YÖNETİM VE ORGANİZASYON GİRİŞ VE TEMEL KAVRAMLAR B
Yönetim olgusu insanlık tarihi kadar eskidir Yönetim olgusu insanlık tarihi kadar eskidir. Ancak bilim olarak gelişmesi 18.yy’da başlamıştır. Yönetim bilimi, Sosyal Bilimler içerisinde en yenilerinden olmasına karşın, insanlığın refahına yaptığı katkı nedeniyle dünya genelinde yaygın kabul görmektedir. Dünyanın en ünlü üniversiteleri “İşletmecilik” ve “Yönetim Bilimine” giderek daha fazla ağırlık vermeye başlamışlardır. Çünkü yönetim performanstır, başarıdır, daha az kaynakla daha yüksek çıktı sağlamaktır, rakiplerin önüne geçmektir, başarının sırrını aramak, başarısızlığın üstesinden gelmeyi becerebilmektir.
XVIII. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan “sanayi devriminden” bu yana, örgütlerin ortalama büyüklükleri artmakta, yapıları karmaşıklaşmaktadır. Ayrıca, çalışan kişilerin eğitim ve yaşam düzeyleri yükselmekte, örgütler içinde çalışan uzman ve profesyonel personelin sayısı çoğalmaktadır. Bunlara ek olarak, sendika ve çıkar grupları güçlenmekte, devlet kontrol ve sınırlamaları artmakta, demokratik eğilimler yaygınlaşmaktadır. Bu arada, örgütsel ortam koşulları, giderek karmaşıklaşmakta, belirsizleşmekte ve dinamik bir nitelik kazanmaktadır. Ayrıca örgütlerin birbirine bağımlılıkları artmaktadır. Bütün bu koşullar altında, örgütlerin etkili ve verimli bir biçimde yönetilmeleri giderek, güçleşmektedir
Aslında örgütlerin olduğu her yerde yönetim vardır Aslında örgütlerin olduğu her yerde yönetim vardır. İster dinozorlara karşı örgütlü bir şekilde avlanmanın yaşamak için tek şart olduğunu öğrenen ilk çağ insanlarını; ister Çin’den Roma’ya binlerce kişiden oluşan ordularıyla hakimiyetini kurabilen Atilla’yı, Ortaçağ Lonca’larını ve ahilik teşkilatlarını; günümüz hükümetlerini, binlerce kişinin aynı mekanı paylaştığı üretim alanlarını (fabrikaları), isterseniz günümüz sanal örgütlerini dikkate alın bütün bu eylemlerin ortasında ‘yönetim’ vardır. Yönetim, amaç, insan ve kaynak eşgüdümünü sağlar.
Bugün dünyanın her yerinde milyonlarca insan, mal ve hizmet üretmek maksadıyla, günün her saatinde durmada çalışmakta, yüzbinlerce kişi de bu çalışmaları yönetmektedir. Bütün bu faaliyetler dünyanın her yerinde “örgüt” adı verilen, iktisadi, sosyal, kültürel, askeri, dini ve siyasi amaçlı “işbirliği sistemleri” içinde yerine getirilmektedir
Yönetim faaliyetinin çeşitli çevrelerde ve bu çevrelerdeki değişmelerin baskıları altında yürütülmesi yönetim faaliyetini zorlaştırmaktadır. Yönetim ve yönetim işlevini yerine getirecek yöneticiler çeşitli şekillerde başarıya ulaşmak için işletmelere katkıda bulunurlar. *Yönetim faaliyeti bir taraftan başkaları ile birlikte çalışmayı gerektirirken diğer taraftan amaçlara ulaşmayı, kıt kaynaklardan maksimum derecede yararlanmayı, etkinlik ve verimlilik sağlamayı, değişen çevrelerde faaliyet göstermeyi ve uyum sağlamayı gerektirir. *Yönetim, sosyal bir faaliyettir. Hangi ortak amaç için bir araya gelirse gelsin yöneticiler uygun kişilerle uygun zamanda, doğru işleri yapmakla yükümlüdür. İşletmelerde başarı yönetime ait olduğu gibi başarısızlık da yönetime ve yönetim kademelerindeki yöneticilere aittir.
