Para Politikasının Aktarım Mekanizmaları: Kanıtlar Bölüm 26 Para Politikasının Aktarım Mekanizmaları: Kanıtlar
Aktarım Mekanizmaları Üretim ve enflasyondaki dalgalanmaları azaltmak için nasıl bir para politikası izlenmelidir? Buna karar verebilmek için otoritelerin para politikasının ekonomiyi etkileme mekanizmalarını anlamaları gerekmektedir.
Ampirik Kanıtlar Yapısal Model Kanıtı Bir değişkenin diğer bir değişkeni nasıl etkilediğini bir model çerçevesinde mekanizmayı ortaya koyarak inceler. M i I Y İndirgenmiş Form Kanıtı İki değişken arasındaki doğrudan ilişkiyi ampirik kanıtlar çerçevesinde incelemktedir. M ? Y
Yapısal Model Kanıtı Avantajları: 1. Farklı aktarım mekanizmalarını ayrı ayrı değerlendirme olanağı sunarak nedenselliğin yönü (M→ Y) konusunda daha emin olmamızı sağlar. 2. M’ninY’yi etkileme mekanizmaları bilindiğinde para politikasının hangi koşullarda daha etkili olacağı tespit edilebilir. Örn: Yüksek faiz oranları altında M artışı Y üzerinde daha etkili olabilir. 3. Kurumsal değişikliklerin nedensellik ilişkisine (M→ Y) etkisini tahmini kolaylaştırır. Örn: Mevduatlara faiz üst limiti getiren bir yönetmeliğin iptali tasarruf eğilimini arttıracak M→ Y ilişkisi farklılaşacaktır. Dezavantajları: Yanlış tanımlanan bir model tahminde de sorunlu olacaktır. Monetaristler: Keynezyenler aktarım mekanizmalarını çok dar tanımlamışlardır. Modelleme= Soyutlama. Örn: En önemli aktarım mekanizması I değilde C üzerinden gerçekleşiyorsa sadece I üzerine odaklanan bir model M’nin Y üzerindeki etkilerini eksik tahmin edecektir.
İndirgenmiş Form Kanıtı Avantajları: : 1. Temel üstünlüğü modelleme amacıyla kısıtlar koymamasıdır. M Y’yi farklı kanallar yoluyla etkiler ve bu kanallar sürekli değişim gösterir. Tüm aktarım kanllarını belirlemek güçtür o yüzden sadece M-Y ilişkisine bakılır. Dezavantajları : 1. Ters nedensellik olabilir. Örn: polis↑→suç↑ düşünülebilir aslında suç↑→polis↑. Örn: Rus masalı doktorlar ↑, salgın hastalık ↑, salgını önlemek amacıyla doktorları öldürürler. 2. M ve Y arasındaki korelasyon dışsal bir etkenden kaynaklanabilir. Bu durumda para arzının kontrolü toplam hasılanın kontrol edilmesi açısından rol oynamayacaktır.
Paranın Önemiyle İlgili İlk Keynezyen Kanıtlar İlk Keynezyenler (1950-1960): Konjonktür açısından para politikası önemli değildir. Kanıtlar: 1. Büyük Buhran: ABD hazine tahvillerinde i %1’in altına düşmüştür. Daralmanın sebebi para politikası olamaz. 2. Dönemin ampirik çalışmaları i ve I arasında ilişki tespit edememiştir. 3. İşadamları ile yapılan anketler I’nın i’den etkilenmediğini ortaya koymuştur.
İlk Keynezyen Kanıtlara İlişkin Eleştiriler Friedman- Schwartz (1963): Büyük bunalımın nedeni sıkı para politikası. 1- Tek bir faiz oranı yoktur. Büyük buhranda hazine tahvillerimin faizi düşük ama daha riskli şirket tahvillerinin (BAA rating) faizi çok yüksek. Şirketler tahvil yoluyla borçlanmakta zorlanmıştır. 2- Kriz dönemlerinde risk primi yükselir faiz oranı ayrışır (Yunan tahvilleri). 3- Keynezyenler nominal faiz üzerinde durmaktadır ama deflasyonist ortamda reel faizler çok yüksektir. %0 faiz, %10 deflasyon, %10 reel faizdir. Reel faizler I üzerinde etkilidir. 4- Faizler toplam talebi sadece I yoluyla etkilemez → C
Reel ve Nominal Faiz Oranları
Paranın Önemiyle İlgili Monetarist Kanıtlar 1960’lar→ İndirgenmiş form kanıtları 1) Zamanlamaya İlişkin Kanıt Friedman and Schwartz (1963): Money and Business Cycles Ms Y’den yaklaşık 16 ay önce zirve yapar ve Y’den önce azalmaya başlar. Gecikmeli etki eder. Eleştiriler: 1.Nedensellik doğru olması için Ms ‘deki değişim egzojen olmalı (başka bir değişken tarafından ortaya çıkarılmamalı. 2. Ms ve Y’yi etkileyen bir başka bir başka dışsal faktör olabilir. 3. Ters nedensellik olabilir. Mishkin’in hipotetik örneği.
Hipotetik Örnek Varsayım: Y M’yi belirler → eş zamanlı ∆M/M kullanıldığında ise → M Y’yi önceliyor. Nedensellik Y’den M’ye doğru gerçekleşmesine rağmen zamanlama açısından parasal genişleme öncelemektedir. Sonuç: Zamanlamaya ilişkin kanıtlar kolaylıkla yanlış yorumlanabilir.
Paranın Önemiyle İlgili Monetarist Kanıtlar 2) İstatistiki Kanıt Friedman ve Meiselman (1963) Ampirik bulgular Keynezyen modeli yanlışlamıştır. A (toplam otonom harcamalar) ile Y arasında düşük korelasyon. M ile Y arasında yüksek korelasyon. Eleştiriler: 1. Ters nedensellik ya da her ikisini de etkileyen bir üçüncü faktör bulunabilir. 2. Test edilen Keynezyen model fazla basitleşitirilmiştir, dolayısıyla para politikası fazla etkili gözükmektedir. 3. Otonom harcama kalemi (A) eksik tanımlanmıştır. Askeri malzeme siparişleri vs. dışarıda bırakılmıştır. Farklı A tanımları ile keynezyen model üstün çıkmaktadır.
Paranın Önemiyle İlgili Monetarist Kanıtlar 3) Tarihi Kanıt Friedman and Schwartz: Monetary History of the U.S. 1930-33 banka panikleri: para arzında daralma → kriz (para arzının egzojenliği tarışmalı) Para arzının egzojen olduğu dönemler: 1936-37. Zorunlu rezerv oranındaki artış→ 1937-38 durgunluğu Tarihsel kanıtlar Monetaristlerin diğer kanıtlarından daha ikna edici. Birçok Keynezyen para politikasının önemine dair ikna olmakla birlikte monetarizmi kabukl etmemiştir. Reel Konjonktür Teorisi İndirgenmiş form kanıtlarına yönelik eleştiri:Ters Yönlü nedensellik, Y→ M. Tercihler ve teknolojik değişim. Banka, mevduat sahibi ve borçlu davranışları..
Para Politikasının Aktarım Mekanizmaları Monetarist eleştiri sonrası yapısal model oluşturma çabaları. M→Y ilişkisi. 1)Geleneksel Faiz Oranı Kanalları Geleneksel Keynezyen görüş: i→ I aracılığıyla etkili. Monetarist eleştiri sonrası bu yaklaşım geliştirilmiştir. i aynı şekilde C’yi de etkiler. Dayanıklı tüketim malı harcamaları r’deki değişikliklerden etkilenir (bir tür yatırım kararı). Tüketicilerin ve işletmelerin kararları üzerinde nominal değil uzun vadeli reel faiz oranı etkilidir. M.B’nin kısa vadeli nominal faizleri değiştirmesi uzun vadeli reel faiz oranlarını nasıl etkiler? Yapışkan fiyatlar dolayısıyla genişlemeci para politikası fiyatları kısa vadede etkilemez→ reel faizleri düşürür. Beklentiler yoluyla kısa vadeli reel faizlerdeki gerileme uzun vadeli faizleri de etkiler. Nominal faiz oranı i = 0 olsa dahi reel faizler düşürülerek yatırım canlandırılabilir. M , Pe (beklenen fiyatlar), e , ir , C ve I , Y Monetaristler B.B’da neden likidite tuzağının olmadığını ve para politikası ile ekonominin hareketlendirilebileceğini açıklamakta kullanırlar.
Para Politikasının Aktarım Mekanizmaları 2) Diğer Varlık Fiyatı Kanalları Monetaristler (tahvil dışındaki varlıkları modeline dahil etmeyen Keynes’in aksine) içinde diğer varlıkların ve gerçek servetin de yer aldığı aktarım mekanizmaları üzerinde dururlar. Tahvilin yanı sıra iki temel varlık: döviz ve hisse senedi a) Döviz Kuru Etkisi: M , ir , E , NX , Y Son dönemdeki çalışmalar döviz kuru etkisinin büyüklüğünü doğrulamaktadır.
Para Politikasının Aktarım Mekanizmaları b) Tobin’in q Teorisi Eğer q, şirketler hisse senedi çıkararak → I Eğer q, şirket satın alma tercih edilir → I M , Pe , q , I , Y Pe: hisse senedi fiyatı 1933 yılında hisse senedi fiyatları 1929 yılının yüzde 10’una düşmüştür.
Para Politikasının Aktarım Mekanizmaları c) Servet Etkisi Franco Modigliani: Yaşam boyu tüketim hipotezi→ önemli olan yaşam boyu gelir. Genişlemeci politika hisse senedi fiyatlarını M , Pe , W , C , Y W: servet
Para Politikasının Aktarım Mekanizmaları 3) Kredi Görüşü Geleneksel faiz oranı kanalı yetersiz görülmüştür. Bu görüş kredi piyasalarında eksik bilginin (ters seçim ve ahlaki tehlike) rolünü ön plana taşır. Not: Ters seçim: İşlem (transaction) gerçekleşmeden ortaya çıkan asimetrik bilgi problemidir: kredi riski yüksek bireyler aynı zamanda en fazla kredi arayışında olanlardır. Ahlaki tehlike işlem gerçekleştikten sonra ortaya çıkar: kredi veren açısından borçlunun istenmeyen, kredinin geri dönüş ihtimalini azaltacak faaliyetlere girişme riskini ifade eder.
Para Politikasının Aktarım Mekanizmaları a) Banka Kredileri Kanalı M , banka mevduatları , banka kredileri , C ve I , Y Büyük işletmeler doğrudan kredi piyasalarına erişebilir (tahvil, hisse senedi arzı yoluyla) ve borçlanabilirler. Küçük işletmeler ise eksik bilgi sorunundan kaynaklı olarak kredi piyasalarına doğrudan ulaşamaz, banka kredileri aracılığıyla kredi sağlarlar. Bankalar eksik bilgi sorununu çözecek ayrıntılı araçlara sahiptir. Para arzındaki genişleme doğrudan kredi piyasalarına erişimi olmayan küçük işletmeler açısından, daha büyük önem taşımaktadır.
Para Politikasının Aktarım Mekanizmaları b) Bilanço Kanalı Firmaların piyasa değerinin düşmesi kredi açan bankanın teminatının değerini azaltır dolayısıyla ters seçimden kaynaklanan potansiyel maliyetini arttırır. İşletmelerin değerinin düşmesi kötü niyet olasılığını arttırır. Firmaların piyasa değerinin artması ize azaltır. M , Pe , ters seçim maliyeti , ahlaki tehlike , krediler , I , Y i) Nakit Akım Kanalı Bir diğer bilanço kanalı türü nakit akım kanalıdır. Nominal kısa vadeli faizde düşüş firmaya nakit akışını (krediler) hızlandırır, likiditesini arttırır, kreditörler firmanın borç ödeme kapasitesi konusunda daha emin olur. M , i , nakit akışı ters seçim maliyeti ,ahlaki tehlike , krediler , I , Y Bu aktarım mekanizmasında nakit akımı üzerinde etkili olan nominal kısa vadeli faizlerdir dolayısıyla geleneksel faiz oranı kanalından farklıdır.
Para Politikasının Aktarım Mekanizmaları ii) Beklenmeyen Fiyat Düzeyi Kanalı Firmaların borç ödemeleri nominal olarak sabitlendiği için fiyatlardaki artış bilançodaki reel yükümlülükleri azaltır, firmanın reel varlıklarında değişim olmaz→ firmanın net değeri artar. M , beklenmeyen P , ters seçim maliyeti , ahlaki tehlike , krediler , I , Y iii) Likidite Etkisi Hanehalkı tüketim harcamaları üzerine yoğunlaşır. Bireyler finansal sıkıntı yaşamayı bekliyorsa sıkıntı anında en düşük kayıpla elden çıkarabilecekleri likiditesi yüksek finansal varlıkları elde tutmak isteyeceklerdir. Likiditesi düşük dayanıklı tüketim malları, konut vs. gibi (aynı zamanda yatırım olan) varlıklar yerine likiditesi yüksek finansal varlıkları elde tutmayı tercih edeceklerdir. M , Pe , finansal varlıkların değeri , mali sıkıntı olasılığı , dayanıklı tüketim, emlak harcamaları , Y
Para Politikası Açısından Dersler 1. Kısa vadeli nominal faiz oranlarına odaklanmak tehlikelidir. Büyük Buhranda ABD: nominal faiz oranları düşük ama deflasyon yüzünden reel faiz oranları yüksek. Riskli görülen küçük şirketlere uygulanan reel faiz oranı oldukça yüksek. 2. Varlık fiyatları para politikasının aktarma mekanizması açısından önemli. Kısa vadeli faiz oranları düşükken varlık fiyatları (hisse senedi, emlak) düşükse para politikasının yeterince gevşek olmadığı sonucuna ulaşırız. 3. Kısa vadeli nominal faiz oranı sıfıra inmiş olsa dahi genişlemeci para politikası etkili olabilir. Enflasyon reel faizleri aşağı çeker. Yabancı para satın alınarak (illaki kamu tahvili satın alınmak zorunda değil) ihracat canlandırılabilir. 4. Fiyat istikrarı: Yüksek enflasyon kadar negatif enflasyon da sorunludur.