SÖZCÜKTE ANLAM Gerçek anlam: Bir sözcüğün söylendiğinde akla gelen ilk anlam gerçek anlamdır. Yan anlam: Sözcüklerin gerçek anlamlarıyla bağlantılı olarak ortaya çıkarılan anlam yeni anlamdır. Yan anlam nesnelerin özelliklerinin diğer sözcüğe aktarılmasıyla oluşur. Mecaz anlam: sözcüklerin gerçek anlamlarından tamamen uzaklaşarak kazandıkları yeni anlama mecaz anlam denir. Terim anlam: Bilim, sanat., edebiyat, müzik, spor gibi çeşitli alanlarla ya da çeşitli meslek dallarıyla ilgili özel kavramları karşılayan sözcüklere terim anlam denir. Argo:Bazı kişilerin kendi arasında oluşturdukları ağız. Yansıma sözcükler: Doğadaki canlı veya cansız varlıkların çıkardığı sesleri taklit etme yoluyla çıkarılan sözcükler. Güzel adlandırma: Söylenmek istemeyen utanma, tiksinme gibi durumlar yaratabilecek yerine daha güzel sözcükler kullanma. Eş sesli sözcükler: Yazılışları ve okunuşları aynı ama anlamları farklı olan sözcüklere eş sesli sözcükler denir. Zıt anlamlı sözcükler: Birbirinin tersi olan sözcüklerdir. Genel ve özel anlamlı sözcükler: Karşıladıkları varlığın tamamını belirten sözcüklere genel anlamlı sözcükler denir.Tek bir varlığı karşılayan sözcüklere ise özel anlamlı sözcükler denir. Varlıkların genelden özele doğru sıralanışı: Varlık-Canlı-Hayvan-Keçi-Ankara keçisi Nicel- nitel anlamlı cümleler: Nicel; Varlıkların sayılarını ölçülebilen sözcüklere nicel sözcükler denir. Nitel; Bir varlığın sayılamayan ölçülemeyen özelliklerini bildiren sözcüklere nitel sözcükler denir. Soyut ve somut anlamlı cümleler: Nesne ve varlıklar algılanabilen özellik taşır. Beş duyu organımızla algılana bilenlere soyut anlamlı sözcük denir. Beş duyu organımızla algılanamayan sözcüklere ise somut anlamlı sözcükler denir. Dolaylama: Bir sözcükle anlatıla bilecek bir ifadeyi birden çok sözcükle anlatmaya dolaylama denir. Ad aktarması: Bir sözcüğün benzetme amacı olmadan başka bir sözcük yerine kullanılmasına ad aktarması denir. İkilemeler: Anlamı daha etkili kılmak için ve güzelleştirmek için birbiriyle uyumlu iki sözü yan yana kullanmaktır. A)Aynı sözcüğün tekrarıyla B)Eşya ya da yakın anlamlı sözcükler C)Karşıt anlamlı sözcükler Ç)Biri anlamlı biri anlamsız sözcükler D)İkisi de anlamsız sözcükler E)Yansıma sözcükler ile F)Aynı sözcüğün bir olumlusu bir olumsuzu ile Deyimler: Bir kavramı karşılamak amacıyla en az iki sözcükten oluşan ve cümleye zengin bir anlam katan kalıplaşmış sözcükler denir. Atasözleri:Atalarımızın uzun süre gözlemlerine dayanan bir tecrübenin urunu olan kısa sözlerden çok şeyler anlatan kalıplaşmış özlü sözlerdir. Öz deyişler:Ata sözlerine benzeyen ancak toplumun mâl olmamış söyleyeni beliren tecrübeye dayanan özlü sözlerdir.
1.SORU: Köpeği gören çocuklar hemen kaçtı. Cümlesinde altı çizili olan sözcüklerden hangisi gerçek anlamda kullanılmıştır? A)Gören B)köpeği C)Kaçtı D)Çocuklar
CEVAP:C) şıkkı çünkü cümlede anlatılmak istenen çocukların köpeği görüp kaçmasıdır. Kaçmak sözcüğü koşup bir yere saklanmak anlamında kullanılmıştır bu sözcüğün gerçek anlamıdır.
2.SORU:Dün gece altın sesli sanatçıyı zevkle dinledik. Yukarıdaki cümlede altı çizili olan sözcüklerden hangisi mecaz anlamda kullanılmıştır? Gece Altın Sanatçıyı zevkle
CEVAP:B) çünkü “dün gece altın sesli sanatçıyı zevkle dinledik” cümlesinde ”gece, sanatçı, zevkle, sözcükleri gerçek anlamda kullanılmıştır.
3. SORU:Göz sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde yan anlamda kullanılmamıştır? A)Kitabım masanın üstünde kalmış. B)Dört kişilik bir aile bir gözde yaşıyor. C)İçlerinden biri gözlük takıyordu. D)Gözlerim bozulmuş.
CEVAP:D) şıkkıdır çünkü diyer sözcükler mecaz anlamda kullanılmışken D şıkkı yan anlamda kullanılmıştır.