Yönetim nedir. Bu soruya pek çok cevap verilmiştir Yönetim nedir? Bu soruya pek çok cevap verilmiştir. Her cevap belirli bir açıdan yönetim olayına bakmış ve ona göre tanımlamıştır. "Sanatların en eskisi, bilimlerin en yenisi" olarak nitelenen yönetim bilimi ile ilgili kavramların tamamı henüz tam bir açıklığa kavuşmadığından değişik bilim dallarında çalışan yazarlar aynı kelimelerle farklı anlamlar kastetmektedirler, *Bunun sonucu olarak yönetim farklı bilim dallarınca farklı biçimlerde tanımlanmaktadır. Örneğin ekonomistlere göre; toprak, sermaye ve emekle birlikte üretim işlevlerinden biridir. Siyasal bilimciler, bir otorite sistemi olarak kabul eder. Toplumbilimcilerin gözünde yönetim, bir sınıf veya saygınlık sistemidir.
*Bugün için, yönetim teorisinin kapsamı ve tanımının ne olması veya ne olmaması gerektiği konusunda, çok genel bir fikir birliği dışında, ayrıntıları ile aynı görüşleri paylaşan iki kişi bile bulmanın son derece güç olduğu belirtilmektedir. *Bu konu ile ilgili olanlar, kendi ihtiyaç ve amaçlarına göre tanım geliştirmektedirler. Bunun sonucu olarak da, yönetim dendiğinde bazen bir süreç anlaşılmakta, bazen bu sürecin unsurları olan organlar - kişi veya grup - anlaşılmakta, bazen de yönetim belirli bir bilgi topluluğu olarak ele alınarak bunun yöneticilerin karar verme ve liderlik gibi faaliyetlerinde nasıl kullanılabileceği üzerinde durulmaktadır.
Bir tanımda ortak bir amacı gerçekleştirmek için bireysel ve grupsal çabaların eşgüdümlenmesi olarak ifade edilen yönetim; *bir başka tanıma göre; diğer kişilerin faaliyetleri aracılığıyla işlerin yapılmasıdır. *Yönetimi bir süreç olarak ele alan başka bir tanıma göre yönetim, “planlama, örgütleme, liderlik ve kontrol fonksiyonları yardımıyla eldeki kaynakları etkin ve verimli bir biçimde kullanarak belirlenmiş amaçlarına ulaşma sürecidir”. *Bütün bu karışıklık ve çeşitliliğe karşın, yönetimin, üzerinde az çok görüş birliğine varılan tanımı "yönetim, başkaları vasıtasıyla iş görmektir" şeklindeki tanımlamadır.
YÖNETİMİN ÖZELLİKLERİ Yönetim bir grup faaliyetidir. Yönetimin beşeri özelliği vardır. Yönetim bir işbirliği faaliyetidir. Yönetimin amaç özelliği mevcuttur. Yönetim iş bölümü ve uzmanlaşma faaliyetidir. Yönetim bir koordinasyon faaliyetidir. Yönetim bir yetki ve emir komuta faaliyetidir. Yönetim evrensel bir süreçtir.
YÖNETİMİN KADEMELERİ *Yönetim denince yalnızca üst düzey yönetimi kapsayan bir süreç akla gelmemeli. Gerçekten yöneticiler, büyük-küçük, özel-kamu, bütün örgütlerde çeşitli düzeylerde iş görürler. Geleneksel olarak yönetsel düzeyler hiyerarşik düzeyler açısından sınıflandırılmaktadır. Bu sınıflamaya göre yönetim kademesi; *Üst yönetim (top or senior managment), *orta düzey yönetim (middle managment) ve *alt düzey yönetim (supervisory coordinative level) olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır.
