Elektrik Nedir? Elektrik enerjinin bir şeklidir. Elektrik gücünün akışıdır. Tüm maddeler atomlardan meydana gelmiştir. Bir atomun merkezinde çekirdeği vardır. Çekirdeğinde pozitif yüklü protonları ve yüksüz nötronları bulunur. Atom çekirdeğinin etrafında negatif yüklü elektronları vardır. Elektronların sayısı protonların sayısına eşittir. Bir elektronun yükü de bir protonun yüküne eşdeğerdir. Bir dış kuvvet tarafından bir atomun elektron ve protonu arasındaki denge bozulduğu zaman o atom bir elektrik yükü kaybeder yada kazanır. Bir atomdan elektrik yükleri kaybolduğu zaman, bu negatif yükler serbest kalır ve bu elektronların serbest hareketiyle madde içinde bir elektrik akımı meydana gelir.
Elektrik doğal yapının bir parçasıdır Elektrik doğal yapının bir parçasıdır. Şu anda en çok kullanılan enerji formudur. Elektrik, tüm temel enerji kaynaklarını, kömür, petrol, doğalgaz, nükleer güç yada yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak onların aracılığıyla ikincil bir enerji olarak elde edilmektedir.
Pek çok şehir ve kasaba bir şelale (doğal bir mekanik güç kaynağı) yakınına kurulmuştur. Kaynağın gücünden iş yapmakta yararlanmak için. 100 yılı aşan bir süre öncesinde elektrik üretimine başlanmadan, evlerde aydınlanmak için gaz yağı yakan lambalar, ısınmak için de odun yada kömür yakan sobalar kullanılırdı. Filedelfiya şehrinde fırtınalı bir gecede Benjamin Franklin tarafından kullanılan şemsiye deneyimi ile elektriğin prensipleri kısmen anlaşılmış oldu. Thomas Edison, elektrik lambası icadını geliştirerek herkesin hayatını değiştirmeye yardım etti. 1879 yılından önce, sokak aydınlatılması için doğru akım (DC) elektriği ile ark ışıkları kullanılmıştı. 1800 lü yılların sonunda Nikola Tesla, alternatif akımının (AC) üretim, iletim ve kullanımının öncüsü oldu. Tesla’ nın icatları ile elektrik, evlerde aydınlatmada ve endüstriyel makinalara güç vermek için kullanılmaya başlandı.
Elektrik Nasıl Elde Edilir? Enerji kaynaklarının hepsi bize yaşantımızı devam ettirmek için gerek duyduğumuz enerjiyi sağlarlar. Enerji kaynakları, yenilenebilir enerji kaynakları ; güneş, su, rüzgar, jeotermal, biyomas ve yenilenebilir olmayan (fosil kökenli) enerji kaynakları ; kömür, petrol, doğal gaz, nükleer diye ikiye ayrılır. Enerji farklı şekillerde elde edilir: Isı (termal), ışık (radyant), mekanik, elektrik, kimyasal ve nükleer enerji olmak üzere.
Enerjinin iki tipi vardır, depolanmış (potansiyel) enerji, ve hareket (kinetik) enerjisi olmak üzere. Örneğin, yediğimiz yiyecekler kimyasal enerji ihtiva eder, vücudumuz bu enerjiyi kullanmaya başlayıncaya kadar depo eder. İş yaparken bu enerji serbest bırakılır.
Enerjinin tüm formları her gün kullandığımız enerji kaynaklarında farklı bir şekilde depo edilir. Bu kaynaklar yukarda söylediğimiz yenilenebilen ve yenilenmeyen kaynaklardır. Yenilenebilir enerjileri sürekli kullanabiliriz. Yenilenemeyenler tükenince çok kısa zamanda yeniden üretilmesi mümkün değildir. Solar enerji güneşten, rüzgar ve jeotermal enerjisi yerkürenin kendisinden, biyomas enerjisi bitkilerden ve hidrogücü, sudan elde edilen yenilenebilir birer kaynaktır ve bu enerjiler ısı ve elektrik enerjisine çevrilebilirler.
Ancak bugüne kadar kullandığımız enerjilerin çoğu yenilenebilir olmayan, fosil kaynaklardandır, kömür, petrol, doğal gaz gibi. Bunlara fosil kaynaklar denir çünkü milyonlarca yıl yerin derinliklerinde kaya ve toprak altında kalmış, ısı ve basınç altında fosilleşmiş bitki ve hayvanlardan oluşmuşlardır. Diğer yenilenemeyen bir enerji kaynağı, atomlarını parçalayarak (nükleer bir işlem, fission vasıtasıyla ) ısı ve bunun sonucunda elektrik elde ettiğimiz uranyum elementidir. Tüm bu enerji kaynaklarını, evlerimizde, iş yerlerimizde, okullar ve fabrikalarımızda ihtiyaç duyduğumuz elektriği üretmek için kullanırız. Kompütürleri, lambaları, buzdolabı, çamaşır makinaları ve klimalarımızı,.., çalıştırmak için elektrik gücünü kullanırız.
Arabalarımızı çalıştırmak için de enerji kullanırız Arabalarımızı çalıştırmak için de enerji kullanırız. Arabalarımızda kullandığımız bu enerji petrolden elde edilen benzindir. Pişirmek için de enerji kullanırız. Bu enerjiler doğalgaz yada petrolden elde edilen propan gazı gibi diğer gazlar, yada diğer kaynaklardan biridir. Yapmak istediğimiz her iş için, kullandığımız bir enerji kaynağı vardır. Kırda yemek yapmak için sıvılaştırılmış gaz kaynaklarından, uzaya astronotları göndermek için kullanılan hidrojen yakıtlarına kadar.
Ülkemizde Elektrik Enerjisi Nasıl Üretilir Termik Santralde Elektrik Enerjisi Termik santraller katı, sıvı ve gaz halindeki yakıtlarda var olan kimyasal enerjiyi ısı enerjisine, ısı enerjisini hareket (Kinetik) enerjisine, hareket enerjisinide elektrik enerjisine dönüştüren tesislerdir. Kısaca termik santrallar kimyasal enerjinin elektrik enerjisine dönüştüğü tesislerdir.Termik santrallerin içinde en karmaşık yapıya sahip olanları Katı Yakıtlı Buhar Santrallarıdır. Daha basit yapılardaki Gaz Türbinleri diğer bir Termik Santral örneğidir.
Kullandıkları Yakıtlara Göre Türkiye deki Başlıca Elektrik Santralları ve Yüzdeleri: Katı Yakıta Linyit ve Taş Kömürü: % 23,48 Sıvı Yakıta fuel-oil ve motorin: % 7,65 Gaz yakıta Doğal gazı göstermek mümkündür: % 35,53 Bir diğeride Jeotermal (Yeraltı Buhar Santralı): % 0,04 ile elektrik enerjisinin üretimine katkısı ile Toplam % 66,7 yaparak bu da gösteriyor ki elektrik enerjisi üretimimizin yarıdan fazlasını Termik Santrallar tarafından üretilmektedir.
Barajlarda Elektrik Enerjisi Akarsulardan akan suyun elektrik üretimi için biriktirilmesi, yaklaşık 100 yıldır uygulanan bir yöntem. Barajların da dahil olduğu elektrik üretim sistemine hidroelektrik santral diyoruz. Çoğu hidroelektrik santral, dört ana bölümden oluşur. Baraj-türbin-jeneratör-enerji iletim hattı. Baraj sayesinde akarsuyun su düzeyi yükseltilir, çok miktarda suyun biriktiği geniş bir baraj gölü yaratılır. Barajın göl tarafına bakan duvarının alt kısımlarında, suyun diğer tarafa geçmesini sağlayan, isteğe göre açılıp kapanabilen kapaklar vardır. Kapaklar açıldığında, su aşağı doğru eğimli olan yoldan hızla akmaya başlar ve yolunun üzerindeki türbinin pervanelerine çarparak dönmelerini sağlar. Bir türbin 172 ton ağırlığında olabilir ve dakikada 90 tam devir yapabilir. Su türbinler, yapı olarak yel değirmenlerine benzer.
Tek farkları,dönmeyi sağlayan enerji kaynağının rüzgar değil, su olmasıdır. Bu türbin, hareket eden suyun kinetik enerjisini mekanik enerjiye çevirir. Türbin şaft denen bir çubukla jeneratöre, yani elektriği üreten motora bağlıdır. Türbinin hareketiyle jeneratörün içindeki bir dizi elektromıknatıs dönmeye başlar. Bu büyük elektromıknatıslar bir bakır tel bobininin iç kısmında yer alır. Jeneratördeki mıknatıslarla bobinin arasında oluşan manyetik alan, bir elektrik akımı üretir. Böylece türbinden gelen mekanik enerji elektrik enerjisine dönüşür. Burada oluşan akımda transformatörle yüksek voltajlı akım haline dönüştürülür. Daha sonra da enerji nakil hatlarıyla evlere ve işyerlerine iletilir. Baraj gölünden alınarak türbini döndüren suysa boru hatlarıyla dışarı taşınır ve tekrar akarsuya karışır.