Osmanlı devleti’nde taşra ve eyalet yönetimi
Osmanlı’da taşra teşkilatı
Taşra ve eyalet yönetimi İstanbul’un merkez kabul edildiği Osmanlı Devleti’nde, başkentin dışındaki tüm topraklar için taşra ifadesi kullanılmıştır.Taşra teşkilatının temelini tımar sistemi oluşturur.Devletin tarım faaliyetleri, ekonomik yapısı, askeri teşkilatı ve vergi düzeni tımar sistemiyle iç içedir.
Tımar sisteminin uygulanması yeni kazanılan topraklarda vergi gelirlerinin tespitiyle başlar.Vergi gelirleri dirlik denen küçük birimlere bölünerek askeri hizmetler karşılığında devlet görevlilerine verilirdi.Osmanlı Devleti’nde taşra idaresi; köy,kaza,sancak,eyalet şeklinde teşkilatlanmıştır. Osmanlı Devleti Yönetim Birimleri KÖY KAZA SANCAK EYALET
Köy, en küçük yönetim birimiydi. Köy yöneticisi köy kethüdası idi Köy, en küçük yönetim birimiydi.Köy yöneticisi köy kethüdası idi.Köylerde güvenlik işlerinden yiğitbaşı sorumluydu.Kadıların kendi adlarına atadıkları naipler ise adaleti sağlamakla yükümlüydüler.
Kazalar ise günümüz kasabalarına benzemekteydiler ve en yüksek yöneticileri kadılardı.Kadı, askerlik dışındaki tüm işlerden sorumluydu.Belediye, adliye işleri, kazanın ihtiyaç duyduğu para, devlet merkezinden istenen şeylerin temeni ile görevli memurdu.Kazaların güvenliğini ise subaşılar sağlardı.
Sancaklar kazaların üst idari birimidir Sancaklar kazaların üst idari birimidir.Sancak beyi tarafından idare edilirler.Sancak beyi, sancağındaki tımarlı sipahilerin ve zeamet sahiplerinin komutanıdır.Sancak beyi düzenin teminatı olan şeri ve örfi hukuka aykırı durumları önlemek hususunda kadı ile birlikte hareket etmektedir. Örfî hukuk; kısaca "padişahların emir ve yasaklarından oluşan hukuka denir". Şer'î hukuk ise sivil ulemanın devletten bağımsız olarak üretmiş olduğu hukuka verilen isimdir.
Taşra teşkilatının en büyük birimi, sancakların birleşimiyle oluşan eyaletlerdir.Eyaletler beylerbeyi tarafından yönetilir.Beylerbeyi kendi bölgesinde hükümdarın temsilcisidir, Paşa Sancağı adı verilen vilayet merkezinde oturur.Anadolu Beylerbeyi’nin merkezi Kütahya, Rumeli Beylerbeyi’nin merkezi Manastır şehriydi.
Taşrada yüksek dereceli yöneticilerden başka alt kademede görev yapan memurlar vardır.Esnafın denetimini yapan üretimin kaliteli olup olmadığını ,belirli fiyatlara uyulup uyulmadığını Muhtesip denetlerdi. Büyükşehirlerde bulunan şimdiki meyve hallerine benzeyen pazarlarda ürün tartılması, adaletli dağıtımın yapılması işlerini Kapan Emini yürütürdü. Gümrük ve Bac Eminleri ise ticarethane, zanaat faaliyetlerinde bulunanlardan vergi toplamakla görevliydiler.
Eyaletler kendi içinde vergi düzeni esas alınarak 3 gruba ayrılmıştır: 1) Salyaneli (Yıllıklı) Eyaletler : Tımar sisteminin uygulanmadığı eyaletlerdir. Bu eyaletlerden elde edilen gelirler doğrudan merkeze aktarılırdı.Toplanan gelirin bir bölümüyle eyaletteki görevlilerin maaşları ödenir, kalan bölüm hazineye gönderilirdi.
2) Salyanesiz (Yıllıksız) Eyaletler : Tımar sisteminin uygulandığı eyaletlerdir. Toprakları has, zeamet ve tımarlara ayrılmıştı. Öşür ve resimleri, havas-ı hümayun ismiyle, hazineye, beylerbeyi ve sancakbeyi haslarına ve bir de zeamet ile tımara ait olmak üzere bölünmüştü.
ÖZEL YÖNETİMİ OLAN EYALETLER: Hicaz Kırım Erdel Eflak Boğdan
3)Özel Yönetimi olan Eyaletler : İç işlerinde serbest, dış işlerinde Osmanlı Devleti’ne bağlı, yöneticilerin padişah tarafından belirlendiği yerlerdi.Erdel,Eflak ve Boğdan yıllık vergilerini ödemelerinin yanında ihtiyaç duyulduğunda Osmanlı Devleti’ne savaşlarda asker de yollarlardı. Hicaz bölgesi kutsal yerlerin olduğu özel yönetime sahip bir bölgeydi.Buradan vergi alınmaz, asker toplanmazdı.