Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

TONLAMA DURAK VURGU ULAMA

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "TONLAMA DURAK VURGU ULAMA"— Sunum transkripti:

1 TONLAMA DURAK VURGU ULAMA

2 TONLAMA

3 TONLAMA Konuşmada sesin duyguları belirtecek biçimde çıkarılmasına, ses titreşimlerinin alçalıp yükseltilmesine tonlama denir. Tekdüze bir konuşma, iletişimi olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Bütün bir konuşmanın aynı tonda ilerlemesi konuşmanın sığ ve sönük olmasına neden olur. Konuşmalara genel olarak orta bir tonla başlanır ve ses yavaş yavaş yükseltilir. Dinleyicilerin dikkati çekildikten sonra parlak bir sonla konuşmayı tamamlamak için ses alçaltılır, sonra birden yükseltilir.

4 TONLAMA İyi bir konuşmada düz, yükselen, alçalan, yükselip alçalarak dalgalanan, alçalıp yükselerek dalgalanan tonlama çeşitleri uygun yerlerde kullanılmalıdır. Konuşurken doğallıktan uzaklaşılmamalıdır, yapay tonlamalar, konuşmayı renklendirmek yerine komik bir hâle getirebilir. Karamsarlık, alay, bunalma, korku, öfke, kızgınlık, merhamet gibi duygular ifadesini sadece kullanılan sözcüklerde bulmamalı ses tonundaki anlatım zenginliği bu duyguların destekleyicisi olmalıdır.

5 TONLAMA Ses tonlamaları kullanım becerisiyle de ilişkili olarak çeşitli anlamlar taşır: -Tatlı ve yavaş bir söyleyiş sırasında tonu biraz yükseltmek: Acıma ve sevgi -Fısıltı tonlaması: Sinsilik, aldatıcılık -Kuvvetli ve yüksek ton: Öfke ve memnuniyetsizlik -Hafif sesle orta bir ton: Düşüncelilik ve sakinlik (Biraz daha yukarı bir tonda konuşulursa; ciddilik ve heyecanlılık) -Tatlı bir ses ve sakin bir tonlama: Ağırlık

6 TONLAMA UYGULAMA Aşağıdaki cümlelerin ilk bölümlerini olağan, ikinci bölümlerini de güçlü bir sesle okuyunuz: -Yaptığını öven, yaptığını yıkar. -Konuşmanın etkisi ve tepkisi anlık, yazmanın etkisi ise süreklidir. -Tek başına dürüst olmak, tek başına akıllı olmak, tek başına çalışkan olmak kazanmak için yeterli olmaz; hepsinin birden yaşama geçirilmesi gerekir. -Doğan güneşle ilkin doruklar aydınlanır; güneş en son dorukları terk eder. -O, bir okumada anlayamayacağımız kadar ustadır; tekrar okumayı istetecek kadar usta...

7 TONLAMA UYGULAMA -Evet, güzel olmuş, (beğeni ile) -Evet mi? (soru)
Aşağıda içinde farklı duyguları ve düşünceleri ifade eden "evet"li cümleler verilmiştir, bu cümleleri parantez içinde verilen duygulara göre tonlayınız. -Evet, güzel olmuş, (beğeni ile) -Evet mi? (soru) -Ne olur evet de. (rica etme) -Kırma beni, lütfen evet de. (yalvarma) -Hey, en sonunda evet dedi, evet dedi... (büyük sevinç)

8 TONLAMA UYGULAMA Aşağıda içinde farklı duyguları ve düşünceleri ifade eden "evet"li cümleler verilmiştir, bu cümleleri parantez içinde verilen duygulara göre tonlayınız. -Evet dedi, ama henüz hiçbir gelişme olmadı, (kızgınlık) -Şuna bak, evet diyor, (küçümseme) -Aman evetse evet ne olacak sanki, (ilgisiz) -Sadece bir "evet" dediği için yarışmadan bir ev kazanmış, (kıskanç) -Evet, ne bekliyorsun çabuk anlat, (merak)

