II. MAHMUT (1808-1839) Alemdar Mustafa Paşa’nın desteği ile tahta oturdu. 1808’de Ayanlar ile SENED-İ İTTİFAK imzalandı. Askeri alanda birçok yenilik yapıldı. Eğitim alanında bir çok yenilik yapıldı. İdari alanda yenilikler yapıldı. Milliyetçilik etkisi ile ayaklanmalar çıktı. Mısır meselesi ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa sorunu var. Boğazlar meselesi ortaya çıktı.
Ayanların varlığı ve hakları resmen tanınmıştır. SENED-İ İTTİFAK Padişah ile ayanlar arasında imzalandı. Böylece otorite sağlanmaya çalışıldı. Bu belge ile ilk kez padişahın mutlak otoritesi ve yetkileri sınırlandırılmıştır. Ayanların varlığı ve hakları resmen tanınmıştır. Padişah ilk defa kendi gücü dışında bir gücün varlığını kabul etmiştir.
SENED-İ İTTİFAK Padişah otoritesi devletin temel dayanağıdır. Reayaya karşı haksızlık ve zulüm yapanlar, devlete bildirilerek bu durumun önlenmesine çalışılacaktır. Ayanların varlığı ve devletle ayanların birbirine güven duyması şarttır. Ayanlar, devletin eyaletlerden asker almasına karşı gelmeyecektir. Toplanacak olan tüm askeri güçler devletin askeri olacaktır. Ayanların bulunduğu yerlerde hazine gelirlerinin, devletin koyduğu kanun ve hükümlere göre ayanlar tarafından toplanması sağlanacaktır. Ayanlık haklarının babadan oğula geçmesi kabul edilecektir. Padişah ağır vergiler koymayacak, eşit ve adaletli vergi alacaktır. Sadrazama saygı gösterilecek ve emirlerine uyulacaktır. Ayanlar da devlet adamları gibi antlaşmaya uyacak, uymayanlara karşı padişahla birlikte hareket edeceklerdir. İstanbul’daki yeniçeri ve diğer ocaklarda isyan çıktığında ayanlar emir beklemeksizin İstanbul’a gelerek isyanı önleyeceklerdir.
YÖNETİM ALANINDA YAPTIKLARI Divan-ı Hümayun kaldırıldı. Yerine Nazırlıklar kuruldu. Heyet-i Vükela oluşturuldu. Reisülküttaplık yerine Hariciye Nezareti oluşturuldu. Sadrazamlık kaldırıldı, yerine Baş Nazırlık oluşturuldu. Evkaf Nezareti kuruldu ve vakıflar buraya bağlandı
Sadaret Kethüdasının yerini Dahiliye Nazırı aldı. Darphane ve Hazine-i Amire Maliye Nazırlığına dönüştü. Tımar ve zeametler kaldırıldı, memurlar maaşa bağlandı. İdari işleri düzenlemek ve memurları yargılamak için Dar-ı Şura-yi Babıali kuruldu. Şeyhülislamlık Bab-ı Meşihat dairesine dönüştü.
Adli işleri düzenlemek için Meclis-i Vala-yi Ahkâm-ı Adliye kuruldu. Askeri işleri düzenlemek için Dar-u Şura-yı Askeri kuruldu. Devlet dairelerine kendi resmini astırdı. Posta teşkilatı kuruldu. Köylerde muhtarlıklar oluşturuldu.
Müsadere uygulaması kaldırıldı. Halkın devlete bağlılığı artar. Mülkiyet hakkı güvence altına alındı. Özel mülkiyet gelişir. Eşit vatandaşlık anlayışını devlete hakim kılmak istemiştir.
MÜSADERE İlk kez FATİH devrinde uygulanmıştır. Yasak edilen bir şeyin kanun gereği elden alınması veya suçlu görülen bir kimsenin malının devlet tarafından zapt edilmesi anlamına gelmektedir. Osmanlı Devleti, adaleti tesis etme sırasında suç işleyenlere karşı caydırıcı bir unsur olması düşüncesiyle müsadereyi uygulamıştır. Müsadere daha çok ceza, emniyet tedbiri ve yapılan zararı ödetmede kullanılmıştır.
