ANLAMA BECERİLERİNİ GELİŞTİRME Prof. Dr Firdevs GÜNEŞ A.Ü.Eğitim Bilimleri Fakültesi firdevs.gunes@gmail.com
Dünyamızda 20.yüzyılın sonlarına doğru Günümüz Gelişmeleri Dünyamızda 20.yüzyılın sonlarına doğru -Bilginin pasif olarak aktarıldığı, -Öğrencilerin sürekli şartlandırıldığı, -Zihninden çok davranışlarıyla ilgilenildiği, bir eğitim anlayışıyla, geleceğin insanın yetiştirilemeyeceği ortaya çıkmıştır. Bunun üzerine gelişmiş ülkelerde eğitim yaklaşımları ve uygulamaları gözden geçirilmeye başlanmıştır.
Günümüz Gelişmeleri Bilim ve teknolojideki hızlı gelişmeler, bireylerin bilgileri aynen kabul etmeleri yerine, -bilgileri anlamaları, -sorgulamaları ve -yeni bilgiler üretmelerini zorunlu kılmaktadır. Bu durum öğrencilerin dil ve zihinsel becerilerini geliştirecek etkili bir eğitimi gerektirmektedir. Günümüz araştırmaları eğitim alanında istenilen sonuçlara ulaşılamadığını göstermektedir.
Eğitimde Arayışlar Eğitim alanında yoğun araştırmalar yapılmıştır. Beyin araştırmalarının sonuçları eğitim alanına aktarılmıştır. Yapılandırıcı yaklaşım gündeme gelmiştir. Ülkemizde yeni Türkçe (1-5.Sınıflar) Öğretim Programı bu anlayışla geliştirilmiştir. Türkçe öğretiminde öğrencilerin dil becerileri yanında zihinsel ve sosyal becerilerinin de geliştirilmesi ön plana alınmıştır.
Geleceğin İnsanı Nasıl Yetiştirilmeli? ABD,Fransa,İngiltere,Almanya,Finlandiya,Kanada, İsveç,Norveç,Hollanda,vb. 44 gelişmiş ülkenin, Bilim insanı, eğitimci, sosyolog, tarihçi vb. uluslar arası düzeyde 6 yıl araştırma yaptılar. Bu araştırmalarda: Geleceğin insanı nasıl yetiştirilmeli? Hangi beceriler öğretilmeli? Hangi bilgiler verilmeli? Sorularına cevap aradılar. 2003 yılında tamamlanan bu araştırmalarda şu bulgulara ulaştılar:
Geleceğin Becerileri 1.Zihinsel Beceriler: Düşünme, anlama, sorun çözme, sorgulama, eleştirme, ilişkilendirme, analiz-sentez yapma,değerlendirme vb. 2.Bireysel Beceriler: Dil becerileri, iletişim, bilgiyi alma, bilgi teknolojilerini kullanma vb. 3.Sosyal Beceriler :İşbirliği yapma,grupla çalışma, sosyal çatışmaları çözme ve yönetme. 4.Zihinsel Bağımsızlık Becerileri:Karar verme, seçme, haklarını ve sorumluluklarını bilme, savunma vb.
PISA Araştırmaları (Okuma Becerileri) Öğrencilerin anlama, düşünme, akıl yürütme, iletişim kurma, sorgulama, sorun çözme vb. becerilere sahip olmaları ve bunları günlük hayatta kullanabilme durumları ölçülmektedir. Bu çalışmalara 2003 yılından bu yana Ülkemiz de katılmaktadır. Her bölgeden seçilen 5000 öğrencinin okuma, anlama, akıl yürütme, sorgulama, sorun çözme vb. becerilerinin düzeyi araştırılmaktadır.
Sonuçlar (2003) Okuma becerilerinde en başarılı ülke Finlandiya ve Kore’dir. (5.Düzey) Ardından Kanada ve Avustralya gelmektedir. En alt sırada Tunus bulunmaktadır. Türkiye Tunus’un üstündedir. Öğrencilerimizin % 67.70’si okuma ve anlama becerileri yönüyle OECD ülkelerinin altındadır. Bu sonuçlar düşünen, anlayan, sorgulayan, sorun çözen öğrenciler yetiştirmede başarılı olamadığımızı göstermektedir.
Bu gelişmeler üzerine dünyamızda: -Yapılandırıcı Yaklaşım, -Çoklu Zekâ, -Beyin Temelli Öğrenme, -Öğrenci Merkezli Eğitim, -Bireysel Farklılıklara Duyarlı Öğretim, -Sarmal Yaklaşım, -Tematik Yaklaşım, -Beceri Yaklaşımı gibi yaklaşımlar ön plana çıkmıştır. -2004 Türkçe Öğretim Programı’nda bu yaklaşım ve modeller temel alınmıştır.
