KARŞILAŞTIRMALI EĞİTİM Yrd. Doç. Dr. Zeynep DEMİRTAŞ
Konular-5 Finlandiya İle Genel Bilgiler Finlandiya Eğitim Sistemi Finlandiya Eğitim Sisteminin Amaçları Finlandiya Eğitim Kademeleri Finlandiya’nın PISA Başarısının Ardındaki Gerçekler
Genel Bilgiler Avrupa’nın kuzeyinde, Baltık Denizi kıyısında yer alan Finlandiya, 5.34 milyon nüfusa (2009 tahmini) sahip bir İskandinav ülkesidir. Yüzölçümü 337.030 km2 olan ülkenin başkenti Helsinki ve para birimi euro’dur. Finlandiya’da nüfusun %93.4’ü Fince, %5.9’u İsveççe konuşmaktadır ve bu dillerin ikisi de resmi dillerdir.
Finlandiya’nın idare şekli cumhuriyettir Finlandiya’nın idare şekli cumhuriyettir. Finlandiya’da eğitim ve öğretimden en üst düzeyde Eğitim Bakanlığı sorumludur. Bütün kamu yardımlarının kontrolü, Bakanlığın gözetimi altındadır.
15-74 yaş arasında % 6. 42 olan işsizlik oranı, kadınlar için 76 15-74 yaş arasında % 6.42 olan işsizlik oranı, kadınlar için 76.3, erkekler için ise 83 olan ortalama yaşam süresi ve % 64.8’i en az ortaöğretim mezunu olan nüfusu ile yaşam standartlarının yüksek olduğu anlaşılan Finlandiya, 2005 yılı verilerine göre tüm eğitim kademeleri için dünyanın önemli ekonomik güçleri arasında yer alan Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Birleşik Krallık, Almanya, Fransa, İtalya, Rusya Federasyonu, Japonya gibi G8 ülkelerini PISA sıralamasında geride bırakmıştır.
FİNLANDİYA EĞİTİM SİSTEMİ Başarılı bir toplum ve rekabetçi bir ekonomi yaratmak için çok yönlü, aktif ve hayat boyu öğrenen yurttaşlar yetiştirme ve dünyada en iyi öğrenmeyi gerçekleştirme vizyonuna sahip Fin eğitim sistemi ile ülkeye eğitim yoluyla başarı getirme misyonu üstlenilmiştir. Fin eğitim sisteminin genel amaçları ise öğrencilerin hayat boyu gelişimlerini destekleme, onlara hayatta gerekli bilgi ve becerileri kazandırma, ülke çapında eğitimde eşitliği yeterli düzeyde sağlama ve bunu koruma şeklinde belirlenmiştir.
Eğitim Bakanlığının ve Ulusal Eğitim Kurulunun kontrolünde ve belediyelerin sorumluluğunda yürütülen zorunlu eğitim, Finlandiya’da 7 yaşında başlayıp 16 yaşına kadar devam etmektedir.
Ayrıca bir okul denetiminin olmadığı Finlandiya’da, okullara yetkililerce düzenlenen teftiş gezilerine son verilmiş; eğitimcilerin uygulamaları, yönetmelikler ve öğretim programlarında yer alan hedeflere dayanılarak değerlendirilmeye başlanmıştır. Söz konusu hedeflerin karşılanıp karşılanamadığının çoğunlukla eğitimcilerin uzmanlığına dayalı olduğu bu sistemde, iç ve dış değerlendirmeye de önem verilmektedir.
Finlandiya Eğitim Sisteminin Amaçları Finlandiya’da eğitim politikasının önceliği alt yapıda yoğunlaşmakta, eğitimde kalitenin artırılması giderek önem kazanmaktadır. Eğitim sisteminin etkinliğinin arttırılması, kapasitenim genişletilmesi, eğitim seçeneklerinin çoğaltılması, yetki devri yapılarak okullara ders programı hazırlama yetkisinin verilmesi, öncelikli konular arasında yer almaktadır.
Eğitim kurumları birbirleriyle ve çevreleriyle işbirliği yapmaya teşvik edilmektedir. Bunun amacı, sade ve anlaşılır hedefler belirleyerek, uluslar arası alanda uyumlu bir eğitim yapısını oluşturma; toplumun ihtiyaçlarına ve öğrencilerin bireysel isteklerine duyarlı bir eğitim ortamı yaratmaktır.
