Bakara Sûresi: 183-184 Kur’ân Buluşmaları: 74 ÜMİT ŞİMŞEK
Bakara: 183 يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَۙ Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sakınıp korunasınız diye, size de farz kılındı.
Bakara: 183 | oruç “Oruç size farz kılındı” İslâm beş esas üzerine kurulmuştur: Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın resulü olduğuna şahitlik etmek. Namazı kılmak. Zekât vermek. Kâbe’yi haccetmek. Ramazan orucunu tutmak. Müslim, İman: 21
Bakara: 183 | oruç Talha b. Ubeydillâh (r.a.): Necid ahalisinden saçı sakalı birbirine karışmış bir adam Resulullah’a (s.a.v.) geldi. Sesinin uğultusunu işitiyor, ama ne dediğini anlamıyorduk. Nihayet Resulullah’a yaklaştığında, ona İslâm’ı sordu. Resulullah “Bir gün ve gecede beş vakit namaz kılmaktır” buyurdu. Adam “Bundan başka namaz var mı?” diye sordu. Resulullah “Hayır,” dedi. “Ama nafile olarak kılarsan o başka.” Sonra, “Ramazan ayında oruç tutmaktır” buyurdu. ./..
Bakara: 183 | oruç ./.. Adam “Bundan başkasını tutmam gerekir mi?” diye sordu. Resulullah “Hayır,” dedi. “Ama nafile olarak tutarsan o başka.” Sonra ona zekâttan bahsetti. Adam “Bundan başkasını vermem gerekir mi?” diye sordu. Resulullah «Hayır,» dedi. «Ama gönüllü olarak fazladan verirsen o başka.» Adam arkasını dönüp giderken “Vallahi bunun ne bir fazlasını yaparım, ne de eksiğini” diyordu. Resulullah “Doğru söylüyorsa kurtuldu” buyurdu. Müslim, İman: 8
Bakara: 183 | oruç “Sizden öncekilere farz kılındığı gibi” Aşure gününde oruç tutan Medineli Yahudilere Peygamberimiz bunu niçin yaptıklarını sorunca, “Allah bu günde Hz. Musa’yı ve İsrailoğullarını kurtarmıştı, Hz. Musa bu yüzden o günde oruç tutmuştu” demişler ve kendilerinin de Hz. Musa’ya uyduklarını söylemişlerdi. Resulullah (s.a.v.) “Biz Musa’ya sizden daha yakınız ve bunu yapmaya daha lâyıkız” diyerek Ashabına Aşure gününde oruç tutmalarını emretmişti. Buharî, Savm: 69; Müslim, Sıyâm: 128
Bakara: 183 | oruç Hz. Aişe (r.a.): Kureyşliler Cahiliye zamanında Aşure günü oruç tutarlardı. Resulullah (s.a.v.) da bu orucun tutulmasını emretti. Nihayet Ramazan orucu farz kılınınca, Resulullah “Bunu dileyen tutsun, dileyen tutmasın” buyurdu. Buharî, Savm: 1 Allah’ın en çok sevdiği oruç Davud peygamberin orucudur. O bir gün iftar eder, bir gün oruç tutardı. Buharî, Savm: 56; Müslim, Sıyâm: 181-202
Bakara: 183 | oruç Yahudilere benzememek için Muharrem orucunun tek olarak değil; ayın dokuz, on ve/veya on birinci günüyle beraber en az iki gün olarak tutulması tavsiye edilmiştir. Müsned, 1:240; Tirmizî, Savm: 50 Yahudilerden herhangi birşeyin İslâma girmesine karşı gösterilen bir duyarlılık Hicretten bir buçuk yıl kadar sonra, kıblenin değiştirilmesini müteakip oruç farz kılındı
Bakara: 183 | oruç “Sakınıp korunasınız diye” Biz sizi biraz korku ve açlıkla, biraz mal, can ve ürün eksikliğiyle sınayacağız. Müjdele o sabredenleri! Bakara, 2:155 Oruç kalkandır. Onun için, sizden biri oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Birisi kendisine sövecek veya sataşacak olursa, “Ben oruçluyum desin.” Buharî, Savm: 9; Müslim, Sıyâm: 163
Bakara: 183 | oruç Yalanı ve yalanla iş görmeyi terk etmeyen kimsenin yiyip içmeyi bırakmasına Allah’ın ihtiyacı yoktur. Buharî, Savm: 8 Oruç tutan niceleri vardır ki, oruçtan nasibi sadece aç kalmaktan ibarettir. Geceyi ibadetle geçiren niceleri vardır ki, gece ibadetinden nasibi uykusuz kalmaktan ibarettir. İbni Mâce, Sıyâm: 21 Oruç sabrın yarısıdır. İbni Mâce, Sıyâm: 44
