FRANK LLOYD WRIGHT
Modern mimarlık tarihinde en önemli kişiliklerden birisi olarak kabul edilen Frank Lloyd Wright, uzun soluklu ve üretken mesleki yaşamı içerisinde yarattığı tasarımları ile büyük etki uyandırdı. 1889 yılında Illinois Oak Park’ta bulunan kendi evinin tasarımı ile başlayan kariyeri, sayısız konut, ticaret, eğitim ve kamu yapıları ile devam etti.
Frank Lloyd Wright 8 Haziran 1867’de Richland Center, Wisconsin’de William Cary – Anna Lloyd Jones Wright çiftinin çocuğu olarak dünyaya geldi, daha doğmadan annesi gelecekte onun mimar olmasını istiyordu.
Wright 18 yaşına geldiğinde babası ailesini terk etti ve bir daha kendisinden haber alınamadı. Babasının evi terk etmesinden bir hafta sonra bir işe girdi ve Wisconsin Üniversitesi’nde teknik resim ve matematik dersleri almaya başladı.
Mühendislik eğitimi gören Wright, gençlik yıllarında Conover ve Silsbee gibi tasarımcıların yanında profesyonel deneyim kazanmaya başladı Wright, önce Dankmar Aller daha sonra Louis Sullivan’ın Chicago’daki ofislerinde çalıştı.
. Wright, 1892 yılında Chicago’da inşa edilen Charnley House’ın yapımında önemli rol oynadı. Bu çalışma sürecinde Sullivan’dan çok önemli dersler alan Wright, yazar Henri David Thoreau’nun aşırı bireyselciliği ve Thomas Jefferson’ın natüralizmini yakından inceleme fırsatı buldu.
1893 yılında Sullivan ve Adler'le çalışmasına son veren Wright, Cecil Corven ile ortaklık kurdu. Bundan üç sene sonra tamamen bağımsız çalışmak üzere Oak Park'da kendi atölyesini kurdu.
Ruskin’in Arts and Crafts ve Violet le Duc adlı eserlerinden büyük ilham alan Wright, Richardson, Bruce Price ve McKim, Mead & White gibi isimlerden de çok etkilendi. Çalışmalarının başında “Ecole des Beaux Arts”, yani güzel sanatlar tarzına uyum sağlamakta zorluk çeken Wright’ın bu dönemini yansıtan çalışması Milwaukee Kütüphanesi olarak bilinmektedir. Ancak daha sonra tamamen anti-klasik ve anti-Avrupai bir yaklaşımı benimseyerek Amerikan kültürünün bağımsızlığını simgelemeye çalıştı. Bu tarzın ismi ise “Organik Mimarlık” olarak bilinmektedir.
Shingıl Stil Amerika’nın 1870-1880’li yıllarda Shingle stil adı verilen üslubu, Wright’ın mimarisinde etkili olmuştur. Shingil stilini, mekanların birbirine aktığı açık plan, en önünde sundurmalar, ve rustik bir etki yaratan çatı çizgileri tanımlar. Wright iç mekan tasarımlarıyla ilgili fikirlerde geliştirdi.Odaları (mekanları)tekil işlevine göre kutu halinde geri çekti.Böylece bu kutuları gerek üstüste gerekse içiçe geçirerek ortak kullanımlı mekanlar yarattı. Ayrıca Wright, binaların doğal çevre ile uyum içerisinde olmaları gerektiğini savunmuştur.
Mimarlık pratiği boyunca Frank Lloyd Wright tasarımlarında doğadan esinlenmiş ve yarattığı formların malzeme ile ilişkisi üzerinde durmuştur. “Wright insanların içinde yaşadıkları evlerle daha yüksek bir ahlak seviyesine ulaşacaklarına inanır.” (McCarter) Bu nedenle tasarladığı evlerde ailelerin günlük yaşantılarını nasıl daha kolaylaştıracağını, aile üyelerinin birbirleri ile olan bağlantısını arttıracağını ve insanları doğa ile bir bütün olarak yaşatacağını düşünür.