YÖNETİMİN KADEMELERİ Üst Kademe Yöneticiler, örgütün bütününü sorumluluk altına alan, örgütün tamamını etkileyen amaç ve planlar oluşturup uygularlar. Bu yönetim düzeyinde yaratıcılık, planlama, örgütleme, haberleşme, özendirme, liderlik ve denetim görevleri uygulanır. Üst Kademe Yöneticiler sahiplere ve hissedarlara karşı sorumludurlar. Orta kademe yöneticiler, alt kademe yöneticileri ile üst kademe yöneticiler arasında kalan bütün yöneticileredir. Orta kademe yönetimin görevleri işletmenin büyüklüğüne göre değişmektedir. Bu düzeydeki yöneticiler üst kademe yönetimce belirlenen amaçlara ulaşmak için gerekli program ve faaliyetlerin yürütülmesinden sorumludurlar. Üst kademe yöneticilere hesap vermekle yükümlüdürler. Alt kademe yöneticiler çalışanlara nezaret ederler. Bu nezaret esnasında çalışanlar arasında sıkı bir eşgüdüm sağlanmaya çalışılır. Alt kademe yöneticileri, işin yapıldığı yerin, atölyelerin, ürün hatlarının yöneticileridir. Dolayısıyla sorun çıktığında ilk başvurulan, ilk müdahale eden kişidir. Alt kademe yöneticiler, orta kademe yöneticilere karşı sorumludurlar.
YÖNETİMİN KADEMELERİ
YÖNETİM BİR BİLİM Mİ YOKSA SANAT MI? Cevap her ikisi gibi gözükmektedir. *???
YÖNETİM BİR BİLİM Mİ YOKSA SANAT MI? Yalın bir mantıkla yaklaşıldığında, eğer yönetim bir bilim ise herkes iyi bir yönetim eğitimi alarak iyi bir yönetici olabilir. Ancak uygulamada aynı eğitimi alan yöneticilerin yönetim becerileri arasında önemli farklar olduğu gözlenmektedir. *Buna karşılık, eğer yönetim bir sanat ise bunun gerektirdiği beceriler daha çok doğuştan kazanılır nitelikte olacaktır dolayısıyla eğitimle iyi yöneticiler yetiştirmeye çalışmak anlamlı olmayacaktır
YÖNETİM BİR BİLİM Mİ YOKSA SANAT MI? *Bilimsel ve sanatsal özellikler dikkate alındığında yönetimin bu özelliklerin hepsine ihtiyacı olduğu, sahip olduğu bilimsel ve sanatsal özellikler arttıkça güçlü ve etkili bir yönetimin oluşma ihtimalinin artacağı söylenebilir.
YÖNETİM BİR BİLİM Mİ YOKSA SANAT MI? *Bilim Olarak Yönetim *Yönetsel sorunlara akılcı, mantıksal, nesnel ve sistematik bir şekilde yaklaşılabilir. *Sorunların çözümü için teknik, tanısal ve karar verme beceri ve tekniklerine gerek vardır. *Sanat Olarak Yönetim *Kararlar verilirken ve sorunlar çözülürken yöneticiler sezgi, tecrübe, içgüdü ve kişisel anlayışlarından süzülen bir harmanlama yaparlar. *Yönetim faaliyetlerini yerine getirmede kavramsal düşünebilme, iletişim kurabilme ve zamanı kullanabilme becerileri önem kazanmaktadır.
YÖNETİCİ YÖNETİCİ: Yönetici için genel kabul görmüş tanımlar yapmak zordur. Basit bir tanıma göre yönetici ‘başkaları vasıtasıyla iş yaptıran kişidir’. Ancak bu tanım yalın ve yetersiz kalmaktadır. Zira yönetici, ‘insani ve maddi kaynakları örgüt amaçlarını gerçekleştirmek adına koordine etme ve kullanma’ gücüne sahip kişidir.