Fin eğitiminin temel ilkesi “eğitimin parasız olarak sağlanması, eğitimde fırsat eşitliği sağlamak gerekirse taşımalı eğitim uygulamaktır”. Dokuz yıllık zorunlu temel eğitimin genel amacı ise Eğitim Bakanlığı’na göre “Herkese yeteneklerine göre bir eğitim sağlamaktır.
Zorunlu eğitimin amaçları şunlardır: 1) Öğrencilere günlük yaşamlarında ihtiyaçları olan gerekli bilgi ve becerileri vermek, 2) Kültürel değerleri geliştirmek, 3) Öğrencilerin üst öğretim kurumlarına yönlendirilmelerini sağlamak.
Eğitimin özel amaçları ise: 1) Özgür düşünen bir gençlik yetiştirmek, 2) Öğrencinin sosyal ilişkilerinde denge sağlamak, 3) Yetişmiş insan gücü yetiştirmektir.
Okulöncesi Eğitim Finlandiya’da okul öncesi eğitim, Sosyal İlişkiler ve Sağlık Bakanlığı tarafından yönetilir. Üç yaşını dolduran her çocuk, isteğe bağlı olarak kreşe gitme hakkına sahiptir. Kreşin amacı, velilere çocuklarını yetiştirmede destek olmak, çocuğun dengeli büyümesini ve gelişmesini sağlamaktır.
Her yerel idare, okulöncesi eğitimi; okullarda, kreşlerde ya da çocukların gündüz bakımına ilişkin kanunda belirtilmiş olan aile kreşlerinde ya da diğer uygun yerlerde verme yönünde karar verebilir. Finlandiya’da 6 yaşındaki çocuklar, 2001 yılından bu yana belediyelerce finanse edilen ve yasalarla güvence altına alınan okul öncesi eğitim kurumlarında parasız öğrenim görme hakkına sahiptirler. Bu yaş grubundaki okullaşma oranı %99’dur.
Temel Eğitim/Zorunlu Eğitim Temel eğitim her yaş grubundakilere genel bir eğitim sağlar ve bütün vatandaşlara parasızdır. Temel Eğitim Okullar Yasası ve Genelgesine (1983) göre yönetilirler. Temel eğitim okulları 7- 16 yaş arası çocuklar içindir ve 9 yıl sürer. Giriş için hiçbir koşul yoktur. Çocuklar yedinci doğum günlerini kutladıkları yıl okula başlarlar.
Bir öğrenci kendi belediyesindeki okullardan birini seçmekte özgürdür Bir öğrenci kendi belediyesindeki okullardan birini seçmekte özgürdür. Eğer bir öğrenci sağlık nedeniyle ya da başka bir nedenle okula gidemiyorsa, çocuğun bağlı olduğu belediye benzer eğitimi başka şekilde de olsa sağlamak zorundadır. Uygulamada çocukların hemen hepsi temel eğitime devam edip mezuniyet belgesi almaktadır.
Temel eğitimin amacı; öğrencilerin kişilik gelişimini sağlamak, üst öğretime ve hayata hazırlamak ve bireysel farklılıkları göz önünde bulundurarak yönlendirilmelini sağlamaktır.
Temel Eğitim, 1-6. sınıflar ve 7-9 Temel Eğitim, 1-6. sınıflar ve 7-9. sınıflar şeklinde alt ve üst basamak olarak ikiye ayrılmaktadır. Gerekli görüldüğünde, öğrencilere seçmeli onuncu yılın da sunulduğu Finlandiya’da, 2008 verilerine göre zorunlu eğitime devam eden 7-16 yaş grubu öğrenci sayısı 562.500’dür.
Temel eğitimde okutulan zorunlu dersler arasında ana dil (Fince ya da İsveççe), edebiyat, ikinci ulusal dil, yabancı diller, çevre çalışmaları, sağlık eğitimi, din ya da ahlâk bilgisi, tarih, sosyal bilgiler, matematik, fizik, kimya, biyoloji, coğrafya, beden eğitimi, müzik, görsel sanatlar, el sanatları, ev ekonomisi ve rehberlik dersleri yer almaktadır.
Bu okullarda eğitim, ilk 6 yıl, sınıf öğretmenleri tarafından daha sonraki 3 yılda ise branş öğretmenlerince verilmekte ve birinci ve ikinci sınıf öğrencileri için, aldıkları derslerin dışında, eğlenceli sabah ve öğleden sonra etkinlikleri düzenlenmektedir.