4.SORU:Doğru sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim olarak kullanılmıştır? A)Bu işin doğrusunu bir de sen anlat. B)Hayatı boyunca hep doğru şeyler yaptı. C)İki doğruyu birleştirerek bir doğru oluşturdu. D)İki yanlış bir doğru edermi ?
CEVAP:C) şıkkıdır çünkü sözcük bu cümlede matematik alanında kullanılan bir terimdir
5.SORU:Tıkır sözcüğünün yansıması nasıl almalıdır? A)Sıkır şıkır B)Tıkır tıkır C)Tık tık D)Takır tukur
CEVAP: B) şıkkıdır çünkü tıkır sözcüğünün yansıması tıkır tıkırdır.
6.SORU: “Ölüm = son yolculuk” aşağıdakilerden hangisinin bir örneğidir? A)Güzel adlandırma B)Zıt anlamlı sözcükler C)Yansıma sözcükler D)Deyimler
CEVAP:A) seçeneğidir çünkü ölüm güzel bir ifade ile son yolculuktur.
7. SORU:Erdem kütüphanede kitap okumak istiyor 7. SORU:Erdem kütüphanede kitap okumak istiyor.Ama kütüphanenin kapısı kilitli olduğundan içeri giremiyor. Buna göre erdem aşağıdaki eş anlamlı sözcüklerden hangisini seçerse anahtarı bulur? A)Ak akçe kara gün içindir. B)Tuvalet hela C)İnmek çıkmak D)Verem ince hastalık
CEVAP:B) şıkkıdır çünkü tuvalet bir diğer adıyla heladır.
8.SORU: Aşağıdakilerden hangisi eş seslisi yoktur? A)Arı B)Saf C)Sağ D)Çöl
CEVAP: D) şıkkında çöl sözcüğünün sesteşi yoktur.
9.SORU: Bahçenin etrafında uzun kavak ağaçları vardı. Bu cümledeki “uzun” sözcüğünün zıt anlamlısı aşağıdaki cümlelerin hangisinde kullanılmıştır? A)Kültür bakanı açılışta çok kısa, ama öz bir konuşma yapmıştı. B)Çocuklar kısa denebilecek bir sürede okumayı sökmüşlerdi. C)Rehber, her eserle ilgili bize kısa bilgiler veriyordu. D)Evin çatısı kısa ağaçlarla desteklenmişti.
CEVAP: D) şıkkı doğrudur çünkü kısa kelimesi orada yine boy anlamında kullanılmıştı.
10.SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde özel anlamlı bir cümle kullanılmıştır? A)Gezdiğimiz hayvanat bahçesi çok güzeldi. B)Hayvanat bahçesinde bir çok bölüm vardı. C)Ankara keçisi keçilerin içerisinde en güzeliydi. D)Çocuklar hayvanlara yiyecek atıyorlardı.
CEVAP: C) şıkkıdır çünkü Ankara Keçisi özel bir anlam ifade eder.
11.SORU: Aşağıdaki sözcüklerden hangisi somut bir anlamı ifade eder? KEDER ÖFKE YAĞMUR PAHALILIK
CEVAP: C)şıkkı yağmurdur çünkü yağmuru beş duyu organımızla algılayabiliriz.
12. SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde dolaylama yapılmıştır? A)Bu ilimiz kara elmas yönünden zengindir. B)Yalan söylediği ortaya çıkınca utandı. C)Onun yemeklerini hiç beğenmedim. D)Karadeniz ormanlık bir bölgedir.
CEVAP: A)şıkkıdır. Çünkü kara elmas dolaylı olarak kömür anlamında kullanılmaştır.
13.SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “kara” sözcüğü deyim içinde yer almamıştır? A)Ahmet, benim kara gün dostumdur. B)Bu, bir kara kalem çalışmasıdır. C)O, kara cahil bir insandı. D)Köyden gelen kara haber her yere ulaştı.
CEVAP: B) şıkkıdır. Çünkü buradaki kara kelimesi deyim değil koyu renk anlamında kullanılmıştır.
14.SORU: Aşağıdaki atasözlerinden hangisi gerçek anlamlıdır? A)Mum dibine ışık vermez. B)Son pişmanlık fayda vermez. C)İşleyen demir ışıldar. D)Ağaç yaşken eğilir.
CEVAP: B) şıkkıdır. Çünkü sonradan pişman olmanın insana bir yararı yoktur.Yani gerçek anlamı ile kullanılmıştır.
15.SORU: Aşağıdaki sözcüklerin hangisinde ikileme vardır? A)Defter,kitap aldık. B)Orman çevreyi kuşatıyordu. C)Bebek odasında mışıl mışıl uyuyor. D)Eve koşarak geldi.
CEVAP: C)şıkkıdır. Çünkü ikileme anlamsız sözcüklerin tekrarıyla oluşur.