YÖNETİCİ *Yöneticiyi tanımlarken vaz geçilmez bazı etmenlerden bahsetmek gerekiyor: *Maddi kaynaklar; *İnsani kaynaklar; *Otorite kullanma gücü (yetki); *Örgütsel amaçlar. *Yönetici, kâr ve risk başkalarına ait olmak üzere ekonomik mal ve/veya hizmet üretmek ve/veya pazarlamak için üretim faktörlerini (doğal kaynaklar, emek, sermaye, girişimci, bilgi ve kaynakları) ele geçirip, düzenli bir biçimde bir araya getiren ve böylece kurulan ya da çalışmakta olan işletmeyi amacına uygun çalıştırma sorumluluğunu üstlenen kişidir.
YÖNETİCİ *Geleneksel yönetim anlayışında örgütler düşünen (yönetici) ve yapan (işçi-çalışan) kişilerden oluşan yapılardır. Bu anlayışa göre yönetici düşünür, karar alır ve bu kararın uygulanması için emir verir. *Günümüz çağdaş örgütlerinde ise düşünenlerle yapanlar arasındaki bu kalın çizgi giderek belirsizleşmekte, özellikle işi yapanların yaptıkları iş hakkında görüş bildirmelerini sağlayan katılımcı anlayış yaygınlaşmaktadır
YÖNETİCİ *Yönetim işinin bünyesinin değişmesine paralel olarak “yönetici” terimi yerine, bu değişmeleri ve gelişmeleri daha iyi ifade ettiği düşünülen başka terimler kullanılmaya başlanmıştır. *Yönetici terimi ve kavramının yerini almaya aday görünen bu kavramların başlıcaları: Lider, koç (coach), kolaylaştırıcı (facilitator), mentor (koruyucu), mümkün kılıcı (enabler), destekleyici (sponsor)
ÖRGÜT *Bir işletme yönetimi kavramı olarak "organizasyon - örgüt" nedir? *Daha önce üzerinde durduğumuz yönetim ve yönetici kavramları kadar karışık olmamakla beraber, "organizasyon" terimi de değişik içerikte ele alınmaktadır. *Bunları kısaca belirtmek gerekirse, organizasyon denildiğinde bir "düzen", "düzenleme yapma", "düzene sokma" anlaşılır. *Bu anlamda "organizasyon" önceden planlanan iş ilişkilerinden oluşan bir yapıyı, iskeleti, şemayı ifade eder.
ÖRGÜT *Çok farklı şekillerde örgüt tanımı yapmak mümkündür: *Örgüt, belli amaçlara ulaşmak için bir insan grubunun çabalarını düzenleştirmeye yarayan belirli yapı, kural ve süreçlerin bütünüdür. *Örgüt, bir işletmedeki işleri, mevkileri, işgörenleri ve aralarındaki haberleşme ve otorite ilişkilerini gösteren bir yapıdır. *Örgüt, teknik ve sosyal faktörlerle ilgili bir düzenlemedir. *Örgüt, toplumsal yaşam içinde yeri olan, toplumsal koşulların (yani dış çevrenin, ortamın) etkisine açık ve değişen bu koşullara uyum sağlamak için kendi özelliklerini değiştirebilen sosyal canlıdır. *Örgüt, kendi bilgi işleme, karar verme ve öğrenme özellikleri olan birimdir.
ÖRGÜT *Yöneticiler varlıklarını örgütlere borçludurlar. *Yönetim fonksiyonu ancak örgütün varlığıyla gerçekleşebilir. *Eğer gerçekleştirilecek amaçlar ve bu amaçlara ulaşmak için gerekli olan maddi ve maddi olmayan kaynaklar yoksa bu durumda yönetimden söz edilemez. *O halde örgüt ‘yönetim fonksiyonunun yerine getirildiği yapıdır.
ÖRGÜT *Daha biçimsel bir tanım yapılacak olursa; *Örgüt bir grup insanın belli bir yapı ve eşgüdüm içerisinde belli amaçları gerçekleştirmek üzere birlikte çalışmalarıdır. *Örgüt belli bir amacı gerçekleştirmek üzere bir düzen ve eşgüdüm içerisinde çalışan insanlardan ve kaynaklardan oluşan yapıdır. *Bu tanımlara bakıldığında bir örgütten söz edebilmek için şu öğelerin varlığı gereklidir: *Ortak amaç(lar); *Birden çok insan; *Kaynaklar.