Bu etkinliklerde, öğrenciler ödev yapabildiği gibi spor, müzik ve resim gibi farklı alanlara da yönelebilmektedirler. Farklı bir uygulama olarak birinci ve ikinci sınıf öğrencilerinin ders aralarında okul bahçesine çıkmaları zorunlu tutulmaktadır. Sabah 8 ila 10 arasında başlayan ve öğlen 1 ila 4 arasında biten dersler, genellikle 45 dakika sürmekte ve dersler arasında on beşer dakikalık aralar bulunmaktadır. Okullarda öğrencilere parasız öğle yemeği sunulmaktadır.
Temel eğitimi bitiren öğrencilerin tamamı üst orta okullara ya da meslek okuluna devam ederler.
Ortaöğretim Zorunlu eğitimi başarıyla tamamlayan 16-19 yaş arasındaki öğrenciler, genel ortaöğretim veya mesleki eğitim okullarına devam etmektedir. Başvuru süreci, ortak ulusal başvuru sistemi vasıtasıyla gerçekleşmektedir. Ortaöğretim öğrenci seçimi için öğrencilerin önceki okul çalışması kayıtlarına bakılır.
Mesleki ortaöğretim tarafından kullanılan seçme kriterleri, iş deneyimi ile giriş ve yetenek sınavlarını da kapsayabilir. Öğrencilerin yaklaşık %54’ü genel ortaöğretime devam etmeyi seçerken %36’sı ise mesleki eğitim veren okulları tercih etmektedirler. Hem genel ortaöğretim hem de mesleki ortaöğretim eğitiminin tamamlanması öğrencilere yükseköğrenime devam etmeleri açısından seçilebilirlik sağlamaktadır.
Genel ortaöğretim öğretim programı, üç yıllık bir süre için belirlenmiş olsa da öğrenciler, bu eğitimi 2-4 yılda tamamlayabilmektedirler. Eğitimin yıllık derslere göre organize edilmediği Finlandiya’da, öğrenciler gerekli dersleri tamamladıklarında diplomalarını alırlar. Ortaöğretimdeki çalışmalar, öğrencilerin geçmek zorunda oldukları ana dil, yabancı dil, sosyal bilimler, matematik ve fen bilimleri sınavlarını kapsayan bir olgunluk sınavıyla sonlanmaktadır.
Kabul alabilmek için olgunluk sınavı sonucu, ortaöğretim başarısı, iş tecrübesi gibi farklı şartların karşılanmasını gerektiren, uygulamalı eğitime ağırlık verilen teknik üniversiteler (polytechnical universities) ile teorik eğitimin ön planda tutulduğu üniversiteler, Finlandiya’da yükseköğretimi oluşturan kurumlardır.
Yükseköğrenim Yükseköğrenim, profesyonel hayata yönelik yükseköğrenim kurumları olan üniversiteler ve teknik okullarda sunulmaktadır. Her ikisinin de kendi profilleri bulunmaktadır; üniversiteler bilimsel araştırma ve öğretimi vurgularken teknik okullar uygulamaya yönelik yaklaşım belirlemişlerdir.
Kabul için genel şart genel ortaöğretim ya da mesleki ortaöğretiminin tamamlanmış olmasıdır. Finlandiya’daki üniversite giriş sınavı yükseköğretim için genel seçilebilirlik olanağı sunmaktadır. Buna ek olarak, Finlandiya teknik okul derecesine sahip olanlar, ortaöğretim sonrası mesleki yeterliliklere sahip olanlar ya da en azından üç yıllık bir mesleki yeterliliğe sahip olanlar da üniversite eğitimi için seçilebilirliğe sahip kabul edilirler.
Üniversiteler, ilgili üniversite tarafından gerekli olarak kabul edilen açık üniversite çalışmalarını tamamlamış ya da üniversitenin çalışmalarını tamamlamak için gerekli bilgi ve beceriye sahip olduğuna inandığı kişileri de kabul edebilir. Teknik okullara öğrenci seçimi esas olarak okul başarısına ve iş deneyimine ve genelde de giriş sınavlarına dayanmaktadır.
Üniversite eğitimi alabilmek için öğrencilerin olgunluk (matriculation) sınavına girmeleri zorunludur. Yapılan bu sınavın amacı lise eğitimini tamamlamış olan kişinin eğitimi süresi boyunca verilen eğitimi hazmetmiş olup olmadığının ve gereken olgunluğa erişip erişmediğinin tespit edilmesidir. Sınav lise seviyesindeki okullarda yapılmaktadır. Sınav yılda iki kez yapılmaktadır. Biri ilkbahar döneminde diğeri ise sonbahar döneminde eş zamanlı olarak yapılmaktadır.
