DOÇ.DR.ABDULLAH DEMİR ZİRVE ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ HUKUK BAŞLANGICI 8 DOÇ.DR.ABDULLAH DEMİR ZİRVE ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ
F. Kullanma Yetkisine Göre (Münhasıran Şahsa Bağlı Haklar) Kural olarak, hakların kullanılması için bir başkasını yetkili kılmak mümkündür. Fakat istisnai olarak bir kısım hakların kullanılması, sadece hak sahibinin kendi iradesi ile şahsen karar vermesine bağlıdır. Bu tür haklara "münhasıran şahsa bağlı haklar" veya "şahsen kullanılacak haklar" denilmektedir. Bu tür haklar, kişiliği yakından ilgilendiren haklardır Örnek: Kişiliği koruyan davaları açma hakkı (MK.m.25), nişanlanma ve nişanı bozma hakkı
Bu tür hakları hakkın sahibi bizzat kendisi kullanacaktır. Hak sahibi bu tür hakları kullanırken temsilci atayamaz. Veli ve vasiler, mümeyyiz küçük veya kısıtlı kişilere ait bu tür hakların kullanılmasına karar veremezler
Küçük veya kısıtlılar tarafından yapılan hukuki işlemler kural olarak kanuni temsilcilerinin izin veya icazetine bağlı iken, münhasıran şahsa bağlı haklarda bu izin veya rızaya muhtaç değillerdir Fakat, velayet veya vesayet altında bulunan kişi, mümeyyiz değilse kanuni temsilcisi bu kişiye ait münhasıran şahsa bağlı hakları onu temsilen kullanabilir Örnek, sonradan akıl hastası olan bir kocanın karısı, kocasının bu durumundan yararlanarak zina ediyorsa, kanuni temsilcinin koca adına boşanma davası açabileceği kabul edilmektedir.
Münhasıran şahsa bağlı haklarda, hakkın sahibine ve onun kişiliğine sıkıca bağlı olması nedeniyle, karar verme yetkisi başkasına tanınamaz. Yoksa, sahibi, hakkın kullanılmasına kendisi karar verdikten sonra, kullanılma ile ilgili işlemleri yapmak üzere bir temsilciyi yetkili kılabilir. Örnek: boşanmaya karar veren bir kimse, boşanma davasını açıp yürütmek üzere bir avukata vekalet verebilir Münhasıran şahsa bağlı haklar, başkasına devredilemeyeceği gibi, mirasçıya da intikal etmez.
G. Hakkın Bağımsızlığına Göre Haklar 1. Bağımsız haklar:Hak sahibinin doğrudan doğruya sahip olduğu haklara bağımsız haklar diyoruz. Bağımsız haklardan bir kısmı, ancak o kişi ile kaim sayılır, başkasına devredilemez ve mirasçıya intikal etmez. Örnek olarak, intifa ve oturma hakkı kime tanınmışsa o kişi ile birlikte varlığını sürdürür ve o kişinin ölümü halinde mirasçılarına geçmez, sona erer.
2. Bağlı haklar a. Eşyaya bağlı haklar:Bir kimsenin şahsı itibariyle değil de, bir mala malik olduğu için sahip olduğu haklardır. Örnek: (X) taşınmazı üzerinde (Y) taşınmazı lehine bir "geçit irtifakı" kurulması gibi Eşyaya bağlı hakların temel özelliği, hakkın, bağlı olduğu mülkiyetin kaderine (akıbetine) tabi olmasıdır
b. Alacağa bağlı haklar:Kişinin bir alacak hakkına sahip olması nedeniyle, başka bazı haklara da sahip olması Bunlara "fer'i haklar" da denilir. Bu feri haklar, asıl alacağın kaderine tabidir Örnek: Bir alacağı teminat altına alan rehin hakkı, o alacağa bağlı bir ayni haktır.
c. Borç ilişkisine bağlı haklar: Bir kira ilişkisinde, kiralayanın sözleşmeyi fesih hakkı, borç ilişkine bağlıdır. Yani kiralayan, bu kira sözleşmesinden doğan alacağını başkasına devretmiş olsa dahi, kira sözleşmesini feshetme hakkı kendisinde kalır
III. HAKLARIN KAZANILMASI VE KAYBI Kişilerin, bir hakkın sahibi haline gelmelerine "hakkın kazanılması", bir hakkın sahibi durumundan çıkmalarına da "hakkın kaybedilmesi" denir. Hakların kazanılmasını ve kaybını sağlayan etken, ya bir "hukuki olay", ya bir "hukuki fiil" ya da bir "hukuki işlem"dir.