CÜMLEDE ANLAM Anlam ilişkilerine göre cümleler: Eş anlamlı sözcükler olduğu gibi eşanlamlı cümlelerde vardır. Aynı duyguyu düşünceyi veya yargıyı anlatan cümlelere anlamdaş cümleler denir. Neden – sonuç: Yargının gerçekleşme nedeni ve sonucu cümle içinde verilir. Amaç – sonuç ilişkili cümleler: Cümlenin yargısında sonucun hangi amaçla belirtildiği söyleniyorsa bu cümle amaç sonuç ilişkili cümledir. Koşul ilişkili cümleler: Eylemin ya da hareketin gerçekleşmesi bir başka koşula bağlıysa bu cümle koşul cümlesidir. Karşılaştırma cümleleri: İki kavram arasında benzerlik ve farklılıkların ortaya konulmasına karşılaştırma cümleleri denir. Biçimce ve anlamca olumlu cümleler: İçinde olumsuz bir anlam taşıyan ek veya sözcüğün bulunmadığı cümlelerdir. Biçimce olumsuz anlamca olumlu cümleler:Bir cümlenin biçimce olumsuz anlamca olumlu olabilmesi için o cümlenin içinde iki tane olumsuz unsurun bulunması gerekir. Biçimce olumlu anlamca olumsuz cümleler: Yüklemi olumlu olduğu halde ve içinde olumsuz bir unsur bulunmamasına rağmen olumsuz bir anlam yansıtan cümlelerdir. Varsayım cümlesi: Olmamış bir olayı olmuş gibi kabul etmeye varsayım denir. Eleştiri cümleleri: Bir olayı, bir durumu ,bir kişiyi, bir eseri iyi ya da kötü yönden değerlendirme cümleleridir. Küçümseme cümleleri: Duruma ya da kişiye değer verilmeyen cümlelerdir. Pişmanlık cümleleri: Kişinin yaptığı salaklık sonucunda üzüntü duymak. Sitem: Bir kişiye karşı duyduğumuz kırgınlığı öfkelenmeden belirtmektir. Yakınma cümleleri: Yakınmak, sızlanmak Kınama cümleleri: Beğenilmeyen bir işi bir durumu dile getirmektir. Uyarı cümleleri: Herhangi bir konu üzerine dikkat çekme cümlesidir. Endişe cümleleri: Kaygılanma kötü düşünme cümleleri. Tehdit cümleleri: Kötü durumun devam etmesi durumunda ceza ile sonuçlanacağını bilmesidir. Şaşırtma cümlesi: Beklenmeyen bir durumun karşısında verilen tepki cümlesidir. Beğenme cümleleri:Beğendiğini ifade eden sözler kullanmak. Ön yargı cümleleri: Bir kimse bir durum bir olayla ilgili olarak önceden edinmiş önce veya sonra edinilmiş yargılardır. Öneri cümleleri: Bir sorunu çözmek için öne sürülen düşünce cümlesidir. Nesnel anlatımlı cümleler: Söz söyleyen kişinin kişisel görüşlerini duygularını içermeyen cümlelerdir.Herkesin kabul ettiği bilgilerin yansıtıldığı cümlelerdir. Öznel cümleler: Söz söyleyen kişilerin duygularını düşüncelerini belirten kişiden kişiye değişen cümlelerdir.
1.SORU: Aşağıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır? 1-Size bir araba alalım. 2-Size de bir araba alalım. 3-Size bir de araba alalım. 4-Bir araba da size alalım. A) 1-2 2-4 2-3 1-4
CEVAP: B) şıkkıdır.Çünkü anlamca iki cümle birbirine en yakındır.
2.SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “neden-sonuç” ilişkisi yoktur? A)Kuraklık olunca meyve fiyatları yükseldi. B)Dün gece gürültüden hiç uyuyamamış. C)Dürüstlükten ayrılmadığından herkesin güvenini kazandı. D)Önümüzdeki aylarda arkadaşlarla bir gezi düzenleyeceğiz.
CEVAP: D)şıkkıdır. Çünkü diğer şıklardaki gibi burada neden- sonuç ilişkisi yoktur.
3.SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde amaç-sonuç ilişkisi vardır? A)Borçlarını ödeyebilmek için evini sattı. B)Araba kullanmayı babamdan öğrendim. C)Düğünde konuklara nefis yemekler sunuldu. D)Gece geç saatlere kadar bürosunda çalışıyor.
CEVAP: A)şıkkıdır. Çünkü evini bir amaç için satmıştır yani borçlarını ödemek için.
4.SORU:Aşağıdaki cümlelerin hangisinde karşılaştırma yapılmıştır? A)Çocuklar okulun bahçesinde oynuyorlar. B)Yağmur başlamadan yola çıkmalıyız C)Çiçeklerden etrafa nefis kokular yayılıyor. D) Bu yıl geçen yıla oranla daha çok kar yağdı.
CEVAP: D) şıkkıdır. Çünkü iki yıl birbiriyle karşılaştırılmıştır.
5.SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “koşul” anlamı vardır? A)Çantasını aldığı gibi dışarı çıkmış. B)Şimdi keşke her yer çiçeklerle dolsa. C)İşlerimi bitire bilirsem sizinle geleceğim. D)Bu arkadaşımızın çok önemli bir işi çıkmıştır.
CEVAP: C) şıkkıdır.Çünkü işlerini bitirebilme koşulu koyuyor onlarla gitmek için.
6. SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “küçümseme” anlamı vardır? A)Bütün gün uğraştım ,ödevlerimi hâlâ bitiremedim. B)İnsanlara zor zamanlarında yardım etmelisin. C)Sen hâlâ şu çocuk kadar olamadın D)Daha başarılı olmanı isterim,her anne gibi.
CEVAP: C) şıkkıdır. Çünkü cümlede küçümseme anlamı vardır, kişiye değer verilmemektedir.
7. SORU: Aşağıdaki cümlelerden hangisi pişmanlığı dile getirmiştir? A)Keşke seni yalnız bırakmasaydım. B)Hatasını anlaması için ona yardımcı oldum. C)Umarım bütün derslerinden geçmiştir. D)İyi ki tatilimi Bodrum da geçirdim.
CEVAP: A) şıkkıdır .kişinin yaptığı iş sonucunda üzüntü duymasını göstermektedir.
8. SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “uyarma ,sitem ,paylama” anlamı yoktur? A)Bir daha sakın bu binaya girmeyin! B)Ah be çocuk, etrafına baksana! C)Yazık ,düşünce canı yanmış. D)Canım ,hiç böyle bir şeyden küsülür mü?
CEVAP: C)şıkkıdır. Çünkü “uyarma, sitem, paylama” anlamı yoktur.
9.SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “yakınma “ söz konusu değildir_? A)Hangi gün ,derse zamanında geldi ki? B)Zaman mı kaldı ödevleri bitirmeye? C)Şu televizyondan uzaklaştığını hiç göremeyecek miyim? D)Koşmanın ,yüzmeye göre daha yorucu olduğunu mu düşünüyorsun?
CEVAP: D) şıkkıdır.Çünkü içinde diğer cümleler gibi yakınma sızlanma yoktur.
10.SORU: Aşağıdakilerin hangisinde “de, da” cümleye “sitem” anlamı katmıştır? A)Hele görevlerini aksat da bir görelim! B)Yaz gelecek de sebze fiyatları düşecek! C)İstanbul’ a kadar gelmiş de bize haber vermemiş. D)Bu güzelim çiçekler susuz kalmış da kurumuş.
CEVAP: C) şıkkıdır.Çünkü de eki cümleye kırgınlık sitem anlamı katmıştır.
11.SORU:Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “kaygı ,endişe” dile getirilmiştir? A)Bu konuda kimse bana suç yüklemesin. B)Salondakiler yazara istedikleri soruları yöneltsin. C)Söylediklerimden herkes kendince bir anlam çıkarsın. D)Sakın ,bu öğrenciler son otobüsü de kaçırmış olmasınlar?
CEVAP: D) şıkkıdır.Çünkü öğrencilerin otobüsü kaçırmasından duyulan endişe dile getiriliyor.
12.SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “beğenme” anlamı yoktur? A)Genç ressam olağanüstü tablolar yapmış. B)Akşamki törende güzel bir konuşma yaptı. C)Birkaç dakika sonra ben de ayrılacağım. D)Düğünde konuklara nefis yemekler sunuldu.
CEVAP: C) şıkkıdır. Çünkü diğer cümlelerdeki gibi bir beğenme anlatımı yoktur.
13.SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir öneri yapılmıştır? A)Bu çiçekleri ,çabuk büyümesi için sık sık sulayın. B)Her yaz olduğu gibi bu yazda otelimizde boş yer yok. C)Arkadaşınızın bu konuda ki görüşlerini öğreneceğim. D)Sizleri yeniden aramızda görmek bizi mutlu etti.
CEVAP: A) şıkkıdır. Çünkü çiçeklerin büyümesi için sulama önerisi yapılmaktadır.
14. SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisi nesnel bir yargıdır? A)Yazarın son kitabında sekiz öykü var. B)Bu lokantaların yemekleri çok lezzetlidir. C)Tatil için buradan daha iyi bir yer bulunamaz. D)Bu şairin bütün şiirleri çok güzeldir.
CEVAP: A) şıkkıdır çünkü yazarın kitabındaki öykü sayısı her kesin kabul ettiği bilgilerin yansıtıldığı cümledir.
15. SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisi öznel bir yargıdır? A)Arkadaşın, iki katlı bir evde oturuyor. B)Evin bahçesinde iki çınar ağacı var. C)Çalışma odamdan deniz görünüyor. D)Evin en güzel yanı bu güzel bahçesi.
CEVAP: D) şıkkıdır.Söyleyen kişinin duygularını düşüncelerini belirten cümledir.
