Küçük bir jest… Fakat, İhlasla.
Bir bardak süt. Mukabili bir hayat! Meraklı Bir Hikaye
Kapı kapı dolaşarak, eğitimi için para kazanmak gayesiyle, elbise satan fakir bir çocuk, o gün cebinde hiç para kalmadığını görür. Karnı acıkmıştır ve kapısını çalmak üzere olduğu evden birazcık yiyecek bir şeyler istemeye karar verir.
Ancak ne var ki, kapıyı açanın sevimli bir genç kız olduğunu görünce açlığını unutur ve şaşırarak yiyecek yerine bir bardak su ister.
Genç kız onun aç olduğunu hisseder ve ona, su yerine büyük bir bardak süt verir. Çocuk sütü yavaşça içer ve bitirdiğinde sorar: «Abla, size ne kadar borçluyum?» «Bana hiç bir borcun yok, » diyerek cevaplar kız ve der: «Annem bana, yapılmış olan bir ikramın karşılığında hiçbir şey beklememiz gerektiğini öğretti» Çocuk bu cevabın karşısında: «O zaman lütfen, size bütün kalbimle teşekkür etmeme izin verin» diyerek ayrılır.
İlerde meşhur bir doktor olacak bu çocuk, fiziksel gücünün geri geldiğini hissetmiş olarak kapıdan ayrılır ve neredeyse kaybetmekte olduğu olduğu Allah’ın varlığına inanma duygusunun da geriye döndüğünü fark eder.
Yıllar sonra, aynı genç kız çok ağır bir hastalığa yakalanarak yatağa düştü. Doktorlar bir teşhis koyamadılar ve onu yakındaki büyük şehire gönderdiler. Biliyorlardı ki, bu ender rastlanan hastalığı teşhis edip, tedavisini yapabilecek doktor ve hastaneler ancak orada bulunabilirdi.
O çocuk, şimdi meşhur mütehassis olarak bir hasta için görüşü alınmak üzere hastaneye çağrılır. Hastanın geldiği kasabanın adını duyunca artık uzaklarda kalmış bir hatıranın içini yakarak canlandığını hisseder ve gözleri dolar.
İşte o doktorumuz , hastaneye giderek hastanın odasına girer İşte o doktorumuz , hastaneye giderek hastanın odasına girer. Odaya adımını atar atmaz, artık oldukça yaşlanmış olan hanım hastayı tanır. Fakat, belli etmez. Muayenesini bitirdikten sonra, konsültasyon odasına döner ve kadının hayatını kurtarmak için elinden ne geliyorsa yapmaya karar verir.
Doktorumuz çocukluktaki hatırası ile ilgili bu vakaya çok özel bir alaka gösterir. Uzun ve zorlu gayretlerin sonunda hastalığa karşı verdiği savaş, Allah’ın izni ile kazanılır.
Doktor, hastasının taburcu olmadan evvel, faturasının incelenmesi ve onaylanması için önce kendisine gönderilmesi talimatını idareye verir. Gelen faturaya göz gezdirir ve sonra faturanın kenarına bir şeyler yazarak, faturayı kadının odasına gönderir.
Kadın fatura zarfını aldı ve onu açarken ödeyeceği miktarı düşünerek, hayatının geri kalan kısmını onu ödemekle geçireceği yüklü bir meblağla karşılaşacağını ister istemez, aklından geçirdi. Ancak zarfı açıp faturaya bakarken, bir şey dikkatini çekti.
Faturanın kenarında el yazısıyla bir şeyler vardı. Okumaya çalıştı.
bir bardak süt karşılığında ödenmişti.’’ Kadın, yazılı olanları okudu: ‘’Efendim, geçmiş olsun Faturanın tutarı bir bardak süt karşılığında ödenmişti.’’ Doktor …. ….
Bir bardak sütü hatırlamaya çalıştı ve kadının gözleri yaşlarla ve kalbi de tarif edilemez duygularla doldu. Sevinçle: «Allah’ım, Sana sonsuz şükürler olsun, çünkü senin sevginin bir adamın gönlünü doldurduğuna şahid oluyorum»
“Balık bilmezse Halık bilir.” Bu duruma uyan bir atasözü vardır: Il y a un dicton qui va comme suit :Du pain jeté à l'eau vous revient. Bu duruma uyan bir atasözü vardır: Denize atılan iyilik bir gün olur, sana döner. Çünkü, “Balık bilmezse Halık bilir.”
Yapılmış olan küçük bir iyilik, bir gün sana veya bir sevdiğine hiç beklemediğin bir anda bu şekilde geri döner. Eğer yaptığın iyiliğin geri dönmediğini, karşılık bulmadığını da görürsen, o zaman da düşün ki, sen bu dünyada karşılıksız iyilik yapan ender kişilerdensin. Ne mutlu sana. Karşılık bulmayan iyilikler, düşününüz ki, bu dünyada az yapılmış olan farklı bir davranış şeklidir ve bu dünyada var oluş nedenlerimizden bir tanesi de, küçük de olsa bir fark yapmak değil midir? Ve sonuçta bütün hayat ne içindir ki?
Şimdi önünüzde iki ihtimal duruyor: Bu slaytı başkalarına da iletirsin veya bu mesajdan hiç etkilenmediğine kendini inandırır ve bir şey yapmazsın.
Dünyadaki en mühim ders; Bir hedefe giderken önünüzde duran iki köprüden hangisinin geçilmesi ve hangisinin de yakılması gerektiğini iyi kestirebilmektir…
Mesud Günler Temennisiyle… Hayatımız boyunca bir çok insanla karşılaşırız. Ancak pek az “Hakiki dost”, kalblerimizde bir iz bırakabilir. Mesud Günler Temennisiyle…