B. HUKUKİ OLAYLAR Hukuku ilgilendiren olaylar, hukukun kendisine sonuç bağladığı olaylardır ki, bunlara "hukuki olay" denir Örnek olarak yağmur yağması sonucu işverenin müteahhide teslim ettiği fakat onun gerekli koruyucu tedbirleri almadığı için ıslatmış olduğu çimento nedeniyle hukuki bir sonuç (sorumluluk) doğar. Hukuki olaylar, tabiatın kendi sebep-sonuç dengesi içinde (kendiliğinden) meydana gelmiş olabileceği gibi; insan irade ve davranışları sonucu da meydana gelmiş olabilir.
C. HUKUKİ FİİLLER Hukuki olaylar içinde, insan iradesi ve davranışı ile meydana gelen olaylara "hukuki fiil" diyoruz İnsanın bazı davranışları hukuki fiil iken (ev kiralamak), bazıları hukuki fiil değildir (yemek-içmek) İnsanın hukuki fiilleri, "hukuka uygun fiiller" ve "hukuka aykırı fiiller" diye ikiye ayrılır
1. Hukuka Uygun Fiiller Kişilerin hukuki sonuç doğuran eylem ve davranışları, hukuk kurallarına ve genel olarak hukuk düzenine aykırı değilse, hukuka uygun fiillerden söz edilir Örnek:Velayet hakkına sahip anne baba, çocuklarına ait malları, hesap ve teminat vermeksizin yönetir, velayetleri devam ettiği sürece, hesap ve güvence vermeksizin çocuğun mallarını yönetme (MK.m.352) ve onları kullanma (MK.m.354,355) hakkına sahiptir.
Hukuka Uygun Fiillerin Türleri a. Bilgi ve haber (tasavvur) açıklamaları:Bu tür fiiller, daha önce meydana gelmiş bir olayın, ilgili kişi ya da kişilere duyurulması niteliğindedir. (ihbarlar gibi) Örnek: Satılan şeyin ayıplı (özürlü) çıkması durumunda, alıcının bu durumu süresinde satıcıya bildirmesi durumunda ortaya çıkacak hukuki sonuçlar (BK.m.214) gibi
b. Duygu açıklamaları:Duygu açıklamalarının hukuki sonuç doğurmasına az rastlanır. Örnek, karı kocanın aynı çatı altında bir arada yaşayamayacak ve birbirini göremeyecek ölçüde birbirinden nefret duyması, bir boşanma nedeni sayılabilir
c. İrade Açıklamaları ve Maddi Fiiller:Bazı şartlar dahilinde, kişilerin irade açıklamaları hukuki sonuç doğurabilir. İrade açıklaması niteliğinde olmayan maddi iş ve eylemler de hukuki sonuç doğurabilir. İrade açıklamaları (beyanları), doğrudan doğruya insan iradesini ortaya koyan fiillerdir. Bunlar da kendi içlerinde “hukukî işlemler”, "hukukî işlem benzerleri" ve “maddî fiiller" şeklinde üçe ayrılırlar
aa. Hukuki İşlemler: Hukuk düzeninin kendilerine hukuki sonuç bağladığı irade açıklamalarıdır. Satım gibi. bb. Hukuki İşlem Benzeri Fiiller: Öngörülmediği halde meydana gelen irade açıklamalarıdır. Bu şekilde meydana gelen ve hukuki sonuca yönelmeyen irade açıklamalarıdır Örnek, zina eden eşini affeden eş, (hukuki işlem benzeri) bu davranışı ile aynı zamanda boşanma hakkından vazgeçtiğini bilmese ve düşünmemiş (öngörmemiş) olsa da bu hukuki sonuç kendiliğinden meydana gelir