SES BİLGİSİ Ses: Kulağın duyabildiği titreşimdir. İşte bu titreşimler dilin temelini oluşturur Dilimizde sesler ünlü ve ünsüz olmak üzere ikiye ayrılır. Ünlüler (Sesliler): Ses yolunda herhangi bir engele çarpmadan çikan seslere ünlü denir. Dilimizde sekiz ünlü harf vardır: a, e, ı, i, o, ö, u, ü. Ünlü harflerin her birinin üç özelliği vardır. Aşağıdaki tabloda ünlüler bu özelliklerine göre gruplandırılmıştır: Düz Yuvarlak GENİŞ DAR KALIN a ı o u İNCE e i ö ü Ünsüzler (Sessizler) Ses yolunda bir engele çarparak çıkan seslere ünsüz denir. Dilimizde yirmi bir ünsüz vardır: b, c, ç, d, f, g, ğ, h, j, k, I, m, n, p, r, s, ş, t, v, y, z. Ses tellerinin titreşmesiyle oluşan ünsüzlere yumuşak ünsüzler adı verilir: b, c, d, g, ğ, j, I, m, n, r, v, y, z. Ses telleri titreşmeden oluşan ünsüzlere sert ünsüzler adı verilir: ç, f, h, k, p, s, ş, t.
SES BİLGİSİ 1-Ünlü uyumları: Ünlü uyumları yuvarlak-düzlük olarak ikiye ayrılır. a.Büyük ünlü uyumu (kalınlık- incelik uyumu): Türkçe bir sözcüğün ilk hecesi kalın ünlü ile başlamışsa, bu sözcüğün diğer hecelerindeki ünlülerde kalın olmalıdır. Türkçe bir sözcüğün ilk hecesi ince ünlü ile başlamışsa, bu sözcüğün diğer heceleri de ince ünlülerle devam etmelidir. b.Küçük ünlü uyumu(düzlük- yuvarlaklık uyumu): Türkçe bir sözcükte düz ünlüden sonra düz, yuvarlak ünlüden sonra ya düz geniş ya da dar yuvarlak ünlüler gelir. Bu kurala küçük ünlü uyumu denir. 2-Ünlü daralması: Son hecesi ”a,e” ünlüleri daralarak “i,ı,u,ü” olur. Buna ünlü daralması (darlaşma) denir. 3- Ünsüz uyumu(ünsüz benzeşmesi): Türkçe de sert ünsüzle (p,ç,t,k) biten bir sözcüğün sonuna yumuşak ünsüzle (c,d-g,) başlayan bir ek gelirse ,ekin başındaki yumuşak ünsüz sertleşir ve “p,ç,t,k” olur. Buna ünsüz uyumu denir. 4- Ünsüz yumuşaması: Türkçe de bir sözcüğün son hecesi ,sert ünsüzlerden biri (p,ç,t,k) ile bitiyorsa bu sözcüğe ünlü ile başlayan bir ek geldiğinde ,sözcüğün sonundaki sert ünsüz yumuşayarak “b,c,d,g,ğ” ye dönüşür.Buna ünsüz yumuşaması veya ünsüz değişimi denir. 5- Ses düşmesi:Sözcüğün aslında olan bir sesin ,değişik nedenlerle düşmesine “ses düşmesi” denir. a.Ünlü düşmesi: İki heceli olup ikinci hecelerinde dar ünlü (ı,i,u,ü) bulunan sözcükler ünlü ile başlayan bir ek aldıklarında ,ikinci hecedeki dar ünlünün düştüğü görülür. Buna “hece düşmesi” veya “ünlü düşmesi” denir. b.Ünsüz düşmesi: Türkçe de “k” sert ünsüzü ile biten bazı sözcükler ek aldığında , sözcüğün sonundaki “k” ünsüzünün düştüğü görülür.Buna ünsüz düşmesi denir. 6- Ses türemesi: Türkçe de ,çeşitli nedenlerle bir sözcüğe aslında olmadığı halde bir sesin eklendiği görülür. Buna ses türemesi denir. 7- Ulama: Türkçede ,ünsüzle biten bir sözcükten sonra ünlüyle başlayan bir sözcük gelirse, iki sözcük birbirine bağlanarak okunur.Buna “ulama” adı verilir. 8-Kaynaştırma: Ünlü ile biten bir sözcüğe ünlü ile başlayan ekler gelecek olursa bu iki ünlü arasına y-s-ş-n ünsüzlerinden biri gelir.
SORU: Aşağıdaki sözcüklerden hangisi büyük ünlü uyumuna uymaz? A)Sınırlı B)Görgülü C)Bakımsız D)Meraklı
CEVAP: D) şıkkıdır. Çünkü ince ünlü ile başlayıp kalın ünlü ile devam etmiş.
SORU: Aşağıdaki sözcüklerin hangisi küçük ünlü uyumuna uymamaktadır? A)Soğanı iyice kavur. B) Dergileri rafa diziver. C) Artık bu masal kabak tadı verdi. D) Gölün suyu çekildi.
CEVAP: A)’ dır çünkü soğanı kelimesinde o yuvarlak ünlü ile başlayıp ı düz ünlü ile bitmiştir.
.SORU: Dağlar ağaç dolu ,ovalar yeşil Bu yolda konuşmak istemiyor dil Yelesi kabarmış atlarla değil Kötü bir trenle geçtim Tuna’ dan Bu dörtlüğün hangi dizesinde ünlü daralması olmuştur? A)1 B)2 C)3 D)4
CEVAP: B) şıkkıdır. Çünkü istemiyor kelimesinde a,e ünlüleri daralarak i,ı olmuş ünlü daralması oluşmuştur.
SORU:Aşağıdaki fiil köklerinden hangisinin sonuna “yor” eki getirildiğinde ünlü daralması olur? A)Bekle B)Git C)Koru D)Say
CEVAP: A) şıkkıdır. Çünkü “bekle+yor – bekliyor” kelimesinde ünlü daralması olmuştur.
SORU: Aşağıdaki altı çizili sözcüklerin hangisinde ünsüz benzeşmesi vardır? A)Karanlıkta yol almak çok zordur. B)Sizi evin önünde bekleyeceğiz. C)Meyveleri hep dedem topluyor. D)Kurt, ceylana sessizce yaklaşmış.
CEVAP: A) şıkkıdır. Çünkü karanlıkda ünsüz benzeşmesiyle karanlıkta olmuştur.
SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünsüz yumuşaması vardır? A)Konutların yapımında bol harç kullanıldı B)Bizim evde kitabını unutmuş. C)Bu çark daha ne kadar böyle döner? D)Banka oturan yaşlıyla saatlerce konuştu.
CEVAP: B) şıkkıdır. Çünkü kitap kitab olmuştur.
SORU: Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisine ünlü ile başlayan bir ek geldiğinde yumuşama olmaz? A)Annem pazardan sepet almış. B)Yurt genelinde seferberlik ilan edildi. C) Kardeşi ondan dört yaş küçüktü. D)Kurt dumanlı havayı sever.
CEVAP: A) şıkkıdır. Çünkü sepetin yanına ünlü getirilirse yumuşama olmaz.
SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ses düşmesi vardır? A)Biricik B)Ufacık C)Azıcık D) İncecik
CEVAP: B) şıkkıdır. Çünkü ufak kelimesi k düşerek ufacık olmuştur.
SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcükte ünsüz düşmesi olmuştur? Küçücük evlerinde huzurluydular. Bademcik ameliyatı iyi geçti Tazecik soğanları bahçeden topladı. Kısacık ömründe yüzü hiç gülmedi.
CEVAP: A) şıkkıdır. Çünkü küçük kelimesi k düşerek küçücük olmuştur.
SORU: Aşağıdaki cümlelerde “-cik” eki altı çizili olan sözcüklerden hangisinin sonuna eklendiğinde sözcüğün sonundaki ünsüz düşer.? A)İnsan, haklarını savunmayı bilmelidir. B) Gelin alayı hızla uzaklaştı. C) Okuduğum kitap beni çok etkiledi. D) Biraz daha alçak sesle konuş!
CEVAP: D) sıkkıdır. Çünkü alçak kelimesine cik eklendiğinde k düşerek alçacık kelimesi oluşur.
SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-yor” eki eklendiğinde sözcüğün kökündeki ünlüyü daraltmıştır? A)Anlattıklarıma hep gülüyor. B)Bu işi sadece onlar yapıyorlar. C)Yarınki sınav için çalışıyor D)Kim sana tembelsin diyor?
CEVAP: D) şıkkıdır. Çünkü demek sözcüğü yor eklendiğinde e daralarak i olup ünlü daralması oluşuyor.
SORU: “Önemli bir konu hakkında karar verirken ailemizin fikrini de almalıyız.” cümlesindeki altı çizili sözcükte görülen ses olayı aşağıdakilerden hangisidir? Yumuşama Ünlü düşmesi Ünsüz düşmesi Benzeşme
CEVAP: B) şıkkıdır. Çünkü fikir kelimesi ünlüsü düşerek fikrini olmuştur.
SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ulama yoktur? A)Yaz tatilinden sonra okullar açıldı. B)Gecen akşam, bize geldiler. C)Yemekten sonra televizyon izledik. D)Bu yıl yine kuraklık bekleniyormuş.
CEVAP: D) şıkkıdır. Çünkü ünsüzle biten bir sözcükten sonra ünlüyle başlayan bir sözcük yoktur.
SORU: Aşağıdaki sözcüklerin hangisinde ulama yoktur? A)Kırk yıl içinde bütün göller kuruyabilir. B)Kendi isteğiyle görevinden ayrılmış. C)Fırından üç ekmek alman gerekiyor D)Okuldan eve üç saatte gelebilmiş.
CEVAP: C) şıkkıdır. Çünkü cümlede iki sözcük birbirine bağlanarak okunacak kelime yoktur.
SORU: “Ünlü şair, genç yaşta yurdundan ayrılmak zorunda kalmıştı SORU: “Ünlü şair, genç yaşta yurdundan ayrılmak zorunda kalmıştı.” bu cümlede aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur? A)Ünsüz yumuşaması B)Ses türemesi C)Ünlü düşmesi D)Ünsüz benzeşmesi
CEVAP: B) şıkkıdır. Çünkü cümlede ses türemesi yoktur.
SORU: Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerin hangisinde kaynaşma harfi vardır? A)Çocuk kapıdan bana bakıyordu B)Yanlışlıkla bardaktaki suyu devirdi. C)O sokağı nasıl unuturum? D)Kaptanın yüzü birden değişti.
