1.3.1 Element Kavramının Tarihsel Gelişimi (M.Ö. 483-423) Empedokles; bu güne kadar varlığından bahsedilen üç elemente (su, hava ve ateş) birde toprağı ekler. Bu dört maddenin çeşitli oranlarda birleşmesiyle diğer maddelerin oluştuğunu, ayrışmasıyla da maddelerin değiştiğini savunur. Empedokles, “evrendeki hiç bir şeyin yok olmadığını sadece dönüşüme uğradığını (kütlenin koruma kanunu) savunur.” Demokrit (M.Ö. 460-370); Buğdayın bölünerek una dönüşmesi, büyük kum taneciklerinin ufalanmasını, hatta en saf madde olan altının bile aşınmasını görüyor, öyleyse atom; “maddelerin bölünemeyen en küçük birimi olmalıdır,” fikrine götürüyordu. Ona göre hareket, hem maddelerin hem de onların en küçük tanecikleri olan atomların özelliğidir. Madde başlangıçsız ve sonsuzdur. Hiç bir şey yoktan var edilemediği gibi, vardan da yok edilemez (madde ve enerjinin korunumu kanunu). Aristo (M.Ö. 384-328): Antik çağın en etkin ve en büyük otoritesi olan Aristo ve onun izleyicileri; maddenin atomlu yapıda olduğu görüşünü küçümseyip maddelerin bir “yüksek aklın” görüntüleri olduğunu savundular. Aristo’ya göre yüksek aklın kurduğu evrende her şey, topraktan doğup toprağa dönerdi. Bu dönüş zinciri; toprak→ateş→hava→su ve yeniden toprak şeklindeydi. Aristo’ya göre maddeyi özellikleri belirler. Özellikler; kuru-ıslak, soğuk-sıcak. “Soğuk ve ıslak (su) sıvı, soğuk ve kuru (toprak) katı, ıslak ve sıcak (hava) gaz, kuru ve sıcak ateşi (ateş) ateşi oluşturur.
1.3.2 Element Kavramının Tarihsel Gelişimi Aristo bu şekilde düşünüyor ve karşı çıkanları küçümsüyordu ancak simyadaki gelişmeler, yani metalorojinin gelişimi ile altın, gümüş, cıva gibi elementlerin sentezlenmesi eski element kavramını yavaş-yavaş sorguluyordu. Belki artık toprağa madde denilmiyordu ama parçalanması zor olan bazı tuzlar bir element olarak düşünülüyor ve uzun yıllar öyle kabul ediliyordu. Bu arada bulunan altın, cıva ve kurşun gibi elementler belli geometrik şekillerle sembolize edilmeye de başlanmıştı. Elementler üzerindeki çalışmalar iatro kimya (İlaç Kimyası) çağında da ve flojiston kimya (Yanma) çağında da devam etti. Ancak Aristo’nun etkisi bu süreçte hep etkin olduğundan önemli bir ilerleme olmadı. Van Helmont (1577-1634), gazlarla buharlar arasındaki ayrımı “soğukta sıvı hale geçenler buhardır” şeklinde tanımlayarak ayırdı. Havada çok farklı gazların olduğunu öne sürerek, havanın tek türden bir cisim olduğu düşüncesine de ilk kez karşı çıkmıştır.
1.3.3 Element Kavramının Tarihsel Gelişimi Bu arada bulunan ve sentez edilen yeni bileşik ve elementler eski element inancını temellerinden sarsıyordu. R.Boyle deneylerle ifade edemese de ilk “Kimyasal Element” kavramından bahsetti. “Bir madde eğer tam bir homojenlik göstermiyorsa, belli maddelere ayrışa biliyorsa, o gerçek bir element değildir.” Bu tanım o günlerde çok iddialı bir tanımdı. Element, “kendinden daha basit maddelere dönüştürülemeyen homojen maddelere denir” şeklinde uzun yıllar tarif edilmiş, ancak radyo aktifliğin keşfinden sonra atomların da daha basit parçalara ayrışa bileceği görülmüştür. Ayrıca çekirdek tepkimeleriyle atomlar parçalana bilmekte ve çekirdekler kaynaştırılarak farklı elementlere dönüştürüle bilmektedir. Bu gün biliyoruz ki Element; Aynı cins atomlardan meydana gelmiş saf maddelerdir. Elemente kimyasal özelliklerini kazandıran yegane faktör, çekirdeklerinde bulunan protonlarıdır. Elementler milyonlarca aynı cins atomların bir araya gelerek oluşturdukları saf maddedir.
1.3.4 Element Kavramının Tarihsel Gelişimi Bir elementin tüm atomlarının proton sayıları kesinlikle aynıdır, ancak nötron ya da kütle numaraları bir birinden farklı olabilir. Yani bir elementin tüm atomları şekil, büyüklük bakımından bir birinin aynı değildir. Elementler sembollerle gösterilirler. SEMBOL: J.J.Berzellius (1779-1848) ; Bu gün kullandığımız, alfabedeki harflerden türetilen simgeleme yöntemini bulmuştur. Elementlerin Latince isimlerinin baş harfinin büyük harflerle, ihtiyaç duyuluyorsa ardından gelen diğer harflerinden birinin küçük harflerle gösterilmesiyle oluşturulan sigmeye SENMBOL denir. ÖR; He,Ne,Ar…gibi. (Sadece tungesten için kullanılan W harfi, almanca adı olan wolfram’dan türetilmiştir.) Tüm atomlarda; Ps + Ns = Kn dır. Nötr ataomlarda; Ps= Es Tüm atomlarda; Yük+ Es=Ps