Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

11. BÖLÜM BAĞLAŞIM KURAMI Yrd. Doç. Dr. M. Ertuğrul UÇAR.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "11. BÖLÜM BAĞLAŞIM KURAMI Yrd. Doç. Dr. M. Ertuğrul UÇAR."— Sunum transkripti:

1 11. BÖLÜM BAĞLAŞIM KURAMI Yrd. Doç. Dr. M. Ertuğrul UÇAR

2 SUNU PLANI GİRİŞ DENEME YANILMA YOLU İLE ÖĞRENME ÖĞRENME YASALARI
İKİNCİL ÖĞRENME YASALARI ZEKA ANLAYIŞI

3 GİRİŞ Thorndike eğer insan zihnini analiz etmek durumunda olsaydı şunları yapacağını söylemiştir: a) Koşullar, koşulların elemek ve bileşikleri ile; b) tepkiler,tepki vermeye hazırlık, yardımlar, ketlenme ve tepkilerin doğrultusu arasında, değişen güçlerde bağlantılar bulabilirdim. Eğer akla yatkın tüm durumlarda tüm bunların yani bir adamın ne düşüneceğinin ve ne yapacağının ve onu neyin hoşnut edip neyin sıkacağının bir envanteri çıkarılabilirse hiçbir şey atlanmamış olur. Öğrenme bağlantı kurmaktır. Zihin bir insanın bağlantı sistemidir

4 GİRİŞ Thorndike’a göre öğrenmenin özünü, duyusal izlenimler ile harekete geçme tepkileri arasında kurulan “bağlar” oluşturmaktadır. Bu kuram alışkanlıkların kazanılmasını ve kaybolmasını Uyaran- tepki bağların güçlenmesi ve zayıflaması olarak açıklamaktadır. Thorndike öğrenme hakkındaki görüşlerini en geniş ve sistemli bir şekilde 1913 te yazdığı “Eğitim Psikolojisi” adlı kitabında açıklamıştır. Bu kitapla birlikte “Eğitim psikolojisi” psikoloji içinde bir alt dal olarak ortaya çıkmıştır.

5 DENEME YANILMA YOLU İLE ÖĞRENME
Thorndike kedilerle yaptığı kapsamlı araştırmalarda aç bırakılmış bir kedi tahtalardan yapılmış bilmece kutusuna yerleştiriliyordu. Bir yiyecek parçası kedinin kaçma girişimini güdülemesi için kutunun dışına yerleştiriliyordu. Kedi kapıyı açabilmek için pedala basmak mandalı çevirmek veya zinciri çekmek ve bezende bu hareketleri sırası ile birbirinin ardına yapmak zorundaydı

6 DENEME YANILMA YOLU İLE ÖĞRENME
Thorndike’e göre öğrenmenin en yaygın şekli hayvanlarda olduğu gibi insanlarda da, deneme yanılma yoludur. Thorndike ilk çalışmalarında deneme yanılma adını verdiği bu temel öğrenme şekline, sonradan seçme ve bağlanma yoluyla öğrenme olarak ta adlandırmıştır.

7 DENEME YANILMA YOLU İLE ÖĞRENME
Bir problem durumu ile karşılaşan birey, problemden kurtulmak için amacına ulaşmada çeşitli tepkileri mümkün olanlar arasından seçer, sınar ve sonuçlarına göre başarılı olan bazı U-T bağlarını davranışlarına yerleştirirken başarısız olan denemeleri sırasında yaptığı hareketleri bir daha yapmaz (repertuarından çıkarır). Deneme yanılma yolu ile öğrenmede geçmişte kurulmuş olan U-T bağları problem çözümünde büyük önem taşırlar

8 ÖĞRENME YASALARI HAZIRBULUNULUK YASASI TEKRAR YASASI ETKİ YASASI

9 1. Hazırbulunuşluk Yasası
Hazırbulunuşluk yasası bir gelişim ve olgunlaşma yasası değil, güdüsel olarak öğrenmeye hazırlayıcı bir uyum yasasıdır.

10 Hazırbulunuşluk Yasası
1. Eğer bir birey bir davranışı yapmaya hazır ve yapmasına izin verilirse bu davranış bireye doyum sağlar. 2. Eğer bir birey bir davranışı yapmaya hazır ve yapmasına izin verilmezse bu bireyde rahatsızlık yaratır. 3. Eğer bir birey bir davranışı yapmaya hazır değil ve yapması istenirse bu bireyde rahatsızlık yaratır(Senemoğlu,2012).