Sınav iki seviyeden oluşmaktadır: 1. Matematik, seçmeli ikinci dil ve yabancı dil: Bunlar zorluk derecelerine göre ileri derece ve temel bilgi olarak ayrılmaktadır. 2. Seçmeli ikinci dil: Bu da ileri ve orta derece olarak ayrılmaktadır.
Üniversitelerdeki derece sistemine göre düşük ya da daha yüksek seviyede akademik derece almak mümkündür. Daha düşük seviyedeki ya da lisans seviyesindeki derece üç yılda ve master derecesi 5-6 yılda tamamlanabilir. Buna ek olarak, üniversiteler bilimsel lisansüstü derecesi olan “licentiate” ve doktora dereceleri vermektedirler. Bir teknik okul derecesi almak için gerekli çalışmalar 3,5-4 yılda yapılamaktadır.
Yetişkin Eğitimi Gençler için ortaya konulan ve okullardan üniversite öğrenimine kadar değişen tüm eğitim ve öğretim şekilleri yetişkinler için de sunulmaktadır. Bazı eğitim kurumları yalnızca yetişkin eğitim ve öğretimine odaklanmışlardır. Yetişkin eğitim ve öğretimi firmalar içerisinde hizmet içi eğitim şeklinde de verilmektedir. Yetişkinler için ortaöğretim sonrası eğitimde tıpkı diğer gençler gibi üniversite giriş sınavı için eğitim görebilir ve aynı sınava katılabilirler.
Yetişkinlerin, yetişkinler için tasarlanmış olan uzmanlık tabanlı yeterlilikler sistemi vasıtasıyla mesleki gelişimler için eğitim görmeleri ve bunları kazanmaları sağlanır. Sistem kişilere kendi mesleki becerilerini, okul çalışmalarında ya da kendi boş zaman etkinlikleri esnasında kazanmış olabilmelerinden dolayı bağımsız bir biçimde yeterlik testlerinde bu becerileri gösterme şansı tanımaktadır. Çalışmalar her öğrenci için ayrı olarak hazırlanan bireysel öğrenme programlarına dayanmaktadır.
Üç tür yeterlik bulunmaktadır: ortaöğretim sonrası, ileri mesleki yeterlilikler ve özel mesleki yeterlilikler. Bu yeterlilikler ulusal eğitim kurulu tarafından saptanmaktadır. Yeterlilik sistemi hayat boyu öğrenmenin de ilklerini yansıtmaktadır. Devlet aynı zamanda hayat boyu öğrenme ilkesini liberal yetişkin eğitim kurumlarını finanse ederek de desteklemektedir.
Öğretmen Eğitimi Günümüzde, Finlandiya’da öğrencilerin toplumda oldukça yüksek bir statüye sahip olan üniversitelerin öğretmen yetiştirme programlarına kabul alabilmesi için ortaöğretim sonunda yapılan olgunluk sınavında ve onu izleyen yazılı sınavda, yetenek testinde ve mülakatta başarılı olmaları beklenmektedir. Bu programlarda en genel şekliyle, sınıf öğretmenleri, pedagoji alanında; branş öğretmenleri ise kendi branşlarında en az yüksek lisans derecesi almaktadırlar.
Öğretmen eğitimi araştırma temellidir Öğretmen eğitimi araştırma temellidir. Filandiya’da öğretmenlik mesleği saygın mesleklerin başında gelmekte olup, ülkenin en başarılı öğrencileri öğretmen olmak için yarışmaktadır. Öğretmenlik mesleğine karşı bu pozitif toplumsal ve kültürel bakış, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını artırmakta ve nitelikli öğretmenlerin eğitim kadrosuna katılmasını sağlamaktadır.
Eğitim fakülteleri kontenjanlarını öğretmen ihtiyacına göre sınırlayarak hem nitelikli öğrencilerin tercihini sağlamakta hem de iş güvencesi yüksek öğretmen adayları yetiştirmektedir.