Eğitim Yaklaşımları Eğitim yaklaşımları üç ana grupta toplanır. Bunlar; Davranışçı Yaklaşım Bilişsel Yaklaşım Yapılandırıcı Yaklaşım olarak sıralanmaktadır.
Dil Öğretim Yaklaşımları Dil öğretim yaklaşımlarını sınıflamak için çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Bailly’nin 1998 yılında yaptığı sınıflama alanda yaygın kabul görmüştür. Buna göre dil öğretim yaklaşımları: -Davranışçı, -Bilişsel ve -Yapılandırıcı olmak üzere üç grupta toplanmıştır.
Davranışçı Yaklaşım Farklı tür hayvanlardan elde edilen bilgiler insanlara aktarılmıştır. Temsilcileri Pavlov,Skinner ve Thorndike’dır. Pavlov köpekleri, Thorndike kedileri, Skinner ise fareleri ve güvercinleri incelemiştir. Hayvanlarla insanların öğrenme biçimleri ile beyinleri benzer şekilde ele alınmıştır.
Davranışçı Yaklaşım
Davranışçı Yaklaşım Bu yaklaşımda “öğrenme, uyarıcı-tepki arasında bağ kurma” işlemidir. Bir uyarıcıya istenilen tepkinin verilmesi öğrenme olarak kabul edilir. Bilgi ve davranışlar uyarıcı- tepki bağlamında tekrar ve şartlandırmalarla öğretilir. -Davranışları değiştirme, -Kontrol altına alma ve -Yeni davranışlar öğretmeyi amaçlar.
Davranışçı Yaklaşım
Davranışçı Dil Öğretim Yaklaşımı Skinner’e göre dil bir davranıştır.Diğer davranışlar gibi öğretilir.Çocuk, dili sürekli tekrarlayarak ve taklit ederek öğrenir. Öğrenci okula boş bir levha olarak gelir. Öğretmen bilgiyi aktarır, öğrenci alır. Öğretmen merkezli yaklaşımdır. Zihinsel becerilere ağırlık verilmez.
Davranışçı Yaklaşım
Davranışçı Yaklaşım Araştırmalara göre davranışçı yaklaşım; Öğrencileri ezbere yöneltmiş ve şartlandırmıştır. Sadece davranışları değil düşünce ve duyguları da şartlandırmış ve kontrol altına almıştır. Zihinsel becerileri geliştirememiş, düşünen, anlayan, sorun çözen, sorgulayan, analiz-sentez yapan bireyler yetiştirilememiştir. Tek tip insan yetiştirilmeye çalışılmıştır. Çok yönlü düşünmeye ve sorgulamaya ağırlık verilmemiştir.
Davranışçı Yaklaşım Bu anlayışla yetişen bireyler genellikle uyarıcı ortamları ve yönlendirilmeyi tercih etmektedirler. Bireysel sorumluluk ve zihinsel bağımsızlık yeterince gelişmemektedir. Bu nedenlerden dolayı davranışçı yaklaşım Dünyamızda 1950’li yıllarda terk edilmiştir. Ülkemizde 2004 yılına kadar uygulanmıştır.
Bilişsel Yaklaşım
Bilişsel Yaklaşım Öğrenme bilgisayarın bilgi işleme sürecine benzetilir. Çeşitli bellekler vardır. Görsel, işitsel, sözel, simgesel, anlamsal, hızlı, yavaş bellekler gibi. Kelimeler sözel bellekte,anlamları da anlamsal bellekte depolanır. Hızlı bellekte işlemler yapılır. Bilgisayar hızında okuma ve anlama istenir.
Bilişsel Dil Öğretim Yaklaşımı Bu yaklaşıma göre dil, öğrenilmez edinilir. Temsilcisi Noam Chomsky’dir. Bunu le LAD, Krashen ve le Moniteur izler. Chomsky’e göre dil edinimi çocuklarda genetik bir donanımla gerçekleşir. Çocuklar dil edinmek için bilgisayar gibi programlanmıştır. Çocuklarda dil edinimi zekâdan bağımsızdır.
Bilişsel Yaklaşım Bu yaklaşım dünyamızda 1980 ‘li yıllara kadar uygulanmıştır. Ülkemizde bazı okullarda ve araştırmalarda kullanılmıştır.
Yapılandırıcı Yaklaşım
Öğrenme sürecine ağırlık verir. Yapılandırıcı Yaklaşım Günümüzde 50’den fazla ülkede uygulanmaktadır. Öğrencinin: Zihinsel gelişimine, Dil gelişimine, Sosyal gelişimine ve Öğrenme sürecine ağırlık verir.
Yapılandırıcı Yaklaşım Bu yaklaşımda öğrenme, bilgileri anlama ve zihinde yapılandırma işlemidir. Öğrenci: -Bilgileri araştırır, inceler, sorgular ve anlamlandırır. -Ön bilgileriyle yeni bilgileri bütünleştirir ve zihninde yapılandırır. -Dil ve zihinsel becerilerini geliştirir ve öğrenmeyi sürdürür. -Öğrenme öğrencinin kendi çabalarıyla gerçekleşir. Temsilcileri Jean Piaget, Vygotsky ve Bruner’dir.