9 TONLAMA UYGULAMA -Sen "evet" demeseydin bu kadar borca batmayacaktık, (suçlama) -"Evet" demeden önce bir kez daha düşün, (uyarı) -Böyle bir haksızlığa kimse bana "evet" dedirtemez, (karşı çıkarak) -"Evet" deyip suçunu kabul ederse başına geleceklerden kurtulacağını mı sanıyor? (tehdit) -Onun gözlerine baktı ona gülümseyerek "evet" dedi. (mutluluk) -Evet, demesine ailesi çok karşı çıkmış; onlarla çok tartışmış, diyorlar, (dedikodu)

10 TONLAMA UYGULAMA "Getirince el getirir, yel getirir, sel getirir; götürünce el götürür, yel götürür, sel götürür." Yukarıdaki tekerlemeyi, aşağıda belirtilen değişik anlatımları elde edecek doğrultuda tonlayınız: - Hayranlıkla -Hayretle Dedikodu edasıyla -Küçümseyerek

11 TONLAMA UYGULAMA Aşağıdaki cümleleri parantez içinde verilen duyguları verecek şekilde tonlayınız. -Bu ödül her şeyden önce bana yazma gücü veren sevdiğim şairlerin hakkıdır. (alçakgönüllülükle) -Ah o gemide ben de olsaydım, (istekli) -Bana bir zararı mı var, yok, o zaman bana ne, kime ne zararı olursa olsun (bencil) -Ben bu yüzyılın en önemli birkaç şairinden biriyim, (böbürlenme) -Hemen bir araba kiralayıp yola çıkmalıyız, kaybedecek zamanımız yok. (telaşlı) -Bu sözünüze sizin gibi karşılık vereceğimi sanıyorsanız, yanılıyorsunuz, (ağırbaşlı) -Her şey bitti, hiçbir şey yapamayız artık, (karamsar)

12 TONLAMA UYGULAMA Aşağıdaki cümleleri parantez içinde verilen duyguları verecek şekilde tonlayınız. - Her şey yoluna girecek, sakin olunuz, (yatıştırma) - Bu şiir için yazdığım her şeyi feda ederdim, (hayranlık) Bu yükü tek başına nasıl kaldıracak, bir şeyler yapmalı, (merhametli) Haydi! Hemen kaçalım buradan, sular üzerimize geliyor, (korku) -Görecek güzel günlerimiz var daha. (umutlu) -Beni kendinize benzetemeyeceksiniz. (isyankâr) -Bu kadar kısa sürede bu kadar başarı... (kuşkulu) -Canımdan fazla kaybedeceğim bir şey yok, savunduklarımı söylemeye devam edeceğim. (cesaret)

13 TONLAMA UYGULAMA Aşağıdaki cümleleri parantez içinde verilen duyguları verecek şekilde tonlayınız. -Gitmesem de olur adaya, ne işim var ki zaten orada, (isteksiz) -Hayatta ben en çok babamı sevdim, (sevgi) -Hemen denizden çıkın (emir) -Kime oy versem ki acaba? (çekimser) -0 kim ki yazdığı senaryo bir şey olsun, (küçümseme) -İçimde bir dal kırıldı sanki, böyle bir cevap beklemiyordum, (üzgün) -Bir öğünü bile yemek yemeden geçiremem ben, yapamam bunu. (iradesiz) -Biz kaybettik, her şey bitti artık, onlar kazandı her şeyi. (yenilgi) -Kaza geçirmiş de yardıma ihtiyacı varmış da, def ettim gitti, (merhametsiz)

14 TONLAMA UYGULAMA "Kapıyı açar mısın?" sorusunu aşağıda belirtilen değişik karakterlere uygun olarak tonlayınız: -Özgüvensiz biri -Sert bir müdür -Sevinç içinde -Panik içindeki bir insan

15 TONLAMA UYGULAMA "Efendim" sözünü aşağıdaki durumlara uygun bir biçimde tonlayınız. -Konuşmaya başlama -Ne dediğinizi anlayamadım -Telefona cevap verirken

16 TONLAMA UYGULAMA Hayır kelimesini kendisinden sonra gelen kelimelerin anlamına uygun şekilde söyleyiniz. Hayır, kabul etmiyorum (normal sesle) Hayır, kabul etmiyorum (öfkeyle)

17 TONLAMA UYGULAMA Aşağıdaki cümleleri ilk olarak tonlamasız, sonra cümlelerin duygusal ve coşkusal içeriğini aktaracak biçimde söyleyiniz. -Şiirin ilk dizesini bir hatırlayabilsem, gerisini getireceğim. -Defol git buradan sana ayıracak zamanım yok benim. -Ne zaman söylemişim ben bunu, yalan söylüyor o! -Bu yaşta ve bu resmi çizmiş ha! -Soruyu çözerken metnin ilk cümlesini çok dikkatli okumayı unutma. -Ne güzel gülüyorsun. -Hepimizi onurlandırdın üstün gayretin ve başarınla.

18 DURAKLAMA

19 DURAKLAMA “Konuşmada, anlamın gerektirdiği biçimde kelimeler arasındaki ses kesintisi diye tarif edilen durak yazıda noktalama işaretleri ile belirtilirken konuşmalarda ise nefesle yapılır. Bu nefes alışverişleri konuşmada gelişigüzel değil dinleyenin ifadeyi anlayabileceği şekilde yapılır.

20 DURAKLAMA Ses çıkarmak için soluk almaya ihtiyacımız vardır. Duraklar konuşma sırasındaki nefes alıp verme yerleridir. Sesimizi belirli bir süre uzatabiliriz; ama sonunda soluğumuz tükenir, duraklar, yeniden soluk almak zorunda kalırız. Konuşurken hava ihtiyacını elde etmek için az veya çok duraklamalar yapmak zorundayız. İşte bu duraklamaların tümü noktalamayı meydana getirir. Konuşurken duraklamalara yeterince önem vermez, sık sık ve kısa duraklamalar yapmazsak, bol ve derin soluk alma ihtiyacını duyacağız. Bu da gürültülü soluk almamıza neden olacaktır. Halbuki gürültülü soluk almak bir kusurdur. Bunun içinde soluğumuz tükeninceye kadar beklemeden çabucak ve hissettirmeden ciğerlerimizi havayla doldurmalıyız. Ancak diksiyonda bu duraklar gelişi güzel yapılamaz. Durakları cümlelerin anlamına göre düzenlemek ve buna alıştırmak gerekir.

21 DURAKLAMA DURAK: Konuşmanın veya okunan metnin mesajının çözülmesi, anlaşılır olabilmesi için konuşmacının kelimeler arasında verdiği kısa aralıklardır. Duraklar kısadır, soluk alınma, sadece durulur. Örnek metinlerde (/) işaretiyle durağı göstereceğiz: -Çok yorgunum (/) , ama çalışmam lazım.

22 DURAKLAMA DURAK YAPILMASI GEREKEN YERLER
a)Art arda sıralanan kısa cümlelerin arasında ihtiyacımız yoksa soluk almadan durak yapabiliriz. “Bir hikaye anlatırdı rahmetli ninem /. İyi insanların hikayesini…” b)Soru ve cevap bir arada ise soru cümlesinden sonra: -Beni anladın mı? / Anlamaya çalışıyorum. c)Cümle içindeki tırnak işaretinden önce ve sonra durak yapılarak anlam güçlendirilir. -Gözleri dolu dolu / “Bak ben de ağlayacağım /”. dedi

23 DURAKLAMA DURAK YAPILMASI GEREKEN YERLER
d) Cümlede bazı öğeler virgüller sıralanmışsa virgüllerde durak yapılır: -Yaşının geçtiğini /, şimdi ikinci sınıfta olması gerektiğini /, babasının fakirliği yüzünden onu okula gönderemediğini anlatacaktı /, vazgeçti. e) İki nokta ve noktalı virgül, durak gerektiren işaretlerdir: -Annem eti çok sever / ; babamsa balığı tercih eder. -İstanbul’un üç önemli sorunu vardır: /ulaşım/, su / ve çarpık yapılaşma…

24 DURAKLAMA DURAK YAPILMASI GEREKEN YERLER
f) Cümle başındaki yönlendirme kelimelerinden sonra durak yapılır: Artık, halbuki, madem ki, ayrıca, çünkü, ama lakin, kısaca……. Oysa / ben onun için neler hazırlamıştım. g) İki cümle “ve” bağlacı ile bağlanıyorsa “ ve” den önce yapılacak durak anlamı güçlendirir. Eve geldi / ve hemen telefona sarıldı.