Memurluklar iç ve dış işleri olarak ikiye ayrıldı. Karantina uygulaması başlatıldı. Memurlara pantolon, ceket ve fes giyme zorunluluğu getirildi. Askeri amaçla ilk nüfus sayımı yapıldı. Pasaport uygulaması başlatıldı.
Adalet işlerine bakmak için Nezaret-i Deavi kuruldu. 1838’de her rütbe ve mevkideki memurun belli suçlarına belli cezalar verilmesini öngören ceza kanunnamesi çıkarılmıştır.İlk kez bu kanunlarda rüşvet ile ilgili hükümler yer almıştır. Adalet işlerine bakmak için Nezaret-i Deavi kuruldu. Artık kısas ve had cezaları dışında ölüm cezası kaldırılmıştır. “Kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesi Osmanlı hukuk sistemine girmiştir.
Sekban-ı Cedit kuruldu isyan sonucunda kaldırıldı. II. MAHMUT Sekban-ı Cedit kuruldu isyan sonucunda kaldırıldı. Eşkinci Ocağı kuruldu isyan sonucunda kaldırıldı. 1826 Yeniçeri Ocağı kaldırıldı. Bu olaya Vaka-yi Hayriye denir Asakir-i Mansure-i Muhammediye adlı ordu kuruldu.
Tımar sistemi kaldırılınca eyaletlerde tımarlı sipahi kalmadı. REDİF BİRLİKLERİ KURULDU. Rumeli’de askeri ve idari yetkiye sahip MÜŞİRLİKLER kuruldu. Tımar sistemi kaldırılınca eyaletlerde tımarlı sipahi kalmadı.
Devlet memuru yetiştirmek için Mekteb-i Maarif-i Adliye açıldı. EĞİTİM ALANINDA Devlet memuru yetiştirmek için Mekteb-i Maarif-i Adliye açıldı. Rüştiye (Ortaokul ve Mekteb-i Umum-i Edebiye (lise) açıldı. Mekteb-i Harbiye ve Mekteb-i Tıbbiye açıldı. Mızıka-i Hümayun(askeri bando) açıldı.
İlköğretim İstanbul’da mecburi oldu. Takvim-i Vekayi adıyla ilk resmi gazete çıkarıldı. Avrupa’ya ilk kez öğrenci gönderildi.
Mali işlerde Rumi takvim kullanılmaya başlandı. EKONOMİ ALANINDA Yerli malı teşvik edildi. Bakırköy’de bez, Eyüp’te iplik, Beykoz’da deri fabrikası açıldı.Feshane açıldı.İzmit’te çuha fabrikası açıldı. Mali işlerde Rumi takvim kullanılmaya başlandı. İngiltere ile 1838’de Baltalimanı Ticaret Antlaşması imzalandı. Yol yapımına önem verildi. Merkezi otorite artar, kalkınma için önemlidir.
II. MAHMUT DEVRİ SİYASİ OLAYLAR Bu dönemde Fransız İhtilali’nin getirdiği milliyetçilik akımının etkisi ile ayaklanmalar çıkmıştır. Bu ayaklanmaları özellikle Rusya kışkırtmıştır. Sırp isyanı Yunan isyanı
SIRP İSYANI Milliyetçilik akımının etkisi ile ayaklanmışlardır. Özellikle Rusların kışkırtması etkili olmuştur. Osmanlı’ya ilk isyan eden millettir. 1812 Bükreş Antlaşması ile bazı haklar elde etmişlerdir. 1829 Edirne Antlaşması ile özerklik kazandılar. 1878 Berlin Antlaşması ile bağımsız oldular.
YUNAN İSYANI İsyanın çıkışında milliyetçilik ve özgürlük fikirleri etkili olmuştur. Rusya ve Avrupa devletleri de kışkırtmıştır. Osmanlı isyanı bastıramayınca Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’dan yardım istemiştir. Girit ve Mora valiliklerinin de kendisine verilmesi şartıyla Mehmet Ali Paşa yardım etmeyi kabul etmiştir. Osmanlı Mehmet Ali Paşa’nın yardımı ile isyanı bastırmış fakat meseleye bu kez Avrupa devletleri karışmıştır.