ÖRGÜT *Yukarıdaki ögeler üzerinde dikkatli bir şekilde düşünüldüğü zaman da anlaşılacağı gibi, örgütlerin amaçlarını gerçekleştirebilmeleri için değişik kaynaklara gerek vardır. Bu kaynaklar: *İnsan Kaynakları *Yönetim becerisi ve işgücü *Finansal kaynaklar *Devam eden ve uzun dönemli faaliyetler için yapılan sermaye yatırımları *Fiziki varlıklar *Ham maddeler; ofis ve üretim tesisleri ve teçhizat *Bilgi *Kullanılabilir veri ve bilgi bağlantıları
ÖRGÜT *Örgütleme, örgüt yapısını oluşturmak için gerekli faaliyetler sürecini ifade etmektedir. Bu, yönetim fonksiyonlarından da bilindiği gibi faaliyetleri gruplamak, bu grupları örgütsel olarak kademe ve mevki haline getirmek, bu mevkilere uygun işgörenleri atamak safhalarını içerir. *Örgüt dizaynı ise bir örgütün yapısını oluşturan başlıca ilişkilerin şeklini ve niteliğini gösterir. *Bir örgütün dizaynı sırasında başlıca ele alınacak unsurlar şunlardır: *İşletmeyi amaçlarına ulaştıracak işlerin belirlenmesi, *İşletmedeki temel işbölümünün kararlaştırılması, *İşbölümü içinde yer alacak organların belirlenmesi, *Organlar arası yetki ve iş ilişkilerinin belirlenmesi, *Temel koordinasyon mekanizmasının belirlenmesi, *Örgüt şema ve kılavuzlarının hazırlanması.
ÖRGÜT *Örgütleme ve örgüt dizaynı sürecinden sonra ortaya çıkan yapıya örgüt adı verilir. Burada ortaya çıkan örgüt yapısı biçimsel örgüt yapısıdır. Bu yapı örgütü dizayn edenin tercih ve seçimlerine dayandığı için bu adı almaktadır. Örgüt şeması da bu formel yapının şematik olarak ifade edilmiş şeklidir. Örgüt yapısını oluşturan birimlerin yetki-sorumluluk dağılımları, birbirleriyle olan ilişkileri ise organizasyon el kitaplarında yer alır. *Bunun dışında işletmelerde kendiliğinden gelişen ve kişilerin birbiriyle kurdukları iş içi ve iş dışı ilişkiler sonucu ortaya çıkan bir yapı daha vardır ki buna da informel(biçimsel olmayan) yapı adı verilir. İnformel ve formel yapılar uyumlaştırıldığı zaman birbirini tamamlayıcı ve etkinliği artırıcı bir yapı kazanırlar. Biçimsel ilişkilerinde ortaya çıkmasıyla örgütün mekanik yanından daha da ağır basan sosyal yanı ortaya çıkar. Örgütü oluşturan kişilerin kişisel anlayışları, amaçları ve değer yargıları diğer tüm özellikleri aynı olsa bile bir örgütü diğer bir örgütten ayırır. Her organizasyondaki bu farklı havaya örgüt kültürü adı verilir.
YÖNETİM VE ORGANİZASYON İLİŞKİSİ *Yönetim ve organizasyon kavramlarının sözlük anlamları ayrı olmasına rağmen, nerede bir yönetim varsa, orada organizasyon da var ve bunun tersi olarak nerede bir organizasyon varsa orada yönetim de vardır. *Yönetim ve organizasyon etle tırnak gibi birbirinden ayrılamaz, sadece öğrenim açısından iki ayrı kavram olarak ele alınır. Burada yönetim, amaçları belirleyen, temel ilkeleri ortaya koyan bir süreç, organizasyon ise, belirlenen amaçlara en etkin ve verimli şekilde ulaşma yolunu gösteren bir sistemdir. *Bu iki kavram birbirini tamamlayıcı konumdadır ve organizasyon, yönetimin var olduğu ve faaliyetini sürdürdüğü bir yapı, yönetim ise bu yapı içerisindeki bir işlev olarak görülür.