25 DURAKLAMA DURAK YAPILMASI GEREKEN YERLER
h) Bağlaçlardan önce durak yapılır. Aylardır / ne arıyor / ne soruyor Elbise çok hoşuma gitti / ancak çok pahalı I) Uzun cümlelerde baştaki özneden sonra durak yapılır: Dil /, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan bir sesli işaretler sistemidir.

26 DURAKLAMA DURAK YAPILMASI GEREKEN YERLER
Cümle içinde zıtlık ifadesini belirginleştirmek için durak yapılır. Öğretmen değil /, doktor olmak istiyordum.

27 DURAKLAMA DURAK VE SOLUK
Durup nefes aldığımız daha uzun aralardır. Gürültüsüz ve bir çırpıda aldığımız nefes, uzun bir cümleyi söylerken sesin tonunun ve cümlenin sonunu gücümüzü kaybetmeden kontrol etmemizi saylayacaktır. Durak ve soluğu metinlerde (//) işareti ile göstereceğiz. a)Uzun cümlelerden sonra durulur ve nefes alınır. Eski İstanbul Bayramları çok başka idi. // Bayram sabahı güneş bile başka türlü/, adeta ruhani doğardı//. Çünkü / eski hayatımızda takvim/semavi bir şeydi//.

28 DURAKLAMA DURAK VE SOLUK
b) Her paragraf arasında, bölüm başlarında ve sonlarında durak ve soluk şarttır. c)Kısa bir cümleden sonra uzun bir cümleye başlanacaksa, uzun cümleden önce nefes alınır: “Eski İstanbul bir terkipti //. Bu terkip / küçük büyük /, manalı manasız /, eski yeni /, yerli yabancı / , güzel çirkin // hatta bugün için bayağı // bir yığın unsurun birbiriyle kaynaşmasından doğmuştur //.

29 DURAKLAMA UYGULAMA Aşağıdaki metni, bir çizgi boşluğunda (/) kısa ("kavşak" olarak da adlandırılır), iki çizgi boşluğunda (//) orta, üç çizgi boşluğunda (///)uzun duraklar yaparak yüksek sesle okuyunuz. Sevgiyi ifade eden tüm kelimeler (/) toz zerrecikleri gibi dönüyordu gözlerinin önünde. (//) Ancak ne mümkündü içinde barındırdığı sevginin her geçen saniye daha da belirgin hâle getirdiği kelimeleri yakalamak (/) ve bir kâğıdın üzerinde bir araya getirmek. (/) Kalbine yuva yapan aşk, (/) sarsıcı depremler yaratıyordu ruhunda (/) ve duvarlar, sandalyeler, yatak, büyük bir girdaba kapılmışçasına dönüyordu. (//) Etrafında hiç durmaksızın dönen kelimeleri, (/) içinde bulunduğu durumu ifade edebilecek şekilde bir araya getiremedikçe rahat edemeyeceğini biliyordu. (III) Âşık olduğu adamı düşündüğü zaman mutlu oluyordu. (/) Hele onunla karşılaştığı zaman kalbi göğüs kafesini delip geçecekmiş gibi hissediyordu. (//) Keşke sevdiği adam onun yüreğindeki sevgiyi, bir aynada kendi suretini izliyormuşçasına, tüm gerçekliğiyle görebilseydi. (III) Ancak insanlar içinde kalpleri okuma yeteneğine sahip olanlar çok az.

30 DURAKLAMA UYGULAMA Aşağıdaki metinde durak (/ )ile, durak ve soluk noktaları (//) işaretiyle gösterilmiştir. Bu işaretlere dikkat ederek metni okuyunuz. Hindistan’da bir sucu, / boynuna astığı uzun bir sopanın uçlarına taktığı iki büyük kova ile su taşırmış//. Kovalardan biri çatlakmış //. Sağlam olan kova / her seferinde ırmaktan patronun evine ulaşan uzun yolu dolu olarak tamamlarken / çatlak kova içine konan suyun sadece yarısını eve ulaştırabilirmiş //. Sağlam kova / başarısından gurur duyarken / zavallı çatlak kova görevinin sadece yarısını yerine getiriyor olmaktan dolayı utanç duyuyormuş//.