YUNAN İSYANI İngiltere, Fransa ve Rusya, Osmanlı’dan Yunanistan’a özerklik vermesini istedi. Osmanlı bunu iç işlerine müdahale olarak değerlendirdi ve kabul etmedi. Bunun üzerine Osmanlı’ya savaş açtılar. 1827’de NAVARİN’de Osmanlı donanması yakıldı. Osmanlı bu sırada yeniçeri ocağını kaldırmıştı yerine kurulan yeni ordu ise savaşa hazır değildi. Sonuçta 1829’da EDİRNE ANTLAŞMASI imzalandı ve Yunanistan bağımsız oldu. Osmanlı’dan ayrılıp bağımsız olan ilk devlet YUNANİSTAN’dır.
1829 EDİRNE ANTLAŞMASI Yunanistan bağımsız olacaktı. Prut Nehri Osmanlı ile Rusya arasında sınır olacak ve Rus ticaret gemileri boğazlardan serbestçe geçebilecekti. Eflak, Boğdan ve Sırbistan özerk hale gelecekti. Osmanlı, Rusya’ya savaş tazminatı ödeyecekti.
1815 VİYANA KONGRESİ Napolyon’un değiştirdiği Avrupa haritasını yeniden çizmek ve Avrupa’nın geleceğini belirlemek amacıyla toplandı. İngiltere, Rusya, Prusya, Avusturya ve Fransa katıldı. Konferansa Avusturya başbakanı METTERNİC başkanlık etti. Bu konferansta Rusya, Prusya, Avusturya ve İngiltere anlaşarak DÖRTLÜ İTTİFAK GRUBUNU kurdu.
METTERNİK SİSTEMİ adı ile anılan bir politika oluşturdular. Bu politika ile kurdukları düzeni devam ettirmek ve Fransız İhtilali’nin etkilerinden kendilerini korumak için Avrupa’nın neresinde bir ayaklanma çıkarsa çıksın, hep birlikte hareket edecekler ve ayaklanmaları bastıracaklardı.
Viyana Kongresi’nde Avrupa devletlerinin sınırları yeniden çizildi. Ancak sınırlar çizilirken ırk, dil, din unsurları dikkate alınmadığı için istenen barış ortamı uzun sürmedi. Bu nedenle 1815’ten 1827’ye kadar geçen süre, Avrupa’da yeniden düzenlemek anlamına gelen RESTORASYON DÖNEMİ olarak adlandırılır. Avrupa devletleri Osmanlı’ya karşı iki yüzlü davranmıştır.
ŞARK MESELESİ İlk kez Viyana Kongresi’nde ifade edilmiştir. Avrupa devletlerinin Osmanlı Devleti ile olan ilişkileri anlatılmak istenmiştir. Türklerin Anadolu’ya yerleşmeye başladıkları 1071’den 1923’e kadar geçen dönemde Avrupa devletlerinin Türk-İslam dünyasına karşı izledikleri politikayı ifade eder. Azınlıkları durumunu bahane ederek iç işlerimize karışmışlardır. Türkleri Avrupa’dan ve Anadolu’dan atma amacındadırlar.
1876’da İNGİLTERE’nin isteği ile Balkan olaylarını görüşmek üzere ve Osmanlı-Rus anlaşmazlığını gidermek için İstanbul’da bir konferans (TERSANE KONFERANSI) düzenlendi. Bu konferansa Avusturya, Almanya, İngiltere, Rusya, İtalya ve Osmanlı Devleti katıldı. Konferansta Avrupa devletleri bizden Sırbistan ve Karadağ’dan askerlerimizi çıkarmamızı, Bosna-Hersek ve Bulgaristan’a özerklik vermemizi ve Balkanlarda ıslahatlar yapmamızı istediler. Biz ise bunu iç işlerimize müdahale sayarak kabul etmedik. Bunun üzerine Rusya bize savaş ilan etti ve başlayan savaş 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi (93 Harbi) olmuştur.
MISIR SORUNU Yunan isyanını bastırma karşılığında Mehmet Ali Paşa’ya Mora ve Girit valilikleri vaad edilmişti. Ancak Yunanistan bağımsız olunca Mora da elimizden çıkmıştı. M. Ali Paşa da Mora yerine bizden Girit ve Suriye valiliğini istedi. II. Mahmut bu isteği kabul etmeyince M. Ali Paşa oğlu İbrahim Paşa komutasındaki orduyu Suriye üzerine gönderdi. İbrahim Paşa Suriye’yi ele geçirdi. Adana’ya girdi. Osmanlı ordularını yendi ve Kütahya’ya kadar ilerledi.