Bakara: 183 | oruç Kim faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır. Buharî, Savm: 6; Müslim, Sıyâm: 203 Allah yolunda bir gün oruç tutan hiç kimse yoktur ki, Allah onu bu bir günlük oruç sebebiyle Cehennem ateşinden yetmiş yıl uzaklaştırmış olmasın. Buharî, Cihad: 36; Müslim, Sıyâm: 167-168
Bakara: 183 | oruç Kefaret oruçları Bakara, 2:196 (hac) Nisâ, 4:92 (hatâ ile öldürme) Mâide, 5:89 (yemin) Mâide, 5:95 (hac) Mücadele, 58:4 (zıhar)
Bakara: 183 | oruç Allah’ın övdüğü kullar: Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, mü’min erkekler ve mü’min kadınlar, Allah’ın emirlerine itaat gösteren erkekler ve kadınlar, doğruluk sahibi erkekler ve kadınlar, sabreden erkekler ve kadınlar, Allah’a karşı saygılı ve alçakgönüllü erkekler ve kadınlar, sadaka veren erkekler ve kadınlar, oruç tutan erkekler ve kadınlar, iffetlerini koruyan erkekler ve kadınlar, Allah’ı çok anan erkekler ve kadınlar — bunlar için Allah bir bağışlanma ile pek büyük bir mük hazırlamıştır. Ahzâb, 33:35
Bakara: 184 اَيَّاماً مَعْدُودَاتٍۜ فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَر۪يضاً اَوْ عَلٰى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِنْ اَيَّامٍ اُخَرَۜ وَعَلَى الَّذ۪ينَ يُط۪يقُونَهُ فِدْيَةٌ طَعَامُ مِسْك۪ينٍۜ فَمَنْ تَطَوَّعَ خَيْراً فَهُوَ خَيْرٌ لَهُۜ وَاَنْ تَصُومُوا خَيْرٌ لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Oruç günleri sayılıdır. Hasta veya yolcu olanlarınız, o günlerin sayısınca, başka günlerde oruç tutar. Orucu güçlükle tutabilenler ise, fidye olarak yoksul doyururlar. Ama kim gönüllü olarak bir hayır işlerse, bu onun için daha hayırlı olur. Oruç tutmanız ise, bir bilseniz, sizin için daha da hayırlıdır.
Bakara: 184 | oruç “Oruç günleri sayılıdır” Sayılı günler: Ramazan ayı / bazan 29, bazan 30 gün / 185. âyet bunu açıklar Senenin hepsi değil, sadece belirli günler Sizden birisi, bir iki gün öncesinden oruç tutarak Ramazan’ı karşılamaya kalkmasın. Ancak belirli günlerde oruç tutmayı âdet edinmiş olan kimse olursa, o orucunu tutsun. Buharî, Savm: 5; Müslim, Sıyâm: 21
Bakara: 184 | oruç Şa’bî (Tâbiînden hadis âlimi): Bütün seneyi oruçlu olarak geçirecek olsaydım bile, Şaban mı Ramazan mı olduğunda tereddüt edilen şek gününde oruç tutmazdım. Çünkü Hıristiyanlara da bize olduğu gibi oruç Ramazan ayında farz kılınmıştı. Sonra onlar bunu güneş yılının mevsimlerine çevirdiler. Sonra başka bir nesil geldi, öncesinde bir gün, sonrasında bir gün oruç tuttular. Sonra daha başkaları geldi, elli güne çıkardılar. Süddî (Tâbiînden müfessir): Hıristiyanlara da vaktiyle Ramazan orucu farz kılınmıştı. Sıcağa denk gelince bunu yazı ile kış ortasında sabitlediler. Bunu yaparken de kefaret olarak yirmi gün daha ilâve ettiler.
Bakara: 184 | oruç Abdullah b. Amr: Peygamberimize (s.a.v.) benim “Vallahi, yaşadığım müddetçe gündüzleri oruç tutup geceleri uyanık geçireceğim” dediğim haber verilmiş. Resulullah (s.a.v.) “Bunları söyleyen sen misin?” dedi. “Anam babam sana feda olsun yâ Resulallah, öyle söyledim” dedim. “Buna gücün yetmez,” buyurdu. “Hem oruç tut, hem iftar et. Hem uyu, hem gece ibadeti yap. Her ay üç gün oruç tut. Çünkü her iyiliğe on misli sevap vardır; böylelikle bütün zamanını oruçlu geçirmiş olursun.” Ben “Bundan daha fazlasına güç yetirebilirim” dedim. ./..