Yapılandırıcı Yaklaşım Öğrenme, bilgileri aktif yapılandırma sürecidir. (Bilgiyi araştırır,bulur, inceler ve yorumlar.) Öğrenme, bilgiler arasında bağ kurma işlemidir. (Ön bilgiler –yeni bilgiler) Öğrenme, işbirliklidir. (işbirlikli öğrenme) Öğrenme, zihni geliştirme ve düzenlemedir. (Zihinsel işlemleri ve becerileri geliştirme) Öğrenme, gerçek yaşamla ilişkilidir. (Öğrenilenler günlük yaşama aktarılmalıdır.
Yapılandırıcı Dil Öğretim Yaklaşımı Bu yaklaşıma göre dil, edinilmez öğrenilir. Dil ve zihinsel beceriler birlikte geliştirilir. Dil, öğrenmenin kalbi ve insan beyninin sınırsız bir becerisidir. Dil öğrenme sürecinde sosyal etkileşimin rolü büyüktür. Temsilcileri Jean Piaget, Vygotsky ve Bruner. Dil öğrenme süreci gelişimsel, sosyal ve etkileşimsel olarak ele alınır.
Yapılandırıcı Yaklaşım Anlama ve zihinde yapılandırma çok önemlidir. Anlama:Yeni bilgileri inceleme, sıralama,sınıflama, sorgulama vb. işlemleri içerir.Bu amaçla: Olayları ve düşünceleri sıralama, sınıflama, tahmin etme, ilişkilendirme, benzerlikleri ve farklılıkları bulma, sebep-sonuç ilişkileri kurma, analiz-sentez yapma, özetleme, değerlendirme, vb. çalışmalar yapılmalıdır. Zihinde Yapılandırma:Ön bilgilerle yeni bilgileri bütünleştirme işlemleridir.Bu süreçte iki önemli işlem yapılır.Bunlar özümleme ve alışma işlemleridir.
Özümleme Yeni bilgi, bireyin ön bilgileriyle çelişmiyor, zihinsel şemasına uyuyorsa, özümleme işlemi gerçekleştirilir. Özümleme yeni bilgilerin ön bilgilerle uyumlu hale getirilmesi, bütünleştirilmesi ve zihinde yerleştirilmesidir.
Özümleme
Alışma Yeni bilgiler bireyin ön bilgileriyle çelişiyor, zihinsel şemasına uymuyorsa zihinsel çatışma ve dengesizlik başlar. Bilgileri bütünleştirme güçleşir. Bu durumu önlemek için alışma işlemleri yapılır. Alışma bireyin düşüncelerinde ve zihinsel şemalarında düzenlemeler yaparak yeni bilgilere uyum sağlamasıdır. Alışma sürecinde sorgulama, açıklama, tartışma, ilişkilendirme, çok yönlü düşünme vb. çalışmalar yapılmalıdır.
Alışma
Yapılandırıcı Yaklaşım Yapılandırıcı yaklaşım sosyal etkileşime çok önem verir. Dil, zihinsel beceriler ve öğrenme sosyal etkileşimle gelişir. Sosyal etkileşimle bilgiler zihinde aktif olarak yapılandırılır. Öğrenci, etkileşim yoluyla çeşitli bilgi ve görüşleri öğrenir, kendi düşünceleriyle karşılaştırır.
Sosyal Etkileşim
Zihinsel Etkileşim ve Çatışma Sosyal etkileşim sürecinde -Zihinsel etkileşim ve - Zihinsel çatışma yaşanır. Düşünceler arasındaki uyum zihinsel etkileşmeyi, uyumsuzluk ise zihinsel çatışmayı getirir. Zihinsel çatışma, açıklama, farklı bilgiler sunma, tartışma,sorgulama,araştırma, vb. etkinliklerle giderilir. Zihinsel çatışma sosyal çatışmayı getirir.
Zihinsel Etkileşim
Zihinsel Çatışma
Yapılandırıcı Yaklaşım Ön bilgilere çok önem verir. Ön bilgilerle yeni bilgiler incelenir ve seçilir. Ön bilgilerle yeni bilgiler anlamlandırılır ve zihinde yeniden düzenlenir. Zihinsel yapıyı düzenlemek için öğrenci: Öğrenme sürecine aktif olarak katılmalı, Etkinliklerle çok yönlü düşünmeyi öğrenmeli, Sarmal mantıkla sorgulama yapmalı, Zihnini yönetmelidir.
Zihinsel Gelişim OCDE 2007 raporuna göre çocuklarda ilk altı yıl beyin sistemi hızla gelişmektedir. 6 yaşında beyin gelişiminin % 90’ı tamamlanmaktadır. Bu yaşlarda dil öğrenme kapasitesi üst düzeydedir. Özellikle 4-6 yaşlarında beynin her iki lobu birlikte kullanılmaya başlanmakta ve çocuk 4-6 yaşlarında birden fazla dili öğrenebilecek kapasiteye ulaşmaktadır. Bu yaşlar dil ve zihinsel becerilerin geliştirilmesi, ilk okuma-yazma öğrenme açısından çok önemlidir.
Zihinsel Gelişim Araştırmaları Piaget’ den bu yana ortalama 40 yıl geçti. Piaget’in zihin gelişiminde merdiven modeli artık kabul edilmemektedir. Jacques Mehler, 2 yaşındaki çocukların iki sıra halinde üst üste dizilmiş şeker kolonlarındaki sayıları şaşırmadan bildiklerini ortaya çıkarmıştır. Yale Üniversitesinden Karen Wynn, bebeklerin 4. aydan itibaren hiç zorlanmadan 1+1= 2 ve 2-1= 1 olduğunu, yani toplama ve çıkarma yapabildiklerini bulmuştur.
Harvard Üni. Prof. Elisabeth Spelke,bebeklerin 6 Harvard Üni. Prof. Elisabeth Spelke,bebeklerin 6. aydan itibaren bir nesneyi diğerinden, iki insanı birbirinden ayırdıklarını belirtmektedir. Paris-V Üni. Prof.Olivier Houde (Zihin Fonksiyonları ve Zihinsel Gelişim Merkezi Yöneticisi), -2 yaşındaki bebeklerin matematik, fizik ve mantık bilgilerine sahip olduklarını belirtmektedir. -Araştırmalar, bebeklerin 2 yaşından önce sayı kavramını öğrendiklerini ortaya çıkarmıştır. -Elizabeth Spelke , eğitimde yeni yöntem ve tekniklerin geliştirilmesi gerektiğini belirtmektedir.
Dil Gelişimi Araştırmaları Bruner, bebeklerin anne karnında: - 5. aydan itibaren sesleri ve kelimeleri duyduklarını, -Çok sayıda kelime tanıdıklarını, -Anne-babasının adını bildiklerini, açıklamıştır. Doğduktan sonra: - Konuşmayı öğrenmeden önce iletişim kurduklarını, - 1. ayda pa ve ba hecelerini ayırdıklarını, - 4. ayda adını öğrendiklerini, -6. ayda heceler yaptıklarını, -8. ayda cümleler kurduklarını, belirtmektedir. Bebeklerin zihin becerileri dil becerilerinden önce gelişmektedir.
Stern, Schaffer, Rondal, ve Boysson-Bardies gibi araştırmacılar, bebeğin doğmadan önce sözlerin özelliklerini, ritmini, tonunu ve dil yapısını öğrendiklerini açıklamaktadır. Mehler ve arkadaşlarının yaptıkları araştırmalara göre, bebekler doğar doğmaz kendi dillerini başka bir dilden ayırabilmektedirler.Yeni doğan Fransız bebeklerin Fransızca ile Rusça’yı ayırdıkları ve Fransızca’yı dinlemek istedikleri saptanmıştır. Bebekler küçük bilginlerdir. Yeni eğitim yöntem ve teknikleri kullanılmalıdır.
Türkçe Öğretim Yaklaşımları Ülkemizde uzun yıllar davranışçı yaklaşım uygulanmıştır.1981 Türkçe Öğretim Programında: -Öğretilecek davranışlar sıralanmıştır. -Türkçe öğretimi anlama, anlatım ve dil bilgisi olarak ele alınmıştır. -Anlama başlığı altında dinleme, izleme, okuma ve anlama tekniğine yer verilmiştir. -Anlatım başlığı altında ise sözlü ve yazılı anlatım ele alınmıştır.
Yapılandırıcı Yaklaşım - 2004-2009 Türkçe Dersi (1-5) Öğretim Programlarında temel alınmıştır. -Türkçe öğretiminin amaçları dil, zihinsel, sosyal ve zihinsel bağımsızlık becerilerini geliştirme olarak saptanmıştır. -Türkçe öğrenme süreci gelişimsel, sosyal ve etkileşimsel olarak ele alınmıştır.
Türkçe Öğretimindeki Gelişmeleri Türkçe öğretiminde önemli gelişmeler olmuştur. Yeni öğrenme alanları, Yeni beceriler, Yeni modeller, Yeni yöntemler, Yeni teknikler, Yeni değerlendirmeler, gündeme gelmiştir.
Öğrenme Alanları Dinleme, Konuşma, Okuma, Yazma, Görsel okuma ve görsel sunudur. Öğrenme alanı içinde dil, zihinsel, bireysel, sosyal beceriler,bilgiler,teknikler, değerler vb. yer alır.
Beceri Yaklaşımı Davranış değiştirmeye değil beceri geliştirmeye ağırlık verilir. Davranış, bir uyarıcıya verilen tepkidir. Oysa beceri, bilgileri bilinçli olarak uygulamaya aktarma işlemidir. Beceri üç bileşenden oluşur.Bunlar: - bilgi, -uygulama bilgisi ve - uygulama olmaktadır. Beceriyi gerçekleştirmek için bilmek, harekete geçmek ve uygulamak gerekir.
Temel Beceriler Türkçeyi doğru, etkili ve güzel kullanma, Eleştirel düşünme, Yaratıcı düşünme, İletişim kurma, Problem çözme, Araştırma, Bilgi teknolojilerini kullanma, Girişimcilik, Karar verme, Kişisel ve sosyal değerlere önem verme.
Sarmal Yaklaşım Yapılandırıcı yaklaşım öğrencilerin bilgileri keşfetmesi, anlaması ve aktarması için eğitim programının sarmal düzenlenmesini öngörür. Programda dinleme, konuşma, okuma,yazma, görsel okuma ve görsel sunu alanları ile kazanımlar sarmal olarak düzenlenmiştir. Öğrenme-öğretme süreci de sarmal olarak düzenlenmiş ve kazanımlar öğrenme-öğretme sürecine sarmal olarak yerleştirilmiştir.
Tematik Yaklaşım Tematik yaklaşım, öğrenilen bilgi ve becerileri anlama,geliştirme, düzenleme, zihinde yapılandırma ve günlük hayata aktarma olanakları sağlar. Programda sekiz temanın dördü zorunludur. Zorunlu temalar “Atatürk, Değerlerimiz, Sağlık ve Çevre, Birey ve Toplum”dur. Diğer temalar seçmelidir.
Dil ve Zihinsel Beceriler Dinleme, Görsel Okuma, Okuma, öğrenme alanındaki beceriler üç aşamalı çalışmalarla geliştirilir.Bunlar: 1. Bilgileri Alma 2. Anlama 3. Zihinde Yapılandırma
Dil ve Zihinsel Beceriler Konuşma, Yazma, Görsel Sunu, öğrenme alanındaki beceriler üç aşamalı çalışmalarla geliştirilir.Bunlar: 1. Ön Bilgileri Gözden Geçirme 2. Düzenleme 3. Aktarma
Davranışçı Anlama “Okumak, anlamaktır.” görüşü benimsenir. Anlamak için metinler tekrar tekrar okunur. Metin merkeze alınır, derinlemesine incelenir. Öğrencinin ne anladığı, nasıl anladığı üzerinde durulmaz. Metin ön plana çıkarılır,öğrenci ikinci plandadır. Bu anlayış uzun yıllar sürdürülmüştür. Sadece metin incelemeyle öğrencinin anlama becerilerinin geliştirileceği düşünülmüştür.
Davranışçı Anlama Bu uygulamalarda: Öğrencinin metinleri ezberlediği görülmüştür. Sadece incelenen metinler anlaşılmış, metin değişince anlama da güçleşmiştir. Anlama, derslerdeki metin ve yazarlarla sınırlı kalmıştır. Metne dayalı anlama, kitabî anlama olmuştur. Okuma alışkanlığı olmadığından anlama düzeyi de gelişmemiştir. Dinlediğini anlama, görsel anlama, sosyal ve doğa olaylarını anlama, harita, grafik, şekil vb. anlama ihmal edilmiştir.
Yapılandırıcı Anlama Yapılandırıcı yaklaşımda öğrenci merkezli anlayıştan hareketle öğrencinin anlama becerilerini geliştirmeye önem verilir. Anlama, dinleme, görsel okuma ve okuma yoluyla alınan bilgileri düşünme, sorgulama, ilişkilendirme, çıkarım yapma, değerlendirme ve anlamlandırma sürecidir. Anlama, konuşma, yazma ve görsel sunu ile aktif olarak geliştirilir. Anlama sürecinde bütün zihinsel beceriler devreye girer, yeni bilgiler ön bilgilerin ışığında işlenir.
Anlama Becerilerini Geliştirme Yapılandırıcı yaklaşımda anlama yerine anlama becerilerini geliştirme üzerinde durulur. Metni derinlemesine inceleyerek öğrencinin anlamasını beklemek yerine, doğrudan anlama becerilerini geliştirme çalışmalarına ağırlık verilir. Anlama becerilerini geliştirmek için anlama süreçleri ile teknikleri üzerinde durulur. Öğrencilere çeşitli etkinliklerle anlama teknikleri öğretilir. Öğrencinin düşünme, inceleme, seçme, tahmin etme, sorgulama, çıkarım yapma, sıralama, sınıflama, ilişkilendirme, analiz-sentez yapma, değerlendirme gibi anlama becerilerini geliştirici etkinliklere yer verilir.
Anlama Becerilerini Geliştirme Yapılandırıcı yaklaşımda anlama becerilerini geliştirme aynı zamanda zihin modeli oluşturma sürecidir. Öğrenci anlama sürecinde bilgileri seçme, sıralama anlama gibi işlemlerle kendine özgü bir zihin modeli oluşturur.Buna “anlama modeli” denilir. Anlama modeli okunan metinlerle geliştirilir. Metni anlamak için mutlaka bir anlama modeli oluşturmak gerekir. Aynı tür metin ve yazarların okunması anlama modelinin sınırlı ve fakir olmasını getirir. Öğrencilerin anlama modelleri çeşitli yazar, metin ve tekniklerle zenginleştirilmelidir.
Anlama Becerilerini Geliştirme Bu yaklaşıma göre dört özel teknik anlama modelini ve becerilerini geliştirmeye önemli katkılar sağlar.Bunlar : - Tahmin etme, -Anlamı açıklama, - Sorgulama ve -Özetleme teknikleridir. Bu teknikler Türkçe Öğretim Programında ayrıntılı olarak verilmiştir.
Yapılandırıcı Anlama Modelleri Yapılandırıcı yaklaşımda öğrencilerin anlama becerilerini geliştirmek için çeşitli modellerden yararlanılır. Bunlar: -Etkileşimsel Model ile -Süreçsel Model olmaktadır.
Etkileşimsel Model Bu modele göre anlama, üç bileşenden oluşan etkileşimsel bir süreçtir.Bunlar: -Okuyucu, -Metin ve -Ortam olmaktadır.. Anlama becerileri geliştirme bu üç bileşenin etkileşmesine bağlıdır. Türkçe öğretiminde bu model dikkate alınarak çeşitli kazanımlar, teknikler ve etkinlikler verilmiştir.
Etkileşimsel Model Okuyucu: Ön bilgiler, zihin yapısı, dünyaya bakış açısı ile dile ilişkin bilgiler anlamada belirleyici olur. Metin: İçerik, biçim, tür, yazarın amacı, sunulan düşünceler vb. anlamada etkilidir. Ortam: Psikolojik, sosyal ve fiziksel ortam, güdülenme, zaman, yer, araç-gereç gibi durumlar anlama sürecini ve becerilerini etkilemektedir. Anlama becerileri için her bileşene özen gösterilmelidir.
Süreçsel Model Bu modelde anlama iç içe geçmiş süreçler olarak ele alınır. Anlama becerilerini geliştirme üç aşamaya ayrılır. Bunlar: Bilgiyi seçme, Sıralama ve Düzenleme aşamalarıdır. Hem anlama becerilerini geliştirme hem de bilgileri işleme süreçleri birlikte yürütülür.
Süreçsel Model Seçme: Okuyucu metindeki bilgileri aynen almaz. Önemli gördüklerini ilgi ve ihtiyaçlarına göre seçer. Bazı yerleri atlar, bazı yerlere de eklemeler yapar. Okuyucunun anladığı anlamla metnin anlamı farklı olabilir. Sıralama: Seçilen bilgiler önemine göre sıralanır. Önem sırasını okuyucu belirler. Düzenleme: Bilgiler, sınıflama, sorgulama, ilişkilendirme, değerlendirme, iç bağlantılar kurma vb. işlemlerle düzenlenir.
Süreçsel Model Bilgiler üç aşamada düzenlenir. Bunlar: 1.Küçük yapılar düzeyinde: Bir kelimenin ve ya cümlenin anlamı belirlenir. 2.Büyük yapılar düzeyinde: Metnin paragrafları, bölümleri ve tümünden alınan bilgiler düzenlenir. 3.Anlama Modelini Düzenleme : Metinden alınan bilgilerle hem anlama modeli hem de bilgiler düzenlenir.
Anlama Süreçleri Küçük Yapıları Anlama -Kelimeleri tanıma -Deyim ve cümlecikleri anlama -Küçük yapılardaki bilgileri seçme Anlamları Bütünleştirme -Cümle bağlarını tanıma -Mantık bağlarını anlama -Çıkarım yapma Büyük Yapıları Anlama -Ana fikri belirleme -Metni özetleme -Metin yapısını tanıma Seçme ve Yapılandırma
Anlama Teknikleri -Görselleri inceleme, -Çıkarımlar yapma, -Satırların altını çizme, anlaşılmayan yerleri belirleme, - Metni küçük birimlere ayırma, -Kendi kelimeleriyle metni açıklama, -Anlamı açıklama,not alma, -Metnin konusunu belirleme, -Metnin ana ve yardımcı düşünceleri bulma, -Anlatım yapısını belirleme, -Çıkarımlar yapma,
Anlama Teknikleri -Metnin önemli noktalarını belirleme, -Okuma öncesi tahminleri doğrulama, -Ön bilgileriyle yeni bilgiler arasında bağ kurma, -Benzetmelerden yararlanma, -Sınıflama, sıralama, ilişkilendirme vb, -Sorgulama, -Metni özetleme, -Bilgileri bir kavram haritası veya grafikle düzenleme, -Metin yapısının şemasını çıkarma, tamamlama vb.
