Türkiye’nin İlk yaşayan çocuk oyun müzesi
Eve girmek için akşam ezanının okunmasını bekleyen çocuklar olarak günümüz çocuklarının evden çıkmamasını teknolojinin ilerlemesine bağlıyoruz.Evlerde tek başlarına oynadıkları bilgisayar oyunlarından biraz uzaklaşıp diğer arkadaşlarına ihtiyaç duyacağı takım oyunlarını oynarken zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaklar. Yaşayan müzemize bütün minik arkadaşlarımız davetlidir .. İşte o oyunlarımız:
Avm ler olarak bir ilki gerçekleştirerek çevresindeki ufak çocuklarımızı birazcık ta olsa teknolojik oyunlardan uzaklaştırıp bizim çocukluk oyunlarımızı onlara anlatmak. birlikte oynamak , anne babaların çocuklarıyla oynamalarını sağlamak ve yaşamın en eğlenceli ve farklı yönlerini misafirlerimize sunmak
Türkiye’nin İlk yaşayan çocuk oyun müzesi sizleri bekliyor Türkiye’nin İlk yaşayan çocuk oyun müzesi sizleri bekliyor. Belirlenen alanda belirlenen oyun alanları kurulacak olup seçilen her oyunun başında animatör bir arkadaşımız görev alır gelen ufak misafirlerimiz oyunlara yönlendirilir ve anne , babalarının istenirse oyuna dahil edilir gelen her misafirimiz Türkiye’nin ilk yaşayan oyun müzesi panosunun önünde fotoğrafları çekilir fotoğraf çekilen misafirlerimizin iletişim bilgileri alınır ve fotoğraflar teslim edilir sunucumuz oyun alanında dolaşarak ufak misafirlerimizle röportaj yapar. Tüm bu görüntüler video ve fotoğraflanır sosyal medya için klip hazırlanıp rapor olarak teslim edilir. 4
ESKI OYUNLARIMIZ 5
SEK SEK Seksek oyunu en az 6 kişiyle oynanır. Normal boyutta bir taş bulunur. Oyuncular oyunu çizer ve kutucukların içersine taşlarını atmaya çalışırlar. Eğer taş kutucuğun içine girmezse o kişi elenerek 2. tura kalır. Sıra diğer oyuncuya gelir. Taş kutucuğun içine girdiği zaman o taşın üzerindeki sayı atlanarak bölümler geçilir.
MİSKET Misket: Oyun için küçük bir çukur ve misket gerekiyor. Oyuncuların, belirli bir uzaklıktan sırayla kuyuya misket ile birer el atış yapmasıyla oyun başlar. Eğer oyuncunun attığı misket, kuyuya girerse puan alır ve bir atış hakkı daha kazanır. Eğer misket çukura girmezse sıra diğer oyuncuya geçer. Bir oyuncunun misketi kuyuya girdiğinde, kuyudan en fazla bir karış uzaklıktan ya yerden ya da diğer elini destek alarak diğer rakibin misketini vurmayı çalışır, bu şekilde ek puan alır. İkinci puan alma yolu ise oyuncu kuyudaysa ve diğer oyuncunun misketi kuyudan bir karıştan daha yakın mesafedeyse rakip oyuncunun misketini kuyuya alır, en fazla üç atışta rakibin misketini kuyunun dışına atarsa puan kazanır. Belirlenen puana ilk gelen oyuncu oyunu kazanır.
İP ATLAMA İp atlamak: İki çocuk ellerinde tuttuğu ipi dairesel hareketler yaparak sallar. Ortada duran kişi, ipe basmadan olduğu yerde sekerek atlar. İpe bastığında yanar ve oyun ipi tutan diğer kişiye geçer.
KÖŞE KAPMACA Genellikle sokakta oynanır. Çünkü sokaklar, oyuncuların kendilerine köşe olarak tutmaları gereken bina kapıları, iki ağaç ya da pencere arası gibi yerler açısından daha zengindir. “Köşe Kapmaca” az sayıda kişiyle oynanır. Ebe diğer oyunculara göre ortada bir yerde durur. Oyuncular ebeye yakalanmadan, birbirleriyle köşeleri sürekli değiştirmeye çalışırlar. Bu değiştirme sırasında ebeye yakalanan oyuncu köşesini kaybeder ve kendisi ebe olur. Oyuncular, sözde yer değiştiriyormuş gibi hareket edip ebeyi yanıltabilir.
MENDİL KAPMACA Oyuncular iki takıma ayrılırlar. 50-60 metre ara ile karşılıklı iki çizgi çizilir ve takımlar bu çizgi üzerinde yer alırlar. Tam ortada da elinde mendili ile başka bir çocuk durur. Ortadaki çocuk, karşılıklı olarak takımlardan birer oyuncunun isimlerini söyleyerek çağırır. Mendile doğru gelen çocuklar, mendili diğerinden önce alıp kendi kalesine kaçar. Diğeri de onu yakalamaya çalışır. Yakalarsa, yakalanan çocuk, yakalanmazsa diğeri oyun dışı kalır. Mendili kapma sırasında çocuklar acele etmezler. Birbirini lafla oyalayıp dikkatini dağıtarak mendili kapmaya çalışırlar. Bu şekilde devam eden oyunda oyuncusu kalmayan takım yenilir ve verilen cezaya katlanır.
YAĞ SATARIM BAL SATARIM Yağ satarım oyununda önce bir ebe belirlenir. Oyuncular yüzleri birbirine dönük halka oluşturacak biçimde yere otururlar. Ebe bir mendilin ucunu düğümleyerek eline alır. Bunu arkasında saklayarak halkanın çevresinde dolaşmaya başlar. Bu sırada da oyuna adını veren şarkıyı söyler: Yağ satarım, bal satarım, Ustam ölmüş, ben satarım. Ustamın kürkü sarıdır. Satsam 15 liradır zambak zumbak ,:Dön arkana iyi bak. Dolaşırken mendili belli etmeden oyunculardan birinin arkasına yere koyar. Arkasına mendil bırakılan oyuncu, bunun farkına vardığı anda mendili alarak ebeyi kovalamaya başlar. Ebe, yakalanmadan onun yerine oturursa, mendili alan çocuk ebe olur; yakalanırsa, oyun aynı ebeyle devam eder.
KUTU KUTU PENSE Oyuncular el ele tutuşur ve bir çember oluştururlar. Dönmeye başlanır ve dönerken de (Kutu kutu pense, elmamı yese arkadaşım .........arkasını dönse) der. İsmi söylenen oyuncu arkasını döner ve oyun devam eder. Tüm oyuncuların ismi söylenir.
BEŞ TAŞ Beş Taş Oyunu: Oyun 5 seviyeden oluşur. Birler, ikiler, üçler, dörtler ve beşler. Oyuna birler seviyesi ile başlanır. Oyuncu, avucunun içindeki bulunan beş taşı serbest bir şekilde yere atar. –taşlar misket yuvarlaklığında ve çok hafif olmalıdır- Oyuncu, yerdeki taşlardan uygun olanını seçtikten sonra taşı havaya atar. Her attığında yerden bir taş alıp havaya attığı taşı avucunda yakalar. Yerdeki taşlar bitinceye kadar birler seviyesi böylece devam eder. Eğer havaya attığı taşı yakalayamaz veya yerden birden fazla taş alırsa oynama hakkı diğer arkadaşına geçer. İkiler seviyesinde geçen oyuncu, aynı şekilde avucundaki taşları yere hafifçe bırakır. Oyuncu bu defa yerdeki taşları ikişerli olarak almaya çalışılır. Yani havaya bir taş atar ve yerden iki taş alıp havadaki taşı avucunda yakalar. Üçler seviyesinde yine taşlar yere bırakılır. Taşın biri ele alınır ve diğer bir taş havaya fırlatıp diğer üçü tek seferde alınmaya çalışılır. Dörtler seviyesinde, taşlar yere bırakılır. Taşlardan uygun olan bir tanesi havaya atılır ve yerde kalan dört taş bir seferde alınmaya çalışılır. Son seviyede, aynı şekilde taşlar yere bırakılır. Burada oyun biraz daha zorlaşıyor tabi. Sol elin başparmağı ve işaret parmağının arası açık bir şekilde yere koyulur ve parmaklar yer ile teması kesmeden havaya kaldırılır. (Burada hangi eliniz pasif ise o elinizi yere koymanız gerekiyor. Çünkü sürekli kullandığınız eliniz ile taşı atıp yakalamanız gerekecek.) Oyuncu yerden bir tane uygun taşı eline alır ve rakip oyuncu da en son parmaklarının arasından geçecek taşı seçer. Oyuncu eline aldığı taşı havaya atar, attığı anda yerdeki seçilen taşı başparmağı ile işaret parmağı arasından geçirmeye çalışır. Birinci seferde taşı düzeltir. İkinci seferde taşı parmakları arasından geçirir. Eğer bu esnada taşı başka bir taşa çarptırır veya havaya attığı taşı kapamazsa sıra rakip oyuncuya geçer. Kazanırsa, taşların tamamını avucunun içinde toplar ve hafifçe yukarı doğru taşları atıp iki elinin tersini birleştirerek, taşların hepsini toplamaya çalışır. Avucunun tersinde en çok taş kalan oyuncu galip gelir.
BEZİRGAN BAŞI Aç kapıyı bezirgan başı: Bezirgan başı oyunu bezirganbaşı tekerlemesi ile ebe seçilir. Oyuncular seçilen iki ebe'nin kolları altından tekerleme eşliğinde geçerler. Başta verilen isimleri bilemeyenler ebelerin arkalarına geçerler ve 2 farklı takım oluşturulur. Ardından ortaya bir çizgi çizilir ve 2 takım çizinin gerisine ip ile kim düşecek çekişmesi yapar. Rekabet bilincini geliştiren eğitsel bir oyundur.
DEVE CÜCE Hem açık hem de kapalı alanda oynanan bu oyunda oyuncular ebenin karşısında veya etrafında dizilip otururlar. Ebe “deve” deyince başlarını kaldırıp, “cüce” dediğinde ise indirirler. Yavaştan başlayıp gittikçe hızlanan oyunda şaşıran oyuncu oyun dışı kalır. Oyun bir kişi kalıncaya kadar devam eder. O da yanınca, aralarında sayışma ile ebe tayin edilip oyuna baştan başlanır
TOPAÇ Koni biçiminde ve uçunda kabara denilen çivi çakılı bulunan topaca sivri ucundan başlayarak bir ip sarılır. İpin diğer ucu bir parmağa geçirilip, topacın arka kısmı avuç içine alınarak yere hızla atılır. Topaç da etrafına sarılı ipin geri boşalması ile yerde hızla dönmeye başlar. Dönerken de hızından yerde daireler çizip, sesler çıkarıldıkça seyrine doyun olmaz.
BOM Oyuncular daire şeklinde yere otururlar. Birinci oyuncu "1" diye bağırır, ikinci oyuncu iki diye saymaya devam eder. Beş ve beşin katlarında "BOM" diye bağırılır. Oyun çok hızlı oynanır ve duraksayanlar, yanlış yerde "BOM" diyenler ve bom demeyi unutanlar elenir.
ÜÇ TAŞ Bu oyun düz bir satıh üzerine çizilen pencere şeklindeki tablo üzerinde oynanır. Genelde erkek çocukların oynadığı bu oyun iki kişiyle oynanır. Oyun için farklı renklerde üçerli 2 grup taşa ihtiyaç vardır. Oyuncular tablonun köşelerine veya çizgilerin kesişim yerlerine taşları sırasıyla yerleştirirler. Sonra taşların boş olan köşelerine çizgi üzerinden gitmek şartıyla taşlarını kaydırırlar. Oyunda amaç, bir oyuncunun kendine ait 3 tane taşı aynı doğrultuya getirmesidir. Taşlarını aynı doğrultuya getiren oyunu kazanır ve taşlar toplanarak oyuna tekrar başlanır. En çok oyun alan kişi oyunun galibidir.
İSİM ŞEHİR Önce bir tablo çizersin bu tabloya İsim,şehir,hayvan,bitki,eşya,artist ve sonuna not yazarsın bir kişi içinden alfebeyi sayar yanındaki kişi ona dur değince sayan kişi durur kaldığı harfi söyler bununla ilgili İsim, şehir bitki hayvan eşya artist bulunur eğer doğru bulduysan sana 10 puan gelir. .eğer karşındaki bir soruyu boş bırakırsa ya da yanlış yazarsa,sen yazarsan onun da 10 puanı sana geçer ve toplam 20 puanın olur.sen boş bırakırsan senin 10 puanın ona geçer.Fakat ikiniz de aynı şeyi yaparsanız yani mesela isim yerine ikinizde a harfinden ayşe yazarsanız ikiniz de 5 puan alırsınız.
SOS Kareli yada düz bir kâğıda, düzenli aralıklarla soldan sağa ve yukarıdan aşağıya, hayali bir kare oluşturacak biçimde eşit sayıda noktalar koyulur. Örneğin, 10 x 10 bir kare oluşturacak gibi 100 adet nokta işaretlenir. Oyun iki kişiyle oynanır. Oyunu başlatan kişi, iki noktayı birleştiren bir çizgi çeker. Amaç çizgileri kareye tamamlayarak, en çok kutuyu elde etmektir. Son çizgiyi çizip kareyi tamamlayan oyuncu, karenin içine kendi işaretini koyar (örneğin, adının baş harfini). Rakipler birbirlerine kutu kaptırmamaya bakarlar. 100 karelik bir bir oyunda 51 ve daha fazla kare alan oyunu kazanır
Birlikte çocukluğumuza dönebilmek dileğiyle…