FİNLANDİYA’NIN PISA BAŞARISININ ARDINDAKİ GERÇEKLER Üç yıllık aralıklarla düzenlenmekte olan PISA çalışmasında zorunlu eğitimin sonuna yaklaşan 15 yaşındaki öğrencilerin topluma aktif katılımları için gerekli olan bazı temel bilgi ve becerileri ne derecede edindikleri ölçülmeyi çalışılırken, öğrencilerin okulda neyi öğrendiklerinden çok okulda öğrendiklerini kullanarak günlük yaşamda karşılaşabilecekleri problemleri nasıl çözdükleri üzerinde durulmaktadır.
Katılımcı her ülkede seçkisiz örneklem yoluyla belirlenmiş yaklaşık 4 Katılımcı her ülkede seçkisiz örneklem yoluyla belirlenmiş yaklaşık 4.500-10.000 öğrenciye uygulanan PISA, bir kâğıt-kalem testi (paper- pencil test) olup yaklaşık iki saat sürmekte ve her dönem farklı ağırlıklarda olmak üzere okuma becerileri, matematik ve fen okuryazarlığına yönelik günlük olaylar üzerine yapılandırılmış ucu açık ve kapalı sorular içermektedir.
PISA 2000, 2003 ve 2006 sonuçlarına göre fen, matematik ve okuma alanlarında Finlandiya’nın çoğunlukla ilk 2 sırada yer aldığı görülmektedir. Elde edilen bu sürekli ve üstün başarı, Finlandiya eğitim sistemini dünyanın en iyisi ya da en iyileri arasına taşımıştır.
Finlandiya’nın PISA başarısının tesadüf eseri olmadığı, bu başarılarının altında yatan nedenlerden yola çıkılarak söylenebilir. Unutulmaması gereken nokta, bu başarının, tek bir faktörün değil; farklı faktörlerin birbirleriyle girdikleri etkileşimler sonucu ortaya çıkmış olduğudur. Finlandiya’nın eğitim alanında yarattığı üstünlüklere, aşağıda başlıklar şeklinde bahsedilmiştir.
1. Eğitimde Fırsat Eşitliği Fin öğrencilerinin başarılarının temel nedenlerinden biri olarak gösterilen eğitimde fırsat eşitliği, okul ve program çeşitliliğine gidilmeksizin tüm bireylere aynı eğitim olanaklarını sunmayı ifade etmektedir. Fin eğitim sistemi, dil, din, ırk, cinsiyet, ekonomik durum, ikametgâh ayrımı gözetmeksizin her bireye eşit fırsatlar sunmayı hedeflemektedir.
Bu nedenle olmalı ki Finlandiya’da okul ağı, çok geniş bir bölgeyi kapsamakta, cinsiyete özgü okul hizmetleri değil, karma eğitim verilmekte ve temel eğitim; öğretim, materyaller, yemek, sağlık, diş bakımı, ulaşım, özel eğitim, yetiştirici eğitim dâhil olmak üzere parasız karşılanmaktadır.
Diğer OECD ülkeleri ile karşılaştırıldığında ebeveynlerin sosyoekonomik durumunun ve öğrencilerin kentte ya da kırsal kesimde yer alan okullarda öğrenim görmelerinin, Finlandiya’nın PISA başarısı üzerinde etkisinin çok az olduğu ifade edilmektedir ki bu, eğitimde fırsat eşitliğinin yaratıldığının en açık göstergesidir.
2. Eğitimde Yetkin Öğretmenler Finlandiya’nın PISA başarısından söz ederken eğitim politikalarının uygulayıcıları olan öğretmenlerin etkisini vurgulamamak olmaz. UNESCO tarafından hazırlanan Herkes İçin Eğitim: Finlandiya (2000) raporunda, Fin üniversitelerindeki en popüler bölümlerden birisi olarak sınıf öğretmenliğinin ifade edilmesi ve yüksek başvuru sayısına rağmen başvuranların sadece % 10’u ila % 15’inin bu programlara kabul alabilmesi, öğretmenlik mesleğinin ülkedeki statüsünü göstermesi açısından dikkate değer bulunmaktadır.
Yüksek güdülenmişlik düzeyine sahip öğretmen adaylarının seçimi ile sonrasında alacakları araştırma ve uygulama odaklı kaliteli eğitimin doğal bir sonucu olarak Fin öğretmenlerin, öğrencilerin öğrenmesiyle yakından ilgili ve kendilerini meslekî anlamda geliştirmeye istekli oldukları belirtilmiştir.
Bu nedenle olmalı ki toplumun alt ve üst sınıflarınca öğretmenlik mesleğine gösterilen saygı, Fin kültüründe ön plana çıkmaktadır. Yani, Finlandiya’da öğretmenlik mesleğini değerli kılan öğretmenlerin maaşı değil; öğretmenlik mesleğinin toplumsal statüsü ve saygınlığıdır.