CEVAP: B) şıkkıdır. Çünkü suyu kelimesinde iki ünlü arasına y ünsüzü girmiştir.
SORU: Aşağıdaki sözcüklerin hangisinde kaynaştırma ünsüzü yoktur? A)Yirmişer B)Kapıya C)Halısı D)Düğünün
CEVAP: D) şıkkıdır. Çünkü düğünün kelimesinde iki ünlü arasında n ünsüzü yoktur.
SORU: Aşağıdaki dizelerin hangisinde ulama vardır? A)Beni bu güzel havalar mahvetti, Böyle havada istifa ettim B)İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı; Başımda eski alemlerin sarhoşluğu C)Yeni uyanan çiçeklerin tanıklığıyla Bedenin karşı koyuyor suyun tehdidine. D)Her akşam seninle yeşil bir zeytin tanesi Bir paça mavi deniz alır beni.
CEVAP: D) şıkkıdır. Mavi deniz ulamadır.
SORU: Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi küçük ünlü uyumuna uymaz? A)Koyunlarını kaybeden çocuk kara kara düşündü B)Dağ köylerinde en çok keçi bulunur. C)Tavuk eti kırmızı etten daha sağlıklıdır. D)Kaplan kafesleri çok sağlam yapılmış.
CEVAP: C) şıkkıdır. Tavuk kelimesinde düz ünlüden sonra yuvarlak ünlü gelmiştir.
SORU: “Başkalarını yenmek isteyen kişi önce kendini yenmelidir SORU: “Başkalarını yenmek isteyen kişi önce kendini yenmelidir.” cümlesinde kaç yerde kaynaştırma harfi vardır? A)1 B)2 C)3 D)4
CEVAP: C) şıkkıdır. Başkalarını, isteyen, kendini kelimelerinde kaynaştırma harfleri geçmektedir.
PARAGRAFTA ANLAM Paragraf anlatım biçimleri: 1-tartışmacı anlatım: Yazarın bir yargıyı bir düşünceyi değiştirmek amacıyla kullandığı anlatım biçimidir. Tartışmacı anlatımda yazar düşüncelerini değişik yollarla kanıtlayarak okura benzetmeye çalışır, amaç karşı fikri çürütmektir. 2- Açıklayıcı anlatım: Öğrenme ve bilgi aktarma amacıyla yazılan düşünce yazılarına baş vurulan anlatım biçimidir. Her türlü konunun anlatılabildiği bu anlatım biçiminde kullanılan dil sade ve anlaşılan bir dildir. 3- Öyküleyici anlatım: Temel öğesi olay olan anlatım biçimine öyküleme –hikaye denir. Öyküleyici anlatım sanki bir video görüntüsü gibi hareketleri anlatır. 4-Betimleyici anlatım:Varlıkların belirgin özelliklerinin tanıtılıp göz önünde canlandırılmasını sağlayan değişik bir ifade ile sözcüklerle bir varlığın resmini çizen bir anlatım biçimidir. 5-Paragrafta konu ve ana fikir: Her paragrafın bir konusu bir de ana fikri vardır ama ana fikir konu değildir. 6-Paragrafta tanımlama : Bir kavramı temel ve değişmez nitelikleriyle belirtmeye tanımlama denir. 7-Örnekleme: Bir düşüncenin daha rahat anlaşılmasını sağlamak için örneklerle o konuyu somutlaştırır. 8-Tanık gösterme: İleri sürülen düşüncenin başkalarının görüşlerinden ve sözlerinden değiştirilmeden yararlanılarak daha kuvvetli hale getirilmesidir.
En bildiğim konularda bile ne diyeceğimi şaşırıyorum En bildiğim konularda bile ne diyeceğimi şaşırıyorum. Sandalyeler dizilmiş, dinleyiciler bekliyor. Sen çıkacaksın karşındakileri bir saat, yarım saat oyalayacaksın. Sıkmadan, bıktırmadan. Hep kaçarım böyle durumlardan. SORU: Bu sözleri söyleyen kişi aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilebilir? A) Kalabalıklar karşısında konuşmaktan çekinen B) İnsanlara saygı duymayan C) İnsanları kandırmaktan hoşlanmayan D) Kendine çok güvenen
CEVAP: A) şıkkıdır. Çünkü yazar betimleyici bir anlatımla kalabalık karşısında konuşmaktan çekindiğini anlatıyor.
İnsanlar yüzyıllardan beri düşündüler, konuştular, sonunda yazmayı öğrendiler. Böylece düşündüklerini, yaptıklarını tarihe mal etme olanağına kavuştular. Bilgilerini ve deneyimlerini geleceğe aktararak, sonraki kuşaklara ışık tuttular. SORU: Paragrafa göre, insanlar bilgilerini gelecek kuşaklara nasıl aktarmışlardır? A) Uzun uzun düşünerek B) Kendi aralarında konuşarak C) Yazıyı icat ederek D) Düzenli çalışarak
CEVAP: C) şıkkıdır . Yazar açıklayıcı bir anlatım kullanmıştır.
Vardığım evde emekleme çağında bir bebek vardı Vardığım evde emekleme çağında bir bebek vardı. Yerinde duramıyor, köşe bucak odayı karıştırıyordu. Annesi, afacan bebeğe bağırıyor; arada bir kolundan tutup sarsıyordu. Ben pencere önündeki divana oturdum. Çocuk beni iyice süzdükten sonra yaklaştı ve kucağıma geldi. Bir süre beni inceledi ve iki eliyle gözlerime saldırdı. Ellerini tuttum. “Amcanın gözlerini çıkaracaksın.” dedi babası. Sonra pencereye yüzünü dayadı. Karşı dağları, dağlar üzerinde kıpırdaşan bulutları gösterdi. SORU: Sözü edilen bebek için aşağıdaki özelliklerden hangisi en uygun düşer? A) Hareketli B) Hasta C) Çekingen D) Sevimsiz
CEVAP: A) şıkkıdır. Yazar öyküleyici anlatımla çocuğun hareketlerini anlatıyor.
Vietnam’da savaşıp yurduna dönen bir Amerikalı: “Bana orada bir milyonluk tankı teslim ettiler, şimdi arabalarını bile yıkatmıyorlar.” demiş. SORU: Yukarıdakini söyleyen kişinin içinde bulunduğu durum için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Kendine çıkar sağlamaya kalkma. B) Beceriksizliğine bahane arama. C) Ulusal bir görevden karşılık bekleme. D) Düş kırıklığı
CEVAP: D) düş kırıklığı.
Köyde kış hazırlığı bitip tükenmek bilmiyor. Soğanlar kurutuldu Köyde kış hazırlığı bitip tükenmek bilmiyor. Soğanlar kurutuldu. Dibeklerde günlerce bulgur kırıldı. Buğdaylar öğütüldü. Bunlardan deste deste yufka yapıldı. Derken kuru yemişlere sıra geldi. Aman, o ne kadar ceviz!.. SORU: Paragrafın konusu aşağıdakilerden hangisidir? A) Soğanların nasıl saklandıkları B) Bulgurun nasıl öğütüldüğü C) Köyde kış hazırlıkları D) Yufkaların yapılış biçimleri
CEVAP: C) Köyde kış hazırlığını anlatıyor.
Servetini kaybeden zarar eder. Arkadaşını kaybeden daha çok zarar eder Servetini kaybeden zarar eder. Arkadaşını kaybeden daha çok zarar eder. Fakat cesaretini kaybeden her şeyini kaybetmiş demektir. SORU: Yukarıdaki cümlelere göre bu dünyada en önemli olan nedir? A) Anne – babadır B) Arkadaştır C) Cesarettir D) Zenginliktir
CEVAP: C) cesarettir. Çünkü cesareti betimleyerek öne çıkarıyor.
Gelin canlar bir olalım, İşi kolay tutalım. Sevelim, sevilelim Bu dünya kimseye kalmaz. SORU: Yukarıdaki şiirin teması (ana duygu) nedir? A) Birbirimizi koruyalım, sevelim B) Kolay işleri yapalım C) İnsanları birbiriyle tanıştıralım D) Herkes ölecektir.
CEVAP: A)şıkkı. Birbirimizi koruyalım sevelim ana fikirdir.
Kimi insanlar, nerede konuşursa konuşsun “ben” diye söze başlar Kimi insanlar, nerede konuşursa konuşsun “ben” diye söze başlar. Hep ne yaptığını yapacağını anlatır. Kendisi gibi düşünmemeyi de cahillik olarak yorumlar. Şöhretliyse iyice ipin ucunu kaçırır, ısrarlı ve kırıcı olur. SORU: Parçada tanıtılan kişide aşağıdakilerden hangisi bulunmaz? A) Bencillik B) İnatçılık C) Alçak gönüllülük D) Kendini beğenmişlik
CEVAP: C) şıkkıdır. Anlatılan kişide alçak gönüllülük yoktur.
Bir gazetenin görevi, ülkedeki ve dünyadaki gelişmeleri zamanında ve doğru olarak yayımlamak, haberleri herhangi bir düşünceye bağlı kalmadan ve etkilenmeden yansız biçimde geniş halk kitlelerine duyurmaktır. SORU: Bu parçada, bir gazetenin sahip olması gereken özelliklerden hangisi vurgulanmaktadır? A) Tarafsız olma. B) Haberleri yorumlama C) İnsanları yönlendirme D) Güncel olma
Toplumların küçükleri için okul ne ise büyükleri için de tiyatro odur Toplumların küçükleri için okul ne ise büyükleri için de tiyatro odur. İstediğimiz kadar küçükleri okutalım. Büyüklerin eğitimi unutulursa küçükler de karanlığın etkisi altında kalacaklardır. Bu bakımdan tiyatro okul kadar, hastane kadar önemlidir. Gövde hastası ölür, ruh hastası öldürür. SORU: Yukarıdaki parçada tiyatronun hangi özelliği anlatılmaktadır? A) Büyüklerin eğitimi ve ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkisi. B) Çocukları eğlendirilmesi. C) Çocukları eğitmesi. D) Büyükleri güldürmesi
CEVAP: A) Şıkkıdır.