Klasik ve Keynesçi İktisat 12. BÖLÜM Klasik ve Keynesçi İktisat 12. Ünite/Erkan AKTAŞ
Amaçlarımız Klasik iktisadi işleyişi açıklamak Keynesçi iktisadı açıklamak Anahtar kavramlar:Merkantilizm, Miktar Teorisi, Say yasası, Klasik faiz teorisi, Paranın yansızlığı, Keynesçi devrim 12. Ünite/Erkan AKTAŞ 2
Klasik İktisat 1770-1930 yılları arasını kapsamaktadır Klasik nitelemesini ilk Keynes yapmıştır Adam Smith, D.Ricardo, J.S. Mill, T. Malthus Klasik iktisatçılar, Merkantilist düşünceye (XVI ve XVII) tepki olarak ortaya çıkmıştır. Merkantilist düşünce; Metalizm Devlet müdahalesi (Çok ihracat az ithalat) Klasikler merkantilistlerin aksine ulusların zenginliğini reel faktörlere bağlı olduğunu, kapitalizmin geliştirilmesi için SERBEST PİYASA 12. Ünite/Erkan AKTAŞ 2
Klasik İktisat Reel bir analizdir. Paranın ekonomide rolü azdır. Ekonominin büyümesi için Üretim fak. Stokunun büyemesi Teknolojik gelişime bağlıdır Paranın kendiliğinden bir değeri olmadığını, mübadele için bir araçtır. Merkantilistler parayı, toplam talebi etkileyen önemli bir faktör görürler. Arz yanlı iktisatçılardır (her arz kendi talebini yaratır). Para kısa dönemde bile toplam talep miktarını pek değiştirmeyeceği Devlet müdahalesine karşıdırlar 12. Ünite/Erkan AKTAŞ 2
Klasik İktisadın Varsayımı Beş temel varsayım varır Rasyonel davranış, Homo-economicus Tüm mal ve faktör piyasalarında tam rekabet koşulu (mobilete,şeffaflık,atomize,homojenlik) Tam istihdam kendiliğinden sağlanır (genel denge). Ekonomide tüm fiyatlar esnektir bu durum piyasayı sürekli temizler Parasal aldanma söz konusu değildir Devletin rolü minimize edilmeli 12. Ünite/Erkan AKTAŞ 2
-------------------- Klasik Modelde Para Para mübadele(değişim) ilişkisini kolaylaştırmak dışında biri rolu yok Ekonomideki fiyat düzeyi para miktarı tarafında belirlenir Para yansız ve nötr Reel değişkenlerin paradan bağımsız olarak belirlemesine Klasik dikotomi denir M: para miktarı, mübadelenin ort fiyatı, T: bir ekonomideki bütün mübadele sayısı, V:paranın dolaşım hızı -------------------- T yerine reel milli hasılanın değişimi Y ve P ise bir ekonomideki ortalama fiyat düzeyini gösterirse …………………………. Burada V ve Y kısa dönemde sabit kabul edilirse (P ve Y ters yönlü bir ilişki vardır) 12. Ünite/Erkan AKTAŞ 2
Klasik Modelde Toplam Talep 12. Ünite/Erkan AKTAŞ 2
Klasik Modelde İşgücü Piyasası İlave emeğin hasılaya katkısına emeğin marjinal verimliliği (MPL) denir 12. Ünite/Erkan AKTAŞ 2
Klasik Modelde Emek Arzı 12. Ünite/Erkan AKTAŞ 2
Emek Piyaysında Tam İstihdam Hasılası 12. Ünite/Erkan AKTAŞ 3
Fiyat Düzeyinde Değişme ve Emek Piyasasında Denge 12. Ünite/Erkan AKTAŞ 2
Say Yasası Klasikler tam istihdam konusundaki görüşleri ve Say Yasası Fransız iktisatçı Jean Baptiste Say Her arz kendi talebini yaratır (Ekonomide bir şey üretildiğinde karşılığında gelir elde edilir, bu gelir mal ve hizmet alımları için kullanır. Toplam çıktı=Toplam gelir Say yasasına göre, belirli malların arzı aslında diğer mallar için taleptir. Birisi bir şey arz ediyorsa, bunu başka bir şey talep ettiği için yapıyordur. Say yasasına göre, fazla üretim söz konusu değilidir. Bazı piyasalarda bu durumlarla karşılaşıldığında, fiyat düşer ve ve aşırı üretim ortadan kalkar. Aynı durum talep içinde geçerlidir. Yani esneklik sayesinde ekonomi tam istihdam yönelir. Bu açıklamalar basit takas ekonomiler için geçerlidir.Gerçek ekonomi daha karmaşıktır. Ör. Parasal gelir ya harcanmazsa? Bu durum az üretime o da işsizliğe yol açmaz mı? Klasikler bu sorunu faiz teorisi ile açıklamaya çalışmışlar 12. Ünite/Erkan AKTAŞ 2
Üretim -Gelir - Yatırım-Tüketim- Klasik Faiz Teorisi Basit dairesel akım Üretim -Gelir - Yatırım-Tüketim- 12. Ünite/Erkan AKTAŞ 2
Klasik Faiz Teorisi Klasik iktisatçılar tasarrufu bir sorun olarak görmediler. Çünkü yatırım için tasarruf edilen tüm parayı yatırım için ödünç alır. Bireyler bugünkü ve gelecekti tüketimleri arasında faydalarını maksimize edecek şekilde dağıtmaktadır. Pozitif faiz, bireyleri gelecekte daha fazla tüketim yapmasını sağlar, yüksek faiz yüksek tasarruf anlamına gelmektedir. Tam tersi de geçerlidir. Firmalar ise bekledikleri gelir yatırım maliyetini aştığı sürece yatırım yaparlar. Yatırım maliyeti ise faiz oranına bağlıdır. Yatırım ve faiz ters orantılıdır. 12. Ünite/Erkan AKTAŞ 2
Klasik Faiz Teorisi Tasarruflar yatırımlara eşit olduğu noktada ödünç verilebilir fonlar dengededir. Saving and investment 12. Ünite/Erkan AKTAŞ 2
Klasik Modelde Toplam Arz 12. Ünite/Erkan AKTAŞ 2
Düşük Toplam Arz(AS)için Ücret ve Fiyat Esnekliği Önemlidir. 1920 Banka krizi veya 2008 Küresel Mali Kriz, yastık altı saklama, altın talebinin artması 12. Ünite/Erkan AKTAŞ 2
Klasik Modelde Tam İstihdam Dengesi ve İşsizlik 12. Ünite/Erkan AKTAŞ 2
KEYNESÇİ İKTİSAT 1930 yılında 1929 büyük buhranından sonra ortaya çıkmıştır. Bırakınız yapsınlar politika anlayışın karşı çıkmaktadır. İşsizliğin kısa süreli olacağı öngörüsü 1929 burhanında sonra ABD’de 10 işsizlik %17’i üzerinde gerçekleşmiştir Her arz kendi talebini yaratır düşüncesini eleştirmiştir. Talep yanlı bakışı da ortaya atmıştır. Kısaca “talep arzı yaratır” 12. Ünite/Erkan AKTAŞ
Denge Çıktı Düzeyi & Keynes AE= C+I+G+NX Harcama yönetimi hesaplanan GSYİH, tüketim(C ), Yatırım (I), kamu harcamaları (G) ve net ihracat (X-M) GSYİH= C+I+G+(X-M)=AE (Toplam harcama) 12. Ünite/Erkan AKTAŞ
Keynesçi Toplam Arz Eğrisi 12. Ünite/Erkan AKTAŞ