cc. Maddi Fiiller: Bir irade açıklaması olmaksızın, bir iş yapma, emek harcama ve bir faaliyette bulunma şeklinde bir eylem ile doğan hukuki sonuçlardır Örnek: Bir başkasına ait ağaç (tahta) parçasını yontarak ondan çok daha değerli bir eser meydana getiren kişi (MK.m.699), sahipsiz bir hayvanı avlayan ve balık tutan kişi
2. Hukuka Aykırı Fiiller a. Haksız Fiiller: Hukuka aykırı ve kusurlu bir davranış ile başkasına zarar verilmesine "haksız fiil" denir ve kişi verdiği zararı tamamen karşılamak zorundadır b. Borca Aykırı Davranışlar: Herkes, tarafı bulunduğu borç ilişkisine uygun davranmamak, sözleşme ile taahhüt ettiği edimi usulünce yerine getirmemektir. Borca aykırı davranış halinde kişi karşı tarafın uğradığı zararları tazmin etmek zorunda kalır
D. HUKUKİ İŞLEMLER "Hukuki işlem", bir ya da birden çok kimsenin, hukuki sonuç doğurmaya yönelmiş irade açıklamasıdır Hukuki fiiller, hukuka uygun olabileceği gibi hukuka aykırı da olabilir. Haksız fiiller ile sözleşmeye (borca) aykırı davranışlar hukuka aykırı fiiller kapsamına girer. Hukuka uygun fiillerin en önemlisi ise, "hukuki işlemler" ve özellikle "sözleşmeler"dir.
2. Hukukİ İşlemİn UnsurlarI Bir hukuki işlemden söz edebilmek için zorunlu olarak bulunması gereken/aranan unsurlara "kurucu unsurlar" diyoruz. Bir de hukuki işlemin arzu edilen hukuki sonucu sağlaması için aranan "geçerlilik unsurları" vardır. Bu unsur veya şartlar gerçekleşmedikçe, hukuki işlem geçerlilik kazanamaz. Ayrıca, bazı hukuki işlemlerin hukuki sonuç meydana getirmesi bazı unsurların tamamlanması ile mümkün olmaktadır. Bu unsurlara da "tamamlayıcı unsurlar" diyoruz.
a. Kurucu Unsurlar: Dar anlamda hukuki işlemin temel/kurucu unsuru irade beyanıdır. Bir tek irade beyanı ile gerçekleşen hukuki işlemler (tek taraflı hukuki işlem) yanında, birden çok irade beyanı ile kurulan hukuki işlemler (kararlar, sözleşmeler) de vardır. Bazı hukuki işlemlerde iradenin açıklanmış olması yeterli iken, bazı hukuki işlemlerde beyanın ilgili şahsa yöneltilmesi ve bildirilmesi gereklidir
bb. İrade Beyanı:Hukuki bir sonuca yönelmiş bir niyet ve arzunun açıklanmasıdır İrade beyanı iki unsurdan oluşmaktadır: "İrade" ve "beyan" Hukuki sonuca yönelik arzuyu, tereddüde (şüpheye) yer vermeyecek şekilde açıklayan irade beyanı "açık irade beyanı"dır. Beyanın açıklığı, sözle, yazı ile veya bir işaretle sağlanmış olabilir. Bazı hallerde kanun irade beyanının "sarih" (açık) olmasını şart koşar
Eğer hukuki sonuca yönelik niyet (arzu), ancak niyeti açığa vuracak davranışlarla ve bu davranışların yorumlanması ile anlaşılabiliyorsa, "örtülü irade beyanı" var demektir BK.m.1/II "İrade açıklaması, açık veya örtülü olabilir” İrade beyanı, açık (sarih) veya örtülü (zımni) olabilir, ancak asıl önemli olan, açık ve net (kesin) olmasıdır.
İrade bayanına muhatap olan tarafın susma ile karşılık vermesi, ilke olarak "irade beyanı" niteliğinde sayılamaz. İstisnai olarak, beyanda bulunan kimse, gerek işin özel niteliği, gerekse şartlar sebebiyle karşı taraftan açık bir irade açıklaması beklemek zorunda değilse, susma irade beyanı sayılabilir. BK.m.6’nın ifadesiyle “öneren, kanun veya işin özelliği ya da durumun gereği açık bir kabulü beklemek zorunda değilse, öneri uygun bir sürede reddedilmediği takdirde, sözleşme kurulmuş sayılır”.
Hukuki sonuç (etki) doğurması açısından genel olarak irade beyanlarının muhataba yöneltilmesi zorunlu olduğu halde, bazı hallerde değildir. Örnek olarak, bir kimse, kendisine gönderilen bir sözleşme teklifini (icap) kabul ettiğini belirten bir mektup yazsa fakat mektubu yollamasa; yapılan beyan arzu edilen hukuki sonucu sağlamaz. Fakat mesela vasiyet yapan kimse, iradesini açığa vurarak yazıya döktüğü vasiyeti, hiç kimseye açıklamadan ve göstermeden kasasında saklamış olsa, bu vasiyet işlemi geçerlidir ve arzu edilen sonucu doğurur.
b. Geçerlilik Unsurları: aa. Genel Şartlar 1. İrade beyanında bulunan tarafın hukuki işlem ehliyeti bulunmalıdır. 2. Hukuki işlemin konusunun, emredici hukuk kurallarına, kamu düzenine, genel ahlaka, kişilik haklarına aykırı ve imkansız olmaması gerekir. 3. İrade beyanı, hata, hile ve tehdit gibi sebeplerle sakatlanmamış olmalıdır. 4. İrade beyanı muvazaalı olmamalıdır.
bb. Özel Şartlar: Sadece bazı hukuki işlemlerin geçerliliği için aranan unsurları da şöyle sıralayabiliriz: 1. Hukuki işlemin geçerliliği için emredici nitelikte kabul edilmiş şekil kuralına (geçerlilik şekli) uyulması gerekir. 2. Harcama işlemi niteliğindeki hukuki işlemlerde, hukuki işlem ehliyeti yanında, irade beyanında bulunan kişinin "tasarruf yetkisi"ne de sahip olması gerekir 3. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde gabin (sömürme) bulunmamalıdır.
c. Tamamlayıcı Unsurlar (hukuki işlemlerin hüküm doğurması için aranan unsurlar) 1. Hukuki işlem ehliyeti bulunmayan küçük veya kısıtlının, ehliyet eksikliğini gidermek üzere kanuni temsilcisinin yaptığı işleme izin veya icazet vermesi gerekir ki, yaptığı işlem geçerli olarak hüküm doğurabilsin. 2. Yetkisiz temsilcinin yaptığı işleme temsil yetkisi verenin icazet vermesi halinde, yetkisiz olarak yapılan işlemin eksikliği giderilmiş olur.
3. Bazı hukuki işlemlerin hüküm ifade etmesi, resmi bir makamın fiiline bağlanmıştır. Vesayet altındaki kişiyi ilgilendiren bazı işlemlerin vesayet makamı olan sulh hakiminin izin ve onayına bağlı olması gibi 4. Bir hukuki işlemin hüküm doğurması, gerçekleşmesi beklenen fakat gerçekleşmesi şüpheli bir "geciktirici şart"a (olaya) bağlanmış olabilir. "Eğer bu yıl sınıfını geçersen (şart), sana bir spor araba alacağım" gibi. 5. Bir hukuki işlemin hüküm doğurması, bir "geciktirici vade"ye bağlanmış olabilir. 1 Ocakta yapılan bir sözleşmede, sözleşme hükümlerinin 1 Nisan itibariyle hüküm doğurmasının kararlaştırılmış olması gibi