Finlandiya’da özel okullara karşı ilginin yok denecek kadar az olması, yıllardan beri süregelen ve devlet okullarına duyulan güvenin hâlen devam ettiğini göstermektedir. Öğretmenlere toplumca duyulan bu güven ve saygı, beraberinde onlara eğitim ve öğretimde daha fazla sorumluluğun ve özerkliğin verilmesini getirmiştir.
Burada özerklik ve sorumluluklardan anlaşılması gereken, öğretmenlerin okullarda ulusal düzeyde belirlenen amaçlara ve ilkelere dayalı kendi öğretim programlarını oluşturmaları, öğretim ve değerlendirme yöntemlerini belirlemeleri ve öğretim materyallerini seçmeleridir.
3. Eğitimde Finlandiya yaklaşımı Finlandiya’da eğitim ve öğretim, farklı öğrenci gruplarının ilgi, ihtiyaç ve yeteneklerine uygun olarak düzenlenmektedir ki bu, bireyselleştirilmiş eğitimi ön plana çıkarmaktadır.
Sık sık yapılan tanıma- izleme amaçlı değerlendirmelerle başarısız öğrencilere erken ve etkili müdahale edilmesinin, Fin eğitim sisteminin başarısına katkı sağlamaktadır. Bu değerlendirme çalışmalarında öğrenciler, pek çok ülkede olduğu gibi temel eğitimde standart testlere tabi olmadıkları ve sınav puanlarına göre sıralanmadıkları için sınav kaygısından uzaktırlar.
Fin eğitim programı ve eğitim sistemindeki görevi paydaşlar arasında paylaştıran, yerel yönetimleri, okulları ve öğretmenleri yetkilendiren esnek yapı, eğitim anlayışında “destek” ve “güven” unsurlarını ön plana çıkarması bakımından bu başarıda önemli görülmektedir.
Fin eğitim sisteminin dayandığı temel prensipler arasında yer alan destek ve güven ilkesini, merkezi yönetimin yerel yönetimlerle; yerel yönetimlerin okullarla; okul yöneticilerinin ise öğretmenlerle kontrol amaçlı olmayan fakat birlikte öğrenme ve gelişmeyi hedefleyen uyum ve iş birliği içerisindeki çalışmaları şeklinde tanımlamıştır.
Eğitimde böyle bir anlayışın benimsenmesinin gerekliliği, okulların ve öğretmenlerin daha fazla özerkliğe ve sorumluluğa sahip oldukları eğitim sistemlerinin, Fin eğitim sisteminin olduğu gibi, diğer eğitim sistemlerine kıyasla PISA’da daha başarılı oldukları sonucu ile ortaya konulmaktadır.
4. Eğitimde Fin Kültürü Finlandiya’nın PISA başarısının nedenlerinin arasında Fin kültüründe eğitime ve özellikle okumaya verilen önemi gösterilmektedir. Okuyucular ülkesi olan Finlandiya’da ailelerin % 85’i günlük yayımlanan bir gazeteye abonedirler ve yılda kişi başı ortalama 21 kitap, kütüphanelerden ödünç alınmaktadır.
Okuma becerilerinin diğer alanlardaki başarıyı etkileyeceği de göz önüne alınırsa, PISA çalışmasında fen ve matematiğe ilişkin yazılı yönergelerin ve açık uçlu soruların doğru ve anlaşılır bir biçimde okunmasının, Fin öğrencilerin başarılarını belirlemekte ve etkilemekte olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Toplumun farklı sosyal tabakaları arasındaki gelir farklılıklarının az ve elit tabakanın sınırlı olması da Finlandiya’nın homojen kültür yapısı hakkında fikir vermektedir. Böyle bir toplumsal yapı, bireyin başarısını etkileyebilecek ve bireyi öğrenmede dezavantajlı konuma getirebilecek dil, sosyoekonomik düzey, ikametgâh gibi çevresel faktörlerin etkisini en aza indirgemekte, zihinlere başarının çalışma ve azme bağlı olduğu düşüncesini yerleştirmektedir. Nitekim bu düşünce, Finlandiya’yı betimleyen ve kültürel bir özellik olarak ifade edilen; azim, cesaret, asla vazgeçmeme anlamlarına karşılık gelen “Sisu” kelimesinde anlam kazanmaktadır.