Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
2
Avrupa Birliği Perspektifinden Yerelleşme
Avrupa Birliği, yasal ve kurumsal boyutlarda yerelleşmeye öncelik veren politikalarını gün geçtikçe belirginleştirmekte ve bu alandaki yönlendirici sözleşme ve mekanizmaları daha etkin kılma yoluna gitmektedir.
4
Bölgeler Komitesi Avrupa Birliği kurumlarından biri olan ve 1993'de kurulan Bölgeler komitesi, yerel ve bölgesel yönetimlerin seslerini duyurdukları önemli bir Avrupa platformu olarak yaklaşık on yıldır faaliyetlerini sürdürmektedir.
5
Bölgeler Komitesi Bölgeler Komitesi'nin kurulması iki temel konuya çözüm getirmek için araç olmuştur. Birincisi; AB yasalarının dörtte üçü yerel ve bolgesel düzeyde uygulanmaktadır. Bu yüzden yerel ve bölgesel temsilcilerin yeni AB yasalarının geliştirilmesinde söz sahibi olmaları mantıklıdır İkincisi; Halkın AB gelişmelerine yetişemediği durumlar vardır. Seçimle gelmiş hükümetin halka en yakın olan kanadını AB süreçlerine dahil etmek bu açığı kapatılması yolunda atılmış bir adımdır
6
Avrupa Birliği Perspektifinden Yerelleşme
Avrupa Birliği'nde yerelleşme adına yapılan girişimlerin temelde bir olgu etrafında yoğunlaştığı dikkat çeker. Bu olgu "subsidiarite=hizmette yerellik"tir. Bu ilke hizmetlerin en yakın kamu birimi tarafından yerine getirilmesini ifade eder Bu ilkenin önemi Maastricht Antlaşmasındada yer almasıyla önemi dahada artmıştır.
7
Bugün gelinen noktada hizmette "yerellik" daha
farklı yorumlanmakta ve hizmetin " en yakın kurumsal birim"ce değil, " en uygun kamusal birim" tarafından yürütülmesi ön plana çıkmaktadır.
8
6 Şubat 1992 Kanunu, kendinden önceki süreci tamamlayan bir yaklaşımla yerelleşmeyi olgunluk dönemine ulaştırmayı hedeflemiştir. Bunu gerçekleştirmek için benimsenen şu üç ilke merkezi otoriteyi azaltma ve yerele yayma eğiliminin göstergeleri olarak kabul edilebilir: 1- Yerel demokrasiyi geliştirmek
9
2- Yerel topluluklar arasında yeni işbirliği biçimlerini kolaylaştırmak,
3- Desantralizasyok politikalarının yönlendirdiği deişiklikleeri gerçekleştirerek devleti reforme etmek.
10
Fransızlar merkeziyetçilikten adam-i merkeziyetçiliğe yönelirken, bunu rasyonel bir düşünüş tarzıyla bilimsel bir tabana dayanarak, anlayış ve işbirliği içinde gerçekleştirmeye çalıştılar. İngilterenin ise, gelişmiş yerel yönetimlere sahip olduğu ve bu yönetim birimlerini asla geri planda bırakmadığı görülür Konu Almanya açısından yaklaşıldığında fedaral yapıdaki bu devletin, kamusal yetkileri federal hükümet ile eyaletler arasında bölüştürdüğü, yasama yetkisinin büyük bölümünü "bund" a, yürütme yetkisinin büyük bölümünü de etkin yerel yönetimlerden oluşan eyaletlere bıraktığı anlaşılır
11
YERELLEŞME Merkezden uzaklaşma, diğer ifadeyle yerelleşme genelde iki ifadeyle gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır. - Birincisi, merkezde yoğunlaşan kaynakların, hizmetlerin, yetki ve sorumlulukların yerek yönetimlere ve bölge yönetimlerine devredilmesidir.Örn: İspanyada 32 adet merkezi hizmet ve sorumluluklar yerel düzeydeki otonom topluluklara devredilmiştir.Buna, Hollanda, Fransa ve pek çok Avrupa ülkesi örnek verilebilir.
12
YERELLEŞME - İkinci yol, yetki genişliği ilkesine göre merkezi yönetimin taşra birimlerinin güçlendirilmesidir. Özellikle Fransa, bu yönde önemli adımlar atmış ve daha önce merkezde toplanmış bulunan bır kısım yetki sorumlulukları 22 bölge meclisine ve il meclislerine devretmiştir.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.