Wright Tasarımlarında Temel Prensipler: Organik Renkler Basit Geometriler Doğal Unsurlarla (Yerşekilleri, İklim ve Peyzajla) Uyum Güçlü Yatay Çizgiler Gizlenmiş Girişler
1914 yılında Wright eşini ve ev halkından birkaç kişiyi, eşi için tasarlanan evde, hizmetlisinin çıkardığı yangında kaybetti.Bu trajedinin, Wright’ın mimarisine etkisi çok büyüktür.Bununla birlikte, bütünlüğe önem veren tasarımlara yöneldi.
Wright evi ve stüdyosu
ÖNEMLİ ESERLERİ Charnley Evi, Astor Street Chicago,1891 William H.Winslow Evi, lllinois,1893 Highland Park evi, 1902 Darwin d.Martin Evi, Buffalo(NewYork),1904 Larkin Building, Buffalo 1904 Oak Park kilisesi Robie Evi, Chicago (1906-1909) Coonley Evi, Riverside 1908 Fallingwater House 1936 Johnson Wax Building1939 Lakeland Kampüsü 1940-1950 Guggenheim Müzesi New York (1956-1959) La Miniatura de Pasadena
CHARNLEY EVİ CHICAGO 1891
WİLLİAM H. WİNSLOW EVİ ILLINOIS 1893
Winslow Evi, Wright’ın en önemli erken dönem evlerinden biridir Winslow Evi, Wright’ın en önemli erken dönem evlerinden biridir. Ön cephesi simetrik olan yapının arka cephesi mimarın ileriki yıllarda geliştireceği karmaşık asimetrik planlamanın habercisidir. Sullivan’dan kaynaklanan klasik etkiler de taşır. Taşan çatılar, yataylıkların vurgulanışı, asimetrik çözülen bina kompozisyonu, Wright’ın erken dönem tipik karakteristiklerini yansıtır
HIGHLAND PARK EVİ 1902
DARWIN D. MARTIN EVİ NEW YORK 1904
Martin Evi Prairie stilindedir Martin Evi Prairie stilindedir. Güçlü bir yatay plan, yataylığın vurgulandığı geniş saçaklı çatılar, ahşap yatay bantlarla kaplı sıvalı duvarlar ve ortabatı peyzajına uygunluk Mahremiyeti sağlamak için caddenin gerisinde konumlanmıştır.
LARKIN BUILDING BUFFALO 1904
Yapı yukarıdan aydınlanır. Galerilerle çevrilmiştir Düz tuğla işçilikli yapı, Wright’ın daha önce yanında çalıştığı Sullivan’ın süslü mimari etkisinden çabuk kurtulduğunu gösterir.
TALIESIN (1911-1959)
1934 yılında kurduğu Taliesin eğitim kurumu ile formsal eğitime inanmadığını gösterdi.Taliesin eğitimi, yalnızca mimari değil, bunun yanında bütün sanatların da buna katılması gerektiğini savunan bir yaşam biçimi şeklinde tanımlanabilecek bir kurum idi.Çoğu öğrenciler okullarını bırakıp bu yaşam biçimine katılıyorlardı.Bazı öğrenciler ise buradaki eğitime iki bile sabredemiyor ve ayrılabiliyorlardı.Amerikan mimarlığını yeniden yazan bir ustanın Wright’ın yanında yetişmiş bine yakın mimar bu eğitimden geçmiştir.
Wright’ın öğrencileri çizime geçmeden önce tarımla uğraşıyor ve inşaatlarda çalışıyorlardı.Teoriye gömülmeden önce, mimari ile hayat bütünleşmesini birebir yaşayarak öğreniyorlardı.Çizime geçebilme seviyesine gelebilmek , Taliesin’de büyük bir aşama idi. Bu yüzdende eğitimi erken terk edenler oluyordu.Müthiş bir felsefi yoğunluğu taşıyan bu yaşam biçimi, bazen konserler,şiirler ve Wright’ın konferansları ile süsleniyordu.Sullivan tarafından aynı sebepten kovulduğu için, Wright Taliesin’deki çırak öğrencilerine dışarıda kendi işlerini de yapmalarına izin vermişti.
Francis W. Little House (1912-1914)
ROBIE EVİ CHICAGO (1906 – 1909)
Robie Evi Wright’ın Prairie işçiliğini ve strüktürünü en iyi ifade ettiği yapıdır. Konut, ortada konumlanan şömine etrafında şekillenmiştir. İç ve dış mekanlar birbiri içine akar. Geniş çatı saçakları çelik sistem tarafından taşınır,bunlarda şömineye bağlanmıştır. Uzun, simetrik pencere sıraları tuğla duvarlar içine yerleştirilmiştir.
COONLEY EVİ RIVERSIDE 1908
Coonley Evi Wright’ın bölgeleme çalışmasına ilk örnektir. Yaşama birimleri tipik Prairie modası içinde yükselir ve bir pavyon diğer mekanları birbirine bağlar. Sıvalı yüzey üzerindeki frizin geometrik formu kiremitlere kadar uzanır. Bu yapının tüm mobilyaları mimar tarafından tasarlanmıştı.
JIYU GAKUEN OKULU (1921)
FALLINGWATER HOUSE 1936
“Organik Mimarlık”ın ilk simgesi olarak addedilmiştir. Bir şelalenin üzerine yerleştirilen ev, kayalar üzerine oturtularak yapılmıştır. Doğa ile iç içe bir görünüme sahip olan Şelale Evi bölgede bulunan doğal kum taşlarının çelik ve cam ile iç içe kullanıldığı betonarme bir yapıdır. Evin pencerelerinin taş duvarla birleştiği yerlerde doğrama bulunmamaktadır.Camlar, direkt olarak taşların arasında açılan oluklara yerleştirilmiştir
Şelale Evi Wright’ın ideal ev kavramını da yansıtan bir projedir. Doğayla iç içe ve bir bütün olan ev, ideal hayat tarzını tarif eder bizlere. Şelale manzarası yoktur.Wright “Şelaleyi görmek değil, yaşamak gerektiği” düşüncesiyle felsefesini gözler önüne sermiştir.
Evin içinden basamaklarla nehre inilmesi ilgi çekicidir
Edgar J. Kaufmann için inşa edilen yapı 1964 yılında halka açıldı. 2000 yılında America Mimarlar Enstitüsü tarafından “Yüzyılın Binası” olarak gösterilen Şelale Evi, halka açıldığı 1964 yılından bu yana 2 milyonun üzerinde ziyaretçiye ev sahipliği yapmıştır.
JOHNSON WAX BUILDING 1939
LAKELAND KAMPÜSÜ 1940 - 1950
SOLOMON R. GUGGENHEIM MUSEUM NEW YORK 1956-1959
Guggenheim Müzesi, New York kentinde Solomon Guggenheim’ın modern sanat yapıtlarından oluşan koleksiyonunun sergilendiği müze. 1959’da tamamlanan yapı, geleneksel müze mimarlığından bütünüyle farklı bir anlayışı sergiler.
Mimarlar arasında tartışılan, “Eğri duvarlara tablolar nasıl asılır Mimarlar arasında tartışılan, “Eğri duvarlara tablolar nasıl asılır?” sorusu Guggenheim Müzesi’nin proje ve uygulama süreçlerinde temel sıkıntı konusu olmuştur.
Yapı kütlesini, yukarı doğru açılarak yükselen beyaz renkli bir betondan yalın görünüşlü bir sarmal bant oluşturur. İç mekanda ise yine sarmal bir rampa altı kat yüksekliğine ulaşır
Rampanın ortasındaki boşluk tepede, paslanmaz çelikten bir konstrüksiyonu olan cam bir kubbeyle örtülmüştür.
Frank Lloyd Wright tasarladığı Guggenheim Modern Sanat Müzesi ile mimari gücünü tüm dünyaya kanıtlamıştır.
LA MINIATURE DE PASADENA MİLARD EVİ 1923
KAYNAKÇA: http://www.isber.ucsb.edu/~avssnt/gallery/taliesin/aaa http://www.kimkimdir.gen.tr/kimkimdir.php?id=3004 http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=frank+lloyd+wright http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=selale+evi http://www.garanti.com.tr/anasayfa/garanti_dergisi/aralik2001/portre.html http://www.wfu.edu/~tedforrl/flw.htm http://history.sandiego.edu/gen/classes/civ18/wright.html http://www.pbs.org/flw/buildings/index
2010/27 RUKİYE BOSTAN 2010/08 GÜLBAHAR ALĞAN 2010/39 NİHAL AYDENİZ 2010/09 SÜLEYMAN PARLAK