Bakara: 184 | oruç ./.. “O zaman bir gün oruç tut, iki gün iftar et” buyurdu. “Bundan fazlasına da güç yetirebilirim” dedim. “O zaman bir gün oruç tut, bir gün iftar et. Bu Davud aleyhisselâmın orucudur ve orucun en ölçülü olanıdır” buyurdu. [Bir başka rivayette:] Ben arttırdıkça aleyhime arttırıldı. Hz. Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: “Bilemezsin, belki de uzun bir ömrün olur.”
Bakara: 184 | oruç ./.. Gerçekten Hz. Peygamberin söylediği gibi oldum. Yaşlandığımda da keşke Allah’ın peygamberinin ruhsatını niye kabul etseydim diye hayıflandım. [Bir başka rivayette:] Üç defa “Bütün zamanını oruçlu geçirenin orucu yoktur” buyurdu. Buharî, Savm: 55, 56, 57, Teheccüd: 7, Enbiyâ: 37, Nikâh: 89; Müslim, Sıyâm: 181-193
Bakara: 184 | oruç “Hasta veya yolcu olanlarınız, o günlerin sayısınca, başka günlerde oruç tutar” Allah yolcudan namazın yarısını ve oruç yükümlülüğünü kaldırmıştır. Hamile ve emzikli kadınlara da ruhsat vermiştir. Nesâî, Sıyâm: 51 Ebû Said el-Hudrî (r.a.): Biz Resulullah (s.a.v.) ile Ramazan’da seferdeydik. Kimimiz oruç tuttu, kimimiz tutmadı. Ne oruç tutanlar tutmayanları ayıpladı, ne de tutanlar tutmayanları. Müslim, Sıyâm: 93-97
Bakara: 184 | oruç Yolculukta oruç tutmak birr’den değildir. Nesâî, Sıyâm: 47 (no. 2255); İbni Mâce, Sıyâm: 11 Çok oruç tutan bir başka Sahabî, yolculukta orucu sorduğunda Resulullah ona şu cevabı verdi: Dilersen tut, dilersen tutma. Buhari, Savm: 33; Müslim, Sıyâm: 103; Muvatta, Siyâm: 24; Tirmizî, Savm: 19; Ebu Dâvud, Savm: 42 Seferde oruca dayanmakta güçlük çeken ve bilhassa hac, cihad gibi görevleri yerine getirmekte zorlanan için oruç tutmamak, zorlanmayan kimse için tutmak daha hayırlı
Bakara: 184 | oruç «Orucu güçlükle tutabilenler» güç yetiremeyenler oruç tutamayacak kadar yaşlı olanlar iyileşme ümidi olmayan hastalar bazı ağır işlerde çalışanlar hakkında da oruçtan zarar görmeleri halinde fetvalar var
Bakara: 184 | oruç “fidye olarak yoksul doyururlar” bir yoksulun bir günlük yiyeceği Allah sizi yeminlerinizdeki yanılmadan sorumlu tutmaz; fakat bilerek edip de sorumluluğu altına girdiğiniz yeminlerin hesabını sizden sorar. Böyle bir yemini bozmanın kefareti, ailenize yedirdiğiniz yemeğin orta hallisiyle on fakiri doyurmak veya giydirmek yahut bir köleyi özgürlüğüne kavuşturmaktır. Bunlara imkân bulamayan üç gün oruç tutar. İşte bu, bozduğunuz yeminlerin kefaretidir. Yeminlerinize sahip çıkın. Şükretmeniz için Allah size âyetlerini işte böyle açıklıyor. Mâide, 5:89
Bakara: 184 | oruç “kim gönüllü olarak bir hayır işlerse” Tetavvu’ farz veya vacip olmayan, gönüllü olarak yapılan ibadet nafile, mendup, müstehab ile anlam yakınlığı var Bk. 64. bölüm (Bakara, 2:158) Safâ ile Merve, Allah’ın şeâirindendir. Kâbe’yi ziyaret eden yahut umre yapan için, onları tavaf etmekte bir sakınca yoktur. Kim gönüllü olarak fazladan bir hayır işlerse, hiç şüphesiz Allah Şakir’dir, Alîm’dir. Bakara, 2:158
Bakara: 184 | oruç oruç tutmayı tercih ederse fidyeyi daha yüksek tutarsa hem fidye verip hem kaza ederse «Oruç tutmanız sizin için hayırlıdır» ruhsattan istifade etmek yerine oruç tutmanız genel olarak oruç sizin için hayırlıdır
İnternet adresleri iman_ilmihali@googlegroups.com utesav.org.tr facebook.com/yazarumitsimsek