. TEMSİL VE İZİN BELGELERİNİN VERİLMESİ

8 Dosya içeriğine göre davacı Şeker Kara kısıtlı olup, vesayet altındadır. Kanuni temsilcisi ise Bahri Kara'dır. Ancak yargılama kısıtlı Şeker Kara'nın yargılamaya katılımı ile sürdürülmüştür. HMK 50. maddesine göre medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, davada taraf ehliyetine de sahiptir. HMK 52. maddeye göre de medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmayanlar davada kanuni temsilcileri tarafından temsil edilir. HMK 54. maddesine göre; vesayet altında bulunan Şeker Kara'nın davasının kanuni temsilcisi vasıtasıyla açılması ve yargılamanın yürütülmesi ve vasiye iş bu davayı açmasına izin verildiğine ilişkin kararın ibrazı zorunludur.

9 Mahkemece vasiye dava dilekçesinin tebliğ edildiğine ilişkin tebligat parçasına dosya içeriğinde rastlanmadığı gibi, İstanbul Anadolu 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin cevabi yazısından davacı tarafından açılan iş “ bu dava” nedeniyle Şeker Kara'nın vasisi olan Bahri Kara 'nın dava açmasına izin verilip verilmediği de tam olarak anlaşılamamaktadır. Bu sebeple Şeker Kara tarafından davalı Banka aleyhine açılan İstanbul 15. İş Mahkemesinin 04.02.1014 gün 53-66 E,Ksayılı davasına ilişkin olarak vasisinin husumete izin için müracaat edip etmediği tespit edilmeli, eldeki dava için müracaat etmediği anlaşılır ise, müracaat etmesi için vasiye kesin süre verilmeli, bu süre içinde mahkemeye izin için başvurulması halinde sonucunun beklenmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.YR 9.HD.si 12.06.2014 T ve 2014/16722 -E, 2014/19102-K

10 .......davalılardan Ünal Yavuz Yılmaz’ın Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2002/46-249 Esas ve Karar sayılı ilamı ile müebbet ağır hapis cezasına mahkûm olduğu, hükmün Yargıtay 1.Ceza Dairesi tarafından onanarak 08.04.2003 tarihinde kesinleştiği, anılan davalının hükümlü olması nedeniyle İvrindi Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2003/143 Esas sayılı dosyası ile kısıtlıya vasi atandığı, ancak vasi tarafından mahkemeden husumete izin alınmadığı anlaşılmaktadır.

11 O halde; dava mülkiyetin naklini amaçlayan tapu iptali ve tescil davası olup, davalılardan Ünal Yavuz Eryılmaz müebbet ağır hapis cezasına mahkum olduğuna, 4721 sayılı TMK'nun 407. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesi'nce kısıtlıya vasi tayin edildiğine göre, TMK'nun 429/1. maddesi kıyasen uygulanmak suretiyle yargılamanın devamı için Sulh Hukuk Mahkemesi'nden husumet izni alınmak üzere vasiye süre ve imkan verilmesi, sonucunun beklenmesi, husumet izni alındıktan sonra yargılamaya devam olunması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, anılan usul kuralı gözardı edilerek kısıtlı davalı aleyhine olacak şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.YR 8.HD.si T 15.04.2014 ve 2014/6084-E, 2014/7274-K

12 Limited şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Fesih ve tasfiye işlemi, bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eder. Tüzel kişiliğini kaybeden limited şirketlere davada husumet tevcih edilebilmesi için şirketin yeniden ihyasına gidilerek yargılamanın limited şirket tüzel kişiliğine karşı devamının sağlanması gerekmektedir. Taraf sıfatının bulunmaması halinde dava, sıfat yokluğundan (husumet yönünden) reddedilecektir.

13 Tüzel kişiliği sona eren şirketin ihyası için tasfiye memuru ile Ticaret Sicili'ne husumet yöneltilerek görevli Asliye Ticaret Mahkemesi'nde ayrı bir dava açılması için davacı tarafa HMK'nın 52. ve 54. maddeleri hükümleri uyarınca uygun bir önel verilmelidir. Dava açıldığı, takdirde ve alınacak sonuca göre eldeki davaya devam edebilme olanağı bulunduğu belirlendiğinde, tüzel kişiliğe tebligat yapılarak, usulüne uygun şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek davanın sonuçlandırılması gerekir.

14 Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı Sementa Deri Mal. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Vekili Av. Haldun Görtan'ın gerekçeli kararın bila teblig iadesi ile birlikte sunduğu Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nin 28.07.2010 tarihli 7616 sayısında davalı şirketin 22.06.2009 tarihinde tasfiyeye girdiği ve tasfiye kararının 23.06.2009 tarihinde tescil edildiği belirtilerek, alacaklılara yapılan üçüncü ilanın üzerinden bir yıl geçtiğinden tasfiyenin sonuçlandırılması ile bilançonun kabul edilmesine ve tasfiye memurunun ibra edilmesine karar verildiğinin ilan edildiği anlaşılmaktadır.

15 Somut olayda; davalı şirketin tasfiyeye girdiğinin anlaşılmasına göre, tasfiye işleminin neticelenip neticelenmediğinin araştırılarak, neticelenmemişse tasfiye memuruna dava dilekçesinin tebliğ edilmesi, tasfiye işlemi tamamlanarak şirketin sicilden terkin edildiğinin anlaşılması halinde de açılan davada pasif husumetin kendisine yöneltilebilmesi için yukarıda açıklandığı üzere yeniden şirketin ihyasının sağlanması hususunda davacıya önel verilerek, neticesine göre karar verilmesi yerine, tüzel kişiliğinin sonlanıp sonlanmadığı anlaşılamayan Sementa Deri Mal. San. Ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan davada yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.

16 Yapılacak iş, tasfiye işlemi neticelenmemiş ise tasfiye memuruna dava dilekçesinin tebliğ edilmesi, neticelenerek sicilden terkin işlemi yapılmış ise davalı limited şirket ile ilgili olarak ihyasını sağlamak üzere davacıya süre vermek, taraf teşkilini sağlamak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.(YR 21.HD.si 10.03.2015 T ve 2014/19963-E2015/4750-K

17 Davacı- davalı tarafın temsil yada izin belgesinin aslını Ya da onaylı örneğini kendisine tanınan iki haftalık kesin süre içerisinde dosyaya ibraz etmediği anlaşıldı. Dosya incelendi, gerekçesi bilahare yazılacağı üzere; G.D. HÜKÜM: HMK 54/3 maddesi uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verildi. SÜRESİNDE TEMSİL YADA İZİN BELGESİNİN VERİLMEMESİ

18 MADDE 77- (1) Vekâletnamesinin aslını veya onaylı örneğini vermeyen avukat, dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamaz. Şu kadar ki, gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkeme, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekâletname verilmez veya asıl taraf yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır.(YR 13.HK D.si11.2.2013 T 2012/27992-2013/3038) HGK 05.10.2012 2012/14-486- 2012/685) VEKALETNAMESİZ DAVA AÇILMASI VE İŞLEM YAPILMASI

19 Bu düzenleme karşısında somut olaya bakıldığında, 18.11.2011 tarihli celseye mahkemece, davacı asile davayı takip edip etmeyeceği ve yapılan işlemleri kabul edip etmediği sorulmadan yargılamaya son verilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Davacı vekili olduğunu ileri süren avukatın mahkemece verilen kesin süreye rağmen vekaletname ibraz etmemesi davacı asilin davasını takip etmesine engel oluşturmaz. Davacı asil hazır bulunduğu celsede davayı takip edeceğini beyan ederse mahkemece yargılamaya devam edilmesi gerekir. Mahkemece, davacı asile davasını takip edip etmediği ve yapılan işlemleri kabul edip etmediği sorularak, davacı asilin beyanına göre işlem yapılması gerekirken aksine düşüncelerle davanın HMK'nın 77/1 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.(YR 13.HK D.si11.2.2013 T 2012/27992- 2013/3038) HGK 05.10.2012 2012/14-486- 2012/685) VEKALETNAMESİZ DAVA AÇILMASI VE İŞLEM YAPILMASI

20 Davacı-davalı vekilinin vekaletnamesinin aslını Ya da onaylı örneğini kendisine tanınan iki haftalık kesin süre içerisinde dosyaya ibraz etmediği anlaşıldı. Dosya incelendi: G.D. HÜKÜM: HMK 77-114/1-f, 115/2 maddeleri uyarınca DAVANIN USÜLDEN REDDİNE karar verildi. SÜRESİNDE VEKALETNAME İBRAZ ETMEME

21 MADDE 119- (1) Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur: a) Mahkemenin adı. b) Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri. c) Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası. ç) Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri. d) Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri. e)Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri. f) İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği. g) Dayanılan hukuki sebepler. ğ) Açık bir şekilde talep sonucu. MD.119

22 h) Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası. (2) Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır. MD.119 DEVAMI

23 Dosyanın tetkikinden davacı tarafa HMK 119 maddesi uyarınca dava dilekçesindeki eksiklikleri giderilmesi için muhtıra çıkartıldığı, davacının kendisine tanınan yasal süre içerisinde eksiklikleri gidermediği anlaşıldı. GD: gerekçesi bilahare yazılacağı üzere Davanın HMK 119/1-b,c,ç,ğ, 119/2 maddeleri uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA DAVA DİLEKÇESİNDEKİ ZARURİ UNSURLARDA EKSİKLİĞİN GİDERİLMEMESİ

24 MADDE 117- (1) İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez. (2) İlk itirazlar, dava şartlarından sonra incelenir. (3) İlk itirazlar, ön sorunlar gibi incelenir ve karara bağlanır İLK İTİRAZLARIN İLERİ SÜRÜLMESİ VE İNCELENMESİ

25 MADDE 137- (1) Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, ÖN İNCELEMENİN KAPSAMI

26 MADDE 138- (1) Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. DAVA ŞARTLARI VE İLK İTİRAZLAR HAKKINDA KARAR

27 MADDE 142-(1)Ön inceleme duruşması tamamlandıktan sonra, hâkim tahkikata başlamadan önce, hak düşürücü süreler ile zamanaşımı hakkındaki itiraz ve def’ileri inceleyerek karara bağlar. SÜRELER HAKKINDA KARAR

28 Dosyanın incelenmesinden işe iade davasının bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşıldı. GD: Gerekçesi bilahare yazılacağı üzere DAVANIN REDDİNE SÜRELER HAKKINDA KARAR

29 MADDE 114- (1) Dava şartları şunlardır: a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması. b) Yargı yolunun caiz olması. c) Mahkemenin görevli olması. ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması. d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması. e) Dava takip yetkisine sahip olunması. f) Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması. DAVA ŞARTLARI

30 g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması. ğ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi. h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması. ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması. i)Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması. (2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır. DAVA ŞARTLARI

31 Madde 115- (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez. DAVA ŞARTLARININ İNCELENMESİ

32 MADDE 116- (1) İlk itirazlar aşağıdakilerden ibarettir: a) Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı. b) Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı. c) İş bölümü itirazı. İLK İTİRAZLAR

33 G.D: Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere, 1- Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ SEBEBİYLE HMK 114/1-c, 115/2 Maddesi uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE, 2-Kararın kesinleşmesinden itibaren süresi içerisinde başvurulması halinde dava dosyasının görevli............. Nöbetçi İş Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE GÖREVSİZLİK KARARI

34 G.D: Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere, 1- Mahkememizin YETKİSİZLİĞİ SEBEBİYLE HMK 114/1-ç ve 115/2 Maddesi uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE, 2-Kararın kesinleşmesinden itibaren süresi içerisinde başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli............. Nöbetçi İş Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, YETKİSİZLİK KARARI

35 MADDE 20- (1) Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. Görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemler

36 (2) Dosya kendisine gönderilen mahkeme, kendiliğinden taraflara davetiye gönderir. Mahkemece, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü hakkındaki davanın, idari yargının görevi alanında kalması nedeniyle Yargı Yolu Yönünden Reddine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesine gönderilmesine, dosyada yapılan harç ve masrafların, vekalet ücretinin görevli mahkeme tarafından karara bağlanmasına karar verilmiştir. Görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemler

37 Görevsizlik veya yetkisizlik kararının kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin kararı veren mahkemeye başvurarak dosyanın görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiğine ilişkin 6100 sayılı HMK 20/1 maddesi ile görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tesbit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine ilişkin HMK 331/2 maddesinin uygulanması ancak aynı yargı koluna giren mahkemeler arasında söz konusudur. Görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemler

38 Bu nedenle yerel mahkemenin davayı yargı yolu yönünden reddetmesi yeterli olup ayrıca karar kesinleştiğinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesine gönderilmesine karar vermesi doğru olmadığı gibi vekille temsil edilen davalı idare lehine AAÜT 7.maddesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru değil bozma nedeni ise de bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 Sayılı H.M.K.nın geçici 3/2.maddesi delaletiyle, HUMK.nın 438/7.maddesi uyarınca, hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.YR 17.HD.si 2013/1245-E, 2013/727120-K) Görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemler

39 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri" başlığı altındaki 331. maddesinin 2. fıkrasındaki "görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararlarından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder" düzenlemesi uyarınca yargı yolu ile görevsizlik kararı sonucu verilen red kararları henüz davayı esastan sonuçlandırmadığından davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderine de o mahkemece hükmolunmalıdır. Görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemler

40 Anılan Kanun'un 323/ğ. maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan vekâlet ücretine de görevsizlik kararında ayrıca hükmolunamaz. Mahkemece bu husus gözardı edilerek davacı aleyhine yargılama gideri yükletilmesi ve davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi doğru değildir. Ancak, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.(YR 22 HD.si 2015/710-) 2015/2083 Görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemler

41 6100 Sayılı HMK farklı yargı yolunun görevli olması halini göreve ilişkin maddelerde değil HMK 114/b maddesinde dava şartları arasında düzenlemiştir. Yargı yolunun caiz olması dava şartlarındandır. Mahkemenin dava şartı olması nedeniyle öncelikle adli-idari yargı yolu uyuşmazlığını çözmesi gerekir. Mahkemece isabetli şekilde anılan uyuşmazlığın çözümünün idari yargıya ait olduğu tespit edilmiş ancak görevsizlik kararı verilmiştir. 6100 Sayılı HMK 115/2. maddesine göre mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemler

42 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 114/b maddesinde yargı yolunun caiz olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Ancak Mahkemenin kararın niteliği itibarı ile HMK. nun 331. maddesini uygulaması hatalıdır. Şöyleki; Görevsizlik, yetkisizlik kararları üzerine yapılacak işlemler HMK. nun 20. maddesi olup, HMK. nun 331. maddesi “ görevsizlik, yetkisizlik ve gönderme kararlarına “ ilişkindir. Oysa somut olayda davanın reddi 6100 sayılı HMK. nun 114/b ve 115. maddesindeki düzenlemeye dayanmalıdır. Görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemler

43 Bu nedenle Mahkemenin davada görevli yargı yerinin idari yargı olduğunu saptaması yerinde ise de, davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeni ile reddi yerine anılan düzenleme göz önüne alınmadan görevsizlik kararı verilmesi, buna bağlı olarak davalı lehine yargılama giderlerine hükmedilmemesi hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün HUMK. nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.YR 9.HD.si 14.03.2013 T ve 2013/4773 - 2013/8945) Görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemler

44 Mahkememizce verilen (Yetkisizlik-Görevsizlik) kararının...................... tarihinde kesinleştiği, bu tarihten sonra iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının (yetkili ya da görevli) mahkemeye gönderilmesini talep etmediği anlaşıldı. Dosya incelendi: G.D. HÜKÜM: HMK 20/1 maddesi uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verildi. HMK 20 (GÖREVSİZLİK YETKİSİZLİK GİTMEYEN DOSYA)

45 Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri MADDE 331- (1) Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, DAVADAN ÖNCE Dosya incelendi; dava konusu alacağın davadan ÖNCE ödendiği anlaşıldığından, araştırılması ve incelenmesi gerekli bir husus kalmadığı görüldü. Duruşmanın bittiği bildirildi GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davanın REDDİNE KONUSUZ KALMA

46 Dosya incelendi; dava konusu alacağın davadan SONRA ödendiği anlaşıldığından, araştırılması ve incelenmesi gerekli bir husus kalmadığı görüldü. Duruşmanın bittiği bildirildi GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: KONUSUZ KALAN DAVA HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA KONUSUZ KALMA DAVADAN SONRA

47 HMK 320/(4) Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -HMK 320/4 maddesi uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA Basit yargılama usulünde YENİLEMEDEN SONRA AÇILMAMIŞ SAYILMASINA

48 HMK 150/(5) İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -HMK 150/5 maddesi uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA ÜÇ AYLIK SÜRE İÇERİSİNDE DAVANIN YENİLENMEMESİ AÇILMAMIŞ SAYILMA

49 MADDE 123- (1) Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacının HMK 123 maddesi uyarınca davasını geri alması ve davalının buna açık rıza göstermesi sebebiyle DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA DAVANIN GERİ ALINMASI

50 Sulhun etkisi MADDE 315- (1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. DAVAYA SON VEREN TARAF İŞLEMLERİ

51 Madde 38 – (Değişik: 18/2/1965 - 538/20 md.) Mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını havi re'sen tanzim edilen noter senetleri, istinaf ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Bu maddedeki icra kefaletleri müteselsil kefalet hükmündedir.(1) İLAM MAHİYETİNİ HAİZ BELGELER:

52 GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: HMK'nın 307 ve 311 maddeleri uyarınca FERAGAT SEBEBİYLE DAVANIN REDDİNE (KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA ????) FERAGAT

53 GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: HMK'nın 308 ve 311 maddeleri uyarınca DAVALININ DAVAYI KABULÜ SEBEBİYLE Net 5000.TL kıdem tazminatının fesih tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine. Davalının davayı kabulü sebebiyle DAVA HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA.???? KABUL

54 GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: HMK'nın 313 ve 315 maddeleri uyarınca SULH SEBEBİYLE DAVA HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA SULH

55 Somut olay incelendiğinde, davacı vekilinin ''6552 sayılı İş Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişik Yapılması İle Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun 81. maddesi ile 31.05.2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 60. maddenin sağlamış olduğu imkandan faydalanmak amacıyla aynı maddenin 9. fıkrası gereğince'' davadan vazgeçtiklerini, feragat ettiklerini bildirmesi nedeniyle, HMK 307. maddesi uyarınca feragat davaya son veren taraf işlemi olduğundan, davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır. Kanun hükmü icabı davadan feragat edilmiş olması nedeniyle taraflar yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi yerinde ise de; davada uygulama olanağı bulunmayan 3201 sayılı Yasa'nın geçici 8. maddesine dayanılması isabetsizdir.YR 10.HD.si 14.04.2015 T ve 2015/7804-E, 2015/7213-K) ???

56 Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde feragat nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi...... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 08.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi..YR 10.HD.si 14.04.2015 T ve 2015/7804-E, 2015/7213-K) ???

57 1-Davanın KABULÜ İLE, -Kıdem tazminatı talebinin KABULÜ İLE, net …….. TL. nin iş akdinin fesih tarihi olan ………. tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, -İhbar tazminatı talebinin KABULÜ ile net ……… TL nin …….TL.sine dava tarihi olan ………. tarihinden, bakiye …….. TL 'nin ıslah tarihi olan …….. tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, -Fazla çalışma ücreti alacağı talebinin KABULÜ ile net…….. TL nin…….. TL.sine dava tarihi olan ………. tarihinden, bakiye …. TL 'nin ıslah tarihi olan ………. tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, İŞ DAVALARINDA ESASA İLİŞKİN KARAR ÖRNEKLERİ NET DAVA VE ISLAHTAN ÖRNEK KISA KARAR HÜKÜM:

58 -Yıllık izin ücreti alacağı talebinin KABULÜ ile net ……….TL nin …….TL.sine dava tarihi olan ………… tarihinden, bakiye …….. TL 'nin ıslah tarihi olan ……….. tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, -Ücret alacağı talebinin KABULÜ ile net ………. TL nin …… TL.sine dava tarihi olan ……… tarihinden, bakiye ……TL 'nin ıslah tarihi olan ……………. tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, -Hafta tatili çalışma ücret alacağı talebinin KABULÜ ile net ……… TL nin …..TL.sine dava tarihi olan ………… tarihinden, bakiye …… TL 'nin ıslah tarihi olan ………….. tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, İŞ DAVALARINDA ESASA İLİŞKİN KARAR ÖRNEKLERİ NET DAVA VE ISLAHTAN ÖRNEK KISA KARAR HÜKÜM:

59 -Ulusal Bayram ve Genel Tatil Ücret alacağı talebinin KABULÜ ile net …………. TL nin …. TL.sine dava tarihi olan,…………. tarihinden, bakiye …. TL 'nin ıslah tarihi olan ………. tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine İŞ DAVALARINDA ESASA İLİŞKİN KARAR ÖRNEKLERİ NET DAVA VE ISLAHTAN ÖRNEK KISA KARAR HÜKÜM:

60 HÜKÜM 1-Davanın KABULÜ İLE, Yasal Kesintiler İnfazda dikkate alınmak Üzere -Kıdem tazminatı talebinin KABULÜ İLE, brüt …….. TL. nin iş akdinin fesih tarihi olan ………. tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, -İhbar tazminatı talebinin KABULÜ ile brüt ……… TL nin …….TL.sine dava tarihi olan ………. tarihinden, bakiye …….. TL 'nin ıslah tarihi olan …….. tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, İŞ DAVALARINDA ESASA İLİŞKİN KARAR ÖRNEKLERİ BRÜT DAVA VE ISLAHTAN ÖRNEK KISA KARAR HÜKÜM:

61 -Fazla çalışma ücreti alacağı talebinin KABULÜ ile brüt…….. TL nin…….. TL.sine dava tarihi olan ………. tarihinden, bakiye …. TL 'nin ıslah tarihi olan ………. tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, -Yıllık izin ücreti alacağı talebinin KABULÜ ile brüt……….TL nin …….TL.sine dava tarihi olan ………… tarihinden, bakiye …….. TL 'nin ıslah tarihi olan ……….. tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, İŞ DAVALARINDA ESASA İLİŞKİN KARAR ÖRNEKLERİ BRÜT DAVA VE ISLAHTAN ÖRNEK KISA KARAR HÜKÜM:

62 -Ücret alacağı talebinin KABULÜ ile brüt………. TL nin …… TL.sine dava tarihi olan ……… tarihinden, bakiye ……TL 'nin ıslah tarihi olan ……………. tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, -Hafta tatili çalışma ücret alacağı talebinin KABULÜ ile brüt……… TL nin …..TL.sine dava tarihi olan ………… tarihinden, bakiye …… TL 'nin ıslah tarihi olan ………….. tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, -Ulusal Bayram ve Genel Tatil Ücret alacağı talebinin KABULÜ ile brüt…………. TL nin …. TL.sine dava tarihi olan,…………. tarihinden, bakiye …. TL 'nin ıslah tarihi olan ………. tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine İŞ DAVALARINDA ESASA İLİŞKİN KARAR ÖRNEKLERİ BRÜT DAVA VE ISLAHTAN ÖRNEK KISA KARAR HÜKÜM:

63 Davanın açılmasının Vergi Usul Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku açısından sonucu, talep edilen işçilik alacağı dolayısıyla Devletin vergi ve sigorta primi alacaklarının şüpheli alacak hâline gelmesidir. Vergiye tâbi işçilik alacaklarında vergi mükellefi işçi, vergiyi kesip vergi dairesine yatırmakla sorumlu kişi (vergi sorumlusu) ise işverendir. Yine sigorta primi işçi payının ve işsizlik sigortası primi kesintisinin mükellefi işçi, sorumlusu ise işverendir. Gelir vergisinde vergiyi doğuran olay, vergiye tâbi gelirin elde edilmesidir. Sigorta prim borcunu doğuran olay, prime tâbi işçilik alacağının işçiye ödenmesidir. İşçilik alacağı işçiye ödendiğinde, işverence, buna ilişkin bordro düzenlenip bordroda söz konusu vergi ve prim kesintileri ayrı ayrı gösterilmeli, yöntemince muhasebeleştirme yapılmalıdır. BRÜT NET HÜKMETME KRİTERİ???

64 -Mahkemelerle icra dairelerinin, işçilik alacaklarından vergi ve prim kesintisi yapıp vergi dairesine yatırmak veya bu hususu takip etmek gibi bir görevi bulunmamaktadır. Bu sebeple dava konusu işçilik alacağının brüt tutardan hesaplanması, alacağa ilişkin ilamın brüt tutar üzerinden icraya konulması, icra dairesince veya haricen takip konusu borç tahsil edildiğinde, işverenin, tahsil tarihindeki tarife ve oran üzerinden ilgili vergi ve prim kesintilerini vergi dairesine yatırarak bakiyesini işçiye ödemesi, buna dair muhasebeleştirme işlemlerini yapması gerekmektedir. Alacak davası devam ederken bilirkişi tarafından yapılan net hesaplamaya dayanılarak alacağın net tutar üzerinden hüküm altına alınması durumunda, mahkemeler ve icra daireleri aracı kılınarak Devletin vergi ve prim kaybı oluşabilmektedir.

65 Bu nedenle davacı, dava konusu işçilik alacağının net tutardan hüküm altına alınmasını açıkça talep etmediği sürece, bütün işçilik alacakları brüt tutar üzerinden hüküm altına alınıp bu tutar üzerinden de icraya konulmalıdır. Mahkemece, infazda tereddüte yol açılmaması için, hükmedilen alacağın net mi brüt mü olduğunun kararda belirtilmesi gerekir.

66 HÜKÜM: 1-Davanın KABULÜ İLE, Yasal Kesintiler İnfazda dikkate alınmak Üzere, -Kıdem tazminatı talebinin KABULÜ İLE, brüt …….. TL. nin iş akdinin fesih tarihi olan ………. tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, -İhbar tazminatı talebinin KABULÜ ile brüt ……… TL nin temerrüt tarihi olan ………. Tarihinden itibaren, işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, - Fazla çalışma ücreti alacağı talebinin KABULÜ ile brüt…….. TL nin temerrüt tarihi olan ………. Tarihinden itibaren, işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, İŞ DAVALARINDA ESASA İLİŞKİN KARAR ÖRNEKLERİ BRÜT TEMERRÜTTEN ÖRNEK KISA KARAR HÜKÜM:

67 Yıllık izin ücreti alacağı talebinin KABULÜ ile brüt……….TL nin temerrüt tarihi olan ………. Tarihinden itibaren, işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, -Ücret alacağı talebinin KABULÜ ile brüt………. TL nin temerrüt tarihi olan ………. Tarihinden itibaren, işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, -Hafta tatili çalışma ücret alacağı talebinin KABULÜ ile brüt……… TL nin temerrüt tarihi olan ………. Tarihinden itibaren, işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, -Ulusal Bayram ve Genel Tatil Ücret alacağı talebinin KABULÜ ile brüt…………. TL nin temerrüt tarihi olan ………. Tarihinden itibaren, işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine İŞ DAVALARINDA ESASA İLİŞKİN KARAR ÖRNEKLERİ BRÜT TEMERRÜTTEN ÖRNEK KISA KARAR HÜKÜM:

68 1-Davanın KABULÜ İLE, -Kıdem tazminatı talebinin KABULÜ İLE, net …….. nin iş akdinin fesih tarihi olan ………. tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faiz oranını geçmemek üzere reeskont faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 2-Fazla çalışma ücreti alacağı talebinin KABULÜ ile net ……….. nin ……… TL.sine dava tarihi olan …….. tarihinden bakiye ……….TL 'nin ıslah tarihi olan ……… tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faiz oranını geçmemek üzere reeskont faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, İŞ DAVALARINDA ESASA İLİŞKİN KARAR ÖRNEKLERİ TALEPLE BAĞLILIK ÖRNEK KISA KARAR HÜKÜM:

69 HÜKÜM: 1-Davanın KABULÜ İLE -Kıdem tazminatı talebinin KABULÜ İLE, net …….TL. nin iş akdinin fesih tarihi olan ……… tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile bakiyesi olan ……….TL 'nin ıslah dilekçesinde faiz talep edilmediğinden faiz işletilmeden davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine -İhbar tazminatı talebinin KABULÜ ile net …... TL.nin ….... TL'sinin dava tarihi olan……tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile bakiyesi olan ……….TL 'nin ıslah dilekçesinde faiz talep edilmediğinden faiz işletilmeden davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, -Yıllık izin ücreti alacağı talebinin KABULÜ ile net ……… TL nin……… TL'sinin dava tarihi olan……..tarihinden yasal faizi ile bakiyesi olan ……… TL 'nin ıslah dilekçesinde faiz talep edilmediğinden faiz işletilmeden davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, İŞ DAVALARINDA ESASA İLİŞKİN KARAR ÖRNEKLERİ ISLAHTA FAİZ TALEBİ YOK ÖRNEK KISA KARAR:

70 Kısmi ıslahta dava dilekçesinin sadece miktar yönü düzeltilmiş olup, dava dilekçesinin diğer kısımlarının geçerli olduğunun kabulü gerekir. Başka bir anlatımla, dava dilekçesinin faiz ile ilgili kısmı ıslahla artırılan miktar için de geçerlidir. Davacının faiz talebini ıslah dilekçesinde tekrar etmesinin anlamı yoktur. Aksi halde dava dilekçesinin miktar dışındaki tüm unsurlarına ıslah dilekçesinde de yer verilmesi gerekir ki, kısmi ıslahta bunun gereksizliği ortadadır.(YR 22.HD.si 21.01.2015 T ve 2013/25996 -E, 2015/640-K ISLAHTA FAİZ TALEBİ YOK 22.hd.Sİ FARKLI GÖRÜŞTE???

71 HÜKÜM: 1-Davanın KABULÜ İLE -Kıdem tazminatı talebinin KABULÜ İLE, net …….TL. nin iş akdinin fesih tarihi olan ……… tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile bakiyesi olan ……….TL 'nin ıslah dilekçesinde faiz talep edilmediğinden faiz işletilmeden davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine -İhbar tazminatı talebinin KABULÜ ile net …... TL.nin ….... TL'sinin dava tarihi olan……tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile bakiyesi olan ……….TL 'nin ıslah dilekçesinde faiz talep edilmediğinden faiz işletilmeden davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, -Yıllık izin ücreti alacağı talebinin KABULÜ ile net ……… TL nin……… TL'sinin dava tarihi olan……..tarihinden yasal faizi ile bakiyesi olan ……… TL 'nin ıslah dilekçesinde faiz talep edilmediğinden faiz işletilmeden davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, İŞ DAVALARINDA ESASA İLİŞKİN KARAR ÖRNEKLERİ ISLAHTA FAİZ TALEBİ YOK ÖRNEK KISA KARAR:

72 -Ücret alacağı talebinin KABULÜ ile net……… TL nin …….. TL'sinin dava tarihi olan…….tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile bakiyesi olan ………TL 'nin ıslah dilekçesinde faiz talep edilmediğinden faiz işletilmeden davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, -Hafta tatili çalışma ücret alacağı talebinin KABULÜ ile net ……. TL nin…….. TL'sinin dava tarihi olan……tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile bakiyesi olan ……. TL 'nin ıslah dilekçesinde faiz talep edilmediğinden faiz işletilmeden davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, -Ulusal Bayram ve Genel Tatil Ücret alacağı talebinin KABULÜ ile net ………. TL nin dava tarihi olan ………tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile bakiyesi olan ………TL 'nin ıslah dilekçesinde faiz talep edilmediğinden faiz işletilmeden davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, İŞ DAVALARINDA ESASA İLİŞKİN KARAR ÖRNEKLERİ ISLAHTA FAİZ TALEBİ YOK ÖRNEK KISA KARAR:

73 -Fazla çalışma ücreti alacağı talebinin KABULÜ ile net ……….TL nin ………TL'sinin dava tarihi olan ……….tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile bakiyesi olan ………. TL 'nin ıslah dilekçesinde faiz talep edilmediğinden faiz işletilmeden davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, İŞ DAVALARINDA ESASA İLİŞKİN KARAR ÖRNEKLERİ ISLAHTA FAİZ TALEBİ YOK ÖRNEK KISA KARAR:

74 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile net ……… TL kıdem tazminatı talebinin KABULÜ İLE, taleple bağlı kalınarak net 1.000 TL nin iş akdinin fesih tarihi olan ……… tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, -Net …….. TL ihbar tazminatı talebinin KABULÜ ile taleple bağlı kalınarak net ……….TL nin dava tarihi olan ………… tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, -Net ……….. TL yıllık izin ücreti alacağı talebinin KABULÜ ile talebe bağlı kalınarak net ……….TL. sine dava tarihi olan ……… tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, İŞ DAVALARINDA ESASA İLİŞKİN KARAR ÖRNEKLERİ TALEPLE BAĞLILIK ÖRNEK KISA KARAR:

75 -Net ………. TL ücret alacağı talebinin KABULÜ ile taleple bağlı kalınarak net ………. TL nin dava tarihi olan ………. tarihinden itibaren, işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, -Net…….. TL fazla çalışma ücret alacağı talebinin KABULÜ ile taleple bağlı kalınarak net ………..TL nin dava tarihi olan ……….. tarihinden itibaren, işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, -Net ……….. TL hafta tatil ücret alacağı talebinin KABULÜ ile taleple bağlı kalınarak net ………TL nin dava tarihi olan ………… tarihinden itibaren, işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, -Net ………. TL ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı talebinin KABULÜ ile taleple bağlı kalınarak net ……….TL nin dava tarihi olan ………… tarihinden itibaren, işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine İŞ DAVALARINDA ESASA İLİŞKİN KARAR ÖRNEKLERİ TALEPLE BAĞLILIK ÖRNEK KISA KARAR:

76 HÜKÜM : Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1-Davanın KABULÜ İLE, -Kıdem tazminatı talebinin kabulüne, net ……….TL. nin iş akdinin fesih tarihi olan ………. tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılar Etimesgut Belediyesi Başkanlığı, Ahikent... Şti ile Kültür Tem... Ltd. Şti. 'den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine (davalı Ahikent...Şirket sorumluluğunun ………. TL ile sınırlı olmak üzere) -İhbar tazminatı talebinin kabulüne, net ………. TL 'nin ………. TL 'sine dava tarihi olan ………. tarihinden itibaren, kalan ………. TL 'nin ıslah tarihi olan ………. tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faiz ile birlikte davalılar Etimesgut Belediyesi Başkanlığı ile Kültür Tem... Ltd. Şti. 'den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ALT İŞVERENLER ARASINDA DEVİR İLİŞKİSİ BULUNDUĞUNDA TAZMİNAT-ALACAK ÖRNEK KARAR

77 -Yıllık izin ücreti alacağı talebinin kabulüne, net ………. TL 'nin ………. TL'sine dava tarihi olan ………. tarihinden itibaren, kalan ………. TL 'nin ıslah tarihi olan ………. tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faiz ile birlikte davalılar Etimesgut Belediyesi Başkanlığı ile Kültür Tem... Ltd. Şti. 'den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, -Fazla çalışma ücreti alacağı talebinin kabulüne, taleple bağlı kalınarak net ………. TL 'nin ………. TL'sine dava tarihi olan ………. tarihinden itibaren, kalan ………. TL 'nin ıslah tarihi olan ………. tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılar Etimesgut Belediyesi Başkanlığı, Ahikent... Şti. ile Kültür Tem... Ltd. Şti. 'den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,(tahsilde tekerrüre esas olmamak üzere davalı Ahikent...Şirket sorumluluğunun ………. TL ile sınırlı tutulmasına bu miktarın adı geçen davalıdan alınarak davacıya verilmesine,) ALT İŞVERENLER ARASINDA DEVİR İLİŞKİSİ BULUNDUĞUNDA TAZMİNAT-ALACAK ÖRNEK KARAR

78 -Ulusal bayram-genel tatil ücreti alacağı talebinin kabulüne, taleple bağlı kalınarak net ………. TL 'nin ………. TL'sine dava tarihi olan ………. tarihinden itibaren, kalan ………. TL 'nin ıslah tarihi olan ………. tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılar Etimesgut Belediyesi Başkanlığı, Ahikent... Şti. ile Kültür Tem... Ltd. Şti.'den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,(tahsilde tekerrüre esas olmamak üzere davalı Ahikent...Şirket sorumluluğunun ………. TL ile sınırlı tutulmasına bu miktarın adı geçen davalıdan alınarak davacıya verilmesine,) ALT İŞVERENLER ARASINDA DEVİR İLİŞKİSİ BULUNDUĞUNDA TAZMİNAT-ALACAK ÖRNEK KARAR

79 1. Davalı işveren tarafından gerçekleştirilen feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının adı geçen işverenin işyerine İŞE İADESİNE, 2. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE, 3. Davacı işçinin işe iadesi için davalı işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan müştereken ve müteselsilin tahsilinin GEREKTİĞİNE, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna, İŞ DAVALARINDA ESASA İLİŞKİN KARAR ÖRNEKLERİ İŞE İADE ÖRNEK KARAR:

80 1.Davalı alt işveren tarafından gerçekleştirilen feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının adı geçen alt işverenin işyerine İŞE İADESİNE, 2. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı alt işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminatın her iki davalının birlikte sorumlu olmak kaydı ile miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE, 3. Davacı işçinin işe iadesi için davalı alt işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin GEREKTİĞİNE, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna, ASIL –ALT İŞVEREN İŞE İADE ÖRNEK KARAR

81 Feshin geçersiz olduğu davalılar arasında geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunmadığı yönündeki mahkemenin kabulü dosya içeriğine uygun olup işe iadeden davalı Küçükçekmece Belediye Başkanlığı’nın sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. 4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. İŞ DAVALARINDA ESASA İLİŞKİN KARAR ÖRNEKLERİ MUVAZA HALİNDE İŞE İADE ÖRNEK KARAR

82 HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile; 1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, 2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının Küçükçekmece Belediye Başkanlığı nezdinde İŞE İADESİNE, 3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı Küçükçekmece Belediye Başkanlığı tarafından süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminattan her iki davalının birlikte sorumlu olmak kaydı ile miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE, 4. Davacı işçinin işe iadesi için süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin GEREKTİĞİNE, (YR 9.HK 27.11.2014 T ve 2014-20445-36107 E,K) İŞ DAVALARINDA ESASA İLİŞKİN KARAR ÖRNEKLERİ MUVAZA HALİNDE İŞE İADE ÖRNEK KARAR

83 Davacı işçinin dilekçede işe iadeyi talep etmesine rağmen dört- sekiz aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatı ve kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için dört aylık ücretinin ödenmesi gerektiğinin belirlenmesini istememiş olması halinde dahi, mahkemece tazminat ve ücretin tespit edilmesi gerekir. Çünkü, işe iade talebi, işe iade edilmeme durumunda alternatifi olan tazminatı ve işe başlatılsın başlatılmasın sadece süresinde işverene başvuru halinde muaccel olacak boşta geçen süre ücretini içerisinde barındırmaktadır. Mahkeme, işe iadeye karar verme durumuna gelince ondan ay­ rılamaz şekilde tazminata ve boşta geçen süre ücretine de karar verecektir. TALEBE BAĞLILIK İLKESİ YÖNÜNDE İŞE İADE

84 İŞ KAZASI ÖRNEK KARAR 1-…….TL Maddi tazminatın kaza tarihi olan……tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine. 2-…….TL Manevi tazminatın kaza tarihi olan………tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine. İŞ KAZASI ÖRNEK KARAR

85 Gerçekten davacı dava dilekçesinde hüküm altına alınacak tazminatlara olay tarihinden itibaren faiz işletilmesini istemiştir. Dava dilekçesinde talep olunduğu için ayrıca ifade edilmesi gerekmediği halde maddi tazminatın artırılmasına ilişkin 06.05.2014 havale tarihli ıslah dilekçesinde de bu talebini tekrarladığı ve ıslahen artırılan tazminat miktarları içinde faizin olay tarihinden işletilmesine yönelik talebini tekrarlamıştır. İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle açılan davalarda faizin zararın meydana geldiği olay tarihinden itibaren yürütüleceği, haksız eylemle birlikte zarar veren bakımından temerrüde düşüldüğünün kabulünün gerektiği dairemizin ve giderek Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarındandır. Hal böyle olunca da davanın niteliğine göre haksız eylemin meydana geldiği tarihten itibaren faize karar verilmek gerekirken, dava konusu olay işçilik alacaklarıyla karıştırılarak, maddi tazminatın ıslahen artırılan bölümü için ıslah tarihinden itibaren faize karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. YR 21.HD.si 2014/21680- E,2015/12003-K

86 Davanın KISMEN KABULÜ ile Davalı borçlunun Ankara 4.İcra Müdürlüğünün 2012/16131-Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin BRÜT 47.320, 63.TL üzerinden devamına, Alacak brüt olarak hüküm altına alındığından yasal kesintilerin infazda dikkate alınmasına Fazlaya ilişkin istem ile icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE İTİRAZIN İPTALİ ÖRNEK KARAR

87 RÜCUAN TAZMİNAT VE ALACAK Davanın KABULÜ ile..........TL gelirin onay,..........TL geçici iş göremezlik ödeneklerinin ödeme,.........TL sağlık hizmet giderlerinin sarf tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesine SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU ÖRNEK KARARLAR

88 HİZMET TESPİTİ Davanın KABULÜ ile Davacının davalı işverene ait........... sicil numaralı iş yerinde................. tarihleri arasında (ücretin tespiti talebi de varsa belirlenen ücretle yoksa asgari ücretle) çalıştığının TESPİTİNE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU ÖRNEK KARARLAR

89 BAĞ-KUR SİGORTALILIK SÜRELERİNİN TESPİTİ Davanın KABULÜ ile Davacının.................. tarihleri arasında 1479 / 2926 sayılı Kanun hükümleri kapsamında zorunlu sigortalı olduğunun TESPİTİNE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU ÖRNEK KARARLAR

90 KURUM İŞLEMİNİN İPTALİ Davanın KABULÜ ile Davacının zorunlu sigortalılık sürelerinin geçersiz sayılması yönündeki DAVALI KURUM İŞLEMİNİN İPTALİ ile davacının emekliliğe hak kazandığının TESPİTİNE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU ÖRNEK KARARLAR

91 Adî Ortaklığın Taraf Ehliyeti Yoktur. Adî ortaklığın, tüzel kişiliği olmadığı için, taraf ehliyeti de yoktur. Bu nedenle, adî ortaklığa ilişkin davalarda, adî ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerekir. Buna göre: Adî ortaklık tarafından açılacak davaların, elbirliği mülkiyeti gereğince bütün ortaklar tarafından birlikte açılması gerekir (mecburî dava arkadaşlığı). Bütün ortaklar tarafından açılacak dava, adî ortaklık adına değil, bütün ortaklar adına açılır ve hüküm de ortaklar hakkında verilir. Adî ortaklık adına hüküm verilemez. TÜZEL KİŞİLİĞİ BULUNMAYAN TOPLULUKLARIN TARAF EHLİYETİ

92 Buna karşılık, adî ortaklığa karşı açılacak davalar için bir ayrım yapmak gerekir: Davanın konusu paradan başka bir şey ise, davanın bütün ortaklara karşı birlikte açılması gerekir. Çünkü ortakların, adî ortaklığın malları üzerinde mülkiyeti elbirliği mülkiyetidir ve bu mallar üzerinde birlikte tasarruf edebilirler. Bu durumda, davalı ortaklar arasındaki ilişki mecburî dava arkadaşlığıdır. Davanın konusu para alacağı ise, ortaklar bu borçtan müteselsilen sorumlu olduklarından ve alacaklı müteselsil borçluların birinden borcun tamamını isteyebileceğinden, davacı bir ortağa veya ortakların tümüne veya bazılarına karşı alacak davası açabilir (ihtiyarî dava arkadaşlığı).(BAKİ KURU) TÜZEL KİŞİLİĞİ BULUNMAYAN TOPLULUKLARIN TARAF EHLİYETİ

93 İki veya daha fazla kişinin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortak girişimin (yani adi ortaklığın) tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti yoktur. 6098 sayılı TBK'nın 620. (818 sayılı BK'nın 520.) maddesinde de açıklandığı üzere, adi ortaklığın hükmî şahsiyeti bulunmadığından ortaklar, ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak tüm varlıklarıyla sorumludurlar. Dolayısıyla adi ortaklığın aktif ve pasif dava ehliyeti de yoktur. Bu nedenle, adi ortaklığa ilişkin davalarda adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerekir TÜZEL KİŞİLİĞİ BULUNMAYAN TOPLULUKLARIN TARAF EHLİYETİ

94 Adi ortaklık tarafından açılacak davaların elbirliği mülkiyeti kuralları gereğince (6098 sayılı TBK'nın 638., 818 sayılı BK'nın 534, TMK'nın 702.maddeleri) bütün ortaklar tarafından mecburi dava arkadaşı olarak birlikte hareket edilmesi gerekir. Taraf ehliyeti kamu düzeninden olup mahkemece kendiliğinden göz önüne alınmalıdır. Dosya içeriğine göre; davanın Başakşehir Belediye Başkanlığı yanında ortak girişimi oluşturan Etkin Eğitim Org Gemi İşletmeleri ve Turizm Ltd. Şti & Lapis Eğitim Org Sosyal Hiz. Ltd. Şti. Adi Ortaklığı’na yöneltilerek açıldığı, Mahkemenin de tebligatları bu Ortaklığa yaparak yargılamayı sonuçlandırıp, Ortaklık hakkında karar verdiği görülmüştür. TÜZEL KİŞİLİĞİ BULUNMAYAN TOPLULUKLARIN TARAF EHLİYETİ

95 Yukarıda zikredilen hükümler ve yapılan açıklamalara göre; adi ortaklığı oluşturan kişilere dava dilekçesi ayrı ayrı tebliğ edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılama sonuçlandırılıp, hükümde ortak girişimi oluşturan şirketler ayrı ayrı gösterilmelidir. Netice itibariyle; taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde tüzel kişiliği olmayan Ortaklık hakkında hüküm kurulması hatalıdır.(YR 9.HD.si 10.06.2015 T ve 2015/13622-E, 2015/21339-K) TÜZEL KİŞİLİĞİ BULUNMAYAN TOPLULUKLARIN TARAF EHLİYETİ

96 Somut olayda, ortak girişim adi ortaklık olarak kabul edilir ve adi ortaklığın tüzel kişiliği yoktur. Adi ortaklığa karşı açılmış olan dava, diğer ortakların tümüne karşı yöneltilmiş demektir. En azından ortaklardan birine karşı dava yöneltilmesi gerekir. Bu sebeple, davacıya dava edilen adi ortaklığın bütün ortaklarının isim ve adresi açıklattırılarak, davaya bu ortakların huzuru ile devam edilmelidir. Mahkemece, bu yönün gözardı edilerek tüzel kişiliği olmayan davalı Avrasya Metro Grubu Ortak Girişimi aleyhine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. (YR 22.HD.si 02.02.2015 T ve 2013/22218-E, 2015/1959-K) TÜZEL KİŞİLİĞİ BULUNMAYAN TOPLULUKLARIN TARAF EHLİYETİ

97 Davalılar Rass İnş. Taah. Taş. Gıda Sağ. Hizmetleri İç Dış Tic. Ltd. Şti. ile On İlaçlama Sağ. Hiz. İnş. Elekt. Gıda Ürünleri Bilg. Tem. Hiz. San. Tic. Ltd. Şti., iki ayrı tüzel kişilik olup ihale konusu işi adi ortaklık kurarak birlikte üstlendikleri, “adi ortaklığın” ortaklarından ayrı bir tüzel kişiliği bulunmadığından, dava konusu alacaklarda her iki şirketin sorumlu tutulmaları gerekirken, “adi ortaklık” için hüküm kurulması isabetsiz olup bozma sebebidir.(YR 22.HD.si 30.01.2013 T ve 2012/17326-E, 2013/1376-K) TÜZEL KİŞİLİĞİ BULUNMAYAN TOPLULUKLARIN TARAF EHLİYETİ

98 Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu sebeple bozma kararından sonra mahkemece 6100 sayılı Kanun'un 297. maddesinde belirtilen unsurları içeren yeni bir karar verilmek zorundadır. Somut olayda, mahkeme tarafından, bozma ilamına uyulduktan sonra ihbar tazminatı talebinin reddedilmiş olması doğru olmakla birlikte, bozma kapsamı dışında kalan kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai, genel tatil ve hafta tatili ücreti alacakları hakkında bozma öncesi olduğu gibi ve açıkça hüküm kurulması gerekirken, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması hatalıdır. (Yr 22.hd.Sİ 13.04.2015 t ve 2015/11457-E, 2015/13362-K) BOZMA SONRASI YENİ HÜKÜM

99 Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 22.02.2012 tarih, 2012/13-747 esas, 2012/84 karar sayılı ilamında ve Dairemizin emsal kararlarında belirtildiği gibi, Yargıtay'ca bozulan karar, sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bozma ile birlikte önceki hüküm ortadan kalkarak hukukî geçerliliğini yitirir. Mahkemece bozulan karara atıf yapılarak yeni hüküm oluşturulamaz. Bozmadan önceki ve bozmadan sonraki kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297'ye uygun olmalıdır. (YR 22.HD.si 30.09.2013 T ve 2013/20255_E, 2013/2016-K) BOZMA SONRASI YENİ HÜKÜM

100 Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 4.2.1948 tarih ve 1944/10 E, 1948/ 3 K. sayılı kararı uyarınca bozmadan sonra ıslah yapılamaz. (1086 Sayılı HUMK 84 ve 6100 Sayılı HMK 177 md.) Bu nedenle ıslaha değer verilmeden karar verilmesi gerekirken ıslahla artırılan miktarlara hükmedilmesi hatalıdır. YR 9.HK.D.Sİ 09/09/2015 2015/22615-E,2015/25016-K) BOZMA SONRA ISLAH

101 Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 176 ve devamı maddelerinde ıslah kurumu ayrıntılı şekilde düzenlenmiş olup, 176. maddede, davanın her iki tarafının da, yargılama usulüyle ilgili bir işlemini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği, ancak aynı dava içerisinde bu yola sadece bir kez başvurulabileceği; 177/1 maddede ise ıslahın tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği belirtilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 177. maddesindeki kuralın ve bu kapsamda tahkikat kavramının irdelenmesinde yarar vardır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 147 ve izleyen maddeleri hükümlerine göre, tahkikat evresi, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra, tarafları duruşmaya çağırmasıyla başlar; tarafların veya vekillerinin duruşmada dinlenmelerinden sonra, gerektiğinde çekişmeli hususlar hakkında tarafların delillerinin toplanmasıyla ve bunların incelenmesiyle sona erer. BOZMA SONRA ISLAH

102 Ancak, 177. maddedeki " Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. " ifadesinden, Kanunun, tahkikat ve hüküm arasında düzenlediği sözlü yargılama evresinde ıslaha izin vermediği sonucu çıkarılabilmektedir. Kısaca ister usule ilişkin ve isterse esasa yönelik bozma kararı verilsin bozmadan sonra araştırma yapılarak tahkikat devam ediyor ise bozmadan sonra ıslah mümkün kabul edilmelidir. Ancak esasa ilişkin bozma kesin ve araştırma yapılmasını gerektirmeyen, kısaca tahkikat yapılmasını gerektirmiyor ise bozmadan sonra ıslah kabul edilmemelidir. Mahkemece bozmadan sonra ıslah yapılamaz gerekçesi ile davacının ıslah talebi reddedilmiş ise de; bozma sonrası mahkemece bilirkişiden fazla mesai ücreti konusunda ek rapor alınmıştır. Ek rapor alınması tahkikatın devam ettiğini gösterir. Davacı tarafın ıslah dilekçesi davalının zamanaşımı itirazı dikkate alınarak değerlendirilmelidir. 6100 Sayılı HMK’nın 77/1 maddesi gereğince ıslah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceğinden davacının ıslah talebinin reddedilmesi hatalıdır. BOZMA SONRA ISLAH

103 Somut olayda, mahkemece verilen ilk kararın, Dairemizce davacının husumetin tevcihinde yanılması nedeniyle usulden bozulduğu ve yerel Mahkemeninde bozma kararına uyduğu anlaşılmaktadır. Davacının bozmadan sonra davasını ıslah ettiği ve ıslah harcını yatırdığı anlaşılmaktadır. Bozma usule ilişkin olup, tahkikat devam ettiğinden bozmadan sonra ıslah mümkündür. Mahkemece davacının ıslah istemi hakkında karar verilmemesi hatalıdır. (YR 9.HK.D.Sİ 10.02.2015 T VE 2015/1813-E, 2015/5529-K) Kısaca ister usule ilişkin ve isterse esasa yönelik bozma kararı verilsin bozmadan sonra araştırma yapılarak tahkikat devam ediyor ise bozmadan sonra ıslah mümkün kabul edilmelidir. Ancak esasa ilişkin bozma kesin ve araştırma yapılmasını gerektirmeyen, kısaca tahkikat yapılmasını gerektirmiyor ise bozmadan sonra ıslah kabul edilmemelidir.(YR 7.HK.D.Sİ 16.04.2015 T VE 2014/20695-E, 2015/7229-K) BOZMA SONRA ISLAH

104 Dairemizin 2012/13631 Esas sayılı bozma ilâmı, davacının aldığı aylık ücret miktarının araştırılarak alacak kalemlerinin buna göre hesaplanmasına yöneliktir. Bozma içeriğinden anlaşılacağı üzere, bozma ilâmından önce tahkikat tamamlanmış değildir. Bu nedenle, bozma ilâmından sonra ıslahın mümkün olduğu kabul edilmelidir. Diğer yandan, bir davada sadece bir kere ıslah yapılabilir. Davacı vekilinin 13/03/2015 tarihinde harcını yatırarak verdiği talep artırım dilekçesi, hukuki niteliği itibari ile ıslah dilekçesidir. Açıklanan nedenler ile davacı vekilinin ikinci ıslah talebi dinlenmez ise de, davacı vekilinin 13/03/2015 tarihinde yaptığı ilk ıslah talebindeki artırılmış miktarlar gözetilerek sonuca gidilmelidir.( YR 9 HK.D.si 20/10/2015 t ve 2015/27378-E, 2015/29258-K) BOZMA SONRA ISLAH

105 Mahkemece, hüküm altına alınan alacaklardan davalılar T.C. Sağlık Bakanlığı, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu ve Gökçe Grup Şirketi sorumlu tutulmuştur. 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu, Kararnamenin 29 uncu maddesi uyarınca Bakanlığa bağlı bir kuruluş olup tüzel kişiliği ve taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Ancak Bakanlığa karşı açılan davalarda, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca bakanlığı temsil yetkisi bulunmaktadır. Mahkemece, T.C. Sağlık Bakanlığı yanında ayrıca tüzel kişiliği ve taraf ehliyeti bulunmayan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu aleyhine de hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Yr 9.hd.Sİ 29.06.2015 T ve 2014/10749-E, 2015/23325-K-) KAMU HASTANELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE HUSUMET YÖNELTİLMESİ

106 Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Somut olayda, Sağlık Bakanlığının birimi olan "Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu"nun ve Oltu Devlet Hastesinin tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti ve temsilci sıfatı yoktur. Davalı Sağlık Bakanlığı asıl işveren olarak davacının kıdem tazminatından sorumludur. Mahkemece davalı Sağlık Bakanlığı aleyhine karar verilmesi gerekirken tüzel kişiliği olmayan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu aleyhine karar verilmesi hatalıdır. Hal böyle olunca mahkemece davalı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu ve Oltu Devlet Hastanesi bakımından davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekli iken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. KAMU HASTANELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE HUSUMET YÖNELTİLMESİ

107 Konut Kapıcıları Yönetmeliğinin 3. maddesinde konut kapıcısı işvereninin konutun maliki veya ortakları olduğu 4. maddeye göre konut yöneticisinin İş Kanunu ve bu Yönetmeliğin uygulanması ile yargı uyuşmazlıklarında işverenin temsilcisi bulunduğu, belirtilmiştir. 4857 Sayılı İş Kanununun 2/I. Maddesinde işçi çalıştıran tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlarında işveren olarak kabul edilmesi 1475 Sayılı İş Kanununun 1. maddesinde işçi çalıştıran tüzel kişiliği bulunmayan şahıs topluluklarını da kapsama alması yönünden olup, esasen konut kapıcılarının işverenin 1475 sayılı İş kanunun Ek 1. maddesinde konut maliki ve ortakları olduğu, konut yöneticisinin ise işveren vekili olup, mali sorumluluklar işverene ait olmak üzere, yargı uyuşmazlıklarında ve İş Kanununun uygulanmasında işverenin temsilcisi bulunduğu hükme bağlanmıştır. KONUT KAPICI DOSYALARI

108 Hüküm kurulurken kat maliklerinin sorumluluğunun Kat Mülkiyeti Kanunu 20.maddesi uyarınca hükümde gösterilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. (YR 9 HD.si 30.05.2011 T ve 2009/13460-E ve 2011/15952-K)III - Ana gayrimenkulün genel giderlerine katılma : 634 sy Madde 20 – (Değişik birinci fıkra: 13/4/1983 - 2814/9 md.) Kat maliklerinden her biri aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça: a) Kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ve bekçi giderlerine ve bunlar için toplanacak avansa eşit olarak; b) Ana gayrimenkulün sigorta primlerine ve bütün ortak yerlerin bakım, koruma, güçlendirme ve onarım giderleri ile yönetici aylığı gibi diğer giderlere ve ortak tesislerin işletme giderlerine ve giderler için toplanacak avansa kendi arsa payı oranında; (1) Katılmakla yükümlüdür. KAPICI GİDERLERİNDEN SORUMLULUK

109 Davanın Kısmen Kabulüne, -6.092,76 TL kıdem tazminatının 06.09.2007 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalı Palmiye Sitesi kat maliklerinden eşit olarak alınarak davacıya verilmesine, -200 TL ihbar tazminatı ve 100 TL yıllık izin ücreti alacağının dava tarihi olan 10.12.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Palmiye Sitesi kat maliklerinden eşit olarak alınarak davacıya verilmesine, ÖRNEK KARAR

110

111 N İ HA İ KARARLAR Muhakemenin sonunda tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilerek uyuşmazlığa son vermek üzere, hakim tarafından varılan “nihai karara” yani sonuca, hüküm denmektedir. Hüküm esasa ve usule ilişkin olabilir. -Usulle ilişkin nihai kararlar:Davanın esası ile ilgili olmayan ancak hakimin yargılamaya devam etmeyip uyuşmazlıktan elini çektiği kararlardır (görevsizlik, yetkisizlik, açılmamış sayılmasına, usulden reddine, karar verilmesine yer olmadığına gibi) -Esasa İlişkin Nihai kararlar:Hakimin uyuşmazlığın esasınaı inceleyerek verdiği karardır (HMK 294/1) davacının ileri sürdüğü talepleri maddi hukuk açısından incelenerek esas bakımından davanın kabul veya reddi yada kısmen kabul ve kısmen reddine ilişkin kararlardır.

112 HÜKMÜN VER İ LMES İ VE TEFH İ M İ (m. 294) MADDE 294- (1) Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. (2) Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur. (3) Hükmün tefhimi, her hâlde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. (4) Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hâllerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. (5) Hükmün tefhimini, duruşmada bulunanlar ayakta dinler. (6) Hükme ilişkin hususlar, niteliğine aykırı düşmedikçe, usule ilişkin nihai kararlar hakkında da uygulanır.

113 HÜKMÜN MÜZAKERESİ(m. 295) (1)Hüküm, gizli müzakere edilerek hazırlanır ve alenen tefhim olunur. (2)Hükmü, yargılamanın sona erdiğinin bildirildiği duruşmada hazır bulunan hâkim veya hâkimler verir. Bu şekilde hüküm verebilecek hâkimlerin tamamı hazır bulunmadıkça hüküm hakkında görüşme yapılamaz. (3) Hükmün müzakeresi sırasında, yargılamanın sona erdiğinin bildirildiği duruşmada hazır bulunan hâkim bulunmuyorsa, gerekli görüldüğü takdirde tarafların sözlü açıklamaları tekrar dinlendikten sonra müzakere edilir ve hüküm verilir.

114 HÜKMÜN OYLANMASI VE YETER SAYISI (HMK 296) (1) Toplu mahkemelerde hüküm hakkındaki müzakereyi mahkeme başkanı idare eder. Müzakere yapıldıktan sonra, başkan, müzakereye katılan en kıdemsiz üyeden başlayarak her üyenin ayrı ayrı oyunu alır ve en son kendi oyunu açıklar. (2) Hüküm, oy çokluğu ile de verilebilir.

115 HÜKMÜN İÇERİĞİ M. 297 -"Türk milleti Adına" verildiğinin belirtilmesi gerekir. -Kararı veren mahkemenin, hakim veya hakimlerin ve tutanak katibinin ad soyadları ile sicil numaraları, -Mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa bu sıfatı kararın hangi sıfatla verildiği,????( İŞ/AİLE/TÜKETİCİ -Karada tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile varsa kanuni temsilcisi ve vekillerinin Ad ve soyadları adresleri, -İki tarafın ileri sürdüğü iddia ve savunmaların özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuçlar ve hukuki sebepleri,

116 HÜKMÜN İÇERİĞİ M. 297 -Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi varsa kanun yolu ile bunların süresi, (HMK mad.297/1-ç) -Hükmün verildiği tarih, hakim veya hakimlerle zabıt katibinin İmzası, -Gerekçeli karar daha sonra yazılmış ise gerekçeli kararın yazıldığı tarih

117 BASİT YARGILAMA USULÜNDE HÜKÜM Hüküm MADDE 321- (1) Tahkikatın tamamlanmasından sonra, mahkeme tarafların son beyanlarını alır ve yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararını tefhim eder. Taraflara beyanda bulunabilmeleri için ayrıca süre verilmez. (2) Kararın tefhimi, mahkemece hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanması ile gerçekleşir. Ancak zorunlu hâllerde, hâkim bu durumun sebebini de tutanağa geçirmek suretiyle, sadece hüküm özetini tutanağa yazdırarak kararı tefhim edebilir. Bu durumda gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir.

118 KISA KARAR GEREKÇEL İ KARAR UYGUNLU Ğ U -Sonradan yazılan gerekçeli kararın kısa karara uygun olması gerekir. -Kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine aykırı olması tek başına kanun yoluna başvuru sebebi oluşturur.(HMK 298/2) -İstinaf mahkemesine başvurulmuş ise İstinaf mahkemesi gerekçedeki bu hata nedeni ile duruşma yapmadan düzeltme yaparak esas hakkında karar verir. (HMK mad.353/1-b-2)

119 KISA KARAR GEREKÇEL İ KARAR UYGUNLU Ğ U Hüküm fıkrası ile gerekçe arasında çelişki olması 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre aykırıdır. Karar tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK. 298/2. maddesinde tefhim edilen hüküm özeti ( kısa karar ) ile gerekçeli kararın çelişkili olamayacağı yukarıda belirtilen YİBK.na uygun bir biçimde yeniden düzenlenmiştir. 6100 sayılı HMK.nun 298/2. maddesine göre “ Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. (YR 9.HD.si 2014/19629-E, 2015/32079-K)

120 HÜKMÜN TASHİHİ(m 304) (1)Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. (2) Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir.

121 HÜKMÜN TAVZİHİ (m 305) (1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. (2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.

122 TAVZİH TALEBİ VE USULÜ (m. 306) (1) Tavzih, dilekçeye tarafların sayısı kadar nüsha eklenmek suretiyle hükmü veren mahkemeden istenebilir. Dilekçenin bir nüshası, cevap süresi mahkemece belirlenerek karşı tarafa tebliğ edilir. Cevap, tavzih talebinde bulunan tarafa tebliğ olunur. (2) Mahkeme, cevap verilmemiş olsa bile dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir; ancak gerekli görürse iki tarafı sözlü açıklamalarını yapabilmeleri için davet edebilir. (3) Mahkeme tavzih talebini yerinde gördüğü takdirde 304 üncü madde uyarınca işlem yapar.

123 6100 sayılı yasanın 305/2.maddesine göre hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Bu nedenle davacı vekilinin tavzih talebini içeren dilekçesi üzerine, dava konusu fazla çalışma ücretinin miktarını arttıran 01/04/2014 tarihli mahkeme kararı 6100 sayılı yasanın 305/2.maddesine açıkça aykırı olup, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. (YR 9.HD.Sİ 12/10/2015 T VE 2014/14797-E, 2015/28194-K)

124 DAVA: Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın fesih edildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili; davacının haklı bir neden olmaksızın istifa ile işten kendisinin ayrıldığını/// iş sözleşmesinin devamsızlığı ??? sebebiyle haklı nedenle sonlandırıldığını, ödenmemiş işçilik alacağı bulunmadığını savunmuştur. DELİLLER:İşyeri ve SGK kayıtları, tanık, hesap bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı. TAZMİNAT ALACAK ÖRNEK KARAR

125 KARAR İş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedenle fesih edilip edilmediği buna göre davacının kıdem ve ihbar tazminatı hak kazanıp kazanmadığı, davacı işçinin ücret, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağının bulunup bulunmadığı konularında uyuşmazlık söz konusudur. İşverene ait bir ya da birkaç işyerinde belli bir süre çalışmış bir işçinin, işini kaybetmesi halinde işinde yıpranması, yeni bir iş edinmede karşılaşacağı güçlükler ve işyerine sağladığı katkı göz önüne alınarak, geçmiş hizmetlerine karşılık işveren tarafından işçiye kanuni esaslar dahilinde verilen toplu paraya “kıdem tazminatı” denilmektedir. Kıdem tazminatının koşulları, hesabı ve ödeme şekli doğrudan İş Kanunlarında düzenlenmiştir. TAZMİNAT ALACAK ÖRNEK KARAR

126 İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir nedeni olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin Kanunun 24 ve 25. maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve Kanunun 17. maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. 4857 sayılı İş Kanununun 32/4. maddesinde ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır. TAZMİNAT ALACAK ÖRNEK KARAR

127 4857 sayılı İş Kanunun 41. maddesine göre haftalık 45 saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayılır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. 4857 sayılı İş Kanununun 46. maddesinde işçinin, tatil gününden önce aynı yasanın 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla yedi günlük zaman dilimi içinde 24 saat dinlenme hakkının bulunduğu açıklanmıştır. İşçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46. maddenin 2. fıkrasında ifade edilmiştir. TAZMİNAT ALACAK ÖRNEK KARAR

128 4857 sayılı İş Kanununun 47. maddesinde, Kanunun kapsamındaki işyerleri bakımından, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise, ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödeneceği hükme bağlanmıştır 4857 sayılı İş Kanununun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır.İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. TAZMİNAT ALACAK ÖRNEK KARAR

129 Somut uyuşmazlıkta davacının davalı işveren nezdinde …tarihleri arası …olarak çalıştığı, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle fesih edildiğini ispat ile yükümlü olan davalının haklı fesih olgusunu ispatlayamadığı buna göre davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca tanık beyanları ile ispatlanan haftalık 45 saati aşan fazla çalışma ücret alacağı, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücret alacağı Yargıtay uygulamaları gereği yüzde otuz? takdiri indirim yapılarak hüküm altına alınmış, kullandırıldığı yada karşılığı ödendiği ispatlanmayan izin ücreti ve ücret alacağı da kabul edilmiştir. İspatlanmayan hafta tatili ücret alacak talebi ret edilmiştir. Neticede edinilen vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. TAZMİNAT ALACAK ÖRNEK KARAR

130 DAVA: Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin geçirmiş olduğu iş kazası sonucu yaralandığını belirterek, sorumluluğu bulunduğunu iddia ettiği davalıdan maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. CEVAP: Davalı iş ortaklığı vekili dilekçesinde; kazanın meydana gelmesinde kusurlarının bulunmadığını, iş sağlığı ve güvenliği konusunda gerekli önlemleri aldıklarını savunarak davanın reddini talep etmiştir. DELİLLER -İş yeri ve SSK kayıtları -Kusur ve hesap bilirkişi raporları İŞ KAZASI ÖRNEK KARAR

131 GEREKÇE: Taraflar arasındaki uyuşmazlık; iş kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat taleplidir. Normatif dayanağı 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ile Türk Borçlar Yasası’nın 49-56 maddesidir. İş sözleşmesinin işverene yüklediği temel edimlerden birisi de işçiyi gözetme borcudur. Gözetme borcu işçinin çıkarlarının ve vücut bütünlüğünün korunması, işçiye yardımcı olma, bilgi verme vb borçları içerir. Gözetme borcu yasayla belirlenenlerin yanı sıra iyi niyet kurallarının gerektirdiği edimleri de içerir. Hiç şüphe yok ki iş güvenliği önlemlerin alınması gözetme borcuna dahildir. Olayımızdaki talepler gözetildiğinde maddi ve manevi zarar kavramlarının açıklanmasında yarar bulunmaktadır. İŞ KAZASI ÖRNEK KARAR

132 Maddi zarar, kişinin isteği dışında malvarlığında meydana gelen eksilmeyi ifade eder. Zarar miktarı, malvarlığının hukuka aykırı eylemden önceki durumu ile eylemden sonra arz ettiği durum karşılaştırılarak belirlenir. Hukuka aykırı eylem malvarlığının aktifini azaltmak veya pasifini çoğaltmak yahut aktifin çoğalmasına veya pasifin azalmasına engel olmak suretiyle zararın oluşumuna sebebiyet verir. Diğer bir deyimle zarar, eylemli zarar veya kardan yoksunluk biçiminde gerçekleşir. Manevi zarar, hukuka aykırı eylem sonucu kişisel değerlerde meydana gelen eksilmedir. Kişisel değerlerin soyut niteliği nedeniyle, meydana gelen eksilmenin rakamsal karşılığını, parasal değerini ifade etmek mümkün değildir. Bununla birlikte kişisel değerlere yapılan saldırı neticesi ruhsal dengenin bozulması, yaşama sevincinin eksilmesi kaçınılmaz olduğundan, hukuk, manevi zararı giderim yükümlülüğü dışında tutmamış; genel değer ölçüsü olması nedeniyle, belli bir miktar paranın verilmesi suretiyle zarar görenin tatmin edilmesini amaçlamıştır. İŞ KAZASI ÖRNEK KARAR

133 Somut uyuşmazlıkta; davalı iş ortaklığı nezdinde finişer operatörü olarak çalışan davacının finişer makinesini kullarınken geçirmiş olduğu kaza sonucu sağ el orta parmağı kopmak suretiyle yaralanmıştır. Davacı ile davalılar arasındaki ilişki iş akdine dayanmaktadır. Kaza işin yürütülmesi sırasında meydana geldiğinden 506 sayılı yasanın 11. ve 5510 sayılı Yasa’nın 13. maddesi gereğince bir iş kazasıdır. İş güvenliği ve işçi sağlığı uzmanı bilirkişilerden oluşturulan bilirkişi kurulundan rapor alınmış, hükme esas alınan ve dosya içeriğine uygun bilirkişi kurulu raporunda davalı işverenin yüzde kırk, davacı işçinin yüzde altmış kusurlu olduğu belirtilmiştir. İŞ KAZASI ÖRNEK KARAR

134 Davacı meydana gelen kaza sebebiyle yüzde % 8 oranında malul kalmıştır. Aktüerya uzmanı bilirkişi; davacının müterafik kusur oranını % 60 almak suretiyle uğradığı zararı rapor etmiştir. Belirlenen miktar maddi tazminat olarak karar altına alınmıştır. SGK.ca yapılan ödemeler mahsup edilmiştir. Olay sırasında ve sonrasında yaşanan acı, şok ve yara izlerinin davacıda meydana getirdiği ruhsal bozukluk nedeniyle davacının uğradığı manevi zararın giderimi amacıyla yukarıda açıklanan ilkelere göre belirli bir meblağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir. İŞ KAZASI ÖRNEK KARAR

135 Bu şekilde; davacının zedelenmiş olan yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmamak, davalı yanı ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, dikkat ve özen göstermek konusunda daha dikkatli olmaya sevk etmek hedeflenerek günün ekonomik koşulları itibariyle manevi tazminat miktarı belirlenerek hüküm altına alınmıştır. Neticede edinilen vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. İŞ KAZASI ÖRNEK KARAR

136 DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin davalı Çağrı Merkezi işyeri emrinde 20.12.2008 tarihinden itibaren müşteri hizmetleri yetkilisi olarak çalışmakta iken iş sözleşmesinin geçerli neden olmaksızın feshedildiğini, belirterek müvekkilinin işe iadesine ve yasal haklarına karar verilmesini istemiştir. CEVAP: Davalı vekili, davacının mola sürelerini aşar şekilde sistem dışı kalarak işini aksattığını, öncesinde de benzer tutum ve davranışlar sergilediğini bu nedenlerle feshin geçerli nedene dayandığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. DELİLLER -İşyeri ve SGK kayıtları -Fesih yazısı İŞE İADE ÖRNEK KARAR

137 GEREKÇE Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının iş sözleşmesinin geçerli nedenle fesih edilip edilmediği işe iade koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. Normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18-19-20-21-22 maddeleridir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorunadır. İŞE İADE ÖRNEK KARAR

138 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İş sözleşmesinin işçinin davranışı nedeniyle geçerli bir şekilde feshedilebilmesi için, işçinin kendisine verilen ihtardan sonra bir defa daha yükümlülüğünü ihlal teşkil eden davranışta bulunması gerekir. Davranış nedeniyle fesih, ancak, sözleşmeyi sona erdirmeye oranla daha hafif bir çare söz konusu olmadığında gerekli olur. İŞE İADE ÖRNEK KARAR

139 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20.maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İŞE İADE ÖRNEK KARAR

140 Somut olayda davacının davalı işyerinde müşteri hizmetleri yetkilisi olarak belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalıştığı, kıdeminin altı aydan fazla olduğu, işyerinde 30 dan fazla işçi çalıştığı, davacının işveren vekili konumunda olmadığı dolayısıyla iş güvencesi kapsamında olduğu, davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır. Davalı taraf; davacının kendisine verilen görevleri yerine getirmeyerek sistem dışına çıkmak suretiyle işini aksattığını savunmuş ise de; geçerli fesih olgusunu ispatlayamadığı gibi yukarıda belirtilen yasal ve hukuksal gerekçelere göre ölçülük ve feshin son çare olma ilkesine uygun hareket etmediği sonucuna ulaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. İŞE İADE ÖRNEK KARAR

141 Fesih sebebi ve davacının kıdemi nazara alınarak işe başlatmama tazminatı dört aylık ücret alacağı olarak belirlenmiştir. Neticede edinilen vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. İŞE İADE ÖRNEK KARAR

142 FAİZ ÇİZELGESİ TalepFaiz BaşlangıcıFaizin NiteliğiZamanaşımı Süresi KIDEM TAZMİNATI FESİH TARİHİNDEN 1475sy 14.md EN YÜKSEK BANKA MEVDUAT FAİZİ FESİH TARİHİNDEN İLERİYE ON YIL TBK 146 İHBAR TAZMİNATI BK 117.E GÖRE ÖDEME TARİHİNDEN YOKSA TEMERRÜT YOKSA DAVA TARİHİNDEN YASAL FAİZ FESİH TARİHİNDEN İLERİYE ON YIL TBK 146 YILLIK İZİN ÜCRETİ BK 117.E GÖRE ÖDEME TARİHİNDEN YOKSA TEMERRÜT YOKSA DAVA TARİHİNDEN YASAL FAİZ FESİH TARİHİNDEN İLERİYE BEŞ YIL????

143 FAİZ ÇİZELGESİ TalepFaiz BaşlangıcıFaizin NiteliğiZamanaşımı Süresi BAKİYE SÜRE ÜCRETİ BK 117.E GÖRE ÖDEME TARİHİNDEN YOKSA TEMERRÜT YOKSA DAVA TARİHİNDEN YASAL FAİZ DAVA TARİHİNDEN GERİYE DOĞRU BEŞ YIL, 4857 SY 32/8 KÖTÜNİYET TAZMİNATI BK 117.E GÖRE ÖDEME TARİHİNDEN YOKSA TEMERRÜT YOKSA DAVA TARİHİNDEN YASAL FAİZ FESİH TARİHİNDEN İLERİYE ON YIL TBK 146 ÜCRET( FAZLA MESAİ-HAFTA TATİLİ-GENİL TATİL-İKRAMİYE -PRİM VD BK 117.E GÖRE ÖDEME TARİHİNDEN YOKSA TEMERRÜT YOKSA DAVA TARİHİNDEN EN YÜKSEK BANKA MEVDUAT FAİZİ 4857 sy md 34 DAVA TARİHİNDEN GERİYE DOĞRU BEŞ YIL, 4857 SY 32/8

144 FAİZ ÇİZELGESİ TalepFaiz BaşlangıcıFaizin NiteliğiZamanaşımı Süresi İŞE BAŞLATMAMA TAZMİNATI BK 117.E GÖRE ÖDEME TARİHİNDEN YOKSA TEMERRÜT YOKSA DAVA TARİHİNDEN YASAL FAİZ FESİH TARİHİNDEN İLERİYE ON YIL TBK 146 BOŞTA GEÇEN SÜRE ÜCRETİ BK 117.E GÖRE ÖDEME TARİHİNDEN YOKSA TEMERRÜT YOKSA DAVA TARİHİNDEN EN YÜKSEK BANKA MEVDUAT FAİZİ DAVA TARİHİNDEN GERİYE DOĞRU BEŞ YIL, 4857 SY 32/8 SENDİKAL TAZMİNAT BK 117.E GÖRE ÖDEME TARİHİNDEN YOKSA TEMERRÜT YOKSA DAVA TARİHİNDEN EN YÜKSEK İŞLETME KREDİ FAİZ FESİH TARİHİNDEN İLERİYE ON YIL TBK 146 İLAVE TEDİYEBK 117.E GÖRE ÖDEME TARİHİNDEN YOKSA TEMERRÜT YOKSA YASAL FAİZ DAVA TARİHİNDEN GERİYE DOĞRU BEŞ YIL, 4857 SY 32/8

145 1-Basın iş kanunu ve deniz iş kanununda kıdem tazminatına en yüksek banka mevduat faizi uygulanacağına dair bir düzenleme bulunmadığından anılan kanunlar kapsamında kalan çalışanların hak kazandıkları kıdem tazminatına yasal faiz uygulanmalıdır. 2-5953 sayılı Basın İş Kanunda işçilik alacakları için özel faiz türü düzenlenmediğinden bu kanuna tabi olarak çalışan işçiler yönünden hüküm altına alınan alacaklar (ÜCRET) yönünden ancak yasal faize hükmedilebilir. 3-Deniz İş Kanunda ücret niteliğindeki alacaklara uygulanacak faizin türüne ilişkin özel bir düzenleme bulunmadığından yasal faize hükmedilmesi gerekirken, mahkemece yıllık izin ücreti alacağı dışındaki diğer kalemlere 4857 sayılı İş Kanununda düzenlenen bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi hatalıdır.yr 9.hk.d.si 14.09.2015 -t ve 2014/10569 -E, 2015/25597-K) NOT

146 4-1475 sayılı iş kanununun 14.maddesi uyarınca emeklilik halinde kıdem tazminatına davacının emekli olduğuna dair belgeyi işverene verdiği tarihten itibaren faiz uygulanması gerekir. Eğer böyle bir belge işverene ibraz edilmemiş ise dava tarihinden itibaren faize karar verilmelidir. 5-Tazminat niteliğinde olmaları nedeni ile, 4857 sayılı İş Kanununun; 5 inci maddesindeki eşit işlem borcuna aykırılık nedeni ile tazminat, 26/2 maddesindeki maddi ve manevi tazminat, 28/2.inci maddedeki belgenin zamanında verilmemesinden kaynaklanan tazminat, 31/son maddesi uyarınca askerlik sonrası işe almama nedeni ile öngörülen tazminat istekleri on yıllık zaman aşımına tabidir. NOT

147 6-Yıllık izin ücreti iş sözleşmesinin feshi ile muaccel olup dönemsel bir nitelik taşımadığından, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uygulaması yönünden 10 yıllık genel zamanaşımına tabidir. 7- İşverence işçiye fazladan ödenen ücret ve ücret eklerinin geri alınmasında da uyuşmazlığın temelinde sözleşme ilişkisi olmakla zaman aşımı süresi beş yıl olarak uygulanmalıdır. (Yargıtay 9.HD. 27.02.2012 gün 2009/43216 E, 2012/6010 K. ). NOT

148 6100 Sayılı HMK'nun geçici 3/1-2.maddesine göre göre; 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5.maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Somut olayda karar davalı vekiline....... tarihinde usulüne uygun olarak tefhim edilmiştir. Davalının temyiz talebinin 8 günlük temyiz süresi geçtikten sonra............. tarihinde yapıldığı temyiz defterine kayıt ve harç makbuzlarından anlaşıldı. Dosya İncelendi GD: Davalının temyiz isteminin HUMK'nun 432/4.maddesi gereğince süre aşımı nedeniyle REDDİNE TEMYİZ SÜREDEN RET- EK KARAR

149 6100 Sayılı HMK'nun geçici 3/1-2.maddesine göre göre; 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar HUMK.nun 427/2 maddesi uyarınca temyiz edilemez. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.06.1975 gün ve 1975/6-8 sayılı içtihadında, “ 5521 sayılı yasada açık düzenleme olmamakla birlikte, bu yasanın 15. maddesindeki düzenleme gereği HUMK.nun 427 maddesindeki kesinlik sınırının iş mahkemelerinde verilen kararlarda da uygulanması gerektiği, grup halinde açılan davaların salt iş mahkemelerine özgü bir dava türü olmadığı, bu nedenle seri olarak açılan davalarda her dosya için kesinlik sınırına bakılması gerektiği” açıkça belirtilmiştir. Dosya içeriğine göre temyize konu edilen miktar kabul açısından....... TL olup karar tarihi itibariyle 2.080.00 TL olan kesinlik sınırı altında kaldığı anlaşıldı. Dosya İncelendi GD: Davalının temyiz isteminin HUMK.nun 427/2 ve 432/4. maddeleri uyarınca REDDİNE, 04/11/2015 gününde karar verildi. TEMYİZ MİKTARDAN RET- EK KARAR

150 6100 Sayılı HMK'nun geçici 3/1-2.maddesine göre göre; 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5.maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale ettirildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve temyiz harç ve giderlerinin yatırılması gerekir. Temyiz süresi içinde temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmiş, ancak temyiz harç ve giderleri yatırılmamış ise, temyiz harç ve giderlerinin yatırılması için ilgili tarafa HUMK nun 434/3. maddesi gereği 7 günlük kesin süre verilmesi gerekir. Sekiz günlük temyiz süresi içinde temyiz edilmeyen (HUMK.432/4) veya temyiz defterine kaydı yapılmayan (HUMK. 434/2) yahut verilen kesin süre içinde temyiz harç ve giderleri yatırılmayan (HUMK. 434/3) kararlar kesinleşmiş olur. TEMYİZ HARÇ VE GİDERLERİNİN YATIRILMAMASI EK KARAR

151 Mahkememize ait...... esas,........ karar sayılı tarihli karar, davacı vekili tarafından tarihinde süresinde temyiz edilmiştir. Davacı tarafa temyiz yoluna başvuru harcı ile temyiz posta giderinin yatırılması için çıkartılan muhtıra davacı vekiline...... tarihinde tebliğ edildiği halde verilen bir haftalık kesin süre içerisinde temyiz harç ve giderlerini ödemediği dosya kapsamından anlaşıldı. Dosya incelendi GD: HÜKÜM HUMK.,HUMK. 434/2-3, 432/4 maddeleri uyarınca MAHKEME KARARININ TEMYİZ EDİLMEMİŞ SAYILMASINA. TEMYİZ HARÇ VE GİDERLERİNİN YATIRILMAMASI EK KARAR

152 Davacı asıl tarafından 13/01/2015 tarihli dilekçesi ile davadan ve temyiz talebinden feragat ettiği anlaşılmakla Hukuk Mahkemeleri Yönetmeliğinin 57.maddesi ile Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine dair Yönetmeliğinin 215.maddesi uyarınca davacının feragati nedeni ile aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı tarafın feragati nedeni ile davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Kararın birer suretinin taraflara tebliğine, Temyiz yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. DAVADAN SONRA TEMYİZDEN FERAGAT

153 Mahkememize ait 2009/1159 esas sayılı dosyada 26/11/2014 tarih ve 2014/1092 kararı davacı vekili tarafından 01/12/2014 tarihinde süresinde temyiz edilmiştir. Davacı vekili 05/02/2015 tarihli dilekçesi ile temyiz talebinden feragat etmiş olduğundan feragat nedeni ile temyiz talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Feragat Nedeni ile Temyiz talebinin Reddine, Kararın birer suretinin taraflara tebliğine, Temyiz yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. TEMYİZDEN FERAGAT

154 Davalı vekili 13.11.2013 tarihli dilekçesinde, davalı vekili tarafından Mahkememize ait 2007/815 esas, 2010/4 sayılı ilamı Ankara 5. İcra Müdürlüğünün 2010/2330 sayılı dosyası ile takibi konulduğunu, kararın tehiri İcra istemli olarak temyiz edildiğini, icra dosyasına 10.05.2010 tarih ve 3092 nolu makbuz ile 9.330,00 TL. nakti teminat yatırıldığını tehiri icra kararı alındığını, icra dosyasına yatırılan teminatın iadesine karar verilmesini talep etmiştir. TEMİNATIN İADESİ

155 Davalı vekili tarafından mahkememize ait 2007/815 esas, 2010/4 sayılı ilamı davacı vekili tarafından Ankara 5.İcra Müdürlüğünün 2010/2330 sayılı takip dosyası dosyası ile icraya konulmuştur. Davalı vekili Mahkeme kararını tehiri icra talepli olarak temyiz etmiştir.Ankara.5 İcra Müdürlüğünün 2010/2330 takip sayılı dosyada davalının verdiği teminat karşılığı Yargıtay'da icranın geri bırakılması kararı getirilmek üzere 60 gün mehil verilmiştir. Y.9.H. Dairesi tarafından 25.09.2013 tarih ve 2013/6682 --23954 sayılı ilamı ile mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. İcra İflas Kanunun 36/1. maddesi ".... Yargıtayca hükmün bozulması halinde borçlunun başvurusu üzerine, bozmanın mahiyetine göre teminatın geri verilip verilmeyeceğine mahkemece kesin olarak karar verilir." hükmünü içermektedir. TEMİNATIN İADESİ

156 HÜKÜM : Yukarıda belirtilen yasal l ve hukusal gerekçelerde özellikle dosya kapsamı ve Yargıtay bozma ilamı içeriği karşısında davalı Ahba Temizlik İnşaat Ltd.Şti. vekilinin teminatın iadesi talebinin REDDİNE, Evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda kesin olarak karar verildi. TEMİNATIN İADESİ

157


"MADDE 120- (1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları