DÜ Ş ÜNCEY İ GEL İŞ T İ RME YOLLARI
DÜ Ş ÜNCEY İ GEL İŞ T İ RME YOLLARI Açıklama, tartı ş ma, betimleme ve öyküleme anlatım biçimleri kullanılarak yapılan anlatımlarda parçada anlatılanları daha anla ş ılır, daha açık, daha belirgin ve inandırıcı kılmak için de ğ i ş ik yöntemler kullanılabilir. Bir paragrafta dü ş ünceyi geli ş tirmek için bir yöntem olabilece ğ i gibi birden fazla yöntem de kullanılabilir.
a. Tanımlama: Bir kavram ya da nesneyi cümleler hâlinde, ayırt edici özellikleriyle birlikte vermeye tanımlama denir. “Bu nedir?” sorusu tanımı verir. “Bilgi, düzenledi ğ i belli ölçülere göre biçimlendirdi ğ i bir dü ş ünce ürünüdür. Bu ürünün ilk ögeleri, topra ğ ı, suyu, kumu, çakılı bir birikimdir; duyularla sa ğ lanan bir birikim. Dü ş ünür; edindi ğ i birikimleri, i ş leri, kendi gönlünce birtakım ölçeklere vurur, boyutlarını belirler, bilgiyi koyar ortaya.”
b. Benzetme: Bir kavramın, ba ş ka bir kavramın özellikleriyle anlatılmasıdır. İ nsanın çalı ş kanlı ğ ını anlatırken onu karıncaya benzetme. “Bir bakarsın ki, soylu törenlerin en görkemli dakikasında soytarı yerde yatıp yuvarlanma ğ a ba ş lamı ş, prenslerin düklerin baronları, kontların, nazırların, rektörlerin, kardinallerin, kırmızı bayram balonu gibi ş i ş irilmi ş ciddiyetlerini sivri yergileriyle delerek ortalı ğ ı birbirine katmı ş, öfkeleri, kahkahaları, fısıltıları, kaygıları soytarıların sarmalına dolayıp saray halısı gibi salona yayıvermi ş.”
c. Örneklendirme: Bir yargının daha iyi açıklanması için ayırt edici örneklerin verilmesiyle ortaya çıkar. Soyut bir dü ş ünceye somutluk ve görünürlük kazandırmak amacıyla bu dü ş ünceye uygun bol örnek verilir. “Ankara, tarihin ş a ş ırtıcı terkipleri ile doludur. Burada kerpiç bir duvardan İ yonya tarzında bir sütun ba ş lı ğ ı fırlar; bir türbe merdivenin basama ğ ında bir Roma konsülünün ş ehre geli ş ini kutlayan bir ta ş görünür. Ahi Ş erafettin’in türbesini, asırlardır Greko Romen aslanları bekler.”
d.Kar ş ıla ş tırma: İ ki farklı dü ş ünce, kavram ya da durumun mukayese edilmesi ile ortaya çıkan bir yöntemdir. “Gerçekten bazı yanlarıyla Rıfat Ilgaz, Orhan Veli’ye yakın dü ş er. Ama bu yakınlık dı ş tandır, özde de ğ il, biçimdedir. Nitekim, Orhan Veli’nin ba ş langıçta toplumcu bir kaygısı yoktur. Fakat, Rıfat Ilgaz’da bu bariz ş ekilde görülür.”
e.Tanık Gösterme: Yazar, ortaya koydu ğ u dü ş ünceyi daha inandırıcı hâle getirebilmek için, kendi dü ş üncesini destekleyen, o konu ile ilgili olarak sözüne güvenilir bir ki ş ilerin söz ya da sözlerinden alıntı yapabilir. Bu söz ya da sözler genelde tırnak içinde verilir. Tırnak içinde alıntının olmadı ğ ı yerde “tanık gösterme” olmaz. “Bir kitap, her zaman güvenilebilecek bir dosttur. Yas içinde bir ahbabına Alphonse Dauder, ‘Güzel kitaplar okuyun.’diye yazmı ş tı.”
Soru: Ye ş il da ğ lar arasında Manisa, ak ş amları morarak susar, ince rüzgârla da ğ ılan ezan seslerinden sonra belde, derin bir sessizli ğ e dalar, karanlık basınca yamaçtaki evlerde cılız gaz lambalarının titrek ı ş ıkları görülür. Bu parçada, a ş a ğ ıdaki anlatım biçimlerinden hangisi kullanılmı ş tır? a) Öyküleyicib) Betimsel c) Açıklamalıd) Kar ş ıla ş tırmalı