11 2. Tekrar Yasası Tekrar yasası, kullanılan davranış bağlarının güçlendiğini kullanılmayan davranış bağlarının zayıflayacağını ve unutulacağını ileri sürmektedir. Bir uyaran tepki bağının güçlenmesi aynı durumun tekrarı halinde aynı tepkinin meydana gelme olasılığının artması anlamına gelir

12 2. Tekrar Yasası Thorndike 1930'dan önce tekrarın yani bir davranışı tekrar etmenin uyaran-tepki bağını güçlendirdiğini iddia etmiştir. 1930 dan önceki tekrar yasası iki bölümden oluşmaktadır. Buna göre herhangi bir davranış belli bir durumda ne kadar çok kullanılırsa, bu davranış ya da tepki o durumla birleşmesi o kadar güçlü olur(kullanma yasası). bir tepkinin kullanılmaması o tepki ile ilişki çağrışımların zayıflamasına yol açar(Kullanmama yasası).

13 2. Tekrar Yasası Thorndike 1930 dan sonra tekrar yasasını gözden geçirmiştir. Buna göre tekrar, yeni davranışın öğrenilmesinde, tepkinin arkasından ödül alma durumu ile karşılaştırıldığında son derece etkisiz kaldığını gözlemlemiştir. Tekrar ancak öğrenilmiş bir davranışın güçlenmesini sağlamaktadır.

14 3. Etki Yasası Etki yasasına göre “Uyaran tepki bağı” davranışın sonucundaki etkiye göre güçlenir ya da zayıflar. Davranışın sonucunda doyurucu bir durum ortaya çıkarsa yani birey davranışını sonucunda haz alırsa uyaran tepki bağı güçlenir; davranışın sonucunda rahatsız edici bir etki ortaya çıkarsa uyaran tepki bağı zayıflar.

15 3. Etki Yasası Yasa daha açık ifade ile tanımlanacak olursa, ödül ve başarı ile sonuçlanan davranışların öğrenileceğini, buna karşılık ceza ve başarısızlıkla sonuçlanan davranışların ise rahatsız edici etkilerinden dolayı, tekrarlanma olasılığının azalacağını ifade etmektedir.

16 3. Etki Yasası İnsanlar üzerinde yaptığı çalışmalar sonucunda Thorndike etki yasasını değiştirmiştir. 1930dan sonra etki yasası şu hali almıştır: bir davranışın arkasından haz verici bir durum ortaya çıkarsa uyarıcı ve tepki arasındaki bağ güçlenmektedir yani o davranış tekrar etmektedir. Eğer bir davranışın arkasından rahatsız edici bir sonuç ortaya çıkarsa yani ceza gelirse uyaran tepki bağının gücünde bir azalma olmamakta yani o davranış ortadan kalkmamaktadır

17 Etki Yayılması Thorndike'ın etki yasası, etkinin yayılması olarak adandırılan bir grup deneye öncülük etmiştir. Bu deneyler ödülün yalnız sonuçlandığı bağın üzerinde etkili olmadığını aynı zamanda, derece derece azalarak, bu bağın öncesindeki ve sonrasındaki tepkilerin tekrar olasılığını artırdığını göstermiştir, hatta bu tepkiler yanlış olsa bile.

18 İkincil Yasalar Thorndike, üç ana yasasına ek olarak bazı ikinci derece (ikincil) yasaları önermiştir. Thorndike’ın yasa şeklinde adlandırdığı bu genellemeleri uygulanabilirlikleri açısından değerlendirecek olursak ilkeler demek daha doğru bir ifade olacaktır

19 1. Tepki çeşitliliği: Bir problemle karşılaşan birey değişik tepkileri dener, yani birden fazla tepki, çok sayıda tepki yapar. Birey tepkilerini değiştiremiyorsa doğru tepkiyi bulup çözüm sağlayarak öğrenmesi mümkün olmaz

20 2. Öğrenme kümesi ya da tutum
Bu ilke öğrenmeye genel bir tavrın (tutumun) veya bir kümenin yön vereceğini ifade eder. Tutum bir bakıma tepkileri saptayan ve belli bir kültür içinde yetişmiş kişilerin devamlılık gösteren uyum nitelikleridir. Öğrenme kümesi denildiğinde daha geçici, hatta bazen anlık, hazırlıklar vardır. Tutumlar ve öğrenme kümeleri bir kimsenin sadece ne yapacağını değil aynı zamanda ne ile tatmin olacağını veya onu neyin rahatsız edeceğini belirler

21 3. Öğelerin gücü Bu ilke bireyin bir problem karşısında, daha güçlü olan elemanları (öğeleri) seçerek onlara tepki yapacağını ifade eder. Özellikle insanlar bu problemin önemsiz elemanlarını bırakarak esas elemanları seçip öncelikle onlara tepki verir, böylelikle analitik sezgisel öğrenme mümkün olur

22 4. Tepki analojisi Birey yeni karşılaştığı durumdaki uyarıcılara nasıl tepki verir? Thorndike bireyin uyarıcıları geçmişte tepki verdiği uyarıcılara benzeterek, onları özümseyerek (kendi repertuarına uydurarak) yeni duruma tepki göstereceğini ifade etmiştir. Bireyin tepkileri daima kendi repertuarından çıkan tepkilerdir ve birey geçmişle şimdiki durum arasında analoji (benzerlik) kurarak tepki verir

23 5. Çağrışımsal geçiş ilkesi
Organizmanın tepki verdiği bir uyarıcı ile yeni bir uyarıcının eşleştirilmesi ve daha önce tepki verdiği uyarıcının yavaş yavaş çekilmesi nedeniyle, yeni uyarıcıya da aynı tepkiyi vermeye başlama sürecidir.

24 6. Ait olma (bağdaşma) ilkesi
Thorndike ait olma ilkesini son yıllardaki insanlar üzerindeki çalışmaları sonucunda yukarıda açıklanan 5 ilkeye ek olarak önermiştir. Gestalt psikolojisinin görüşleri doğrultusunda bir fikir taşımaktadır. Çünkü ilişkilere değinen bir ilkedir. Bu ilkede ifade edinmek istenen şudur: Eğer tepki duruma uygunsa (bağdaşıyorsa) uyarıcı ile arasında bağ kurması daha kolay olur; ayrıca sonuç etkisini, kuvvetlendirdiği U-T bağına uygun ise öğrenme artar.

25 Thorndike, aynı zamanda U-T bağlarının hangi yönde kurulmuş iseler o yönde daha kolay işleyeceklerini önermiştir. Eğer Türkçe kelimelerin İngilizce karşılıklarını öğrenmiş iseniz İngilizcelerin Türkçe karşılıklarını vermek zor olur. Thorndike’ın Transfer Kuramı Eş Elemanlar kuramıdır. Bu kurama göre geçmişteki bir öğrenmenin yeni bir öğrenme durumunda kolaylık sağlaması iki durum arasında eş veya benzer olan elemanlar(öğeler) bulunmasına bağlanabilir.

26 Öğrenmede Küçük Adımlar
Thorndike denme yanılma ve öğrenme yasalarından hareketle öğrenmenin davranışta azar azar meydana gelen bir değişimle gerçekleştiği sonucuna varmıştır. Dolayısıyla öğrenme adım adım gerçekleşmektedir. Bundan dolayı bir konu ya da davranış öğrenilirken konu ya da davranış en küçük parçaya bölünmeli adın adım öğrenilmelidir

27 THORNDİKE ZEKA ANLAYIŞI
Genel olarak zekayı uyarıcılara karşı uygun tepkiler vermek olarak tanımlasa da, Thorndike göre tek değil birden çok zeka vardır. Ancak günlük yaşamın karmaşıklığında bu zekalardan bir tanesi ile bireyin tüm sorunlarını sorunları çözmesi mümkün değildir. Günlük yaşamda ve eğitim ortamında karşılaşılan sorunları çözmek için birden çok zeka birlikte kullanılır.

28 THORNDİKE ZEKA ANLAYIŞI
Buna göre insanda üç tür zekâ vardır: Soyut, mekanik(pratik) ve sosyal zekâ. Thonrndike, Soyut zekayı sayı sözcük ve semboller kullanarak akıl yürütme ve problem çözme mekanik zekayı araç gereçlerini yapısını anlama ve kullanma sosyal zekayı insanları anlama ve insanlar ile başarılı ilişkiler kurmak olarak tanımlamıştır

29 THORNDİKE ZEKA ANLAYIŞI
Thorndike soyut zekayı oluşturan faktörlerin şu şekilde gruplanabileceğini öne sürmüştür: Sözcükleri anlama, Sayılarla akıl yürütme, Kavrama, İlişkileri görsel olarak algılama

30 THORNDİKE ZEKA ANLAYIŞI
Thorndike ayrıca zekanın düzey genişlik ve hız boyutları olduğunu öne sürmüştür. Bunlardan yalnızca birinin bilinmesinin zekayı anlamak ve değerlendirmek için yetersiz olduğunu bunların üçünün beraber ele alınması gerektiğini savunmuştur.

31 THORNDİKE ZEKA ANLAYIŞI
Düzey yapılan işlem her ne ise, akıl yürütme işleminde gittikçe zorlaşan etkinliklerde bu işlemi yapabilmektir. Genişlik gittikçe farklılaşan etkinliklerde bu işlemi yapabilme boyutudur. Öte yandan tüm bu işlemlerin ne kadar hızlı yapıldığı da hız boyutudur


"11. BÖLÜM BAĞLAŞIM KURAMI Yrd. Doç. Dr. M. Ertuğrul UÇAR." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları