Bölüm 10 Finansal Krizler
Finansal piyasalar ve sistemler Büyük Buhrandan (1920’ler) bu yana en büyük krizini 2007 yılından 2009 yılı ortasına kadar yaşamıştır (2013 yılında hala daha devam etmekte olan ülkeler var). ABD, İngiltere, ve Avrupada birçok büyük banka batmış ve bazıları da devlet yardımı ile kurtarılmışlardır. Kriz, Global bankacılık sisteminde çok olumsuz bir etki yaratmıştır. Uluslararası Para Fonunun Global Finansal İstikrar Raporuna (IMF, 2009) göre ABD de bankalar ve diğer finansal kuruluşlar 2007 ile 2010 yılları arasında $2.7 trilyonluk bir varlık kayıbına uğramışlardır. Giriş
Yanlış Giden Ne? Makroekonomik faktörler Global finansal dengesizlikler (Dünyada cari açık ve fazlalar, yüksek ve düşük tasarruf oranları eg ABD ve Çin) Uzun zaman devam eden düşük reel faiz hadleri (negativ faiz) risk iştahını artırdı Mikroekonomik Faktörler Tüketiciler flu olan yapıda tehlikeleri göremediler Finansal kurumların yöneticileri yüksek ve riskli borçlanma ile karlarını artırmak istemeleri Yönetici teşvikleri risk alma iştahını daha da artırdı Kredi derecelendirme şirketlerinin verdiği dikkatsiz notlar herkesi yanılttı Düzenlemelerde, izlemelerde, risk ölçümlerinde ve yöneticilikte yapılan hatalar
Krizin Safhaları Safha 1: ABD’nde, -Yaz 2007 ve Mart 2008 arası- gayrımenkul ‘subprime’ piyasasındaki’ kayıplar Safha 2: Lehman Brothers’in çöküşüne sebep olan olaylar (Mart-Eylül 2008). Safha 3: Global Güvensizlik (15 Eylülden - Ekim 2008) Safha 4: Yatırımcılar Global ekonomik Çöküntüye odaklandılar (Ekim sonu 2008 den Mart ortası 2009) Safha 5: Stabilizasyon belirtileri (Mart 2009 dan itibaren)
Sekürizasyonun Rolü Sekürizasyon (menkul kımetleştirme) işlemlerinin hızlı gelişmesi krizin önemli nedenlerinden biri olmuştur. Bu aktivite yalınız konut piyasasının fonlamasını sağlamakla kalmadı ayni zamanda bankaların borçlarını çevirmekte kendilerine kolaylıklar/esneklikler sağladı. ABD de ‘subprime mortgage’ piyasası ve ona bağlı piyasaların(türev ürünler) çöküşü krizin başlangıcını teşkil etmiştir.
Sekürizasyonun Rolü Sekürizasyon (menkul kıymetleştirme), bankalar borçlanacak şahıs/şirketleri bulduktan sonra borcu yaratıyor ve bu borçu paketleyip menkul kıymetleştirdikten sonra yatırımcılara satıyor. Buna ‘başkasına satmak için borç yarat’ modeli denir. Eskiden ‘tutmak için borç yarat’ılırdı. Sekürizasyon, kredi riski olan varlıkların ki bunlar geleneksel olarak konut borçları (bu gün araba, kredikartı, ‘nakit akışı olan herhangi bir borç vs) özel olarak yaratılmış (Special Purpose Vehicle) bir aracıya satılması ve onun da bu borçları finanse etmek için menkul kıymetleştirmesidir.
Sekürizasyonun Rolü ‘Subprime loans’ riski yüksek olan konut borçlar/borçlular kastediliyor (mesela devamlı işi olmayana verilen konut borcu). Bu borçlar sekürizasyon işlemlerinde karşılık olarak kullanılarak (varlık) kar artırma ve yüksek getiri getirme adına piyasaya sürülmüşlerdir.
Sekürizasyonun Rolü Bu şekilde yaratılarak piyasaya sürülen (SPV-Special Purpose Vehcile-tarafından) çoğu kağıtlar kredi derecelendirme şirketleri tarafından olumlu notlanarak yatımcı için çekici hale getirilmişlerdir. Bu kağıtlar sigorta şirketleri tarafından da sigortalanarak ve bankaları da buna katarak daha da cazip hale getirilmişlerdir.
Krizin Yansımaları Kredi krizi hızlı bir şekilde yayılarak özellikle ABD, BK, İrlanda ve İzlandada çok etkili olmuştur. Bankaların çöküşü ve bankaların acil sermaye ve likit paraya ihtiyaç duyması krizin Avrupaya yayılmasına yol açmıştır. Ekonomisi resesyonda olmasına (1992 den beri) rağmen Japonyada bankalar daha az etkilenmişlerdir.
Düzenlemeler Hükumetler ve uluslararası kuruluşlar finansal sistemi iyileştirmek için aşağıdaki major reformların yapılmasını önermişlerdir: Banka bilançolarının iyileştirilmesi Sermaye ve likit para ihtiyaclarının artırılması Sekürizasyon, ‘hedge fund’ ve kredi derecelendirme şirketlerinin kontrol ve düzenlemelerinin artırılması ABD ‘the Dodd Frank Act (2010)’, BK ‘Vickers Commission Report (2011)’ ve AB Liikanen Report, June 2012) belirtilen yapısal reformların yapılması