YÖNETİM VE ÖRGÜTSEL PERFORMANS *Yönetimin performansı ise örgütsel amaçları gerçekleştirme düzeyi ile ölçülür. Örgütsel performans, örgütün amaçlarını gerçekleştirmek ve müşterilerinin beklentilerini karşılamak adına kaynaklarını ne derece etkin ve etken kullandığıdır. * Bu noktada iki kavramı daha açıklamak gerekir: Etkinlik (efficiency) ve etkenlik (effectiveness). *Etkinlik: minimum girdi (çaba, zaman, harcama, fire) ile maksimum çıktı elde etmektir. Buna kısaca ‘işi doğru yapmak’ denilebilir. Bu performans ölçütü ‘araçlarla’ ilgilidir. *Etkenlik: Örgüt amaçlarını gerçekleştirmeye yarayan görevleri yerine getirmek. Buna ‘doğru işi yapmak’ denilebilir. Hedeflere ulaşma düzeyi ile ilgilidir.
DAVRANIŞ *Örgütler bireylerin tek başına başaramayacakları şeyleri elde etmede etkili ve verimli olabildikleri için insanlar biraraya gelerek örgütler oluştururlar. Bu nedenle örgütlerde davranışın anlamı örgüt içindeki davranışların yönetilerek örgüt performansını arttırmaktır. *Bu anlamda, işletme yönetiminin temel Kavramlarından biri de, organizasyon yapısı içinde insanı ve insan davranışlarını esas alan örgütsel davranıştır. *Örgütsel davranış, organizasyonlarda davranış, organizasyon yapısı içinde, insan davranışlarını inceleyen, davranışları anlamaya ve açıklamaya çalışan akademik bir disiplindir
DAVRANIŞ *Örgütsel Davranış, örgütler içinde bireylerin, grupların ve örgütsel yapının davranışlar üzerindeki etkilerini araştırarak bu bilgilerin örgütsel etkililiği arttırma yönünde kullanılmasını amaçlar. *Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere, Örgütsel Davranış bir inceleme alanıdır. Bu alanda her şeyden önce örgütlerdeki davranışın üç temel belirleyicisi olan bireyler, gruplar ve örgütsel yapı incelenmektedir. *Bunun yanında örgütsel davranış, elde edilen bu bilgilerin, örgütlerin daha etkili çalışması için uygulanmasına yardımcı olur
DAVRANIŞ *Örgütsel Davranış, örgütler içinde bireylerin, grupların ve örgütsel yapının davranışlar üzerindeki etkilerini araştırarak bu bilgilerin örgütsel etkililiği arttırma yönünde kullanılmasını amaçlar. *Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere, Örgütsel Davranış bir inceleme alanıdır. Bu alanda her şeyden önce örgütlerdeki davranışın üç temel belirleyicisi olan bireyler, gruplar ve örgütsel yapı incelenmektedir. *Bunun yanında örgütsel davranış, elde edilen bu bilgilerin, örgütlerin daha etkili çalışması için uygulanmasına yardımcı olur
DAVRANIŞ *Örgütsel davranış, daha çok organizasyonun iç işleyişi ile ilgilidir. *Bu çerçevede örgütsel davranış konuları olarak, yönetici de dâhil olmak üzere, bireylerin amaçları, kültürel özellikleri, moral durumları, aralarındaki geçimsizlik ve çatışmalar, güç mücadeleleri, liderlik, motivasyon, değişime ayak uydurma, iletişim sorunları gibi doğrudan insanla ilgili konular esas alınmaktadır. Örneğin bir yönetici, astları ile ilgili olarak, "neden benim önerdiğim yönde veya davranmaları gereken yönde davranmıyorlar" diye sorduğunda, bu yönetici organizasyonlarda davranış alanı ile ilgili soru soruyor demektir. Bu yönü ile davranış konusunun psikoloji, sosyoloji, tarih, kültür ve antropoloji gibi alanlarla çok yakından ilişkisi vardır