TÜRKİYE’DE FİNANSAL SEKTÖRÜN BUGÜNKÜ DURUMU VE REEL EKONOMİYE ETKİLERİ

... konulu sunumlar: "TÜRKİYE’DE FİNANSAL SEKTÖRÜN BUGÜNKÜ DURUMU VE REEL EKONOMİYE ETKİLERİ"— Sunum transkripti:

1 TÜRKİYE’DE FİNANSAL SEKTÖRÜN BUGÜNKÜ DURUMU VE REEL EKONOMİYE ETKİLERİ
KOÇ UNİX STRATEJİK ARAŞTIRMALAR ŞİRKETİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALİ KOÇ

2 FİNANS SEKTÖRÜNÜN OYUNCULARI
KURUM SAYISI 2014 BİLANÇO BÜYÜKLÜKLERİ % BANKALAR 50 96,31 LEASİNG ŞİRKETLERİ 29 32.579 1,51 FAKTORİNG ŞİRKETLERİ 76 26.530 1,23 TÜKETİCİ FİNANSMAN ŞİRKETLERİ 12 20.286 0,94 166 100

3 TÜRK FİNANS SEKTÖRÜ İLE DÜNYA VE GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER KIYASLAMASI
DÜNYA GEL.OLAN ÜLK TÜRKİYE Aktif Büyüklüğü/GSMH Sermaye Piyasası/GSMH Hisse Senedi/GSMH Tahvil Bono/GSMH

4 Türk Bankacılık Sektöründe Aralık 2014 itibarıyla
33 adet Mevduat 13 Adet Kalkınma ve Yatırım 4 Adet Kalkınma Bankası olmak üzere toplam 50 Banka Faaliyet göstermektedir. ALİ KOÇ- DEVLETİN DOKUNUŞU

5 Kredi büyümesi mevduatın üzerine çıkmış durumda

6 MevDUATLAR 2010’dan itibaren tl’den yp’ye dönüyor

7 Mevduat yerini bono tahvil ihraçlarına bırakıyor

8 SYR hala %12 nin üzerinde ancak kademeli geriliyor.

9 BENZER ÜLKELERLE BANKACILIK SEKTÖR KARLILIĞI KIYASLAMASI: 2009’DAKİ EN KARLI ÜLKE KONUMUMUZU KAYBETTİK.. ÖZKAYNAK KARLILIĞI ARJANTİN 14,3 19,2 56,7 BREZİLYA 28, ,6 RUSYA 26,3 4,9 14,0 KORE 14,6 5,8 4,0 MEKSİKA 31,2 15,2 16,5 G.AFRİKA 18, ,9 TÜRKİYE 27,1 26,4 15,4

10 Komisyon ve ücret gelirlerindeki düşüs karlılığı tehdit ediyor
Komisyon ve ücret gelirlerindeki düşüs karlılığı tehdit ediyor. (BDDK KURALLARI VE TÜKETİCİ LEHİNE YASAL DEĞİŞİKLİKLER

11 ANA FAALİYETLERİNDEN KAR DÜŞÜYOR.

12 Henüz reel sektör riskleri yönetilebilir seviyede

13 ÖZKAYNAK KARLILIĞI GERİLİYOR. SEKTÖRDEN ÇIKIŞLAR BAŞLADI.

14 Moody's: Türk bankaların görünümü 'negatif' Moody's Türkiye'deki bankacılık sektörünün görünümünün, kurlardaki oynaklık ve ekonomik büyümedeki yavaşlama nedeniyle "negatif" olduğunu belirtti 26 mart 2015

15 'Citibank’tan sonra HSBC de Türkiye’den çıkma kararı aldı‘ (Basın; 10 Mart 2015

16 Türk BankacIlIk Sektöründe YabancI Sermayenİn AğIrlIk KazanmasI
Türkiye’de 2001 krizi sonrası en büyük değişim Bankacılık sektöründe yabancılaşma yönünde oldu. TEB, Koçbank, Yapıkredi, Garanti, Tekfenbank, Oyakbank, Demirbank, Finansbank, Alternatifbank, MNG Bank,Denizbank ,Şekerbank gibi yerli bankalar BNP Paribas, Fortis, INGBank, Unicredit, Dexia, NBG, Eurobank, Burganbank, Odeabank, Rabobank, HSBC, GE, BBVA , Bank Of Tokyo gibi uluslararası bankalarla ortaklığa gittiler ya da yeni lisanslarla ulusal bankacılık sistemine dahil oldular,

17 TÜRKİYE’DE BANKACILIĞIN KRİZ SONRASI EL DEĞİŞTİRMESİ
ALİ KOÇ- DEVLETİN DOKUNUŞU

18 YABANCI BANKALARIN TÜRKİYE STRATEJİSİ
Daha Kurumsal Firmalarla Hazine Garantili Proje Finansmanı Sektörel Seçimler yaparak (Başta Enerji, İnşaat, perakende ticaret, demir-çelik gibi) Bireysel ve Özel Bankacılık Ürünleri (Varlık Yönetimi, BES, Mevduat ve KMH Nakit Yönetimi Ürünler (Alacak Finansmanı, DBS, Exim kaynaklı fon ve garanti işlemleri, ithalat ihracat ödeme, garanti ve tahsilat hizmetleri) Mortgage ve Kredi Kartları Kısa Vadeli Krediler Risk duyarlılığı yüksek fiyatlamalarla (RAROC) küçük işletmelere yüksek spreadli ve sadece kısa vadeli ihtiyaç finansmanı ALİ KOÇ- DEVLETİN DOKUNUŞU

19 KREDİLERDE SEKTÖREL DAĞILIM: İNŞAAT,TİCARET, ENERJİ SEKTÖRLERİ İMALAT SANAYİİNİN ÖNÜNE GEÇMİŞ DURUMDA 12/2014

20 Kamu bankacılığında durum
Devlet Bankaları da özel sektör ve piyasa reflekslerine uygun hareket etmekte kısa vadeli fonları yine inşaat ve toptan&perakende ticaret ve ana sanayi şirketlerine yönlendirmekteler. Kamu destekli Kalkınma Bankacılığı iflas etmiş durumda. Türkiye Kalkınma Bankası milyar TL aktif büyüklüğü ile en küçük banka konumunda. Kredilerin %60’ı enerji sektörüne plase edilmiş durumda. Tarımın kredilerden aldığı pay %3’lerde. Orta uzun vadeli kredilerin payı toplam aktifler içinde %5’lerde. ALİ KOÇ- DEVLETİN DOKUNUŞU

21 REEL SEKTÖR YABANCI PARA AÇIK POZİSYONU 6 YILDA 108 MİLYAR DOLAR ARTTI.
(2009 Yılında 32 Sayılı Karara Eklenen bir madde ile Özel Sektörün 1 yılın üzerinde ve USD 5 milyon’un üzerinde olmak kaydı ile Yurt İçi YP Borçlanabilmesinin Önü Açıldı )

22 SÖZÜN ÖZÜ: Mali Sektör Güçlü Sermaye Yapısını Korumaya Devam ediyor. Ancak sürdürülebilir karlılık ve aktif kalitesinde ciddi riskler var. Reel Sektör finansal kesimden uzun bir süredir sadece kısa vadeli kredi desteği alıyor ve uluslararası rekabete dayanma imkanı gittikçe zorlaşıyor.

23 SÖZÜN ÖZÜ: Türkiye’de tasarruf birikimi yetersiz ve uzun vadeli kaynak sorunu var. Reel sektörün sermaye ihtiyacını giderecek yeni finansal araçlara ve kaynaklara ihtiyaç var. Devlete burada önemli işler düşüyor.

24 SÖZÜN ÖZÜ: Finansal Kesimde kalkınma ve yatırım bankacılığı alanındaki boşluk reel sektörün finansa erişiminde ciddi bir tehdit unsuru. Kamunun burada inisiyatifi ele alması ve «Kamu Girişim Sermayesi» modelini hayata geçirmesi gerekiyor. Kamu Kalkınma Bankacılığının geliştirilerek devreye alınması reel sektörün katma değerli üretim aşamasına geçmesinde önemli rol oynayacak.

25 ORTA GELİR TUZAĞI VE FİNANSAL KESİM
Türkiye kişi başı gelir dağılımında USD bin aralığında uzun bir süredir çıkamıyor. Orta Gelir Tuzağı. Katma Değer esaslı bir üretim stratejisi çizilmesi gerekiyor. İhracatta katma değerli ürün portföyünün arttırılması için ar-ge bazlı yatırım harcamalarının artması gerekiyor. Tasarruf eğiliminin arttırılması ve inovasyonel yatırımlara kaynak sağlanması gerekiyor.

26 ORTA GELİR TUZAĞI VE FİNANSAL KESİM
Reel sektör borçlanmasının kur riskinden arırıdırılması gerekiyor. Sanayi teşvik mekanizmalarının hızlı bir şekilde hayata geçmesi gerekiyor. Kobilerin kredi piyasaları yerine sermaye piyasaalarına ulaşımının yolunun açılması gerekiyor. Kalkınma ve Yatırım Bankacılığının devlet destekli daha geniş imkanları üretime ve yatırıma kanalize etmeleri gerekiyor.

27 ÜNİVERSİTELERİMİZ EN ÖNEMLİ VE KRİTİK FAKTÖR: ÜNİVERSİTELERİN KULUÇKA MERKEZLERİ VE TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSLERİNİN YAYGINLAŞTIRILARAK SANAYİ İLE İÇ İÇE BİR HAYAT YAŞAMALARI GEREKİYOR. GENÇLERİMİZİN HAYALLERİNİ ÜLKEMİZDE GERÇEKLEŞTİREBİLMELERİ İÇİN SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR İSTİHDAM VE KALKINMA MODELİNİN GECİKMEKSİZİN UYGULANMASI GEREKİYOR.