31 ULAMA

32 ULAMA Dilimizin ahenk unsurlarından biri de ulamadır. Ulama, konuşmanın ahengi ile kelimelerin belli bir kurala göre birbirine bağlanarak söylenmesidir. Türkçede ünsüzle biten bir kelimeden sonra ünlüyle başlayan bir kelime geliyorsa bu kelimeler tek tek kopuk olarak söylenmez, birbirine bağlı olarak telaffuz edilir. Bu ses hadisesi yazıda gösterilmez, sadece okurken ve konuşurken dile canlılık kazandırır. Dilimizin bu özelliği sayesinde konuşma akıcılık kazanır.

33 -Pazardan armut aldım. -Dün akşam çekmek aldım. -Baş örtüsü -Ayak ucu
ULAMA -Pazardan armut aldım. -Dün akşam çekmek aldım. -Baş örtüsü -Ayak ucu

34 ULAMA Çok uzak : ço - ku - zak Dış İşleri: Dı - şiş -le - ri
Bir sözcüğün sonundaki sessiz harfin sonraki sözcüğün başındaki sesli harfle bağlanıp söylenmesidir. Doğru vurgulamamıza yardımcı olur. Çok uzak : ço - ku - zak Dış İşleri: Dı - şiş -le - ri Harp Okulu: Har - bo - ku - lu

35 ULAMANIN ÖZELLİKLERİ 1-Ünsüz harfle biten bir kelimeden sonra, ünlü ile başlayan bir kelime geliyorsa iki kelime birleştirilerek söylenir: Yazılışı Söylenişi Aş evi aş evi Bahar akşamı Bahar akşamı Başım ağrıyor Başım ağrıyor Semiz otu Semiz otu Hayal içinde Hayal içinde

36 ULAMANIN ÖZELLİKLERİ 2-Dilimizdeki sert ünsüzlerden (p,ç,t,k) biriyle biten bir kelime, ünlüyle başlayan ek gelirse kelimenin son harfi yumuşak ünlülerden (b, c, d, g) birine dönüşür. Ünsüz yumuşaması denilen bu ses hadisesi ulamada da ortaya çıkar. Ulama esnasında: P: b Ç: c T: d K: g olur. Yazılışı Söylenişi Ağaç oldu ağac oldu Ahenk içinde aheng içinde Garip oldu garib oldu

37 ULAMANIN ÖZELLİKLERİ 3-Noktalama işaretlerinden biriyle ayrılan kelimeler arasında ulama olmaz. -Canım anneciğim, artık hasret bitti. -Geliyorum, ama hala kararsızım.

38 ULAMANIN ÖZELLİKLERİ 4-Cümlede vurgu ve durak yapılan yerlerde ulama olmaz. -Sen / aptal değilsin. -Bu son fasıldır / ey ömrüm nasıl geçersen geç.

39 ULAMANIN ÖZELLİKLERİ 5- “Olmak” yardımcı fiiliyle kurulan bileşik fiillerde ulama, ilk kelimede ünlü uzamasına da yol açar. Helal oldu : helal oldu Mesut oldu: mesud oldu Muhtaç oldu: muhtac oldu Nasip oldu: nasib oldu

40 ULAMANIN ÖZELLİKLERİ RİNTLERİN AKŞAMI
Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile Avunmak istemeyiz böyle bir teselliyle Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan Geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece Gruba karşı bu son bahçelerde keyfince Ya şevk içinde harab ol, ya aşk içinde gönül Ya lale açmalı göğsümüzde yahut gül

41 ULAMA Aşağıdaki sözleri ulamalara uygun olarak vurgulayınız.
Acımasız olmak: a-cı-ma-sı-zol-mak Açık artırma: a-çı-kar-tır-ma Açık oturum: a-çı-ko-tu-rum Açık öğretim: a-çı-kö(ö)-re-tim Ahenk içinde: a-hen-gi-çin-de Alt alta: al-tal-ta Ameliyat olmak: a-me-li-ya-tol-mak Âşık olmak: â-şı-kol-mak

42 ULAMA Aşağıdaki sözleri ulamalara uygun olarak vurgulayınız.
Basın açıklaması: ba-sı-na-çık-la-ma-sı Bir an: bi-ran Bir ara: bi-ra-ra Cesaret etmek: ce-sa-re-tet-mek Çalışkan olmak: ça-lış-ka-nol-mak Dahil olmak: da-hi-lol-mak Dans etmek: dan-set-mek Davet etmek: da-ve-tet-mek Ders almak: der-sal-mak

43 ULAMA Aşağıdaki sözleri ulamalara uygun olarak vurgulayınız.
Devam etmek: de-va-met-mek Dikkat etmek: dik-ka-tet-mek Egemen olmak: e-ge-me-nol-mak Ek olarak: e-ko-la-rak Etkin olmak: et-ki-nol-mak Fark etmek: far-ket-mek Farz etmek: far-zet-mek Genç olmak: gen-col-mak Genel olarak: ge-ne-lo-la-rak

44 ULAMA Aşağıdaki sözleri ulamalara uygun olarak vurgulayınız.
Gol atmak: go-lat-mak Görüş almak: gö-rü-şal-mak Haber almak: ha-be-ral-mak Hayal etmek: ha-ya-let-mek Hazır ol: ha-zı-rol

45 KONUŞMA HIZINI AYARLAMA
Bir konuşmacının konuşma hızını, vermek istediği duygu ve düşüncelere göre ayarlaması gerekir. Bununla birlikte bir konuşmada genel olarak çok hızlı ya da çok yavaş konuşması bir konuşma kusurudur. Konuştuklarımızın rahat anlaşılabilmesi için bir dakikada sözcüğün ağzımızdan çıkması gerekir. Konuşma hızıyla ilgili kusurların önüne geçmek için şu çalışmayı yapabiliriz: Metni önünüze alınız. Bir zaman ölçer ve ses kayıt cihazını çalıştırarak metni dakikada sözcük okuyacak şekilde seslendiriniz. Ses alıcısından okuduğunuz metni dinleyiniz. Sözcük sayısının verdiğimiz ortalamanın altında veya üstünde çıkmamasına dikkat ediniz. Her gün bu çalışmayı başka metinleri de kullanarak yapınız.

46 VURGU

47 VURGU Konuşma, okuma sırasında bir hece veya sözcüğü diğerlerinden daha baskılı olarak söylenmesine vurgu denir. Konuşmaya canlılık kazandıran önemli bir ahenk unsuru da vurgudur. Konuşmanın asıl mesajını dinleyicilere ulaştırmak ve konuşmaların içerdiği fikirlerin altını çizmek maksadıyla vurgudan yararlanılır. Vurgunun gerektiği zaman yapılmaması veya eksik yapılması sözün duygu değerinin yitmesine neden olur. Ayrıca sesteki ve söyleyişteki müzikalite ortaya çıkmaz, konuşma tekdüzeleşir, bu da dinleyicilerin dikkatini dağıtır.

48 VURGU ŞİDDET VURGUSU Bir duyguyu şiddetle belirtmek için cümledeki bazı kelimelerin çok belirgin bir şekilde vurgulanmasıdır. Çeşitli duyguların (öfke, acıma, beğeni,…)baskıyla söylenen cümlelerde ortaya çıkar. -Sana yazıklar olsun. -Korkunç bir gündü. -Üç gündür ağzını bıçak açmadı. -Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır. -Bunlar boş laflar.

49 VURGU CÜMLE VURGUSU Türkçede cümle vurgusu yüklemin üzerindedir.
Ayrıca, cümlenin mesajını yüklenen kelime yükleme yaklaştırılarak vurgulu söylenir. -Yarın kursumuz başlıyor. -Seni seviyorum. -İstanbul’u baharda gezmelisin. -Bu gece program güzeldi.

50 CÜMLE VURGUSU Gençler, şimdiden yarınları için çalışıyor.

51 VURGU CÜMLE VURGUSU Seninle yarın finalle için çalışalım.
Seninle yarın finaller için çalışalım. Arkadaşım yazın Bodrum’da evlendi.

52 VURGU CÜMLE VURGUSU Futbolcular maç sonrasında sahada marşlarını söylediler. Futbolcular maç sonrasında marşlarını sahada söylediler. Futbolcular sahada marşlarını maç sonrasında söylediler. Maç sonrasında sahada marşlarını futbolcular söylediler.

53 VURGU SÖZCÜK VURGUSU Bir sözcükte, diğerlerinden daha güçlü bir şekilde çıkarılan hece üzerindeki baskıya vurgu denir. ----Tek heceli sözcüklerde vurgu aranmaz. ----Türkçede vurgu genellikle son hece üzerinde bulunur: ağaç, gözlük, tartışma, öğretmen, güzel, kitap, çocuk ----Yer adlarında vurgu ilk hecededir. Ankara, Erzurum, Bursa, İzmir, Konya ----Bütün hitap kelimelerinde vurgu baştadır. Hocam, Oğlum, Anne

54 VURGU SÖZCÜK VURGUSU ----"-istan" ile biten coğrafi adlarda vurgu son hece üzerindedir: Kırgızistan, Hindistan, Bulgaristan -----Türkçe asıllı olmayan şahıs adlarında vurgu son hecede bulunur: Ahmet, Hasan, Hitler, Kafka, Tolstoy ------Ünlemlerde vurgu ilk hece üzerindedir: Haydi! Aferin! İmdat! -----Bazı belirteçlerde vurgu ilk hecede bulunur: Şimdi, yarın "-ma/-me" olumsuzluk eki vurguyu kendinden önceki heceye atar: İstemedim, gelme, sormadın Geniş zamanın olumsuzu olan -maz/-mez vurguyu kendi üzerine çeker: Bilmezsin, duyamazdık; istemem, konuşmam

55 VURGU SÖZCÜK VURGUSU ------Soru edatı "mı, mi, mu, mü" vurguyu kendinden önceki sözcüğün son hecesine atar: Gülüyor musun? Ağlayacak mıyım? ------Küçültme anlamı veren "ca, ce, ça, çe" vurguyu kendi üzerine çeker: Güzelce bir kızcağızdı. Yavaşça yaklaştım yanına. “ile, ise,iken, imiş, idi” kelimeleri eklendiğinde vurguyu almaz, bir önceki hecede bırakır. Benimle, çocuktu, gelirken, öyleyse, zenginmiş

56 VURGU SÖZCÜK VURGUSU Küçültme anlamı yoksa vurgu, "ca, ce, ça, çe" ekinden önceki hece üzerindedir: Bence doğru bir davranış değildi, ("-a göre" anlamı) Çocukça bir davranış bu. ("gibilik" anlamı) İngilizce kursuna gidiyormuş, ("dil" anlamı) Boyunca çocuğu vardı, ("kadar" anlamı) Ulusça bu acıyı paylaştık, ("olarak, hep birlikte" anlamında)

57 VURGU SÖZCÜK VURGUSU Bağlaç olmayan "de" ve "ki" vurguyu kendi üzerine çeker: Gözde bir öğrenciydi hep. Köşedeki çantada duruyor. "ile" sözcüğünde ve "de", "ki" bağlaçlarında vurgu bulunmaz, vurgu bunlardan önceki hecede olur. Seninle başım dertte! Ece de gelsin bizimle. Duydum ki unutmuşsun... Belki, sanki, mademki, oysaki...

58 VURGU SÖZCÜK VURGUSU Bağlaç olmayan "de" ve "ki" vurguyu kendi üzerine çeker: Gözde bir öğrenciydi hep. Köşedeki çantada duruyor. "ile" sözcüğünde ve "de", "ki" bağlaçlarında vurgu bulunmaz, vurgu bunlardan önceki hecede olur. Seninle başım dertte! Ece de gelsin bizimle. Duydum ki unutmuşsun... Belki, sanki, mademki, oysaki...

59 VURGU SÖZCÜK VURGUSU -İnsan ve hayvan adlarında vurgu genellikle son hecededir: Suat, Pamuk -Sayılarda vurgu ikinci hecededir: sıfır, iki, altı, yedi, sekiz, dokuz

60 VURGU SÖZCÜK VURGUSU Yüklemden uzak düşen özneler vurgulu söylenir:
Zaman, tanık olduğu ölüme hiç aldırmadan, ışıltılı kent Paris'in cadde ve sokaklarında ki yürüyüşünü sürdürüyordu. Sonda bulunmayan yüklemler özel olarak vurgulanır. Azalır dünyada görülecek şeyler bir şairin gözleri kapanınca.

61 VURGU DİZE VURGUSU Şiirlerde ses güzelliğini ortaya çıkarmak, sezdirmek ve duyurmak için dizelerdeki sözcüklerin kimi heceleri daha canlı okunur. Buna dize vurgusu denir. TOPRAK Dost dost diye nicesine sarıldım, Benim sadık yârim kara topraktır. Beyhude dolandım, boşa yoruldum, Benim sadık yârim kara topraktır! Koyun verdi, kuzu verdi, süt verdi, Yemek verdi, ekmek verdi, et verdi, Kazma ile dövmeyince kıt verdi, Benim sadık yârim kara topraktır Âşık Veysel

62 VURGU UYGULAMA Aşağıdaki cümlelerde siyah harflerle yazılı sözcükleri vurgulayarak okuyunuz: Bundan zararlı çıkacak tek bir kişi varsa o da sensin! Dünyaya alışan şiir yazamaz. Eleştiri ve deneme yazarlığının iticisidir, merak. Ben sanatta sükûn değil, şahlanmış duygular arıyordum. Yazar olmak, özsuyunu dallarına yollamakta acele etmeyen bir ağaç gibi olgunlaşmaktır.

63 VURGU UYGULAMA Aşağıdaki cümlelerde siyah harflerle yazılı sözcükleri vurgulayarak okuyunuz: Bir ağaç kadar güzel bir şiir görmedim hayatımda. Düşündünüz mü hiç; doğduğunuzda size verilmiş olan ismin değişmesi gerektiğini zaman zaman? Kitap, ruhumuzun buz kesmiş sularını kıracak bir balta olmalıdır. (Kafka) Ne zaman gözlerini kapasa, en parlak renklerle boyanmış bir yağlıboya tablo gibi hatırlıyordu o anı. Yazar, yaşadığımız coğrafyanın ruhsal, kültürel, duygusal, toplumsal zenginliklerini ve aynı zamanda altüst oluşlarını da harmanlayıp önümüze koyuyor. Ah, hâlimi bir bilsen bana kızmazdın.

64 VURGU UYGULAMA Shakespeara'in Hamlet'inden alınmış aşağıdaki parçayı parantez içerisindeki açıklamaları göz önünde tutarak seslendiriniz: "Kuzum, bu sözleri ben size nasıl öğrettimse öyle söyleyin, sözcükler su gibi aksın. (Bu sözlerde bir rica, bir dilek var. "Su gibi aksın" kelimelerini söylerken gerçekten suyun akışını hissedelim.) Çoğu oyuncuların yaptığı gibi var kuvvetinizle bağıracaksınız, ("bağıracaksanız" sözcüğünü "Eğer, böyle yapacaksanız" anlamında tonlayın.) mısralarımı şehrin tellâlı okusun daha iyi. (Bu sözcükleri biraz alaylı söyleyin.) Bir de elinizi ikide bir böyle savurmayın. (Bu sözcükleri yeni bir şey hatırlamış gibi söyleyin.) Bütün hareketlerinizde bir sükûnet olsun. (Cümleyi söylerken de tonlamanızda bir dinginlik olsun.)

65 KAYNAKLAR 1-Okur, S. (2013). Diksiyon Güzel ve Etkili Konuşma Sanatı. Öteki Adam Yayınları, İstanbul 2-Topçuoğlu, F. ve Özen M. (2012). Diksiyon ve Konuşma Eğitimi. Pegem Akademi, Ankara 3-Kartal, M. (2013). Ses Teknikleri. Ray Yayıncılık, İstanbul 4-Gürzap, C. (2011). Söz Söyleme ve Diksiyon. Remzi Kitabevi, İstanbul 5-Özdemir, E. (2002). Güzel ve Etkili Konuşma Sanatı. Remzi Kitabevi, İstanbul 6-Akbayır, S.(2011). Dil ve Diksiyon Yazılı ve Sözlü Anlatım Bozuklukları. Akçağ Yayınları, Ankara 7-Şenbay, N. (1991) Alıştırmalı Diksiyon Sanatı. İstanbul 8-Elik, R. (2010). Diksiyon Etkili Konuşma Teknikleri. Akis Kitap, İstanbul 9-Er, S. (2011). Temel Konuşma Teknikleri Diksiyon. Hayat Yayın Grubu, İstanbul 10-Güler, E. ve Hengirmen M. (2005). Ses Bilimi ve Diksiyon. Engin Yayınevi, Ankara


"TONLAMA DURAK VURGU ULAMA" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları