ELLER PPS: Cem Yurtsev Müzik: Ennio Moriconne EMAIL : cyurtsev@yahoo.com
Eller vardır; öpülesi eller, alnımıza konulası, avucumuzun içinde kaybolan eller, yılların yorgunluğunun izlerini taşıyan eller, ve daha nice eller… Farkında mısınız ellerimiz aslında bizi anlatırlar…Ellerimiz, avuçlarımızdaki çizgiler, parmaklar ve tırnaklar karakterimizin, hedeflerimizin ve kaderimizin ipuçlarıdır.
Şimdi bir an için aşağıdaki resme iyi bakmanızı istiyorum dostlarım. Bu tablo Albrecht Durer’in ünlü “Hands” tablosu. Sonraları dua eden eller olarak anıldı. Ancak öyle bir hikayesi var ki bu tablonun … İşte o hikaye bir sonraki slaytta… Mutlaka zaman ayırıp okumanızı rica ediyorum.
15. yy’ın başlarında, Nürnberg yakınlarında oldukça fakir bir aile yaşardı. 18 çocuklu ailenin reisi oldukça mütevazı kazancını çocuklarına yetirmek için günde on sekiz saate yakın çalışırdı. Gerektiğinde konu komşudan yardım da gelirdi. 18 kardeşten ikisi, Albrecht ve Albert, bu umutsuz durumlarına rağmen, kalplerinde gizliden gizliye bir hayâl’i büyütürlerdi. Her ikisi de usta bir ressam olmak istiyordu; ama babalarının kendilerini şehirdeki sanat akademisine gönderemeyeceğini gayet iyi biliyorlardı. Günler, geceler süren tartışmalardan sonra iki kardeş ortak bir karar aldılar. Yazı tura atmaya karar verdiler. “Yazı - tura” da kaybeden maden ocağında çalışacak, kazandığı ile kazanan kardeşinin sanat akademisindeki masraflarını karşılayacaktı. Sonra da kazanan kardeş, 4 yıl sonra mezun olduğunda, ya resimlerini satarak ya da gerekirse madende çalışarak diğer kardeşi okutacaktı. Bir sabah fısıltılı dualar eşliğinde yazı tura attılar. Yazı - tura’ yı Albrecht kazandı ve Nürnberg’ deki sanat akademisinin yolunu tuttu.
Albert ise maden ocağının yolunu tuttu Albert ise maden ocağının yolunu tuttu. 4 yıl boyunca kardeşine para gönderdi. Albrecht’ in karakalem ve yağlıboya resimleri akademide hemen herkeste hayranlık uyandırmıştı. Öyle ki daha mezun olmadan hatırı sayılır paralar kazandı. Genç sanatçı mezun olup köyüne döndüğünde, kalabalık ailesi evlerinin verandasında yemekteydi. Uzun sohbetlerin ardından, Albrecht ayağa kalktı, kardeşi Albert’ in elinden tutup kendisine yaptığı eşsiz iyiliği anlattı. Albrecht, Albert sayesinde hayallerini gerçekleştirmişti. Sonra sözlerini şöyle tamamladı: “Ve şimdi, benim fedakâr kardeşim Albert, sıra senin. Şimdi Nürnberg’e gidip hayallerini gerçekleştirebilirsin. Masraflarını ben karşılayacağım.” Herkesin gözü Albert’ e döndü. Albert, oldukça solgun yüzünü yıkayan gözyaşlarını gizlemeye gerek görmeden, başını “hayır, hayır!” anlamında sağa sola sallıyordu. Albert, sonunda kalktı ve gözyaşlarını sildi. Kardeşlerinin, anne babasının yüzlerinde gezdirdi gözlerini. İki elini de sağ yanağına yapıştırıp yumuşak bir ses tonuyla konuşmaya başladı:
“Hayır, kardeşim. Nürnberg’ e gidemem. Benim için artık çok geç “Hayır, kardeşim. Nürnberg’ e gidemem. Benim için artık çok geç. Dört yıllık maden işçiliği ellerime neler yapmadı ki! Her parmağım en az bir kere ezilip kırıldı. Son zamanlarda, sağ elimde dayanılmaz romatizma ağrıları da başladı. Bir bardağı bile zor tutuyorum. Nasıl olur da karakalem, yağlıboya çalışırım ki?.. Parmaklarım fırça tutacak inceliği çoktan kaybetti. Hayır, kardeşim, hayır… Benim için artık çok geç.” Bu buruk konuşmanın üzerinden 450 yıldan uzun bir süre geçti. Bugüne kadar Albrecht Durer’ in yüzlerce portresinin yanı sıra karakalem, suluboya, yağlıboya resimleri dünyanın sayılı müzelerinin duvarlarını süsledi. Fakat bunlar içinde hiçbiri Albrecht Durer’ in o günkü yemekten sonra yaptığı karakalem çalışması kadar ünlü olmadı.
Albrecht Durer, kardeşi ‘Albert’ in kendisi için gösterdiği feragati resmetmeye niyetlendi. Kardeşinin maden ocağında çalışmaktan eğri büğrü olmuş parmaklarını ve kırış kırış avuçlarını bütün detaylarıyla çizdi. Resimde Albert’ in ince parmakları göğe doğru yönelmişti. Avuçların içi sanki gökten bir yağmur bekliyormuşçasına açıktı. Durer, bu çalışmasına basitçe “Eller” adını verdi. Fakat insanlar, böylesine açık avuçlara ve göğe yönelmiş parmaklara her kalbin içini ısıtan bir sırrı doldurdular. Bozuk para yere düştüğünde, Albrecht’ in sanatçı olma duası, Albert’ in de bir sanatçının en ünlü eserine model olma duası kabul edilmişti. Durer’ in “Eller” i, böylece, “Dua Eden Eller” olarak anıldı. Ressam Albrecht Madenci Albert
1. Bana ait 246 adet olan süper sunuların tamamı tek bir cd de toplanmıştır. CD den edinmek için bana bunu belirten email göndermeniz yeterli. Detaylı bilgi size verilecektir. Tüm sunular şifresiz ve her bilgisayarda izlenebilecek şekilde olacaktır. 2. Ayrıca Muhteşem bir Karadeniz DVD si a- 1200 den fazla muhteşem fotoğraftan oluşan baştan başa Karadeniz Şehirlerinin, beldelerinin, müze, yayla ve özelliklerinin sunumları (pps). 30 büyük kapasiteli PPS (toplam 1200 fotograf) b- Bu şehirlere ait özel video görüntüleri. 22 VIDEO GÖRÜNTÜSÜ c- Karadeniz'e özgü müzikler. d- 3 adet süper Karadeniz belgeseli. ( BELGESEL FILM) DIVX FORMATINDA yine dvd yi edinmek için bana email ile ulaşabilirsiniz. cyurtsev@yahoo.com PPS: Cem Yurtsev Müzik: Ennio Moriconne EMAIL : cyurtsev@yahoo.com