Görsel Anlama Bir resim bin kelimeye bedeldir. Şekil, sembol ve işaretleri anlama, Resim, fotoğraf, karikatür, renk vb. anlama, Doğa ve sosyal olayları anlama, sorgulama,değerlendirme, Grafik, tablo, harita, kroki vb. anlama, sorgulama, TV, reklam, beden dili vb. anlama, sorgulama, Görselleri inceleme, sorgulama, değerlendirme, Görselleştirme, metinle ilişkilendirme, eşleştirme, Zihinde canlandırma,resimleme, Duygu ve düşüncelerini görselleştirme vb.
Dinlediklerini Anlama Sesleri ayırt etme, Ses bilincini geliştirme, Sesleri ve sözleri anlama, sorgulama, Vurgu, tonlama ve telaffuz, Duyguları ses tonuna yansıtma, Dikkat yoğunlaştırma, Aktif dinleme,katılımlı dinleme vb.
Zihinde Yapılandırma Zihinde yapılandırma ön bilgilerle yeni bilgilerin bütünleştirilmesi ve zihne yerleştirilmesi sürecidir. Zihinde yapılandırma için düşünme, sorgulama, kavramlaştırma, karar verme sorun çözme gibi çalışmalar yapılmalıdır. Zihinde yapılandırma çalışmalarında öğretmen öğrencilere bilgiyi hazır vermek yerine kendilerinin yapılandırmasına yardım etmelidir.
Düşünme: Düşünceler arasında ilişki kurma, inceleme, karşılaştırma, sınıflama, sıralama, çıkarım yapma, değerlendirme. Sorgulama: Bilgi ve kanıtları inceleme, bunların doğruluğunu ve değerini ölçme, neden ve sonuçları belirleme, çıkarımlarda bulunma, tartışma. Kavramlaştırma: Örnekleri tanıma, açıklama, sınıflama, aralarında ilişki kurma ve değerlendirme. Karar verme: Amaç belirleme, yöntemleri gözden geçirme, inceleme ve uygun olanları seçme. Sorun çözme: Sorunları belirleme, tanımlama, çözüm örnekleri bulma ve uygulama.
Metin Özellikleri - Yapılandırıcı yaklaşıma göre kısa metinler öğrencinin metinle etkileşimini azaltmaktadır. -Kısa metin az bilgi, az düşünce ve az kelime demektir. -Kısa metinler zihinsel sözlüğü zenginleştiremez. -ilköğretim 1. sınıf için 125-400 kelime, 2. sınıf için 375-500 kelime, 3.sınıf için 450-600 kelime, 4. sınıf için 800-1000 ve daha üst sınıflar için ise 1000 ve fazla kelimeli metinler verilmelidir.
PIRLS Metinleri İlköğretim 4. sınıf öğrencilerinin katıldığı 2001 PIRLS araştırmasında: (Okuma Becerilerini Ölçme Metinleri) Baş Aşağı Fareler (öyküleyici) 390 kelime, Nehir Yolculuğu (bilgilendirici) 355 kelime, Depremi Haber Veren Tavşan (öyküleyici) 426 kelime (Fransızca 625 kelime), Yavru Deniz Kuşlarının Gecesi (bilgilendirici) 575 kelime (Fransızca 793 kelime) verilmiştir.
(Okuma Becerilerini Ölçme Metinleri) PISA Metinleri OECD tarafından yürütülen 2003-2006 PISA araştırmalarında: (Okuma Becerilerini Ölçme Metinleri) Kısa metinler ortalama 450 kelimedir. Uzun metinler ortalama 1800 kelimedir. Örneğin le Cadeau başlıklı metin 1800 kelimedir. Grip başlıklı metin ise 500 kelimedir.
Kitap ve Metin Seçimi Okuma ilgisine dikkat edilmelidir. Öğrenilenler zekâdan çok okuma ilgisine bağlıdır. İlgi Türleri: İlk okuma ilgileri,kişilik ve beceri geliştirme ilgileri, çevreyi ve dünyayı anlama ilgileri ve geçici ilgiler. İlginin Niteliği:aktif, pasif, hareket ya da konu ağırlıklı, somut, soyut, sözel, sayısal, bireysel ya da gruba dönük olabilir.
Kitap ve Metin Seçimi Erkek öğrencilerin ilgileri spor, araba, hareketli konular,oyunlar vb. yöneliktir. Hayvan hikâyeleri,edebî metinler vb. ilgi çekici değil,okuma- anlama becerilerini geliştirmiyor. Fabl, 1600 yıllarında yazılmıştır.La Fonten yaşadığı dönemin çelişkilerini, sorunlarını ve öç alma duygularını yansıtmıştır. Karga aristokrat, aslan kral,karınca halk vb. Rousseau “Yetişkinlere yönelik, çocuk eğitime uygun değil.” diye eleştirir.
Kitap ve Metin Seçimi 1940’ta Fransa’da Henri Wallon, eşitlik, yeni eğitim vb. adına bazılarını seçmiştir.Karga ile tilki, ağustos böceği ve karınca, aslan kral vb. ( ezen- ezilen ilişkileri ) Davranışçı anlayış hayvanlara ders verdirir. Kitap sonunda hayvan öğretmen konumuna geçer ve öğrencilere ders verir. 2007 Fransız Eğitim raporunda “Etiketleme yapıyor, yanlış öğretiyor,kaz kafalı, aptal ördek,kurnaz tilki, çakal gibi” nedenlerle bunlara yer verilmez.”
Kitap ve Metin Seçimi Çocuk kitaplarında yeni teknolojiler, görseller, tasarımlar yer almalı, gelecek nesiller daha akıllı yetiştirilmelidir. Kitaplarda sorun çözme yolları, çok yönlü düşünme, akıl yürütme, mantık oyunları, sorgulayıcı, girişimci, kişisel ve sosyal değerleri geliştirici hikâye, olay vb. olmalıdır. Çocuk bunları okumalı, kendini geliştirmeli ve geleceğine yön vermelidir.
Kitap ve Metin Seçimi Ülkemizdeki çocuk kitaplarında hayvan hikayeleri ağırlıklıdır.Öküze özenen kurbağa, ayı, leylek, ördek vb. Çocuk kitapları hayvanları tanıtım kitapları gibidir. Çocuklar hayvanlara ilgi duyabilir ama bunun bir derecesi olmalıdır. Sürekli hayvan hikâyeleri okuyarak geleceğe yön verilemez. Kitapların çoğu düz anlatım ve düz mantık içermektedir. Oysa dil ve zihinsel becerileri geliştirme, sorgulama yapma,sorun çözme, çok yönlü düşünme, çıkarım yapma gibi becerileri geliştirecek kitaplar seçilmelidir.
Kitap ve Metin Seçimi Altın yumurtlayan tavuk/kaz, sihirli değnek/ sopa, sihirli lamba, dile benden ne dilersen, cinler, periler, uçan halılar vb. kitaplar öğrencileri pasifleştirmekte ve erken yaşlarda kolay para kazanma yollarına yöneltmektedir. Bu tür kitaplar çocukları çabuk zengin olma, çalışmadan çabalamadan kazanma, sorunları çözme, her istediğini elde etme gibi anlayışlara götürmektedir.
Kitap ve Metin Seçimi Aileler ve öğretmenler kitap seçimine dikkat etmelidirler. Çocuk ısrarla bu tür kitapları okuyorsa, sorgulama yapılmalıdır. Sorgulamada, anlatılanların doğruluğu, günümüzdeki geçerliliği, sorun çözme yöntemleri, kazanmak veya başarılı olmak için çalışmanın şart olduğu gibi konular tartışılmalıdır. Öğrencilerin düşünme, anlama, sorgulama, eleştirme, analiz-sentez yapma, yorumlama gibi zihinsel becerileri harekete geçirilerek bu kitaplardan olumsuz etkilenmesi önlenmelidir.
Türkçe Öğretimi Etkili bir Türkçe öğretimini gerçekleştirmek, Öğrencilerin dil ve zihinsel becerilerini geliştirmek, Düşünen, anlayan, sorgulayan ve sorun çözen bireyler yetiştirmek amacıyla köklü yenilikler yapılmıştır. Türkçe öğretimi daha sistemli ve bilimsel bir yapıya kavuşturulmuştur.
Türkçe Öğretimi OECD 2007 Raporunda, tüm dünya ülkelerine ilkokuma yazma öğretim yöntemi olarak: Öğrencilerin dil,zihin ve anlama becerilerini geliştirmesi okuma yazma becerilerini hızlandırması ve etkili bir ilk okuma yazma öğretim yöntemi olması nedeniyle Ülkemizde 2005 yılından bu yana uygulanan Ses Temelli Cümle Yöntemi önerilmektedir. Dünyanın sayılı okuma uzmanlarından Kanadalı Profesör Jocelyne Giasson, 2004 Türkçe (1-5.Sınıflar) Öğretim Programının çeşitli üstünlüklerini içeren bir rapor yayınlamıştır.
TEŞEKKÜRLER Güneş,Firdevs.(2007).Türkçe Öğretimi ve Zihinsel Yapılandırma,Nobel Yayınları Güneş,Firdevs.(2009).Hızlı Okuma ve Anlamı Yapılandırma,Nobel Yayınları Güneş,Firdevs.(2007).Ses Temelli Cümle Yöntemi ve Zihinsel Yapılandırma,Nobel Yayınları