Osmanlı M. Ali Paşa’yı durduramayınca İngiltere ve Fransa’dan yardım istedi. Fransa M. Ali Paşa’nın tarafını tuttu. İngiltere iç meselemiz diye müdahale etmek istemedi. “Denize düşen yılana sarılır.” dedik ve Rusya’dan yardım istedik. Rusya yardım isteğimizi kabul etti ve donanmasını İstanbul’a gönderdi.
Rusların İstanbul’a gelmesi İngiltere ve Fransa’yı endişelendirdi. Durumun önemini kavrayan İngiltere ve Fransa yanlarına Avusturya’yı da alarak Osmanlı Devleti’ne yardım etmeye karar verdiler.
Rusların sıcak denizlere inmesine engel olabilmek için Rusya’ya karşı Osmanlı Devleti’ni desteklediler. Rusları İstanbul’dan uzaklaştırmak,Osmanlı padişahı ile isyancı valinin uzlaştırılması ile mümkündü. Bu amaçla M. Ali Paşa’ya baskı yaparak Osmanlı ile 1833’te Kütahya Antlaşması’nın yapılmasını sağladılar.
KÜTAHYA ANTLAŞMASI 1833 M. Ali Paşa’ya Girit ve Mısır valiliklerine ek olarak Şam valiliği verildi. Oğlu İbrahim Paşa’ya Cidde ve Adana valiliği verildi. Osmanlı bu antlaşma ile valisine boyun eğmek zorunda kaldı.
1833 HÜNKÂR İSKELESİ ANTLAŞMASI Osmanlı, İngiltere ve Fransa’ya güvenemediği için Rusya ile 1833’te Hünkar İskelesi Antlaşması’nı imzaladı. Osmanlı bir saldırıya uğrarsa masrafları karşılanmak şartıyla Rusya, Osmanlı’ya yardım edecekti. Rusya bir saldırıya uğrarsa Osmanlı, boğazları Rusların lehine kapatacaktı. Rus gemilerinin boğazlardan geçişine izin verecekti. Antlaşma sekiz yıl geçerli olacaktı.
ÖNEMİ Boğazlar sorunu ortaya çıktı. Bu antlaşma ile Rusların Karadeniz’deki güvenliği sağlanmış oldu. Osmanlı’nın boğazlar konusunda son kez tek başına karar verdiği antlaşma budur.
Osmanlı Mısır sorununun çözümünde İngiltere’nin desteğini sağlamak için 1838’de İngiltere ile Balta Limanı Ticaret Antlaşması’nı imzalayarak onlara çok geniş ticari haklar vermiştir. Bu antlaşma ile Osmanlı pazarlarına giren yabancı mallar artmış, ticaret gelirlerinin büyük bir bölümü İngilizlerin eline geçmiştir.
BALTA LİMANI ANLAŞMASI İngilizler iç bir kısıtlama olmadan, her tür malı Osmanlı topraklarında hem iç hem dış ticaret amacıyla alıp satabilecekler. (Antlaşmadan önce İngilizler malları ancak limana kadar getirebiliyor oradan yerli tüccarlar dağıtımı yapıyordu. Bu maddeden sonra yabancılar iç piyasaya hakim oldular.) İngilizlerden mal alım ve nakli için belge istenmeyecekti. İngiliz tüccarlar, iç ticarette yerli tüccarlardan fazla vergi vermeyecekti. Yabancı mallar Boğazlardan serbestçe geçebileceklerdi.
Kütahya Antlaşması tarafları memnun etmemişti. Çünkü burada İngiltere sorunu kendi çıkarına göre çözmüştür. M. Ali Paşa, 1836’da Osmanlı’ya ödemekle yükümlü olduğu vergileri yollamadı ve yeniden bağımsızlığını ilan etti. Bu olay üzerine tekrar savaş başladı ve Nizip’te Osmanlı ordusu kaybetti.
Bu sırada II. Mahmut öldü ve yerine Abdülmecit geçti. İngiltere ve Fransa, Rusya’nın yeniden İstanbul’a gelmesini önlemek için olaya müdahale ettiler. 1840’ta Londra’da bir konferans toplanmasını sağladılar.